Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan Şubat ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi.
Bankanın enflasyon değerlendirmesinin tamamı aşağıda bulunuyor.
Özet
Tüketici fiyatları şubat ayında yüzde 3,15 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,50 puan azalışla yüzde 55,18
seviyesine gerilemiştir. Bu dönemde yıllık enflasyon enerjide belirgin olmak üzere tüm ana gruplarda düşüş
kaydetmiştir. Enerji fiyatlarında, kur ve emtia fiyatlarındaki görünüme paralel olarak, son aylardaki ılımlı
seyir sürmüştür. Temel mal grubunda da bu dönemde aylık artışların yavaşladığı izlenmiştir. Hizmetlerde
fiyat artışı bir önceki aya göre yavaşlamakla birlikte, yemek hizmetleri, eğitim ve bakım-onarım gibi kalemler
öncülüğünde nispeten yüksek seyretmiştir. Kirada aylık artış oranı bir önceki aya kıyasla önemli ölçüde
gerilemiştir. Öte yandan, gıda fiyatları sebze, kırmızı et ile süt ve süt ürünleri öncülüğünde yüksek bir oranda
artmaya devam etmiştir. Şubat ayında üretici fiyatları aylık artışı enerji fiyatlarındaki belirgin gerilemenin
katkısıyla zayıflamıştır. Bu görünüm altında, B ve C endekslerinde yıllık enflasyon düşmüş, göstergelerin
mevsimsellikten arındırılmış aylık artışı önemli ölçüde yavaşlayarak ocak ayı öncesindeki seviyelerine
gerilemiştir.
Değerlendirmeler
Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde 3,15 oranında artmış ve yıllık enflasyon 2,50 puan azalarak yüzde 55,18
seviyesine gerilemiştir. Yıllık değişim oranı B endeksinde 1,89 puan düşüşle yüzde
55,16, C endeksinde 2,39 puan azalışla yüzde 50,58 olmuştur.
Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bu dönemde ana grupların tamamında
düşüş yaşanmıştır. Bir önceki aya göre temel mallar, enerji, hizmet, alkol-tütün-altın ile gıda ve alkolsüz
içecekler gruplarının katkıları sırasıyla 1,19; 0,79; 0,28; 0,21 ve 0,03 puan azalmıştır.
Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar önceki aya kıyasla B ve C endekslerinde belirgin şekilde
yavaşlamıştır. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada yüksek seviyesini
korurken, hizmet grubunda daha belirgin olmak üzere hizmet ve temel mallarda zayıflamıştır .
Hizmet fiyatları şubat ayında yüzde 3,14 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,78 puan azalarak
yüzde 61,64 olmuştur. Bu dönemde yıllık enflasyon kirada sınırlı bir miktar yükselirken,
haberleşme ve diğer hizmetlerde yatay seyretmiş, ulaştırma ve lokanta-otel alt gruplarında azalış
kaydetmiştir. Zamana bağlı fiyat ayarlamaları ve asgari ücret kaynaklı etkilerin önemli bir kısmının bir önceki
ayda gerçekleşmesi ile birlikte hizmet grubunda aylık fiyat artışları alt gruplar genelinde yavaşlamıştır. Başta
et olmak üzere gıda fiyatları kanalıyla girdi maliyetlerinden etkilenen lokanta-otel fiyatlarındaki aylık artış
oranı önceki aya göre gerilemekle birlikte yüksek seyretmiş, diğer hizmetler alt grubunda bakım-onarımın
yanı sıra eğitim hizmetleri öne çıkan kalemler olmuştur. Şubat ayında kirada aylık artış yüzde 2,66 ile bir
önceki aya kıyasla önemli ölçüde yavaşlamıştır. Ulaştırma hizmetleri aylık artışı havayolu ile yolcu taşıma
ücretlerindeki belirgin düşüşün öncülüğünde yavaşlama kaydetmiştir.
