Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bloomberg HT Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Zirvesi'nde, sektörün sürdürülebilirlik ekseninde dönüşümü masaya yatırılacak. Sürdürülebilir tarım & gıda uygulamaları, gıda güvencesi ve kalite, yerel üretim ve küresel tedarik zincirleri gibi başlıklarda düzenlenecek panellerde, geleceğin tarım ve gıda uygulamaları ve finansman modelleri masaya yatırılacak, Türkiye'nin bu alanlardaki potansiyeli tartışılacak. T.C. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise 'Tarım ve Gıdada Ulusal Vizyon ve Stratejiler" özel oturumuyla zirveye katılacak.
Zirve kapsamında gerçekleştirilecek "Tarımın Bugünü ve Geleceği" başlıklı özel oturumda, Bloomberg HT Tarım ve Gıda Editörü İrfan Donat, FAO Genel Direktör Yardımcısı / Avrupa ve Orta Asya Bölge Temsilcisi Viorel Gutu ile güncel veriler ışığında küresel ve bölgesel tarım dinamiklerini değerlendirecek.
Sonuç Bildirgesi ile Tarım Sektörüne Sürdürülebilir Fayda
Gün boyunca gerçekleştirilen oturumlarda uzmanların öngörüleri, stratejik analizleri ve ele alınan temel konu başlıklarından yola çıkarak zirvenin stratejik içerik danışmanı Bain & Company katkılarıyla "Tarım ve Gıdada Dönüşüm: Türkiye Sonuç Bildirgesi" oluşturulacak. Bildirge, Türkiye'nin tarım & gıda sektöründeki durumunu ve potansiyelini derinlemesine analiz ederek, stratejik hedefleri belirlemeyi ve sektöre sürdürülebilir bir yol haritası sunarak rehberlik etmeyi amaçlıyor.
Bloomberg HT Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Zirvesi, tarım ve gıda sektörünün dönüşümüne katkı sunacak bilgi ve deneyimlerin paylaşılacağı, paydaşlar arası iş birliğinin güçleneceği stratejik bir buluşma noktası olmayı hedefliyor. Türkiye'nin tarım ve gıda alanında küresel rekabet gücünü artırmasına katkı sağlayacak bu önemli zirve, sektörün tüm paydaşlarını ortak vizyonda buluşturacak güçlü bir adım olacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TP Türkiye, müşteri deneyimi ve çağrı merkezi alanında dünyanın en prestijli ödül platformlarından biri olan Contact Center World Awards’ta, “En İyi Kriz Yönetimi” ve “En İyi Teknoloji İnovasyonu” kategorilerinde iki altın ödül birden kazandı. TP Türkiye’nin milli teknoloji çözümleri sunan iş ortağı ile birlikte yürüttüğü ve teknoloji ile operasyonun kusursuz uyumuyla bir başarı hikayesine dönüşen projesi; yalnızca sonuçlarıyla değil, aynı zamanda örnek teşkil eden yönetim modeliyle de uluslararası arenada takdir topladı. Bu başarı, TP Türkiye’nin inovasyon odağını, hızlı adaptasyon kabiliyetini ve müşteri odaklı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi.
Alınan ödüller ile ilgili açıklamada bulunan TP Türkiye CEO’su Tülay Doğrular; “Bir parçası olduğumuz önemli bir sürecin ardından projenin Contact Center World Awards’ta ‘En İyi Kriz Yönetimi’ ve ‘En İyi Teknoloji İnovasyonu’ kategorilerinde iki altın ödül kazanmasından büyük gurur duyuyoruz. Yüksek hacimli ve zaman açısından kritik bir süreçte; esnek operasyon modelimiz, ileri teknolojik altyapımız ve çok kanallı iletişim yetkinliklerimiz sayesinde kesintisiz hizmet sağladık. İş ortağımız ile imza attığımız başarı hikayemiz; yalnızca bugüne değil, aynı zamanda geleceğin dijital hizmet modellerine de güçlü bir zemin hazırlayan bir örnek niteliği taşıyor.TP olarak biz, yapay zeka destekli çözümlerimizin gücünü insan odağımızla birleştiriyor; duygusal zekâ ile teknolojiyi dengeli bir şekilde harmanlayarak hem çalışan deneyimini hem de müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşıyoruz. Bu yaklaşım, başarımızın kalbinde yer alıyor” dedi.
