Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlık teknolojilerinin küresel markalarından MicroPort, robotik cerrahi alanındaki yenilikçi cihazını, İstanbul'da Acıbadem Üniversitesi CASE - İleri Düzey Medikal Eğitim ve Simülasyon Merkezi'nde kalıcı olarak kurarak, Türkiye'de önemli bir adım attı. Bu kapsamda dünyada medikal simülasyon merkezleri arasında ilk 3 merkezden biri olan ve Türkiye'de ise ilk eğitim merkezi olma özelliği taşıyan CASE, Robotik Cerrahi Eğitim Merkezi olarak da öne çıkıyor. Ve şimdi CASE, bünyesinde kurulan MicroPort Eğitim Merkezi ile farklı ülkelerden gelen hekimlere, Türkiye'de dünya standartlarında eğitim imkânı sunacak.
MicroPort Eğitim Merkezi, 23 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen açılış töreniyle resmen faaliyete geçti. Açılış töreninde konuşan Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar şunları söyledi: "Geçtiğimiz günlerde Acıbadem CASE olarak 200 bininci eğitimi tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşadık. Kısa süre içerisinde sağladığımız bu büyük başarı nedeniyle oldukça gururluyuz. Merkezimizde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen 40 binden fazla yabancı uzman hekimin eğitim almış olması bizim için ayrıca büyük önem taşıyor. Bugün ise robotik cerrahide alternatif bir teknolojinin CASE'e gelmiş olması başka bir önemli adım. Bu yeni robot teknolojisiyle yakın gelecekte hekimler, kendi hizmet verdikleri hastaneden başka bir hastanedeki hastayı ameliyat edebilecek. Örneğin Adana'da ya da Kayseri'deki hastanede bulunan bir hastayı kendi bulundukları İstanbul'daki bir hastaneden ameliyat etme şansı olacak. Bu, devrim sayılabilecek önemli bir gelişme. Microport Robotları hastalar için de alternatif bir imkan sağlıyor. Robotik cerrahi ile tedavi olamayan hastalar için de önemli bir alternatif sunuyor olacak."
Açılış töreninde konuşma yapan Acıbadem Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü ve Case -İleri Düzey Medikal Simülasyon ve Eğitim Merkezi Direktörü Dr. Mehmet Emin Aksoy ise şöyle konuştu: ''Yakın zamanda Microport cerrahi robotik sistemiyle eğitimlere başlayacağız. Bu gelişmenin Acıbadem Case içerisinde eğitim çeşitliliğinin artması adına önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle yapay zekanın hayatımıza girmesiyle eğitimlerimizde yapay zeka destekli cihazları kullanmamız oldukça önemli bir gelişme.''
Dünyanın her yerinden cerrahlar Türkiye'de robotik cerrahi eğitimi alacak
Yüksek hassasiyetli, hareket kabiliyeti gelişmiş, üstün görüntüleme sistemleri ve milisaniyelik iletişim tepkilerine sahip cihazlar, bu merkezde uygulanan özel eğitim programlarıyla birleşerek sadece cihaz kullanımını değil, nitelikli sağlık hizmetini de mümkün kılıyor. Sağlık hizmetlerine herkesin erişiminin temel bir hak olduğu inancıyla kurulan MicroPort, İstanbul'da Acıbadem Üniversitesi CASE - 'İleri Düzey Medikal Eğitim ve Simülasyon Merkezi' bünyesinde açtığı MicroPort Eğitim Merkezi ile farklı ülkelerden gelecek cerrahlara ileri düzey robotik cerrahi eğitimi verme imkanı sağlıyor. Bu eğitim merkeziyle, yalnızca teknoloji transferi gerçekleştirilmekle kalmayıp, uluslararası düzeyde bilgi ve deneyim paylaşımının güçlendirilmesi ve Türkiye'nin sağlık eğitiminde ilerlemesi hedefleniyor. Türkiye'de gerçekleştirdiği bu yatırım ile robotik cerrahi eğitimine katkı sağlamayı amaçlayan MicroPort'un, Orta Doğu, Afrika ve Bağımsız Devletler Topluluğu Başkan Yardımcısı Dr. Altuğ Ergin konuyla ilgili şunları söyledi: "Robotik cerrahi teknolojileri, sadece cihaz üretimi değil; aynı zamanda eğitim altyapısı, yazılım desteği ve operasyonel yetkinlik anlamında da gelişiyor. Yapay zeka ve gelişmiş görüntüleme teknolojilerinin entegrasyonu, robotik sistemlerin cerrahi başarısını artırıyor ve bu yöntemler genel cerrahi, üroloji, kardiyovasküler ve nöroloji gibi pek çok alanda yaygınlaşıyor. Dünya çapında sağlık kurumları, bu alanda uzman hekimler yetiştirmek için eğitim ve simülasyon merkezlerine önemli yatırımlar yapıyor. Türkiye'de MicroPort'un Acıbadem CASE bünyesinde açtığı eğitim merkezi, robotik cerrahi alanında küresel çapta uzmanlık ve eğitim paylaşımı için önemli bir adım. Bu projeyi aynı zamanda yetkinlik transferi projesi olarak da değerlendirebiliriz. Farklı ülkelerden hekimlerin Türkiye'de eğitim alması, ülkemizde tıp teknolojilerinde bilgi ve deneyim alışverişini güçlendirirken, hastalar için de daha kaliteli ve güvenli cerrahi uygulamalar sunulmasına imkan sağlayacaktır. Microport olarak 109 ülkeyi Türkiye'den yönetiyoruz. Türkiye önemli bir merkez, Acıbadem CASE ile birlikte Türkiye'yi robotik cerrahi alanında liderlik pozisyonuna birlikte taşımayı hedefliyoruz."
