Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hedef Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında kadınların finansal okuryazarlığını artırmak amacıyla düzenlediği “Paranı Yönet, Finansal Özgürlüğüne Kavuş” panelinde finans sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. 7 Mart’ta gerçekleşen etkinlik, kadınlara tasarruf, yatırım ve finansal planlama konularında yol gösterici bilgiler sundu.

 

Hedef Holding çatısı altında gerçekleştirilen “Paranı Yönet, Finansal Özgürlüğüne Kavuş” panelinin ana gündeminde, kadınların birikimlerini nasıl daha etkili yönetebileceği ve finansal açıdan bağımsız kadınların sayısının nasıl artacağı konuları yer aldı. Panelin moderatörlüğünü Hedef Holding Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Gözde Kuyumcu üstlenirken, Prof. Dr. Serra Eren Sarıoğlu, İnfo Yatırım Kurumsal İletişim Direktörü Mine Uzun ve Stratejist Tuğba Özay gibi alanında uzman isimler kadınlara finansal bağımsızlığın önemini ve yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları aktardı. Ekonomi ve finans sektörünün erkek egemen yapısına dikkat çekilen panelde, kadınların sektördeki varlıklarını güçlendirmesinin önemi vurgulandı.

 

Etkinlikte, gereksiz harcamaların nasıl tespit edileceği, küçük birikimlerle büyük farklar yaratma yöntemleri ve yatırım fonlarıyla birikimi değerlendirme stratejileri ele alındı. Katılımcılar, “10.000 TL’niz olsa nasıl değerlendirirdiniz?” başlıklı yatırım simülasyonuyla finansal karar alma süreçlerini deneyimleme fırsatı buldu.

 

“Kadınların finansal özgürlüğü toplumun gelişimi için oldukça önemli”

 

Panelin amacına dair açıklamalarda bulunan Hedef Holding Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Gözde Kuyumcu, “Hedef Holding olarak kadınların finansal özgürlüğünü kazanmasının toplumun gelişimi ve kalkınması için oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple de ana iştiraklerimiz İnfo Yatırım ve Hedef Portföy ile birlikte kıymetli bir etkinliğe imza atıyoruz. Kadınlarımızın birikimlerini daha doğru değerlendirebilmeleri adına kendilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!” dedi.

 

Hedef Holding’in gerçekleştirdiği “Paranı Yönet, Finansal Özgürlüğüne Kavuş” panelinde stratejik yatırımlarla enflasyona karşı reel getiri sağlamanın yöntemlerini ele alan Stratejist Tuğba Özay, ufak meblağlarla birikim yaparak hem acil durumlara karşı önlem alınabileceğini hem de geleceğe dair daha sağlam bir finansal planlama yapılabileceğini belirtti. “Reel getiri elde etmek için doğru yatırım araçları değerlendirilmeli” diyen Özay, “Fonlara yatırım yapmak bu noktada mantıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.” dedi.

 

“Dengeli bir portföy oluşturmak en sağlıklı strateji olacaktır”

 

İnfo Yatırım Kurumsal İletişim Direktörü Mine Uzun ise yatırım kararlarında çeşitliliğin önemine dikkat çekerek, “Altın, enflasyona karşı bir koruma aracı olmaya devam ederken, hisse senedi yatırımları da önemli kazanç fırsatları sunabiliyor. Ancak tek bir alana yönelmek yerine dengeli bir portföy oluşturmak en sağlıklı strateji olacaktır.” ifadelerini kullandı.

 

Panelde yatırım fonlarının sunduğu avantajlara değinen Prof. Dr. Serra Eren Sarıoğlu ise, “Yatırım denince kadınların tercihi genellikle altından yana oluyor fakat altının fiziki olarak korunması birtakım zorlukları da beraberinde getiriyor. Altın yatırımı yapmak yerine yine aynı güvenli ortamı sağlayan altın fonlarının daha pratik ve güvenli bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca yatırım fonları, bireysel yatırımcılara geniş bir yatırım yelpazesi sunarak, riskleri dengeli yönetme fırsatı sağlıyor. Küçük birikimlerle bile profesyonel portföy yönetiminden faydalanmak mümkün.” dedi.