İki ödüle birden layık görülen projede TP Türkiye, yalnızca bir hafta içinde tüm eğitim süreçlerini tamamlayarak çağrı merkezi operasyonunu devreye aldı ve operasyonel kapasiteyi kısa sürede 4,5 katına çıkardı. TP’nin bulut santral altyapısı sayesinde, yeni müşteri uzmanları hızla sisteme entegre edilirken, IVR anonsları ve diğer teknik ihtiyaçlara anlık müdahalelerle süreç kesintisiz ve çevik bir şekilde yönetildi. Gelen çağrılar, otomatik aramalar, e-posta, SMS ve outbound iletişim kanalları üzerinden sağlanan çok kanallı destek sayesinde, müşteri memnuniyeti odağını kaybetmeden yüksek hacimli iletişim başarıyla yürütüldü. Kurulan esnek operasyon modeli sayesinde büyüme ve küçülme senaryoları başarıyla yönetildi; aşırı çağrı yüküne rağmen, gelişmiş teknolojik altyapı, yüksek ölçeklenebilirlik ve anlık müdahale kapasitesi sayesinde operasyon süresince kesintisiz bir esneklik sağlandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Microsoft Türkiye ile Teknolojide Kadın Derneği, “Geleceğe Güvenle (Secure the Future)” projesiyle teknoloji sektöründe kadın istihdamını arttırmayı hedefliyor
Microsoft Türkiye ile Teknolojide Kadın Derneği’nin (Wtech) iş birliği içinde geliştirdiği “Geleceğe Güvenle“ (Secure the Future) projesine başvurular alınmaya başlandı. Proje kapsamında teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen üniversite öğrencisi ve yeni mezun 100 kadın katılımcıya bilgi güvenliği ve siber güvenliğin yanı sıra sosyal becerileri de kapsayan 90 saatlik bir eğitim modülü sunulacak.
Microsoft Türkiye ile Teknolojide Kadın Derneği’nin (Wtech) iş birliği içinde geliştirdiği “Geleceğe Güvenle“ (Secure the Future) projesinin tanıtım toplantısında Microsoft ve Wtech yöneticilerinin yanı sıra Adeo, Cyberwise, KoçSistem ve Soitron gibi Microsoft Türkiye iş ortaklarının yöneticileri de bir araya geldi. İş liderlerinin teknoloji sektöründe ve özellikle de siber güvenlik segmentinde kadın istihdamının düşüklüğüne dikkat çektiği etkinlikte, üniversite son sınıf öğrencisi ya da yeni mezun olan ve siber güvenlik alanında kariyer yapmayı hedefleyen kadınlara yönelik olarak geliştirilen “Secure the Future” projesinin detayları paylaşıldı.
Proje kapsamında yapılacak başvuruların değerlendirilmesiyle belirlenecek 100 kadın katılımcı, öncelikle ‘Microsoft Altyapı Temelleri’ başlıklı 30 saatlik bir eğitim alacak. Daha sonra ilgi alanlarına göre dörde ayrılacak olan katılımcılar, “Olay Müdahale Siber Güvenlik Mühendisliği”, “Microsoft Bilgi Güvenliği Temelleri”, “Microsoft Kimlik ve Erişim Güvenliği Temelleri” ve “Microsoft SOC & Threat Intelligence” başlıklarında 40’ar saatlik bir eğitim daha alacaklar. Tamamı çevrimiçi gerçekleşecek bu eğitimler tamamlandıktan sonra ise son olarak katılımcılara liderlik yetenekleri kazandırmak adına Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından 20 saatlik sosyal beceri eğitimleri verilecek.