Robotik cerrahi, küçük kesilerle yapıldığı için hastaların ameliyat sonrası ağrı ve rahatsızlığı azalıyor, iyileşme süresi kısalıyor. Yüksek çözünürlüklü 3D görüntüleme ve robotik kolların hassasiyeti sayesinde cerrahlar, daha kontrollü müdahalelerde bulunabiliyor. Bu sayede kanama ve enfeksiyon riski azalırken, hastaların günlük yaşama dönüşü hızlanıyor. Ameliyatlarda doktorlara daha fazla hassasiyet ve kontrol, hastalara ise daha konforlu bir iyileşme süreci sağlayan ileri teknoloji robotik cerrahi uygulamaları yeni bir alternatif olarak dikkat çekiyor.
MicroPort'un robotik cerrahi sistemi dünya genelinde yaygınlaşıyor! Belçika, İtalya, Kuveyt, Bulgaristan, Gürcistan, Angola, Pakistan ve Fas gibi birçok ülkede aktif olarak kullanılan sistem, özellikle Fas'ta üç farklı merkezde gerçekleştirilen 300'ün üzerindeki başarılı vakayla dikkat çekiyor. Kurulu olduğu merkezlerde robotik cerrahinin sunduğu ileri teknoloji olanaklarla hem hekimlere hem de hastalara yüksek standartlarda çözümler sunuyor. Farklı ülkelerdeki bu kurulumlar, MicroPort'un uluslararası ölçekte sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma ve sağlıkta teknoloji temelli dönüşümde öncü rol üstlenme vizyonunun göstergesi olarak öne çıkıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasret Dikici Bilgin, UNESCO tarafından 76 yıl önce kurulan ve alanının en saygın kuruluşları arasında yer alan Uluslararası Siyaset Bilimi Derneği (International Political Science Association - IPSA) başkanlığına seçildi. Prof. Dr. Dikici Bilgin, bu prestijli uluslararası göreve Türkiye'den seçilen ikinci akademisyen oldu. Daha önce bu görevi 2016 yılında başkan seçilen BİLGİ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlter Turan üstlenmişti.
IPSA'nın en yüksek karar organı olan ve dünyanın dört bir yanından temsilcilerin yer aldığı Konsey, Seul'de düzenlenen IPSA 2025 Dünya Siyaset Bilimi Kongresi kapsamında gerçekleştirilen seçimde Prof. Dr. Dikici Bilgin'i oy birliğiyle Seçilmiş Başkan olarak belirledi. Prof. Dr. Dikici Bilgin, 2027 yılında Roma'da düzenlenecek Dünya Kongresi'nde IPSA Başkanlığı görevini resmen devralacak.
Prof. Dr. Dikici Bilgin IPSA başkanlığına seçilmesinin ardından yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'de üniversitelerde siyaset bilimi alanında araştırma ve eğitim-öğretim 1950'li yıllarda başladı. O tarihten bu yana alandaki akademisyenler hem yurtiçinde hem de yurtdışında siyaset biliminin gelişmesi için emek verdiler. IPSA başkanlığına seçilmemi benden önce ve benimle aynı dönemde koşullarını zorlayarak bilimsel üretim yapan akademisyenlerin emeğinin bir parçası olarak görüyorum. Bu görevin Türkiye'deki üniversitelerin ve akademisyenlerin uluslararası alandaki görünürlüğünü ve Türkiye üzerine yapılacak olan karşılaştırmalı çalışmaların kapsamını artırmasını umuyorum." dedi.
