Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Dell Technologies, kuruluşların uçta yapay zekâyı nasıl dağıtabileceğini, ölçeklendirebileceğini ve kullanabileceğini kolaylaştırmak için Dell NativeEdge uç operasyonları yazılım platformundaki gelişmeleri duyurdu.
Gartner'a göre, 2025 yılına kadar, kurumsal olarak yönetilen verilerin yüzde 50'den fazlası veri merkezi veya bulut dışında oluşturulup işlenmesi bekleniyor. Kuruluşlar verilerini giderek artan şekilde uç noktalara taşırken ve yapay zekâ yeni uç iş yüklerini hızlandırırken, yapay zekâ modellerini farklı uç konumlarda dağıtmak ve yönetmek için çevik, bağlantılı ve güvenli sistemlere olan talep artıyor.
Dell NativeEdge'in yenilikleri, tüm bu ihtiyaçları karşılıyor ve kuruluşlara, yapay zekâ yazılım entegrasyonları ve yüksek kullanılabilirlik (HA - high-availability) yetenekleri sunarak uçta yapay zekâ dağıtımı ve yönetiminde daha fazla dayanıklılık ve güvenilirlik sağlıyor.
NativeEdge ile Uç Nokta ve Yapay Zekâ İş Yükü Verimliliğini Artırın
Dell NativeEdge, geniş ölçekte güvenli cihaz devreye alma, uzaktan yönetim ve çoklu bulut uygulama düzenlemesi sağlayan sektörün tek uç operasyon yazılım platformu olarak öne çıkıyor. NativeEdge yazılımı artık Dell PowerEdge sunucuları, OptiPlex ve Precision iş istasyonları ve Dell Gateways gibi NativeEdge Endpoints için çoklu düğüm yüksek kullanılabilirlik (HA) kümeleme yeteneği sağlıyor. Böylece uç noktalar kümelenebiliyor veya NativeEdge yazılımı tarafından tek bir sistem gibi davranacak şekilde gruplandırılabiliyor. Bu sayede kuruluşlar;
" Ağ kesintileri veya cihaz arızalarına rağmen kritik iş süreçlerini ve uç yapay zekâ iş yüklerini sürdürmek için yüksek kullanılabilirlik yetenekleri elde edebiliyor. Sanal makine (VM - virtual machine) geçişi, otomatik uygulama, bilgi işleme ve depolama devriyle kuruluşlar, daha fazla güvenilirlik ve kesintisiz operasyon imkanı sağlıyor.
" Perakende mağazalarından enerji şirketlerine kadar farklı ortamlarda değişen iş yükü taleplerine kolayca uyum sağlayabiliyor.
" Yapay zekâ modellerinin eğitimini ve dağıtımını, uçta tek, iki katmanlı veya üç katmanlı çözümlerle desteklemek için NativeEdge Endpoints'i, Dell PowerStore ve Dell PowerVault gibi haricî depolama çözümleriyle entegre edebiliyor.
 
NativeEdge AI Yazılım Entegrasyonları, Uç Konum AI Dağıtımlarını Kolaylaştırıyor
Kuruluşlar, uç noktalarda yapay zekâ çıkarımı (AI inferencing) uygulamaya çalışırken, yapay zekâ uygulamalarını ve çözümlerini yüzlerce, belki de binlerce uç noktaya dağıtmayı zahmetli ve zaman alıcı bulabiliyor. Dell, daha hızlı değer elde etmek için kuruluşların seçtiği yapay zekâ uygulamalarının ve çerçevelerinin dağıtımını otomatikleştiren 55'ten fazla önceden oluşturulmuş Dell NativeEdge Blueprint'inden oluşan kapsamlı bir katalog sunuyor. NativeEdge Blueprints, müşterilere uç noktalarda yeni kullanım senaryoları ve yapay zekâ çıkarım yetenekleri oluşturup dağıtmak için kolay bir çözüm sunarken, manuel kurulum süresini ve hataları azaltıyor.
Dell, kataloğunu şu yeniliklerle genişletiyor:
" Apache Spark™, Apache Airflow®, MLflow ve Grafana gibi açık kaynaklı araçlar, uç kullanıma yönelik sürekli MLOps iş akışlarını desteklemek için ekleniyor. Bu sayede yapay zekâ destekli çözümler hızlı ve verimli bir şekilde dağıtılabiliyor.
" Aveva Unified Operations Center, entegre operasyonlarda şehir altyapısının modernizasyonunu kolaylaştırmak amacıyla bina sistemleri, ana planlama, akıllı kentsel mobilite ve kritik bağlantılar için destek sunuyor.
" EPIC iO, mağaza içi müşteri deneyimini geliştirmek için perakende operasyonlarında gerçek zamanlı analizler kullanıyor.
" Dell Data Collector, sensörlerden ve IoT cihazlarından verileri toplayarak neredeyse gerçek zamanlı olarak çeşitli konumlara aktarıyor. Kuruluşlar, bu verileri gerçek zamanlı içgörüler ve yapay zekâ iş yükleri için sorgulamak üzere Dell Data Lakehouse'u kullanabilirler.
" Intel® Geti™ yazılım çözümü, uçta bilgisayarlı görüş yapay zekâ modellerinin geliştirilmesini hızlandırıyor.
" NVIDIA AI Enterprise yazılım platformundaki güncellemeler, NVIDIA NIM mikro hizmetlerini içerecek şekilde geliştirildi. Bu sayede geliştiriciler, uçta yapay zekâ çıkarım yeteneklerini daha verimli ve güvenli bir şekilde dağıtabiliyor, manuel kurulum süresini kısaltıp hataları en aza indirebiliyor.
 