 

Hedef Portföy ve İnfo Yatırım’ın YouTube ortak yayınıyla geniş bir kitleye ulaşan etkinliğin, kadınların finansal güçlenmesi adına önemli bir adım olması hedeflendi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kadınlara sunduğu fırsat eşitliği ile sigortacılık sektörünün kadın dostu markaları arasında yer alan BNP Paribas Cardif, sigorta çözümlerinden hizmetlerine, sosyal sorumluluk faaliyetlerinden insan kaynakları vizyonuna kadar her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde güçlü toplumlar için güçlü kadınların varlığına dikkat çeken BNP Paribas Cardif’te, kadın çalışanların oranı yüzde 60’a yaklaşırken, şirket yöneticilerinin neredeyse yarısı kadın çalışanlardan oluşuyor.

BNP Paribas Cardif Türkiye, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında yaptığı açıklamada, kadınların gerek sosyal yaşamda gerekse iş hayatındaki yerini güçlendirmenin, toplumumuz ve geleceğimiz için önemine dikkat çekti. Bu doğrultuda tüm eylem ve söylemlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini savunduğu vurgulanan şirketin, cinsiyet eşitliği ilkesine olan bağlılığıyla, sigorta sektörünün kadın dostu markalarından biri olmanın sorumluluğunu taşıdığı belirtildi. Şirkette, kadın çalışan ve kadın yönetici sayısındaki artış gurur verici başarılarından biri olarak nitelendirildi.

Kadınlara verilecek en önemli desteğin, toplumsal ve ekonomik cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırılması ve de kadın istihdamına gerekli önemin verilmesi olduğuna inanan BNP Paribas Cardif, bu hedef doğrultusunda 2019 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi ortaklığında oluşturulan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) imzalayarak kararlılığını ortaya koydu. 30’dan fazla ülkede hizmet veren BNP Paribas Cardif’te bu ilkelere imza atan ilk ülke Türkiye oldu. Şirket, atılan bu imza ile cinsiyet eşitliği için üst düzey kurumsal liderlik sağlanması, kadın ve erkeklere adil davranılması, insan haklarına ve ayrım yapmama ilkesine saygı gösterilmesi, kadın ve erkeklere sağlık, güvenlik ve refah sağlanması, kadınların eğitim, kurs ve profesyonel gelişim imkânlarıyla desteklenmesi, kadınları güçlendiren girişimci gelişimi, toplumsal inisiyatifler ve destekler aracılığıyla eşitliğin teşvik edilmesi gibi önemli konularda taahhütte bulundu.

BNP Paribas Cardif Türkiye’nin, “Kadını Güçlendirme Prensipleri”ni imzaladığı günden bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki aksiyonlarını daha da güçlendirme yönünde önemli adımlar atmayı sürdürdüğü belirtildi. İnsan kaynakları politikaları ve çalışan gelişim projeleri ile de bu vizyonu destekleyen BNP Paribas Cardif Türkiye'de bugün itibarıyla kadın çalışanların oranı yüzde 60’a ulaşırken, yönetim kademelerinin yaklaşık yarısının kadın yöneticilerden oluştuğu kaydedildi. Bu başarının, BNP Paribas Cardif Türkiye'nin toplumsal eşitlik anlayışını ve çeşitliliği teşvik etme kararlılığını bir kez daha pekiştirdiği ifade edildi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarına dikkat çekerken devam eden eşitsizlikleri vurgulayan ve bu konudaki gelişimin devam etmesini sağlayarak eşitliği savunan küresel bir gün. Birleşmiş Milletler her yıl bu önemli gün için bir tema seçiyor, bu yılın teması ise “Tüm kadınlar için: Hak, eşitlik ve güç.”

Bu tema, “eşitliğin” içi boş bir ifade olmadığını vurguluyor. Farkındalığın ötesinde, eyleme geçme ihtiyacını vurguluyor ve kadınların teknoloji ile inovasyonu şekillendirmede öncü bir rol oynamasını hedefliyor.