Temel mal grubunda yıllık enflasyon 3,76 puan düşüşle yüzde 41,06 olarak gerçekleşmiştir. Diğer temel
mallarda daha belirgin olmak üzere, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda gerilemiştir . Dayanıklı mal
fiyatları (altın hariç) yüzde 2,49 oranında artış kaydederken, otomobil (yüzde 4,11) ve mobilya (yüzde 3,12)
bu gelişmeyi sürükleyen kalemler olmuş, son aylarda yüksek artışlar sergileyen beyaz eşya fiyatları ise şubat
ayında yatay seyretmiştir. Bu gelişmelerle, dayanıklı mal alt grubunda yıllık enflasyon 1,09 puan düşüşle
yüzde 44,93 seviyesine gerilemiştir. Diğer temel mallarda fiyatlar yüzde 1,14 oranında artarak önceki aylara
kıyasla önemli bir yavaşlama göstermiş, alt grup yıllık enflasyonu 8,38 puan düşüşle yüzde 48,48 olmuştur.
Ev ile ilgili temizlik malzemeleri ve konutun bakım-onarımı ile ilgili malzemeler fiyat artışlarıyla, evcil
hayvanlarla ilgili ürünler ise fiyat düşüşüyle öne çıkan kalemler olmuştur. Giyim ve ayakkabı alt grubunda
fiyatlar sezon indirimlerinin devam etmesiyle yüzde 1,89 oranında gerilemiş, alt grup yıllık enflasyonu 2,61
puan azalışla yüzde 20,71 seviyesine düşmüştür.
Enerji fiyatları yüzde 0,64 oranındaki artış ile ılımlı seyrini korumuştur. Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon
5,02 puan azalarak yüzde 50,01 seviyesine gerilemiştir (Grafik 7). Bu dönemde, uluslararası propan ve bütan
fiyatlarındaki gelişmeleri takiben tüp gaz fiyatları yüksek bir oranda (yüzde 7,89) artarken akaryakıt ve
şebeke suyu fiyatlarındaki artış sınırlı (sırasıyla yüzde 0,72 ve 0,47) olmuştur.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları aylık bazda yüzde 7,36 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,67 puan
azalarak yüzde 69,33 olmuştur (Grafik 7). Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 2,67 puan düşüşle yüzde
66,13’e gerilerken, işlenmiş gıdada 0,31 puan artışla yüzde 73,87’ye yükselmiştir. Mevsimsellikten
arındırılmış veriler bu dönemde sebze grubunda daha belirgin olmak üzere taze meyve ve sebze fiyatlarında
artışa işaret etmiştir. Perakende sektöründeki fiyat sabitleme kampanyalarının sona ermesiyle şubat ayında
süt ve süt ürünlerinde belirgin artışlar izlenmiştir. Buna ek olarak, kırmızı et, beyaz et, işlenmiş et ürünleri ve
alkolsüz içecekler fiyat artışlarıyla öne çıkan diğer kalemler olmuştur.
Yurt içi üretici fiyatları şubat ayında yüzde 1,56 oranında artmış, yıllık enflasyon 9,85 puan azalarak yüzde
76,61 olmuştur (Grafik 9 ve Tablo 2). Yıllık enflasyon alt grupların tümünde düşüş kaydederken (Grafik 10),
aylık bazda enerji fiyatları belirgin bir azalış (yüzde -4,47) göstermiştir. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler
bazında incelendiğinde, elektrikli teçhizat fiyatlarındaki hızlanma öne çıkmaktadır.
TCMB 2 hafta vadeli 1.5 milyar dolar, 2 hafta vadeli 100 milyon euro, 1 ay vadeli 600 milyon dolar ve 3 ay vadeli 300 milyon dolar tutarlı olmak üzere 4 adet döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı.
TCMB'nin yarın valörlü swap ihaleleri 13.30-14.00 saatlerinde gerçekleştirilecek.
