Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
ABD’nin İran’daki Üç Nükleer Tesise Hava
Operasyonu ABD, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç
nükleer tesisi hedef alan nokta atışı operasyon
gerçekleştirdi. 22 Haziran 2025 akşamı duyurulan bu
operasyonla, ABD Başkanı Trump’ın açıklamasına göre
İran’ın üç kritik nükleer sahası vuruldu. Operasyon,
İran’ın nükleer kapasitesine doğrudan bir darbe olarak
algılanırken, petrol ve güvenli liman varlıklarda ani risk
primi yükselişi yarattı.
? İran’dan Misilleme Kararı İran Meclisi Ulusal
Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu’nun açıklamasına
göre, ABD’nin saldırılarının ardından misilleme süreci
başlatıldı. Diplomatik ve potansiyel askeri cevap
seçenekleri değerlendiriliyor.
? BM Genel Sekreteri: ABD’nin İran operasyonu
kritik bir eşiği temsil ediyor BM Genel Sekreteri
Guterres, saldırının halihazırda gergin bölge için “tehlikeli
bir dönüm noktası” olduğunu vurgulayıp müzakerelere
dönülmesi çağrısı yaptı. Diplomatik çağrılar, kısa vadede
gerilimi hafifletme potansiyelini barındırsa da, mevcut
belirsizlik devam ediyor.
Allbatross Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://allbatrossyatirim.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BIST 100 endeksi, Cuma günü işlemlere 9.195 puandan başladı. Gün içinde 9.146 - 9.259 puan aralığında dalgalanan endeks, günü %1,11 oranında yükselişle 9.203 puandan tamamladı. Orta Doğu’da yaşanan jeopolitik gelişmelerin etkisiyle risk iştahı zayıf kalmayı sürdürüyor. Bu durum, BIST 100 endeksinin yukarı yönlü hareket alanını sınırlayan bir faktör olarak öne çıkıyor.
Endeksi teknik açıdan değerlendirdiğimizde, kısa vadede güçlenme hareketinin başlayabilmesi için ilk etapta 5 günlük EMA (9.235) seviyesinin üzerine yerleşme olması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu durumda alımlar artabilir, 22 günlük EMA (9.337) ve 50 günlük EMA (9.420) seviyeleri kısa vadede gündeme gelebilir.
Endekste gün içi geri çekilmelerde 9.065 - 8.965 - 8.870 puan seviyelerini takip edeceğiz. Yukarı hareketlerde ise sırasıyla 9.235 - 9.300 - 9.420 direnç seviyeleri olarak izlenebilir.
https://bullsyatirim.com/teknik-bulten--1599
Bulls Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://bullsyatirim.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
PİYASALARA ANALİTİK BAKIŞ
Dün Ne Oldu…
Haftanın son işlem gününe %1,03 artışla başlayan ve seans içinde 9.146-9.260 aralığında hareket eden BİST100 Endeksi, %1,11 kazançla 9.203,37 puandan günü tamamladı. Bankacılık Endeksi %1,25 ve Sınai Endeks %1,01 değer kazandı. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi bir önceki kapanışa göre 2 baz puan azalışla %43,32 seviyesine gerilerken 10 yıllık tahvil faizi değişim göstermeyerek %33,33 seviyesinden işlem gördü. Dolar/TL 39,60-39,75 ve Euro/TL 45,63-46,01 aralığında hareket etti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 308,9 oldu.
TÜİK verilerine göre tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE), Nisan ayında aylık %2,03 ve yıllık %30,12 arttı. Yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), Mayıs ayında aylık %2,40, yıllık %25,34 arttı.
TÜİK ve TCMB işbirliği ile açıklanan veriye göre tüketici güven endeksi, Mayıs ayında 84,8 iken Haziran ayında aylık %0,3 artarak 85,1 oldu.
TCMB tarafından yayımlanan verilere göre konut fiyat endeksi (KFE), Mayıs ayında aylık %3,4 artarken, yıllık %32,3 artarak 182,4 oldu. KFE, aynı dönemde reel olarak %2,3 azaldı.
