Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

  
Çin Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023 yılında Çin’in denizcilik endüstrisinin toplam üretim değeri, bir önceki yıla göre yüzde 6’lık artışla 9,9 trilyon yuana ulaştı. Bakanlık, ülkede hızla büyüyen deniz ekonomisinin, ulusal ekonomiyi canlandıran yeni motor haline geldiğini belirtti.

Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi tarafından bugün düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve Devlet Deniz İdaresi Başkanı Sun Shuxian, ülkeye ait deniz ekosistemini korumak için büyük çaba gösterdiklerini belirtti. Sun, ülkeye ait mangrovlar, mercan resifleri ve deniz çayırı yataklarının çoğunluğunun koruma altına alındığını ifade etti.

Sun, haziran ayında yayımlanan Denizin Ekolojik Sistemi Denetim Raporu’na göre, ülkeye ait deniz ekosisteminin iyi korunduğunu söyledi ve merkezi hükümeti ve yerel yönetimlerinin ülkeye ait deniz ekosisteminin iyileştirilmesine büyük bütçe ayırdığını sözlerine ekledi.

Aynı toplantıda “Çin’de Deniz Ekolojik Çevresinin Korunması” başlıklı Beyaz Kitap da kamuoyuyla paylaşıldı. Beyaz Kitap’ta, Çin’in denizde ekolojik çevresinin korunmasında benzeri görülmemiş değişikliklerin meydana geldiği kaydedildi. 14. Beş Yıllık Plan döneminde ülke genelinde 110’dan fazla körfezin yaplandırıldığına, 65 körfezde çöp temizliği gerçekleştirildiğine ve çöp geri dönüşüm yönteminin yenilenmesine odaklandığına işaret edilen kitapta 2025 yılına kadar Çin’de 283 körfezin rehabilite edileceği belirtiliyor. Verilere göre, 2023 yılında Çin’de iyi su kalitesine sahip kıyıya yakın deniz alanlarının oranı yüzde 85 ile rekor seviyeye ulaştı. 24 tipik deniz ekosisteminin 2021 yılı itibarıyla ‘sağlıksız’ olma durumu ortadan kaldırıldı.
 
CGTN TÜRK

milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklama aşağıda bulunuyor:

Hazine ve Maliye Bakanlığınca “Mali ve Sosyal Haklar Genelgesi" yayımlanmış ve buna göre bedelli askerlik tutarı 2024 yılının ikinci altı ayı için 217.871,04 (iki yüz on yedi bin sekiz yüz yetmiş bir lira dört kuruş) olmuştur. 8 Temmuz 2024 tarihinden itibaren bedelli askerlik müracaat işlemleri başlamıştır.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Mayıs ayı Bülteni yayınlandı

Kredi kuruluşlarının nakdi kredileri 14 trilyon TL’yi aştı.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi üyesi kuruluşlar tarafından kullandırılan nakdi
krediler Mayıs 2024 itibarıyla, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 46 artarak 14.180
milyar TL oldu.

Nakdi kredilerin 13.698 milyar TL’si bankalar (63 banka), 200 milyar TL’si finansal kiralama
şirketleri (20 finansal kiralama şirketi), 136 milyar TL’si finansman şirketleri (23 finansman
şirketi) ve 146 milyar TL’si faktoring şirketleri (49 faktoring şirketi) tarafından kullandırıldı.

Tasfiye olunacak alacaklar 2024 yılı Mayıs ayı itibarıyla 273 milyar TL oldu. Tasfiye
olunacak alacakların 256 milyar TL’si bankalara; 12 milyar TL’si finansal kiralama
şirketlerine, 3 milyar TL’si faktoring şirketlerine ve 2 milyar TL’si de finansman şirketlerine
aittir. Tasfiye olunacak alacakların toplam kredilere oranı Mayıs 2024 itibarıyla, bir önceki
yıla göre 0,2 puan azalarak yüzde 1,9 oldu.

Ticari krediler yüzde 45 artarak 11 trilyon TL’ye yaklaşmıştır. Ticari kredilerin toplam
içindeki payı yüzde 77 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Ticari krediler içinde imalat sanayi yüzde 31 ile en yüksek paya sahiptir. Payı yüzde 10 ve
üzerinde olan diğer ana sektör ise toptan ve perakende ticaret sektörüdür.

