Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Rapor linki : https://atayatirim.com.tr/arastirma-raporlari-detay?reportId=14139
Kırılgan Görünüm Sürüyor.
Dün güne yatay başlayan BIST 100 endeksinde, gün ortasına doğru satış baskısının ivme kazandığını gözlemledik. Endeksin geneline yayılan bu satışlarla birlikte BIST 100, gün boyunca negatif bir seyir izleyerek günü %1.41 oranında değer kaybıyla 9.213 seviyesinden tamamladı.
Endeksin lokomotif sektörleri olan bankacılık ve sanayi hisselerinde de kayıplar dikkat çekti. Bankacılık endeksi günü %1.57, sanayi endeksi ise %1.68 oranında geri çekilme ile tamamladı. Geniş tabanlı bu satışların etkisiyle endekste zayıf görünümün belirginleştiğini söyleyebiliriz.
Son günlerde etkisini artıran satışlarla beraber, teknik göstergelerdeki bozulmanın da belirginleştiğini görüyoruz. Diğer yandan, ara destek noktası olarak değerlendirdiğimiz 9.250 seviyesinin altında gerçekleşen kapanışta teknik açıdan olumsuz görünümü arttırıyor.
Bugüne yatay bir başlangıç beklediğimiz endekste, 9.250 seviyesini artık ilk direnç noktası olarak takip edeceğiz. Bu seviyenin hemen altında gerçekleşen kapanış olumsuz tabloyu desteklese de, gün içerisinde tekrar 9.250 üzerine çıkılması halinde bunu sınırlı da olsa pozitif değerlendireceğiz.
Ancak 9.250 üzerinde kalıcılık sağlanamaması durumunda, endekste ilk etapta 9.060 - 9.050 destek bandına doğru geri çekilmenin devam etme riski göz ardı edilmemeli. Bu nedenle temkinli bakışımızı koruyoruz.
Ata Yatırım Araştırma
Ata Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.
www.atayatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Küresel piyasalarda ABD'nin değişken tarife politikası ve tarifelerin küresel ekonomi üzerindeki etkilerine yönelik belirsizliklerle birlikte haber akışına olan hassasiyet devam ediyor. Trump'ın politikaları, tüketiciler üzerinde kısa vadede vergi indirimleri ve düşük enerji fiyatları gibi olumlu etkiler yaratabilirken, gümrük vergileri ve ticaret savaşları nedeniyle fiyat artışları ve ekonomik belirsizlik alım gücünü olumsuz etkiliyor. İlk 100 günlük performansına baktığımız zaman halk desteğinde azalma görülüyor.
Kongre ülke genelinde uygulanan ulusal yasaları yapıyor. Temsilciler Meclisi hangi yasaların oylanacağını belirlerken, Senato bu yasaları veto etme ya da onaylama yetkisine sahip. Trump göreve gelirken kırmızı dalga gerçekleşti. Hem Senato hem de Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu alarak güçlü bir destekle başa geldi. İlk 100 gün içerisinde uygulamaya koyduğu ve koymak istediği program anketlerde seçmen nezdinde olumlu karşılık bulmadığını gösteriyor. Temsilciler Meclisi ve Senato'daki çoğunluklarını korumayı başarabilmesi için gidişatı değiştirmesi ve programı zamana yayması gerekebilir. Nitekim Nisan ayında ek gümrük vergilerine getirdiği erteleme ve uzlaşma dönemi de bu çabayı gösteriyor.
Trump'ın politikaları, tüketiciler üzerinde kısa vadede vergi indirimleri ve düşük enerji fiyatları gibi olumlu etkiler yaratabilirken, gümrük vergileri ve ticaret savaşları nedeniyle fiyat artışları ve ekonomik belirsizlikler de hala masada yerini alıyor. Uzlaşma döneminde muhatap ülkeler temaslar gerçekleşmesine rağmen henüz piyasaları tam anlamıyla rahatlatacak bir anlaşma gerçekleşmedi. Dünya ticaretinde önemli yer tutan ülkelerle yapılacak nihai anlaşmalar önemli olacak.
Bugün FED-FOMC toplantısının tutanakları açıklanacak. Tutanaklarda ticaret risklerine yönelik endişeler ve FED faiz politikası ile ilgili gelişmeler piyasalar tarafından yakından takip edilecek. FED mevcut duruşunda ılımı bir şekilde sıkı kalmayı tercih ediyor. ABD ekonomisinde işgücü hala sağlam, öncü göstergeler ise ekonomide çarkların döndüğünü resmediyor. Resesyon korkularının azalması ve ABD ekonomisinin dirençli gözükmesi FED'in önceliğinin enflasyon olmasına neden oluyor.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Ueda, enflasyon hedeflerine yakın olduklarını söylerken faiz artırımlarının devam edeceği sinyali verdi. Faiz artırım sürecinin kademeli ve kontrollü olacağını düşünüyoruz. Öte taraftan, Cuma günü rekor yüksek seviyeleri test eden uzun vadeli tahvil faizlerini dikkate alarak bu yılki tahvil ihraç planını gözden geçirmeyi değerlendirdiği haber ediliyor.