Dell'in NativeEdge Blueprint Hizmetleri, kuruluşların Dell onaylı ve müşterinin sahip olduğu uygulamalar için özel NativeEdge Blueprints tasarlayıp geliştirmelerine yardımcı olarak Dell NativeEdge yazılımı aracılığıyla sorunsuz bir dağıtım sağlıyor.
"Yapay zekâ, uç noktalarda yeni iş yüklerini ve fırsatları benzeri görülmemiş bir hızda artırıyor"
Dell Technologies Çözümler ve Platformlardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Gil Shneorson, konuyla ilgili olarak ,"Yapay zekâ, uç noktalarda yeni iş yüklerini ve fırsatları benzeri görülmemiş bir hızda artırıyor. Bu nedenle farklı sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşlar, yapay zekâyı uçta daha basit ve güvenilir bir şekilde kullanmak istiyor. NativeEdge platformumuzu genişleterek, iş sürekliliğini destekleyen özelliklerle uç yapay zekâ iş yüklerinin dağıtımını ve yönetimini otomatik hâle getiriyoruz. Kuruluşların en yeni yapay zekâ gelişmelerini uç noktalarda sürekli olarak kullanarak gelirlerini artırmalarına ve müşteri memnuniyetini sağlamalarına yardımcı oluyoruz" dedi.
Nature Fresh Farms Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Keith Bradley ise, "Dell NativeEdge, 1.000'den fazla IoT destekli tesisimizde altyapı unsurlarını gerçek zamanlı olarak izlememize, ürünlerimiz için en uygun koşulları sağlamamıza ve paketleme operasyonlarımız hakkında kapsamlı içgörüler elde etmemize yardımcı oluyor. Dell NativeEdge, operasyonel verimliliğimizi artırırken maliyetleri düşürüyor; aynı zamanda verim optimizasyonu ve çevresel izleme alanlarında gelişmemizi ve yeniliklerimizi destekliyor" diye konuştu.
 
Satışa/Kullanıma Sunuş Tarihi
" Dell NativeEdge yenilikleri Ocak 2025 itibarıyla kullanıma sunulacak.
" Dell NativeEdge müşterileri, NativeEdge dağıtımını ve desteğini basitleştirmek için NVIDIA GPU'lara yönelik NVIDIA AI Enterprise lisanslarını doğrudan Dell'den satın alıp etkinleştirebilirler.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'de üretim yapan, AR-GE faaliyetleri yürüten teknoloji şirketlerinin global pazarda bilinirliği her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Teknoloji şirketlerinin hedef pazarlarda doğru iletişim stratejileri ile global iletişim yürütmeleri, aynı zamanda dış pazarlarda yatırımcı ilişkilerine ve bilinirliklerine önemli bir etki yaratıyor. Türk teknoloji şirketleri başta olmak üzere yurt dışını hedefleyen her sektörden markaya yurt dışında bilinirlik ve algı yönetimi konusunda hizmet veren Londra merkezli iletişim ajansı FL PR & Communications'ın kurucusu Furkan Lüleci, her geçen gün büyüyen, başarılara imza atan teknoloji şirketleri için sunulan devlet teşviklerine dikkat çekti. Lüleci bu desteklerin markalar için sıçrama etkisi yaratacağını belirterek, "Bilişim sektöründeki firmaların markalaşma süreçlerini destekleyerek uluslararası pazarlarda güçlü Türk markaları oluşturmayı amaçlayan TURQUALITY® Programı kapsamında şirketlere marka yönetimi, pazarlama ve kurumsal gelişim gibi alanlarda toplamda yüzde 70 destekler verilebiliyor" diye konuştu.
 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de üretim yapan teknoloji şirketlerinin ihracat oranı, 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 artarak 20 milyar 405 milyon dolar gerçekleşti. Türkiye ekonomisi için teknoloji şirketlerinin yurt dışına açılması, dış pazarlarda yer bulması, ihracatını artırması ülkenin geleceği için önemli bir atılım. Türk markalarının uluslararası arenada tanınan, kalitesi ve AR-GE'siyle dünya kamuoyunda algı oluşturması aynı zamanda etkili, doğru, yerel bir iletişimi de gerektiriyor.
 
