Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Dünya, yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı gelişmelerle yıkıcı, şaşırtıcı, dönüştüren ama geleceği şekillendiren günlerden geçiyor. Özellikle son 2 yıldır hemen hemen her ay devrimsel sayılabilecek yeniliklerle yapay zeka araçlarının, özellikle üretken yapay zekâ teknolojilerinin kamuoyuna duyurulduğuna şahit oluyoruz. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi de bu gelişmeler ışığında, "TRAI Academy" ile Türkiye'nin yapay zeka eğitim dikeyindeki ihtiyaçlarına yönelik, TRAI ekosistemi üyeleri ve startupları başta olmak üzere tüm iş dünyasına destekleyici çözümler sunuyor.
TRAI Academy; yapay zeka farkındalığını artırmak ve ekosistemini geliştirmek misyonuyla veri analitiği, veri bilimi, yapay zeka eğitimleri, çalıştaylar, bootcamp ve datathonlar ile ülke içindeki ilgili tüm kurumlara hizmet veriyor.
Rakamlarla TRAI Academy
" TRAI Academy kurulduğu 2021 yılından beri 7500+ çevrimiçi katılımcı, 2500+ yüz yüze katılımcı, 120+ kurum ile çalışma deneyimi, 50+ farklı Eğitim & Gelişim seti ile alanının en tecrübeli ekibi.2024 yılı eğitim dönemi boyunca TRAI Academy bünyesinde yapay zeka farkındalık seminerleri, veri bilimi, dijital dönüşüm, YZ farkındalık eğitimleri, üretken yapay zeka gelişim setleri şemsiyesi altında binlerce çalışan ile atölye ve çalıştaylar gerçekleştirirken; makine öğrenimi, derin öğrenme, doğal dil işleme, bilgisayarlı görü ve bootcamp gibi konuları kapsayacak çok çeşitli eğitimler gerçekleştirildi.
 
2024'de Kurumsal Öğrenme ve Güçlenme için TRAI Academy Trendleri
" Yapay zeka etiği: Herkese fayda sağlayacak yapay zeka ürünleri
" Yöneticiler için yapay zeka stratejileri ve veri analitiği
" Yapay zeka kullanım alanı envanterleri
" Gizlilik ve Uyumluluk, fikri haklar ve yapay zeka politikaları
" Üretken yapay zeka araçlarının güvenli ve etkili kullanımı
" Yaratıcı görüntü ve ses işleme uygulamaları
" Makine öğrenimi; geleneksel bölümler için katma değer yaratan YZ araçları
" Şirketlerin ilgili departmanlarına ilham verici yapay zeka konuşmaları
" Veri analizi, otomasyon ve karar alma için yapay zekadan yararlanmayı sağlayacak uygulamalı atölyeler
" Yapay zeka eğitimini büyük ekiplere ölçeklendiren YZ gelişim yolu tasarımı
 
"YZ trenini kaçırmamak için hepimizin akademik bilgiye doğru içeriklerle ulaşması lazım"
Eğitim ve gelişim faaliyetlerinin önemi hakkında yorumda bulunun TRAI Academy Koordinatörü Alper AKÇA şöyle konuştu: "Gittikçe farklılaşan ve karmaşıklaşan günlük yaşantımız, yapay zeka devrimi ile başka bir boyut kazandı. Baş döndürücü bir hızda evrim geçiren yönetişim modellerimizi yeniden ele almak zorundayız. İş yapış biçimlerimizi acilen güncellemeli, hatta belki de temelden değiştirecek çözümleri konuşmalıyız. Bu bağlamda insanın birey olarak "Bilgi" birikimini mutlaka güncellemesi gerekiyor. Eğitim ile gelişim birlikte ele alındığında sadece devletlerin ve kamunun çabasıyla yapay zeka devrimine yetişmek mümkün gözükmüyor. Özel sektöre ve bireylere de çok büyük sorumluluklar düşüyor. Türkiye'nin yapay zeka trenini kaçırmaması için hepimizin akademik bilgiye doğru içeriklerle ulaşması için, TRAI Academy olarak var gücümüzle çalışmaya, ekosistemi güçlendirmeye odaklanmış durumdayız. 2024 Türkiye Yapay Zeka Zirvemizin temasında da anlatmaya çalıştığımız gibi "Yapay Zeka" artık bir bilimkurgu değil, "Yapay Zeka Çok Gerçek"!"