İngiliz Perakende Konsorsiyumu'na göre Birleşik Krallık'ta gıda enflasyonu Mayıs ayında yıllık bazda %2,8 oranında artarak üst üste dördüncü ay fiyat artışına işaret etti. İngiltere'de yapışkanlık gösteren enflasyon piyasaların İngiltere Merkez Bankası'ndan faiz indirim beklentilerinin azalmasına neden oluyor. Euro bölgesi için para politikasını belirleyen ECB'nin, 5 Haziran'da gerçekleşecek faiz kararında, piyasalar mevduat kolaylığı oranını %2.25'ten %2.00'ye indirmesini bekliyor.
Nvidia 2025 yılı birinci çeyrek bilançosu bugün akşam ABD borsalarının kapanışından sonra açıklanması bekleniyor. Güçlü bir bilanço, yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesini teşvik edebilir, zayıf bir bilanço riskten kaçınma davranışını artırabilir.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı nötr. ABD vadeli piyasaları yatay. Çin yüzde 0,1 civarında artı, Hong Kong yüzde 0,6 civarında eksi, Japonya yüzde 0,2 civarında artı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,47, Dolar Endeksi 99,7, ons altın 3.306 Usd civarında işlem görüyor.
İç tarafta, dün açıklamalarda bulunan Şimşek, AB'nin Gümrük Birliği Anlaşması'nı güncellemesi halinde Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin 200 milyar Euro bandından 400 milyar Euro'ya çıkabileceğini ve bunun her iki taraf için de önemli kazanımlar getireceğini belirtti.
TCMB önceliklerinden olan döviz rezervinde iyileşme devam ediyor. Merkez Bankası, son üç haftada 13 milyar dolarlık döviz alımı yaptı. Döviz rezervlerinin kuvvetlenmeye devam etmesi faiz indirim beklentilerinin tekrar canlanmasını sağlayabilir.
Usd/TL:
ABD Ulusal Ekonomi Konseyi Başkanı Hassett yeni ticaret anlaşmaları muhtemel olduğunu, bu hafta dahi yeni anlaşma olabileceğini açıkladı. Tarife haber akışının olumluya dönmesi dolar talebini destekliyor. Uygulanan politikalarda yumuşama sinyallerinin gelmesi, bozulmaya başlayan yatırımcı güvenin tekrar tesisi edilmesini sağlayabilir. Uzlaşma döneminde yeni tarife anlaşmaları piyasalar tarafından olumlu algılanmaya devam edebilir.
Dün açıklanan ABD Nisan ayı Dayanıklı Mal Siparişleri -6,3 olarak beklentilerin üstünde açıklandı.
Bu hafta ABD'de kişisel tüketim harcamaları endeksi (PCE) açıklanacak. Veri FED tarafından takip edildiği için piyasalara etkisi olabilir. Beklenenden düşük enflasyon gelirse piyasaları rahatlayabilir.
Dolar için Trump ana belirleyici olmaya devam ediyor. Dolar endeksi 101 direnç seviyesi altında baskılı seyir devam ediyor.
İç tarafta, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uyguladıkları ekonomik program sayesinde Türkiye'nin kazanımlarının fazla olduğunu belirterek, "Ekonomik programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı. TCMB sıkı para politikası çerçevesinde, enflasyonu kontrol altında tutma isteğini gösterirken, TL talebini artırmayı ve döviz rezervlerini güçlendirme hedefinde olduğu gösteriyor. TCMB rezervlerinde toparlanma devam ediyor.
Önce gecelik borç verme faizinde gevşeme, ardından faiz indirim tartışmalarının gündemi oluşturacağı kanaatindeyiz.
Kurda ılımlı yukarı eğilimi koruyor. Bu sabah 39,07 civarında işlem görüyor. Aşağıda 38,50 ve 38,00; yukarıda 39,50 ve 39,70 öne çıkan teknik seviyeler.
TL Tahvil/Bono:
Cuma günü Haziran ayı borçlanma programı açıklanacak. Mayıs sonundaki programda 255 milyar TL itfa karşılığı 267 milyar TL borçlanma öngörülmüştü. Hem bu tutarların revize edilip edilmeyeceği hem de ihraç edilecek kıymetlerin kompozisyonu kritik başlıklar olacak.