Yurt dışına açılmak isteyen ya da yatırımcı hedefinde olan teknoloji şirketleri için de 360 derece iletişim çözümleri sunan, yol haritası hazırlayan ve doğru iletişim stratejileri için danışmanlık hizmeti veren FL PR & Communications, bu amaçla birçok ülkede faaliyet gösteriyor. FL PR & Communications kurucusu Furkan Lüleci, teknoloji üreten markaların uluslararası pazarlarda başarılı bir yol haritası oluşturması için, öncelikle hedef pazarda yerel ve stratejik bir iletişim ağı kurmayı gerektirdiğinin altını çiziyor.
 
Farklı alanlarda varlık gösterilmesi etki artırır
Teknoloji şirketlerinin sadece teknoloji odaklı yayınlarla iletişime yönelmesinin eko-sistem içinde bir iletişim sağladığını ancak bunun yeterli olmadığını belirten Lüleci, aynı zamanda teknoloji markalarının geniş kitlelere hitap etmesi için farklı sektörlerle organik bağlar kurması, iletişimi 360 derece ele alması, farklı iletişim alanlarında da varlık göstermesi gerektiğini belirtiyor. Lüleci, "Günümüz dünyasında, global arenada bilinmek istiyorsak, dijital reklam iletişiminin ötesine geçmemiz gerekiyor. Sadece dijital kanallar odaklı reklamlarla fark yaratmak mümkün değil. Marka olarak kendi ürettiğimiz içeriklerle bunu da başaramayız. Erişim, itibar ve bilinirlik, konvansiyonel medya iletişimi olmadan olmaz. İletişim globalde de 360 derece ele alınmalı" dedi.
 
"Sunduğumuz iletişim hizmetleri yüzde 70 oranında devlet teşviğinde"
Lüleci, Türkiye'den dünyaya açılmak isteyen teknoloji firmaları için ister KOBİ, ister start-up, isterse büyük bir şirket olsun her türlü hizmeti, ihtiyaç duyulan iletişim stratejisini, esnek, yaratıcı ve etkili çözümlerle sunduklarını belirterek, şirketlere devlet tarafından verilen teşviklerin marka için sıçrama etkisi yaratacağını vurguluyor.
 
Lüleci, "Türkiye'de teknoloji markalarına yönelik devlet teşvikleri ağırlıklı olarak Ar-Ge, üretim, halkla ilişkiler, pazarlama ve ihracata odaklanıyor. Bazı teşvikler, iletişim ve tanıtım gibi faaliyetleri de kapsarken, bazıları bu tür harcamalara sınırlamalar getirebiliyor. Teşviklerin iletişim ve pazarlama için kullanılıp kullanılamayacağı, programın detaylarına bağlı. Bu yüzden teşvikten yararlanan şirketlerin, programın kurallarını dikkatlice incelemeleri gerekiyor. Bu konuda kesin bilgi almak için resmi kaynaklara başvurmak en doğrusu. Ancak bizim sunduğumuz hemen hemen her hizmet yüzde 70 devlet teşvikleri kapsamında değerlendirilebiliyor. Birçok proje hayata geçiriyoruz. Sadece teşvik olduğu için değil, teşvikten yararlanılacağı bilinerek, hedef odaklı planlı iletişim çalışmaları hayata geçirmek önemli" ifadelerini kullandı.
 
TURQUALITY® Programı hakkında detaylar veren Lüleci, şu verileri paylaştı:
 
"Bilişim sektöründeki firmaların markalaşma süreçlerini destekleyerek uluslararası pazarlarda güçlü Türk markaları oluşturmayı amaçlayan TURQUALITY® Programı kapsamında da şirketlere önemli teşvikler veriliyor. Program kapsamında stratejik iş planı hazırlama, marka yönetimi, pazarlama ve kurumsal gelişim gibi alanlarda ürün veya hizmet bazlı reklam faaliyetleri için yüzde 60 destek oranı ve yüzde 10 ilave destek sunuluyor. Destek süresinin 5 yıl olduğu programda, ilk 3 adet için destek üst limiti 10 milyon TL, sonraki 7 adet için ise 1 milyon 200 bin TL."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yetişkinlerin İngilizce yetkinliklerinin uluslararası alanda ölçüldüğü en büyük çalışma olan EF İngilizce Yeterlilik Endeksi’nin (EF EPI) 2024 yılı sonuçları açıklandı. 116 ülke ve bölgede ana dili İngilizce olmayan 18 yaş ve üzerindeki 2,1 milyon kişinin sınav sonuçlarıyla hesaplanan endekste, son üç yılda olduğu gibi bu yıl da İngilizce yeterliliğinde düşüş yaşandı. Endekse göre erkekler kadınlardan, genç profesyoneller ise öğrencilerden ve 40 yaş üstü yetişkinlerden İngilizce bilgisinde daha yetkin.