Prof. Dr. Hasret Dikici Bilgin kimdir?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Dikici Bilgin, aynı zamanda Siyasi İlimler Türk Derneği'nin Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Akademik çalışmaları siyasal İslam, karşılaştırmalı siyasal kurumlar, siyasi partiler ve Orta Doğu seçimleri üzerine yoğunlaşan Prof. Dr. Dikici Bilgin'in makale ve kitap bölümleri, alanın önde gelen uluslararası dergilerinde ve yayınevlerinde yayımlanmıştır.
Ortak editörlüğünü üstlendiği Karşılaştırmalı Siyaset: Temel Konular ve Yaklaşımlar başlıklı kitabı, 2014 yılında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından En İyi Bilimsel Telif Eser ödülüne layık görülmüştür. Ayrıca Radikalleşme alanındaki iki Ufuk Avrupa projesinde Türkiye baş araştırmacısı olarak görev yapmıştır.
Prof. Dr. Dikici Bilgin, 2013 yılından bu yana IPSA bünyesinde farklı düzeylerde görev almaktadır. 2018 yılında ünlü Fransız siyaset bilimci Prof. Bertrand Badie ile birlikte 2021 IPSA Dünya Siyaset Bilimi Kongresi'nin Program Başkanı olarak kongre programının tüm aşamalarında aktif rol almış, 2018-2021 yılları arasında Siyasi İlimler Türk Derneği temsilcisi olarak IPSA Yürütme Komitesi üyesi olarak görevine devam etmiştir. 2023-2025 yılları arasında da IPSA'nın Yaz Okulları Koordinatörü olarak görev yapmıştır
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
SIXT Türkiye ve Borlease Genel Müdürü Yiğit Aras,
“SIXT Türkiye olarak globalde uygulanan standartları koruyarak; yerel ihtiyaçlara uygun, esnek ve teknoloji odaklı çözümler geliştiriyoruz. Böylece müşterilerimize ve iş ortaklarımıza uluslararası kalite ve güvenceyle hizmet sunuyoruz. Yeni nesil bayilik modelimiz de bu stratejinin bir parçası olarak sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor.” dedi.
Bor Holding bünyesinde faaliyet gösteren SIXT Türkiye, 2025 itibarıyla 21 kurumsal ofis ve 23 franchise şubesiyle büyükşehirlerin tamamında, turizm bölgelerinde, havalimanlarında ve şehir merkezlerinde aktif olarak hizmet veriyor. Türkiye’nin önde gelen araç kiralama markalarından biri olan SIXT Türkiye, franchise başvurularını titizlikle değerlendirerek yıl sonuna kadar farklı illerde açılması planlanan yeni şubelerle büyümeyi hedefliyor.
Globalde 100 yılı aşkın deneyime sahip SIXT’in yüksek hizmet standartları ve müşteri odaklı yaklaşımı, SIXT Türkiye’nin operasyonlarına ve hizmet kalitesine doğrudan yansıyor. Bor Holding iştiraklerinin sağladığı güçlü destekle şekillenen kapsamlı ekosistem sayesinde SIXT Türkiye, yeni nesil bayilik modelinde de fark yaratıyor.
SIXT Türkiye, sunduğu yeni nesil sistemiyle klasik franchise anlayışının ötesine geçerek, paydaşlarına "kazan-kazan" mantığıyla çok yönlü gelir fırsatları sunan yeni bir iş ortaklığı sunuyor. Bor Holding çatısı altındaki Magdeburger Sigorta, Borlease ve Tardigrad gibi iştiraklerle birlikte oluşturulan ve Türkiye’de ilk ve tek olan bu stratejik ekosistem; müşterilerin ve iş ortaklarının tüm ihtiyaçlarına tek bir çatı altında çözüm sunmayı hedefliyor. Ekosistemde Kısa ve Uzun Dönem Araç Kiralama Seçenekleri, Sigorta Çözümleri, Broker Hizmetleri, Finansal Çözümler ve Araç Tedariği Çözümleri, IOT, İkinci El Araç Satışı ve Satış Sonrası Hizmetler gibi çözümler yer alıyor. Bu bütünleşmiş yaklaşım sayesinde SIXT Türkiye, hem franchise şubelerine güçlü bir iş ortağı olmayı hem de müşterilerine kesintisiz ve yenilikçi bir hizmet deneyimi sunmayı amaçlıyor.
Otomotiv bayilerine özel avantajlar
SIXT Türkiye, franchise başvurularında özenli ve seçici bir değerlendirme süreci yürütüyor ve özellikle otomotiv bayilerine öncelik tanıyor. Bor Holding’in sektörel bilgi birikimi ile otomotiv ve finans alanındaki güçlü tecrübesi, operasyonel kiralama ve filo yönetimi gibi alanlarda yaratılan sinerji ile birleşerek, franchise’lara yüksek katma değer sağlıyor. Bu ekosistem, franchise’ları yalnızca araç satışına bağlı kalmadan, farklı hizmet alanlarında da faaliyet göstererek gelirlerini çeşitlendirme imkânı tanıyor.