Dünya Bankası'na göre kadınlar teknoloji sektöründe dünya iş gücünün üçte birinden azını oluşturuyor. Bu veri, kadınların teknoloji alanına diğer birçok sektörden önemli ölçüde daha düşük bir katılım gösterdiğini ortaya koyuyor. Kurumlar, eşitliği teşvik etmek ve bu yetersiz orana dikkat çekmek için liderlik, inovasyon ve kalıcı etkiler konusunda somut yollar yaratmalı.

Epson’da yönetim pozisyonunda çalışan kadınların oranı: Yüzde 47

Çeşitli sektörlerde kadın ve erkek arasındaki eşitlik konusundaki ilerlemeler ise devam ediyor. MENA bölgesindeki kadınlar engelleri aşıyor ve Epson, teknoloji sektöründe önemli bir örnek teşkil ediyor. Epson’da yönetim pozisyonunda yüzde 47 oranında kadınlar yer alıyor. Son dönemde Epson’da dört kadın yönetici META-CWA bölgesinde kıdemli yönetici pozisyonuna atandı, bu atamalar Epson'un eşitliğe olan bağlılığını da ortaya koyuyor. Harvard Business Review tarafından yapılan bir araştırma; kadın ve erkek eşitliğine dayanan yönetim ekiplerine sahip şirketlerin yüzde 10 daha fazla ciroya ulaştığını ortaya koyuyor. Bu veri, eşit temsilin şirketlerin daha başarılı olmasına destek olabileceğini kanıtlıyor.

Kadınlar inovasyonun ön saflarında

Kadınlar, kurumlardaki lider pozisyonlarında stratejik dönüşümü, iş geliştirmeyi ve inovasyonu yönlendiriyor. Christine Chua, kısa süre önce Epson META-CWA'da Stratejik Planlama Direktörü olarak atanan kadınlardan biri. Chua, Epson’un iş stratejisini, satış planlamasını ve operasyonel verimliliğini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Christine Chua, veri odaklı bir şekilde hareket ederken bölgesel öncelikleri kurumsal hedeflerle uyumlu hale getirerek markanın değişimlere uyum sağlamasını kolaylaştırıyor.

Epson Türkiye Ofis Müdürü olarak görev alan Sevil Kanat ise bir diğer başarılı kadın yönetici. Epson Türkiye'nin büyüme ve inovasyon hedefleri doğrultunda faaliyet gösteren Kanat, markanın çevresel sürdürülebilirlik stratejileri paralelinde görev almayı sürdürüyor. Epson’un Türkiye’deki pazar liderliğine devam etmesi için stratejik çözümler geliştiren Sevil Kanat, ayrıca kurumun operasyonel verimliliğini artıracak yaklaşımlar geliştirerek Epson’un büyüme ve inovasyon stratejilerinin başarıyla uygulanmasını sağlıyor.

Kadınların farklı bakış açıları, sorunları çözmeye yardımcı olurken inovasyonu da yönlendiriyor. Bu yaklaşım, teknoloji sektörünün ne kadar hızlı ve rekabetçi olduğu düşünüldüğünde kritik bir avantajı da ortaya çıkartıyor.

Sürdürülebilir bir strateji geliştirmek

Teknolojide gerçek eşitlik, eşit temsiliyetten fazlasını gerektiriyor. Epson, mentorluk, liderlik gelişimi ve kapsayıcı işe alım uygulamaları gibi girişimleri aracılığıyla bu hedefe doğru emin adımlarla ilerliyor. Kurum ayrıca, profesyonel kariyer gelişimi için sektör ortakları, eğitim kurumları ve mentorluk programlarıyla iş birliği de yapıyor.

Eşitlik için çaba göstermek gerekiyor

Epson META-CWA Ürün Yönetim Başkanı Gracia Sabbagh, teknoloji sektöründeki kadınlar için mentorluğun ve kariyer gelişiminin önemini sık sık vurguluyor. Sabbagh, “Epson, kadınların sektörde ve yönetim pozisyonlarında daha çok yer alması konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bu konuda gerçek bir gelişim elde etmek için sektör genelinde kolektif çaba gerekiyor. Teknoloji sektöründe kadınların önündeki engelleri ortadan kaldırmak için somut adımlar atılmalı. İşletmeler, eğitimciler ve liderler kadınlar için fırsatlar yaratmak için birlikte çalışmalı. Çeşitli önyargılar devam ederken, bu konuda gelişme kaydetmek için daha çok çaba göstermek gerekli. Kalıcı değişime giden yol da bu çabadan geçiyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bu hedefi gerçeğe dönüştürme sözü verelim. Çünkü bu hedefimiz herkes için daha başarılı bir gelecek anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.