EUR/USD
EURUSD paritesi yeni haftaya hafif yükselişle başlıyor. Haftanın son işlem gününde Euro Bölgesi'nde takip edilen PMI verileri beklentileri karşılayamasa da büyüme bölgesinde gerçekleşerek toparlanmayı sürdürdü. ÜFE verileri ise beklentilerin de üzerinde gerileyerek aylık bazda %-2,8 oldu ve enflasyonun gerileyeceğine ilişkin beklentilere işaret etti. ABD'de ise PMI verileri beklentilere paralel büyüme bölgesinde gerçekleşti. Bu hafta ise gözler Salı ve Çarşamba günü Fed Başkanı Powell'ın yarı yıl sunumunda ve Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisinde olacak. Bugün ise ABD'de veri gündemi sakinken Euro Bölgesi'nde Sentix Yatırımcı Güveni ve Perakende Satışlar verileri yakından takip edilecek.
Destekler: 1.0619 - 1.0541 - 1.0480
Dirençler: 1.0691 - 1.0751 - 1.0805
USD/TRY
Dolar/TL paritesinde temkinli seyir takip ediliyor. Haftanın son işlem gününde yurt içinde gözler enflasyon verisindeydi. Buna göre Şubat ayında enflasyon aylık %3,15 ve yıllık %55,18 ile beklentilere paralel sayılabilecek bir artış gösterdi. ÜFE ise aylık bazda %1,56 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %86,46 seviyesinden Şubat ayında %76,61 seviyesine gerilemiş oldu. ABD'de ise Hizmet ve ISM İmalat Dışı PMI verileri beklentilere paralel gerçekleşerek toparlanma eğilimini sürdürdü. Bu hafta Fed Başkanı Powell'ın Salı ve Çarşamba günleri yapacağı yarı yıl sunumu küresel risk iştahında ve dolar endeksinde belirleyici olabilir. Cuma günü ise Tarım Dışı İstihdam takip edilecek.
Destekler: 18.86 - 18.82 - 18.77
Dirençler: 18.90 - 18.95 - 19.00
XAU/USD
Ons altın toparlanma sergiliyor. Haftanın son işlem gününde ABD'de PMI verileri takip edildi. Buna göre Hizmet PMI ve ISM İmalat Dışı PMI verileri beklentilere paralel büyüme seviyesinde gerçekleşti ve risk iştahını destekledi. Bu hafta ise Fed Başkanı Powell'ın Salı ve Çarşamba günleri gerçekleştireceği yarı yıl sunumu önem arz ediyor. Sunumda Powell'ın enflasyona değinmesi bekleniyor. Diğer yandan Cuma günü açıklanacak Tarım Dışı İstihdam da ons altın fiyatlamalarında belirleyici olabilir. Asya'da ise Çin Başbakanı'nın açıklamalarına göre bu yıl ülke ekonomisinin %5 büyümesi hedefleniyor. Çin ekonomisinin toparlanma görünümü küresel risk iştahını ve ons altın fiyatlamalarını destekleyebilir.
Destekler: 1850 - 1833 - 1820
Dirençler: 1869 - 1886 - 1900
BRENT
Brent petrol yeni haftaya temkinli başlıyor. Haftanın son işlem gününde WSJ'ın Birleşik Arap Emirlikleri'nin OPEC üyeliğinden ayrılacağına ilişkin haberi brent petrolde düşüşe neden olsa da kaynakların haberi yalanlamasıyla petrol fiyatları toparlandı. ABD'de ise Cuma günü açıklanan PMI verilerinin beklentilere paralel iyileşme bölgesinde gerçekleşmesi risk iştahını destekledi. Bu hafta ise gözler Fed Başkanı Powell'ın Salı-Çarşamba günleri gerçekleştireceği yarı yıl sunumunda olacak. Powell'ın enflasyona değinmesi beklenirken olası açıklamalar faiz sürecine dair ipucu içerebilir. Cuma günü ise Tarım Dışı İstihdam verisi dolar endeksi ve petrol fiyatlamaları üzerinde belirleyici olabilir.
