Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin sağlık alanındaki en büyük ticari etkinliği Expomed Eurasia Fuarı, İstanbul'daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde 32'nci kez ziyaretçilerine kapılarını açtı. 24-26 Nisan 2025 tarihleri arasında düzenlenen fuar, sağlık sektöründeki yenilikçi ürünlerin ve geleceğe yön veren teknolojilerin tanıtıldığı dev bir buluşma noktası olarak dikkat çekiyor.
Medikal endüstrisinin dünya çapındaki temsilcilerini İstanbul'da buluşturan Expomed Eurasia 2025, dünya genelinden de yoğun ilgi görüyor. Bu yıl fuara 120'den fazla ülkeden 5 bini uluslararası olmak üzere 25 bini aşkın ziyaretçi bekleniyor. Fuarda 650'yi aşkın yerli ve yabancı firma ve firma temsilcisi, 6 salonda medikal sektörün en yeni çözümlerini sergiliyor.
Sağlık sektörünün kalbi İstanbul'da atıyor
Expomed Eurasia, tıbbi analizden teşhis, tedavi ve rehabilitasyona, laboratuvar ürünlerinden hastane teknolojilerine uzanan geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Fuar ayrıca OTC (reçetesiz ilaçlar), bitkisel ilaçlar, gıda takviyeleri, kişisel bakım ve dermokozmetik ürünlerine özel bölümleriyle de zengin bir içerik sunuyor.
RX Tüyap organizasyonunda gerçekleşen fuar, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından destekleniyor. Ayrıca, sektörün güçlü kurumları Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF), Türkiye Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) ve Sağlık Gereçleri ve Üreticileri Derneği (SADER) katkılarıyla düzenleniyor.
Uluslararası iş birlikleri ve yeni yatırım fırsatları için stratejik bir buluşma noktası olan Expomed Eurasia 2025, Türkiye'nin sağlık teknolojileri alanındaki bölgesel liderlik hedeflerine önemli bir katkı sağlıyor. Bu kapsamda yerli üreticiler, ürün ve markalarını küresel arenada duyurma fırsatı bulurken, uluslararası ziyaretçilerle kurulan yeni iş bağlantıları sayesinde sağlık sektöründeki yatırım potansiyelini de artırıyor.
Sektörün liderleri Expomed Eurasia'nın önemini vurguladı
Fuarın açılış töreninde konuşan RX Tüyap Genel Müdürü Sn. Berkan ÖNER, şunları söyledi: "Expomed Eurasia, pandemi döneminde bile gerçekleştirilerek bölgenin en büyük üç fuarı arasındaki yerini sağlamlaştırdı. 32'nci yılımızda 650'yi aşkın katılımcı firmayı ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye'nin sağlık teknolojileri alanındaki bölgesel liderliğini güçlendirmek için sektöre yön vermeye devam edeceğiz."
Üretim ve ihracatta yeni hedefler
Expomed Eurasia'nın açılış töreninde konuşan SEİS Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Metin DEMİR şunları kaydetti; "Sektörümüzün ihracat hedeflerini %1'den %10'a çıkarmak adına büyük adımlar attık. Zorluklara rağmen birlikte hareket ederek sürdürülebilirlik ve dayanıklılığımızı artırabiliriz. Tıbbi cihaz üretiminde küresel rekabette daha güçlü olmamız için gereken destek ve iş birliği ortamını hep beraber yaratacağız." dedi.
TÜMDEF Genel Başkanı Sn. Kemal YAZ ise yaptığı açılış konuşmasında şunları belirtti: "Sağlık sektörü, sürekli yenilikçi çözümlerle ilerliyor. Expomed, bu yeniliklerin paylaşıldığı ve sektör dayanışmasının güçlendiği en önemli platformlardan biri. Hedefimiz, tıbbi cihaz ihracatını artırmak ve ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmak. Bu vizyona katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum." dedi.
Bu sadece Türkiye'nin fuarı değil, insanlığın fuarıdır
Törende konuşan T.C. Sağlık Bakanı Sn. Prof. Dr. Kemal MEMİŞOĞLU ise şunları söyledi: "Bu sadece Türkiye'nin fuarı değil, insanlığın fuarıdır. Türkiye, sağlık alanında kaliteli ve maliyet etkin ürünleriyle küresel ölçekte büyük bir potansiyele sahip. Sağlık Bakanlığı olarak 'Üreten Sağlık' yaklaşımımızla, yenilikçi fikirleri destekleyerek sağlık sektörümüzü dünya çapında örnek hale getirmeyi hedefliyoruz. Sağlık sektörü, ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olacak."
Stratejik panellerle sağlık sektörünün geleceği tartışılıyor
Fuarla eş zamanlı olarak, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından düzenlenen "Fikirden Ürüne Üreten Sağlık Programı" dikkat çekiyor. Panel programı kapsamında MDR/IVDR süreçleri, tıbbi cihaz sektöründe girişimcilik ve start-up'ların geleceği ele alınıyor. Etkinlikte ayrıca yapay zekâ destekli tıbbi teknolojiler, klinik araştırmalar, akıllı yara bakım sistemleri gibi kritik başlıklar masaya yatırılarak sektörün geleceği şekillendirilecek.
Sektör Profesyonelleri ve Karar Vericiler Expomed Eurasia'da Buluşuyor
Türkiye'nin dört bir yanından ve dünyadan gelen biyomedikal mühendisler, hastane satın alma yöneticileri, eczacılar ve laboratuvar uzmanları, fuarda sektörün öncü firmalarıyla doğrudan bağlantı kurma imkânına sahip olacak. Özellikle Orta Doğu, Afrika, Orta Asya ve Balkan ülkelerinden yoğun katılımın gerçekleşmesi beklenen fuarda, yeni ticari anlaşmaların yapılması hedefleniyor.