Mayıs 2024 itibarıyla tasfiye olunacak alacak oranı en yüksek olan sektör; yüzde 4,9 ile
inşaat sektörü oldu. Bu sektörü yüzde 4,5 ile enerji ve yüzde 2,5 ile turizm sektörleri takip
etti.

Bireysel krediler 3,2 trilyon TL oldu.

Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler, yüzde
52 artarak 3,2 trilyon TL oldu. Bireysel kredilerin yüzde 99’u bankalar tarafından
kullandırılırken, finansman ve finansal kiralama şirketleri tarafından kullandırılan 17 milyar
TL’lik bireysel kredinin 10 milyar TL’si taşıt kredilerinden oluşmaktadır.

Bireysel kredilerin yüzde 46’sını kredi kartları, yüzde 28’ini ihtiyaç kredileri, yüzde 14’ünü
konut kredileri, yüzde 3’ünü taşıt kredileri ve yüzde 8’ini kredili mevduat hesabı oluşturdu.
Bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacak oranı yüzde 2,1 seviyesinde gerçekleşti.

Bireysel kredi kullanan müşterilerin sayısı 40,7 milyon oldu.

Bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda yaklaşık 2,1 milyon
kişi artarak 40,7 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi ise 78,6 bin TL düzeyinde
gerçekleşti.

Mayıs ayında 192 bin kişi ilk defa kredi kartı, 105 bin kişi tüketici kredisi kullanırken,
konut kredisi kullanan kişi sayısı 8 bin oldu. 226 bin kişi ise ilk defa kredili mevduat
hesabı kullanırken, 19 bin kişi ise taşıt kredisi kullandı.

İstanbul, bireysel kredide en yüksek paya sahip olan il6

Mayıs 2024 ayı itibarıyla İstanbul 28, Ankara yüzde 10 ve İzmir yüzde 7’lik bireysel kredi
payına sahiptir. Bayburt, Bartın ve Şırnak son 12 ayda bireysel kredi bakiyesi en çok artan
il oldu. Kişi başına ortalama bireysel kredi (kredi kartı dahil) toplam bakiyesi en yüksek iller
ise sırasıyla, İstanbul, Ankara ve İzmir oldu.

Dün ekonomik takvimde veri akışının zayıf olması sebebiyle piyasalarda sakin seyir hakimdi. Gün içinde önemli haber akışı olarak ABD’de TÜFE ve işsizlik maaşı verilerini takip ediyor olacağız. Dolar endeksi 105 seviyelerde günü tamamlarken bugün güne benzer seviyelerde açılış yaptı. Dolar endeksi yatay seyrine devam ediyor. 100 günlük hareketli ortalaması 104,79 seviyesi destek noktası olarak izlenebilir.

EURUSD paritesi dün 1,0813 seviyelerinde güne başlarken 1,0829 seviyelerinde kapanış gerçekleştirdi. Yeni güne benzer seviyelerde açılış yaptı ve EURUSD paritesinde pozitif seyir hakim. Bollinger üst bandı olan 1,086 seviyesi direnç olarak takip edilebilir. 200 günlük hareketli ortalama 1,08 seviyesi destek olmaya devam ediyor.

Ons Altın dün $2363 seviyesinde açılış yaparken, $2371 seviyelerinde günü tamamladı. Yeni güne de benzer seviyelerde başladı ve yukarı yönlü hareketine devam ediyor. Mayıs ayında görmüş olduğu zirve noktası olan $2450 direnç olarak takip edilebilir. 50 günlük hareketli ortalama seviyesi olan $2340 destek olarak takip edilebilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/07/11/fx-teknik-analiz-raporu-11-07-2024/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

KPMG, “Kesintisiz Ticarete Doğru” raporunda perakende sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin tüketicilerine kesintisiz ve kusursuz bir ticaret deneyimi sunabilmek için operasyonlarını hangi kriterlere göre gözden geçirebileceklerine dair önemli tavsiyelerde bulundu.
 