TCMB'nin sıkı duruşu ile TL yatırımları cazip hale getirirken, döviz rezervlerini güçlendirmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Rezervlerin kuvvetlenmesi yabancı yatırımcıların faiz indirim patikasında TL tahvil talebine olumlu yaklaşmasını hızlandırabilir.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla %43,81 ve %33,04 seviyesinde tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Aşağı baskı devam ediyor... Salı günü satıcılı bir seyir izleyen hisse senedi piyasasında BIST100 Endeksi, kapanışı -%1.41'lik hafif bir gerilemeyle 9,213 puandan gerçekleştirdi. Geçtiğimiz hafta 9,500 ara desteğinin kırılmasıyla birlikte zayıf seyrin devam ettiğini gözlemlediğimiz piyasada, gün içi geri çekilmelerde ilk önemli destek olarak izlediğimiz 9,250 seviyesi aşağı geçildi. Böylece bir alt noktada bulunan 9,050/9,000 bandının ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Kısa vadeli teknik yapıda 9,000 desteği üzerinde taban oluşturma çabasındaki hareketini sürdürecek olan piyasada, şu aşamada taban oluşumuna yönelik bir sinyal bulunmuyor. Endeksin yeniden yukarı atak oluşturabilmesi, ara direnç konumuna dönüşen 9,500 üzerinde gündeme gelecektir. Böyle bir gelişmenin ise yeniden ana direnç konumunda bulunan 9,770 direncini test edilme potansiyeli yaratabileceğini düşünüyoruz.
Eur/Usd:
Avrupa Komisyonu Euro Bölgesi'nde ekonomik güvenin Mayıs ayında 93,8'den, 94,8'e yükseldiğini açıkladı. AB ile ABD arasında yavaş giden ticaret görüşmelerinin tekrar hızlanması Trump'ın uygulamaya alacağını belirttiği ek tarifelerin 9 Temmuz tarihine ertelenmesine neden oldu. Tarife haber akışında yaşanan yumuşama dolar talebinin bir miktar artmasına neden oldu.
AB Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Maros Sefcovic, çelik, alüminyum, ilaç, uçak ve yarı iletkenler gibi sektörler hakkında müzakerelere öncülük edeceğini söyledi. Avrupa ekonomisinde daralma sinyalleri gelmesi ve tarifelere maruz kalması büyüme üzerinde olumsuz etki yapabilir. Uzlaşma döneminde tarifelerin derecesi ekonomisi içinde belirleyici olacağını düşünüyoruz.
ABD ile Avrupa Birliği arasında yapılacak görüşmeler paritede hareketlilik yaratabilir. ABD'nin AB mallarına yüksek tarife getirmesi, AB ihracatını etkileme potansiyeline sahip. AB ihracatının olumsuz yönde ilerlemesi büyüme beklentilerinin zayıflamasına ve paritenin baskılanmasına neden olabilir.
Paritede ana belirleyici Trump ve uyguladığı politikalar olmaya devam ediyor. Teknik resimde parite 1,127 üstünde kalıcılık sağlaması halinde Eur talebi devam edebilir. Dolar Endeksi'nde (DXY) direnç noktası 101 seviyesin tekrar altına indi. 101 seviyesi direnç noktası olarak takip edilebilir.
Bu sabah 1,1305 seviyesindeki paritede 1,134 ve 1,142 seviyeleri gün içi direnç; 1,13 ve 1,127 seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı negatif seyir izleyebilir.
Altın:
Tarifelerde yumuşama sinyalleri güvenli liman talebini düşürücü etki gösteriyor. Aynı zamanda Nisan başından beri devam eden uzlaşmacı politikalar tüketici güvenine de yansımaya başlamış gözüküyor. Dün açıklanan, Conference Board verilerine göre, ABD'de tüketici güven endeksi 12,3 puan artarak 98 seviyesine sıçradı.
Tüketici algısında yaşanan düzelme ve Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin hızlandığı haberi piyasalarda risk iştahını artırırken Altın fiyatlarında da kar satışının devam etmesine neden oldu.
Ek gümrük tarifelerinde pozitif haber akışı devam ederken, jeopolitik tarafta özellikle Rusya-Ukrayna tarafında yaşanan diplomatik süreçte karışık mesajlar gelmeye devam ediyor. Rusya'nın Ukrayna ile ateşkese ulaşma konusunda yavaş hareket edilmesi ve diplomatik süreçte devam eden keskin fikir ayrılıkları işleri zorlaştırıyor. Trump'ın gündeminde bu konuya çok zaman ayırdığı ve bir uzlaşı istediği görülüyor. İstediği sonucu alamadığı noktada yaptırım kozunu pazarlık sürecinde kullanmak isteyebilir. Bu durum tansiyonun artmasına neden olabilir
Ticaret belirsizliği, jeopolitik riskler, ABD'de bütçe endişeleri konuları hala gündemdeki yerini koruyor. Risklerin devam etmesi altının düşüşlerde talep görmesine neden olabilir. 3.280 Usd kısa vadeli destek seviyesi olarak takip edilebilir. 3.340 Usd seviyesi üzerinde altın talebi güç kazanabilir.
