Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketlerin dijitalleşme süreçlerine yenilikçi çözümler sunan ve çalışan deneyimini odağına alan Ming Teknoloji, oyunlaştırma altyapısını bu kez iyilik için devreye aldı. Bu kapsamda dayanışma platformu Odi ile gerçekleştirilen iş birliğiyle, Ming uygulaması üzerinden kazanılan puanlar öğrenciler için ücretsiz yemek desteğine dönüşüyor. Bu projeyle, daha fazla öğrencinin günlük öğün ihtiyacına erişimi sağlanırken, kullanıcılar da aktif katılımlarıyla iyilik hareketine katkıda bulunuyor.
Çalışan deneyimini merkeze alarak dijitalleşme ve oyunlaştırma çözümleri sunan teknoloji şirketi Ming Teknoloji, toplumsal fayda yaratma vizyonu doğrultusunda anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin beslenme ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla toplumla öğrenciler arasında köprü kuran dayanışma platformu Odi ile gerçekleştirilen iş birliği sayesinde, Ming uygulamasında kazanılan puanlar artık gençler için ücretsiz yemek desteğine dönüşüyor.
Bu iş birliği, teknolojinin ve kullanıcı etkileşiminin sosyal faydaya dönüştüğü etkileyici bir modeli hayata geçiriyor. Kullanıcılar, Ming uygulaması içerisinde yer alan görevleri tamamladıkça puan kazanıyor. Bu puanlar, doğrudan Odi sistemine aktarılarak askıda yemek desteğine dönüşüyor ve ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine ulaştırılıyor. Böylece, kullanıcılar günlük iş süreçlerini yürütürken aynı zamanda bir öğrencinin hayatına dokunma fırsatı elde ediyor.
“Teknolojiyi toplumsal fayda yaratan bir güç olarak konumlandırıyoruz”
Odi ile gerçekleştirdikleri bu iş birliği sayesinde oyunlaştırma altyapısında toplanan puanların anlamlı bir iyiliğe dönüştüğünü söyleyen Ming Teknoloji Kurucusu Merve Yorgancılar Işıtmak, “Şirketlerde insan odaklı dijital çözümler üretmek amacıyla kurduğumuz Ming Teknoloji'de, teknolojiyi yalnızca verimlilik sağlayan bir araç değil, aynı zamanda insanların hayatına dokunan, onların ihtiyaçlarını anlayan ve toplumsal fayda yaratabilen bir güç olarak konumlandırıyoruz. Ming olarak şirketlerin iletişim, insan kaynakları ve operasyonel süreçlerini tek bir mobil platformda birleştiriyoruz. Bu yapıyı oluştururken en çok önemsediğimiz konulardan biri sahadaki ve ofisteki tüm çalışanların eşit dijital erişime sahip olmasıydı. Çünkü gerçek anlamda çalışan odaklı bir insan kaynakları stratejisi, herkesin sesinin duyulduğu ve sürece eşit şekilde katılabildiği bir yapıdan geçiyor. Odi ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği ise bu vizyonun doğal bir uzantısı oldu. Uygulama içinde yapılan her görev, kazanılan her puan artık bir öğrencinin hayatına dokunuyor. Bu projeyle, dijitalleşme süreçlerine anlam ve toplumsal etki katan bir teknoloji geliştirmenin mümkün olduğunu bir kez daha görüyoruz” diye konuştu.
Öğrencilere 3 ayda 20 bin öğün yemeği ücretsiz olarak ulaştırdı
Üniversite öğrencilerinin yaşadığı ekonomik ve psikolojik sorunlara toplumsal dayanışmayı temel alarak askıda yemek modeliyle çözüm geliştirmeye çalışan etki odaklı bir sosyal girişim olduklarını belirten Odi Kurucu Ortağı Aykut Hocaoğlu ise iş birliğine ilişkin şunları söyleri: “22 Ocak’ta Ankara’da çalışmalarına başlayan Odi olarak kısa süre içinde 7 şehirde aktif hale geldik. Geçtiğimiz üç ay içinde yaklaşık 20.000 öğün yemeği ücretsiz bir şekilde üniversite öğrencilerine ulaştırdık. Destekçiler, Odi üzerinden anlaşmalı restoranların indirimli menülerini satın alarak öğrencilere doğrudan katkı sağlayabiliyor ve sunduğumuz teknoloji ile verdikleri desteklerin yerine ulaşıp ulaşmadığını takip edebiliyorlar. Bugüne kadar bireysel destekçilerin satın aldığı menüleri öğrencilere ulaştıran Odi olarak ilk kurumsal iş birliğimizi Ming Teknoloji ile gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşarken, daha fazla kurumsal şirketi bu iyilik ve dayanışma hareketinin parçası olmaya davet ediyoruz.”
Ming Teknoloji Hakkında
Ming Teknoloji, insan kaynakları süreçlerini dijitalleştiren ve çalışan bağlılığını artıran yenilikçi bir teknoloji şirketidir. Base Paketi ile iç iletişimi güçlendirirken, GamifyPro oyunlaştırma motoru ile çalışan motivasyonunu artırıyor, HR Master Paketi ile insan kaynakları süreçlerini mobilize ediyor. Kaizen Paketi ise iş güvenliği ve sürekli iyileştirme alanında çözümler sunuyor. Ming Teknoloji, şirketlere dijital ve sürdürülebilir bir çalışma modeli inşa etme konusunda rehberlik ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İhracatçıları ve finans sektörü temsilcilerini bir araya getiren İhracatın Finansmanı Buluşmaları, Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB), Türk Eximbank ve Türk Ticaret Bankası'nın desteğiyle Akbank, İş Bankası ve VakıfBank'ın sponsorluğunda, 300'den fazla ihracatçının katılımıyla İGE tarafından Ankara'da başarıyla gerçekleştirildi.