TCMB, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve Türk lirasına geçişi desteklemek amacıyla makroihtiyati çerçevede değişiklikler yaptı. Gerçek kişi TL mevduat payı %60’ın altında olan bankalar için hedef oranlar artırılırken, %60 ile %65 arasında olan bankalara aylık 0,4 puan artış hedefi getirildi. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranı %33'ten %40'a yükseltildi. KKM'den TL'ye geçiş hedefi kaldırılırken KKM'nin yenilenmesi ve TL'ye geçişine ilişkin toplam hedef korundu. 1 aydan uzun vadelerde de değişken faizli TL mevduat hesabı açılabilmesine imkân sağlandı. Ayrıca, TÜFE, ÜFE ve TLREF’e endeksli mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde %10 olarak belirlendi. Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı %4'ten %2,5'e indirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail ile İran arasındaki çatışma, ikili ilişkiler ve bölgesel konular ele alındı. İran ile nükleer anlaşmazlıkların çözüm yolunun müzakere masasından geçtiğini, İsrail'in İran'a saldırısı ile başlayan çatışmalı sürecin bölge güvenliğine yönelik tehdidi en üst seviyeye çıkarttığını söyleyen Erdoğan, İsrail saldırıları ile tetiklenen bu şiddet sarmalının neticelerinin bölgeye ve Avrupa'ya da göç ve nükleer sızıntı ihtimali bakımından zarar verebileceğini vurguladı.
ABD Borsalarında karışık seyir izlendi. Kapanışta Dow Jones Endeksi, %0,08 artışla 42.206,82 puana yükselirken S&P500 Endeksi %0,22 düşüşle 5.967,84 puana ve Nasdaq Endeksi %0,51 kayıpla 19.447,41 puana yükseldi. Avrupa Borsaları da günü karışık seyirle tamamladı.
ABD Başkanı Donald Trump, hafta sonu İran'da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini belirtti. İran da nükleer tesislerinin hava saldırısına uğradığını teyit etti. ABD Senatörü Marco Rubio, İran’la savaş arayışında olmadıklarını belirterek, diplomatik çözüm arayışının sürdüğünü ifade etti. Ancak İran'ın herhangi bir misilleme girişiminde bulunması halinde bunun tarihlerindeki en büyük hata olacağını da vurguladı. İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi İsmail Kevseri, meclisin Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararına vardığını, fakat son sözün Milli Güvenlik Yüksek Konseyi'ne ait olduğunu söyledi.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, Fed’in önümüzdeki ay faiz oranlarında indirim yapabileceğini ifade ederek “Bunu aşağı çekmek için alanımız olduğunu düşünüyorum ve sonra enflasyonda ne olacağını görebiliriz” dedi. Waller, Fed’in ihtiyaç halinde faiz indirimlerini durdurabileceğini de sözlerine ekledi.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, merkez bankasının para politikasının şu anda iyi bir konumda olduğunu belirterek, ABD’nin istihdam ve fiyat istikrarı hedeflerine yönelik risklerin yaklaşık olarak eşit olduğunu söyledi.
İngiltere’de perakende satışlar, Mayıs ayında aylık %2,7 azaldı. Bu, Aralık 2023'ten bu yana görülen en sert düşüş olarak kaydedilirken perakende satışlar yıllık bazda %1,3 azaldı.
Almanya’da üretici fiyat endeksi, Mayıs ayında aylık %0,2 ve yıllık %1,2 azaldı
Bugün Ne Bekliyoruz…
Yeni güne başlarken Asya piyasaları karışık bir seyir izliyor. Dow Jones vadeli endeksi %0,29 ekside. Dolar/TL 39,73 ve Euro/TL 45,77 seviyelerinden işlem görüyor. Dolar endeksi 99,00 seviyesinde bulunurken Euro/Dolar paritesi 1,1510 sınırında. Brent tipi petrol 76,65 dolardan, altının onsu 3.356,08 dolardan ve gramı ise 4.287,48 liradan alıcı buluyor.
