Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
E-ticaret, tüketici alışkanlıklarını hızla dönüştürürken, bu dönüşümün en sessiz kahramanlarından biri de hiç kuşkusuz koruyucu ambalajlar. Pandemiyle ivme kazanan online alışveriş trendi, ürünlerin hasarsız ve güvenli bir şekilde müşteriye ulaşmasını zorunlu hale getirdi. Sektörler arası büyüyen bu ihtiyaç, ambalaj teknolojilerinde hem miktar hem de kalite anlamında büyük bir dönüşümü beraberinde getirdi. Türkiye ambalaj sektöründe 40 yılı aşkın tecrübesiyle adından söz ettiren As Plastik Ambalaj, bu değişimin en güçlü aktörlerinden biri olarak hem inovasyon hem de sürdürülebilirlik odaklı çözümleriyle dikkat çekiyor.
E-ticaretin yaygınlaşmasıyla birlikte her sektörün, müşterilerine ürün gönderimi yaparken güvenli ve sağlam bir paketleme çözümüne ihtiyaç duyduğunu belirten As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, "Bu artış sadece niceliksel değil; aynı zamanda kalite, hız ve çevre duyarlılığı gibi faktörlerde de kendini gösteriyor. Ürünlerin hasarsız bir şekilde tüketiciye ulaşması, müşteri memnuniyetinin ve marka itibarının korunması açısından her zamankinden daha kritik hale gelmiş durumda. Bu konuda ambalajlarda dikkat edilen başlıca özellikler ise, darbe emicilik, sızdırmazlık, yırtılma direnci, esneklik, hafiflik, ürünle uyumlu boyutlandırma ve kolay açılabilirlik. Aynı zamanda barkod/etiket gibi lojistik süreçleri kolaylaştıran özellikler de önem kazanıyor" dedi.
Petek Dolgu Teknolojisiyle Yeni Nesil Koruma
Bazı koruyucu ambalaj çözümlerinin fazla yer kaplayabildiğini, malzeme tüketimini artırabildiğini ve maliyet açısından verimli olmayabildiğini ifade eden As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, "Bu noktada biz de daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere yönelerek, son yıllarda 'petek dolgu' teknolojisine yatırım yaptık. Kağıt torbaların içine yine kağıttan üretilen özel bir petek katman yerleştiriyoruz. Böylece hem darbeye karşı dayanıklılığı artırıyor hem de kutu kullanımına göre daha az malzeme kullanılan, çevreci bir alternatif sunmuş oluyoruz. Ayrıca bu yapılar, depolama ve lojistik alanında çok daha az yer kapladığı için operasyonel açıdan da büyük avantaj sağlıyor. Amacımız, çocukken patlattığımız 'pıt pıt' balonlu torbalara daha sürdürülebilir bir karşılık üretmek. Hem doğayı koruyan hem de işlevsel bir alternatif geliştirmek bizim için önemli bir motivasyon kaynağı" şeklinde konuştu.
Ambalaj, Müşteri Deneyiminin Kalbi
As Plastik olarak, e-ticaretin gelişimini yalnızca sayılarla değil; değişen ihtiyaçlara verdikleri akılcı ve çevreci çözümlerle okuduklarını ifade eden Edip Behar, "Ambalaj artık sadece ürün koruma değil; markanın sesi, çevreye duyarlılığı ve operasyonel verimliliğinin bir göstergesidir. Tüketici ile kurulan ilk fiziksel temas ambalaj üzerinden gerçekleşiyor. Estetik, özenli ve fonksiyonel tasarımlar markanın imzasıdır. Sosyal medyada paylaşılan 'unboxing' videoları bunun en iyi göstergesi" diye konuştu.