“Uluslararası kalitede hizmet sunuyoruz”
SIXT Türkiye ve Borlease Genel Müdürü Yiğit Aras, konuya ilişkin açıklamasında, “SIXT, dünya çapında 115’ten fazla ülkede faaliyet gösteren, mobilite alanında köklü ve güçlü bir global oyuncu. Araç kiralama, araç aboneliği ve transfer hizmetleriyle iş dünyasına bütünleşmiş mobilite hizmeti sunuyor. Biz de bu güçlü yapıyı, Bor Holding’in desteğiyle Türkiye’de başarıyla sürdürüyoruz. SIXT Türkiye olarak globalde uygulanan standartları koruyarak, yerel ihtiyaçlara uygun, esnek ve teknoloji odaklı çözümler geliştiriyoruz. Böylece müşterilerimize ve iş ortaklarımıza uluslararası kalite ve güvenceyle hizmet sunuyoruz. Yeni nesil bayilik modelimiz de bu stratejinin oldukça önemli bir parçası olarak sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor.” dedi.
“Otomotiv bayileri çok yönlü bir yapıya kavuşabiliyor”
SIXT Türkiye Bayi & Filo Tedarik ve İkinci El Geliştirme Direktörü Bülent Alaca ise şunları kaydetti:
“Otomotiv bayileri halihazırda güçlü bir altyapıya sahip. SIXT Türkiye olarak biz de bu mevcut gücü, araç kiralama ve mobilite çözümleriyle daha verimli ve katma değerli bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz bayilik modeli, sadece araç kiralamaya değil, aynı zamanda mobilite, teknoloji ve sigorta çözümlerini kapsayan bütüncül bir iş ekosistemine dayanıyor. Kısa ve uzun dönem araç kiralama, broker hizmetleri, finansal ve araç tedariği çözümleri, sigorta çözümleri, nesnelerin interneti, ikinci el araç satışı ve satış sonrası hizmetler gibi süreçleri tek çatı altında birleştiren bu sistem sayesinde, bayiler kendi bölgelerinde farklı mobilite ihtiyaçlarına yanıt veren çok yönlü bir yapıya kavuşabiliyor.”
Yeni Carmen uygulamasıyla tüm süreçler tek platformda
SIXT Türkiye’nin bayilik modelini destekleyen en önemli yapı taşlarından biri de dijital operasyon yönetimi olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda Bor Holding tarafından geliştirilen tamamen yenilenen ve Haziran ayında canlıya alınan “Carmen” uygulaması, ekosistemdeki tüm paydaşların süreçleri tek bir platformdan yönetebilmesine olanak tanıyor. Kullanıcı dostu bir arayüzle tasarlanan uygulamada, yapay zekâ desteğiyle birlikte süreçlerin daha akıllı, hızlı ve verimli bir şekilde yönetilmesine katkı sağlanacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Evlilikle birlikte başlayan yeni hayat, yepyeni ihtiyaçları da beraberinde getiriyor. Yeni bir ev kurmaktan birlikte çıkılacak yolculuklara, sağlığı güvence altına almaktan hayalleri korumaya kadar birçok alanda sigorta çözümleri, çiftlerin yanında yer alıyor. Sigortam.net, yeni evlenecek çiftleri sigortalar konusunda bilgilendirerek hayatın bu yeni dönemine daha hazırlıklı, daha güvende adım atmalarına destek oluyor.
Evlilik, hayatın en özel dönüm noktalarından biri. Bu yeni başlangıçta, geleceği güvence altına almak da en az düğün hazırlıkları kadar önemli. Türkiye’nin ilk ve lider dijital sigorta platformu Sigortam.net, yeni ev kurma sürecinden seyahat planlarına, sağlıktan konuta, araçtan seyahate olası risklere kadar çiftlerin ihtiyaç duyabileceği sigorta seçeneklerini bir araya getiriyor.
Yeni evinizi koruyun
Yeni bir hayata yeni bir evle adım atan çiftler için Konut Sigortası, yangın, sel, deprem gibi risklere karşı finansal güvence sunuyor. Evin içindeki eşyalar, değerli eşyalar, kira kaybı gibi kalemler poliçeye dahil edilebilirken poliçeler ihtiyaca göre özelleştirilebiliyor.
Aile sağlığı her şeyden önemli
Özel Sağlık Sigortası (ÖSS) ya da Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) ile çiftler, ailelerini beklenmedik sağlık harcamalarına karşı koruyabiliyor. Aile bireyleri için tek poliçe üzerinden avantajlı primlerle kapsamlı sağlık güvencesi sağlanabiliyor.