Organizasyonun açılış konuşmasını yapan Microsoft CEMA Bölgesi Siber Güvenlik Direktörü Çiğdem Kayalı, “Siber güvenlikte teknik uzmanlık ve duygusal zekayı birleştirmek gerekiyor. Analitik düşünme, kriz yönetimi, iletişim ve detaylara dikkat etme gibi yetkinlikler, kadınların siber güvenlik alanında başarılı olmasını sağlıyor. Siber güvenlik ekiplerinde kadınların yer almasını sadece sosyal eşitlik meselesi değil, aynı zamanda güçlü bir siber savunma stratejisi olarak görüyoruz. Microsoft ve Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz Geleceğe Güvenle projesi ile kadın istihdamını artırmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Microsoft Güvenlik Global Başkan Yardımcısı Vasu Jakkal ise, “Farklı geçmişlere, deneyimlere ve fikirlere sahip ekiplerin, siber saldırıları tahmin etmede ve yenilikçi çözümler geliştirmede çok daha başarılı olduğu görülüyor. Dünya çapında 4,8 milyondan fazla siber güvenlik uzmanı açığını daha fazla kadını bu alana dahil etmeden doldurmamız mümkün değil. Geleceğe Güvenle projesi ile bu konuya çözüm getirmek için el ele veren Microsoft Türkiye, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech), Adeo, Cyberwise, KoçSistem ve Soitron’u kutluyorum. Siber güvenlikte kadınların daha fazla yer alması için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney ise “Bu proje ile kadınlara yalnızca bir meslek değil, teknolojiye yön verecek bir gelecek inşa etme gücü kazandırıyoruz. Kadınların siber güvenlik alanında artan varlığı, hem sektörel yenilikçiliği hem de toplumsal dayanıklılığı güçlendiriyor. Biz, farklılıkların tehdit değil değer olduğu bir ekosistem kurmak istiyoruz. Geleceği inşa etmek için güven en önemli unsurlardan biri. Kurumların ve bireylerin dijital güvenliğini sağlayabilmek için daha çok kadını siber güvenlik seferberliğine davet ediyoruz. Ayrıca yapay zekânın güçlenmesi, özellikle yapay zekâ ajanları (AGI) konularının gittikçe insanı kopyalayan bir hale dönüşmesi, yapay zekânın insan belleğine yakın bir bellek kazanması için veriden beslenerek verdiği mücadele, siber güvenliğin hem etik hem de sosyal tarafını ön plana çıkartıyor. Microsoft ile Teknolojide Kadın Derneği’nin birlikte hayata geçirdiği, bu alanda sayıca az ve motivasyonu düşük kadınlara ulaşmayı hedefleyen Secure the Future projesinin büyük önem taşıdığını vurgulamak isterim. Microsoft’un bu alanda yaptığı çalışmalar ve bu proje ile bizlere sunduğu katkı için de teşekkür ediyorum” dedi.
Adeo Genel Müdür Yardımcısı Korhan Ergönül, ”Adeo Cyber Security olarak, her yıl olduğu gibi bu yıl da genç kadınların teknoloji alanında artan varlığını ve istihdam olanaklarını desteklemeye devam ediyoruz. Teknoloji hızla gelişirken, siber tehditler de her geçen gün daha karmaşık bir hal alıyor. Bu sürekli değişen ortamda başarılı olmak, yalnızca teknik bilgi birikimi ile değil; gençlerin enerjisi, yaratıcı problem çözme becerileri ve yenilikçi bakış açılarıyla mümkün oluyor. Teknoloji sektöründe kadınların getirdiği farklı perspektifler, dinamik yaklaşımlar ve yenilikçi çözümler, daha güvenli ve dirençli bir dijital gelecek inşa etmenin anahtarı. Bu bilinçle, kadın yeteneklerinin desteklenmesi gerektiğine yürekten inanıyor; eğitimden kariyer fırsatlarına, mentorluktan liderlik pozisyonlarına kadar her aşamada onların yanında duruyoruz. Siber güvenlik alanında kadın gücünü destekleme kararlılığımızı sürdüreceğiz ve teknolojinin geleceğini birlikte şekillendireceğiz” dedi.
Cyberwise Yönetici Direktörü Aret Kıllıoğlu, "Cyberwise olarak, teknoloji sektöründe çeşitliliğin artmasının ancak eşit fırsatlar ve kapsayıcı eğitimle mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda, Microsoft ve Wtech iş birliğiyle hayata geçirilen bu anlamlı programda yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kadın üniversite öğrencilerine ve yeni mezunlara yönelik siber güvenlik eğitimleri hem sektörümüzdeki kadın istihdamını artırmak hem de ülkemizin dijital güvenliğini güçlendirmek adına çok kıymetli bir katkı sağlayacak” dedi.
KoçSistem Teknoloji Çözümleri Direktörü Nadir Altmışdört, "KoçSistem olarak, teknoloji sektöründe kadın temsilini artırmaya yönelik her adımı stratejik bir gelişim alanı olarak görüyoruz. Microsoft Türkiye ve Teknolojide Kadın Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen bu proje, yalnızca bir eğitim programı değil; aynı zamanda genç kadınların siber güvenlik alanında uzmanlaşarak iş gücüne katılmaları için güçlü bir fırsat. 80 yıllık teknoloji birikimimizi geleceğin kadın liderleriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Teknolojiye ilgi duyan tüm genç kadınları bu değerli programa katılmaya davet ediyoruz" dedi.