Destekler: 84.90 - 83.59 - 82.60
Dirençler: 85.77 - 86.98 - 87.97
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı araştırma-geliştirme faaliyetleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
TÜİK'in konuya ilişkin haber bülteni aşağıda bulunuyor:
Ar-Ge verilerine ilişkin güncel idari kayıt veri sayısı ve çeşitliliği son yıllarda artmıştır. Bu nedenle uluslararası referans kaynağı olan Frascati Kılavuzu'nun önerilerine uygun olarak hesaplama yöntemi yeniden gözden geçirilmiş ve güncel veriler doğrultusunda yöntem değişikliğine gidilmiştir. Yeni hesaplama yöntemine uygun olarak 2015-2021 yılı arasındaki veriler güncellenmiştir. Konu ile ilgili detaylı metodolojik açıklama bülten ekinde yer almaktadır.
Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2021 yılında 101 milyar 738 milyon TL'ye yükseldi
Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması 2021 yılında bir önceki yıla göre 32 milyar 670 milyon TL artarak 101 milyar 738 milyon TL'ye yükseldi.
Ar-Ge harcamasının gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) içindeki payı %1,40 oldu
Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcamasının GSYH içindeki oranı 2020 yılında %1,37 iken, 2021 yılında 7 trilyon 248 milyar 789 milyon TL'lik GSYH içindeki oranı %1,40'a yükseldi.
En fazla Ar-Ge harcaması mali ve mali olmayan şirketler tarafından yapıldı
Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler %61,3 ile en büyük paya sahip olurken, bunu %34,2 ile yükseköğretim takip etti. Kâr amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dâhil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise %4,5 oldu. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları %48,9 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu.
Mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge finansmanında %54,6 ile ilk sırada yer aldı
Ar-Ge harcamalarının 2021 yılında %54,6'sı mali ve mali olmayan şirketler tarafından finanse edilirken genel devlet Ar-Ge harcamalarının %27,5'ini, yükseköğretim %16,4'ünü, yurt dışı kaynaklar %1,5'ini ve diğer yurt içi kaynaklar yaklaşık olarak %0,03'ünü finanse etti.
Tam zaman eşdeğeri cinsinden 221 bin 811 Ar-Ge personeli çalıştı
Tam zaman eşdeğeri (TZE) cinsinden 2021 yılında toplam 221 bin 811 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2021 yılında %67,4'ü mali ve mali olmayan şirketlerde, %28,2'si yükseköğretimde ve %4,4'ü kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlet sektöründe yer aldı.
TZE cinsinden kadın Ar-Ge personelinin oranı %32,1 oldu
TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel sayısı, 2021 yılında 71 bin 301 kişi ile toplam Ar-Ge personel sayısının %32,1'ini oluşturdu. Sektörler itibarı ile TZE cinsinden kadın Ar-Ge personel oranı yükseköğretimde %45,7, kâr amacı olmayan kuruluşların da dâhil edildiği genel devlette %30,4, mali ve mali olmayan şirketlerde ise %26,6 oldu.
Ar-Ge personelinin %31,2'si doktora veya eşdeğeri eğitim seviyesine sahip
Ar-Ge personeli öğrenim durumuna göre incelendiğinde, Ar-Ge personelinin %34,9'unun lisans eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü. Bunu sırasıyla %31,2 ile doktora veya eşdeğeri, %24,3 ile yüksek lisans, %4,8 ile meslek yüksekokulu ve %4,8 ile lise ve altı kategorileri takip etti. TZE cinsinden Ar-Ge personelinin eğitim durumuna göre dağılımı ise sırasıyla; %48,0 ile lisans, %20,7 ile yüksek lisans, %18,3 ile doktora veya eşdeğeri, %6,7 ile meslek yüksekokulu ve %6,3 ile lise ve altı eğitim düzeyi şeklinde oldu.
En fazla Ar-Ge harcaması TR10 (İstanbul) bölgesinde gerçekleşti
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzeye göre 2021 yılında Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge toplam Ar-Ge harcamasının %29,7'sini gerçekleştiren TR10 (İstanbul) iken, bunu %28,2 ile TR51 (Ankara) ve %9,2 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi takip etti.
Toplam Ar-Ge personel sayısının %29,5'i TR10 (İstanbul), %19,3'ü TR51 (Ankara) ve %8,0'ı TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesinde istihdam edildi.
