Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Danimarka merkezli R&D Test Systems, rüzgar türbinlerindeki cıvataların sıkılığını hassas bir şekilde ölçebilen yenilikçi, ultrason tabanlı bir dijital çözüm olan Bolt-Check'i piyasaya sürdü. Yeni çözüm, bakım esnasında yalnızca gerekli cıvataların uygun torkta sıkılmasındaki doğruluğu önemli ölçüde artırıyor ve kamu hizmeti kuruluşlarının servis ve bakımı proaktif olarak yönetmesini sağlıyor.
Bolt-Check yazılımının gerek ofiste gerek sahada kusursuz çalıştırılabilmesi için R&D Test Systems, Danimarkalı iletişim uzmanı Northcom aracılığıyla Panasonic'in pazar lideri TOUGHBOOK G2 2'si 1 arada ayrılabilir tabletlerini tedarik etti. 10,1 inç TOUGHBOOK G2, 18,5 saate kadar pil ömrü[1] sunuyor ve suya ve toza dayanıklılık için IP65 derecesine sahiptir. En üst düzey güvenilirlik için MIL-STD 810H standartlarına göre test edilmiştir ve üstün performans için güçlü Intel® Core™ i5-1245U vPro™ işlemci gücü ve Intel® Iris® X? Grafik Kartı içerir.
R&D Test Systems uzmanı Jesper Stokbæk, şunları paylaştı: "Gereksinimlerimize göre özelleştirilebilen ve rüzgar çiftliklerinin zorlu ortamlarında çalışabilen sağlam, güvenilir ve modüler bir cihaza ihtiyacımız vardı. TOUGHBOOK G2, düşmelere, çarpmalara, titreşimlere ve su sıçramalarına dayanabildiği için sahada Bolt-Check'i çalıştırırken üretkenliğin etkilenmeyeceği konusunda bize gönül rahatlığı sağladı. TOUGHBOOK cihazları ne olursa olsun çalışmaya devam ediyorlar, bu da bizim için çok ama çok değerli."
Manuel süreçlerin dijitalleştirilmesi ve tahminlerin azaltılması
Bolt-Check'in öncesinde, mühendislerin her bir rüzgar türbini başına yaklaşık 6.000 civatayı, cıvatanın bakım ihtiyacı durumunu veya ne kadar sıkı bağlandıklarını bilmeden manuel olarak sıkmaları gerekiyordu. İnsan hatasına açık olan bu yorucu süreç, rüzgar türbinlerinin yapısal bütünlüğünü tehlikeye atabilen ve düzgün çalışmamalarına neden olabilen aksamalara kaynak olabiliyordu.
Günümüzde ise, TOUGHBOOK G2 dayanıklı tabletlerde çalışan Bolt-Check uygulamasının teknolojisi sayesinde mühendisler rüzgar türbinindeki her bir cıvatanın sıkılığını anında belirleyebilir oldu ve yalnızca bakım ihtiyacı olan cıvatalara müdahale edilmesini mümkün kıldı. Bu teknoloji, türbin bakımını kolaylaştırıyor ve çalışma süresi ile sürdürülebilir enerji dağıtımını en üst düzeye çıkarıyor.
Açık deniz rüzgar türbinlerine servis yapılırken, 50 kiloluk hidrolik ekipman ve pompaların özel bir ekiple özel yapım gemilerde denize taşınması gerekiyor. Bolt-Check, bu süreçte gereken manuel servis denetimlerinin sayısını azaltarak önemli ölçüde para ve kaynak tasarrufu sağlamaya da yardımcı oluyor.
Beceri açığının kapatılması
Bolt-Check'in bulut tabanlı yazılımı, sektördeki yetenekli mühendis eksikliğini göz önüne alarak, olabildiğince doğal ve kolay kullanım için tasarlanmıştır. Bu gelişme, mühendislerin yalnızca ağır, manuel aletleri çalıştırma konusunda uzmanlaşmasına dair ihtiyacı azaltıyor.