İGE Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Tuğrul Topaç, etkinliğe ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "İGE'nin kurulduğu günden bu yana, ihracatta sürdürülebilir büyümeyi sağlamak adına verdiğimiz destekleri daha çok tabana yaymak için Türkiye'nin dört bir yanındaki ihracatçılara ulaşmaya devam ediyoruz. 2025 İhracatın Finansmanı Buluşmaları'nın ilkini, sponsor bankalarımız olan Akbank, İş Bankası ve VakıfBank ile beraber, Türk Eximbank'ın ve Türk Ticaret Bankası'nın destekleriyle Ankara'da başlattık. Bu buluşmalarda ülkemizin birbirinden değerli kurumlarıyla ihracatçılarımızı bir araya getirerek, ihracatın finansmanı konusunda birlikte somut çözümler üretmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin ekonomik kalkınma stratejisi ve Ticaret Bakanlığı 2025 İhracat Eylem Planı doğrultusunda, ihracatçılarımızın gelişen ve çeşitlenen finansman ihtiyaçlarını dikkate alıyoruz. İhracatın Finansmanı Buluşmaları ile, firmaların ihtiyaç duydukları finansal çözümleri yakından tanımalarını ve bankalarla doğrudan iletişim kurmalarını sağlayan verimli bir ortam sunuyoruz. Paydaşlarımızla oluşturduğumuz sinerjiyle, ülkemizin ihracat potansiyelini artırmaya ve ekonomimizin istikrarlı büyümesine katkı sunmaya kararlılıkla devam edeceğiz." dedi
OAİB Koordinatör Başkanı Mehmet H. Şanal, etkinliğe ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: ''OAİB, bünyesindeki sektörlerin yapısı gereği hem büyük ölçekte hem de KOBİ niteliğindeki firmalara hizmet veriyor. Bu firmaların sorunları birbirinden farklı olsa da özellikle bir konuda her ölçekten firma için sorunun ortaklaştığını söyleyebiliriz: O da finansmana erişim. İhracatçılar olarak önümüzdeki dönemde yüksek katma değer, marka, tasarım, AR-GE, inovasyon hedeflerinin yanı sıra sürdürülebilir üretim de dahil olmak üzere uluslararası ticaretteki gelişime ve değişime ayak uydurmaya devam edeceğiz. Bunun için gerekli olan finansmanı da İGE'nin desteği ile ihracatçımıza sunacağız.'' dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüketici sağlığı alanında 170 ülkede faaliyet gösteren Haleon, gerçekleştirdiği üst düzey atamalarla Türkiye ve global yapılanmasını güçlendirmeye devam ediyor. 2019 yılından bu yana Ülke Finans Direktörü olarak görev yapan Dilara Yıldırım, 1 Mayıs 2025 itibarıyla Haleon Global Yönetim Raporlama Direktörlüğü görevine atandı.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Yıldırım, kariyerine 2004 yılında PwC'de denetim ve danışmanlık alanında başladı ve yaklaşık altı yıl boyunca çok sayıda uluslararası şirketin denetim ve danışmanlık süreçlerinde aktif rol aldı. 2010 yılında GSK bünyesine katılan Yıldırım, 2010-2019 yılları arasında şirketin İstanbul ve Londra ofislerinde çeşitli finansal liderlik rolleri üstlendi.
Dilara Yıldırım yeni görevinde Haleon'un global raporlama stratejilerine liderlik edecek, yönetim kuruluna sunulacak finansal analizlerden ve dijital raporlama sistemlerinin gelişiminden sorumlu olacak.
Haleon'un Yeni Türkiye Finans Direktörü Aslı Gündoğar oldu
Haleon'un yeni Türkiye Finans Direktörü olarak atanan Aslı Gündoğar ise finans alanında global firmalarda 22 yılın üzerinde bir tecrübeye sahip. Koç Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitiren Gündoğar, kariyerine Ernst & Young'da Vergi Denetçisi olarak başladı. adidas, Novartis ve Acer gibi uluslararası şirketlerde üst düzey finansal sorumluluklar üstlendi ve bu sorumlulukların bir kısmını Dubai ofisten yürüttü. 2016 yılında GSK'da çalışmaya başlayan Gündoğar, 2022 Temmuz ayından bu yana Haleon Orta Doğu ve Afrika'dan Sorumlu Finans Müdürü olarak görev yapıyordu.
Haleon Türkiye, bu görev değişikliğiyle birlikte hem yerel operasyonlarda hem de global raporlama süreçlerinde güçlü bir liderlik yapısı ile yoluna devam edecek.
Haleon Türkiye hakkında:
Tüketici sağlığı alanında dünya lideri olan Haleon (LSE:HLN), 170 ülkede 24.000 çalışanıyla faaliyet gösteren, milyonlarca tüketicinin güvendiği global bir sağlık şirketidir. Haleon, sürdürülebilir iyi ve sağlıklı yaşamı merkezine alarak, bilim odaklı yaklaşımla geliştirdiği yenilikçi ürünlerle her yaştan her bireyin günlük ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaktadır. Haleon'un Türkiye'de ürün portföyü dört ana kategoriyi kapsar; Ağız Sağlığı, Ağrı Tedavisi, Solunum Sağlığı ve İyi Yaşam (Vitamin ve Mineral Takviyeleri). Sensodyne, Parodontax, Voltaren, Advil, Theraflu, Otrivin, ve Centrum gibi uzun yıllardır bilinen ve tercih edilen markaları, güvenilir bilim, inovasyon ve insan odaklı bir yaklaşım üzerine kurulmuştur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY ve IIF (Uluslararası Finans Enstitüsü) tarafından küresel çapta 14.sü gerçekleştirilen Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması sonuçları açıklandı.