Soitron Grup İdari Direktörü Murat Kaymaz ise, “Soitron olarak inanıyoruz ki, siber güvenlik gibi kritik bir alanda kadınların varlığının artması bizi güçlü bir geleceğe taşıyacak. Kadınlar sayesinde siber güvenlik sektörü daha insan odaklı, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıya dönüşecek. Bu dönüşümün bir parçası olarak Microsoft ve Wtech iş birliğiyle kadın üniversite öğrencileri ve yeni mezunlara yönelik düzenlenen Geleceğe Güvenle projesinde yer almaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
21 Temmuz’da başlaması planlanan eğitimlere dahil olmak isteyen adayların 13 Temmuz tarihine kadar https://www.wtechplatform.com/tr/siber-guvenlik-egitimi-secure-the-future-419 linki üzerinden başvurularını tamamlamaları gerekiyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, 5G’ye giden yolda hazırlıklarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, TBMM’deki 5G kurulum çalışmalarını tamamlayan Vodafone, yerleşke genelinde 5G sinyali vermeye başladı. 5G destekli cihaza sahip olup cihazın şebeke ayarlarından 5G’yi açan ve hizmet izni veren kullanıcılar yeni altyapı üzerinden hizmet alabiliyor.
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, şunları söyledi:
“5G'ye hazırlık çalışmalarımızı kamu otoriteleriyle işbirliği halinde sürdürüyoruz. Mobil operatörler olarak, İstanbul Havalimanı’ndan başlayarak 4 büyük kulübümüzün futbol sahalarında 5G teknolojisini futbolseverlerle buluşturuyoruz. Şimdi de TBMM’de birlikte tamamladığımız altyapı üzerinden 5G sinyali vermeye başladık. 5G destekli cihaza sahip olup cihazın şebeke ayarlarından 5G’yi açan ve hizmet izni veren kullanıcılar bu teknolojiyi deneyimleyebiliyor. Her geçen gün 5G hizmetini deneyimleyen abone sayımız artıyor ve bu gibi deneyim alanlarının sayısının artması 5G hazırlıkları için de faydalı oluyor. Kullanıcılar, 5G destekli telefonlara ilişkin detaylara operatörlerin internet sitelerinden erişebiliyor.”
5G alanında uzun zamandır çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy şunları ifade etti:
“5G, sunduğu hız ve kapasite ile benzeri görülmemiş üretkenlik seviyelerinin kilidini açacak ve gecikme süresini en aza indirerek hem bireylere hem de endüstriyel ortama önemli faydalar sağlayacak. Bu teknolojiyi bugüne kadar 14 ülkede hayata geçirmiş olan Vodafone Grubu’nun global deneyiminden aldığımız güçle 5G’yi ülkemizde kurum ve bireylerin hizmetine sunmak için uzun zamandır çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda, Özelleştirilmiş Mobil Şebeke alanında Tofaş'ta bir pilot çalışmamız oldu. Tofaş bugün yaklaşık 1 milyon metrekarelik bir alanda insanları ve nesneleri birbirine bağlamak için bu lokal şebeke çözümünden yararlanıyor. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın kurduğu, dünyanın en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi olan MEXT'te Türkiye'nin ilk 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke kurulumunu tamamladık. Türkiye'nin ilk 5G stadyum konserini gerçekleştirdik. Geçen sezon Vodafone Sultanlar Ligi play-off final serisinde uyguladığımız 5G destekli Şahin Gözü sistemiyle salondaki ve ekran başındaki voleybol seyircilerinin seyir zevkini artırdık. Voleybol Milletler Ligi döneminde Antalya Spor Salonu’na 5G’yi kurduk ve maçlarda oluşturulan istatistiklerin ve ölçümlerin anlık olarak 5G ile dünyadaki diğer yayıncılara gitmesini sağladık. Bu sezon da 5G destekli Şahin Gözü sistemini Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda oynanan normal sezon maçlarında ve Play-Off 1-4 Etabı maçlarında kullanıyoruz.”