Panasonic TOUGHBOOK (İskandinav Ülkeleri) Başkanı Stefan Lindau, görüşlerini paylaştı: "R&D Test Systems, geliştirdiği çözüm ile rüzgar türbini endüstrisinin çok ciddi bir ihtiyacını karşılıyor. Bu inovasyon, sektörde bilinenleri değiştirecek niteliktedir. Bu gelişme, İskandinav bölgesinin yeşil enerjiye geçişte öncülük etmeye devam etmesine de yardımcı oluyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ZK Proof'lar (Sıfır Bilgi Kanıtları) ve homomorfik şifreleme teknolojilerini kullanarak blockchain ödemelerinde en kritik sorunlardan biri olan mahremiyet ve denetlenebilirlik dengesine özgün bir çözüm sunan EtraPay, ABD merkezli Ava Labs tarafından satın alındı. Bu satın alım, Türkiye’de blockchain alanında gerçekleşen ilk exit olarak kayıtlara geçti. EtraPay’in Encrypted ERC (eERC) standardı ile blockchain ekosistemine kazandırdığı yenilikçi teknolojiyle, gizlilik odaklı ve aynı zamanda regülasyonlarla uyumlu bir finansal altyapının oluşturulmasına öncülük ediyor.
Medipol Üniversitesi çatısı altından çıkan EtraPay’in, akademik dünyada, girişimciliğin ve ileri düzey teknoloji üretiminin teşvik edilmesi gerektiğine somut bir örnek olduğunu söyleyen EtraPay’in Kurucusu ve CEO’su Nurullah Mahmut Dündar, satın alma ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 1,5 yıl önce Medipol Üniversitesi’nden öğrencilerim ve aynı zamanda ortaklarım Furkan Boyraz, Berat Öztürk ve Emre Kaan Satış ile birlikte başladığımız bu yolculukta büyük bir aşama kaydettik. Blockchain ödemelerinde gizlilik ve denetlenebilirlik konularına getirdiğimiz çözümler, Ava Labs tarafından fark edildi ve bu önemli exit gerçekleşti. Türkiye'den dünyaya açılan bir teknoloji başarı hikayesi yazma hedefimizi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
Blockchain ekosistemine güçlü altyapı ve inovatif teknolojiler sunan Ava Labs, EtraPay'in eERC standardını ekosistemine entegre ederek blockchain tabanlı ödemeler alanında dönüşüm yaratmayı hedefliyor. AvaCloud'un sunduğu altyapı sayesinde, hassas verileri koruyarak tam denetlenebilirlik sunan blockchain sistemleri geliştirilebilecek. Bu yeni teknoloji, finans, DeFi, tokenizasyon ve tedarik zinciri gibi çeşitli alanlarda yeni kullanım senaryoları oluşturacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Sigorta, iş ortaklarına sağlık ürünleri satış performanslarını artırmak ve daha avantajlı finansal seçeneklerle desteklemek amacıyla bireysel sağlık ürünlerinde geçerli kampanyalar başlattı.
Acente kanalı özelinde 19 Şubat-30 Nisan tarihleri arasında devam edecek kampanya Tamamlayıcı Sağlık, Özel Sağlık ve Seyahat Sağlık Sigortaları ürünlerini kapsıyor.
Türkiye Sigorta Acenteler Satış Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Turgay Özata, kampanyaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye Sigorta olarak, ülkemizin her köşesinde faaliyet gösteren iş ortaklarımız ile birlikte ilerlemekten büyük gurur duyuyoruz. İş süreçlerimizin odağına dağıtım kanalı memnuniyetini koyarak birlikte yol alıyor ve birlikte büyüyoruz. İş ortaklarımızın sorunlarını önemsiyor ve onlara maddi manevi her türlü desteği veren gerçek bir çözüm ortağı olma amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dağıtım kanallarımıza özel olarak hazırlanan kampanyalar sayesinde aramızdaki bağı ve etkileşimi daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Hayata geçirdiğimiz sağlık kampanyası sayesinde iş ortaklarımız; hem yeni iş, yenileme ve geçişlerde bireysel sağlık ürünlerinde indirim fırsatını müşterilerine sunabilecek hem de satış performanslarına yönelik kârlı ve kazançlı özel finansal seçenekler ile daha avantajlı hale gelecekler. Verimliliği artıracak maddi teşvikler sağlayarak ve kârlılığı artıran yeni uygulamaları hayata geçirerek iş ortaklarımızın her koşulda yanında olmaya devam ediyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Boehringer Ingelheim, veteriner nörolojide yeni bir dönem başlatan, köpeklerde idiyopatik epilepside ilk basamak tedavisi olan Pexion’u özel lansman etkinliğinde tanıttı. Hayvan sağlığı alanında dünyaca ünlü uzmanların katılımıyla gerçekleşen lansmanda, Pexion’un köpeklerdeki epilepsi nöbetlerini hızla kontrol altına alan ve yan etki açısından güvenilirliği yüksek yenilikçi ürünü ve protokolleri detaylarıyla paylaşıldı.