Bu sabah 3.306 Usd seviyesindeki ons altında 3.350 ve 3.400 Usd seviyeleri gün içi direnç, 3.270 ve 3.250 Usd seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı negatif seyir izleyebilir.
Eurobond:
Dışarıda, dün açıklanan, Conference Board verilerine göre, ABD'de tüketici güven endeksi 12,3 puan artarak 98 seviyesine sıçradı. Trump'ın uyguladığı politikalarda vites düşürmesi tüketici güvenine yansıdığı görülüyor. Risk iştahının korunması ve devam etmesi ABD 10 yıllık tahvil faizi nin de bir miktar gerilemesine ve piyasaların rahatlamasına neden oldu.
İç tarafta, bazı metriklerde sınırlı toparlanmalar görülüyor. İyileşme emarelerinin güçleneceğini düşünüyoruz. Ön şartımız ise sürpriz negatif gelişme olmaması. ABD 10 yıllık faizinde düşüş , eurobond talebinin bir miktar artmasına neden olabilir.
Türkiye 5 yıllık CDS 307 ile dünü tamamladı. Eurobondlar hafif pozitif seyir izledi. Birim fiyatlar, kısalarda +1 ile +11 cent; orta vadelilerde +8 ile +23 cent; uzunlarda +20 ile +24 cent değişim oldu. Faizler ise sırasıyla 5,20, 7,25% ve 8,47 oldu.
Çağlar Kimençe
[email protected]
İhsan Tunalı
[email protected]
ÇEKİNCE: Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi ve Strateji Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Çağlar Kimençe
Varlık Yönetimi ve Strateji Müdürü
Özel Bankacılık ve Varlık Yönetimi
Perakende Bankacılık Yönetimi
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
***
Çekince
Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zirai don nedeniyle zarar gören meyve bahçelerinde incelemelerde bulundu.
Bayraktar incelemelerin ardından yaptığı açıklamada, doğal afetlerin ülkemizde tarımsal üretimi fevkalade olumsuz etkilediğini vurguladı.
Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Biliyorsunuz, 6 Şubat'ta bir deprem yaşadık. Çok büyük bir felaketti. 6 Şubat depremi gibi, 65 vilayetimizde büyük bir don felaketiyle karşı karşıya kaldık. Birçok ürünümüz maalesef yüzde 100 oranında zarar gördü. Tabii afetler devam ediyor. 2024 yılında 1254 adet afet yaşadık. 2025 yılına geldik, afetler hem oran hem de şiddet olarak artarak devam ediyor.
Tarım sektörü dışarıdan bakıldığında çok kolay bir meslek olarak görülüyor. Ama tarım sektöründe iştigal etmek, tarımda üretim yapmak son derece zorlaştı. Bir taraftan kuraklık, bir taraftan don, dolu, sel, hortum gibi afetlerle mücadele ederek çiftçilerimiz üretim yapmaya devam ediyor.
Bunun dışında, zaman zaman üreticilerimiz planlama olmadığı için arz-talep dengesi arz lehine bozulduğu dönemlerde ürünlerini satamaz hale geliyorlar, mallarını pazarlayamaz hale geliyorlar ve zarar ediyorlar. Diğer üreticilerimiz yüksek girdi maliyetleriyle mücadele ediyor. Başta elektrik ve sulama ücretleri olmak üzere mazot, gübre, ilaç, tohum, yem ve işçilik ücretlerindeki maliyetlerle üretmeye devam ediyorlar. Bu maliyetler üreticilerimizi zorluyor ve fiyatlarına bu maliyetleri yansıtamayan üreticilerimiz zaman zaman zarar ediyor. Yine üreticilerimiz yapısal sorunlarla boğuşuyor. İşletme büyüklüklerimiz yeterli değil, ekonomik faaliyet göstermeye müsait değil. Küçük ve parçalanmış işletmelerde üretim yapmaya devam ediyoruz.
Tabii teknoloji kullanamıyoruz, bilgi kullanamıyoruz ve bunlar olmayınca da verimliliği yakalayamıyoruz. Bugün işletme büyüklüğümüz 70 dekar, o da 11 parsel. Bu işletmelerde ekonomik faaliyette bulunmak fevkalade zor. Bütün bunlara rağmen üreticilerimiz bu işletmelerde üretmeye devam ediyor. Yine kuru alanlarda üretim yapıyoruz. Sulamaya açamadığımız alanlarımız var. Sulamaya açamadığımız alanlarda verimli üretim maalesef yapamıyoruz.
Üreticilerimizin üretici örgütleri çok güçlü olmadığı için pazarlama konusunda zaman zaman ciddi sıkıntıları oluyor. Piyasaya müdahale eden kurumların az olması nedeniyle pazarlamada bazı sıkıntılar yaşıyoruz.”