KPMG'nin müşteri odaklı kesintisiz ticaretin zorluklarını ve bu zorlukların üstesinden gelinmesi için çözüm önerilerine yer verdiği “Kesintisiz Ticarete Doğru” raporu yayımlandı. Raporda kesintisiz ticaret için perakendecilerin çevrim dışı ve çevrim içi en iyi uygulamaları tutarlı, bağlantılı, müşteri odaklı bir yapıda birleştirmeleri gerektiğine dikkat çekildi ve işletmeleri kesintisiz ticarete ulaştıracak dört itici güç de paylaşıldı. Bunlar sırasıyla; müşteri odaklı liderlik ve iş gücü ekiplerinin varlığı, perakende şirketlerinin kendi verilerini kullanarak kapsamlı öngörüler türetmesi, dijitalleşmeyi destekleyen teknoloji mimarisine ilişkin farkındalık ve buna yatırım yapma ile yenilikçi ürün ve hizmetler için fark yaratan bir bakış açısına sahip olma olarak belirtildi.
 
KPMG Türkiye Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektör Lideri ve Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Şirket Ortağı Özge İlhan Acar açıklamasında, “Yüzyıllar boyunca perakendeciler küçük farklılıklarla da olsa, birbirlerine büyük ölçüde benzer yalın bir modele dayanarak işlerini yaptılar; doğru ürünleri doğru fiyatlarla doğru yerlerde tüketicilerine sunmak. Ancak, son 25 yılda, büyük ölçüde dijital teknolojinin gücüyle perakendecilerin iş yapış şekillerinde de köklü değişimler yaşandı. Perakendeciler, artık dijital teknolojinin kendi sektörlerinde de devrim yarattığının ve işlerini geliştirmelerinin veya belki de temelden değiştirmelerinin gerektirdiğinin farkındalar. KPMG olarak biz de perakende dünyasının yeni bir dijitalleşme dalgasıyla karşı karşıya olduğuna inanıyoruz. Veri analitiği ve yapay zekâ ile mümkün kılınan bütüncül kanallı bu çağda, perakendeciler geçmişte birbirinden bağımsız olan kanallar arasında köprüler kurarak işlerini yürütmeye başladı. Böylelikle ortaya çıkan bu kesintisiz ticaretle birlikte bir başka evrim sürecine giriyoruz. Tüketicilerin bir ürünü ya da hizmeti arama, seçim yapma, ödeme, satın alma ve iade etme gibi tüm süreçlerin hepsinin bir arada birden çok kanalda gerçekleştiği, çevrim içi ve çevrim dışının iç içe geçtiği, çevrim içi olanın yalnızca bir web sitesi veya uygulama olmadığını ve fiziksel mağazanın dijital etkileşimini de içerdiği bir ticaret dünyasındayız.” dedi.
 
KPMG'nin raporunda perakendecilerin tüketicilere gerçekten kesintisiz bir ticaret deneyimi sunmak için şu dört itici güce göre operasyonlarını uçtan uca gözden geçirmeleri tavsiyesinde bulunuluyor:
 
Müşteri odaklı liderlik ve iş gücü ekiplerinin varlığı
Rapora göre geleneksel sektör ölçütleri, perakendecileri ürün ve kanallar etrafında konumlandırıyor. Kesintisiz ticaret dünyasında ise bu modelin tersine çevrilmesi ve tüketicilerin işin ön saflarına yerleştirilmesi gerekiyor. Metrekare başına satış gibi geleneksel temel performans göstergelerinin önemi hizmet maliyeti ve müşteri edinme maliyetleri gibi yeni ölçütlere kıyasla azalıyor. Bu nedenle perakendecilerin yeni ölçütleri dikkate alarak kanallar arasındaki farklılıkları ortadan kaldırabileceği ve liderleri ile çalışanlarını tüketici etrafında konumlandırabileceği tavsiyesinde bulunuluyor.
 
Perakende şirketlerinin kendi verilerini kullanarak kapsamlı öngörüler türetmesi
Günümüz tüketicilerinin beklentileri giderek karmaşıklaşıyor, taleplere ayak uydurmak ise daha da zorlaşıyor. Buna karşın içgörü odaklı kuruluşlar, verileri kullanabilir ve tüketici ihtiyaçlarına ilişkin temel bir anlayışla desteklenen tekliflerini proaktif bir şekilde öngörebilir, strateji oluşturabilir ve uyarlayabilir. Sorunsuz ticaret, uzun süredir yerleşik olan işlevsel yaklaşımdan, verilerin herkes için gerçekten erişilebilir olduğu ortak bir modele geçişi gerektirir. Bazıları için sorunsuz ticaretin önündeki ilk büyük engel, verilerin kuruluş genelinde farklı, bağlantısız kanallarda bulunmasıdır. Raporda perakendecilerin bu durumu değiştirmelerini sağlayacak çözüm önerilerine de yer veriliyor.
 