Epson hakkında:

Epson, gerek sürdürülebilir operasyonları gerekse verimli, kompakt ve hassas teknolojileriyle yaşamları, toplulukları ve kuruluşları refaha kavuşturmayı amaçlayan bir teknoloji mucidi ve üreticisidir. Şirketin bugünkü değeri 8,5 milyar Euro’dur. Ar-Ge’ye yılda 281 milyon dolardan fazla yatırım yapan Epson, kendi ürünlerini, kendi fabrikalarında, kendi özgün teknolojilerini kullanarak ve yüksek çalışma standartlarını benimseyerek üretmektedir. Sürdürülebilir yeniliği daha ileri seviyelere taşımayı hedefleyen marka, 2050 yılına kadar karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından arınmış operasyonlara sahip olmayı taahhüt etmiştir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin lider ev ve yaşam markası Karaca, kadın istihdamına yönelik öncü çalışmalarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş birliğiyle hayata geçirilen “Karaca Satışa Kadınlar ile İz Bırakıyor” projesi, “Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü”ne layık görüldü.

 

Karaca, kadınların hayata sunduğu katkılardan ilham alarak başlattığı “Karaca Satışa Kadınlar ile İz Bırakıyor” projesi; 35 yaş üstü ve kurumsal iş tecrübesine sahip, aktif iş hayatına dönmek isteyen kadınları yeniden iş gücüne kazandırmayı amaçlıyor. Karaca, 2023 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş birliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, kadın adaylara Karaca mağazalarında tam ve yarı zamanlı çalışma fırsatları sunuyor.

 

Bu proje kapsamında bugüne kadar 500’ün üzerinde kadınla mülakat gerçekleştiren Karaca, 171 kadına istihdam sağladı. Karaca, bu proje sayesinde kadınların iş hayatındaki konumlarını güçlendirilirken, sektörde fırsat eşitliğine dayalı bir çalışma ortamı yaratılmasına öncülük etmeye devam ediyor.

 

Kadınların iş gücüne katılımını artırmayı hedefleyen Karaca, 4000’den fazla çalışanının yüzde 56’sını kadınlar oluştururken, yönetici pozisyonlarındaki kadın oranı ise yüzde 64’e ulaşıyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta, 100 yıllık yolculuğunu, sektöre kazandırdıklarını ve sigortacılığı geleceğe taşıyacak yeni adımlarını 100. yılına özel olarak Ankara’da düzenlediği Anadolu Buluşmaları’nda paylaştı.

Anadolu Sigorta, gençlerle ve iş dünyası ile bir araya geldiği “Anadolu Buluşmaları” etkinlikleri çerçevesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 100. yılına özel bir program gerçekleştirdi. 7 Mart’ta Noyan Doğan’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik, Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve Siyasi Tarih Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan, Anadolu Sigorta’nın 100 yıllık yolculuğunu ve sigorta sektöründeki gelişmeleri konuştular.

 

Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş: “100 yıllık emaneti geleceğe taşıyoruz”