FSC Sertifikalı Çevre Dostu Üretim
Öte yandan tüketicilerin çevre duyarlılığı arttıkça, markaların da ambalaj tercihlerinde sürdürülebilir seçeneklere yöneldiğini vurgulayan Edip Behar, "Bu alanda özellikle plastik sektöründe geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ambalajlara olan ilgi hızla artıyor. Geri dönüştürülmüş plastik kullanımı hem kaynak tüketimini azaltmak hem de döngüsel ekonomi hedeflerine katkı sağlamak açısından önemli. Aynı zamanda kağıt bazlı ambalajlar da e-ticaret sektöründe oldukça yaygın ve tercih edilen çözümler haline geldi. Ancak sürdürülebilir kağıt ambalaj kullanımı için yalnızca kağıt seçmek yeterli değil; kağıdın kaynağı, kullanılan miktar ve üretim süreci de büyük önem taşıyor. Örneğin, kağıt tüketimini azaltmak adına optimum gramajlarda ve ihtiyaca göre tasarlanmış ambalajlar tercih edilmeli. Ayrıca tağşişin önüne geçmek, yani belirsiz kaynaklardan üretilen malzemelerin karıştırılmasını engellemek de bu sürecin bir parçası" dedi.
Bu noktada, FSC'nin (Forest Stewardship Council / Orman Yönetim Konseyi), sürdürülebilir orman yönetimi adına dünyaya önemli bir vizyon kazandırdığını da aktaran As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, "FSC, ormanların çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan sorumlu şekilde işletilmesini garanti altına alır. Biz de bu bilinçle, düzenli olarak FSC denetimlerinden geçiyor, bu denetim süreçlerinden öğreniyor ve uygulamalarımızı sürekli geliştiriyoruz. Üstelik, bu çabayı yalnızca belgelerle sınırlı tutmuyoruz; kağıt tedarikinde çevreye duyarlı yaklaşımı bir şirket kültürüne dönüştürmeyi önceliğimiz haline getiriyoruz" şeklinde konuştu.
Güçlü İletişim Stratejisiyle Dönüşüme Katkı Sağlıyor
Ambalaj sektörünün geleceği hakkında da değerlendirmelerde bulunan As Plastik Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Edip Behar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörün gelişimi akıllı çözümler ve inovasyonlarla şekilleniyor. RFID etiketlemeler, akıllı sensörler, ısı veya nem değişimlerine tepki veren ambalajlar gibi teknolojiler, lojistik ve kalite kontrol süreçlerine entegre ediliyor. Aynı zamanda ambalajların daha hafif, daha az atık üreten ama daha dayanıklı yapılması da araştırmaların merkezinde yer alıyor. Bunlara ek olarak, otomatik paketleme sistemlerine uyumlu, pratik şekilde katlanabilen ve insan gücü ihtiyacını azaltan ambalaj çözümleri giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle büyük hacimli e-ticaret operasyonlarında, hızlı ve hatasız sevkiyat için bu tür ambalajların tercih edilmesi kritik hale geliyor. Farklı tip ve malzemelerden üretilen ambalajların da otomatik paketleme sistemlerine uyum sağlayacak şekilde tasarlanması, sektördeki yeni beklentiler arasında. As Plastik olarak biz de bu dönüşüm sürecinde bilgi paylaşımının ve şeffaf iletişimin gücüne inanıyoruz. Güçlü iletişim stratejimiz, iş ortaklarımızın güvenle yeni fikirleri paylaşmalarında etkili olurken, yenilikçi ve yaratıcı çözümlerle sektördeki zorlukların üstesinden gelebilmemizde en önemli rolü üstleniyor. Bu sayede, ambalaj sektöründeki dönüşümün öncüsü olarak, çevreci ve yenilikçi çözümlerimizle e-ticarete katma değer sunmaya devam ediyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yurtbay Seramik, iş ortaklarını Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen özel bir organizasyonda bir araya getirdi. Toplamda 250 kişilik bayi grubunun katılımıyla gerçekleşen bu unutulmaz gezi, sadece bir teşekkür değil, aynı zamanda güçlü iş birliklerinin daha da pekiştirildiği, ilham verici bir buluşma oldu.