Türkiye sıralamada yerinde saydı

Dünya çapındaki okullar, şirketler ve hükümetler tarafından yapılan büyük ölçekli sınavların puanlarının yanı sıra bireysel katılımcıların da yer aldığı EF Standart İngilizce Testi (EF SET) sonuçlarından oluşan endekse göre; İngilizce yeterliliğinde Türkiye 497 puanla 116 ülke arasında 65’inci, 34 ülkenin yer aldığı Avrupa kategorisinde ise son sıradaki Azerbaycan’ın önünde sondan ikinci sırada yer aldı. Türkiye geçen yıl ise 493 puanla 113 ülke arasında 66’ncı sıradaydı.

Hollanda 6 yıldır üst üste birinci

Söz konusu listede küresel bazda 6 yıl üst üste birinci olan Hollanda bu yıl da 636 puanla birinci sıradaki yerini korurken, geçen yıl beşinci sırada yer alan Norveç 610 puanla ikinci ve Singapur 609 puanla üçüncü sırada yer aldı. 608 puanla İsveç ve 607 puanla da Hırvatistan ilk beşe yerleşti. Geçen yıla göre en yüksek puan artışını ise küresel sıralamada 112. sıradan 109. sıraya çıkan Tacikistan gösterdi.

Kadınların yeterliliği yerinde saydı, erkekler düşüşte

Geçen yıla kıyasla, kadınların İngilizce yeterliliği sabit kalırken, erkeklerin yeterliliğinde düşüş yaşandı, bu da cinsiyet farkını daralttı. Ancak 40 ülkede erkeklerin İngilizce yeterliliği kadınlardan 20 puandan daha yüksek. Endeks, 18-20 yaş grubundaki uzun süreli yeterlilik düşüşü bu yıl durmasına karşın toparlanma oranının çok düşük olduğunu, gelecekte bir iyileşmenin olup olmayacağı konusunda sinyal vermediğini belirtiyor. Raporda öne çıkan dikkat çekici bir diğer alan ise iyileşmenin olmadığı kamu. Şöyle ki, kamu sektöründe İngilizce yeterliliği, genel iş gücüne kıyasla oldukça düşük.

İngilizce karnesi en iyi bölge Ege, en iyi şehir Antalya

EF İngilizce Yeterlilik Endeksi sonuçlarına göre Türkiye, bu yıl da aralarında Etiyopya, Pakistan, Moğolistan, Mısır gibi 30’u aşkın ülkenin yer aldığı ‘Düşük Yeterlilik’ kümesinden çıkamadı. Türkiye özelinde endekse bakıldığında ise İngilizce yeterliliği seviyesinin en yüksek seyrettiği bölge Ege olurken, en yüksek skoru alan şehir ise geçen yılki gibi Antalya oldu. Türkiye özelinde yaş gruplarına göre bakıldığında 26-30 ile 31-40 yaş aralığı 502 ortalama skorla İngilizce yeterliliği konusunda en iyi yaş grubu olarak konumlanıyor.

Yapay zekâ ne kadar etkili olacak?

Raporda son dönemin popüler teknolojisi yapay zekânın dil öğrenmeye etkilerine de dikkat çekiliyor. Rapora göre, son yıllarda yapay zekâ, yabancı dil öğrenme konusunda bazı kolaylıklar sağlasa da bu konuda henüz yolun başındayız. “Yapay zekâ İngilizce öğrenmeyi kolaylaştıracak mı? Tüm dilleri öğrenmeyi gereksiz kılacak mı?” sorularının yanıtını ise zaman gösterecek.

“Dil eğitiminde daha yenilikçi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsemeliyiz”

EF Education First Türkiye Ülke Müdürü Özüm Sekmen, endeks sonuçlarına ilişkin olarak “EF İngilizce Yeterlilik Endeksi 2024 yılı sonuçları tüm dünyada İngilizce’ye olan ilginin giderek düştüğünü gösteriyor. Gençlerin ve kadınların yeterlilik oranlarında az da olsa bir iyileşme de dikkat çekiyor. Özellikle Afrikalı kadınların çabasına tanık oluyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Endeks verilerinin Türkiye’ye ilişkin çıktılarını da değerlendiren Sekmen, şöyle devam etti: “Maalesef, Türkiye’nin bu yıl da düşük yeterlilik kategorisinden çıkamaması ve Avrupa’da sondan ikinci sırada yer alması, yabancı dil eğitimine yönelik ciddi adımlar atılması gerektiğini gösteriyor. Genç nüfusun sahip olduğu potansiyeli doğru bir şekilde değerlendirmek, iş dünyasında artan rekabet ve teknolojinin dil öğrenimi üzerindeki etkilerinden faydalanmak için daha yenilikçi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsemeliyiz. EF Türkiye olarak, İngilizce öğrenimini herkes için daha erişilebilir ve sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda bireysel eğitimlerden topluluk temelli projelere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyoruz. 2024 ve sonrasında, teknoloji tabanlı çözümlerimizi genişletmek, dijital araçlarla dil öğrenimini daha verimli hale getirmek ve farklı yaş gruplarına özel programlar sunarak İngilizce eğitimiyle Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmayı amaçlıyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, ülkemizin önde gelen ferdi kaza, hayat, tamamlayıcı sağlık sigortaları ve bireysel emeklilik şirketlerinden MetLife Emeklilik ve Hayat AŞ ("MetLife") ile yeni bir iş birliğine imza attı. Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri AŞ çatısı altında hayata geçirilen anlaşma kapsamında, MetLife, Vodafone Sigorta müşterilerinin, Vodafone Sigorta'nın yeni internet sitesi (www.vodafonesigorta.com.tr) üzerinden kullanıcı dostu bir deneyimle Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ürünlerini kolayca satın alabilmesini sağlayacak. Vodafone Sigorta müşterileri, ayrıca MetLife'ın 0-18 yaş arası katılımcılara yönelik tasarladığı "İlk BES'im" veya TSS ürünlerini aileleri için satın alabilecek.
 