Ankara iş dünyası ve üniversite öğrencilerini buluşturan Anadolu Buluşmaları’nda, Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş Anadolu Sigorta’nın kuruluş hikayesini şöyle aktardı: “Anadolu Sigorta bundan 100 yıl önce ‘iktisadi bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olamaz’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün işaretiyle Türkiye İş Bankası’nın ilk iştiraki olarak 8 Mart 1925’te, dönemin İş Bankası Genel Müdürü Celal Bayar’ın vizyonu ile kuruldu. Ne hoş bir tarihi tesadüf ki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk geldi. Kadınların toplumsal ve siyasi yaşamda hak ettikleri rolleri almasını isteyen büyük lider Atatürk’ün şirketimizin kuruluşunda imzasının olması bizler için övünç verici. Biz de kurum olarak bunun hakkını veriyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 50’den fazlası ve yönetim kurulumuzun yüzde 66’lık bölümünü kadınlar oluşturuyor” dedi. Tümsavaş sözlerini şöyle noktaladı: “Bu 100 yıllık kurum şu anda bize emanet. Biz bu emanetin kıymetini gerçekten bilerek, bütün ruhumuzla hissederek ve tutkuyla çalışarak geleceğe taşıyoruz.”

  

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan: “Güven ve sorumluluğu her şeyin üstünde tutuyoruz”



Anadolu Sigorta’nın kuruluşundan itibaren değişime öncülük eden, güveni ve sorumluluğu her şeyin üstünde tutan bir kurum olarak Türkiye’de yaşanan büyük felaketlerde yaraların sarılmasına katkıda bulunduğunu ifade eden Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan, ülkenin kalkınma sürecinde büyük altyapı ve sanayi projelerinin sigortalanmasında da şirketin öne çıktığını belirtti.

100 yıllık bir şirketin Genel Müdürü olmanın büyük bir gurur ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu aktaran Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın köklü tarihinde sigortacılık alanında birçok ilke imza atarak sektörün gelişiminde oynadıkları öncü rolün altını şu sözlerle çizdi: “Türkiye’de sigortacılığın dönüm noktası İzmir İktisat Kongresi aslında; orada finansal anlamda millileşme konuşulurken sigortacılık da başlı başına ele alınan konulardan biri. Çünkü 1850’lerden sonraki Osmanlı döneminde sigortacılık yangından ibaret ve İstanbul ile sınırlı kalmış. Ama akabinde Anadolu Sigorta, kuruluşunun hemen ardından Türkiye’nin kamu ve özel kurumlarını sigortalıyor. Örneğin TBMM, Cumhurbaşkanlığı Köşkü, hükümet binaları, Ankara’daki kamu yapıları, İstanbul’daki resmi, özel kuruluşları Anadolu Sigorta milli sermeye ile güvence altına alıyor. Bu, Türkiye sigortacılık sektörünün gelişiminde temel bir nokta. Sonrasında ekonomik ve toplumsal koşullara göre şekillenen bir sigortacılık sektörü var.”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik: “Türkiye’deki önemli kurumların üst düzey yöneticileri arasında Anadolu Sigorta’da olduğu gibi mezunlarımız olduğunu memnuniyetle görüyoruz”



Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik, Mülkiye’nin tıpkı Anadolu Sigorta gibi Türkiye’nin modernleşmesi için temelleri atılmış ve bugün dahi ilk günkü ilkelerine göre faaliyetini sürdüren kurumlardan biri olduğuna dikkat çekti. Çelik, “Mülkiye Mektebi sadece bürokrasiye, diplomasiye, mülki idareye kaymakam, vali, diplomat yetiştirilmek üzere kurulmuş bir kurum değil. Biz özel sektörde sigortacılık, bankacılık gibi sektörlere üst düzey yöneticiler yetiştiriyoruz” dedi.

 

Tarihçi, Akademisyen ve Anadolu Sigorta kurum tarihi kitabının koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan: “Anadolu Sigorta kurumsal kültürünü kuşaktan kuşağa aktarmış bir kurum”



Anadolu Sigorta’nın tarihinin Türkiye’nin mali bağımsızlık tarihinden ayrı düşünülemeyeceğini aktaran Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan “Biz projeye başladığımızda 100 yıllık bir tarih yazmak üzere yola çıktık. Prof. Dr. Murat Birdal ve Doç. Dr. Barış Kablamacı bu işin yazımını üstlendiler ben de koordinatörlüğünü yürütüyorum ve sürpriz şekilde Cumhuriyet arşivinde Anadolu Sigorta’nın Mustafa Kemal Atatürk tarafından imzalanan kuruluş belgesini bulduk. Anadolu Sigorta’da başlangıç yönetimi de günümüz yönetimi de kurumsal kültürünü kuşaktan kuşağa, genel müdürden genel müdüre, yönetim kurulundan yönetim kuruluna aktarmış bir kurum” dedi.