Gezi kapsamında katılımcılar, Bakü’nün tarihi sokaklarını keşfetti, Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin çarpıcı mimarisiyle buluştu. Organizasyon boyunca düzenlenen kültürel geziler ve sosyal etkinliklerle bayilere hem dinlenme hem de motivasyonlarını tazeleme imkânı sunuldu.
Yurtbay Seramik Pazarlama Genel Müdürü Hasan Bülent Şamlı organizasyonla ilgili; “Yurtbay Seramik olarak başarının tamamen bir ekip işi olduğuna inanıyoruz. Bayilerimiz sahadaki en büyük gücümüz. Bu çok özel geziyi düzenlemekteki amacımız, gösterdikleri üstün performans için iş ortaklarımıza teşekkür etmek ve daha büyük hedeflerimize birlikte yürürken motivasyonumuzu tazelemekti. Güçlü bağlarımız, Yurtbay Seramik’i geleceğe taşıyan en değerli yapı taşlarımızdan biri. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız.” dedi.
Yurtbay Seramik, bayi organizasyonlarına önümüzdeki dönemde de devam ederek, birlikte büyüme vizyonunu uluslararası deneyimlerle desteklemeyi sürdürecek.
Yurtbay Seramik Hakkında
1995 yılında Eskişehir’de kurulan Yurtbay Seramik, ulusal çapta büyümesini sürdürerek bugün dünya çapında faaliyet gösteren bir marka haline gelmiştir. 700 bin m² açık, 130.000 m² kapalı alanı kapsayan, toplam 830.000 m²’lik üretim tesislerinde faaliyet göstermektedir. Yıllık kurulu üretim kapasitesi 24.000.000 m²’dir. Yurtbay Seramik, üretiminin %50’ye yakınını 56’dan fazla ülkeye ihraç ederek global pazardaki gücünü artırmaya devam etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mobilite ve inovasyon alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Michelin, Türkiye’deki satış operasyonunda önemli bir değişikliğe gitti. 1 Haziran 2025 tarihi itibarıyla geçerli olacak atamada, Michelin Türkiye Satış Direktörlüğü görevini Gözde Alpaslan üstlenecek.
Gerçekleştirilen atama ile 1 Haziran 2025 tarihinden itibaren Michelin'in Türkiye'deki satış faaliyetlerinin başına geçen Gözde Alpaslan, Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra, Harvard Üniversitesi'nde Uluslararası Kamu Yönetimi üzerine master yaptı. Kariyeri boyunca farklı sektörlerin satış ve pazarlama stratejilerine yön veren Gözde Alpaslan, 2020 yılı Nisan ayında Michelin Türkiye'ye Pazarlama Direktörü olarak katılmıştı. 2020 yılından bu yana Michelin Türkiye ve Michelin Orta Avrupa & Orta Asya Bölge'de pazarlama alanında önemli sorumluluklar üstlenen Gözde Alpaslan, bundan sonra Michelin Türkiye'nin satış faaliyetlerine yön verecek
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hızlı servis restoran zinciri Dürümle, Happy Place To Work tarafından "Fast Food" sektöründe Türkiye'nin En Mutlu İşyerleri listesine seçildi. Bu başarıda, çalışan bağlılığına verilen önem ve şirketin güçlü kurum kültürü belirleyici rol aldı.
Dürümle, iki yıl üst üste aldığı "Çok İyi Çalışan Deneyimi" ödülünün ardından bu kez de sektöründe örnek gösterilen markalardan biri olmayı başardı. 30 şehirde 160 restoranıyla faaliyet gösteren Dürümle, kurum içi iletişim, eğitim olanakları, adil terfi sistemi ve ekip ruhunu destekleyen uygulamaları ile pek çok alanda çalışan deneyimini ön planda tutuyor.
Dürümle CEO'su Fatih Özçanak, alınan ödüle ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "İnsan odaklı yaklaşımımızın böyle bir ödülle takdir edilmesi bizi çok mutlu etti. En büyük gücümüz, birlikte değer yarattığımız ekibimiz. Kendini değerli hisseden ve gelişen her çalışan bizim için çok kıymetli. Türkiye'nin en mutlu işyerlerinden biri olarak gösterilmek, bu anlayışımızın bir sonucu. Bu ödül, tüm Dürümle ekibinin emeğinin karşılığı." dedi.