Mali ve mali olmayan şirketlerde Ar-Ge harcamasının %53,5'i Ar-Ge merkezlerinde yapıldı
Mali ve mali olmayan şirketler tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen 62 milyar 400 milyon TL Ar-Ge harcamasının %53,5'i Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirildi. Ar-Ge merkezlerinde yapılan Ar-Ge harcamasının %85,1'i, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip olan girişimler tarafından yapıldı.
En fazla Ar-Ge harcaması yüksek teknoloji faaliyetlerindeki girişimler tarafından yapıldı
İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, 2021 yılında imalat sanayinde gerçekleştirilen 35 milyar 613 milyon TL Ar-Ge harcamasının %46,3'ünün yüksek teknoloji faaliyetinde yer alan girişimler tarafından gerçekleştirildiği görüldü. Bu oran 2015 yılında %35,1'di. İmalat sanayindeki toplam Ar-Ge harcamasının %39,6'sı orta yüksek teknoloji faaliyetindeki girişimler, %9,6'sı orta düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler ve %4,5'i düşük teknoloji faaliyetindeki girişimler tarafından yapıldı.
İmalat sanayinde Ar-Ge faaliyeti yürüten girişimlerdeki araştırmacı sayıları incelendiğinde 2021 yılında en fazla araştırmacının 24 bin 630 kişi ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler tarafından istihdam edildiği görüldü. Bunu 16 bin 720 araştırmacı istihdamı ile yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimler takip etti. TZE cinsinden araştırmacı sayıları dikkate alındığında da en fazla değerin 22 bin 299 ile orta yüksek teknoloji faaliyeti yürüten girişimlerde olduğu saptandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar birliği (TOBB), "Onaylanan Sanayi Kapasite Raporu" istatistiklerini açıkladı.
Kurumun konuya ilişkin yayınladığı haber bülteni aşağıda bulunuyor:
" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ?ubat 2023’te onaylanan kapasite raporu sayısı
?ubat 2022’ye göre %11(473 adet) azalarak 3.838 adet olmuştur.
Aktif Kapasite Raporlarına göre toplam çalı?an sayısı ise ?ubat 2022’de 3.615.758 iken %8
(290.295) artarak, ?ubat 2023’te 3.906.053 olarak belirlendi. "
Cuma günü yaşanan sert düşüşün ardından gelen etkili alımlarla düşüşün büyük kısmı geri alındı ve endeks günü %0.92 değer kaybı kapadı. Çarşamba günü 5350 direncini test eden ancak bu seviyeyi kıramayan endekste Perşembe günü kar satışları etkili olmaya başlamıştı. Cuma günü gelen beklenmedik siyasi açıklamalar zaten zayıf olan piyasa algısını iyice derinleştirdi. Ancak 5050 seviyesinin önemli bir destek olduğunu söylemek mümkün. Yukarıda ise 5350 seviyesi önemli bir direnç olmaya devam ediyor. Endeksin bu seviyenin üzerinde kapatması durumunda yukarı doğru güçlenmeler oluşabilir. Ancak halen yönsüz seyir içerisinde olduğumuzu unutmamak lazım. Siyaset sahnesi piyasaların gündeminde olmaya devam edecek. Bugün 5 li masanın Cumhurbaşkanı adayını açıklaması bekleniyor. Diğer yandan Hazine’nin 2 ihalesini izleyeceğiz.
https://www.gcmyatirim.com.tr/arastirma-analiz/yurtici-piyasalar-gunluk-bulten/2023-03-06-ekonomik-gorunum
GCM Forex
GCM Menkul Kıymetler A.Ş.
www.gcmforex.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Şirketin açıklanan son finansal sonuçları 2022/12 dönemine aittir. Bu sonuçlar itibariyle şirketin:
" Net satışları 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %25,8 düşüş göstermiştir. Geçen yılın aynı çeyreğine göre %8,3 artışla 27.2 milyar TL olmuştur. 2022 yılında bir önceki yıla göre net satışları %87,3 artışla 127.8 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
" FAVÖK'ü 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %87,4 düşüş göstermiştir. Geçen yılın aynı çeyreğine göre %93,0 düşüşle 674.4 milyon TL olmuştur. 2022 yılında bir önceki yıla göre %0,7 artışla 26.7 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
" FAVÖK marjı 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre 1.213 baz puan düşüş göstermiştir. Geçen yılın aynı çeyreğine göre 3.559 baz puan düşüşle %2,5 olmuştur. 2022 yılında bir önceki yıla göre 1.793 baz puan düşüşle %20,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.