“Tarımda gençlerimizi tutamıyoruz, tarım nüfusumuz yaşlanıyor”
“Tabii bu koşullarda üretim yapmak kolay değil. Bütün bunlar çiftçimizin üretimde kalmasını zorlaştırıyor. Bugün tarımda gençlerimizi tutamıyoruz. 18-32 yaş arasındaki gençlerimizin oranı yüzde 5’e kadar düştü. Tarım nüfusu yaşlanıyor. Bugün tarım nüfusu 59’a geldi. Yaşlanmaya devam ediyor. Peki, biz bu yaşlı nüfusla üretimi nasıl sağlayacağız? Bütün bunları düşünmemiz lazım ve bu yaşlı nüfusla üretmeye devam ediyoruz.
Çiftçimiz yine borçlanarak üretimine devam ediyor. Kamu bankalarına, özel bankalara ve Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlanarak üretimine devam ediyor. Bütün bunlara rağmen, bu zor koşullara rağmen üreticimiz üretiminden vazgeçmiyor, ülkenin gıda güvenliğini sağlıyor, sofralarımızda 3 öğün hiçbir şeyi eksik bırakmıyor. Bu manada herkesin üreticimize teşekkür etmesi lazım. Sadece ülkemizin gıda güvenliğini sağlamıyor, 32,6 milyar dolarlık gıda ihracatı yapılmasını da sağlıyor. Bunlar kolay olmuyor. Eğer sofralarımızda 3 öğün bazı gıda ürünlerinin eksik olmasını istemiyorsak, yelkenleri daha fazla tarıma çevirmemiz gerekiyor. Tarım sektörüne ve bu sektörde çalışan çiftçilerimize daha fazla destek vermemiz gerekiyor. Bakın biraz önce değindim; don afeti tarihimizin en büyük afeti ve 65 ilde hem üretimimizi hem üreticilerimizi etkiledi. Ancak bizi bekleyen başka bir afet daha var. Buna karşı tedbirli olmamız lazım.
Önümüzdeki yıllarda Türkiye kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Bugün kişi başı su tüketim miktarımız 1300 m³, bu beş-altı sene sonra 1000 m³’e düşebilir. Türkiye su fakiri ülke olabilir. Bugün su isteyen bazı ürünlerimizi bazı bölgelerde yetiştirebiliyoruz. Ama kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda su isteyen bazı ürün çeşitlerinden vazgeçmek zorunda kalacağız. Sulamayla alakalı gerekli tedbirlerin alınması lazım. Sulama yatırımlarının bitirilmesi lazım, çiftçimizin acilen suya kavuşması lazım. Yer altı su kaynaklarına başvuruyor çiftçimiz ama artık o kaynakları da tüketmeye başladık. Yer altı kaynaklarından da yeterli suyu bulamaz hale geldik. Bunun dışında sulama randımanını artırmamız gerekiyor. Bugün sulama randımanımız yüzde 52’ler mertebesinde, yani kaynağında tarlaya suyun yarısını kaybediyoruz. Sulama kanallarını muhakkak suretle kapalı sisteme geçirmemiz gerekiyor. Çiftçilerimizi muhakkak suretle basınçlı sulama sistemlerine geçirmemiz gerekiyor ve bunları kullanmasını sağlamamız gerekiyor. Bunları yapamadığımız takdirde kuraklık ülkemizi çok yakında etkileyecek, üretimimizi çok yakında etkileyecek. Allah korusun, gıda güvenliğini sağlamakta zorluk çekebiliriz. Sadece bizim ülkemiz değil, Akdeniz havzasında bulunan bütün ülkeler bu kuraklıktan etkilenecek gibi görünüyor, yapılan çalışmalar bu yönde. Üreticilerimizin don felaketinden fevkalade etkilendiğini görüyoruz. Üreticilerimiz böyle zor zamanlarda örgütlerini yanlarında görmek istiyor.”
“Üreticilerimizin nakite ihtiyacı var”
“TZOB Genel Başkanı olarak bugün Kütahya’dayım ama 32 vilayeti bitirerek buraya geldim. 32 vilayette çiftçilerimizle bir araya geldim, bahçeleri ziyaret ettim, zararları yerinde tespit ettim. Ankara’ya döndüğümde iki defa Sayın Cumhurbaşkanımızı bilgilendirdim. Hazine ve Maliye Bakanımızı, Çalışma Bakanımızı, Tarım ve Orman Bakanımızı bilgilendirdim. Bundan sonra da bilgilendirmeye devam edeceğim. Üreticilerimizin haklı olarak devletimizden bir takım talepleri var. Şimdi üreticilerimiz bu don felaketinden sonra bahçelerinde üretim sağlayamayacakları için ki bazı ağaçlarımız gövdeden etkilendi, dallar kurudu. Önümüzdeki yıllarda bazı ağaçlarımızda meyve tutumu olmayabilir. Bu kadar etkiledi bu don felaketi. Üreticilerimizin nakite ihtiyacı var. Üreticilerimizin tarlada kalması lazım, üretimde kalması lazım. Üreticilerimizin üretime devam etmesi lazım. Bunun için çiftçilerimizin nakit ihtiyacı var. Nakit ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.