Doğum teminatını unutmayın
Evlilikle birlikte aile olma planı yapanlar, anne adaylarının sağlığı ve bebeğin doğumu için Doğum Teminatlı Sağlık Sigortası tercih ediyor. Bu sigorta, hamilelik sürecindeki düzenli kontrollerden doğum masraflarına, hastane giderlerinden bazı poliçelerde bebeğin ilk muayenesine kadar geniş bir koruma sunuyor.
Balayınızda beklenmedik durumlara hazırlıklı olun
Hayatınızın en özel tatiline çıkarken aklınız sadece anı yaşamakta olsun. Balayı için yurt dışını seçen çiftler için Seyahat Sağlık Sigortası, ani gelişen sağlık problemleri, bagaj kaybı, uçuş gecikmesi gibi beklenmedik durumlarda devreye girerek tatilin keyfini güvence altına alıyor. Poliçeye eklenebilecek teminatlarla kapsam genişletilebiliyor.
Yollarda da güvende olun
Araç sahibi olan ya da yeni bir araç almayı planlayan çiftler için Kasko, kaza, hırsızlık, doğal afet gibi durumlarda aracı teminat altına alarak yüksek maliyetlerin önüne geçiyor. Kasko sayesinde çiftler hem günlük yaşamda hem de yolculuklarda karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşı hazırlıklı oluyor. İkinci el araç almayı planlayan çiftlerin ise trafik sigortasını noter işlemlerinden önce yaptırması gerekiyor.
Çiftler ihtiyaçlarına uygun sigorta seçeneklerini Sigortam.net üzerinden kolay ve hızlı bir şekilde görebiliyor, şeffaf tekliflerle işlemlerini hızlı ve kolay bir şekilde tamamlayabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sistem Global, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında, şirketlerin regülasyonlara eksiksiz uyum sağlamasına yönelik denetim ve danışmanlık hizmetleri sunuyor. TSRS yükümlülüğüne tabi olan şirketlerin, 2024 yılına ait sürdürülebilirlik faaliyetlerini içeren raporlarını, 2025 yılı 2. çeyrek finansal raporlarıyla eş zamanlı olarak, en geç 11-19 Ağustos 2025 tarihine kadar yayımlamaları gerekiyor.
KOBİ’ler başta olmak üzere, katma değerli üretim hedefleyen her ölçekten şirkete büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlığı sunan Sistem Global, sürdürülebilirlik alanında yürürlüğe giren yeni regülasyonlara uyum sağlamakla yükümlü şirketler için kapsamlı bir danışmanlık ve denetim hizmeti sunuyor. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) çerçevesinde, 2024 yılı itibarıyla belirli kriterleri karşılayan işletmelerin sürdürülebilirlik raporu hazırlaması ve bu raporların bağımsız güvence denetiminden geçmesi yasal bir zorunluluk haline geldi. 19 Ağustos 2025 tarihine kadar tamamlanması gereken bu süreçte, şirketlerin şeffaf, doğru ve güvenilir raporlamalar gerçekleştirebilmesi için teknik bilgiye, güncel mevzuat hâkimiyetine ve denetim yetkinliğine ihtiyaç duyuluyor. Sistem Global, tüm bu ihtiyaçlara entegre çözümler sunarak işletmelerin süreci eksiksiz ve etkin biçimde yönetmesine destek oluyor.
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), şirketlerin sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerini şeffaf, karşılaştırılabilir ve uluslararası geçerliliğe sahip bir biçimde raporlamasını sağlamak amacıyla geliştirildi. TSRS 1 “Genel Hükümler” standardı, işletmelerin sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını nasıl yönettiklerine, stratejik planlamalarına bu unsurları nasıl entegre ettiklerine ve bu süreçlerdeki yönetişim yapılarına ilişkin bilgilerin açıklanmasını zorunlu kılıyor. Aynı zamanda risk yönetimi sistemlerinin sürdürülebilirlik boyutuyla nasıl çalıştığına ve performans göstergelerinin metrikler ve hedefler dâhil ne şekilde izlendiğine dair çerçeve sunuyor. TSRS 2 “İklimle İlgili Açıklamalar” ise işletmelerin iklim değişikliğinden kaynaklanan risk ve fırsatlara nasıl yanıt verdiğine, karbon ayak izine, emisyon azaltım stratejilerine ve iklimle ilişkili hedeflerine yönelik detaylı bilgileri kamuoyuyla paylaşmasını şart koşuyor. Bu iki standart, birlikte ele alındığında hem çevresel hem yönetsel sürdürülebilirlik performansını ölçmek ve raporlamak için bütüncül bir yapı oluşturuyor.