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
2023 yılında Türkiye, dünyanın en iyi 14. savunma sanayisi üreticisi seçildiğini belirten HarmonyERP CEO'su Ahmet Enes Güneş, "Türkiye'nin Savunma ve Havacılık Sanayii alanındaki başarısı tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Bu; öncelikli olarak devletimizin ortaya koyduğu vizyon ve bununla birlikte kurumların, özel teşebbüslerin eş güdümlü çalışmaları sayesinde mümkün hale geldi. Savunma ve Havacılık Sanayii'nin 2023 yılındaki cirosu 12,2 milyar dolar seviyesine ulaşırken, bu rakam 2002 yılındaki 1 milyar dolara göre 12 kat artış gösterdi." dedi.

Sektörde AR-GE yatırımlarının 2023 yılında 2,1 milyar dolar seviyesine çıktığını da sözlerine ekleyen Güneş, "HarmonyERP olarak, sektöre özel çözümlerimizle Roketsan, Havelsan, Aselsan ve TAI'nin önemli yüklenicilerinin de aralarında bulunduğu firmaların verimliliğini artırmalarına yardımcı oluyoruz. Ülkemizdeki teknolojik ilerlemenin ve bağımsızlığımızın lokomotifi olan Savunma Sanayii'ne %100 yerli ERP teknolojimizle destek olmaktan gurur duyuyoruz. Sadece son 1 yıl içerisinde HarmonyERP kullanmaya başlayan Savunma Sanayii firmalarımız arasında Böke Savunma, SPM Kompozit, Kaymazlar Savunma, Nages Savunma, Akel Makine, Hesa Savunma, Aymer Savunma, FMK Havacılık ve Pimaks Savunma var. HarmonyERP kullanan ve EYDEP süreçlerine giren firmalarımız denetimlerini başarıyla tamamlayarak, programın sunduğu fırsatlardan faydalanma hakkını elde etti. Ülkemizin savunma sanayii, havacılık ve teknoloji alanlarında dünya devi olma vizyonuna tüm enerjimizle katkı sağmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Telekomünikasyon, e-ticaret ve arama motoru gibi farklı sektörlerde dünya lideri markaların veri merkezlerine çözüm ortaklığı yapan Hilti, veri merkezleri için sunduğu uçtan uca proje çözümleri ile dikkat çekiyor. Bu noktada şirket; veri merkezi projelerinin en önemli noktalarından biri olan beyaz alanların sıcak ve soğuk koridor kapamalarında, yangın durdurucu önlemlerinde, asma tavanda, mekanik/elektrik tesisatın yoğun olduğu koridorlarda askılama çözümlerinde ve entegre yükseltilmiş döşeme sistemleri gibi noktalarda inovatif teknolojileriyle öne çıkıyor. Hilti Satış Direktörü Efe Erdem Açıkel, veri merkezleri özelinde sundukları çözümlerin avantajlarını şu sözlerle açıkladı:
"Modüler kablo yönetim sistemlerimiz, kilometreleri bulan kritik kablolamaların kurulumunu kolaylaştırıyor. Daha optimize çözümlerle daha düşük maliyetlerde projelendirmeye yardımcı olan modüler destekler, iklimlendirme ve her türde boru tesisatı gibi diğer sistemlere de entegre edebiliyor. Daha hızlı, daha güvenli ve daha basit yönlendirme için geliştirdiğimiz modüler destek sistemleri ilgili uluslararası standartları karşılarkenprojede yapılan değişiklik ya da eklemelerde revizyonu da daha uygun maliyetli hale getiriyor.. Sismik yüklere dayanacak şekilde tasarlanan modüler boru destekleri, mekanik odadan çevresine kadar veri merkezinin tamamına yerleştirilebiliyor. Modüler baş üstü askı sistemleri ve entegre yükseltilmiş döşeme sistemlerimiz ise