 

Anadolu Sigorta’nın 100. yılında gerçekleştirdiği ilk Anadolu Buluşması’nı NTV’nin Bakış programından 8 Mart Cumartesi günü saat 16.15’te izleyebilirsiniz.

Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat    Veri                                    Dönem   Tahmin  Önceki          
------  -----------------------------------     -----   ------  ------
10:00   Sanayi üretimi (TEA-Yıllık)             Ocak            +7.0%   

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Türkiye'nin dış ticaret fazlası veren sektörleri arasında en önlerde yer alan ambalaj sektörü 2024 yılını da olumlu bir tablo ile kapattı. Sektörün ihracatı yüzde 1 artışla 6,95 milyar dolara çıkarken, ithalatı da yüzde 7 düşüşle 4,26 milyar dolara geriledi. Böylece ambalaj sektörünün dış ticaret fazlası 2024 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 19 artışla 2,68 milyar dolara yükseldi. Türkiye'nin dünyanın en önemli ambalaj üreticileri arasında olduğunu ve sektör olarak dış ticaret fazlası vermeye devam ettiklerini belirten Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, "Zorlu bir 2024 yılını geride bıraktık, ancak 2025'e daha umutlu bakıyoruz. Ambalaj sektörümüz Türkiye için çalışmaya ve katma değer yaratmaya devam edecek." dedi.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), ambalaj sektörünün 2024 yılı ihracat ve ithalat verilerini açıkladı. Geçtiğimiz yıl Türkiye değer bazında yüzde 1 artışla 6,95 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, miktar bazındaki ihracatı ise yüzde 8 düşüşle 3,19 milyon tona geriledi. Sektörün ithalatı ise bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 3 düşüşle 1,93 milyon tona, değer olarak da yüzde 7 düşüşle 4,26 milyar dolara indi. Her sene dış ticaret fazlası veren ambalaj sektörü bu sene de geçen seneye göre yüzde 19 artışla 2,68 milyar dolarlık bir dış fazla vermiş oldu.
Ambalaj türüne göre genel toplamlara bakıldığında plastik ambalajlar yüzde 64'lük payla ilk sırada, yüzde 23 ile kağıt/karton/oluklu mukavva ambalajlar ikinci sırada, yüzde 9'luk payla metal ambalajlar üçüncü sırada, yüzde 3'lük payla cam ambalajlar dördüncü sırada, yüzde 1'lik payla ahşap ambalajlar beşinci sırada yer aldı. 2023 yılındaki toplam ambalaj ihracatında ülke sıralamasında ise ilk sıra Birleşik Krallık'ın, ikinci sıra Almanya'nın, üçüncü sıra ABD'nin, dördüncü sıra Irak'ın ve beşinci sıra İtalya'nın oldu. İlk 10'daki diğer ülkeler ise Fransa, Romanya, Rusya Federasyonu, İspanya ve Yunanistan olarak sıralandı.
'2025 İÇİN DAHA UMUTLUYUZ'
2024 ihracat için zorlu bir yıl olmasına rağmen ambalaj sektörü olarak yılı hasarsız olarak atlatmalarının önemli bir başarı olduğunu kaydeden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, 2025'e ise daha umutlu baktıklarını ifade etti. Türkiye'nin etrafındaki savaşların sona ermesi ile sektörün özellikle 2025'in ikinci yarısından itibaren hızlı bir büyüme göstereceğine inandıklarını belirten Sarıbekir, sektörde uzun yıllara yayılan bir büyüme dönemi öngördüklerini dile getirdi.
Sarıbekir, "Ambalaj sektörü olarak tüm dünyaya ürün satıyoruz ama bizim için yakın pazarlar çok daha önemli. Halihazırda ihracatımızın yüzde 70'ini yanı başımız olan Avrupa'ya yapıyoruz. Avrupa'ya ve yakın coğrafyamıza biraz daha yoğunlaşarak 2030 hedefimiz olan 10 milyar dolara zamanından önce ulaşacağımızı düşünüyorum. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bitmesi de bizim için önemli fırsatlar yaratacak. Ayrıca hızla gelişen Ortadoğu bölgesi de önemli hedef pazarlarımızdan olacak. Ambalaj sektörümüz Türkiye için çalışmaya ve katma değer yaratmaya devam edecek." dedi.