Bununla alakalı bir çalışma başlatıldı bu çalışmanın bitirilmesi fevkalade önemli ve bu yardımların bir an evvel hızlı bir şekilde çiftçilerimize intikali fevkalade önemli. Geç kalan yardımın önemi yok. Bunun dışında çiftçilerimiz bu sene ürünlerinden para kazanamayacakları için bankalara olan borçlarını tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesini talep ediyor haklı olarak. Bu borçların ertelenmesi lazım para kazanamayan üreticimiz bu borçları nasıl ödeyecek bu gücü kabiliyeti yok bu borçların muhakkak suretle ertelenmesi lazım. Bu fevkalade önemli. Bunun dışında üreticilerimizin özellikle TARSİM’le alakalı beklentileri var. Bugün TARSİM çok önemli ama TARSİMi daha hızlı şekilde alanlar ve çiftçimize yaymamız gerekiyor. Bugün alanlarımızın 5’te 1’i TARSİM’de. Üreticilerimizin 3’te 1’i TARSİM’de. TARSİM’in de özellikle hasar tespitleri yaparken, hakkaniyetli olmasını adil olmasını ve doğru tespit yapmasını istiyor çiftçiler. Bunu da TARSİM’e ilettik. Tabi bu da fevkalade önemli. Bunun dışında üreticilerimizin hükümetimizden bir takım talepleri var. Sulama ücretlerinin çok arttığını ifade ediyorlar. 2023 yılında olduğu gibi sulama ücretlerinde yüzde 50 civarında indirim yapılmasını talep ediyorlar. Bunu hükümetimize ilettik. Bunu çok önemsiyoruz bu yardımı da hükümetimizden bekliyoruz bu desteği hükümetimizden bekliyoruz. Önümüzdeki süreçte kuraklık tehdidi ile karşı karşıya kalan üreticilerimiz daha fazla enerji maliyetiyle daha fazla sulama maliyetiyle karşı karşıya kalacak. İşte bu açıdan verilecek olan sulama ücretlerine yapılacak olan destek elektrik fiyatlarında yapılacak olan indirim üreticilerimiz için fevkalade önem kazanıyor. Çünkü elektrik fiyatları da son 1 yılda en fazla artan girdi fiyatları arasında yer alıyor. Yine üreticilerimiz bağ-kur primlerini ödeyemiyoruz.”
“Çiftçilerimiz, SGK primlerinde destek bekliyor”
“Asgari ücret arttıkça Bağ-Kur primleri artıyor, 9 bin TL mertebesine geldi. Bunu ödeyemiyoruz. Ziraat odalarımızdan muvafakat belgesi almak suretiyle Bağ-Kur’dan çıkıyoruz diyorlar. SGK’dan çıkıyoruz diyorlar. Üreticilerimizin SGK’dan çıktıklarını nereden anlıyoruz? 2021 yılında bir milyon olan çiftçi sayısı, SGK 2024 yılında 410 binler seviyesine düştü. Ziraat odalarından muvafakat almak suretiyle çiftçilerimiz sosyal güvenlik kurumundan ayrılıyorlar. Ama bu şartlarda emekli olmaları da mümkün değil. Sosyal güvencelerini kaybediyorlar. Onun için bu primlerde muhakkak suretle bir destek istiyoruz.
Yine ülkemizin gıda güvenliğini sağlamak, gençlerimizi tarım sektöründe tutmakla çok yakından alakalı. Gençlerimizin yüzde 5’i tarımda. Özellikle bunu hükümetimizden talep ettik; tarımda çalışan gençlerimize pozitif ayrımcılık yapılmasını istiyoruz. SGK primlerinin devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz. Eğer bu sağlanırsa çiftçilerimizin tarımda kalması sağlanabilir. Bugün Afganlarla, Suriyelilerle bir şekilde götürmeye çalışıyoruz. Peki, onlar ülkelerine döndüğünde tarımı kimlerle yapacağız? Bu ülkeyi nasıl besleyeceğiz? Bu ülkenin gıda güvenliğini nasıl sağlayacağız? Onun için gençlerimizin tarımda tutulması gerekiyor.