olası genişlemeler için ideal çözümler sunuyor. Aynı şekilde yangın durdurucu sistemlerimiz de yüksek sızdırmazlık sağlayarak etkili hava akışı kontrolüne yardımcı oluyor. Uluslararası kabul görmüş ve yerel düzenlemeleri karşılayan çözümlerimiz, partikül veya lif salmıyor ve veri merkezinin enerji tüketimini yüzde 2'ye kadar artırabilen kirlenmeyi önlüyor. Ayrıca çelik üzerine sabitleme çözümlerimiz saniyeler içinde kurularak veri merkezlerinin daha hızlı oluşturulmasına ve yapılanmasına olanak tanıyor. Eksiksiz beton üzerine sabitleme çözümlerimiz de çok çeşitli statik, sismik ve şok yükügereksinimlerini karşılayan, beton üzerine dayanıklı ve güvenilir sabitleme için gerekli tüm koşulları sağlıyor."
Toplam inşaat süresini yüzde 10 oranında azaltıyor
İmza attıkları veri merkezi çözümlerinin sağladığı katma değere dikkat çeken Açıkel; "Bu tarz projelerde inşaat süresini kısaltabilmek çok önemli. Sunduğumuz çözümlerle inşaat süresini kısaltmaya yardımcı olduğumuz gibi enerji verimliliği de sağlıyoruz. Veri merkezi projelerinde kullandığımız Koridorlarda çok amaçlı askılama ve BIM uygulamalarımız. , toplam inşaat süresinde yüzde 10 oranında azalma sağlıyor. MEP kurulum hızı yüzde 70 oranında azalırken, MEP konsol ürün miktarı yüzde 40 oranında düşüyor. Ayrıca MEP alan optimizasyonu da yüzde 50 oranında azalarak önemli bir verimlilik sağlıyor. Ayrıca veri merkezleri için geliştirdiğimiz tüm çözümler esnek, revize edilebilir ve global standartlarla tam uyum sağlayan sistemler olmasıyla dikkat çekiyor" dedi.
Küresel teknoloji liderlerine çözüm ortaklığı yapıyor
Türkiye'de ve dünyada dev isimlere çözüm ortaklığı yaptıklarını söyleyen Efe Erdem Açıkel, "Bugün dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden e-ticaret sitelerine ve sosyal medya şirketlerine kadar birçok farklı küresel lider ile iş birliği halindeyiz. Hem mevcut müşterilerimizin memnuniyetini maksimize etmek hem de yeni iş ortaklıkları oluşturmak amacıyla bu konudaki çalışmalarımıza hızla devam ediyor, Ar-Ge yatırımlarımızı hızlandırıyoruz. Şu anda modüler sistem çözümleri için 'Prefabrikasyon Hizmetleri' olarak isimlendirilen, tasarımı yapılan destek sistemlerinin sahaya hazır bir şekilde sevkinin sağlanmasına imkân tanıyan bir sistem üzerine çalışıyoruz. Halihazırda diğer ülkelerde sunduğumuz bu sistemin Türkiye'de de entegrasyonu için bazı veri merkezi müşterilerimizle çalışmalara başladık" diye konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Özellikle sahip olduğu yedi kişilik koltuk kapasitesiyle geniş aileler ve kalabalık arkadaş gruplarına hitap eden, Türkiye'de satışa sunulduğu ilk günden beri oldukça beğeni toplayan ve tercih edilen otomobiller arasında yer alan Dacia Jogger, HYBRID 140 motor seçeneğiyle 18 Temmuz'da Türkiye'de satışa sunuluyor.
 
Hibrit teknolojisine sahip ilk Dacia modeli olan Jogger HYBRID 140, markanın elektrikliye geçiş süreci açısından oldukça önemli. Yeni HYBRID versiyon; sürüş özelliklerinden ödün vermeden ve yükleme alanından fedakârlık yapmadan, cömert iç mekân hacmiyle mevcut Jogger'ın tüm avantajlarını bünyesinde barındırıyor.
 