Bugün yurt içinde yabancı ziyaretçi sayısı yurt dışında Almanya, İngiltere, Euro Bölgesi ve ABD’de PMI verileri takip edilecek.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
Mayıs ayında %1,53 artan TÜFE’nin Haziran 2025 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Haziran ayında %1,61, Temmuz ayında %1,86, 2025 yılı sonunda %29,86 ve 2026 yıl sonunda %20,44 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2025 sonunda 43,57 ve 12 ay sonrasında ise 47,04 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2025 sonunda 18,8 milyar dolar, 2026 yılında ise 23,8 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2025 ve 2026’da sırasıyla %2,9 ve %3,7 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 2025 yıl sonunda %36,07 ve 2026 yıl sonunda ise %24,34 olması beklenmektedir.
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
. Hafta sonu korkulan oldu ve Amerika, İran'a doğrudan
askeri müdahalede bulunarak üç farklı nükleer tesisi vurduğunu
bildirdi. İran'ın bu saldırıya nasıl bir cevap vereceği, bölgedeki ABD
üstlerine saldırıp saldırmayacağını ya da Hürmüz boğazını kapatıp
kapatmayacağı bu noktadan sonra piyasaların odaklanacağı ana
konu olacaktır. İçeride, bu gelişmelere ek olarak, ekonomi dışı adli ve
siyasi gelişmelerin de risk algısını artırdığı bir dönemdeyiz. Bu
nedenle Borsa İstanbul'da küresel borsaların ABD - İran - İsrail
çatışmasına verdiği tepkinin üzerinde bir negatif tepki görebiliriz.
BIST 100 endeksinde 9.000 / 9.100 destek bandıyla 9.250 ve 9.340
dirençleri takip edilebilir. Günün ajandasında içeride turizm verileri,
dışarıda ABD ve Avrupa PMI verileri takip edilecek. Haftanın
devamında Fed Başkanı Powell'ın ABD Kongresi'ne yapacağı sunum,
ABD büyüme verileri ve enflasyon göstergeleri takip edilecek. Makro
veriler dışında jeopolitik meseleler gündemin en üst düzeyinde
kalmayı sürdürecektir, özellikle petrol fiyatlarını etkileyecek haber
akışları burada daha fazla öne çıkabilir. İçinde bulunduğumuz
dönemde risklerin düşük tutulması, destek seviyeleri takip edilerek
stop-loss disiplini ile hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye 5 yıl vadeli CDS primleri güne 309 baz puandan başlıyor
Tacirler Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.tacirler.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Küresel piyasalarda geçtiğimiz hafta, İsrail-İran arasında yaşanan çatışmalar ön planda kalmaya devam ederken, Trump’ın söylemleri ve bölgeden gelen haber akışı ile ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı takip edilen konu başlıkları arasında yer aldı. Orta Doğu’da çatışma sürerken, Cuma günü ABD Başkanı Trump, İran'a nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varması için son bir şans verdiğini ve olası askeri harekat kararının iki haftaya kadar ertelendiğini belirtti. Açıklamalar sonrası İran ile müzakerelerin gerçekleşme olasılığının yüksek olması genel olarak risk iştahının toparlanmasına ve petrol fiyatlarında gerilemeye neden oldu. Ancak hafta sonu ABD’nin İran’a gerçekleştirdiği saldırı ve gelişen haber akışları tekrardan riskleri artırdı. Ayrıca, hafta ortasında ABD Merkez Bankası (Fed) politika faizini piyasa beklentilerine paralel olarak %4,25-%4,50 aralığına sabit tuttu. Karar metninde ekonomik görünümle ilgili belirsizliğin "azaldığı ancak yüksek kaldığı" belirtildi. Öte yandan, Ekonomik Projeksiyon ve Dot Plot’ta büyüme beklentileri aşağı yönlü, enflasyon ve işsizlik beklentileri ise yukarı yönlü revize edildi. Fed’in 2025 yılını Eylül ve Aralık’ta 25’er baz puan faiz indirimiyle tamamlaması bekleniyor. ABD borsaları, takip edilen gelişmeler ardından haftayı karışık seyir ile tamamladı. S&P 500 %0,15 düşerken, Dow Jones %0,02 ve Nasdaq %0,21 yükseldi.