Marka, önümüzdeki dönemde büyüme planları doğrultusunda yeni restoranlar açmayı planlıyor. Çalışan mutluluğunu merkeze alan Dürümle, bu doğrultuda yeni adımlar atmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mastercard ve EBRD, Türk finteklerini desteklemek için işbirliği yapıyor. EBRD Star Venture Programı ve Mastercard Lighthouse Türkiye Startup Hızlandırma Programı, yerel finteklerin pazar stratejilerini, ortaklıklarını ve ölçeklenebilirliklerini geliştirmek için güçlerini birleştirecek. Mastercard tarafından Lighthouse Türkiye Hızlandırma Programı'na katılmak üzere kısa listeye alınan 6 fintek, EBRD'nin danışmanlık, ağ oluşturma ve önemli etkinliklerde yer alma imkanı sunan Star Venture programına devam edecek. Buna ek olarak, girişimler EBRD programında 24 aya kadar destek almaya hak kazanacak.
Mastercard Doğu Avrupa Bölge Başkanı Yasemin Bedir işbirliğiyle ilgili olarak şunları söyledi: "EBRD ile ortak bir hızlandırma programı başlattığımız bugün bizim için önemli bir dönüm noktası. Bu ortaklık, Türk fintek girişimleri için kaynaklara, mentorluğa ve ağ oluşturma fırsatlarına benzersiz bir erişim sağlayacak. Bu yeni işbirliğinden dolayı son derece heyecanlıyız. Bu işbirliğinin, girişimlerin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacağına, inovasyonu teşvik edeceğine ve canlı girişimcilik ekosistemlerinin oluşturulmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz. Lighthouse programı EBRD'nin desteğiyle daha da güçleniyor."
EBRD Direktörü Paolo Monaco, "Türkiye'de Mastercard ile ortak bir hızlandırma programı için bir araya gelmekten, yüksek potansiyelli girişimleri desteklemek ve bu girişimlerin uzun vadeli etki için yatırım yapılabilir girişimlere dönüşmesine yardımcı olmak üzere güçlerimizi birleştirmekten memnuniyet duyuyoruz" dedi.
Fintek Büyümesini Güçlendirmek: Mastercard Lighthouse Startup Hızlandırma Programı
2024 yılında başlatılan Mastercard Lighthouse Startup Hızlandırma Programı, Mastercard'ın en iyi mentorları ve uzmanlarından rehberlik sağlayarak her grupta 6 fintekin daha hızlı büyümesini sağlıyor. Katılımcılar ayrıca eğitim, operasyonel destek, Mastercard'ın ortaklarıyla bağlantılar ve yatırımcılara ve finansman fırsatlarına daha kolay erişim elde ediyor.
Yüksek Potansiyelli Girişimlerin Ölçeklendirilmesi: EBRD Star Venture Programı
EBRD Star Venture Programı, 26 pazarda yüksek potansiyelli girişimleri belirlemek ve ölçeklendirmek amacıyla 2019 yılında başlatıldı. Star Venture, yüksek büyüme potansiyeline sahip girişimlere danışmanlık desteği, mentorluk, hibe sermayeye erişim ve yerel ve uluslararası ekosistemlerle bağlantılar sağlıyor. Ayrıca, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek için yerel hızlandırıcılarla yakın işbirliği içinde çalışıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2050 net sıfır hedefiyle ilerleyen ING Grubu’nun kendi faaliyetleri ve müşteri portföyündeki sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik hedefleri, küresel ölçekte bilime dayalı iklim taahhütlerini değerlendiren Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından doğrulandı. SBTi, ING’nin iklim hedeflerinin, en güncel bilimsel verilerle ve küresel ısınmayı uluslararası kabul görmüş bir seviyede sınırlama hedefiyle uyumlu olduğunu teyit etti.