Aksoy, 5G ihale sürecine ilişkin ise şu açıklamayı yaptı:
“5G ihalesinin makul fiyat ve koşullarda, yatırım-yükümlülük dengesi gözetilerek yapılması önem taşıyor. Frekans tahsislerinin yüksek 5G performansını sağlayacak miktarda, orantılı ve ekonomik olarak uygun seviyede olan spektrum ücretleri ile yapılması, operatörlerin şebeke yatırımına daha fazla odaklanmasını sağlayacak. Operatörlerin makul bedellerle spektrum kullanım hakkını elde etmesi ve şebeke kurulumuna ilişkin yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesi için spektrum bantlarının zamanında hazır edilmesi ve planlanması, her yeni bant için tahsis edilecek frekans miktarının operatörlerin ihtiyacını karşılayacak minimum seviyede olması önem arz ediyor. Ayrıca, tahsis edilecek frekans dilimleri arasında yüksek asimetri olmasından kaçınılmalı. İhale sonrasında piyasada adil rekabetin sağlanması ve tüm kullanıcıların deneyimlerinin iyileşmesi için ihalede bu hedefin de gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, kapsama ve kalite yükümlülüklerinin teknoloji bağımsız olması ve kapsamanın artırılması için teşviklere yer verilmesi önemli. Yerlilik yükümlülüğünün üreticileri teşvik edecek bir mekanizmaya dönüştürülmesi yerli yatırımları artıracaktır. Son olarak, sabit genişbant ile ilgili yapılacak lisans uzatım koşullarıyla 5G ihalesi arasında orantısız farklar olmaması da adil rekabet koşullarının sağlanması için önemli”.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi teknolojiler ve inovasyon gücü ile geleceğin nabzını elinde tutan Pulse Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş. yapay zekâ destekli yeni nesil yatırım platformu Yatırımcı.Al'ı hizmete sundu. Pulse, kullanıcı kabul sürecini başlattığı yeni platformu ile hem bireysel hem kurumsal yatırımcıların finansal piyasalardaki fırsatları daha etkin bir şekilde değerlendirmelerine destek olarak geleceğin yatırımlarına yön verecek.
Tarımdan teknolojiye uzanan yatırımlarıyla halka arz sonrası kurumsal dönüşüm ve büyüme yolculuğunu sürdüren DCT Trading'in bağlı ortaklığı Pulse Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş. 2024 yılında İzmir'de kuruldu. Pulse, finansal kararları optimize eden, iş süreçlerini iyileştiren ve kullanıcılarına stratejik avantajlar sağlayan ileri teknoloji ürünler geliştiriyor. Şirket, yeni geliştirdiği platform ile farklı piyasalardan elde edilen çok katmanlı verileri bir araya getirerek yatırımcılara bütüncül ve derinlemesine bir piyasa perspektifi sunmayı hedefliyor. Hisse senedi, yatırım fonu, döviz, emtia ve vadeli mevduat gibi çeşitli varlık sınıflarını tek bir platformda toplayan Yatırımcı.AI, kullanıcılarına bütünleşik portföy yönetimi imkânı da sunuyor. Gelişmiş yapay zekâ algoritmaları ile piyasa verilerini çok boyutlu ve dinamik analizlerden geçirerek, yatırımcıların karar süreçlerine yönelik çeşitli öngörüler sunan platform, esnek abonelik seçenekleriyle farklı yatırımcı profillerinin gereksinimlerine yanıt verecek.
"Yatırımcılar piyasalardaki fırsatları daha hızlı ve etkin değerlendirebilecek"
DCT Trading ve Pulse Finansal Teknolojiler Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, yeni nesil yatırım platformunun modern ve kullanıcı dostu arayüzü ile hem bireysel yatırımcıların hem de kurumsal profesyonellerin ihtiyaçlarına hitap ettiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı: "Yatırımcı.AI, yatırımcıların finansal piyasalardaki fırsatları daha hızlı ve etkin bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olan gelişmiş bir analiz ve öngörü platformudur. Yatırımcılara piyasa fırsatlarını daha hızlı fark etmeleri ve etkin stratejiler oluşturmaları için gerekli araçları sunuyor. Yatırımcı.AI ile yatırımcıların günümüzün hızlı ve karmaşık piyasa koşullarında fırsatları doğru zamanda ve etkin biçimde değerlendirebilecekleri, ileri teknolojiyi erişilebilir kılan bir çözüm sunmayı hedefliyoruz. Gelecek dönemde de dijitalleşme ve teknoloji odağımızda yer almaya devam edecektir."
