Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
%20-30 arasındaki değer kaybı yeter mi?
ABD'nin Chevron'u yasaklamasının ardından (Trump yönetimi, Chevron için yeni bir yetkilendirme
yayınlamış, bu durum şirketin Venezuela'daki varlıklarını korumasına ancak petrol ihraç etmesine veya
faaliyetlerini genişletmesine izin vermeyecek) yatırımcıların arz risklerini değerlendirmesiyle petrol
fiyatları bu sabah hafifçe yükseldi.
Chevron'un ABD'deki Venezuela varil petrolünün kaybı, rafinerilerin açık vermesine ve dolayısıyla Orta
Doğu ham petrolüne daha fazla bağımlı hale gelmesine neden olacak. Diğer taraftan Venezuela'dan
yeni varlık izni kapsamında ham petrol ihracatı durdurulmasına karşın OPEC+'dan daha fazla üretim
beklentisi kazanımları sınırlamaya devam etti.
Brent ham petrol vadeli işlemleri % 0,4 artışla varil başına 64,34 dolara yükselirken, ABD Batı Teksas
petrolü % 0,3 artışla varil başına 61,13 dolardan işlem görmekte.
Altın fiyatlarının 3300 doların altına düşmesi bazı alıcıları cezbetti. Ancak ABD-AB arasındaki ticaret
gerginliğinin azalmasıyla kazançlar sınırlandı. Spot altın, önceki günkü %1'lik düşüşün ardından hafif
bir toparlanma kaydederek, ons başına %0,3 artışla 3.308 dolardan işlem görmekte. ABD altın vadeli
işlemleri %0,2 artışla 3.308 dolara çıktı. 3.250-3.280 dolar bölgesindeki destek tutunmaya devam
ederse, risk iştahının azalması durumunda altının 3.400 dolara doğru bir kez daha yükselişe geçmesi
muhtemel.
Piyasalar şimdi, Fed'in olası faiz indirim eğilimini değerlendirmek için Cuma günü açıklanacak olan ABD
Nisan ayı PCE verilerini bekliyor. Bu arada, ABD'de tüketici güveni, ABD-Çin ticaret savaşında geçici bir
ateşkesin sağlanmasıyla beş aylık düşüşün ardından Mayıs ayında toparlandı. Fed, yetkililerin Trump'ın
tarifelerinin ekonomik ve fiyatlara olan etkisi konusunda daha fazla netli k kazanması için
duraklamasıyla, Aralık ayından bu yana politika faizini %4,25-%4,50 aralığında sabit tuttu.
ABD ticaret açığını önemli ölçüde azaltacaksa veya fısıldayarak ortadan kaldıracaksa, doların
muhtemelen çok zayıflaması gerekecektir. Ancak ne kadar olacağı belirsiz, çünkü tarih büyük dolar
düşüşlerinin nadir olduğunu ve ticaret için öngörülemeyen sonuçlar doğurduğunu göstermektedir.
şimdi sevgili Jamie McGeever’ dan da yararlanarak ABD’nin dış ticaret dengesi ve doların ne kadar
değer kaybetmesi gerektiğini tartışalım.
Ekonomik Danışmanlar Konseyi başkanı Stephen Miran, Kasım ayında "Küresel Ticaret Sistemini
Yeniden Yapılandırmaya Yönelik Bir Kullanıcı Kılavuzu" başlıklı bir makale yayınladı ve doların ticaret
perspektifinden "sürekli olarak aşırı değerli" olduğunu savundu. "Kapsamlı tarifeler ve güçlü dolar
politikasından uzaklaşma" küresel ticareti ve finansal sistemleri temelden yeniden şekillendirebilir.
Trump yönetiminin hedefi zayıf bir döviz kuru ise doğru yolda demektir; ABD doları, Washington'ın
mali gidişatı ve politika güvenilirliği ile "ABD istisnacılığının" sonu ve Hazine tahvillerinin "güvenli liman"
statüsüne ilişkin artan endişelerin etkisiyle bu yıl yaklaşık %10 değer kaybetti. Ancak Trump'ın ilk
döneminde dolarda yaşanan %15'lik düşüşün, pandemiye kadar GSYİH'nın %2,5 ila %3,0'ı arasında
kalan ticaret açığına hiçbir etkisi olmadığını hatırlamak iyi olur. Bu nedenle ABD açığında bir azalma
sağlamak çok daha büyük bir hamle gerektirecektir.