Expomed Eurasia 2025, sağlık sektörünün geleceğini belirleyen önemli yatırımlara ve yeniliklere ev sahipliği yaparak, medikal endüstride global düzeyde önemli bir buluşma noktası olmaya devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Doğan Trend Otomotiv, temsil ettiği güçlü markalarla sektörün tüm paydaşları ile iş birliği ve ortak çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda Avrupa'nın lider araç kiralama şirketi Europcar ile iş birliği gerçekleştiren Doğan Trend Otomotiv, iddialı SUV modelleriyle filo pazarındaki varlığını da güçlendirdi. İş birliği kapsamında Europcar Türkiye, Doğan Trend Otomotiv'in sunduğu güvenilir ve teknolojik modellerle filosunu güçlendirerek bugüne kadar 170 adedi MG HS, 100 adedi de Suzuki Vitara olmak üzere toplam 270 SUV'u araç parkına dahil etti. Tüketici eğilimlerinde hızla yükselen SUV talebi, Europcar Türkiye'nin filosunu genişletme kararında etkili oldu. Geniş donanım yelpazesi ve üstün konfor seviyesiyle dikkat çeken MG HS ve Suzuki Vitara, Europcar Türkiye'nin filo yatırımında öncelikli tercihler arasında yer aldı.
Gerçekleştirdiği güçlü iş birliklerine bir yenisini daha ekleyen Doğan Trend Otomotiv, filo sektöründeki varlığını da güçlendirdi. Bu kapsamda Doğan Trend Otomotiv, yeni teknoloji ve güvenilir araçlarla filo başarısını güçlendirmeye odaklanan Avrupa'nın lider araç kiralama şirketi Europcar ile yeni bir anlaşmaya imza attı. Anlaşma kapsamında Europcar Türkiye, filosunu otomotiv sektörünün lider oyuncularından Doğan Trend Otomotiv'in temsi ettiği MG ve Suzuki markalarıyla genişletti.
Yatırımlarımız devam edecek!
İş birliği kapsamında Europcar Türkiye, Doğan Trend Otomotiv'in sunduğu güvenilir ve teknolojik modellerle filosunu güçlendirerek bugüne kadar 170 adedi MG HS, 100 adedi de Suzuki Vitara olmak üzere toplam 270 SUV'u araç parkına dahil etti. Kurum olarak yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Europcar Türkiye CEO'su Fırat Fidan, "Sektörün köklü ve güvenilir markası Doğan Trend Otomotiv ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle Türkiye'deki araç filomuzu genişletmekten mutluluk duyuyoruz. SUV segmentindeki artan müşteri taleplerini göz önünde bulundurarak öne çıkan markaları filomuza dahil etmemiz hem müşterilerimize en iyi hizmeti sunma misyonumuzun hem de operasyonel kapasitemizi güçlendirmenin önemli bir göstergesi. Yatırımlarımız ve işimizi zirveye taşıyacak iş birliklerimiz devam edecek" yorumunda bulundu.
Doğan Trend Otomotiv Markaları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Sakarya ise şunları söyledi: "Europcar gibi mobilite alanında global ölçekte güçlü bir markayla iş birliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. MG ve Suzuki markalarının yenilikçi, teknolojik ve kullanıcı dostu modellerinin Europcar Türkiye'nin araç filosunda yer alması bizim için önemli bir gurur kaynağı. Bu iş birliği hem markalarımızın sahadaki görünürlüğünü artıracak hem de daha fazla kullanıcının modellerimizin sunduğu konfor ve güvenlik teknolojileriyle tanışmasına olanak sağlayacak. Doğan Trend Otomotiv olarak mobilite çözümleri sunan güçlü markalarla iş birliklerimizi artırarak büyümeye devam edeceğiz."
Araç seçimlerinde tüketici talebi etkili oldu!
Tüketici eğilimlerinde hızla yükselen SUV talebi, Europcar Türkiye'nin filosunu genişletmesi kararında etkili oldu. Geniş donanım yelpazesi ve üstün konfor seviyesiyle dikkat çeken MG HS ve Suzuki Vitara, Europcar Türkiye'nin filo yatırımında öncelikli tercihler arasında yer aldı. Türkiye'de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG markasının HS modeli ile modern tasarımı, premium iç mekânı ve ileri sürüş destek sistemleriyle kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. Her dönemin gözdesi Suzuki Vitara ise sağladığı çekici sürüş dinamikleri ve verimli yakıt tüketimi ile alanında fark yaratmaya devam ediyor.
Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Bir Doğan Holding iştiraki olan Doğan Trend Otomotiv, Türkiye'nin önde gelen otomotiv ve mobilite şirketidir. Otomotiv, motosiklet ve deniz motorlarından oluşan marka portföyü ve ülke çapındaki yaygın yetkili satış ve servis teşkilatı ile yıllık toplamda 50.000 adedin üzerinde araç satışı gerçekleştirip 1 milyar doların üzerinde yıllık iş hacmine ulaşarak 2024 yılında Türkiye'nin en büyük firmalarının listelendiği Fortune 500 listesinde 102. sıraya yükselmiştir. Sürdürülebilir mobilite ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla, yenilikçi çözümler sunmaya devam eden Doğan Trend Otomotiv, otomotiv ve mobilite sektöründe teknolojik ve keyif veren markaları ile öncü bir rol üstlenmektedir.
Europcar Mobility Grup Hakkında: 75 yılı aşkın mobilite hizmeti deneyimiyle, bugün dünyanın 140 ülkesinde yaklaşık 3 bin 835 lokasyonda 1,2 milyon araç ile otomobil kiralama hizmeti sunan Europcar Mobilite Grup Avrupa'nın lider konumundaki küresel mobilite sağlayıcılarından biridir.