Piyasa profesyonelleri tarafından eğitim verilecek
Yeni nesil platform, Türkiye ve global finans piyasalarından gerçek zamanlı veri kaynaklarını kullanarak kapsamlı ve güvenilir bir veri havuzu oluşturacak. Temel finansal veriler, teknik analiz göstergeleri, haber akışları gibi bilgileri konsolide ederek yatırım kararlarına çok yönlü destek sağlamayı hedefleyen platform, bütünleşik portföy yönetimi hizmeti de sunacak. Bu hizmet sayesinde yatırımcılar farklı aracı kurumlarda bulunan hesaplarını tek bir platforma entegre ederek yönetebilecek. Aynı zamanda 'Yatırımcı.Al Akademi' başlığı altında platform kullanıcılarına yönelik alanında uzman akademisyenler ve piyasa profesyonelleri tarafından hazırlanan eğitim içerikleri de sunulacak. Böylece kullanıcılar, finansal kavramlarını derinlemesine öğrenerek yatırım stratejilerini güçlendirip piyasaları daha etkin bir şekilde takip edebilecek.
Öte yandan Yatırımcı.AI kullanıcı kabulü, https://yatirimci.ai web adresinin yanı sıra App Store ve Play Store üzerinden de ulaşılabilecek mobil uygulamalar üzerinden devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, FUJIFILM Holdings Corporation Başkanı ve CEO'su Sayın Teiichi Goto ve Sonomed Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serdar Mutlu, iki kurum arasında gerçekleşen bu kapsamlı ortaklığı kamuoyuna duyurdu.
Türkiye'de bir ilk: FUJIFILM Oasis Velocity 1.2 Tesla Açık MR Sistemi
İş birliği kapsamında, FUJIFILM'in yüksek teknolojiye sahip cihazlarının Türkiye'deki erişimini artırmak ve sağlık hizmetlerinde dönüşüm yaratmak hedefleniyor. Özellikle FUJIFILM Oasis Velocity 1.2 Tesla Açık MR Sistemi, Sonomed'in yeni merkezinde kurulacak ve Türkiye'de bu yeni nesil modelin ilk kurulumu olacak.
Dr. Serdar Mutlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Kaliteli ve güvenilir hizmet anlayışımızı uluslararası standartlarda sürdürebilmek için Fujifilm Healthcare ile önemli bir stratejik iş birliğine imza atıyoruz. Görüntüleme teknolojilerinde dünya liderlerinden biri olan Fujifilm ile başta 1.2 Tesla Açık MR olmak üzere, üst düzey yapay zekâ destekli sistemleri Türkiye'ye kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz."
Sonomed, görüntüleme alanında GCI (Global Certification Institute) akreditasyonunu alan Türkiye'deki ilk özel sağlık kuruluşu olma özelliği taşıyor. Bu yeni iş birliği ile Sonomed, hem Türkiye'deki hizmetlerini ileri taşıyacak hem de bölge ülkelerine yönelik sağlık projelerinde aktif rol almayı hedefleyecek.
FUJIFILM'den bölgesel vizyon
FUJIFILM Healthcare Türkiye Başkanı Hakan Bulut ise basın toplantısında yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
"Bugün Fujifilm'in geliştirmiş olduğu ve dünyada erişilmiş en yüksek görüntüleme kalitesine sahip Oasis Velocity 1.2 Tesla Açık MR sistemimizi, Sonomed aracılığıyla Türk hastalarıyla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu iş birliği sadece Türkiye ile sınırlı değil; Sonomed'in vizyonu sayesinde bölge ülkelerine de bu teknolojiyi ulaştırmayı hedefliyoruz."
FUJIFILM Holdings Corporation Başkanı Mr. Teiichi Goto, Türkiye'ye yaptığı bu ilk resmi ziyarette, iş birliğinin sadece cihaz tedariğinden ibaret olmadığını, uzun vadeli bir ortaklığın başlangıcı olduğunu vurguladı.
Yapay zekâ ile desteklenen yeni nesil tanı gücü
İş birliği kapsamında devreye alınacak sistemler arasında dijital mamografi, bilgisayarlı tomografi, kemik densitometri ve dijital röntgen cihazları da yer alacak. Bu sistemler, özellikle klostrofobisi olan, yaşlı, çocuk ve obez bireyler için özel tasarlanmış Oasis Velocity teknolojisiyle teşhis sürecinde yüksek konfor ve güvenilirlik sağlayacak. Aynı zamanda yapay zekâ destekli algoritmalar ile teşhis süreçlerinin hızlandırılması ve doğruluğun artırılması hedefleniyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yanmar Turkey, çevreci ve yüksek performanslı motor çözümleriyle
Automechanika İstanbul 2025’te yerini almaya hazırlanıyor.