Yurt içi piyasalarda ise geçen hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararındaydı. TCMB, politika faizini %46 seviyesinde sabit bırakırken, hem bizim hem de konsensüs beklentisinin aksine üst bantta değişikliğe gitmedi. Kuveyt Türk Yatırım Araştırma olarak, üst bandın %47,5’e gerilemesini beklememize karşın, Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler ardından bültenlerimizde koridorda değişikliğe gitme olasılığının azaldığına dikkat çekmiştik. Karar metninde, enflasyonun ana eğiliminin Mayıs’ta gerilediği ve öncü verilerin Haziran ayında da gerilediğine işaret edildi. Ayrıca, son süreçte artan jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticaretteki korumacılığın, dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilirken, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Önümüzdeki süreçte, ortalama fonlama maliyeti ve TLREF’in seyri, likidite açığının durumu, rezervlerdeki gelişmeler, jeopolitik riskler ve tarife süreçlerine bağlı olarak, TCMB’nin Temmuz ayında faiz indirim döngüsüne başlamasını bekliyoruz. Ayrıca, hafta içinde ödemeler dengesi istatistikleri ile merkezi yönetim bütçe dengesi, takip edilen diğer makro veriler arasında yer aldı. TCMB verilerine göre, Nisan ayında cari denge, piyasa beklentisi olan 7,4 milyar doların üzerinde, 7,86 milyar dolar açık verdi. Böylece, aylık bazda cari dengedeki açık, Şubat 2023’ten bu yana en yüksek seviyede gerçekleşti. Altın ve enerji hariç cari denge (çekirdek denge) ise Nisan 2024’ten bu yana ilk kez 1,9 milyar dolar açık verdi. Küresel piyasalarda tarifelerin etkisi, ticaret sistemi üzerindeki belirsizlikleri artırmaya devam ediyor. Ayrıca, son süreçte Orta Doğu’da artan jeopolitik gelişmelerin etkisiyle petrol fiyatlarındaki yükseliş, cari açık üzerinde yukarı yönlü riskleri artırıyor. Petrol fiyatında yaşanan her 10 dolarlık yükselişin dış ticaret açığını 4 milyar dolar artırdığını düşündüğümüzde, önümüzdeki süreçte küresel büyümenin seyri, tarifelere yönelik gelişmeler ve Orta Doğu’daki çatışmaların seyri yakından takip edilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Mayıs ayında merkezi yönetim bütçe dengesi vergi gelirlerindeki artışın etkisiyle 235,3 milyar TL, faiz dışı denge ise 346,4 milyar TL fazla verdi. Bütçe açığı hedefinin gerçekleşme oranı Nisan’da %45,9 düzeyinde gerçekleşirken, Mayıs’ta %33,7’ye geriledi. TCMB verilerine göre, yurt dışı yerleşikler 13 Haziran haftasında hisse senedi piyasasında 475 milyon dolar, DİBS piyasasında 580 milyon dolar alım yaptı. Böylelikle yabancı yatırımcılar üst üste 9 haftadır hisse senedi piyasasında alım yapıyor. Aynı dönemde brüt rezervler 159,3 milyar dolara, swap hariç net rezervler 35,5 milyar dolara yükseldi.
BIST 100 endeksi, Orta Doğu’da artan jeopolitik risklerin etkisiyle geçtiğimiz haftayı düşüşle tamamladı. BIST 100 endeksi %1,17 düşerken, BIST Katılım 100 endeksi %1,73 değer kazandı.
ABD’de çekirdek kişisel tüketim harcamaları, yurt içinde sektörel enflasyon beklentileri takip edilecek…
Küresel piyasalarda Orta Doğu’da devam eden çatışmalar, tarife belirsizliği, enflasyon ve resesyona yönelik endişeler ön planda kalmaya devam ediyor. Yeni haftaya hafta sonu ABD’nin İran’nın Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlemesi haberleriyle başlıyoruz. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü İbrahim Rızayi, ABD'nin 3 nükleer tesise yaptığı saldırının ardından karşı misilleme alınmasına karar verildiğini söylerken, İran Parlamentosu Hürmüz Boğazı'nı kapatma tasarısını onayladı. Küresel petrol arzının yaklaşık %20’sinin (günde yaklaşık 17-18 milyon varil) bu boğazdan geçtiğini hatırlatmak isteriz. Takip edilen gelişmeler ardından petrol fiyatları yeni haftaya %2’nin üzerinde değer kazanımlarıyla başladı. Hafta genelinde sürece yönelik haber akışları risk iştahı üzerinde belirleyici olabilir. Ayrıca, hafta içinde küresel ölçekte ekonomik aktivitenin seyri açısından yakından izlenen öncü PMI rakamları ön planda olacak. Tarifelerin büyüme üzerindeki etkileri son dönemde piyasalar açısından yakından izleniyor. Öte yandan, ABD’de Fed’in enflasyon hedeflemesinde dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE) izlenecek. Fed’in son paylaştığı projeksiyonlara göre çekirdek PCE beklentisi 2025 yılı için %2,8'den %3,1’e revize edildi.