Europcar Türkiye: FAZ Oto Kiralama A.Ş. Avrupa'nın en büyük araç kiralama şirketi Europcar Mobilite Grup'un 2002 yılından beri Türkiye temsilcisidir. Europcar Türkiye 91 farklı ofisi ile Türkiye'nin her yerinde güvenilir ve kurumsal araç kiralama hizmeti vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Rolls-Royce, müşterisinin en sevdiği doğa yürüyüşü parkurundan esinlenerek tasarlanan benzersiz Black Badge Cullinan Series II modeli için tasarlanmış Cullinan Daisy’yi sunuyor. Çarpıcı üç boyutlu etki yaratan ahşap kumlama tekniği kullanılırken, Papatya deseni, Coachline, özel şemsiyeler ve aydınlatmalı taban plakalarına kadar uzanıyor.
Rolls-Royce Motor Cars, son Bespoke (özel üretim) siparişi olan Cullinan Daisy’yi tanıtıyor. Bu benzersiz Black Badge Cullinan Series II’da müşterinin doğa yürüyüşü ve açık hava sporlarına olan sevgisi yansıtılıyor. Müşterinin High Tatras Dağları’ndaki en sevdiği patikada bulunan papatya tarlasından ilham alınan Cullinan Daisy, farklı koşullarda gelişen bir papatya gibi dayanıklılığı ve azmi temsil ediyor. Açık hava ve macera ekipmanları sektöründe başarıya ulaşmış bir kişinin siparişi olan Cullinan Daisy, müşterinin başarıya giden yolunu simgeliyor.
Dış tasarım: Gücü ve dayanıklılığı dengeliyor
Papatya çiçeği, Powder Blue (toz mavisi) dış gövde renginde uygulanan tek Coachline’ı tamamlayacak şekilde, özenle elle boyanmış bir Coachline motifi olarak karşımıza çıkıyor. Yumuşak renk paleti, koyulaştırılmış Black Badge Pantheon ızgarası, Spirit of Ecstasy heykeli ve dış cephedeki parlak detaylarla çarpıcı bir kontrast oluşturuyor.
İç tasarım: Zarafet ve detayların uyumu
İç mekan tasarımını süsleyen papatya motifi, arka koltuklardan öne doğru akıcı bir geçiş ve orta konsol bölümüne zarif bir dokunuş katıyor. Tasarım, kumlama tekniği kullanılarak Blackwood yüzeyine özenle uygulandı. Bu işlemde, ince mineral parçacıklardan oluşan akış kaplamaya doğru yönleniyor ve yüzeyin mikroskobik katmanlarının hassas bir şekilde aşındırılması sonucu desen ortaya çıkıyor. Işığın ve gölgenin heykelsi yüzeyindeki etkileşimi, üç boyutlu bir etki yaratarak esere görsel bir ilgi katıyor.
Blackwood kaplamalar, zarif üç renkli iç tasarım paletiyle tamamlanıyor. Ana deri rengi olan Fleet Blue, Rotary Kontrolleri ile B ve C sütunlarına kadar uzanıyor. Selby Blue ve siyah deri döşemeler, Fleet Blue koltuk kenarları, Selby Grey kontrast dikişler ve başlık monogramlarıyla zenginleştirildi. İç mekan, papatya tasarımıyla özelleştirilmiş aydınlatmalı taban plakalarıyla tamamlanıyor.
Bespoke şemsiyeler: Yağmurda açan çiçekler
Papatya motifi, Cullinan’ın arka Coach kapılarında gizlenmiş Bespoke şemsiyelerin iç kısmında yer alıyor. Şemsiyelerin sadece iç kısımlarında görülen bu papatya deseni, yağmurlu bir günde açmış papatya tarlasının atmosferini çağrıştırıyor.
Bespoke Starlight tavan kaplaması: Cennete açılan bir pencere
Cullinan Daisy, kuzey enlemlerinde gece gökyüzüne hakim olan dört büyük takımyıldızını yansıtan Bespoke Starlight tavan kaplamasıyla donatıldı. Bu takımyıldızları ise şöyle; Büyük Ayı olarak da bilinen Ursa Major (aynı zamanda Kepçe ve Büyük Ayı Yıldız Kümesi olarak da adlandırılır), Kuzey Yıldızı’nı (Polaris) içeren Küçük Ayı (Ursa Minor), parlak yıldızlar Castor ve Pollux ile kolaylıkla ayırt edilen İkizler (Gemini) ve kırmızı dev Aldebaran ile Ülker Yıldız kümesiyle tanınan Boğa (Taurus).
Rekreasyon modülü: Maceralar sizi bekliyor
Cullinan Daisy, müşterinin en sevdiği doğa yürüyüşü ekipmanlarını taşımak üzere tasarlanmış olup, bagaj tabanına monte edilen ve otomatik açılabilen bir saklama bölmesi olan Rekreasyon Modülü ile tamamlandı.
Bu özel siparişin, doğal motiflerin zanaatkarlık ve malzeme kullanımı aracılığıyla nasıl ifade edilebileceğini keşfetmeleri için kendilerine ilham olduğunu belirten Martina Starke (General Manager, Bespoke Design, Rolls-Royce Motor Cars), sözlerine şöyle devam etti: “Zarif bir şekilde işlenmiş Blackwood’dan, şemsiyelerin içine gizlenmiş papatya detayına kadar, sıra dışı dokular ve tamamen yeni bir renk paletiyle müşterimizin etkileyici hikayesini anlattık. Cullinan Daisy, sembolizm açısından zengin ancak uygulamada modern, sessiz ve kendine güvenen bir karaktere sahip. Ayrıca, duygunun ölçülü ve düşünceli kontrastlar aracılığıyla yakalandığı farklı bir Bespoke dilini temsil ediyor.”