Vodafone Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Aysal, şunları söyledi:
 
"Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri ile sigorta pazarının dijitalleşmesine katkıda bulunmayı ve müşterilerimize dijital ortamda ayrıcalıklı sigorta teklifleri sunmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, müşteri içgörüleri doğrultusunda, güvenilir sigorta sağlayıcılarının müşteri ihtiyaçlarına cevap verebildiği ürünlerin satışına aracılık ediyoruz. Bu ürünleri dijital servislerimizle entegre ederek, müşterilerimizin ihtiyaç duydukları anlarda doğru sigorta ürünleriyle buluşmasını sağlıyoruz. Vodafone Sigorta'nın yeni internet sitesi üzerinden Türkiye'deki en iyi sigorta şirketleriyle çalışarak müşterilerimizin sigorta ihtiyaçlarını tek noktadan karşılamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2021 yılından beri birlikte çalıştığımız MetLife ile iş birliğimizi geliştirmekten memnuniyet duyuyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu güvencelere uçtan uca bir dijital deneyimle erişebilmesi için çalışmaya devam edeceğiz."
 
MetLife Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz Yurtseven ise şöyle konuştu:
 
"Müşterilerimizi işimizin odak noktasına alan bir kurum olarak, değişen ihtiyaç ve beklentilere en iyi şekilde yanıt vermek için dijitalleşmenin sunduğu fırsatları değerlendirerek projelerimizi tasarlıyoruz. Vodafone müşterilerine sunduğumuz 'CepFaturam Güvende Sigortası'nın ardından Vodafone ile olan başarılı iş birliğimizi bir adım daha ileriye taşımaya karar verdik. Bu anlaşma kapsamında, katılımcılarımızın emeklilik dönemleri için birikim yapmalarını teşvik ettiğimiz 'BES' ve müşterilerimizin sağlık ihtiyaçlarına yanıt vermenin yanı sıra birbirinden değerli ek hizmetlerle yaşam kalitelerini koruma imkânı sunduğumuz 'TSS' ürünlerimizi Vodafone Sigorta internet sitesi üzerinden Vodafone Sigorta müşterilerine sunarak daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Yeni iş birliğimizin her iki taraf için de hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum."
 