Dacia Jogger, henüz geliştirme aşamasındayken hibrit motor ve batarya entegrasyonu göz önünde bulundurularak tasarlandı. Batarya, aynı zamanda ECO-G 100 versiyonunda LPG deposunun da yer aldığı stepne bölmesinde, araç zemininin altına bulunuyor.
 
 
Dacia Jogger HYBRID 140 ile Gelen Yenilikler
 
7'' gösterge paneli, elektronik park freni, saklama alanlı yüksek konsol, kör nokta uyarı sistemi, ön park sensörü ve arka bölümde USB-C girişi gibi yeni özellikler, Dacia Jogger HYBRID 140 ile Jogger'a dahil edildi.
 
Otomatik şanzıman seçeneği ile ilk kez sunulacak olan Jogger, verimli ve yenilikçi Smart Multi-Mode Otomatik şanzımana sahip. 140 beygir gücündeki hibrit motoru 4,8 litre yakıt tüketimi gerçekleştirirken, sessiz bir elektrikli sürüş sağlıyor. Ayrıca ilk hareket anındaki tamamen elektrikli çekişi ve otomatik şanzımanı, araca konforlu ve sürüşü kolay bir yapı kazandırarak enerji performansını artırıyor. Sürücü fren yaptığında veya yavaşladığında batarya şarj oluyor ve benzersiz bir hibrit deneyimi yaratıyor.
 
Jogger HYBRID 140, WLTP ortalama çevriminde 900 km'nin üzerinde menzile ulaşabiliyor. Şehir içi sürüşte %40'a kadar daha az yakıt tüketimi sağlarken, şehir içi kullanım süresinin %80'ine kadar tamamen elektrikli sürüş olanağı sunuyor. Böylece %16 oranında daha az CO2 (Karbondioksit) salınımı gerçekleştirerek ekosistemin korunmasına katkıda bulunuyor.
 
Dacia Jogger mevcut gövde renklerine ek olarak, HYBRID modele özel "Mineral gri" rengiyle kullanıcılara sunulacak. Jogger HYBRID 140, hem şehir hayatı hem de outdoor etkinlikleri için uygun, geniş, çok amaçlı bir otomobil arayan ailelere ve diğer kullanıcılara hitap edecek.
 
Dacia Jogger HYBRID 140 aynı zamanda elektrikli araç kullanmanın avantajlarından faydalanmak isteyen kullanıcılar için öne çıkan bir seçenek olacak. Sessiz, yumuşak, titreşimsiz, tamamen elektrikli ilk hareket performansı sunacak olan Jogger HYBRID 140, yüksek tork değeriyle anlık hızlanma gibi avantajlarla sürüş keyfini arttıracak.
 
Dacia Jogger HYBRID 140, 1.499.000 TL satış fiyatıyla 18 Temmuz'da Türkiye'de satışa sunuluyor ve 8 yıl veya 160.000 km'ye kadar batarya garantisi veriliyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin Saatçisi Saat&Saat, duyarlı ve yaratıcı projeleriyle yılın ilk 6 ayında 5 farklı ödülün sahibi oldu. Saat&Saat’in kadın istihdamını artırması, sektöre kadının elinin değdiği yeni bir alan kazandırılması ve yok olmakta olan saat ustalığının gelecek nesillere taşınmasını amaçlayarak hayata geçirdiği “İncelikli İş” projesi; Kadın Dostu Markalar’da “Kadın İstihdamı ve İşte Fırsat Eşitliği” kategorisinde “Farkındalık Ödülü” kazandı. Projede sunduğu eğitimlerin ardından marka, 4 kadın saat ustasını istihdam etmeye başladı.