Daisy Cullinan; gücünü dinginlikle dengeleyen azmin sembolü
Doğaya olan tutkusunun hem kişisel ilgi alanında hem de profesyonel başarılarında itici bir güç olduğunu söyleyen Cullinan Daisy siparişini veren Rolls-Royce müşterisi duygularını şöyle ifade etti; “Bu siparişin ilhamı, zihnimi toparlamaya ihtiyaç duyduğumda sürekli gittiğim High Tatras Dağları’ndaki en sevdiğim patikada bulunan papatya tarlasından geldi. Bu çiçeğin sadece güzelliği değil, doğanın zorluklarına karşı gösterdiği dayanıklılık da beni her seferinde hayran bırakıyor. Daisy Cullinan’ı, gücünü dinginlikle dengeleyen bir azmin sembolü olarak hayal ettim.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
DenizBank KOBİ, Tarım ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman konuyla ilgili açıklamasında, Türkiye'nin 65'i aşkın ilinde zirai üretimi olumsuz etkileyen don afeti dolayısıyla telafisi zor zararlarla karşı karşıya kalan çiftçilerin yükünü hafifletmek üzere hızla harekete geçtiklerini belirtti. Eskiduman; "Ülkemizin çeşitli bölgelerinde meydana gelen şiddetli don olayları, özellikle sert çekirdekli meyve üreticilerimizi ciddi şekilde etkiledi. Birçok dikili ve ekili üründe zarar meydana geldi. Türkiye'de tarım sektörüne finansman sağlayan ilk özel banka olarak, bugüne kadar her zaman üreticilerimizin sırtındaki yükü onlarla beraber sırtlandık. Bu zorlu dönemde de hızla harekete geçerek üretimin devamlılığı için kredi yapılandırma imkanlarından çiftçilerimizin nakit akışına uygun ödeme planlarına ve oluşabilecek ilave finansman ihtiyaçlarına yönelik özel çözümlere kadar geniş kapsamda finansal çözümler sunduk. Üreticilerimiz, kendilerine en yakın DenizBank şubesine başvurarak bu desteklerden kolaylıkla faydalanabilirler. DenizBank olarak 23 yıldır çiftçilerimize sadece finansman sağlamakla kalmıyor; bilgiye erişim kapasitelerini artırmak üzere dijitalleşme, eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizle de her zaman sahada aktif çalışıyoruz. Tarımın geleceğine duyduğumuz inançla, ülkemizin dört yanında üretimin devam etmesi için desteğimizi aralıksız sürdüreceğiz. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin'in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, Şangay Otomobil Fuarı'nda görkemli bir açılış yaptı. Chery, istikrarlı marka yönetimi sayesinde kendine özgü "güvenli ve aile odaklı" bir kimlik yarattı. Dünya standartlarındaki küresel Ar-Ge sistemi ve yerelleştirilmiş üretim, satış ve servis ağı tarafından desteklenen marka, uluslararası pazarlarda stratejik bir konum kazandı. HIMLA Pickup gibi yeni ürünlerle araç portföyünü geliştiren Chery, "Çin'in önde gelen küresel otomotiv markası" olmaktan "küresel teknoloji lideri" olmaya dönüşüyor. Otomotiv endüstrisi elektrifikasyon ve akıllı çözümler yoluyla dönüşürken, Chery uygulamış olduğu strateji ile küresel pazar liderliğine giden yolculuğunda önemli bir avantaj elde ediyor.
Dünyanın önde gelen otomotiv etkinliklerinden Şangay Otomobil Fuarı kapılarını açtı. Fuara, "Geleceğe Yön Vermek" teması altında yeni markalar, girişimler ve ürünler tanıtarak giriş yapan Chery, marka için kapsamlı bir yol haritası da paylaştı. Şirket ayrıca önümüzdeki iki yıl içinde bir milyon araç satma hedefini de açıkladı. Chery, yoğun pazar rekabetine rağmen "güvenli ve aile odaklı" temel değerleri ile kullanıcıları ilk sıraya koyma ilkesine sadık kalıyor. Stratejisinin temel ayaklarından birini hibrit teknolojisinde öncü olmak olarak belirleyen Chery, küresel otomobil sektörünün teknolojik gelişimine öncülük etme kararlılığını ortaya koyarak, dünyanın en iyi 10 otomobil markası arasında yer almayı hedefliyor.
Chery artık MPV ve Pickup segmentlerinde de var!
Üst seviye Ar-Ge becerileri ve yerelleştirilmiş üretim-satış-hizmet ağı ile Chery, "Bir yerde, bir yer için" yaklaşımına bağlı kalmaya devam ediyor. Bu, küresel kullanıcıların ve ortakların farklı gereksinimlerine cevap veren özel ürün ve hizmetler sağlıyor. Chery ayrıca, elektrikliye geçiş ve akıllı teknolojiler alanındaki kapsamlı uzmanlığından yararlanarak, küreselleşmesini hızlandırmak ve uluslararası pazarlardaki varlığını daha da güçlendirmek üzere MPV ve Pickup gibi yeni segmentlere aktif olarak giriş yapıyor. Fuar, Chery'nin çığır açan teknolojilerden ve ürün gelişiminden küresel pazar gelişimine kadar uzanan stratejik gelişimine tanıklık eden, marka için yeni bir dönemin habercisi olan dünyanın dört bir yanından bayileri, önde gelen basın mensuplarını ve sektör liderlerini bir araya getirdi. Chery orijinal vizyonuna sadık kalarak "güvenli ve aile odaklı" temel değerlerini korumaya devam ediyor. Chery, marka konumlandırmasını geliştirmeye odaklanıyor ve aile odaklı müşterilerinin ilk tercihi olmayı, günlük yaşamlarına sorunsuz bir şekilde entegre olmayı hedefliyor. Chery, Şanghay Otomobil Fuarı'nda TIGGO7, TIGGO8 ve amiral gemisi TIGGO9 modellerini tanıttı. Üstün performans, sınıfının en iyi güvenlik özellikleri, akıllı teknolojiler ve geniş ve konforlu yapısıyla bu araçlar, modern aileler için ulaşımı yeniden tanımlıyor.
30 yıllık uzmanlığın ürünü: Chery Süper Hibrit!