Yurt içi piyasalarda bu hafta ekonomik aktivitenin seyri açısından takip ettiğimiz öncü göstergelerden kapasite kullanım oranı (KKO), reel kesim güven endeksi ve tüketici güven endeksi ön planda olacak. Ayrıca, jeopolitik risklerin etkisiyle artan petrol fiyatları ardından sektörel enflasyon beklentileri yakından izlenecek. Mayıs’ta açıklanan verilere göre hanehalkı enflasyon beklentisi %59,9, reel sektör %41 olarak gerçekleşmişti. Ayrıca, TCMB tarafından 19 Haziran tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı tutanağını yayımlanacak. BIST 100 endeksinde, artan jeopolitik gerginlikler nedeniyle yeni haftaya zayıf bir başlangıç yapabilir. Hafta içinde 8.950-9,067 bölgesini destek, 9,330 ve 9,550’yi (200 günlük üssel HO) direnç olarak takip ediyoruz.
Kuveyt Türk Yatırım
kuveytturkyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
rapor ektedir.
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.oyakyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BIST100 endeksinde yatay bir açılış bekliyoruz. ABD'nin İran'a yönelik saldırıları İran-İsrail geriliminde yeni bir sayfa açıyor. ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini vurmasıyla küresel jeopolitik endişeler devam ederken, ABD’nin İran’da rejim değişikliğine yönelik açıklamaları, İran'ın misilleme tehdidi ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılması konu başlıkları olarak ön plana çıkıyor. ABD'nin direkt müdahalesi risk algısını önemli ölçüde artırdı. Petrol fiyatındaki yükseliş dikkat çekiyor.
TCMB, TL’yi destekleyici makroihtiyadi tedbirler açıkladı. Buna göre, gerçek kişi TL mevduat payı %60 ile %65 arasında olan bankalara aylık 0,4 puan artış hedefi getirildi. Kur Korumalı Mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranı %33’ten %40’a yükseltilirken, belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin %50’sinden %40’ına indirildi. KKM'den TL'ye geçiş hedefi kaldırılırken KKM'nin yenilenmesi ve TL'ye geçişine ilişkin toplam hedef korundu. 1 aydan uzun vadelerde değişken faizli TL mevduat hesabı açılabilmesine imkân sağlandı. TÜFE, ÜFE ve TLREF’e endeksli mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde %10 olarak belirlendi. Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı %4’ten %2,5’e indirildi.
Endeks tepkide belirttiğimiz 9.339 boşluk seviyesi öncelikli ön planda dururken, 8.872 8.566 8.279 bandının satış baskısında belirleyici olacağını düşünüyoruz.
Şirket Haberleri
Bugün AYEN ve ULUFA temettü ödemeleri gerçekleşecek.
İŞ BANKASI Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. payları ile ilgili olarak 32,40- 32,84 TL fiyat aralığından 3.500.000 TL toplam nominal tutarlı alış işlemi, İş Gayrimenkul Yatırım 40- payları ile ilgili olarak 15,60 - 15,78 TL fiyat aralığından 300.000 TL toplam nominal tutarlı alış işlemi gerçekleşmiştir.
HALKB İlave ana sermayeye dâhil edilebilir (AT1) tahvil 20 Haziran 2025'te 700 milyon ABD Doları tutar ve %9,30 kupon oranı ile fiyatlanmıştır. İhraç kapsamında ilgili kurumlara gerekli başvurular yapılacaktır.