2050 net sıfır hedefiyle ilerleyen ING Grubu’nun kendi faaliyetleri ve müşteri portföyündeki sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik hedefleri, küresel ölçekte bilime dayalı iklim taahhütlerini değerlendiren Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından doğrulandı. SBTi, ING’nin iklim hedeflerinin, en güncel bilimsel verilerle ve küresel ısınmayı uluslararası kabul görmüş bir seviyede sınırlama hedefiyle uyumlu olduğunu teyit etti. Ayrıca, finansal kuruluşlara yönelik olarak geliştirilen Yakın Vadeli Kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda, ING’nin kısa vadeli emisyon azaltım taahhütleri de resmen doğrulandı. ING Grubu, 2050 net sıfır hedefiyle ilerliyor ve bu kapsamda kredi portföyünü Terra yaklaşımı doğrultusunda yönlendirmeyi sürdürüyor.
ING iklim liderliğinde yeni bir örnek oluşturuyor
SBTi Finansal Standartlar Başkanı Nate Aden şunları dile getirdi: “SBTi tarafından onaylanmış bilimsel temelli hedefe sahip, ilk küresel sistemik öneme sahip banka olan ING, büyük finans kuruluşlarının reel ekonomide iklim istikrarını nasıl destekleyebileceğini gösteriyor. Bu hedef, ING’nin sektör düzeyinde gösterdiği yıllardır sürdürdüğü liderliğinin üzerine inşa edildi. Altı sektör hedefinin çapraz portföy fosil yakıt hedefleriyle birleşimi, iklim liderliği için yeni bir örnek oluşturuyor. ING’nin bilime dayalı sürdürülebilirlik hedefleri, SBTi’nin küresel ekonomi genelinde iklim eylemini teşvik etme misyonu için heyecan verici bir kilometre taşı olarak konumlanıyor.”
ING Küresel Sürdürülebilirlik Başkanı Anne-Sophie Castelnau ise iklim hedeflerinin SBTi tarafından onaylanmasının, hedeflerin bilimsel temellere dayalı ve sağlam olduğunu gösterdiğini aktararak, “Müşterilerimize emisyonlarını azaltma konusunda destek olmaya devam edeceğiz, yeni teknolojilerle geleceğin sürdürülebilir sistemlerine finansman sağlamayı ve herkesin bu değişimin bir parçası olmasını sağlamak için yeni yollar bulmayı sürdüreceğiz” dedi.
ING Türkiye Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Akay, konu ile ilgili görüşlerini şöyle özetledi: “ING, bilimsel temelli iklim hedefleri SBTi tarafından onaylanan ilk sistemik banka olarak öncü yaklaşımını bir kez daha gösterdi. Global uzmanlığını Türkiye’ye taşıyan ING Grubu, uluslararası fonlamaların ülkemize aktarılmasının yanı sıra danışmanlık hizmetleriyle müşterilerinin sürdürülebilirlik geçiş programlarına destek sağlıyor. SBTi verilerine göre, Türkiye’de yerleşik toplam 92 firma aktif olarak SBTi ile iklim hedefleri üzerine çalışıyor. Bu sayının her geçen yıl artacağına inanıyoruz. ING olarak Türkiye’de müşterilerimizin iklim hedeflerine ulaşmasına ve emisyonlarını azaltma çabalarına katkılarımızı kararlı adımlarla devam ettireceğiz.”
Dünya çapında 10.000’den fazla şirketin bilime dayalı hedefler belirlemesini sağlayan bir organizasyon olan STPİ, Karbon Saydamlık Projesi (CDP), United Nations Global Compact, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI), Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından ve We Mean Business Koalisyonu taahhütlerinden biri olarak kurulmuştur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yandex’in Türkiye’deki arama motoru deneyimini yapay zekâ ile yeniden tanımladığı Yazeka ile Yandex Arama, kullanıcılar arasında hızla yaygınlaşıyor. Türkiye için özel olarak geliştirilen ilk yapay zekâ destekli arama motoru olan Yazeka, Yandex Search deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Yandex Türkiye verilerine göre, Yazeka kullanıcı sayısı üçte iki oranında artarken, bu kullanıcılar tarafından yapılan sorgular neredeyse iki katına çıktı.