Araştırma; bankacılık sektöründeki CRO'ların günümüzde ve önümüzdeki dönemde karşılaşabileceği en kritik zorlukları ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, bankacılık sektöründe üst düzey risk yöneticilerinin (CRO'lar) %75'inin belirttiği üzere siber riskler, önümüzdeki yıl için de en büyük endişe kaynağı olmaya devam ederken, bunu %38 ile operasyonel dayanıklılık ve %36 ile jeopolitik risk konuları takip ediyor. Buna ek olarak yapay zekâ, risk yönetimi uygulamalarını dönüştürme konusunda önümüzdeki üç yıl için banka CRO'ların %49'unun en kritik gündem maddeleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda araştırma sonuçları, risk ortamının değişkenliğini, para politikası, ticaret gerilimleri ve jeopolitik belirsizlikler gibi dışsal faktörlerin etkisini ortaya koyuyor.
Çeşitlenen risklere karşı banka CRO'larının daha çevik hareket etmesine dair önemli içgörüler sunan EY/IIF Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması'nın yeni versiyonu; bu zorluklara karşı çabaların politikalar, yeni süreçler ve kontrollerin yanı sıra teknoloji ve yetenek alanlarını da kapsamasıyla çok boyutlu hale geldiğini vurguluyor. Araştırmaya göre, banka CRO'larının önümüzdeki yıl boyunca dikkate alması gereken başlıklar şu şekilde sıralanıyor:
1. Senaryo planlamasının yaygınlaştırılması
Senaryo planlamasının yaygınlaştırılması, risklerin organizasyon üzerinde nasıl bir etkisi olacağı ve gelecekte nasıl evrilebileceği konusunda öngörüler elde etmek için kritik önem taşıyor. Araştırmaya göre, banka CRO'ları jeopolitik, finansal riskler ve iklim riskleri de dahil olmak üzere birçok farklı risk türü üzerinde senaryo analizini giderek daha fazla kullanıyorlar.
Banka CRO'larının %58'i, senaryo analizi ve stres testinin, iklim değişikliği risklerinin yönetimini desteklemedeki en önemli mekanizmalar arasında olduğunu belirtiyor. %56'sı, jeopolitik riski azaltmak için politik risk değerlendirmesini ve senaryo planlamasını genişlettiklerini söylüyor. Araştırmaya katılanların %52'si ise, finansal risk yönetim yeteneklerini artırmaya yönelik planladıkları iyileştirmeler arasında risk ölçümü, stres testi ve senaryo analizinin ilk sıralarda yer aldığını ifade ediyor.
2. Risk yönetimini dönüştürmek için yapay zekânın kullanılması
Araştırmaya göre yapay zekânın dönüştürücü potansiyeli bankacılık sektörü yöneticileri için daha belirgin hale gelirken, CRO'ların bu teknolojiyi birçok alanda kullandığı görülüyor. Önemli sayıda CRO, operasyonel dolandırıcılık (%59), uyumluluk (%44) ve kredi (%40) risklerini daha verimli veya etkili bir şekilde belirlemek, yönetmek, izlemek ve raporlamak için GenAI kullandıklarını belirtiyor.
Araştırma sonuçları, banka CRO'larının, iş dünyasındaki genel görüşün paralelinde AI'nın çok yönlülüğünü kabul ettiğini doğruluyor. Ayrıca, yapay zekâ teknolojisinin bankaların ortaya çıkan tehditlere daha hızlı yanıt vermesine ve risk yönetimi ekiplerinin rutin görevler yerine katma değeri yüksek olan analitik çalışmalara odaklanmasına yardımcı olacağı vurgulanıyor.
3. Çeşitlenen risklere karşı finansal risk yönetiminin geliştirilmesi
Araştırmaya göre; jeopolitik risklerin artışı ve siber güvenlik, iklim değişikliği ve düzenleyici uyumluluk gibi finansal olmayan risklerin öneminin artması önümüzdeki 12 ay için bankacılık sektöründeki risk önceliklerinde önemli bir değişime işaret ediyor. Bu yıl finansal olmayan risklerin ön plana çıkmasına rağmen, finansal risk yönetimi önlemlerini geliştirmek de bir öncelik olmaya devam ediyor. Banka CRO'ları geleneksel finansal risklerin devam eden önemini kabul ediyor ve risk yönetimi stratejilerinde önemli iyileştirmeler yapmayı planlıyor. Ayrıca finansal olmayan risklere yapılan vurgunun artması, CRO'ların daha kapsamlı bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğine işaret ediyor.
Araştırma sonuçlarına göre, CRO'lar olası olumsuz senaryolara hazırlanmak için birden fazla alanda aksiyon alıyor: üçte ikisi (%62) risk iştahını azaltıyor veya belirli yüksek riskli sektörlere ve bölgelere kredi vermeyi kısıtlıyor, yarısından fazlası (%56) ise kredi standartlarını sıkılaştırıyor. Bununla birlikte, bu ileriye dönük adımlar bankaların ekonomik yavaşlama durumunda değişime hızla uyum sağlamasını sağlayacaktır.
4. Yeni yeteneklerin çekilmesi
Günümüzde risk yönetimi giderek daha fazla teknoloji destekli ve veri odaklı hale gelmesine rağmen, hala büyük ölçüde insan yeteneğine bağımlıdır. Bu nedenle, CRO'ların sürdürülebilir başarıya ulaşması için teknolojiyi önceliklendirirken yetenek konusunu da göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
Bu doğrultuda, banka CRO'larının yetenek tabanını genişletmek ve çeşitlendirmek için etkili adımlar attıkları görülüyor. EY araştırmasına göre; beceriler ve yetenekler açıısndan en önemli öncelikler arasında dijital zekâ (%63), değişken risk ortamına uyum sağlama yeteneği (%54) ve en az bir alanda daha derin uzmanlaşma (%51) yer alıyor.
5. Organizasyonel modelin optimize edilmesi
Araştırma sonuçları; CRO'ların organizasyon modellerini işletmeden gelen artan talebi karşılamak ve gelişen risk profillerine uyum sağlamak için nasıl yeniden şekillendirdiklerini vurguluyor. Araştırmaya katılanların yaklaşık üçte ikisi (%64), önümüzdeki üç yıl içinde daha fazla risk yönetimi kaynağı eklemeyi planlıyor. Katılımcıların %68'i ise aynı zaman diliminde daha fazla tam zamanlı çalışanın katılacağını öngörüyor. Ayrıca, işletme modellerini tasarlamanın en iyi yolunun daha sık tartışıldığı görülüyor.
Günümüzde, araştırma sonuçlarına göre banka CRO'ların sadece bir kısmı yetenek yönetimi stratejilerinde dış kaynak kullanımı (%16) veya doğrudan kaynak kullanımı (%35) stratejilerini önemli ölçüde kullanıyor. Ancak önümüzdeki üç yıl içinde bu oranların önemli ölçüde artarak sırasıyla %40 ve %64'e çıkmasını bekliyorlar.
EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Levent Atakan, EY/IIF Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bankacılık sektörünün dinamik ve değişken doğası, banka CRO'larının beklenmedik durumlara hazırlıklı olmalarını, olası risklere karşı daha geniş bir senaryo modellemesi geliştirmelerini ve gerçekleşen olaylara karşı etkili bir şekilde yanıt vermelerini gerektiriyor. EY/IIF Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması sonuçlarına göre, çoğu CRO günden güne çeşitlenen risk ortamında bankalarının daha çevik hareket etmesi için geleneksel finansal risklerin ele alınmasının yanı sıra jeopolitik gelişmeler, iklim değişikliği, teknoloji ve yetenek gibi konularda da senaryo planlamalarını genişletmeleri gerekiyor."
EY Türkiye Finansal Risk Hizmetleri Şirket Ortağı Ezgi İvecan ise konuyla ilgili şu yorumları ekledi:
"Giderek çeşitlenen ve daha karmaşık hale gelen risk ortamında sürdürülebilir başarıya ulaşmak için bankalar, yalnızca risklere yanıt vermekle yetinmemeli; aynı zamanda bunları öngörebilecek çevikliğe, teknolojik donanıma ve yeteneğe sahip olmalıdır. Araştırmaya göre; bu sene jeopolitik riskler, siber güvenlik, iklim değişikliği ve düzenleyici gereklililer gibi konuları ilgilendiren finansal olmayan risklerin ön plana çıkmasına rağmen, finansal risk yönetimine ilişkin önlemleri geliştirmek de banka CRO'larının gündeminde öncelikli olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, CRO'ların çok boyutlu hale gelen risklere yönelik daha kapsamlı bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin stratejik konumu ve güçlü gıda sektörünü oluşturan sektör liderleri en yeni ürün ve teknolojilerinin sergileneceği Food & Nutritional Ingredients 2025 Fuarı’nda sektörün küresel vizyonunu geliştirecek iş ağlarını kurmaya hazırlanıyor. Gıda ve beslenme endüstrisinin tüm paydaşlarını aynı çatı altında buluşturacak olan fuarda yaşam ve gıda bilimleri sektörlerinde çalışan veya hizmet veren akademik birimlerin yer alacağı bir bölge kurularak sektör ile akademi de bir araya getirilecek. Life Sciences Ingredients / Yaşam Bilimleri Bileşenleri Fuarı kapsamında eş zamanlı düzenlenecek olan Food & Nutritional Ingredients, 18-20 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde sektör profesyonellerini bir araya getirecek. Fuarda, 300’ün üzerinde katılımcı ve 70’ten fazla ülkeden 5500’ün üzerinde ziyaretçi ağırlanması bekleniyor…
Gıda ve beslenme bileşenleri sektörünün en prestijli buluşmalarından biri olan 6. Uluslararası Food & Nutritional Ingredients (FNI) Fuarı , en son ürün ve teknolojilerin sergileneceği bir platform olarak yerli ve yabancı profesyonelleri bir araya getiriyor. Fuarda, büyük ve orta ölçekli gıda, içecek ve besin takviyeleri üreticisi firmalar yalnızca ticari iş birliklerini değil, aynı zamanda sektörlerin küresel vizyonunu geliştirecek iş ağlarının oluşmasını da sağlayacak.
Alanının en büyüklerinden olan FECC (Avrupa Kimyasal Distribütörler Birliği) ve TÜGİDER(Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği) fuarı destekleyen kuruluşlar olarak yer alırken; Gıda Mühendisleri Odası ve Kimyagerler Derneği de stratejik partnerler arasında.
FNI FEST 2025 İLE LEZZETİN GELECEĞİ FESTİVALE DÖNÜŞECEK
Life Sciences çatısı altında düzenlenecek Food & Nutritional Ingredients 2025 Fuarı kapsamında hayata geçirilecek olan sektörün en yenilikçi etkinliği FNI FEST'te, firmalar en yeni teknoloji çözümlerini sergileyecek. Katılımcı firmalar, geliştirdikleri çözümleri içeren yiyecek ve içecekleri interaktif ve eğlenceli workshoplarla ziyaretçilere deneyimleme fırsatı sunacak.
Artkim Fuarcılık tarafından organize edilen Life Sciences Ingredients / Yaşam Bilimleri Bileşenleri Fuarı kapsamında 7. Uluslararası Cosmetics & Home Care Ingredients, 6. Uluslararası Food & Nutritional Ingredients ve Pharmaist 2025 fuarları eş zamanlı olarak düzenlenecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
30’uncu yaşını kutlayan DE-CIX, 2024 yılında global müşteri kapasitesi, zirve veri trafiği ve bağlı ağlarda büyük artış elde etti. 2024 yılı boyunca tüm lokasyonlarda 25 Tbit/s’ye yaklaşan zirve trafik değerine ulaştığını duyuran yıllık raporda DE-CIX İstanbul da çarpıcı verilere imza attı: DE-CIX İstanbul’un önceki yıla göre yüzde 11 artışla 726 petabayt’lık yıllık internet veri trafiği ve 376 Gbit/s’lik rekor zirve trafik değeri dikkat çekti.
Dünyanın lider İnternet Değişim Noktası (IX) operatörü DE-CIX, 30’uncu yılını kutladığı bugünlerde, ağlarda, internet veri trafiğinde ve kapasite anlamında çift haneli büyüme kaydettiğini ortaya koyan 2024 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Yılı, dünya genelinde bağlı 4.000’den fazla ağ sayısıyla önceki yıla oranla yüzde 10’luk artışla tamamlayan DE-CIX, bağlı müşteri kapasitesinde 170 terabit seviyesine ulaşarak yüzde 20’lik büyümeye imza attı. Peering’den (eşleştirme) gelen, yani ağların doğrudan birbirine bağlantısı üzerinden gerçekleşen küresel zirve veri trafiği, 2024 yılında 2023’e kıyasla yüzde 11’lik artış göstererek neredeyse 25 Tbit/s değerine ulaştı. Şirketin küresel geliri yüzde 8,3 artışla 68,6 milyon euro olarak gerçekleşti. 2024 yılı içerisinde beş yeni İnternet Değişim Noktası daha açan ve Brezilya pazarına girişini duyuran DE-CIX, bugün itibariyle beş kıtada 60 pazarda faaliyet gösteriyor. Şirket, 26 Haziran 2025’te kutlanacak 30’uncu yıl dönümü için hazırlıklarını sürdürüyor.
DE-CIX, dünyanın bazı en önemli İnternet Değişim Noktalarını işletiyor ki bunlar arasında Avrupa’nın en büyüğü olan DE-CIX Frankfurt, ABD’nin kuzeydoğusundaki en büyük IX olan DE-CIX New York, Hindistan’ın en büyük IX’i DE-CIX Mumbai ve Orta Doğu’nun en büyük internet değişimi UAE-IX powered by DE-CIX yer alıyor. Bağlı ağları ve küresel coğrafi kapsamıyla DE-CIX, IX’ler aracılığıyla eşleştirme hizmetleri anlamında dünya çapında benzersiz bir yere sahip. Bu hizmetler arasında toptan ağ eşleştirme, bulut eşleştirme ve uygulama ağı eşleştirmesi bulunuyor. Eşleştirme, ağ operatörleri tarafından veri yollarını optimize etmek ve toplamda interneti meydana getiren dijital içerikler, hizmetler ve uygulamaların performansını ve güvenliğini artırmak amacıyla kullanılıyor. Geleneksel toptan ağ operatörlerine sunduğu hizmetlerin yanı sıra DE-CIX, küresel şirketlere ve Fortune 500 listesindeki kurumlara da kurumsal düzeyde eşleştirme ve birbirine bağlantı hizmetleri sunuyor. Bu sayede DE-CIX, internetin küresel veri akışlarını, dijital ekonomileri ve dijital yaşamı besleyen altyapılar üzerinde belirleyici bir etkiye sahip.
DE-CIX İstanbul: Avrupa ve Orta Doğu’yu Birleştiren, Sürekli Gelişen Birbirine Bağlantı Merkezi
DE-CIX İstanbul’un Avrupa ile Orta Doğu arasındaki bağlantı açısından önemi, güçlü gelişmelerin yaşandığı bir yılın ardından artarak devam ediyor. Bu durum, DE-CIX İstanbul internet değişiminde mevcut olarak bağlı ve bağlayıcı ağların sayısındaki artış sayesinde de açıkça görülüyor. Yıl boyunca trafik alışverişi yapan ASN sayısı yüzde 18,5 gibi kayda değer bir oranda artış gösterdi. DE-CIX İstanbul’da veri trafiği açısından da 2024 yılı etkileyici bir büyümeye sahne oldu. İstanbul’daki IX’te 2024 yılında 726 petabayt’lık hacimde veri alışverişi gerçekleşti ki bu sayı, 2023’ten bu yana yüzde 11’lik bir artışı temsil ediyor. İstanbul’da yoğun saatlerde veri akışı 376 Gbit/s değeriyle zirve yaptı. Bu değer, DE-CIX İstanbul için yeni bir rekoru temsil ederken veri trafiğinin de 2020’ye kıyasla 3 katına çıktığını gösteriyor.
Sıfır gecikme çağında, Deep Edge’de yapay zekâya hazır altyapılar inşa etmek
DE-CIX CEO’su Ivo Ivanov konuyla ilgili açıklamalarında şunları kaydetti: “30’uncu yıl dönümümüzde, yeni internetin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni bir eşleştirme anlayışının zamanı geldi. Eşleştirme yani bir IX üzerinden doğrudan ağların birbirine bağlanması tüm gelecekteki kullanım senaryoları için yapay zekâya hazır altyapıların oluşturulmasında merkezi bir rol oynayacak. İnternet Değişim Noktalarının büyük ağ yoğunlaşma noktalarında bağlantı sağlamasının yanında, bir sonraki nesil ürün ve hizmetlerde çoklu yapay zekâ çıkarım (inference) işlevselliğini desteklemek üzere Derin Uç’ta (Deep Edge) Yapay Zekâ Değişim Noktalarına da ihtiyaç duyulacak. Bu nedenle, altyapıda katmanlı bir yaklaşım göreceğiz; hiper-yerel, bölgesel, çok bölgeli ve küresel düzeyler entegre edilecek. DE-CIX olarak, yarının ihtiyaçlarına cevap vermek ve önümüzdeki 30 yıla da yön verecek yenilikler ve eşleştirme mükemmeliyeti için bu vizyonu hayata geçirmeye odaklanıyoruz.”
DE-CIX, 26 Haziran 2025 tarihinde Frankfurt, Almanya’daki ilk İnternet Değişim Noktası’nın (IX) kuruluşunun 30’uncu yılını gururla kutlamaya hazırlanıyor ve bu yalnızca şirketin tarihinde değil, küresel internetin gelişiminde de önemli bir dönüm noktası. Kuruluşunun üzerinden tam 30 yıl geçen bu özel günde, kutlamalar Frankfurt’ta düzenlenecek DE-CIX Küresel Birbirine Bağlantı Zirvesi (Global Interconnection Summit) ile gerçekleşecek. Etkinliğin öne çıkan başlıklarından biri ise, Frankfurt’un da küresel ölçekte önde gelen örneklerinden biri olduğu mevcut ve yükselen Dijital Başkentleri ele alan yeni bir araştırmanın kamuoyuyla paylaşılması olacak.
Öte yandan 2025 yılı, DE-CIX İstanbul lokasyonunun büyümesini ve genel olarak birbirine bağlantı ekosistemine yaptığı değerli katkıyı kutlamak için de iyi bir fırsat çünkü bu yıl, DE-CIX’in 30’uncu yılı olmasının yanı sıra, özel olarak DE-CIX İstanbul’un da 10’uncu yılı olma özelliği taşıyor.
DE-CIX 2024 Yıllık Raporu’nun tamamını buradan indirebilirsiniz: https://www.de-cix.net/en/about-de-cix/annual-report
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin'in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, 2025 Şangay Otomobil Endüstrisi Fuarı ve Chery Uluslararası İş Konferansı organizasyonlarıyla yeni yol haritasını ve otomotivin geleceğini katılımcılarla paylaştı. Teknoloji odaklı inovasyonuyla marka büyümesinde yeni bir çağ açan Chery, başarıyla tamamladığı organizasyonlarla küresel atılımının yol haritasını da kamuoyuyla paylaşmış oldu. Önümüzdeki dönemde Avrupa, Asya-Pasifik ve Afrika gibi bölgelerde yeni iş birliği fırsatları yakalamayı hedefleyen marka, farklı pazar taleplerini karşılayacak yeni ürünler sunmayı planlıyor. Şangay Otomobil Fuarı ve İş Konferansı 2025, Chery'nin büyümesinde bir dönüm noktası olmasının yanı sıra, şirketin gelişmiş küresel stratejisi için de bir sıçrama tahtası oldu.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, 2025 Şangay Otomobil Endüstrisi Fuarı ve Chery Uluslararası İş Konferansı'nı başarıyla tamamlandı. Marka için yılın en önemli etkinliği olan Chery Uluslararası İş Konferansı'na 97 ülke ve bölgeden 3 binin üzerinde iş ortağı ve basın mensubu katılım sağladı. Bu etkinliklerle teknolojik yenilik, ürün stratejisi, hizmet iyileştirmeleri ve küreselleşme çabalarındaki sistematik atılımlarını kapsamlı bir şekilde ortaya koyan Chery, dünya genelinde aile odaklı kullanıcılar için ilk tercih olma yönündeki temel misyonunu yeniden teyit etti.
Hibrit teknoloji gelişime olanak tanıyor!
Teknoloji odaklı küresel bir marka olan Chery, etkinlikte teknoloji markası "Chery Süper Hibrit"i (CSH) tanıttı ve "teknoloji eşitliği" ve "değer kapsayıcılığı" temel felsefeleriyle hibrit teknolojisi için endüstri standartlarını yeniden tanımladı. Bu yenilikçi çözüm, markanın dünya genelindeki kullanıcılara daha verimli, çevre dostu ve güvenilir mobilite çözümleri sunma konusundaki kararlılığını yansıtıyor. CSH'nin kalbinde, yüzde 44,5'lik etkileyici bir termal verimlilik sağlayan özel bir beşinci nesil hibrit motor ve sürekli değişken elektrikli hibrit DHT yer alıyor. Bu verimli sistem 1.400 kilometrenin üzerinde olağanüstü bir toplam menzili mümkün kılarak menzil kaygısını etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor. Ayrıca, özel yüksek performanslı hibrit batarya ve Guardian batarya güvenlik koruma sistemi, hem güvenliği hem de dengeyi ön planda tutarak, en zorlu koşullarda bile güvenilir bir çalışma sağlıyor. Chery, CSH'yi temel alarak TIGGO ve ARRIZO serilerini kademeli olarak geliştirecek. Bu yeni modeller, CSH teknolojisinin gücünden yararlanarak kullanıcılara üstün performans ve daha konforlu bir sürüş deneyimi sağlıyor. Chery ayrıca ürün gamını çeşitlendirmek ve dünya genelinde müşterilerin değişen ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak üzere pick-up kamyonet ve MPV gibi yeni segmentlere de açılmayı planlıyor.
Fuar Chery için pick-up pazarına girişi temsil ediyor!
Bu yılki Şangay Otomobil Fuarı'na Chery'nin yeni pick-up serisi HIMLA'nın dünya tanıtımı damgasını vurdu. Chery'nin 10 milyonun üzerinde küresel kullanıcı tabanı temel alınarak yapılan kapsamlı araştırmaların sonucu olarak ortaya çıkan HIMLA, olağanüstü arazi kabiliyeti ve yüksek taşıma kapasitesi sunmanın yanı sıra, akıllı teknolojileri ve konfor odaklı özellikleri de bünyesinde barındırıyor. Bu, onu hem aile hem de ticari kullanıma eşit derecede uygun, gerçek bir "çift amaçlı pick-up kamyonet" haline getiriyor. Kompakt otomobillerden orta sınıf ve lüks otomobillere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan HIMLA serisi, benzinli, dizel ve yeni enerji gibi birden fazla güç aktarma sistemi seçeneği sunacak. HIMLA modelinin tanıtımı sadece Chery'nin ürün ekosisteminin gelişimini temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda performansın zekayla, kullanışlılığın ise rafine çözümlerle buluştuğu küresel pick-up pazarını yeniden şekillendirmede cesur bir adımın sinyalini de veriyor.
Küresel etkinliklerle marka farkındalığı artıyor!
Chery, marka tanıtımı ve pazar genişlemesinde, yenilikçi bir yaklaşım ve ileri görüşlü bir vizyon ortaya koydu. Şirket, bir yandan da ürün bilinirliğini ve marka etkisini artırmak amacıyla bir dizi sürdürülebilir küresel marka girişimi başlattı. Öne çıkan güvenlik girişimlerinden biri de Chery'nin "Zorlukları dize getir" etkinliği oldu. Bu etkinliğe, TIGGO9'un önden çarpışma ve spiral takla testi ve TIGGO8'in yedi araçlık istifleme mücadelesi gibi çarpıcı gerçek dünya gösterileri damgasını vurdu. Tüm bu testler ve gösteriler araçların üstün güvenlik performansını tüm dünyaya gösterdi. Bu zorlu güvenlik testleri sadece geleneksel güvenlik doğrulama yöntemlerinin sınırlarını zorlamakla kalmadı, aynı zamanda "Herkes için Tavizsiz Güvenlik" kavramını ölçülebilir, teknolojik bir kapsayıcılık girişimine dönüştürdü.
Chery'nin pazarlama stratejisi, araçlarının yeteneklerini ortaya koymak için mekân ve senaryo tabanlı deneyimlere odaklanıyor. Kullanıcılar, "Sınırsız Yaşam" gibi etkinliklerde, Chery modellerinin ferah iç mekanlarını ve premium konforunu ilk elden deneyimleme fırsatı buluyor. Aile ile yapılan yolculuklar ve açık hava kampı kurulumları da dahil olmak üzere dikkatlice hazırlanan simülasyonlar sayesinde tüketiciler, markanın çok yönlülüğünü gerçek dünyada deneyimleyebildi. 1.400 kilometrelik "Sonsuz Ufuk Endişesiz Yolculuk" dayanıklılık testi, CSH'nin olağanüstü performansını gözler önüne sererken, endişesiz bir sürüş menzili kadar 100 kilometrede 4,2 litre son derece düşük yakıt tüketimi değeri de dikkat çekti. Gelecekteki zorluklar arasında bataryanın sınırlarını zorlamak yer alıyor. CSH'nin endişesiz menzil, endişesiz güvenlik ve sınırsız mutluluk gibi temel vaatlerini desteklemek adına sıcak, soğuk, kuru ve ıslak ortamlarda batarya güvenliği test edilecek. Bu çabaların amacı tüketicilerin Chery'nin hibrit teknolojilerine ilişkin anlayışını ve güvenini derinleştirmek.
AiMOGA ilk kez misafirlerle etkileşime girdi!
Chery, marka etkisini daha da artırmak üzere spor etkinliklerine sponsorluk, KOL/KOC'lerle iş birliği ve yeni medya canlı yayın girişimleri de dahil olmak üzere yeni pazarlama stratejilerini aktif olarak uyguluyor. Chery, küresel bir iletişim matrisi oluşturarak ortaklar, medya ve kullanıcılar arasında daha fazla etkileşim sağlamayı amaçlıyor. Bu yenilikçi pazarlama modeli, markanın erişimini ve etkisini genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda ortakları için daha büyük pazar fırsatları ve gelişim potansiyeli oluşturuyor. Chery, küresel ortak ağıyla yakın iş birliği yaparak uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü daha da artıracak, birlikte büyüyerek başarıya ulaşacak.
Her zaman "araç ile yaşam" felsefesini savunan Chery, kullanıcılarına bütünsel ulaşım çözümleri sunmak için kendini adadı. Marka, bu yılki İş Konferansı'nda akıllı ekosistemini öne çıkardı ve teknoloji deneyim alanında AiMOGA Robotu ve robot köpek gibi yenilikleri tanıttı. Misafirleri karşılamak ve yönlendirmeden engelli zorluklara ve gerçek zamanlı etkileşimlere kadar çok sayıda gösteri, Chery'nin sesli etkileşim, görsel tanıma ve diğer akıllı çözümlerdeki bilgi birikimi ve uzmanlığını gözler önüne serdi. Yapay zekâ destekli bu çözümler, günlük yaşamda uygulama açısından muazzam bir potansiyele sahip olup, gelecekteki aile yaşamının sınırsız olasılıklarına dair öngörüler sunuyor. Perakende standında aynı zamanda pratiklik ve kültürel değeri bir arada sunan otomobil maketleri ve açık hava ekipmanları gibi çevre dostu ürünler de tanıtıldı. Stanttaki satışlar sadece iki günde 60 bin yuanı aştı ve Chery'nin marka ekosisteminin ticari yaklaşımı açısından yeni yollar açtı. Chery ayrıca aracın sahip olma süresi boyunca kapsamlı koruma sağlayan "CHERY AİLE BAKIMI" servis markasını resmen başlattı. Ayrıca "Her zaman yanınızda" sloganıyla CHERY AİLE BAKIMI, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılara daha rahat ve profesyonel bir genel hizmet deneyimi sunarak aile odaklı bakım hizmeti sağlıyor. Bu lansman, Chery'nin küreselleşme stratejisinde yeni bir döneme işaret ediyor ve küresel arenada hizmet odaklı büyümeye ve gelişmiş müşteri deneyimine doğru stratejik bir değişimi yansıtıyor. Chery, hizmet ekosistemini güçlendirerek müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmayı, sürdürülebilir, uzun vadeli büyümenin önünü açmayı hedefliyor.
Yeni iş birlikleri için hazırlık yapılıyor!
Chery, önümüzdeki dönemde Avrupa, Asya-Pasifik ve Afrika gibi bölgelerde yeni iş birliği fırsatları yakalamayı ve farklı pazar taleplerini karşılayacak yeni ürünler sunmayı planlıyor. Marka aynı zamanda farklılaştırılmış geliştirme yoluyla bölgesel ihtiyaçlara özel çözümler üreterek ve gerçek anlamda "tek pazar, tek politika" yaklaşımını gerçekleştirerek, "Bir Yerde, Bir Yer İçin" yerelleştirme stratejisini derinleştirecek. Chery, teknolojik yenilik ve küresel bakış açısıyla, Çinli otomotiv markalarının sınırsız potansiyelini dünyaya sunuyor. Başarılı Şangay Otomobil Fuarı ve İş Konferansı 2025, Chery'nin büyümesinde bir dönüm noktası olmasının yanı sıra, şirketin gelişmiş küresel stratejisi için de bir sıçrama tahtası oldu. Otomotiv endüstrisi benzeri görülmemiş bir hızla dönüşürken, Chery küreselleşme aksiyonlarına cesurca devam ediyor ve Çinli otomobil üreticileri için dünya arenasında yeni bir dönemin başlangıcını müjdeliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yurt dışında araçla seyahat eden sürücüler için, olası bir kaza durumunda, yabancı plakalı araçlara yönelik ek bir sigortaya sahip olmamak ciddi mali yükler doğurabiliyor. Sigortam.net, sunduğu Yeşil Kart Sigortası ile yurt dışında güvenle seyahat edilebilmesine yardımcı oluyor.
Yeşil Kart sistemine üye olan ülkelerde geçerli olan motorlu araç sigortası da denen Yeşil Kart Sigortası, Türkiye dışındaki ülkelerde de karşı tarafın zararlarını ödüyor.
Birçok ülkede geçerli
1953 yılından bu yana Türkiye'de uygulanan Yeşil Kart Sistemi, sürücülerin seyahat ettikleri ülkelerde yaşanabilecek kazalar karşısında karşı tarafın zararlarını tazmin etmeyi amaçlıyor. Yunanistan, Bulgaristan, Macaristan, Almanya gibi tüm Avrupa Birliği ülkeleri (Kıbrıs Rum kesimi hariç) ve daha birçok ülkede geçerli olan Yeşil Kart Sigortası, sigortalı aracın dahil olduğu kazalarda, ilgili ülkenin yasaları çerçevesinde karşı tarafın zararlarını karşılıyor.
Sigortam.net'in sunduğu Yeşil Kart Sigortası online olarak kolayca satın alınabiliyor. Satın alınan poliçeler müşterilere kargo ile gönderiliyor, yurt dışına çıkarken aslının yanınızda bulundurulması gerekiyor. Yurt dışında araç kullanmayı planlayan sürücülerin, kendi araçlarını güvence altına almak için ise kasko poliçelerine yurt dışı teminatı eklemeleri gerekiyor
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.