THYAO İspanya merkezli faaliyet gösteren Air Europa Holding S.L.U. ("Air Europa")'dan hisse almak için görüşmelerde bulunduğuna yönelik olarak muhtelif yayın organlarında haberler yer almaktadır. İlgili haberlere konu olan Air Europa'da yatırım fırsatının incelenmesi ve muhtemel ortaklık sinerjilerinin belirlenmesi amacıyla bağlayıcı olmayan nitelikte görüşmeler yapılmaktadır.
ENKAI 289 milyon dolarlık sözleşme imzaladı.
BIST 30 endeksine 1 Temmuz 2025 döneminde GUBRF alınacak, HEKTS çıkarılacak.
ASTOR Astor RO S.R.L. ve "Asener Enerji A.Ş." deki sahip olduğumuz payların satışı ile ilgili işlemlerin yürütülmesi konusunda yönetiminin yetkilendirilmesine karar verilmiştir.
Ekonomi Haberleri
Türkiye’nin net uluslararası yatırım pozisyonu Nisan ayı itibarıyla -319,5 milyar ABD doları olmuştur. Nisan ayı itibarıyla Türkiye’nin yurt dışı varlıkları, bir önceki ay sonuna göre %5,7 azalışla 351 milyar ABD doları, yükümlülükleri ise %3,0 azalışla 670,5 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir.
Tüketici güven endeksi, Mayıs ayında 84,8 iken Haziran ayında %0,3 oranında artarak 85,1 oldu.
Mayıs ayında Konut Fiyat Endeksi bir önceki aya göre %3,4 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak %32,3 oranında artmış, ancak reel olarak ise %2,3 oranında azaldı.
Salı günü NATO ülkelerinin liderleri, yıllık NATO zirvesi için Hollanda'nın Lahey kentinde bir araya gelecek.
ICBC Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
.www.icbcyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel danışmanlık şirketi Bain & Company’nin Türkiye ofisi, Türkiye Enerji sektörü analizini yayınladı. Bain & Company Türkiye’nin yayınlandığı analize göre, 2035 Enerji Planı ve 2053 Net Sıfır Stratejisi, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda yatırımcılara 500 milyar dolarlık fırsat sunuyor. Analizden çıkan sonuç enerji arz güvenliği, verimlilik ve karbon nötrlüğü odaklı bu dönüşüm, Türkiye için çevresel olduğu kadar ekonomik bir zorunluluk
İstanbul, 23 Haziran 2025 - Bain & Company Türkiye’nin yayımladığı kapsamlı enerji analizi, Türkiye’nin mevcut enerji dengesine dair çarpıcı veriler sunarken, ülkenin enerji dönüşüm sürecinde izlemesi gereken stratejik yol haritasını da ortaya koyuyor.
Analize göre, Türkiye artan enerji talebi ve yüksek dışa bağımlılık nedeniyle enerji dönüşümünü yalnızca çevresel değil, ekonomik bir zorunluluk olarak ele almalı. 2023 itibarıyla, ülkenin birincil enerji arzının yaklaşık %75’i ithal ediliyor ve bu durum yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık dış ticaret açığına yol açıyor. Bu tablo, enerji dönüşümünün Türkiye’nin ekonomik kalkınması için kilit bir unsur olduğunu açıkça gösteriyor.
Sanayi, ulaşım ve konut gibi enerji tüketimi yoğun sektörlerdeki dönüşüm, yalnızca karbon emisyonlarını azaltmayı değil, aynı zamanda enerji ithalatına olan bağımlılığı da düşürmeyi amaçlıyor. Toplam enerji tüketiminin ve karbon emisyonlarının en büyük alanlardan biri olan sanayi sektörü öne çıkarken, bazı sektörler ise enerji yoğunluğu ve kaynak dağılımı açısından önemli farklılıklar gösteriyor. Örneğin, demir-çelik sektöründeki enerji kullanımının %52’si kömüre dayanırken, çimento sektöründe petrol türevleri kullanımı öne çıkıyor. Bu durum, tüm sektörlere aynı yaklaşımı uygulamak yerine, dönüşümün tek tip olarak değil de sektörel bazda özelleştirilmiş stratejilerle yönetilmesini zorunlu kılıyor.