Jeneratörlerden motor yan ekipmanlarına kadar geniş ürün yelpazesiyle
yeni iş birliklerini hedefliyor.
Dünyanın önde gelen endüstriyel motor üreticilerinden Yanmar’ın tam iştiraki Yanmar Turkey, 12-15 Haziran tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 18’inci kez düzenlenecek olan, Türkiye'nin en büyük uluslararası ticaret fuarlarından biri olan ve otomotiv satış sonrası endüstrisinin bölgedeki en büyük buluşması noktası olan Automechanika İstanbul’a katılıyor.
Yanmar Turkey’nin fuarda sergileyeceği yenilikçi ürünleri arasında, bu yıl Euro Stage V emisyon standartlarına sahip, üretime hazır paket çözümler olarak sunduğu PP - Power Pack motor modelleri ile öne çıkıyor. Euro Stage V uyumlu motorlar hem çevresel sürdürülebilirlik hem de teknik üstünlük açısından pazarda önemli bir boşluğu dolduruyor. Bu motorlar, kompakt yapıları, düşük yakıt tüketimi, düşük emisyon değerleri ve ekonomik işletme maliyetleriyle kullanıcısına önemli avantajlar sağlıyor.
Zorlu saha koşullarına dayanıklılığıyla öne çıkan, düşük bakım ihtiyacı ve yüksek performans sunan HDE Yatay Dizel Motorları ile bu motorlar üzerine geliştirilen YTG Serisi Jeneratörleri de bu yıl fuar ziyaretçilerinin ilgisine sunulacak. Tüm bu ürünler, uzun ömürlü kullanım, düşük işletme maliyeti ve çevre dostu çözümler sunmalarıyla dikkat çekiyor.
Birgücü: “Hedefimiz, Yanmar kalitesini yeni iş ortaklarıyla buluşturmak”
Yanmar Turkey Endüstriyel Güç Aktarım Sistemleri İş Kolu Müdürü Bahadır Birgücü, fuara ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Automechanika İstanbul’da bu yıl da endüstriyel dizel motorlarımızı, motor yan ekipmanlarını, orijinal yedek parçalarımızı ve Yanmar kalitesini hem mevcut hem de potansiyel iş ortaklarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Fuarda özellikle kamu ve özel sektöre bağlı jeneratör alım heyetleriyle temas kurmak istiyoruz. Jeneratörlerin ana odağını oluşturan motor seçiminde karar verici olan bu kurumların ilgisi sayesinde, yerli ve yabancı jeneratör üreticileriyle yeni iş birliklerinin doğacağına inanıyoruz. Başta acil durum sistemleri, telekom altyapısı ve enerji tedariki alanlarında çözüm sunmak üzere görüşmeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Öncelikli hedef pazarımız Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri olmakla birlikte; Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki iş ortaklarımızla da temas kurmak istiyoruz. Yanmar’ın global ağı ve Automechanika’nın uluslararası itibarı sayesinde, bu bölgelerdeki iş birliklerimizi artırmayı ve sürdürülebilir büyümemize katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Tüm ziyaretçileri standımıza davet ediyoruz” dedi.
Yanmar’dan ‘terzi işi’ çözümler
Yanmar müşterilerine ‘terzi işi’ çözüm sunma yaklaşımıyla, doğru motor seçimini birebir görüşmelerle destekliyor, böylece üreticilerin performans ve verimlilik hedeflerine doğrudan katkı sağlamayı hedefliyor. Bahadır Birgücü, “Yalnızca ürün değil, aynı zamanda güven, kalite ve uzun vadeli iş ortaklıkları sunuyoruz. Artan taleplere en doğru çözümleri sunmak için teknik destek, satış sonrası hizmet ve mühendislik danışmanlığı süreçlerini bütüncül bir şekilde ele alıyoruz” dedi.
Fuarda, Yanmar teknolojilerini ve ürün çözümlerini daha yakından tanıtmak amacıyla özel bir sunum yapılacak, ziyaretçiler bu sunum aracılığıyla markanın inovasyon odaklı yaklaşımını ve sunduğu avantajlar hakkında detaylı şekilde bilgi sahibi olacak.