Kullanıcı sayısındaki artış, yeni kullanım senaryolarını da beraberinde getiriyor
2025'in başından bu yana, Yandex Arama'da otomatik Yazeka yanıtı verilen sorguların sayısı %40, Yazeka kullanıcılarının sayısı ise %75 oranında artış gösterdi. Bu artışlar bir yandan dünya genelinde yapay zeka destekli aramaya olan yönelişi, diğer yandan Yandex'in Türkiye'deki kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kararlılığını da ortaya koyuyor.
Türkçe dil yapısı ve Türkiye’ye özgü kullanıcı alışkanlıkları dikkate alınarak geliştirilen Yazeka; yapay zeka destekli arama, navigasyon ve günlük yayın akışı gibi çok sayıda özelliği kullanıcıların deneyimine sunuyor. Yazeka'nın popülerliğinin artması, günümüzde karşılarında artık sadece arama sonucu bağlantıları değil, doğrudan ve alakalı yanıtlar görmek isteyen kullanıcıların internette arama tercihlerinin nasıl değiştiğini de gözler önüne seriyor.
Zamandan tasarruf, kullanıcı memnuniyetini artırıyor
Yazeka büyümek ve gelişmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'deki kullanıcılara ciddi ölçüde zaman kazandırıyor. Yandex Türkiye'nin verilerine göre tipik bir kullanıcı Yazeka kullanarak günde yaklaşık 30 dakika, yılda ise 165 saatten fazla zaman tasarrufu sağlıyor. Bu da tam bir haftalık tatil süresine denk geliyor. Türkiye'deki tüm Yandex Search kullanıcıları dikkate alındığında ise, toplamda 7 milyon saatlik bir tasarruf anlamına geliyor.
Sadelik ve kullanıcı dostu çözümleri önceliklendiren Yandex, yeni teknolojilerin sadece konfor ve kolaylık sağlamanın ötesine geçerek verimli araçlar yoluyla gerçek katma değer sağlaması gerektiğine inanıyor.
Görsel yanıtlar ve Maps ile daha derin entegrasyon
Yapay zekadaki en son gelişmeler Yazeka'nın yanıtlarını görseller ve videolarla daha zengin bir hale getirdi.Kullanıcılar ister yeni bir şey öğreniyor ister yemek tarifine bakıyor olsun, görsel ve uygulamalı açıklamalarla hedeflerine çok daha kolay ulaşabiliyor. Ek olarak, kullanıcılar entegre video özetleri sayesinde, videoların tamamını izlemeden önemli bilgilere çok daha çabuk erişebiliyor.
Daha karmaşık sorular söz konusu olduğunda ise Yazeka, geniş bir seçenek yelpazesi ve adım adım talimatlar sunuyor. Talimatların sadece verilmeyip görsellerle de desteklenmesiyle, kullanıcıların derinlemesine araştırma ve interaktif öğrenme süreçleri de destekleniyor.
Ayrıca, Yandex Search ve Yandex Maps servisleri arasındaki entegrasyon sayesinde Yazeka tüm Yandex servisleri arasındaki entegrasyonu da güçlendiriyor. Kullanıcılar şu anda 250.000'den fazla konumun yapay zeka tarafından derlenmiş özetinden ve görselinden yararlanarak gidecekleri yere, en uygun rotaya ve ulaşım yöntemine kolayca karar verebiliyor.