Sarıbekir, son dönemin en önemli konularından biri olan sınırda karbon düzenlemesinin, karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik gibi yeni endüstri ihtiyaçlarına uyum kabiliyeti çok yüksek bir sektör olan ambalaj sektörü için özellikle yakın pazarlar arasında ciddi bir avantaj yaratabileceğine de dikkat çekti.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda artan farkındalık, her geçen gün daha çok kadının iş dünyasında var olmasını sağlıyor. Kadınların iş hayatındaki etkinliği de çeşitliliğe ve farklı bakış açılarına kapı açarak şirketlere inovatif bir yapı kazandırıyor. Canon ise bu dönüşümde öncü bir rol üstlenerek kadınların iş hayatına katılımını artırmak için uzun yıllardır kararlı bir duruş sergiliyor.
Canon, Kadınların Kariyer Yolculuğunda Yanında
Canon, köklü Kyosei felsefesi doğrultusunda "ortak fayda için birlikte yaşamak ve çalışmak" ilkesiyle hareket ederek kadınların iş hayatında güçlenmesini teşvik ediyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyum içinde şekillendirilen bu yaklaşım kapsamında Canon, kadın çalışanlarına esnek çalışma modelleri, eşit maaş hakkı, lokal ve bölgeler arası kariyer fırsatları, hibrit çalışma günleri ve anneler için yasal izne ek 8 haftalık ücretli doğum izni gibi imkanlar sunuyor. Ayrıca ofislerinde emzirme odası bulunuyor ve annelere, bebekleri 1 yaşına gelene kadar şehir dışındaki şirket toplantılarına refakatçi ile katılma hakkı tanınıyor. Ebeveyn çalışanlar için karne ve mezuniyet günlerinde izin hakkı da sağlanarak aile yaşamı destekleniyor. Ayrıca şirket politikası doğrultusunda, işe alım sürecinin son aşamasında eşit yetkinlik ve deneyime sahip iki finalist aday arasında önceliği kadın istihdamına veriliyor.
Canon'dan Kadınlara Özel Kariyer Yolculuğu
Canon, kadınların iş hayatında daha etkin olmasını desteklemek amacıyla Orta Doğu, Türkiye, Orta ve Kuzey Afrika bölgelerini kapsayan "Satışta Kadın" (Women in Sales) programını yürütüyor. Satış alanında kadın temsil oranını artırmayı hedefleyen bu program, kadınlara sektörde başarılı olmaları için gerekli becerileri kazandırıyor. Yeni mezun olan, satış kariyerine ilgi duyan ve sosyal becerileri güçlü olan kadınlar bu programa katılabiliyor. Program süresince katılımcılar, 12 ay boyunca hem teorik hem pratik eğitim alarak satış alanında kendilerini geliştiriyor. Programı başarıyla tamamlayan adaylar, Canon'da kariyerlerine devam etme fırsatı yakalıyor.
Canon Eurasia İnsan Kaynakları Direktörü Tuğba Umur, "Canon olarak hayatın içerisinde anne, yönetici, eş gibi pek çok farklı rolü aynı anda üstlenerek hepsinin üstesinden başarıyla gelebilen kadınların, iş hayatındaki yerlerinin de gün geçtikçe artması ve daha çok alanda görev alması için hayata geçirdiğimiz politikalar bizim için bir gurur kaynağı. Doğru yolda ilerlediğimizin somut bir göstergesi olarak da iş dünyasında kadın istihdamını ve fırsat eşitliğini desteklemek için bu yıl 5. kez düzenlenen Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri'nde "Satışta Kadın" (Women in Sales) projemizle ödüle layık görüldük. Gelecekte de bu yolda ilerlemeye ve daha fazla kadına ilham olmaya devam edeceğiz" diyerek konuyla ilgili duygularını paylaştı