Yanmar Hakkında
1912 yılında Japonya, Osaka’da kurulan Yanmar, 1933 yılında ilk ticari kompakt dizel motor üretimi yapan firmadır. Yanmar, kuruluşunun temel yapı taşı olan endüstriyel dizel motor üretimi ile ürün gamını, hizmetlerini genişletmeye devam etmiş ve endüstriyel ekipman üretimi konusunda uzmanlaşmıştır. Yanmar, küçük ve büyük deniz motorları, tarım makineleri ve ekipmanları, iş makineleri, enerji sistemleri, endüstriyel motorlar, marin motor ve ekipmanları, makine parça ve komponentleri sağlayıcısı olarak global operasyonlarını yedi iş kolunda sürdürmeye devam etmektedir.
Yanmar’ın Türkiye’deki tam iştiraki olan Yanmar Turkey Makine A.Ş. 2017 yılında İzmir’de kurulmuştur ve genel merkezi İzmir’de yer almaktadır. Kuruluşundan bugüne, Türkiye ve komşu ülkelerine çözümler sunmaktadır. Yanmar Turkey Makine A.Ş., Traktörler, Tarım Makineleri ve Ekipmanları, Endüstriyel Güç Aktarım Sistemleri ve E-Ticaret iş alanları ile hizmet vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Serinleten bir havuz kadar, onun çevresindeki tasarım da önemli oluyor. Türkiye’nin ilk teknik porselen seramik markası olan Seranit, havuz içi, havuz çevresi, teras ve duş alanlarında konfor ve estetikliği bir araya getiriyor. Kaydırmaz yüzey teknolojisine sahip olan Aldo, Bali Stone, Deckwood, Fabia Stone ve Titan porselen karo ürünleri suya, aşınmaya ve kimyasallara karşı üstün direnç gösteriyor; leke tutmuyor ve kolay temizleniyor.
Türkiye’nin öncü granit seramik ve teknik porselen üreticisi Seranit, kurulduğu günden bu yana sektördeki yenilikçi ürünlerini kullanıcıların hayatına, iç ve dış mekanlara dahil ediyor. Havuz tasarımlarında estetik ve fonksiyonelliği aynı çizgide buluşturmak isteyenler Seranit’in Aldo, Bali Stone, Deckwood, Fabia Stone ve Titan porselen karo ürünlerini seçiyor.
Seranit’in yüksek teknik ve kalite standartlarında ürettiği porselen karoları; havuz içi, havuz çevresi, teras ve duş alanlarında uzun yıllar şıklığını ve sağlamlığını koruyor. Kaydırmaz yüzey teknolojisi sayesinde güvenli bir şekilde kullanılabilen karolar, suya, aşınmaya ve kimyasallara karşı üstün dirençli yapıları, leke tutmayan ve kolay temizlenen yüzey özellikleri sayesinde hem hijyenik hem de pratik bir kullanım imkânı sunuyor. Yazlık evlerin ya da bahçelerin vazgeçilmez ürünleri arasında yer alan bu ürünler aynı zamanda otel, site ve spor kompleksi gibi birçok alanda kullanılabiliyor. Seranit havuz ürünlerinin zengin renk ve doku seçenekleri, estetik dili ön planda tutan detaylarıyla fark yaratıyor.
Estetik, güvenlik ve dayanıklılık bir arada
Porselen karolardan Aldo, zamansız tasarımı ve doğal taş dokusuyla mekanlara sofistike bir görünüm kazandırıyor. Çevresiyle bütünleşirken, sıcak tonlarıyla mekâna davetkar bir atmosfer katıyor. Doğanın güçlü ve etkileyici dokusunu yansıtan Titan, mavi tonlarıyla mekanlara ferah bir görünüm kazandırıyor. Taş efektli yüzeyi kullanıldığı yere estetik bir uyum sağlıyor. Güçlü ve etkileyici bir atmosfer yaratmak isteyenler için Titan ideal bir tercih oluyor.
Doğal taşlardan ilham alınarak geliştirilen Bali Stone doğal ve sıcak mekânlar sunarken, Deckwood doğala yakın dokusuyla ahşabı aratmıyor. Fabia Stone ise mavi-kahve tonlarının doğal uyumu ve taş dokusuyla mekâna özgün bir karakter kazandırıyor. Mat yüzeyi, modern bir sadelik sunarken doğal dokusu ve şık görünümüyle mekâna hem estetik hem de işlevsellik katıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.