Uçtan uca dijital sigorta hizmeti
 
Vodafone, teknoloji üretimindeki avantajıyla müşterilerinin ihtiyaç duyduğu güvencelere uçtan uca bir dijital deneyimle erişebilmesi için sigorta sektörüne de adım attı ve müşterilerine ayrıcalıklı sigorta teklifleri sunmak amacıyla Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri AŞ'yi kurdu. Böylece, faaliyet alanlarına "sigorta acenteliğini" de eklemiş oldu. Vodafone, "Güvencem Yanımda" anlayışıyla hayata geçirdiği Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri üzerinden, müşterilerine dijital ortamda ayrıcalıklı sigorta teklifleri sunuyor. Vodafone Sigorta Aracılık Hizmetleri çatısı altında, bir yandan sigorta pazarının dijitalleşmesine katkıda bulunurken, bir yandan da müşterilerini dijital ortamda en uygun sigorta ürünleri ve özel faydalar ile buluşturuyor. Müşterilerine ihtiyaç duydukları sigorta ürünlerine dijital kanallar üzerinden kolayca ulaşarak geleceği güvence altına alma imkânı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Kış mevsiminin zorlu koşullarına sürücüler araçlarını hazırlamaya başladı. Kış lastiği ve antifriz kontrolü kadar listede en önemli maddelerden biri de akü bakımı. Dünyanın enerji uzmanı İnci Akü, kış aylarında akü performansının önemli ölçüde etkilendiği konusunda araç sahiplerini uyarıyor.
Kasım-Şubat döneminde Akümgelsin Hizmetimize ulaşan sürücülerin akü servis taleplerinde yüzde 170'e varan artış yaşanıyor. Bu konudaki ihtiyaçları karşılamak için İnci Akü, sürücülere özel hazırladığı "10 Adımlı Akü Bakım Programı" ile kış yolculuklarının konforlu ve güvenli geçmesine destek oluyor. Şirket ayrıca, İnci Akü'nün her segmente hitap eden yeni nesil aküleriyle tüm araç sınıflarına hizmet veren Akümgelsin uygulamasıyla kesintisiz mobilite sunuyor.
Kilometrelerce yol kat etmek zorunda kalan, işe yetişmek için sabah erken kalkmak durumunda olan ya da acil bir durumda aracına güvenmeyi uman sürücüler, soğuk havalarda en çok akü sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Hayatlarının önemli bir parçası olan araçlarının beklenmedik bir zamanda çalışmaması araç sahiplerinin günlük yaşantılarını olumsuz etkiliyor.
Dünyanın enerji uzmanı İnci Akü, sert kış koşullarına hazırlıklı olunması gereken bu dönemde sürücülerin akü durumunu düzenli olarak kontrol ettirmeleri ve ihtiyaç halinde değiştirmeleri konusunda kritik bir uyarıda bulundu. Verilere göre soğuk hava koşullarının etkisiyle, Kasım-Şubat döneminde Akümgelsin Hizmetimize ulaşan sürücülerin akü değişim taleplerinde yüzde 170'e varan artış kaydediliyor.
Akü bakımının büyük önem taşıdığı kış aylarında, araç sahiplerinin zorluk yaşamaması için İnci Akü tarafından hazırlanan '10 Adımda Akü Bakım Programı,' sürücülere rehberlik ederek Türkiye genelinde akü değişim ihtiyacı olan araçlara, bulundukları konumda Akümgelsin hizmetiyle destek sağlıyor. Bu sayede sürücüler, yolculuklarına kesintisiz ve güvenli bir şekilde devam edebiliyor.
10 ADIMDA KIŞ HAZIRLIĞI
İnci Akü, sürücülere özel hazırladığı "10 Adımlı Akü Bakım Programı" ile kış sezonuna hazırlık için yol gösteriyor:
1- Temizlik: Akünüzün yüzeyini ve kutup başlarını temiz tutun. Özellikle ağır vasıta araçların dış yüzeylerdeki kirlenme, fazla toz maruziyetine neden olabilir. Kutup başlarına gres yağı yerine vazelin uygulayarak uzun ömürlü kullanım sağlayabilirsiniz.
2- Yoğunluk Kontrolü: Açık sistem akülerde düzenli yoğunluk kontrolü yapın. Her bir şarjlı hücrenin yoğunluğunun 1.240-1.280 gr/cm³ olması gerekir.
3- Seviye Kontrolü: Açık sistem akülerde saf su seviyesini düzenli kontrol edin. Eğer gerekiyorsa sadece saf su ekleyerek seviyeyi plakanın üst seviyesine getirin.
4- Voltaj Kontrolü: Tüm akülerde yüzey voltajını ölçün. Voltaj 12.4V'un altındaysa akünüzün redresör ile şarj edilmesi gerekir.
5- Redresör Şarjı: Voltajı düşük olan aküleri yetkili serviste şarj ettirin. Bu işlem, sülfatlaşmayı önler ve akünüzü kış şartlarına hazırlar.
6- Akü Şalteri Kontrolü: Özellikle ağır vasıta ve uzun süre kullanılmayan araçlarda, akü şalterlerini kapalı tutun, eğer mümkünse akü kutup başlarını sökün.
7- Şarj Sistemi Kontrolü: Aracınızın şarj sistemini kontrol ettirin. Düşük veya yüksek şarj voltajı akünüzün ömrünü kısaltabilir.
8- Sabit Tüketim Kontrolü: Motor çalışmıyorken araçtaki sabit elektrik tüketimini kontrol ettirin. Yüksek tüketim, akünüzün deşarj olmasına neden olabilir.
9- Düzenli Kullanım: Aracınızı düzenli kullanmıyorsanız belirli aralıklarla 15-20 dakika rölantide çalıştırın veya kısa bir sürüş yapın. Bu, akünüzün şarj seviyesini korur.
10- Doğru Akü Seçimi: Aracınıza uygun akü kullanın. Yanlış akü seçimi, erken arızalara, performans kayıplarına ve akünüzün garanti kapsamının dışına çıkmasına yol açabilir.
AKÜ UYUMSUZLUĞUNA TEKNOLOJİK ÇÖZÜM
Kış aylarında marş basmama problemi, en sık karşılaşılan sorunların başında geliyor. Türkiye'nin en değerli akü markası *İnci Akü alan herkese 6 ay boyunca ücretsiz yol yardım hizmeti sunuyor. Bu hizmet, özellikle zorlu kış şartlarında beklenmedik akü arızalarına karşı sürücülere ekstra güvence sağlıyor.
40 yıllık sektör deneyimini Japon ortağı GS Yuasa'nın asırlık tecrübesiyle buluşturan İnci Akü, EN 50342 Avrupa standardına uygun olarak tasarladığı ürünleriyle 2,5 kat daha uzun çevrim ömrü sunuyor. AGM ve EFB teknolojili aküler, start-stop sistemli araçların artan enerji ihtiyacını optimum düzeyde karşılarken, uzun park sürelerinde bile performans kaybı yaşatmıyor. Ayrıca, "Akünü Bul" uygulaması ile her aracın markası, üretim yılı, modeli ve motor hacmine göre en uygun İnci Akü ürünü eşleştiriliyor ve yanlış ürün kullanımından kaynaklanan sorunların önüne geçiliyor. Bu teknolojik üstünlükler, sürücülere güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor.
YOLDA KALMA DERDİNE SON
Özellikle kış aylarında artan talepleri karşılamak üzere tasarlanan Akümgelsin hizmeti, sürücülere büyük bir kolaylık sunuyor. Türkiye genelinde hizmet veren Akümgelsin hizmeti 444 5 258 (AKÜ) hattının yanı sıra web sitesi ile de sürücülerin yardımına koşuyor. https://www.akumgelsin.com.tr/ adresi üzerinden anında akü taleplerini ulaştırabilen sürücüler, dilediklerinde Akümgelsin'in yerinde hizmetinden de hızlı bir şekilde faydalanabiliyor. Akümgelsin hizmeti kapsamında ayrıca, web sitesine entegre yapay zekâ sayesinde soruların hızlıca yanıtlandığı bir platform olan Akümgelsin Chatbox ile de sürücülerin sorunlarına doğru çözümler daha hızlı belirlenebiliyor.
*Ücretsiz yol yardım hizmeti 42-105 Ah arasındaki otomobil grubu aküler için geçerlidir. Ticari araçlar hariçtir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kaspersky, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle psikologları ve takip mağdurlarını bir araya getiren yeni bir girişim olan Takip Karşıtı Farkındalık Kılavuzu'nu (Anti-stalking Awareness Guide) yayınladı. Farklı disiplinlerdeki uzmanlıkları bir araya getiren bu kılavuz yalnızca kullanıcıların ısrarlı takip belirtilerini tespit etmelerine ve koruyucu önlemler almalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda hayatta kalanların seslerini yükselterek diğerlerine güvenlik ve kontrol duygularını geri kazanmaları için ilham veriyor.
 