Yandex Türkiye'nin Genel Müdürü ve Yandex Search International CEO'su Alexander Popovskiy konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "İnternet kullanıcılarının davranışları çok hızlı değişiyor. Kullanıcılar artık indekslenmiş web sitelerinin listesini görmek yerine, sorgularına özlü yanıtlar almak istiyor. Bizim en önemli avantajlarımızdan biri Yandex Arama'nın Türkiye'deki kullanıcıların ihtiyaçları ve Türk dilinin gereksinimleri göz önünde bulundurularak sıfırdan özel olarak geliştirilmiş olması. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de bu tür yapay zekâ destekli arama deneyimini sunan ilk platform biz olduk. Sadece altı ay içinde kullanıcılarımız Yazeka sayesinde yaklaşık üç günlük değerli zaman tasarrufu sağladı.İmkanlarımızın sürekli artması sayesinde, sinir ağlarımız gittikçe genişleyen bir kullanım senaryosu yelpazesinde fayda sağlayabiliyor. İş hayatından eğitime, kişisel gelişimden eğlenceye, yeni yerler keşfetmekten spora kadar her alanı kapsıyor. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye'deki kullanıcıların Yazeka'ya bu kadar çabuk alışmaları hiç de şaşırtıcı değil.’’
Yandex Türkiye Hakkında
Yandex Türkiye, insanların hayatını iyileştirmek ve Türkiye’nin dijital ekosistemini geliştirmek amacıyla yeni teknolojiler geliştirmeye ve uygulamaya odaklanmaktadır. Şirket, Türkiye’deki kullanıcılara arama motoru, ulaşım, reklamcılık, haritalar ve bulut hizmetleri gibi geniş bir hizmet ekosistemi sunmaktadır.
En güncel içeriklerden haberdar olmak için Yandex Türkiye'yi sosyal medyada takip edin.
Instagram , Tiktok , Facebook , Youtube, X
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi yaklaşımıyla anahtar ve priz sektöründe fark yaratan Günsan Elektrik, ürün portföyüne eklediği GEO serisiyle modern tasarım ve pratik montaj özelliklerini bir araya getirerek kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyor.
Ürüne beklenenin üzerinde gelen taleple birlikte, GEO serisinin siparişleri kısa sürede yüksek hacimlere ulaştı. Distribütörlerin stoklarında yerini alan seri, Türkiye'nin dört bir yanında sahadaki uygulamalarda aktif olarak kullanılıyor. Sahadan gelen geri bildirimler, GEO serisinin montaj kolaylığı konusunda gösterdiği performansın tasarım sürecindeki hedefler ile birebir örtüştüğünü ortaya koyuyor. Kullanıcı memnuniyetinin üst seviyede olduğu gözlemlenirken, GEO serisinin sektöre değer katan uzun soluklu bir ürün serisi olacağı öngörülüyor.
Monoblok mekanizmasıyla rakiplerinden ayrışıyor
GEO serisi, plastik şaseli monoblok mekanizmasıyla rakiplerinden ayrışıyor ve çoklu çerçeve montajlarını son derece kolay hale getiriyor. Estetik görünümün yanı sıra montaj sürecinde sağladığı hız ve pratiklik sayesinde, hem profesyonel uygulayıcılar hem de son kullanıcılar tarafından büyük beğeni topluyor.
Saha uygulayıcıları için kullanım kolaylığı
Klipsli terminal yapısı, bağlantı işlemlerini zahmetsiz hale getirirken; çerçeve sabitleyici parçaya ihtiyaç duyulmaması, tuş montajının hızlı ve kolay bir şekilde tamamlanmasına olanak tanıyor. GEO serisi, plastik şaseli monoblok tasarımı sayesinde hem güvenliği arttırıyor hem de montaj sürecini pratikleştirerek kullanıcıya avantaj sağlıyor. Priz grubunda ise vidalama gerektirmeyen orta göbek yapısıyla dikkat çeken seri, montaj işlemlerini daha da basitleştiriyor. Geçmeli tasarıma sahip plastik şase, çoklu çerçeveli uygulamalarda kurulumu büyük ölçüde kolaylaştırıyor ve zaman kazandırıyor. Bu yenilikçi özellikler, saha uygulayıcıları için hem hız hem de kullanım kolaylığı sunuyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.