" Net karı 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %23,78 artış göstermiştir. Geçen yılın aynı çeyreğine göre %32,8 düşüşle 3.2 milyar TL olmuştur. 2022 yılında bir önceki yıla göre net karı %16,0 artışla 18 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
" Net borcu 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %14,4 düşüşle 13.7 milyar TL olmuştur.
Sonuç: Şirket, 4Ç22'de 27.248 mn TL satış geliri (kons: 32.698 mn TL / Gedik: 33.239 mn TL), 674 mn TL FAVÖK (kons: 2.144 mn TL / Gedik: 2.357 mn TL) ve 3.175 mn TL net kar (kons: 2.475 mn TL / Gedik: 2.580 mn TL) açıklamıştır. Operasyonel olarak, hammadde fiyatlarındaki artışla düşük ton başına FAVÖK, ihracat hacminin azalan payı ve kapasite kullanım oranındaki bozulma bu çeyreğin ana başlıklarıdır. Açıklanan ton başına FAVÖK beklentilerin oldukça altında kalmıştır. Beklentilerin altında kalan karlılık rakamlarına rağmen beklentilerimizin üzerinde gelen satış hacmi ve nakit akışı görünümünün önceki çeyreğe göre güçlü olması pozitif tarafta sayılabilecek noktalardır. Ancak 2021'de 1.094 milyon dolar olan serbest nakit akışı 4Ç22'deki toparlanmaya rağmen 2022'de 23 milyon dolar ile negatif bölgeye oldukça yakındı. Satış hacmindeki çeyreklik %4'lük daralma (yıllık: -%9) ve daha düşük ortalama fiyatlar sonrası satış gelirleri çeyreklik %14 (yıllık: -%25) azalışla 1,76 milyar dolar olmuştur. 1,95 milyon tonluk satış hacmi, 2,20 milyon ton olan beklentimizin altında kalmıştır. Konsolide FAVÖK, satış hacmindeki daralma ve güçlü fiyat baskısı sonrası önemli ölçüde gerileyerek 80 milyon dolar (4Ç21: 931 mn USD; 3Ç22: 249 mn USD; 2Ç22: 692 mn USD; 1Ç22: 693 mn USD) olarak gerçekleşmiştir. Böylelikle 3Ç22'de 124 dolar, 4Ç21'de 418 dolar olan ton başına FAVÖK, 4Ç22'de çeyreklik %60'lık önemli ölçüdeki azalışla (yıllık: -%89) 48 dolar olmuştur. Güçlü talebin 2022'nin başında ürün fiyatlarını yüksek seviyelerde tuttuğunu ve operasyonel marjlardaki aşağı yönlü kademeli normalleşmenin beklentimize paralel olduğunu ve çoğunlukla 2Y22'yi etkilediğini ve 1Ç23 beklentilerinin de negatif devam ettiğini belirtmek isteriz. Finansman tarafında; daha yüksek faiz giderleri kaynaklı 66 milyon dolar net finansal gider yazılmıştır. 3Ç22'de 109 milyon dolar olan net kâr, ertelenmiş vergi geliri sonrası 4Ç22'de 206 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Eylül 2022'de 856 milyon dolar net borcu olan Erdemir, 2022 yıl sonu itibariyle zayıf operasyonel görünüme rağmen 181 milyon dolarlık pozitif serbest nakit akışı sonrası hafif iyileşmeyle 756 milyon dolarlık net borca sahiptir. Finansal sonuçların hisse üzerindeki etkisini negatif olarak değerlendiriyoruz.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.