1987'de, ticaret açığı o zamanki rekor olan GSYİH'nın %3,1'iydi. Ancak 1990'ların başında neredeyse
ortadan kalkmıştı, büyük ölçüde doların 1985-87 arasında %50 değer kaybetmesi ve şimdiye kadarki
en büyük değer kaybı nedeniyle.
Bu üç yıllık düşüş, 1980'lerin ilk yarısındaki ani yükselişinin ardından doların zayıflatılması için dünya
ekonomik güçlerinin koordineli bir tepkisi olan Eylül 1985'teki Plaza Anlaşması'yla hız kazandı. Ancak
bu, büyük değer kayıplarının her zaman dış ticaret açığındaki azalmalarla aynı zamana denk geldiği
anlamına gelmiyor.
Doların ikinci en büyük düşüşü, Lehman Brothers'ın çöküşünden hemen önce, 2002 ile 2008 ortası
arasındaki %40'lık düşüştü. Ancak ABD ticaret açığı aslında bu dönemin çoğunda genişledi ve 2005'te
GSYİH'nın rekor %6'sına ulaştı. 2009'a kadar üç yüzde puandan fazla küçülmüş olsa da, bunun nedeni
döviz kurundan çok Büyük Durgunluk sırasında ithalatın düşmesiydi.
Bu iki derin, uzun süreli dolar değer kaybı dönemi öne çıkıyor çünkü son 50 yılda dolar endeksi yalnızca
1977-78 ve 1990'ların başlarında %20'yi aşan iki düşüş ve %15-20'lik birkaç düşüş daha yaşadı.
Bunların hiçbiri ABD ticaret dengesi üzerinde fark edilebilir bir etki yaratmadı.
ABD yönetimi, doların bugün birkaç geniş ölçüt ile tarihsel olarak güçlü olduğu konusunda haklı. Peki
geçen yıl 918 milyar dolar veya GSYİH'nin %3,1'ine denk gelen devasa dış ticaret açığını kapatmak
için doların ne kadar düşmesi gerekiyor? Burada da ya “ önümüzdeki iki yıl içinde % 20-25'lik bir değer
kaybının açığı "ortadan kaldıracağını" tahmin ediliyor “ ya da “ % 20-30'luk bir değer kaybının açığı
"sonunda" GSYİH'nın yaklaşık %3'ü kadar daraltmaya yetebileceğini düşünülüyor.
Yani ABD’nin ticaret açığını kapatabilmesi için dolardaki %20-30 arasındaki değer kaybı yeterli
olabilecek. Tarih, ciddi bir ekonomik yavaşlama olmadan bunun zorlayıcı olabileceğini gösteriyor. Ancak
bu, ABD yönetimin kabul etmeye hazır göründüğü bir risk.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
InvestAZ Menkul Değerler A.Ş.
www.investaz.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
InvestAZ Menkul Değerler A.Ş.
www.investaz.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
F_XU0300625 “Haziran 2025 Vade Endeks 30 Sözleşmesi”
Haziran Vadeli 30 Sözleşmesi, dünkü işlem gününe
%0,17 artışla 10642 seviyesinden başladı.
Saatlik grafiğini incelediğimizde yatay pozitif başlayan
sözleşmede, çok geçmeden gelen olumsuz siyasi haber
akışıyla beraber güç kaybı arttı.
Akşam seansında normal seansa göre sözleşme, 14
puan daha düşerek günü 10462 seviyesinden negatif
tarafta noktaladı.
Art arda üç işlem gününde satış baskısına maruz kalan
sözleşmede, 22 ve 50 günlük ortalamalarının altında
seyrediyor.
Haberlere baktığımızda ise ABD Başkanı Donald Trump,
tarifeler konusunda Avrupa Birliği'nin hızlı bir şekilde
toplantı tarihleri belirlemek üzere aradığı bildirdi. Trump;
“bu olumlu bir gelişme ve umuyorum ki, Çin'e yönelik
talebimde olduğu gibi, sonunda Avrupa ülkelerini de
ABD ile ticarete açarlar" ifadelerini kullandı.
Teknik göstergeleri incelediğimizde göstergelerin
genelinde aşağı yön hakim olmasının yanında kısa
vadeli göstergelerin aşırı satım bölgelerine yaklaştığını
söyleyebiliriz. Buna ek olarak orta vadeli gösterge olan
MACD’nin SAT sinyali üretmesi olumsuz görünümü
destekliyor. Momentumdaki düşüşle birlikte bollinger orta
bandın altında seyrini sürdürüyor.