Dijitalleşmeyi destekleyen teknoloji mimarisine ilişkin farkındalık ve buna yatırım yapma
Gerçekten bağlantılı olan bir şirket, güvenliği korurken müşterilere verdiği vaatleri çevik, uygun maliyetli ve ölçeklenebilir bir şekilde yerine getirmek için akıllı dijital hizmetleri, teknolojileri ve platformları tasarlama ve geliştirme yeteneğine sahiptir. Örneğin teknoloji, perakendecilerin çeşitli kanallardaki stok, sipariş ve müşterileri tek bir noktada görmelerini sağlarken analitik ve yapay zekâ müşterilerinin neden, nerede, ne zaman ve nasıl satın aldıklarını anlamalarını mümkün kılar. Gerçek anlamda sorunsuz bir müşteri deneyimi, alışveriş yapanların ürünlere, fiyatlara ve tekliflere erişmek için anında “mağaza” modundan “çevrimiçi” moda geçmesine olanak sağlamalıdır.
 
Yenilikçi ürün ve hizmetler için fark yaratan bir bakış açısına sahip olma
Doğru fiyatlandırma, ürün ve hizmet karışımıyla müşteriye teklifler sunmak, perakendecilerin en cazip segmentlerden bazılarını hedeflemesine ve kârlı bir büyüme sağlamalarına yardımcı olabilir. Müşteri odaklı bir bakış açısının benimsenmesi, perakendecilere tüm kanallardaki ürün portföylerini yeniden değerlendirmek için potansiyel olarak dönüşümsel bir fırsat sunar. Ürün çeşitliliğini ve yelpazesini kalibre etmek için verileri kullanmak satışları artırabilir ve stok maliyetlerini optimize ederek şirketlerin işletme sermayesi yüklerini azaltabilir.

KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri?yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.

ABD Hazine Bakanlığı ve İç Gelir Servisi (IRS), yüksek gelirli ve yüksek varlıklı bireylerden
vadesi geçmiş vergi borçlarını tahsil etmeye yönelik yeni bir girişimin 1 milyar dolardan fazla
tahsilatla önemli bir dönüm noktasına ulaştığını duyurdu.

 IRS, 2023 yılında, tanınan vergi borcunu ödemeyen yüksek gelirli, yüksek varlıklı bireyleri
takip etmek için yeni bir girişim başlattı ve bu davalara düzinelerce kıdemli çalışan atadı. Bu
kampanya, 1 milyon dolardan fazla geliri ve 250.000 dolardan fazla vergi borcu olan vergi
mükellefleri arasında yoğunlaşmıştı.

ABD Hazine Bakanı Janet L. Yellen, "Başkan Biden'ın Enflasyon Azaltma Yasası vergi adaletini
arttırıyor ve tüm varlıklı vergi mükelleflerinin tıpkı çalışan aileler gibi borçlu oldukları
vergileri ödemelerini sağlıyor. Varlıklı vergi mükelleflerinden oluşan küçük bir gruptan vadesi
geçmiş vergileri tahsil etmeye yönelik yeni bir girişim, şu ana kadar 1 milyar dolardan fazla
gelir sağlayarak şimdiden büyük bir başarı elde etti" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe ihracat artışı haziran ayında da sürdü. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İHBİR) Ocak-Haziran ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 artışla 1 milyar 780 milyon dolara çıkarken, hububat sektörünün Türkiye geneli ilk yarı ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 5 milyar 857 milyon dolara ulaştı. Haziran ayında, hububat sektörünün en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk üç ülke sırasıyla Irak, Cezayir ve ABD olurken, İHBİR'de ise ilk üç sırayı ABD, Irak ve Birleşik Krallık aldı. Yaşanan maliyet artışlarından dolayı rakip ülkelerle rekabet etmekte zorlandıklarını dile getiren İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; “Girmiş olduğumuz raflardan düşmemiz durumunda tekrar o raflara girebilmek için çok uzun süreler ve mücadeleler vermemiz gerekecek. Bu raflardan düşmemek, raflardaki yerimizi korumak ve çeşitliliğimizi artırmak adına otoriteden üretici ihracatçı için rekabetçiliğimizi destekleyecek SGK primlerinde, elektrik, doğal gaz ve enerji giderlerinde destek bekliyoruz.” dedi.