Saat&Saat’in Türkiye’nin Saatçisi olarak, Cumhuriyetimizin 100. yılı için hayata geçirdiği “100 Yıldır Kalplerde Çalan Tek Beste” isimli projesi Brandverse Awards’ta “Cumhuriyetin 100. Yılı İletişim Çalışmaları” kategorisinde “Altın Ödül” ile taçlandırıldı. Brandverse Awards ödül töreninin Social Brands Veri Analitiği bölümünde de marka, “Aksesuar ve Mücevherat” kategorisinde “Gümüş Ödül”ün sahibi oldu.

Sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerinin yanı sıra şirket içi çalışmalarıyla da art arda yer aldığı Great Place to Work anketlerinde 2024 yılında da “En İyi İşverenler-Millenials” listesine girmeyi başardı.

Farklı departmanlarında çalışmalarını özenle yürüten Saat&Saat e-ticaret alanında da; en iyi e-ticaret deneyimini sunarak sektörlerinde öne çıkan markaların ödüllendirildiği ECHO Awards’ta “Saat” kategorisinde birinciliğe imza attı.

Saat&Saat, topluma ve sektörüne fayda sağlayan yenilikçi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Saat&Saat Hakkında:

Saat&Saat, köklü bir geçmişe sahip olup, 1971 yılından beri saat sektöründe varlığını sürdürmektedir. 1994 yılında markalaşan Saat&Saat, dünya çapında tanınmış markaların Türkiye distribütörü olarak sektörde önemli bir konuma gelmiştir. İlk olarak Adidas’ı, ardından da DKNY markasını portföyüne ekleyerek büyümesini sürdürmüş ve sonraki yıllarda Versace, Raymond Weil, Maurice Lacroix, Michael Kors, Fossil, Philipp Plein, Guess, Gc, Emporio Armani, Tommy Hilfiger, Lacoste, Diesel, Calvin Klein, Missoni, Jacques Philippe, Welder, Universe Constant, Milano X Change, Wesse, U.S. Polo Assn, Ted Baker, Furla, Kenneth Cole, Tory Burch gibi global 30'dan fazla saat ve takı markasının Türkiye distribütörlüğünü üstlenmiştir. 158 mağaza ve shop-in-shop, 469 bayi, www.saatvesaat.com.tr ve tüm pazaryerleri üzerinden Saat&Saat, 30 yıllık deneyimiyle ürünlerini müşterilerine sunmaktadır. Türkiye genelinde tüm markalara teknik servis hizmeti vermektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

50’den fazla ülkede sunduğu premium iklimlendirme çözümleri ile milyonlarca kullanıcıya ulaşan De Dietrich, tüketici deneyimi standardını da yükseltiyor. Tüketiciler için satın alma öncesi ücretsiz keşif imkanı sunan De Dietrich’in, ‘24 Saatte Montaj’ kampanyası kapsamında; servis talebi oluşturulduktan sonra 24 saat içinde uzman ekipler ürünün montajını tamamlıyor.

 

Dünyada enerji dönüşümünün öncülerinden biri olan BDR Thermea Group’un altı küresel markasından biri olan ve 50’den fazla ülkede sunduğu premium iklimlendirme çözümleri ile milyonlarca kullanıcıya ulaşan De Dietrich, yüksek hizmet standardıyla da öne çıkıyor. Geleceğin teknolojisi ve zarif tasarımlarıyla öne çıkan De Dietrich klimalar, yüksek performansının yanı sıra daha sessiz çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Alanındaki üç asırlık tecrübesini ileri teknolojiyle geleceğe taşıyan De Dietrich, tüketici deneyimi standardını yükseltmeye de devam ediyor. Yazın en sıcak günlerini yaşadığımız bugünlerde De Dietrich klimalar, sunduğu hızlı montaj hizmetiyle kullanıcılardan tam not alıyor. De Dietrich kullanıcıları, yaz dönemlerinde klimalarda yaşanan talep yoğunluğu nedeniyle montaj sürelerinin uzaması sorununu yaşamıyor. Markanın, ‘24 Saatte Montaj’ kampanyası kapsamında; servis talebi oluşturulduktan sonra 24 saat içinde uzman ekipler De Dietrich klimaların montajını tamamlıyor.