Kökleri kontrol ve korkutmaya dayanan bir davranış olan ısrarlı takip, dünya çapında çoğunluğu kadın olmak üzere çok sayıda kişiyi etkileyen ve mağdurların hayatlarını hem çevrimdışı hem de çevrimiçi olarak zarar uğratan şiddet biçimlerinden biridir. Birçok kişi yalnızca tanınmış kişilerin takip edildiğini düşünüyor, ancak gerçekte kurbanların çoğu eski partnerleri veya tanıdıkları tarafından hedef alınan sıradan insanlar. Kaspersky'nin küresel istatistiklerine göre, ankete katılanların %40'ı takip edildiğini veya takip edildiğinden şüphelendiğini belirtiyor.
 
Kaspersky ısrarlı takipten etkilenenlere, sevdiklerine ve daha geniş bir topluluğa yardımcı olmak için uzmanlarla ve takip mağdurlarıyla çabalarını birleştirdi ve onlara bilgi ve uygulanabilir araçlar sağlayarak Takip Karşıtı Farkındalık Kılavuzu'nu (Anti-stalking Awareness Guide) oluşturdu. Bu kaynak, takip meselesi hakkında kapsamlı bilgiler sunarak yaygın efsaneleri çürütüyor ve takipçilerin tipik olarak kullandığı taktikleri ortaya çıkarıyor. Uluslararası uzmanlar ve ısrarlı takip mağdurları ile işbirliği içinde oluşturulan kılavuz, hem dijital güvenlik hem de fiziksel güvenlik konularını ele alan iki kontrol listesi içeriyor.
 
İlk kontrol listesi bir güvenlik planlama kılavuzu, olayların belgelenmesi için bir kayıt tutma tablosu ve olaydan etkilenenlere destek olan aile ve arkadaşlara yardımcı olacak pratik tavsiyeler içeriyor. Bu kontrol listesi aşağıdakilerin katkılarıyla oluşturuldu:
 
" Olimpia Coral Melo Cruz, Latin Amerika'da dijital şiddetle mücadele etmek ve çevrimiçi istismar mağdurlarını korumak için çığır açan bir yasal reform olan "Olimpia Yasası"nı öneren bir mağdur ve aktivist;
" Marcela Hernández, dijital hak savunucularını desteklemeye adanmış bir ağ olan Red Latinoamericana de Defensoras Digitales'in kurucu ortağı;
" Janaina Campos, işlevsiz ilişkiler konusunda uzmanlaşmış Brezilyalı bir psikanalist;
" Acacia Diana ve Yulia Pavlova, farkındalık yaratmak ve başkalarına ilham vermek için kişisel deneyimlerini paylaşan takip mağdurları.
 