Bain’in analizine göre, Türkiye’nin 2050 projeksiyonlarında öne çıkan “Yeşil Senaryo”, önemli değişimlere işaret ediyor. Bain & Company Türkiye Yönetici Ortağı Onur Candar bu durumu şöyle özetliyor: “Sanayide elektrikli ve alternatif enerji kaynaklarına (hidrojen, biyokütle gibi) geçiş ivme kazanırken, ulaşımda ise elektrikli araçlar, yeşil hidrojenle çalışan ağır taşıtlar ve biyoyakıtlar öne çıkıyor. Elektrifikasyonun ve sürdürülebilir havacılık yakıtı gibi alternatif yakıtların kullanımının hız kazanması yalnızca teknolojik bir değişim değil. Bu, değişim Türkiye’nin sanayi ve ulaşım geleceğini yeniden tanımlıyor. Bu sektörlerde elektriğin payının %50’ye ulaşması öngörülürken, altyapı öncelikleri de yeniden şekilleniyor. Türkiye’nin enerji dönüşümünde kamu iradesi ve özel sermayenin buluşması gereken bir noktadayız. Erken harekete geçenler pazara yön verecek.”
2035 Enerji Politikası: Yatırım yol haritası şekilleniyor
Türkiye’nin 2035 enerji politikası; enerji güvenliği, bağımsızlık, verimlilik ve karbon nötrlüğü olmak üzere dört temel hedef üzerine inşa ediliyor. Bu hedeflere yönelik stratejiler, 2053’e kadar yaklaşık 500 milyar dolarlık yatırım ihtiyacını ortaya koyuyor. Yatırımların sektörlere göre dağılımı ise şu şekilde öngörülüyor: %30 konut dönüşümüne, %20 elektrik altyapısına, %15 sanayiye ve %10 ulaşıma. Batarya depolama sistemleri, nükleer enerji kapasitesi, doğal gaz üretimi ve atık ısı geri kazanımı gibi alanlardaki hedefle ise, dönüşümün yalnızca planlara değil, uygulanabilir yatırım adımlarına dayandığını gösteriyor.
Teknoloji cephesinde ise küçük modüler reaktörler (SMR), karbon yakalama (CCUS) ve yeşil hidrojen gibi alanlara yapılacak Ar-Ge yatırımları kritik rol oynuyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “2050’ye Kadar Net Sıfır” raporuna göre, 2050’ye kadar beklenen emisyon azaltımının önemli bir kısmı henüz prototip aşamasındaki teknolojilerden gelecek. Türkiye’nin bu alanlarda erken konumlanması, dönüşümü hızlandırmanın yanı sıra küresel ölçekte rekabet avantajı da sağlayacak.
Yatırımcılara stratejik uyarı: Tek tip çözüm yetersiz, sektörel yol haritası şart
Enerji dönüşümünün heterojen yapısı; demir-çelik, çimento ve kimya gibi sektörlerde sektörel bazlı, özelleştirilmiş dönüşüm stratejilerinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Bain & Company Türkiye analizine göre; “tek tip çözüm” yaklaşımı yerine, sektöre özel yol haritaları, teknolojik geçiş planları ve altyapı gerekliliklerinin birlikte ele alınması, yatırımcılara uzun vadede avantaj sağlayacaktır. Ulaşımda bataryalı elektrikli araç (BEV) dönüşümü hızla yaygınlaşırken, sanayide elektrikli üretim sistemleri ve biyoyakıt uygulamaları pilot projelerle ilerliyor. Konut ve hizmet sektörlerinde ise ısı pompası ve verimlilik önlemleri standart hale geliyor. Bu yol haritaları, yatırımcılara yalnızca bugüne değil, 2030 ve sonrasına yönelik net bir vizyon sunuyor.