Ayrıca, TSRS yükümlülüğüne tabi olan şirketlerin, 2024 yılına ait sürdürülebilirlik faaliyetlerini içeren raporlarını, 2025 yılı 2. çeyrek finansal raporlarıyla eş zamanlı olarak, en geç 19 Ağustos 2025 tarihine kadar yayımlamaları gerekiyor. Bu raporla birlikte, güvence denetimi raporunun da eş zamanlı olarak kamuoyuna sunulması zorunlu tutuluyor. Raporlama sürecinin planlı, teknik ve mevzuata uygun şekilde yönetilmesi gerektiğinden, şirketlerin gerekli hazırlıklara zaman kaybetmeden başlaması önem taşıyor.
Orta ve Büyük Ölçekli Şirketler Doğrudan Etkileniyor
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında raporlama yükümlülüğü, öncelikli olarak finansal sürdürülebilirliği etkileyen ve belirli finansal ile operasyonel eşikleri aşan bankalar, sigorta kurumları, faktoring kuruluşları ile halka arz şirketlerini kapsıyor. Belirtilen nitelikteki işletmelerden aktif toplamı 500 milyon TL ve üzeri, yıllık net satış hasılatı 1 milyar TL ve üzeri veya çalışan sayısı 250 ve üzeri olanlardan, bu üç kriterden en az ikisini art arda iki raporlama döneminde sağlayanlar sürdürülebilirlik raporu hazırlamakla yükümlü tutuluyor. İlk etapta binlerce şirketin bu kapsama girmesi bekleniyor. Özellikle üretim, finans ve enerji gibi sektörlerde faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli işletmeler doğrudan etkileniyor.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) gibi düzenleyici kurumların denetimine tabi olan şirketler ile halka açık şirketler için ise bu yükümlülük, eşik değerlere bakılmaksızın doğrudan uygulanıyor.
Sistem Global Hakkında:
Sistem Global; KOBİ’ler başta olmak üzere, start-up’lardan uluslararası firmalara kadar her ölçekten şirkete profesyonel hizmetler sunan danışmanlık şirketidir. 29 yıldan beri 15 binden fazla şirketin sürdürülebilir değer üretimine katkıda bulunan Sistem Global; Finansal ve Vergi Danışmanlıkları, Mevzuat & Uyum, Globalleşme, Ar-Ge ve Patent alanlarında hizmetler sunmaktadır. Türkiye’de 10 farklı şehirde, 650’den fazla iç uzmanı ile hizmet veren Sistem Global, uluslararası ekosistemdeki faaliyetlerini Birleşik Krallık, Almanya, Singapur, Belçika, BAE, Hollanda, Suudi Arabistan, Kazakistan, Özbekistan ve İtalya’da bulunan ofisleri üzerinden yürütmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
UPS, Türkiye’yi kapsayan Orta Doğu ve Afrika (MEA) bölgesindeki insan kaynakları yapılanmasını güçlendirmek üzere önemli bir atama gerçekleştirdi. Farklı uluslararası şirketlerde 20 yıllık deneyimi bulunan Onur Aydoğdu, UPS’in Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İnsan Kaynakları Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi olarak göreve başladı.
Hızlı ve güvenilir yurt içi ve yurt dışı lojistik çözümleriyle 100 yılı aşkın süredir müşterilerinin gönderi ihtiyaçlarını karşılamaya ve deneyimlerini iyileştirmeye devam eden UPS, alanında deneyimli isimlerden Onur Aydoğdu’yu Türkiye, Orta Doğu ve Afrika (MEA) İnsan Kaynakları Müdürü olarak atadığını duyurdu. UPS’in insan odaklı büyüme stratejisi doğrultusunda Aydoğdu, Türkiye’den başlayarak Orta Doğu ve Afrika’daki çok uluslu ekipler için yetenek yönetimi, performans optimizasyonu, liderlik gelişimi, ücretlendirme, iş gücü planlaması ve çalışan bağlılığı gibi alanlarda kapsamlı İK programlarını hayata geçirecek. Bölgedeki Ülke Müdürleri ile yakın iş birliği içinde çalışarak global stratejileri yerel dinamiklere uyarlarken, kültürel çeşitliliği destekleyerek kapsayıcı liderliği güçlendirecek.
Aynı zamanda UPS Orta Doğu ve Afrika İcra Kurulu Üyesi olarak şirketin bölgesel dönüşüm gündemine yön veren karar alma süreçlerinde aktif rol üstlenecek olan Aydoğdu, karmaşık İK sorunlarının çözümünde stratejik rehberlik sunacak ve çalışan deneyimini uçtan uca iyileştirme hedefiyle çalışacak.
UPS, 220’yi aşkın ülke ve bölgede faaliyet gösteriyor; sadece Türkiye’de 1.500’den fazla çalışanı ve 19 tesisi bulunuyor. Şirket, çalışanlarını sürdürülebilir büyümesinin temel itici gücü olarak konumlandırıyor.
Uluslararası liderlik ve teknolojiyle harmanlanan bir İK kariyeri
Üniversite eğitimi sonrası kariyerine Inditex çatısı altında Bilgi İşlem departmanında başlayan Onur Aydoğdu, sonrasında Zara Home, beeline Group, Tesco International Sourcing ve Prada Group gibi küresel markalarda bölgesel İnsan Kaynakları liderliği yaptı. Son olarak 10 yıl boyunca Prada ve Miu Miu markalarının Güneydoğu Avrupa İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yapan Aydoğdu, kariyerinde Türkiye, Romanya, Polonya, Fas, Mısır, Etiyopya ve Yunanistan gibi pazarlarda çok uluslu ekipleri yönetti. Yeditepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olan ve İngilizceyi ileri seviyede bilen Onur Aydoğdu, Türkiye, Almanya, İspanya, Hong Kong ve İtalya’da birçok uluslararası liderlik ve gelişim programına katıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, müşterilerine en iyi deneyimi sunmak için yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. Vodafone, umlaut’un gerçekleştirdiği en güncel şebeke performans değerlendirmesinde, hem Türkiye genelinde kullanılmakta olan 4.5G şebekesinde en güvenilir ve en iyi performans gösteren, hem de İstanbul özelinde en güvenilir ve en iyi mobil bağlantıya sahip mobil operatör seçildi. Böylece, önümüzdeki aylarda yapılması beklenen 5G ihalesi öncesinde Vodafone’un mevcut 4.5G şebekesinin gücü tescillenmiş oldu.
Vodafone, bu başarılı sonucu müşterileriyle kutlamak için İstanbul özelinde bir hediye kampanyası da düzenliyor. İstanbul’daki mevcut faturalı müşterilere 3 gün geçerli, numarasını taşıyan müşterilere ise 1 ay geçerli 34 GB mobil internet hediye ediyor.
“4.5G’de en iyi performans gösteren şebekeye sahip operatör olarak 5G’ye de hazırız”
umlaut test sonuçlarını değerlendiren Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, şunları söyledi:
“Vodafone olarak, ülkemizin en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılarından biriyiz ve her yıl yaptığımız yatırımlarla katkılarımızı büyütmeye devam ediyoruz. Türkiye’ye bugüne kadar yaptığımız toplam yatırımın reel değeri 300 milyar TL'yi aştı. Bu yatırımın önemli bir kısmını altyapıya yaparak geçtiğimiz mali yılda sektörde mobil altyapısına en fazla yatırım yapan operatör olduk. Altyapımızı en yeni teknolojilerle geliştirmeyi sürdürerek müşterilerimize en iyi dijital deneyimi yaşatmaya devam ediyoruz. Yıllardır yaptığımız bu istikrarlı yatırımın bir sonucu olarak, umlaut’un gerçekleştirdiği en güncel şebeke performans değerlendirmesinde, İstanbul’un ve Türkiye’nin en güvenilir ve en iyi performans gösteren mobil şebekesi seçildik. Böylece, şirketimizin sunduğu 4.5G bağlantı kalitesi ve güvenilirliği yapılan testlerle onaylanmış oldu. Halihazırda 4.5G’de en iyi şebekeye sahip operatör olarak 5G’ye de hazırız ve ihaleyi sabırsızlıkla bekliyoruz. 5G ihalesi, Türkiye’nin dijital geleceği için kritik bir eşik olacak. O nedenle, ihalenin makul fiyat ve sürdürülebilir koşullarda, yatırım-yükümlülük dengesi gözetilerek yapılması önemli. Bu şekilde teknolojinin yaygınlaşması ve beklenen ekonomik katma değerin ortaya çıkması mümkün olacaktır.”
umlaut CEO’su Hakan Ekmen ise şöyle konuştu:
“Vodafone’u şebekesini geliştirme yönünde attıkları başarılı adımlar ve sunduğu yüksek kaliteden dolayı tebrik ediyoruz. umlaut tarafından Vodafone’un 4.5G bağlantısının kalite ve güvenilirliğine ilişkin yapılan testler sonucunda, Vodafone’un Türkiye ve İstanbul’da en iyi performans gösteren ve en güvenilir şebekeye sahip olduğu teyit edildi.”
Mobil şebeke performansını analiz etti
umlaut’un kıyaslama metodolojisi, müşteri deneyimli ağ kalitesine odaklanıyor ve çok çeşitli mobil hizmetleri kapsıyor. Şirket, her mobil şebekeyi, şebeke performansı ve servis devamlılığı açısından karşılaştırıyor. Kamuya açık bu kıyaslamalar, operatörlerin tüketicilere, kurumsal kullanıcılara ve işletmelere kablosuz bağlantıları ne kadar iyi sunduklarını ve gelişim alanlarını ortaya koyuyor. umlaut, gerek Vodafone’un gerekse diğer operatörlerin mobil şebeke performansını analiz etti. Samsung Galaxy S23+ cihazını kullanılarak operatörlerin ses ve veri hizmetlerinin performansı test edildi. Testler, hareket halindeki bir araç kullanılarak şehir ve ilçelerin yanı sıra bağlantı yollarında gerçekleştirildi. Sürüş testinin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından toplanan ve müşteri deneyimini yansıtan kitle kaynak verileri de dahil edilerek ölçümün kapsamı genişletildi.
1000 üzerinden 885 puanla ülke çapında en yüksek genel mobil performansı gösterdi
Vodafone, umlaut’un yaptığı testlerde, 1000 üzerinden 885 puanla ülke çapında en yüksek genel mobil performansı gösterdi. 270 üzerinden 252 puanla ses kategorisinde lider olan Vodafone, 480 üzerinden 412 puanla veri kategorisinde en yüksek sonucu alırken, 250 üzerinden 221 puanla kitle kaynaklı kalitede en yüksek puana sahip oldu. Vodafone, İstanbul’da ise 1000 üzerinden 893 puanla en yüksek genel puanı elde etti.
umlaut raporuyla ilgili daha fazla bilgi için: https://www.accenture.com/content/dam/accenture/final/accenture-com/document-3/Accenture-2025-umlaut-Turkey-Audit-Report.pdf
Vodafone hakkında
Vodafone, Avrupa ve Afrika'nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede işlettiğimiz şebekelerin yanı sıra 5 ayrı ülkede yaptığımız yatırımlar ve 40'tan fazla ülkedeki ortaklıklarımız ile toplamda 340 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyoruz. Denizaltı kablolarımız dünyadaki internet trafiğinin yaklaşık altıda birini taşıyor. Buna ek olarak, kapsama alanı dışında kalan bölgelere bağlantı sağlamaya yönelik yeni bir doğrudan mobil uydu iletişim hizmeti geliştiriyoruz. Vodafone, 205 milyon IoT bağlantısıyla dünyanın en büyük IoT platformlarından birini işletiyor. Ayrıca, 7 Afrika ülkesinde yaklaşık 88 milyon müşteriye finansal hizmetler sağlayarak, diğer tüm hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem gerçekleştiriyoruz. Amacımız, deniz tabanından gökyüzüne kadar her yerde sunduğumuz teknolojilerle herkesi bağlantıda tutmak.
Daha fazla bilgi için www.vodafone.com adresini ziyaret edebilir, @VodafoneGroup X hesabımızı takip edebilir ve www.linkedin.com/company/vodafone adresinden bizimle bağlantı kurabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
24 Temmuz 2025 tarihinde yürürlüğe giren ÖTV güncellemeleri ile Renault’nun Türkiye’de üretilen güçlü modelleri Clio, Megane Sedan ve Duster’da önemli fiyat avantajları sunuluyor.
Clio modeli, yüzde 80’den yüzde 75 ÖTV dilimine geçerek 50.000 TL’ye varan indirimle satışlarına devam ediyor.
Megane Sedan modelinin benzinli versiyonlarında da yüzde 80’den yüzde 75 ÖTV dilimine geçilmesiyle birlikte 70.000 TL’ye varan indirim sağlanıyor.
Duster’ın Evolution Eco-G versiyonu ise yüzde 80’den yüzde 75 ÖTV dilimine geçerek 46.000 TL tutarında fiyat indirimi ile kullanıcılarıyla buluşuyor.
MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş: “Türkiye’nin severek kullandığı ve en çok tercih ettiği modellerimiz yerli üretim avantajı ve son ÖTV düzenlemesi ile tüketicisine uygun fiyat skalası sunuyor. Hâlihazırda çok sevilen bu üç önemli modelimizin tercih edilirliğinin daha da artacağına inanıyorum.” dedi.
2025 yılının ilk altı ayında 24.147 satış adediyle birinci sırada yer alan Renault Clio, Türkiye’de en çok sevilen ve tercih edilen otomobillerin başında gelmeye devam ediyor.
Yine ilk altı ayda 18.467 adetle en çok satan üçüncü otomobil olan Renault Megane Sedan; dinamik dış tasarımı, geniş iç mekanı, büyük bagaj hacmi ve kolay kullanımıyla Türkiye’deki birçok kesimin tercihi oluyor.
Türkiye’nin Duster’ı Renault Duster, Eco-G versiyonu ile yüksek yakıt verimliliği sağlayarak kullanıcılar için ekonomik ve konforlu bir sürüş deneyimi sunuyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.