Tarım sektörü zor bir sektör. Üretim yapmak bu doğal afetlerden sonra da fevkalade zorlaştı. İnsanlarımızı tarımda tutmakta zorlanıyoruz. Acil olarak yelkenleri tarıma çevirmek zorundayız. Tekrar ediyorum: Yelkenleri tarıma çevirmek zorundayız, yelkenleri tarıma çevirmek zorundayız.
Tarım sektöründe çalışan insanlarımıza destek olmalıyız, üretimde kalmalarını sağlamalıyız. Üreticilerimizden bize intikal eden sorunları Ankara’da ilgili makamlara iletmeye devam edeceğiz. Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”
Soru: Kütahya özelinde kaç çiftçimiz bundan etkilendi? TARSİM dışında kalan çiftçilerle ilgili bir çalışma yapacak mısınız?
Yanıt: Şimdi, Kütahya ilimizde başkanlarımızdan aldığımız bilgilere göre - ki burada alanda da gördük - birçok ürünümüz yüzde yüzlere varan oranlarda zarar gördü. Kiraz, vişne, elma, armut, ceviz yüzde yüzlere yakın zarar görmüş durumda. Bazı ilçelerimizde de şeker pancarında bir miktar zarar var, orada yeni ekim yapıldı. Buradaki bütün meyvelerimiz zarar görmüş durumda. Kütahya çiftçisi bu manada desteği hak ediyor.
Soru 2: TARSİM dışında kalıp da etkilenen çiftçiler için herhangi bir girişim olacak mı?
Yanıt: Bütün bu talep ettiğim destekler TARSİM dışında kalan üreticilerimiz için. Sonuçta TARSİM’e kayıtlı olan çiftçilerimiz primlerini ödüyorlar, bir şekilde zararlarının bir kısmı tazmin edilecek. Ama TARSİM dışında kalan üreticilerimiz ne yapacak, nasıl üretecek?
Şimdi tabii afetin büyüklüğünü dikkate alarak ve afetin şiddetini dikkate alarak - son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleriyle karşı karşıya kaldık. Eksi 15-20 dereceleri gördük. Tarihimizde böyle bir afet de görmedik zaten. Dolayısıyla, afetin büyüklüğünü dikkate alarak, TARSİM dışında kalan üreticilerimizin sahada kalması, üretimde kalması için destek verilmesi gerekiyor.
Yıldız Pazar ve BIST-100’de yer alan hisselerin teknik göstergelerini düzenli olarak raporumuzda paylaşıyor olacağız. İlk 3 sayfada BIST-100 hisselerine yer verilirken,
çalışmanın devam eden bölümünde Yıldız Pazar hisselerinin teknik görünümlerine ulaşabilirsiniz. Çalışmamızda hisselerin son 1 yıl içinde gördükleri düşük ve yüksek
seviyeler ile bu seviyelere bağlı olarak dip/zirve uzaklıklarına yer verilmiştir. Dip/zirve analizinin ardından 10,21, 50, 100 ve 200 günlük hareketli ortalamalara göre hissenin
kapanış fiyatı baz alınarak uzaklık hesaplanmıştır. Yeni halka arzlarda henüz yeterli zaman geçmemesine bağlı hesaplanamayan ortalamalar boş bırakılmıştır. Ortalamanın
üzerindeki fiyatlamaya işaret eden pozitif değerler mavi renkle, ortalamanın altında fiyatlamaya işaret eden negatif değerler kırmızı renk ile gösterilmiştir.
Money Flow Endeksi (MFI)
MFI’nin yorumlanmasında 20 ve 80 seviyeleri referans çizgileri olarak kullanılabilir. 80 seviyesinin üzerine çıkan bir MFI değeri aşırı alıma işaret ederken 20 seviyesinin
altındaki bir MFI değeri de aşırı satıma işaret etmektedir. Aşırı alım ve satım bölgeleri var olan trendin tersine dönmesi ihtimalinin yükseldiği bölgelerdir.
Relatif Güç Endeksi (RSI)
RSI ise genellikle 30 ve 70 referans değerleri kullanılmaktadır. 70 seviyesinin üzerine çıkan bir RSI değeri aşırı alıma işaret ederken 30 seviyesinin altındaki bir RSI değeri de
aşırı satıma işaret etmektedir.
RSI ve MFI indikatörleri için 50 orta noktanın üzerindeki değerler artıkça koyulaşan yeşil renkle, 50’nin altındaki değerler düştükçe koyulaşan kırmızı renk ile ifade
edilmiştir.
Directional Movement Endeksi (DI+ DI-)
Fiyatın yükseldiği dönemlerde pozitif yönlü hareketin bir türevi olan DI+ yükselirken, farkın DI+ lehine açılması yukarı yönlü bir trendin varlığına işaret etmektedir. Aynı
şekilde fiyatların düştüğü dönemlerde bu sefer DI- artacak ve farkın DI- lehine açılması ise aşağı yönlü bir trendin varlığını işaret edecektir. DI+ ile DI- farkına bağlı hesaplanan
değer pozitif ise yeşil, negatif ise kırmızı renk ile ifade edilmiştir.