Chery, yaklaşık 30 yıllık teknolojik uzmanlığını ve küresel çapta kendini kanıtlayan Ar-Ge çözümlerini kullanarak geliştirdiği dünya standartlarında teknoloji markası Chery Super Hybrid (CSH) ile sektöre öncülük ediyor. Dünya genelindeki aile kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan CSH, "tüm alanları kapsayan mimari, tüm alanları kapsayan süper performans" ile hibrit dünyasında yeni standartlar belirliyor. Üst seviye güç-aktarma sistemi, yüzde 44,5 termal verimliliğe sahip özel beşinci nesil hibrit motor ve yüzde 98,5 şanzıman verimliliğine sahip sürekli değişken elektrikli hibrit DHT'yi bir araya getirerek toplamda 1.400 kilometrenin üzerinde menzil sunuyor. Bu atılım, sürücü kaygısını tamamen ortadan kaldıran yeni bir "endişesiz menzil" çağını başlatıyor. Chery, güvenlik alanında küresel bir araştırma-geliştirme ve doğrulama sistemi kurdu. Güçlü hibrite özel batarya ve Guardian Batarya Güvenlik Koruma Sistemi, aşırı sıcaklık dalgalanmaları ve zorlu yol koşulları altında istikrarlı performansla "endişesiz güvenlik" sağlayarak mobil enerji depolama çözümleri için "sınırsız mutluluk" konusunda yeni bir paradigma oluşturuyor.
Öte yandan Chery, Şangay Otomobil Fuarı'nın açılış gününde düzenlediği "Sonsuz Ufuklar Endişesiz Yolculuklar" dayanıklılık yarışının ilk etabını da başarıyla tamamladı. Söz konusu etkinlikte TIGGO9 CSH ve ARRIZO8 CSH, 1.400 kilometrenin üzerinde yeni bir sürüş menzili rekoru kırarken, şarj tüketme modunda 100 kilometrede 4,2 litre ile etkileyici bir yakıt tüketimi değerine ulaşarak sektörde yeni bir standart oluşturdu. Yaklaşan Chery İş Konferansı'nda "Görevimiz Tehlike" Güvenlik Yarışması ve "Sınırsız Yaşam" gibi önemli etkinlikler yer alacak. Chery, bu küresel, devam eden girişimler üzerinden "aile odaklı" marka felsefesini ve CSH'nin teknolojik yeteneklerini doğrulamaya ve sergilemeye devam ediyor. Bu çabalar, Chery'nin ürün gamını, menzil eşitliği, zekâ eşitliği ve tavizsiz güvenlik konularında çok boyutlu avantajlarla zenginleştirecek ve dünya çapındaki müşterilere üst düzey bir deneyim sunacak.
Yerel faaliyetler pazar konumunu güçlendiriyor!
Chery, fuarda düzenlediği marka basın toplantısında, küreselleşme stratejisinin başarısının açık bir kanıtı olarak geçen yıl elde ettiği etkileyici başarılara dikkat çekti. Şirket, geçen yıl üstün ürün gücü ve marka etkisi sayesinde güçlü bir küresel büyüme kaydetti. Bu başarının arkasında birkaç önemli kilometre taşı yatıyor. Dünya genelinde satışlar 640 bin adede yükselirken, tek model en çok satan model oldu. TIGGO7, A-Sınıfı SUV segmentinde uzun süredir devam eden liderlik konumunu koruyarak "Şampiyon" statüsünü daha da pekiştirdi. Chery markası ise Kantar'ın yabancı otomobil markaları sıralamasında üst üste ikinci kez birinciliğe yerleşti. Özellikle Chery'nin Avrupa pazarına başarılı bir giriş yapması ve İspanya'da seri üretime ve satışa başlaması önemli bir dönüm noktası oldu. Şirketin araçları yerel pazarda büyük kabul gördü. Bu başarılar, Chery'nin dünya genelinde 3,4 milyon müşterisinin ve 2 bin adedin üzerinde iş ortağından oluşan ağının güvenini ve desteğini yansıtıyor. Chery küresel ölçekte genişlerken yerel operasyonların kritik öneminin de farkında. Şirket, önemli pazarlarda stratejik olarak konumlandırılmış 8 araştırma merkezi, 10 üretim tesisi ve temel bileşen merkezleriyle dünya standartlarında bir Ar-Ge ağı kurdu. Bu küresel altyapı, güçlü sinerjilerin oluşmasını sağlıyor ve hem ürün kalitesini hem de sürekli teknolojik yeniliği garantiliyor. Chery, yerel iş birliğine büyük önem veriyor ve farklı bölgelerdeki son kullanıcıların ve ortakların bireysel ihtiyaçlarına aktif olarak yanıt veriyor. Kişiye özel çözümler sunarak "Bir yerde, bir yer için" felsefesini sadece sözle değil, eylemle de hayata geçiriyor. Bu güçlü yerelleştirme stratejisi, Chery'nin dünya genelindeki marka etkisini ve pazardaki rekabet gücünü güçlendirirken, uzun vadeli küreselleşme çabaları için de sağlam bir temel oluşturuyor. Bu durum Chery'yi uluslararası alanda daha da büyük başarılara imza atabilecek bir konuma getiriyor.
Benzinli seçeneği hibrit ve elektrikli çözümleriyle genişliyor!