Beş tematik yatırım alanı yeni bir ekosistem oluşturuyor
Tüm bu gelişmeler ışığında, enerji dönüşümü yatırımcılar için artık yalnızca bir sürdürülebilirlik vaadi değil; yüksek getirili, öngörülebilir ve stratejik bir yatırım alanı haline gelmiş durumda. Ancak bu ekosistemin karmaşıklığı; sektör seçimi, değer zinciri kırılımı, şirket bazlı strateji geliştirme ve organizasyonel yapı yönetimi gibi konuların eş zamanlı olarak ele alınmasını zorunlu kılıyor. Bain analizine göre, Türkiye’nin dönüşüm süreci yalnızca politika belgelerinde değil, reel yatırım ortamında da karşılığını bulan, çok boyutlu ve sürdürülebilir bir ilerlemeye işaret ediyor.
Bain’in analizine göre, Türkiye’de enerji dönüşümüne yönelik sermaye akışları beş tematik alanda yoğunlaşıyor: üretim ve şebeke ekipmanı imalatı, yenilenebilir enerji proje geliştirme ve konsolidasyonu, elektrik ve doğal gaz dağıtımında dönüşüm, petrokimya ve batarya değer zinciri. Özellikle, kablo, inverter ve güneş paneli gibi ekipmanların yerli üretimindeki artış, önemli ihracat fırsatları da yaratıyor. Türkiye, otomotivdeki konumunu enerji depolama teknolojilerine de taşımayı hedefliyor ve 2030’a kadar 5 GW üretim kapasitesine sahip entegre bir batarya ekosistemi kurmayı planlıyor.
Bain & Company Türkiye Ortağı Volkan Kara, Türkiye’de enerji dönüşümünün, artık politika, performans ve kârlılık ekseninde şekillenen dinamik ve verimli bir yatırım alanına dönüştüğünü söylüyor. Ancak gerçek başarı için stratejik netliğin şart olduğunu vurgulayan Kara, “Dönüşümün başarılı olması için sektörün dinamiklerini doğru okumak, değer zincirini iyi analiz etmek ve geleceğe dönük farklılaşan yatırım tezleri oluşturmak gerekiyor. Türkiye, enerji dönüşümünde sadece plan yapan değil, bunu hayata geçiren bir ülke olmalı” dedi.
Türkiye enerji dönüşümünde yatırımcılar cazip fırsatlar sunuyor
Türkiye, enerji dönüşüm sürecinde yalnızca iddialı hedefler koymakla kalmıyor; bu hedefleri gerçekleştirecek sermaye çekme, sağlam altyapı kurma ve teknolojik yetkinlik geliştirme kapasitesine de sahip bir yatırım ortamı sunuyor. Bain & Company Türkiye’ye göre, enerji dönüşümü yalnızca bir sürdürülebilirlik taahhüdü değil - bugünün yatırımcıları için yüksek getirili ve dinamik bir yatırım alanı.
Bain & Company Hakkında
Bain & Company, dünyanın en iddialı liderlerine geleceği şekillendirmede rehberlik eden küresel bir danışmanlık firmasıdır. 40 ülkede, 65 şehirde faaliyet gösteren Bain, müşterileriyle tek bir ekip gibi çalışarak olağanüstü sonuçlar elde etmeye, rekabet avantajı sağlamaya ve sektörleri dönüştürmeye odaklanıyor. Şirket, özelleştirilmiş ve entegre uzmanlığını, dijital yenilikçilerden oluşan dinamik bir ekosistemle birleştirerek daha iyi, daha hızlı ve daha kalıcı çözümler sunuyor. Bain, eğitim, ırksal eşitlik, sosyal adalet, ekonomik kalkınma ve çevre gibi kritik küresel meseleleri desteklemek amacıyla, 10 yıllık bir taahhüt kapsamında 1 milyar dolardan fazla yatırım yapmayı taahhüt etti. Ayrıca, küresel tedarik zincirlerinin çevresel, sosyal ve etik performanslarını değerlendiren lider platform EcoVadis tarafından platin sertifika ile ödüllendirilerek, dünya çapındaki şirketler arasında en üst %1’lik dilime girdi.1973’te kurulduğundan bu yana Bain & Company, başarısını müşterilerinin başarısıyla ölçmeye devam ediyor ve sektördeki en yüksek müşteri memnuniyeti oranlarından birini gururla sürdürüyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.