 

Kurulum İçin Servis Talebi Oluşturulması Yeterli

 

De Dietrich klima kullanıcılarına özel olan bu kampanya koşullarına göre, montajın 24 saat içinde gerçekleşmesi için, ürünün kurulum yerine ulaşmış olması ve servis talebinin oluşturulması yeterli oluyor. Kampanyanın bitiş tarihi olan 31 Ağustos 2024 tarihine kadar, servis talebi www.dedietrich.com.tr web sayfasından veya 0850 755 02 35 numaralı çağrı merkezinden oluşturulabilecek.

 

Kampanya kapsamında olmayan bazı durumlar ise şöyle: Montaj yerinin hazır olması, tüketici sorumluluğunda olup; montaj yerinde cam kesme, vinç, kırım işlemi gerektiren haller olması, kampanya kapsamı dışında kalıyor. Ayrıca elektrik bağlantısı da yetkili servis sorumluluğunda olmayıp; mutlaka ehliyetli elektrikçi tarafından yapılması gerekiyor.

 

Aynı adres ve telefon numarası üzerinden talepte bulunarak, yine 31 Ağustos tarihine kadar keşif kampanyasından da yararlanmak mümkün. Yetkili servislerimizin tüketicilerin talepleri üzerine fiziki olarak evlere yaptığı keşiflerde; klimanın yerleştirileceği en uygun yer, ürün kapasitesi, öncesinde hazırlık gerektiren durumlar hakkında bilgilendirmeler yapılıyor. Keşif kampanyasında resmi tatil ve hafta sonu günleri uygulama dışında kalırken, bayi ve zincir mağazalar üzerinden gelen talepler geçerli olmuyor.

 

Teknoloji ve Zarafet Clim’up’ın Elit Tasarımında Buluşuyor

 

Klima sezonunda De Dietrich’in yüksek kalite, hizmet ve zarafet algısı Clim’up serisi klimalar ile hayat buluyor. Soğutmada ‘A++’, ısıtmada ‘A+’ enerji sınıfı olan elit tasarımıyla öne çıkan model, korozyona karşı dayanımı arttıran özel golden fin kaplamasıyla dikkat çekiyor. Enerji tasarrufuna yönelik ‘eco mod’ özelliği ile enerjiyi verimli kullanan, ‘silence mod’ özelliğiyle ise çok daha sessiz çalışan Clim’up Klima, ‘i feel teknolojisi’ ile de bulunduğunuz yerde hissetmek istediğiniz sıcaklığı sağlıyor. Klimanın en etkili ve verimli şekilde kullanılmasını sağlayan R32 gazı kullanılan Clim’up serisi, çevreye duyarlı teknolojsi ile öne çıkıyor. 5 yıl garanti ile kullanıcılarına uzun ömürlü bir konfor sunan seride ayrıca, opsiyonel wifi bağlantısı ile uzaktan kontrol imkanı da bulunuyor.

 

DE DIETRICH HAKKINDA:

1778’den bu yana kalitenin sembollerinden olan De Dietrich dünyanın bilinen en eski endüstriyel ticari markasıdır. Şirketin kuruluşu 1684’e kadar geriye dayanmaktadır. De Dietrich bugün, ısıtma alanında uzmanlaşan en büyük endüstriyel gruplardan biri olan BDR Thermea’nın önemli bir parçasıdır. Performans ve uzmanlık, bir marka olarak yapılan her şeyin merkezinde yer almaktadır. De Dietrich, kullanıcı konforunu yüksek standartlarda sağlayan bir markadır. Asırlık tecrübesi ve bilgi birikimi sayesinde, güvenilir çözümler sunabilmektedir. De Dietrich bu çözümleri; enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı ve zarif tasarımlı ürünleriyle buluşturmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Şirketler üreten yapay zekâyı (GenAI) kullanmayı keşfederken bu teknolojinin dönüştürücü gücü, üretkenliği artırma ve deneyimleri iyileştirmeden satış maliyetini düşürmeye kadar birçok alanda muazzam etkilerde bulunuyor.
 