Son olarak vurgulamak isteriz ki bu çalışmadaki amacımız hisselerin teknik görünümlerine ve indikatör değerlerine ilişkin bilgi sunmaktır. Çalışmaya bakarak bir hisse için al
ya da sat sinyali üretmek ve buna bağlı alım satım yapmak her zaman sağlıklı sonuçlar üretmeyecektir. Çalışmanın amacı al/sat sinyali üretmekten ziyade hissenin
mevcuttaki görünümünü sunmaktır. Yukarıda özetlediğimiz gibi ortalamaların üzerinde hareket eden hissede teknik görünüm daha güçlü kalırken, örneğin MFI ve RSI
indikatörlerinin üst referans değerleri üzerinde olması bir yorulmaya ve olası bir düzeltmeye işaret ediyor da olabilir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Devam eden aşağı harekette 10,350 desteği
önemli olacak ...
Salı günü satıcılı bir seyir izleyen piyasada,
Haziran Vadeli Kontrat günü -%1.52'lik bir
düşüş ile 10,462 puandan tamamladı.
Endekste 11,300 ara direnç noktasının satış
baskısı oluşturmayı sürdürdüğünü
gözlemliyoruz. Bu geri çekilme kapsamında ise
10,350 seviyesini gün içerisinde ilk önemli
destek noktası olarak izlmemeyi sürdürüyoruz.
İlk etapta 10,350 üzerinde dengelenme
çabasında hareketlenecek olan piyasada, bu
seviye altındaki seyrin ise 10,000 riskini
sürdürebileceğini göz önünde bulunduruyoruz.
Şu aşamada kısa vadeli zayıf seyrin sürdüğü
piyasada, endeksin yukarı ataklarında yeniden
güç kazanabilmesi için 10,850 ara direncinin
aşılması gerekiyor. Bu durumda ilk etapta
11,100 olmak üzere 11,500/11,600 ana direnç
bandını aşma denemeleri yeniden gündeme
gelebilir.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Aşağı baskı devam ediyor ....
Salı günü satıcılı bir seyir izleyen hisse senedi
piyasasında BIST100 Endeksi, kapanışı -%1.41
'lik hafif bir gerilemeyle 9,213 puandan
gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz hafta 9,500 ara desteğinin
kırılmasıyla birlikte zayıf seyrin devam ettiğini
gözlemlediğimiz piyasada, gün içi geri
çekilmelerde ilk önemli destek olarak izlediğimiz
9,250 seviyesi aşağı geçildi. Böylece bir alt
noktada bulunan 9,050/9,000 bandının ön plana
çıkacağını düşünüyoruz. Kısa vadeli teknik
yapıda 9,000 desteği üzerinde taban oluşturma
çabasındaki hareketini sürdürecek olan
piyasada, şu aşamada taban oluşumuna
yönelik bir sinyal bulunmuyor.
Endeksin yeniden yukarı atak oluşturabilmesi,
ara direnç konumuna dönüşen 9,500 üzerinde
gündeme gelecektir. Böyle bir gelişmenin ise
yeniden ana direnç konumunda bulunan 9,770
direncini test edilme potansiyeli yaratabileceğini
düşünüyoruz
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Güncel bir rapor, Çin'in "Yeni İpek Yolu" yatırım projesi kapsamında çok sayıda ülkeye kredi vermesinin ardından dünyanın en yoksul ülkelerinin büyük bir borç yükünün altına girdiğini ortaya koydu.
Raporu hazırlayan Avustralya merkezli Lowy Enstitüsü, gelişmekte olan ülkelerin borç yükünü hesaplayabilmek için Dünya Bankası'nın verilerini değerlendirdi. Enstitü böylece dünyanın en yoksul 75 ülkesinin bu yıl Çin'e toplamda yaklaşık 19 milyar 400 milyon euroluk rekor bir borç ödemesi yapmak zorunda olduğunu ortaya koydu.
Lowy Enstitüsü'nden araştırmacı Riley Duke, gelişmekte olan ülkelere, Pekin'e olan borçlarını ve bu bu borçların faizlerini ödeme yükümlülüğünün "dev bir dalga gibi yaklaştığını" dile getirdi.
Duke, halihazırda olduğu gibi içinde bulunduğumuz on yılın kalanında da Çin'in gelişmekte olan ülkeler için bir finansörden ziyade bir alacaklı gibi olacağını ifade etti.
Deutsche Welle Türkçe internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.dwturkce1.com/tr/rapor-geli%C5%9Fmekte-olan-%C3%BClkeler-%C3%A7ine-milyarlarca-dolar-bor%C3%A7lu/a-72688728
Rapor ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.