İşlevsiz ilişkiler konusunda uzmanlaşmış bir psikanalist olan Janaina Campos, şunları söylüyor: "Stalker'lar genellikle sürekli izleme, dijital taciz ve hatta mağdurun kimliğine bürünerek ortak kişileri bilgi aktarmaya ikna etme gibi manipülatif taktikler kullanırlar. Bu davranışların etkisinin farkına varmak çok önemlidir, ancak aile ve arkadaşların destek sağlamadaki rolü de aynı derecede önemlidir. Onları yargılamadan dinleyerek, belgeleme konusunda yardımcı olarak ve mağdurlara destek ararken eşlik etmek gibi pratik yardımlar sağlayarak mağdurlara şunu hatırlatırlar: Bu mücadelede yalnız değilsin, biz her zaman yanınızdayız."
 
Kaspersky uzmanı Anna Larkina tarafından geliştirilen ikinci kontrol listesi olan Dijital Güvenlik Kılavuzu (Digital Security Guide), kişisel bilgileri korumak, gizlilik ayarlarını geliştirmek ve bireyleri çevrimiçi takip tehdidine karşı savunmasız hale getirebilecek riskleri azaltmak için stratejiler sunuyor. Bu kontrol listeleri birlikte, mağdurların hem fiziksel hem de dijital yaşamlarını korumaya yönelik bütünsel bir yaklaşım ortaya koyuyor.
 
Kaspersky Gizlilik Uzmanı Anna Larkina, şöyle devam ediyor: "Stalking genellikle 'zararsız' ya da 'yoğun romantik ilgi' şeklinde önemsizleştirilir. Ancak bu görüş stalking'in temelinde kontrol olduğu ve tehlikeli, hatta şiddet içeren durumlara dönüşebileceği gerçeğini göz ardı eder. Bu tür davranışlar kişisel güvenlik ve özgürlüğü ihlal ettiği için birçok ülkede ciddi bir suçtur. Kaspersky olarak uzun zamandır daha güvenli bir dijital dünya yaratmaya, dijital şiddetin her türüyle mücadele etmeye ve çözümlerimizin çevrimiçi taciz de dahil olmak üzere çok çeşitli güvenlik ve gizlilik sorunlarıyla başa çıkabilmesini sağlamaya odaklanıyoruz. Stalking Karşıtı Farkındalık Kılavuzu ile stalking mağdurlarını güçlendirmeyi, böylece kendilerini koruyabilmelerini ve hayatlarının kontrolünü geri alabilmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Birlikte, herkes için daha güvenli ve daha destekleyici bir dünya yaratabiliriz."
 
Takip Karşıtı Farkındalık Rehberi'nde ayrıca, takip edilmeye karşı direniş öykülerini paylaşan Acacia Diana ve Yulia Pavlova'nın kişisel öyküleri de yer alıyor. Acacia'nın hikayesi kendi ülkesinde yasal düzenlemelerin yapılmasına ön ayak oldu ve takipçisi Malezya'nın yeni taciz karşıtı yasası kapsamında yargılanan ilk kişi oldu. Yulia'nın deneyimi, bir tacizcinin ne kadar ileri gidebileceğinin altını çiziyor. Eski kocası evinin yakınına güvenlik kameraları yerleştirmiş ve onu bir intikam pornosu kampanyasının ana hedefi haline getirerek mahremiyetini ve güvenlik duygusunu ciddi şekilde ihlal etmişti.
 
Stalking tehdidi hakkında bilgi edinmek ve buna karşı koyacak araçları edinmek için Kaspersky'nin Empower Women platformundaki Anti-stalking Farkındalık Kılavuzu'nu ziyaret edebilir ve indirebilirsiniz. Bu platform, kişisel gelişim hikayeleri ve uzman tavsiyeleri sunarak kadınları güçlendirmeye adanmış bir girişimdir.
 
Kaspersky, dijital şiddeti ve teknoloji destekli istismarı ele alma çabalarına sürekli olarak öncülük etti. Şirket, 2019'da Android uygulamasında casus yazılım koruması sunarak kullanıcılara takipçi yazılımlara karşı güçlü bir savunma sunan ilk şirket oldu. Aynı yıl Kaspersky, izinsiz yazılımlarla mücadele etmek ve dijital istismar konusunda farkındalığı artırmak için özel BT şirketlerini, STK'ları, araştırma kurumlarını ve kolluk kuvvetlerini bir araya getiren Takipçi Yazılımlara Karşı Koalisyon'u (Coalition Against Stalkerware) kurdu. 10 paydaşla başlayan bu süreç, beş yıldır siber tacizle mücadele etmek ve mağdurları desteklemek için işbirliği içinde çalışan 40'tan fazla kuruluştan oluşan bir ağa dönüştü.
 
Kaspersky, hem çevrimiçi hem de çevrimdışı takiple mücadele konusundaki kararlılığını sürdürerek kısa süre önce Android uygulamalarında Who's Spying on Me özelliğini tanıttı. Bu yenilik yalnızca takip yazılımlarını tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda çevrimdışı takip için kullanılabilecek şüpheli Bluetooth cihazlarını da belirliyor. Kaspersky, koruyucu yeteneklerini genişleterek bireylerin güvenlik ve gizliliklerini kontrol altına almalarını sağlamaya devam ediyor. Daha fazla bilgiyi resmi sitesinde bulabilirsiniz.