Chery'nin kapsamlı teknolojik uzmanlığı ve geniş müşteri tabanı, ürün yelpazesinin daha da gelişmesini sağlıyor. Chery International İcra Başkan Yardımcısı Zhu Shaodong, Chery'nin MPV ve Pickup gibi yeni segmentlere girerken, gelişmiş elektrikliye geçiş ve akıllı teknolojilerle ürün stratejisini geliştireceğini vurguladı. Tamamen yeni HIMLA Pickup modelinin otomobil fuarında tanıtılması, bu stratejik yönelimin mükemmel bir örneği. "HIMLA" Himalayalardan ilham alıyor ve fetih ruhunu ve zorluklara karşı korkusuz yaklaşımı temsil ediyor. Chery, 30'un üzerinde ülkede yaptığı kapsamlı araştırmalar sonucunda, kompakt modellerden orta ve büyük modellere kadar, aile ve ticari kullanımdan zorlu arazi maceralarına kadar her türlü ihtiyacı karşılayan, çok yönlü arazi Pickup serisini tanıttı. Yeni enerji ve akıllı teknolojileri bir araya getiren seri, geleneksel Pickup kamyonetleri kaliteli, yolcu odaklı araçlara dönüştürüyor. Tamamen yeni HIMLA Pickup serisinin pazara sunulması, Chery'nin küresel ürün gamının bir başka stratejik gelişmesine işaret ediyor. Bu seri, benzinli, dizel ve yeni enerji olmak üzere üç farklı güç aktarma sistemi seçeneği sunacak ve kompakt ile orta/büyük araç segmentinin tamamını kapsayacak. HIMLA, arazi kabiliyeti, akıllı kokpit teknolojisi ve eko-verimli performans alanlarında endüstriye yeni standartlar getirmek üzere tasarlandı. HIMLA Pickup gibi yeni ürünlerle araç portföyünü geliştiren Chery, "Çin'in önde gelen küresel otomotiv markası" olmaktan "küresel teknoloji lideri" olmaya dönüşüyor. Otomotiv endüstrisi elektrifikasyon ve akıllı çözümler yoluyla dönüşürken, Chery uygulamış olduğu strateji ile küresel pazar liderliğine giden yolculuğunda önemli bir avantaj elde ediyor.
Robot Matrisi gelecekteki ulaşım senaryolarını gösteriyor!
Şangay Otomobil Fuarı'nda teknoloji deneyim alanının ilgi odağı, Chery'nin AiMOGA robotları ve robot köpekleri oldu. Şarj istasyonlarındaki hizmetlerden etkileşimli araç açıklamalarına, robot köpeklerin görsel takibinden dans gösterilerine kadar Chery, yapay zekâ teknolojisinin gerçek dünyadaki uygulamalarını çok sayıda senaryoda gözler önüne seriyor. Gösterilen bu yenilikçi çözümler, Chery'nin sesli etkileşim, görsel tanıma ve esnek manipülasyon sistemlerindeki teknolojik uzmanlığını doğrulamakla kalmıyor, aynı zamanda sürükleyici kullanıcı deneyimleri üzerinden markanın gelecekteki ulaşım ekosistemlerine yönelik vizyonunu da gözler önüne seriyor. Bu robot matrisinin verimli koordinasyonu ve uyarlanabilir uygulamaları, Chery'nin akıllı çözümler stratejisinin çarpıcı bir örneği olarak öne çıkarken, markaya hem fütüristik bir çekicilik hem de insan merkezli teknolojik bir sıcaklık kazandırıyor.
Chery, 2025 Şangay Otomobil Fuarı'nın açılış gününde, aile odaklı marka yönetimi, yerelleştirilmiş operasyonlar ve yeni ürün geliştirme olmak üzere üç temel sütuna dayanan küresel kalkınma stratejisini özetledi. Chery, tutarlı marka yönetimi sayesinde kendine özgü "aile odaklı" bir kimlik yarattı. Dünya standartlarındaki küresel Ar-Ge sistemi ve yerelleştirilmiş üretim, satış ve servis ağı tarafından desteklenen şirket, uluslararası pazarlarda stratejik bir konum kazandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Microsoft’un 5. kez yayınladığı Çalışma Endeksi (Work Trend Index - WTI) Raporu, iş gücünü yapay zeka ile dönüştüren “Öncü Firma” kavramını ortaya çıkarıyor. Bu işletmeler, insanlardan & aracılardan (agent) oluşan hibrit ekiplerin yapay zeka gücünden maksimum düzeyde faydalanarak verimliliği ve inovasyonu en üst seviyeye çıkarmak için çalışıyor. LinkedIn ile iş birliği içinde yürütülen araştırmanın "2025: Öncü Firmaların Doğduğu Yıl / The Year the Frontier Firm Is Born" başlıklı raporu, 31 ülkeden 31 bin profesyonelin içgörülerini, LinkedIn Ekonomik Grafik verilerini ve Microsoft 365 içindeki e-postalar, toplantılar ve sohbetlerden toplanan trilyonlarca sinyali mercek altına alıyor.
İş dünyasının yapay zekayla dönüşen dinamiklerini değerlendirerek hem iş liderlerine hem de çalışanlara rehberlik etmeyi amaçlayan rapora göre günümüzde bilgi, yapay zeka sayesinde her zamankinden daha erişilebilir, ölçeklenebilir, bol ve düşük maliyetli. Öte yandan ekonomik baskılar arttıkça, işin gereklilikleri ile insanların üstlenebilecekleri iş yükünün arasındaki uçurum da genişliyor ve işletmelerin yapay zekayı tam potansiyeliyle kullanması daha büyük bir zorunluluk olarak ön plana çıkıyor. Raporda dikkat çeken bazı çıktılar şöyle;
1. Verimliliği artırmak için dijital iş gücüne giderek daha fazla başvuran iş liderlerinin %82’si, önümüzdeki 12-18 aylık süreçte yapay zeka tabanlı çözümleri hayata geçirmeyi öngörüyor.
2. İş liderlerinin %53’ü üretkenliğin artması gerektiğini belirtirken, çalışanların ve yöneticilerin %80’i ise artan beklentileri karşılayacak zamana ve enerjiye sahip olmadıklarını dile getiriyor.
3. E-mail yanıtlamak, çevrimiçi toplantılara ve sohbetlere katılmak, çalışanların odaklanmasını ve değer yaratan işler üretebilmesini engelleyen unsurlar arasında yer alıyor.
Yapay zeka aracıları (agent) ile tamamen otomatize bir iş modeline geçiş
Raporda öne çıkan bir başka konu ise işletmelerin daha ölçeklenebilir başarılar elde edebilmek adına hiyerarşik yapılardan vazgeçerek insan ve aracılardan (agent) oluşan ekipler ile akışkan bir şekilde ilerleyen daha dinamik ve sonuç odaklı bir yapıya geçiş yapmaları. Liderlerin %46’sı, özellikle müşteri hizmetlerinde, pazarlamada ve ürün geliştirmede şirketlerinin iş akışını yapay zeka aracılarıyla tamamıyla otomatize ettiklerini söylerek bu trendin yükselişini doğruluyor.
İnsan & aracı (agent) ekipleri yeni bir norm haline gelirken, organizasyonların otomasyon ve insan faktörü arasındaki ideal dengeyi bulması gerekiyor. Bu doğrultuda iş liderleri, kritik sorular sorarak ekiplerindeki insan & aracı (agent) oranlarını yeniden gözden geçiriyor. Söz konusu değerlendirmenin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için yapay zekanın geleneksel metotlardan daha iyi performans gösterdiği alanlar, müşterilerin insan etkileşimini tercih ettiği durumlar ve karar verme noktasında güvenilirliğin ve insan muhakemesinin ön plana çıktığı noktalar karşılaştırılıyor. Raporda bu sene daha fazla sayıda profesyonelin yapay zeka aracılarını rollerinin bir parçası olarak benimsediği ifade ediliyor. Bu durum çalışanların üretkenliği artırmak amacıyla yapay zeka araçları yaratan ve yöneten birer “aracı yöneticisi”ne dönüştükleri yeni bir modele işaret ediyor.
İş liderleri önümüzdeki 5 sene içinde ekiplerin sorumluluklarının bir parçası olarak yapay zeka aracılarını (agent) eğitmeye ve yönetmeye başlayacaklarını öngörürken, yapay zekanın benimsenme yüzdesinde liderler ve çalışanlar arasında halen fark olduğu anlaşılıyor. Liderlerin %67’si yapay zeka aracıları konusunda bilgi sahibi olduğunu belirtirken; çalışanlarda aynı ifadeyi kullananların oranı %40’ta kalıyor. Benzer şekilde iş liderlerinin %79’u yapay zekanın kariyerlerini ilerletmelerine destek olacağına inanırken, çalışanların sadece %67’si bu görüşü paylaşıyor. Rapordan elde edilen bu çıktılar, iş dünyasında yapay zekanın yaygın şekilde benimsenebilmesi için organizasyonların eğitim ve yetkinlik geliştirme konularında bir an önce harekete geçmesi gerektiğini kanıtlıyor.
Raporun çıktılarıyla ilgili görüşlerini paylaşan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, “Bu seneki Microsoft Çalışma Endeksi Raporu, potansiyelini tam anlamıyla kullanmayı hedefleyen işletmelerin yapay zeka konusunda acilen aksiyon alması gerektiğini bir kez daha kanıtlar nitelikte. ‘Öncü Şirketler’in yükselişi, yapay zeka tabanlı bilgiyi stratejik olarak konumlayan ve insan & aracı (agent) ekiplerini güçlendiren iş liderlerinin işletmelerine rekabet avantajı kazandıracağını gösteriyor” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnci GS Yuasa, Akümülatör ve Geri Kazanım Sanayicileri Derneği (AKÜDER) liderliğinde, Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (ESOB) iş birliğiyle mesleki eğitimi destekleyen önemli bir projeye imza attı.
Proje kapsamında iki hafta süren teknik kurs programıyla öğrenciler; akü teknolojilerine dair teorik bilgi edinirken, İnci GS Yuasa'nın katkı sağladığı atölye ekipmanlarıyla pratik becerilerini geliştirme imkânı buldu. Program süresince öğrenciler, akü üretimi ve geri kazanım süreçlerine dair uygulamalı eğitimler aldı. Ayrıca, sahadaki deneyimi pekiştirmek amacıyla İnci GS Yuasa fabrikalarını ziyaret eden öğrenciler, öğrendikleri bilgilerin üretim hattındaki karşılığını gözlemleme fırsatı yakaladı.
Nisan ayında düzenlenen sertifika töreniyle programı başarıyla tamamlayan öğrenciler, sektördeki nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamaya hazır bir şekilde mezuniyet heyecanı yaşadı. AKÜDER öncülüğünde hayata geçirilen bu projede, sektöre kazandırılacak genç yeteneklerle kurulan köprü, teorik eğitimin pratik bilgiyle birleşmesi sayesinde daha da sağlamlaştı.
İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı, projeyle ilgili yaptığı açıklamada hem sektörün gelişimine katkı sağlama hem de gençleri geleceğin teknolojileriyle buluşturma vizyonunu vurguladı. Sayın Kaymakçı "Sürdürülebilir sanayi için nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi büyük önem taşıyor. Sektörümüzün geleceğini şekillendirecek genç yeteneklere yatırım yaparken, onları yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, dönüşen teknolojilere de hazırlamak istiyoruz. Bu projeyi, gençlerimizin teknik donanım kazandığı ve aynı zamanda sektöre dair vizyon edindiği çok boyutlu bir gelişim alanı olarak görüyoruz. İnci GS Yuasa olarak, sanayi ile eğitimi buluşturan bu tür iş birliklerini geleceğe yapılan stratejik bir yatırım olarak değerlendiriyoruz." diye belirtti.
İnci GS Yuasa, sosyal sorumluluk anlayışıyla geleceğe değer katacak projelere destek vermeye devam ederken; eğitimi, çevresel duyarlılığı ve toplumsal gelişimi odağına alan iş birliklerini sürdürüyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Konya'da gerçekleşen ve bu yıl 21.si düzenlenen Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar Turkey; son teknolojiye sahip Yanmar, Solis ve LS marka traktörlerin yanı sıra YTAgri tarım ekipmanlarını da sergiledi. Fuar süresince geniş ürün portföyünü ziyaretçilerle buluşturan şirket, yeni iş birliklerine zemin hazırlarken satışa sunacağı 8 farklı LS marka traktör modelinin de tanıtımını gerçekleştirdi.
Dünyanın tarım alanında önde gelen şirketlerinden Japon devi Yanmar'ın tam iştiraki Yanmar Turkey, Konya Tarım Fuarı'nda son teknolojiye sahip traktör modellerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. Fuar süresince Yanmar Turkey'nin Yanmar, Solis ve LS marka traktörleri ile YTAgri tarım ekipmanları, Türk çiftçisi ve sektör profesyonelleri tarafından yoğun ilgi gördü.
LS marka 8 farklı traktör modeli sergilendi
Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, hizmet verdikleri sektörün kritik önemini bildiklerini belirterek, "Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar çatısı altındaki markalarımızı bayilerimiz, çiftçilerimiz, potansiyel müşterilerimiz ile buluşturduk, çok başarılı bir fuar geçirdik. Türk çiftçisinin güven ve tavsiyesini kazanan Solis, teknoloji ve verimlilik odaklı Yanmar, sürüş konforu ile ön plana çıkan LS markalarımız ziyaretçiler tarafından ilgiyle izlendi. Solis ve Yanmar traktörlerimizin yanında, Türkiye traktör pazarında satışa çıkaracağımız 8 farklı LS marka traktör modelini İzmir Fuarı'nın ardından burada da sergileme fırsatı bulduk. Ayrıca Yanmar'ın KM 116 modelini ve genişleyen portföyü ile YTAgri tarım ekipmanlarımızı da tanıttık. Yanmar Turkey olarak bu sene Konya Tarım Fuarı'na 4 markamızla katıldığımızı söyleyebiliriz. Tüm ziyaretçilerimizin ve sektör profesyonellerinin ürünlerimize gösterdiği yoğun ilgiden oldukça memnunuz. Bununla birlikte, Türkiye genelinde yaygınlaşan güçlü bayilik ağımız sayesinde, bölgesel ve yerel fuarlarda da bayilerimiz aracılığıyla aktif olarak yer almayı hedefliyoruz." dedi.
Yeni bayilerle anlaşmalar imzalandı
Geniş ürün yelpazesiyle çiftçilerin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunduklarını ifade eden Kanbir, şöyle devam etti: "Konya Tarım Fuarı, sadece ürünlerimizi tanıttığımız bir platform olmanın ötesine geçerek iş birliklerimizi güçlendirdiğimiz, yeni fırsatlar oluşturduğumuz verimli bir organizasyon oldu. LS markamız özelinde tüm Türkiye'de bayi yapısını oluşturmak için potansiyel iş ortaklarımızla önemli görüşmeler gerçekleştirdik; bir kısmı ile anlaşmalar imzalandı ve süreçleri başlattık. Yanmar ve Solis markalarımızı fuarda bizlerle birlikte temsil eden bayilerimiz, stand alanımızda aktif olarak yer alarak sahadaki sinerjiyi güçlendirdi. Müşterilerimizle doğrudan temas kurarak ürünlerimize yönelik geri bildirimler aldık, bu da müşteri memnuniyetini artırma stratejimiz ve ihtiyaç analizlerimiz açısından çok kıymetliydi. Fuar boyunca sektör paydaşlarıyla temaslarımız sayesinde, sadece satış faaliyetlerinde değil marka bilinirliği, tedarik, servis, satış sonrası hizmetler ve gibi pek çok alanda önemli kazanımlar elde ettik. Bu yılki fuar hem mevcut yapımızı güçlendirme hem de büyüme hedeflerimizi destekleyecek adımlar atma anlamında bizim için oldukça başarılı geçti."
Çift haneli büyüme oranı hedefleniyor
Konya Tarım Fuarı'nın 2025 yılı için belirledikleri büyüme stratejisi konusunda önemli bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizen Kanbir, "Ürün gamımızın genişlemesi ve kullanıcı ihtiyaçlarına doğrudan yanıt verebilen modellerimiz sayesinde, pazardaki konumumuzu güçlendirerek büyümemizi hızlandırmak istiyoruz. Bu yıl için pazardaki daralma beklentisine rağmen çift haneli büyüme oranı hedefliyoruz. Hem ürün çeşitliliğimizin artması hem de markalarımıza olan ilginin yükselmesiyle bu hedefe ulaşacağımıza inanıyoruz. Yanmar Turkey olarak, bu yıl müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetlere odaklanıyoruz. Nitelikli bayi ağımızı tüm markalarımızda artırmayı ve daha çok çiftçiye ulaşmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.
Fuarda, Solis ve Yanmar marka traktörlerin; Solis 60, Solis 90, Solis 75, Solis 16, Solis 50 (4WD ve 2WD), Solis 26 Plus, Solis 60 ROPS, Solis 50 ROPS, YM359A, YM347A, KM116 ve LS'nin MT3.35, MT3.40, MT3.50, MT3.60, XU6158, XU6168, MT7.101, MT5.73 traktör modelleri sergilendi. LS Traktör portföyündeki MT3 serisi 35-60 beygir aralığındaki ROPS'lu model traktörler, özellikle bahçe tarımında çalışan çiftçilerin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde geliştirildi. 60-100 beygir aralığında olan XU, MT5 ve MT7 serisi kabinli traktörler ise zorlu arazi koşullarında çalışan çiftçilere hitap ediyor. Bu traktörler, dayanıklı yapısının yanı sıra konforu üst seviyeye çıkaran premium özelliklerle öne çıkıyor.
Sergilenen geniş ürün yelpazesi, ziyaretçilerden yoğun ilgi görürken; Konya Tarım Fuarı, Yanmar Turkey için hem mevcut yapıların güçlendirildiği hem de yeni dönem hazırlıklarının pekiştirildiği verimli bir buluşma noktası oldu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.