Boehringer Ingelheim, hayvan sağlığı alanında yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Şirket, köpeklerde idiyopatik epilepsi tedavisinde önemli bir ürün olan Pexion'u tanıttı. Pexion, imepitoin molekülü sayesinde nöbetlerin hızla kontrol altına alınmasını sağlarken, yan etki açısından yüksek güvenilirliği sayesinde köpeklerin yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
Pexion: İdiyopatik Epilepsi Tedavisinde Yeni Standart
Köpeklerde idiyopatik epilepsi hem petlerin hem de sahiplerinin zorlu bir süreç geçirmesine neden olabilir. Pexion, bu zorluğu aşmak için geliştirilmiş, hızlı, etkili ve yüksek güvenlik profiline sahip bir antiepileptik ve anksiyolitik molekül olan imepitoin içeriyor. Pexion, ACVIM ve IVETF kılavuzlarında önerilen birinci basamak tedavisi olarak, yeni tanısı konan idiyopatik epilepsi hastalarında nöbetlerin hızla kontrol altına alınmasını sağlıyor. Tolerans sorunu, bağımlılık veya karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olmayan yüksek bir güvenlik profili sunan Pexion, yeşil reçete gerektirmeyen kolay erişim imkanının yanı sıra 100 mg ve 400 mg seçenekleriyle esnek dozajlama imkanı sağlıyor. Bu özellikleriyle Pexion, idiyopatik epilepsi tedavisini basitleştiriyor ve köpeklerin tedaviye uyumuna olanak tanıyor.
Lansman Etkinliğinde Uzman Görüşleri
Pexion'un lansman etkinliği, veteriner nöroloji alanında dünya çapında tanınan Prof. Dr. Holger Volk ve Boehringer Ingelheim'ın global teknik ekibinden Dr. Philip Watson'ın katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte, köpeklerde idiyopatik epilepsi tedavisindeki yenilikçi yaklaşımlar ve Pexion'un klinik etkinliği detaylı bir şekilde ele alındı.
Etkinliğin ilk oturumunda, Prof. Dr. Holger Volk, "Köpeklerde Önemli Bir Nörolojik Problem: İdiyopatik Epilepsi" başlıklı sunumuyla, idiyopatik epilepsinin köpeklerdeki etkilerini ve tedavi süreçlerindeki zorlukları ele aldı. Ardından, "Köpeklerde Epilepsi Teşhisi: Yeni Teknolojiler" başlıklı ikinci oturumda, epilepsi teşhisinde kullanılan yeni teknolojiler ve bu alandaki gelişmeler paylaşıldı.
Öğle yemeği sonrası, "Epilepsi Yönetimi: Köpeklerde Epilepsi Tedavisinde Püf Noktalar" başlıklı oturumda, epilepsi tedavisinde dikkat edilmesi gereken kritik noktalar ve en iyi uygulama örnekleri tartışıldı. Dr. Philip Watson, "İdiyopatik Epilepsinin Pexion ile Tedavisi" başlıklı sunumunda, Pexion'un klinik etkinliği ve güvenlik profili hakkında detaylı bilgiler verdi. Son olarak, "Pexion ile Kontrol Sizde!" başlıklı oturumda, Pexion'un tedavi süreçlerindeki faydaları ve köpeklerin yaşam kalitesini nasıl artırdığı incelendi.
Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlandığı bir soru-cevap oturumuyla sona erdi. Bu oturumda, veteriner hekimlerin günlük pratiklerinde karşılaştıkları zorluklar ve Pexion'un bu zorlukları nasıl hafiflettiği üzerine derinlemesine bir tartışma gerçekleştirildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uçtan uca çözümleriyle şirketlere dijital dönüşüm yolculuğunda eşlik eden İşNet, yerli siber güvenlik teknoloji sağlayıcısı Kron Teknoloji ile yaptığı iş birliğiyle “Hizmet Modeli” (as a service) kapsamında müşterilerine daha güvenli ve esnek bir erişim ortamı sunuyor ve çözümler sağlıyor.
Kron Teknoloji’nin kimlik ve erişim yönetimi çözümleri, İşNet'in bulut altyapısına entegre edilerek kullanıcıların verilere güvenli bir şekilde erişimini sağlamak üzere tasarlandı. Bu iş birliği sayesinde Kron Teknoloji’nin gelişmiş siber güvenlik teknolojileri, İşNet müşterilerine kimlik doğrulama ve yetkilendirme süreçlerinde üst düzey bir güvenlik sağlayarak siber tehditlere karşı korunma imkânı sunuyor. Aynı zamanda bu entegrasyon, müşterilerin operasyonel verimliliklerini artırmanın yanı sıra bulut tabanlı kaynaklara daha kolay ve güvenli erişimlerini mümkün kılıyor.
İşNet’in düzenlediği “İş Grubu BT Buluşmaları|KronTeknoloji” toplantısında “Siber Güvenlikte Yeni Sınırlar” konusu ele alındı. Kron Teknoloji temsilcileri tarafından PAM (Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi) ve Dinamik Veri Maskeleme ürünlerinin anlatıldığı organizasyonda, İşNet, Kron Teknoloji iş ortaklığıyla sunduğu İşNet PAM aaS hizmetinin detaylarını paylaştı.
Toplantıda konuşan İşNet Ürün Müdürü Ferit Doğan, “Erişim güvenliği alanında küresel ölçekte başarısı kanıtlanmış Kron Teknoloji ile iş birliğimizi geçtiğimiz yıl bir üst seviyeye taşıdık. Bilişim sistemlerine erişim güvenliğini artırmak isteyen kurumlara, Kron Teknoloji’nin ‘Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM)’ çözümünü İşNet altyapısında, siber güvenlik ekiplerimizin uzmanlığını katarak aylık hizmet modelinde sunuyoruz.” dedi.
Kron Teknoloji Kurumsal İş Birimi Satış Direktörü Ümit Çelik ise, “Kron Teknoloji olarak, siber güvenlik alanındaki uzmanlığımızı İşNet'in yenilikçi bulut ve veri merkezi hizmetleriyle birleştirerek işletmelere sadece güvenli değil, aynı zamanda kesintisiz ve verimli bir dijital çalışma ortamı sunuyoruz.” dedi.
İşNet Hakkında:
Güçlü kurumsal yapısı, müşteri odaklı yaklaşımı, dinamik, tecrübeli, donanımlı ekipleriyle faaliyetlerini sürdüren Türkiye İş Bankası iştiraki İşNet, 21. yüzyılın başından bugüne, “İnsan İçin Teknoloji” odaklı yaklaşımı, uçtan uca altyapı hizmetleri ve geniş hizmet yelpazesiyle teknolojiyi iş süreçleriyle uyumlu hale getirmeyi hedefleyen şirketlere kaliteli, sürdürülebilir ve güvenilir hizmetler sunmaktadır.
İşNet, İstanbul ve Ankara’da, biri Tier-IV sertifikasına sahip olmak üzere, üç veri merkezi üzerinden hizmet sunmaktadır. İnternet, sanal ağ-vpn, uydu erişimi ve ses hizmetlerini güvenilir ve esnek koşullarda sunmanın yanı sıra, yenilikçi çözümlerle zenginleştirdiği veri merkezi, siber güvenlik, bulut ve e-dönüşüm hizmetlerini kurumlara bütünleşik olarak sağlayan öncü bilgi teknolojileri şirketidir. Sektörel ihtiyaçları göz önüne alarak yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiren İşNet, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası onaylı bluuty Finans hizmeti ile bankacılık ve finans sektörüne özel olarak tasarlanan, güvenlik seviyesi artırılmış, regülasyon ve denetimlerle tam uyumlu, ölçeklenebilir, esnek ve yüksek performanslı bulut hizmeti sunmaktadır.
Daha fazla bilgi için; www.isnet.net.tr
Kron Teknoloji Hakkında
Kron Teknoloji, siber güvenlik sektöründe öne çıkan bir teknoloji şirketidir. Erişim ve veri güvenliğine yönelik kapsamlı bir ürün yelpazesi sunmakta olup, saygın bağımsız araştırma kuruluşları tarafından dünyanın önde gelen erişim ve veri güvenliği şirketleri arasında kabul edilmektedir. Kron, 2007 yılında kurulduğundan bu yana 6 Kıta ve 33 ülkede geniş bir müşteri kitlesine hizmet vermektedir. 2012 senesinden beri Borsa İstanbul’da işlem gören Kron Teknoloji (BIST: KRONT), Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir ofislerinde hizmet verirken, ABD ve BAE’de ofisleri, Suudi Arabistan, Pakistan, Malezya ve Endonezya’da ise satış ve destek operasyonları ile faaliyet göstermektedir.
Daha fazla bilgi için; www.krontech.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Toplam 9 sektörde 27 şirketi ile ülke ekonomisine istihdam, ciro ve ihracat konularında katma değer katan dev bir şirketler grubu olan Matlı, Keskinoğlu ve Yörsan markaları ile katıldığı Dubai Gulfood 2025 Fuarı’na damgasını vurdu. Matlı Şirketler Grubu YK Başkanı ve Yörsan Genel Müdürü Özer Matlı ile Matlı Şirketler Grubu YK Başkan Yardımcısı ve Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, ihracat, satış-pazarlama ve ticaret alanındaki uzman yönetici kadrolarıyla katıldıkları Gulfood’da önemli işbirliği görüşmeleri gerçekleştirdi.
Son dönemde gıda sektörüne yaptığı yatırımlar ile dikkatleri üzerine toplayan Matlı Şirketler Grubu, dünyanın en prestijli gıda fuarlarından biri kabul edilen Dubai Gulfood’a iki markası Keskinoğlu ve Yörsan ile katılarak, adeta gövde gösterisi yaptı. 17-21 Şubat 2025 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleşen fuarda, yüzlerce çeşit ürün yelpazesine sahip Keskinoğlu ve Yörsan’ın yan yana yer alan standları büyük ilgi çekti. Standlara yoğun ziyaretçi katılımı gerçekleşirken, 5 gün boyunca toptan ve perakende alanında sektör profesyonelleri ile önemli toplantılar gerçekleştirildi.
“Matlı olarak vizyonumuz: Türkiye'nin protein ihtiyacını karşılayan gıda grubu olmak.”
Ülkemizin iki değeri olan Keskinoğlu ve Yörsan’ın geçmişten günümüze ulaşan birikiminin Matlı’nın tarım hayvancılık konusundaki 60 yılı aşan deneyimleri ile birleşerek daha da güçlendiğini ifade eden Matlı Şirketler Grubu YK Başkanı Özer Matlı, “Matlı olarak Türkiye'nin protein ihtiyacını karşılayan gıda grubu olma vizyonumuz çerçevesinde Dubai Gulfood Fuarı’na katıldık ve çok verimli bir fuar deneyimi yaşadık. İhracattan, satış pazarlamaya kadar alanlarında uzman ve deneyimli ekibimiz ile birlikte, hem mevcut pazarlarımızı güçlendirmek hem de yeni pazarlar kazanmak adına önemli görüşmeler gerçekleştirdik.” dedi.
129 farklı ülkeden, 5.500 şirketin, 1 milyondan fazla ürünün yer aldığı Dubai Gulfood Fuarı’na Matlı Şirketler Grubu Keskinoğlu ve Yörsan Markalarıyla katıldı.
Keskinoğlu’nun Matlı bünyesine katılması ve yeniden üretime geçmesi üzerinden yaklaşık iki yıl gibi kısa süre geçmesine rağmen ihracatta önemli gelişmeler kaydettiklerine işaret eden Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, “Balkanlar’dan Uzakdoğu’ya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Pasifik Adaları’na kadar, dünya genelinde çok sayıda ülkeye hizmet veriyoruz. Dubai Gulfood’da Keskinoğlu standımızda GCC Ülkeleri, Uzak Doğu, Balkanlar ve Afrika başta olmak üzere dünyanın her kıtasından ziyaretçi ağırladık. Hali hazırda 6 kıtada 42 ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz. 2025 yılında kendimize başta Japonya olmak üzere, Uzak Doğu pazarında güçlenme hedefi koyduk. Dubai Gulfood Fuarı bu açıdan da bizim için değerli bir platform oldu” dedi.
“Keskinoğlu olarak ilk ve temel önceliğimiz ülkemizin protein ihtiyacını karşılamak”
İhracatın her zaman çok önemli olduğunun altını çizen Keskinoğlu Genel Müdürü Önder Matlı, “Keskinoğlu’nun hem piliç eti hem de yumurta üretiminde ilk önceliğini her zaman ülke içindeki ihtiyacı karşılamak olarak görüyoruz. AB standartlarında modern teknolojiler ile donatılmış Keskinoğlu tam entegre tesislerimizde günlük 5 milyon adedin üzerinde yumurta ve günlük 400 bin adet piliç eti işleme kapasitesine sahibiz. İleri işlem tesislerimizde de yılda 30 bin ton üretim yaparken, yine yılda 95 milyon adet etlik piliç üretiyor ve 2.5 milyon adet de yarka yetiştiriyoruz.” şeklinde konuştu.
Keskinoğlu Hakkında
“Keskinoğlu, gelecek nesilleri önemseyen sürdürülebilirlik anlayışıyla üretim yapıyor”
“Gelecek nesilleri önemsiyoruz” misyonuyla, sürdürülebilirliğe odaklanarak hareket eden Keskinoğlu, Avrupa Birliği standartlarındaki en modern üretim teknolojileriyle donatılmış 2 milyon 75 bin 375 m2 kapalı alana sahip tesislerinde, en güncel teknolojileri kullanarak ve en yüksek hijyen standartlarını uygulayarak üretim yapıyor. 4 farklı tam entegre yumurta işleme tesisinde günlük 5 milyon adedin üzerinde yumurta ve günlük 400 bin adet piliç eti işleme kapasitesine sahip durumda ve ileri işlem tesislerinde yılda 30 bin ton üretim yaparken, yine yılda 95 milyon adet etlik piliç üretiyor, 2.5 milyon adet de yarka yetiştiriyor. Keskinoğlu, ürünlerini tüketiciye ulaşana kadar en iyi şekilde muhafaza etmek için karton freezer ve soğuk hava muhafaza depoları kullanırken, saatte 7.800 kg şoklama kapasitesi ile ürünlerinin besin değerlerini en yüksek oranda koruma altına alıyor. Firma, 3 bölge müdürlüğü ve yaygın bayilik sistemiyle ürünlerini tüketicisiyle buluşturuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2009 yılından bu yana faaliyetlerini yalın üretim felsefesini benimseyerek sürdüren Çilek, bugüne kadar gerçekleştirdiği 43.000 Kaizen ile sürekli iyileştirme kültürünü şirketin temel taşlarından biri haline getirdi.
Çilek'in benimsediği yalın üretim felsefesi, israfı en aza indirerek üretkenliği artırmayı hedefleyen bir yönetim yaklaşımıdır. Bu prensip doğrultusunda, süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesi, kaynakların verimli kullanılması ve müşteri taleplerine en hızlı şekilde yanıt verilmesi amaçlanmaktadır. Çilek’in yalın üretim anlayışının önemli bir parçası olan Kaizen, küçük ama sürekli iyileştirmeler yaparak büyük değişimler yaratmayı hedefler. Kaizen, çalışanların sürece aktif olarak katılımını teşvik ederek sürdürülebilir yenilikçi çözümler üretmelerine olanak tanır ve şirketin her geçen gün daha verimli hale gelmesini sağlar.
Çilek, çalışanlarının katkılarını takdir etmek ve yenilikçi fikirleri ödüllendirmek amacıyla geleneksel Kaizen Ödül Töreni’ni 7-14 ve 21 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdi. Bu yılki ödül töreni, 3 vardiyanın tamamını kapsayacak şekilde genişletilerek daha kapsamlı bir organizasyon haline getirildi. Çilek, çalışanlarını yalnızca bir ekip olarak değil, büyük ve güçlü bir aile olarak gördüğünü bir kez daha vurguladı. Tören, çalışanların emeklerini ve geliştirdikleri yenilikçi fikirleri ön plana çıkararak, şirket içinde sürekli iyileştirme anlayışını daha da güçlendirdi.
Şirket yetkilileri törende yaptıkları açıklamalarda, sürekli iyileştirmenin yalnızca süreçleri geliştirmek, üretkenliği artırmak ya da verimliliği yükseltmek anlamına gelmediğini, aynı zamanda birlikte büyümek, birlikte güçlenmek ve ortak akılla geleceği inşa etmek olduğunu belirtti. Çalışanların özverisi, süreçlere kattıkları yenilikçi bakış açısı ve işlerini daha iyi yapma arzusu, şirketin ilerlemesini sağlayan en değerli unsurlar arasında yer aldı.
Çilek, yalın üretim prensipleri ve inovasyonu merkeze alarak, çalışanlarının gelişimine verdiği önemi bir kez daha gösterdi. Şirket, sürekli iyileştirme kültürünü yaygınlaştırarak, üretim süreçlerini optimize etmeye, iş gücü verimliliğini artırmaya ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmaya devam edecek.
Çilek, sürdürülebilir yenilikçi yaklaşımlarını ve yalın üretim anlayışını her geçen gün daha ileri taşıyarak, sektöründe öncü konumunu pekiştirmeye devam ediyor.
New York borsası haftaya alıcılı başladı.
Açılışın ardından, Dow Jones endeksi yüzde 0.4, S&P 500 endeksi yüzde 0.3 ve Nasdaq endeksi yüzde 0.3 değer kazandı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.