Geri çekilmelerin devamı halinde 10330 seviyesinde
mevcut pozisyonlar korunabilir. Bu seviyede
tutunamadığı takdirde satış baskısı bollinger alt banda
denk gelen 10189 seviyesine kadar görülebilir.
Olası tepki alımları ile başlaması ve gün boyu satışları
karşılaması durumunda sözleşmede, 10550 seviyesinin
üzerinde kalıcılık sağladığı takdirde 10636 seviyesine
doğru tekrar yükselişler ivmelenebilir.
DESTEK 10330 10189 10050
DİRENÇ 10550 10636 10800
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yurtiçinde, Ekonomik Güven Endeksi Takip Edilecek!
BİST-100 endeksi, dünkü işlem gününe; sadece 0,68 puanlık
düşüşle başladı. Gün içerisinde satışlar derinleşirken; aşağı
tarafta 9.213,58 puan seviyesi test edildi. Seansın sonunu da;
yüzde 1,41 oranında düşüşle aynı puandan noktaladık.
Günün en düşüğünden kapatan endeksin, işlem hacmi ise;
68,3 Milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Puan bazında endekse
en fazla negatif etki eden şirket hisseleri; THYAO, AKBNK ve
TUPRS oldu.
Dün, yurt içi ekonomik takvimde makro veri akışı takip
edilmezken; İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı 2024 yılının
‘500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’ sonuçları yankı
buldu. Araştırma çerçevesinde, küresel ekonomik görünüme
dair bilgiler de paylaşılırken; ‘’Dünyada ekonomik ve ticari
kutuplaşmanın giderek derinleştiği, jeopolitik belirsizliklerin
yüksek seyrini sürdürdüğü bir 2024 yılı yaşadık. Özellikle
ABD’nin para politikalarında beklenenden uzun zamana
yayılan sıkılık ve dolardaki güçlenme eğilimi, gelişmekte olan
ekonomiler üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Finansal
koşullara ve küresel ticaret risklerine olan yüksek
duyarlılıkların da etkisiyle, imalat sektörleri hizmetlere göre
negatif ayrıştı.’’ ifadelerine yer verildi. İç tarafta da,
araştırmaya konu edilen şirketlerin net üretimden satış
tutarlarının Yİ-ÜFE artışı ile arındırıldığında önceki iki yılda
olduğu gibi 2024 yılında da reel olarak gerilediği
vurgulanırken; ilk 10 şirketin İSO 500’deki ağırlığının yüzde
25’e yakın olduğu ve ilk 50 kuruluşun uzun yıllardır yüzde 50
bandında seyreden ağırlığının da 2024 yılında sürdüğü
belirtildi.
Küresel piyasalarda ise, tatil dönüşünde ABD’den gelen
yoğun veri akışı izlenirken; ülkenin Dayanıklı Mal Siparişleri
ve Conference Board Tüketici Güveni verileri beklentilerden
iyi gerçekleşmeler gösterdi. Haber akışları cephesinde, ABD
Başkanı Donald Trump’ın: Avrupa Birliği’nin ticaret
görüşmelerini hızlandırmak istediğini belirterek, pazarlarını
ABD’ye açmaları halinde Çin ile olduğu gibi bir anlaşma
yapabileceklerini söylemesi ile risk iştahı artış gösterdi.
Trump’ın, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda Putin’e yapmış
olduğu eleştiriler ve ardından Rusya Güvenlik Konseyi Başkan
Yardımcısı Dmitry Medvedev’in cevabı ise fiyatlamalara etki
etmedi.
OECD(Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü)’nin dün
yayımladığı ‘’Çelik Görünümü 2025’’ raporunda; Başta Çin
olmak üzere OECD dışındaki ülkelerde süregelen piyasa
bozucu sübvansiyonlar ve piyasa dışı uygulamaların, çelikte
aşırı kapasite artışına neden olduğu belirtilirken, talepteki
artış hızındaki zayıflıkla birlikte bu durumun OECD
bölgesindeki şirketlerin kârlılıklarını baskıladığına atıfta
bulunuldu.
Yeni günde şu an için; ABD ve Avrupa’nın majör vadeli
endeksleri bir miktar negatif görünüm içerisinde yer alırken,
Asya tarafındaki majör borsa endekslerinde ise şu an karışık
bir fiyatlama hakim. BIST-100 endeksinin, yeni işlem gününe
‘yatay’ bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. Yurt içi ekonomik
takvimde; Ekonomik Güven Endeksi veri setini takip
edeceğiz. Ayrıca, ekonomi kurmaylarından gelebilecek
açıklamalar da önemli olacak. Ticaret savaşları, jeopolitik
riskler ve ABD’nin yeni vergi tasarısına dair gelebilecek haber
akışlarının izlenmeye devam edileceği küresel tarafta ise;
akşam saatlerinde ABD’de açıklanacak olan 5 yıllık tahvil
ihalesi ile Fed’in 6-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen
FOMC toplantılarına dair tutanakları ile oynaklıklar oluşabilir
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
American Iron ve Steel Institute (AISI), ABD'de yerel ham çelik üretiminin
24 Mayıs'ta biten haftada 1 milyon 744 bin net ton ve kapasite kullanım
oranının 77.6% olduğunu bildirdi.
Geçen yılın aynı haftası itibariyle üretim 1 milyon 709 bin ton ve kapasite
kullanım oranı 76.9% idi. Son haftaki üretim, bir yıl öncesine göre % 2.0
oranında bir artışı gösteriyor.
24 Mayıs'ta biten haftanın üretimi, kapasite kullanım oranının 76.6% ve
üretimin 1 milyon 720 bin ton olduğu bir önceki haftaya göre % 1.4 arttı.
24 Mayıs'ta biten hafta itibariyle yıllık toplam üretim geçen yılın aynı
dönemine göre % 0.6 düşüş ile 34 milyon 530 bin ton oldu. Kapasite kullanım
oranı da % 76.1'den % 75.2'ye indi.
Bülten ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Ekonomi'nin haberine göre; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından 56 milyar dolarlık döviz satışı yapan Merkez Bankası’nın, 28 Nisan’dan bu yana döviz alımları 14.5 milyar dolara yükseldi. QNB ekonomistleri geçen hafta swap hariç rezervin 28.4 milyar dolara yükseldiğini hesapladı.
Merkez Bankası, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başladığı döviz satışlarını son dört haftadır alıma döndürdü. QNB ekonomistlerinin hesaplamalarına göre 23 Mayıs ile biten haftada Merkez Bankası 5 milyar dolar döviz alışı gerçekleştirirken Merkez Bankası’nın 28 Mayıs’tan bu yana yaptığı döviz alış tutarı 14.5 milyar dolara geldi. 1925 Nisan haftasında ise yaklaşık 56 milyar dolar döviz satışı gerçekleştirilmişti. Reuters’in haberine göre de Merkez Bankası’nın geçen hafta net rezerv artışı ise 8 milyar dolar oldu.
QNB ekonomistlerinin hesaplamalarına göre 23 Mayıs haftasında brüt döviz rezervi 7.4 milyar dolar artışla 153.1 milyar dolara, swap hariç net rezervi de 8 milyar dolar artışla 28.4 milyar dolara yükseldi. 23 Mayıs ile biten hafta içerisinde bankaların TCMB’de zorunlu karşılık ve teminat depo çerçevesinde tuttukları döviz miktarının 0.6 milyar dolar azalması, brüt rezervi olumsuz etkiledi. Bunu hariç tutan net rezervin ise 8 milyar dolar artışla 48 milyar dolar olduğunu hesaplayan QNB ekonomistleri swap hariç net rezervin de önceki haftaya göre 8 milyar dolar artışla 28.4 milyar dolara yükseldiğini belirtti.
Net rezerv içinde değerlendirilen yurt içi bankalarla yapılan swap hacmi 23 Mayıs haftasında yatay seyrettiğini kaydeden QNB ekonomistlerinin raporuna göre altın fiyatlarının yükselmesi ise net rezervde 2.3 milyar dolarlık artışa yol açtı. Kamunun döviz mevduatı da incelenen hafta içerisinde 0.7 milyar dolar yükseldi. QNB ekonomistleri “Sonuç olarak, bu saydığımız işlemler net rezervin geçen hafta 3 milyar dolar yükselmesine neden olmuştur. Net rezervdeki değişimi dikkate aldığımızda, bunun dışında kalan işlemlerle toplamda 5 milyar dolar döviz alışı gerçekleştiğini hesaplıyoruz. Böylelikle, günlük olarak takip ettiğimiz rakamlara göre 19 Mart-25 Nisan arasında yapılan yaklaşık 56 milyar dolar döviz satışı ardından üst üste dört haftadır net döviz alımı yapan TCMB, 28 Nisan tarihinden beri 14.5 milyar dolar döviz alımı gerçekleştirmiştir” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.