 

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Ocak-Haziran dönemi ihracat rakamlarını açıkladı. Buna göre İHBİR’in haziran ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,2 artışla 240,2 milyon dolara çıkarken, ilk yarı ihracatı yüzde 10,7 artışla 1 milyar 780 milyon dolara ulaştı. Hububat sektörünün Türkiye geneli haziran ayı ihracatı ise, geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 6 artışla 817 milyon dolara ulaşırken, Türkiye geneli Ocak- Haziran dönemi ihracatı yüzde 7 artışla 5 milyar 857 milyon dolar oldu.

 

HAZİRANDA EN FAZLA İHRACAT IRAK’A YAPILDI

 

Türkiye genelinde haziran ayında ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke Irak, Cezayir ve ABD olurken, İHBİR bünyesinde ise ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke sırayla; ABD, Irak, Birleşik Krallık oldu. Mal grupları olarak bakıldığında en fazla ihracat; pastacılık ürünlerinde gerçekleşirken, diğer gıda müstahzarları ikinci sırada, bitkisel yağlar üçüncü sırada yer aldı.

 

İHRACATTA ARTIŞIN 3 TEMEL SEBEBİ

 

Açıklanan rakamları değerlendiren İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; maliyet artışlarından kaynaklı fiyat tutturamamanın rekabet şansını gün geçtikçe daha fazla zora soktuğunu belirtti. Taycı, “Halihazırda ihracatımızdaki artışının en büyük sebepleri; satış ağımızın çok yaygın olması, çok geniş bir yelpazede satış gerçekleştiriyor olmamız, Türkiye'nin özellikle Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri için tarım ürünlerinin tam dağıtım noktasında olmuş olması, özellikle bu konuda Mersin Limanı'nın bölgesel bir gıda dağıtım merkezi haline gelmesi çok stratejik, gıda ve işlenmiş tarım ürünlerinde ülkemizin yatırımlarının güçlü olması ihracat artışımızdaki en güçlü yanlarımız.” ifadelerini kullandı.

 

Mevcut pazarlarda, yaşanan maliyet artışlarından dolayı rekabet etmede zorlandıklarını dile getiren Kazım Taycı, “Rekabet şansını tamamen yitirmeden üretici ihracatçıya; SGK primlerinde, elektrik, doğal gaz ve enerji giderlerinde verilecek teşvik ve destekler çok önemli

 

olacaktır. Çünkü girmiş olduğumuz raflardan düşmemiz durumunda tekrar o raflara girebilmek için çok uzun süreler ve mücadeleler vermemiz gerekecek. Bu raflardan düşmemek, raflardaki yerimizi korumak ve çeşitliliğimizi artırmak adına otoriteden destek bekliyoruz.” dedi.

 

“ZOR GÜNLERİ BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE ATLATACAĞIZ”

 

İHBİR Başkanı Kazım Taycı sözlerini şöyle sürdürdü;

 

“Ekonomi yönetimimizin, ülkemizin en büyük sorunu olan enflasyonla mücadelesine ihracatçılar olarak destek veriyoruz. Enflasyonla mücadelede olmazsa olmaz ülkeye dövizin girmesi, bunun için de üretmemiz ve ihracat yapmamız lazım. Yaşanan bu zorlu süreci; kamu- özel sektör olarak milletçe hep birlikte el ele vererek birlik beraberlik içinde atlatacağız. Üretici ihracatçılar olarak, ülkemiz için gece gündüz durmadan çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Dünyanın her ülkesinde, her pazarında ‘Made in Türkiye’ olarak varız. İhracatçı için verilecek her destek özellikle pandemi sonrası yakalamış olduğumuz avantajları, fırsatları kaybetmeden rekabetçiliğimizi yeniden kazanmamıza yardımcı olacaktır.”