Araştırmaya göre, BT (14,9 milyar dolar) ve finans departmanlarının (10,2 milyar dolar) ardından, sektörler genelinde kurumsal değer yaratma konusunda üçüncü en büyük fırsatı satış departmanı (8,0 milyar dolar) oluşturabilir. En büyük kâr ve zarar maliyet kategorilerinden birinin satış maliyetleri olduğu düşünüldüğünde, satıcıların verimliliği gelir hedeflerine ulaşmada gerçek bir oyun değiştirici olabilir. Bu nedenle birçok şirket için satış gücü performansı önem taşıyor. Öyle ki şirketlerde satıcıların yaklaşık en iyi yüzde 20'si genellikle gelirin yüzde 80'ini sağlıyor. Durum bu iken araştırmalar satıcıların genellikle zamanlarının yaklaşık yüzde 30'undan daha azını müşterilerle geçirdiğini de gözler önüne seriyor.
 
KPMG'nin hazırladığı "GenAI Çağında Geliri Artırmak" rehberinde en iyi satıcıların sergilediği performansın üretken yapay zekâ sayesinde tüm satış departmanına yayılmasının ve satıcıların müşterilerle geçirdiği sürenin iki katına çıkarılmasının yaratabileceği büyük potansiyele dikkat çekiliyor.
 
Rehbere göre GenAI, satışın ötesinde diğer faaliyetlerde de değer yaratabilir. Örneğin, yeni veriler pazarlama ekiplerinin kişiselleştirilmiş kampanyalar oluşturmasına yardımcı olarak daha güçlü müşteri sadakati sağlayabilir. Satış destek ekiplerinin ücretlendirme planlarını analiz etmelerine yardımcı olabilir ve satış ağırlıklı birçok faaliyette önemli bir etki sağlayabilir. Rehberde oluşturma, analiz, araştırma, etkileşim ana başlıkları altında yaygın satış rollerine göre örnek GenAI kullanım senaryolarına yer verilirken bu teknolojinin yeteneklere, ücretlere, yönetime etkisini ortaya koyan çeşitli matrislere de yer veriliyor.
 
"GenAI, satış departmanlarının geleceğini önemli derecede şekillendiriyor"
Konuyla ilgili açıklama yapan KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, "Üretken yapay zekâ (GenAI), şirketlere sadece satış performanslarını artırmakla kalmayıp aynı zamanda satış süreçlerini yeniden tanımlama fırsatı sunuyor. GenAI, yöneticilere satış süreçlerini daha verimli ve etkili hale getirme imkânı sunarken aynı zamanda müşteri deneyimlerini de geliştirebilir. Örnek verecek olursak KPMG'nin raporuna göre, satış ekipleri vakitlerinin yüzde 70'inden fazlasını satış dışı aktivitelere ayırıyor. Bu ekipler, satış dışı görevlerini üretken yapay zekâya devrederek müşteri etkileşimlerinde daha derin ve anlamlı ilişkiler kurmaya odaklanabilir. GenAI'nin bu yetenekleri, satış maliyetlerini düşürmenin yanı sıra şirketlerin rekabet avantajlarını artırmalarına yardımcı oluyor. Bu avantajlar sadece satış ekiplerinin performansını optimize etmekle sınırlı değil, aynı zamanda pazarlama ekiplerine de veri odaklı öngörülere dayanan, kişiselleştirilmiş kampanyalar oluşturma ve müşteri sadakatini artırma fırsatı sunuyor. Bu etki alanını dikkate aldığımızda, üretken yapay zekânın sadece bugünün değil, geleceğin satış dünyasını da şekillendireceğini söyleyebiliriz. Şirketler güçlü bir yapay zekâ stratejisi sayesinde bu dönüşümün sunduğu potansiyelden tam olarak faydalanabilir ve geleceğin dünyasında büyümelerini daha da hızlandırma fırsatını yakalayabilir." dedi.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor: