Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

SANKO Holding, uluslararası arenada Türkiye’yi başarıyla temsil eden paralimpik sporcularımıza destek vermek üzere, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ana sponsorluğunu üstlendi. Paris 2024 Paralimpik Oyunları öncesinde
 özel sporcularımıza verdiği desteği, yapılan iş birliğiyle daha ileriye taşıdı.

 

Türkiye’nin öncü sanayi kuruluşlarından SANKO Holding, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) ile imzaladığı protokolle komitenin ana sponsorluğunu üstlendi. Daha önceki yıllarda dünya şampiyonlukları bulunan Para Milli Okçu Yiğit Caner Aydın’ın bireysel sponsoru olarak yanında yer alan SANKO Holding, özel sporcuları destekleme taahhüdünü, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ana sponsorluğunu üstlenerek daha ileriye taşıdı.

 

SANKO, bu desteğiyle, paralimpik spor alanında gelişimin sağlanması ve yaratılan sosyal etkinin özellikle kadın paralimpik sporcularla daha geniş kitlelere ulaştırılmasını hedefliyor.

 

Konukoğlu: “Türkiye’ye ve dünyaya çok özel mesajlar veren paralimpik sporcularımıza yolculuklarında eşlik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz.”

 

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Grubun, 120 yıllık köklü geçmişi boyunca daima topluma değer katarak büyümeyi hedeflediğini belirterek, “Toplumun iyiliğine ve güzel geleceğine katkıda bulunmak, en önemli önceliklerimizden biri. Sporun toplum üzerindeki pozitif etkilerinin farkında olarak, sporu ve sporcuları destekleyen proje ve faaliyetler yürütüyoruz. Ülkemizi dünyada başarıyla temsil eden sporcularımızı görmek bizi çok gururlandırıyor. Paralimpik sporcularımız da çok önemli mücadeleler veriyor. Onların çabasını takdir ediyoruz. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi de, paralimpik sporcuların potansiyellerini sergilemeleri ve başarı elde etmeleri için önemli bir misyon üstleniyor. Bu değerli katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz de paralimpik sporcularımızın yanında yer almak, başarıya giden yolda önlerindeki engellerin kalkmasına destek sağlamak için, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ile yeni bir iş birliğine imza attık. Hayırlı uğurlu olsun. Sporun dönüştürücü gücüyle Türkiye’ye ve dünyaya çok özel mesajlar veren sporcularımıza yolculuklarında eşlik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Gösterdikleri yılmazlık, çalışkanlık ve umut, hepimiz için en önemli değerleri oluşturuyor. Sporcularımızın ülkemizi Paris’te Paralimpik Oyunlarında başarıyla temsil edeceklerine ve yeni şampiyonluklar getireceklerine gönülden inanıyorum. Hepsine başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

 

TMPK Başkanı Dr. Aksu: “SANKO, ülke sınırlarını aşan gücüyle bizlerin ve sporcularımızın gücüne güç katmıştır.”

 

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Dr. Av. Murat Aksu ise iş birliğine ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Türkiye Milli Paralimpik Komitesi 22 yıllık bir hikayedir ve bu hikâyenin asıl kahramanları sporcularımızdır. Vizyonumuz olan, paralimpik hareketin toplumun her kesiminde benimsenmesine öncülük etmek ve sporcularımız için eşit, adil ve en iyi spor ve yaşam ortamını sağlama noktasında bizlerin çabası şüphesiz güçlü iş birlikleriyle anlamlı ve sürdürülebilir olacaktır. Tam da bu düşüncemizi destekler nitelikte olan, SANKO Holding ile yaptığımız bu iş birliği gerek komitemizi gerek sporcularımızı gerekse Paralimpik camiamızı tam da Paris Paralimpik Oyunlar öncesi son derece mutlu etmiştir. Ülkemizin yüz akı markalarından biri olan SANKO, ülke sınırlarını aşan gücüyle bizlerin ve sporcularımızın gücüne güç katmıştır. Komitemizin Ana Sponsoru olmasının yanında, bu yıl 4 kadın sporcumuzu da desteklemeye başlamasıyla çok anlamlı bir toplumsal mesaj verdikleri için başta Sayın Adil Sani Konukoğlu’na ve SANKO Ailesine gönülden teşekkür ederim. İş birliğimizin uzun yıllar devam etmesini ve birlikte nice anlamlı projelere birlikte imza atmayı temenni ediyorum.”

 

Paralimpik sporcular mutlu: “Paralimpik Oyunları’na daha istekli ve güçlü hazırlanıyoruz, çünkü arkamızda bize inanan büyük bir aile var…”

 

SANKO Holding, TMPK ana sponsorluğunun yanı sıra Paris 2024 Paralimpik Oyunlarında yarışacak milli para masa tenisçi Merve Cansu Demir, milli para tekvandocu Seçil Er, milli para atlet Aysel Önder ve milli para atıcı Çağla Baş’a destek vermeye başlayacak.

 

Grubun destek verdiği paralimpik sporcularımızdan milli atlet Aysel Önder, “SANKO Holding’in yanımda olması bana sadece maddi değil, manevi anlamda da büyük güç verdi. Bu tarz sporcu destekleri her antrenmanda, her yarışta bizim için bir motivasyon kaynağı oluyor. SANKO Holding, sadece bir sponsor değil, aynı zamanda yol arkadaşım oluyor” derken, milli para tekvandocu Seçil Er de “Para sporcular ne yazık ki yeterince ilgi ve destek görmüyor. Oysa şirketlerin para atletlere ve diğer sporculara desteği çok önemli bir yere sahip. SANKO Holding’in bu yaklaşımı, toplumda para sporları ve sporcuları hakkında farkındalık oluşturması açısından da çok değerli. Bu destekle, sadece kendi başarımızı değil, aynı zamanda para sporlarının genel kabulünü ve bilinirliğini artırma yolunda önemli bir adım atıyoruz. SANKO Holding'e bu anlamlı desteği için teşekkür ederim” diye konuştu.

 

Milli para atıcı Çağla Baş, “Bu destekle, Paris'teki Paralimpik Oyunları'na daha büyük bir inanç ve kararlılıkla hazırlanıyorum. Her gün daha da sıkı çalışıyorum, çünkü arkamda bana inanan büyük bir aile var” dedi. SANKO Holding’in desteklediği bir diğer sporcu olan milli para masa tenisçi Merve Cansu Demir de şunları söyledi: “Bizler, sadece eşit sporcular olduğumuzu göstermek istiyoruz. Bu tarz iş birlikleri, bu konuda bize yardımcı oluyor. SANKO Ailesine, bu değerli katkıları için teşekkür ederim. Onların desteği, bizlerin eşit şartlarda mücadele etmesine ve sporumuzu daha fazla insana ulaştırmamıza olanak tanıyor.”

 

SANKO Holding’in Cumhuriyet’in 100. Yılında ana sponsorluğunu üstlendiği, Dünya Şampiyonu milli para okçu Yiğit Caner Aydın da bu desteğin kendisi için paralimpik hareketin ruhunu yaşatan bir iş birliği olduğunu belirterek, “Ben sporla insanlara ilham vermek, ülkemizdeki spor kültürünü bir nebze de olsa değiştirmek ve sporun tam zamanlı bir meslek olabileceğini topluma göstermek hayalini kuran bir sporcuyum. Milli formayı giydiğim her an, kendimi hep elit bir sporcu olarak gördüm ve gösterdim. SANKO Ailesine, spora kattığı değerler ve verdikleri destekler için minnettarım. Yeni hedefler belirlerken SANKO’nun yanımda olması benim için büyük bir motivasyon kaynağı…” ded

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Logitech, yaz mevsiminin taptaze enerjisini ve canlılığını çalışma alanlarına taşıyor. Her kullanıcının ihtiyacına göre tasarlanmış kablosuz mouse modelleri, pudra pembe, beyaz, açık mavi tonlarındaki renk seçenekleri ile yazın ferah atmosferini çalışma alanlarında yaşatmayı vaat ediyor.

Logitech Signature M650: Yazın Ferahlığı Masanızda

Logitech Signature M650, yaz mevsiminin enerjisini çalışma alanlarına getirirken, “Akıllı Kaydırma” ve “Sessiz Tıklama” özellikleri ile verimli bir çalışma deneyimi sunuyor. Ergonomik tasarımı ve Logitech Options yazılımı sayesinde kişiselleştirme imkanı sağlayan bu mouse, pudra pembe, beyaz ve renk seçenekleriyle yazın ferah atmosferini masalara yansıtıyor. Ayrıca, sol el kullanıcıları için özel olarak tasarlanan seçeneği ile herkesin ihtiyaçlarına hitap ediyor.

 

Logitech M240 Silent Mouse: Sessiz Yaz Günleri İçin İdeal

Yazın sessiz, huzurlu atmosferini ofis veya çalışma alanına getirmek isteyen kullanıcılar için Logitech M240 Silent ideal bir tercih oluyor. Hızlı ve kolay Bluetooth® bağlantısı ile saniyeler içinde eşleşen mouse, beyaz ve pudra pembe renk seçenekleriyle yazın canlılığını yansıtıyor. Uzun ömürlü pil ömrü ve güvenilir kablosuz kapsama alanı sayesinde, yaz günlerinde kesintisiz bir çalışma deneyimi sunuyor.

 

Logitech M171 Kablosuz Mouse: Sadelik ve Kolaylık Bir Arada

Yaz mevsiminde hem sadeliği hem de kolaylığı tercih edenler için ideal bir seçenek olan Logitech M171, bilgisayara sadece 3 saniyede bağlanarak pratik bir kullanım sunuyor. 12 aya kadar dayanıklı pili sayesinde uzun süre kesintisiz performans sağlıyor. Beyaz, pudra pembe ve açık mavi renk seçenekleriyle yazın enerjisini çalışma alanlarına getirirken, sade tasarımı ve güvenilir kablosuz bağlantısıyla kullanıcıların işlerini daha kolay ve keyifli hale getiriyor.

 

 

Logitech Hakkında

Logitech, herkesin tutkularını takip etmelerine yardımcı olurken bunu toplum ve gezegen için iyi bir şekilde yapma taahhüdüyle gerçekleştirir. İşletmelerin büyümesine katkı sağlayan; çalışırken, yaratırken, oyun oynarken ve yayın yaparken insanları bir araya getiren donanım ve yazılım çözümleri tasarlayan Logitech’in markaları arasında Logitech, Logitech G, Streamlabs ve Ultimate Ears bulunuyor. 1981 yılında kurulan ve merkezi İsviçre'nin Lozan kentinde bulunan Logitech International, SIX Swiss Exchange (LOGN) ve Nasdaq Global Select Market'te (LOGI) işlem gören, halka açık bir İsviçre şirketi.

###

Logitech ve markaları, Logitech Avrupa A.Ş. ve/veya ABD ile diğer ülkelerdeki iştiraklerinin ticari ya da tescilli ticari markalarıdır. Diğer tüm ticari markalar kişisel sahiplerinin mülkiyetindedir. Logitech ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi için, logitech.com adresini ziyaret edin.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Pharminal İlaç, çalışan memnuniyetine ve iş yeri kültürüne verdiği önemle, Great Place to Work Sertifikası'nı almaya hak kazanarak şirketin çalışanlarına verdiği değeri ve onların memnuniyetine yönelik sürdürülen çalışmaların başarısını ortaya koyuyor.
Pharminal İlaç Genel Müdürü Alpan Erdinç, "Bu sertifika, çalışanlarımızın memnuniyetini ve şirkete olan bağlılıklarını yansıtıyor. Çalışan memnuniyetine verdiğimiz öncelik ve beklentileri ile şirket hedeflerinin uyumlu bir şekilde yönetilmesi, bu başarıyı elde etmemizde önemli etkenler oldu. Şirket olarak, kişisel ve profesyonel gelişime büyük önem veriyoruz ve çalışanlarımız için sürekli iyileştirmeler yapıyoruz" ifadelerini kullanan Erdinç, sözlerine şu şekilde devam etti;
''Değerli çalışma arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ve şirketimize olan bağlılıkları sayesinde almaya hak kazandığımız Great Place to Work Sertifikası ile; yenilikçilik ve mükemmellik adına attığımız adımların sonucunu görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu sertifika, gelecekte de çalışanlarımızın mutluluğunu ve iş memnuniyetini artırmak için daha fazla çaba sarf edeceğimizin bir taahhüdüdür. Hep birlikte daha büyük başarılara imza atmak için sabırsızlanıyoruz.''
Pharminal İlaç'ın şirket kültürü, güçlü ve sürdürülebilir iletişim, şeffaflık, adalet, yenilikçilik, çeviklik ve insan odaklılık gibi temel değerler üzerine inşa edilmiştir. Bu değerler, şirketin her seviyesinde benimsenmiş olup, çalışanlar arasında güven ve saygıya dayalı ilişkilerin kurulmasını sağlamaktadır.
Great Place to Work Sertifikası, Pharminal İlaç'ın gelecekteki başarıları için bir motivasyon kaynağı olmaya devam edecek. Şirket, çalışan memnuniyetini artırmak ve daha büyük başarılara imza atmak için çalışmalarını sürdürecektir.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni nesil CRM sistemleri, konaklama döngüsünün tüm aşamalarında iletişimi yönetmeye yardımcı olarak müşteri deneyimini iyileştiriyor ve işletmelere önemli avantajlar sağlıyor. Bu sistemler, konukların otele girmeden önce başlayan ve fatura ödendikten sonra da devam eden deneyimlerini optimize ederken, düşük maliyetlerle gelir kaynakları yaratma imkanı sunuyor.
 
“Proaktif müşteri yönetimi stratejileri, otellerin daha yüksek sadakat oranlarına ulaşmasına olanak tanıyor”
5 binden fazla işletmeye teknoloji odaklı yönetim ve operasyon çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerini güçlendiren Protel'in Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, “CRM yazılımı, müşterilerle düzenli iletişim kurmayı, sadakat programlarına dahil etmeyi, indirimler sunmayı ve yeni sezon menülerini tanıtmayı kolaylaştırıyor. Pazarlama otomasyonu ile tüm mesajlar ziyaretçilere göre kişiselleştirilerek etkileşim artırılıyor. CRM'in veri toplama özelliği sayesinde, örneğin, vejetaryen müşterilerinize yeni menü öğeleri tanıtılıyor veya sömestrde çocuklara özel promosyonlar sunuluyor. Veri odaklı yaklaşımlar ve proaktif müşteri yönetimi stratejileri, otellerin misafir deneyimini sürekli iyileştirmesine ve dolayısıyla daha yüksek sadakat oranlarına ulaşmasına olanak tanıyor” diyor.
 
İyileştirilmiş tahminler ve müşteri hizmetleri
CRM sistemleri, geçmiş ve öngörülen verileri kullanarak satış tahminlerini iyileştiriyor. Yoğun sezonlarda oda ve müşteri başına fiyatlar optimize edilerek gelirler artırılıyor. Etkili müşteri iletişimiyle olumlu geri bildirimler alınarak marka bilinirliği artırılıyor ve olumsuz geri bildirimlerle hizmetler geliştiriliyor.
 
Zahmetsiz iş akışları
Tüm müşteri verilerinin tek bir veri bankasında toplanması, bilgi erişimini ve raporlama süreçlerini kolaylaştırıyor. Bu sistem sayesinde, gereken bilgileri hızlıca çekmek ve detaylı raporlar oluşturmak büyük ölçüde kolaylaşıyor. Müşteri ilişkilerini bu kadar etkin yönetmek, sosyal medya üzerindeki etkileşimlere ve müşteri incelemelerine anında yanıt verme imkanı sunuyor. Ayrıca, potansiyel konukları cezbetmek için kişiselleştirilmiş promosyonlar hazırlamak artık daha az çaba gerektiriyor.
 
Entegre CRM çözümlerinin farklı yazılımlarla uyum içinde çalışarak veriye erişimi kolaylaştırdığını ve bu verileri stratejik olarak kullanma kapasitesini artırdığını ifade eden Mehmet Emin Çangal, “İşletmeler müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırırken, gelirlerinde de gözle görülür bir yükseliş sağlıyor. Bu dinamikler, işletmelerin rekabetçi pazarda öne çıkmasına ve müşteri beklentilerini aşarak, marka değerini yükseltmesine olanak tanıyor” diyor.
 
“Veri segmentasyonunun gücünü her gün görüyoruz”
Satış ve pazarlama süreçlerini optimize etmek için veri segmentasyonu kullanarak belirli dönemlerdeki rezervasyonların analiz edilebildiğini ve en uygun fiyatlandırmanın belirlenebildiğini belirten Protel Pazarlama Direktörü Mehmet Emin Çangal, sözlerine şöyle devam ediyor: “Veri segmentasyonunun gücünü her gün görüyoruz. Belirli dönemlerdeki rezervasyon analizleri ve verimli fiyatlandırma stratejileri, müşteri ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılmasını ve onlara en uygun tekliflerin sunulmasını sağlıyor. Özellikle pazarlama otomasyonu aracılığıyla zamanında gönderilen doğum günü tebrikleri ve sezonluk kampanyalar, müşteri bağlılığını artırırken, tıklama ve açılma oranlarındaki verilerle kampanyaların etkinliği sürekli olarak ölçülüyor ve geliştiriliyor. Bu yaklaşım, satış ve pazarlama süreçlerini sürekli olarak optimize etmemize olanak tanıyor.”

Protel hakkında
Protel, 1989 yılından bu yana restoran, kafe, otel, bar, pastane ve plaj işletmeleri için teknolojik çözümler sunan bir sektör lideridir. Fintech alanından konuk ağırlama teknolojilerine kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Protel, tüm müşterilerine son teknoloji, kaliteli ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedefler. 4000'den fazla işletmeye teknoloji merkezli yönetim ve operasyon çözümleri sunarak, yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine değer katar. İş ortaklarının hayatını kolaylaştırmak ve verimliliğini artırmak için sunduğu teknolojik çözümlerle aynı zamanda sektör standartlarını da yükseltir. Müşterilerinin operasyonel süreçlerinde aksaklık yaşamamalarını önemser ve onlara kesintisiz bir hizmet sunabilmeleri için 7 gün 24 saat destek hizmeti sağlar. Protel, değişen ve gelişen dünyaya uyum sağlayarak müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı sürdürür.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Uluslararası entegre lojisitik şirketi Ares Logistics, yeni yatırımlarıyla İspanya taşımalarındaki gücünü daha da pekiştiriyor. Şirketin Kurucu Ortağı Engin Kırcı, “İspanya’yı Avrupa, Kuzey Afrika, Kafkasya ve Orta Asya hatları için de önemli bir merkez olarak konumlandırdık.” dedi.

 

TÜİK verilerine göre geçen yıl İspanya ile ticaret hacmi 19 milyar 268 milyon dolarla rekor kırdı. Ticaret hacmi ocak-mayıs döneminde de 8 milyar 198 milyon dolarla rekor serisini sürdürdü.

Türkiye-İspanya hattının önemli oyuncuları arasında yer alan Ares Logistics, operasyon kapasitesini büyütüyor. Şirketin Kurucu Ortağı Engin Kırcı, Türkiye ve Avrupa’daki araç-ekipman, ofis ve depo yatırımlarıyla İspanya’daki lojistik altyapılarını daha da güçlendirdiklerini belirtti.

Kırcı, Türkiye ile hızla genişleyen ticaret hacmi ve Avrupa’nın Kuzey Afrika’ya açılan kapısı konumu nedeniyle İspanya’nın, lojistik sektörü için öneminin giderek arttığını vurguladı.

 

Kuzey Afrika, Kafkasya ve Orta Asya hatları için de merkez oldu

Taşımacılık hacimlerinin önemli bir bölümünün İspanya varışlı-çıkışlı olduğunu kaydeden Kırcı, “Yeni yatırımlarımızla İspanya’yı sadece Türkiye operasyonları için değil, Avrupa, Kuzey Afrika, Kafkasya ve Orta Asya hatları için de önemli bir merkez olarak konumlandırdık. Bu bölgelerdeki üçüncü ülke taşımalarımızın önemli bir kısmını İspanya üzerinden gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.

Kırcı, yeşil lojistik uygulamalarına büyük önem verdiklerini ve Ro-Ro hatlarını yoğun şekilde kullandıklarını anlattı. Ro-Ro gemileriyle Fransa’nın Sete Limanı’na, sonrasında ise İspanya, Portekiz ve Fas’a ulaştıklarını dile getiren Kırcı, “Talebe göre kara yolunu da kullanıyoruz. Kara yoluyla minivan, ekspres, parsiyel ve komple taşımacılık hizmetleri veriyoruz.” dedi.

 

İspanya ve Portekiz’de 6 depo, zamanında ve hasarsız teslimat

İspanya ve Portekiz’de Barselona, Valensiya, Madrid, Irun, Lizbon ve Porto’da gümrüklü ve gümrüksüz depolama çözümleri sunduklarını aktaran Kırcı, şunları da kaydetti:

“Sağlık, gıda, kimya ve tekstil başta olmak üzere birçok sektöre hizmet veriyoruz, parsiyel ve komple taşımacılık yapıyoruz. Maliyet etkin, zamanında ve hasarsız teslimatlarımız sayesinde sadece Türkiye’den değil, Avrupa, Kuzey Afrika ve BDT ülkelerinden müşterilerimizin sayısını da hızla artırıyoruz.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu, kadın girişimcileri desteklemek amacıyla “Yükselen Markalar Türkiye” projesine kaldığı yerden devam ediyor. Proje, İstanbul Ticaret Odası’nın desteği ile yürütülecek ve kadın girişimcilere markalaşma, ürün tasarımı ve ihracat konularında rehberlik ederken kadın girişimcilerin sektördeki varlığını güçlendirmek ve yeni iş fırsatları yaratmayı da hedefliyor.

 

 

Projenin Amacı ve Hedefleri

 

Yükselen Markalar projesi; ayakkabı çanta, ev tekstili, gıda, kozmetik, moda/giyim, takı ve aksesuar, evcil hayvan giysi tasarımı gibi alanlarda faaliyet gösteren kadın girişimcilerin dahil olabileceği benzersiz olanakları barındırıyor. Projede kendi ürünlerini üreterek satışa başlamış olan kadın girişimcilerin markalaşmalarını sağlamak, global bir marka oluşturarak katma değeri yüksek ürünlerle ihracat yapmalarına destek olmak ve kültürel öğeleri taşıyan ürünlerin tasarım, sergileme ve pazarlamasında katkıda bulunmak amaçlanıyor.

 

TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Hatice Güner Dinçbal Kal, projeyle ilgili olarak, “Kadın girişimcileri cesaretlendiren, yönlendiren ve sektörde büyükler ile yenilerini buluşturan bu proje, kadın girişimcilerin gücünü artırmayı ve yeni iş fırsatları yaratmayı hedefliyor,” dedi.

 

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Üyesi, Alpay Mermer Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Melike Alpay Özmen, daha önce projeye katılarak elde ettiği deneyimi şu sözlerle ifade etti: “Minval markasıyla bir önceki projeye katıldım, eğitimleri keyifle dinledim ve marka vizyonumuz için önemli bağlantılar elde ettim. Tüm yeni kadın markalarına bu projeyi iyi bir fırsat bilmelerini dilerim.” Aynı zamanda Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Yardımcısı görevini yürüten Özmen, “Türkiye genelinde tüm kadın girişimcilerimizi bu kıymetli projeye başvurmaya, akabindeki eğitimlere katılmaya ve markalarını büyütmeye, yurtdışına açmaya davet ediyorum.” diyerek 81 ilimizdeki kadın girişimcilere davette bulundu.

 

Katılım Sektörleri

 

Proje aşağıdaki sektörlerde faaliyet gösteren kadın girişimcileri hedefliyor:

 

         1. Moda/Tekstil/Tasarım

         • Giyim ve Aksesuar (ayakkabı, çanta, takı, gözlük vb.)

         • Ev Tekstili ve Dekoratif Ürünler

         2. Kozmetik ve Bakım Ürünleri

         3. Kültürel Öğeleri Yansıtan Ürünler

         4. Gıda Ürünleri

 

Başvuru ve Eğitim Takvimi

 

Yükselen Markalar’a katılmak isteyen kadın girişimcilerden, şirket sahibi ya da en az %25 şirket ortağı olmaları, ilk faturalarını kesmiş olmaları ve ürünlerinin yenilikçi ve ticarileştirme potansiyeline sahip olması beklenmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik esasıyla hareket eden ve marka tescili yapılmış girişimciler öncelikli olacaktır.

 

Proje kapsamında verilecek eğitimler, sektör uzmanları tarafından sağlanacak ve katılımcılara mentörlük desteği sunulacaktır. Eğitimler ücretsiz ve online olarak gerçekleştirilecektir.

 

Son başvuru tarihi 15 Eylül 2024 olarak belirlenen projeye katılmak isteyen kadın girişimciler, detaylı bilgi ve başvuru için Başvuru Formu bağlantısını kullanabilirler. Eğitimler 7 Ekim 2024 tarihinde başlayacaktır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Barry Callebaut Türkiye, "The Future of Indulgence" etkinliğinde çikolata tutkusunun geleceğini paylaştı

Barry Callebaut Türkiye, tüketici ihtiyaçlarının nasıl değiştiğini ve bu değişime nasıl yön verileceğini ele alan bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Değişen tüketici tutumlarına göre üç farklı tüketici tipi tanımlayan Barry Callebaut, etkinlikte bu farklı tutumlar arasında tüketicilerin nasıl geçiş yaptığını da paylaştı.

Barry Callebaut, Chocolate Academy İstanbul'da The Future of Indulgence etkinliği gerçekleştirdi.
Şirket, etkinlikte 80’den fazla endüstriyel müşterisini ağırladı.
Tüketicinin hayata karşı tutumu, Covid-19 ve halihazırda sürmekte olan dönüşümleri hızlandırmasıyla büyük ölçüde değişti.
Barry Callebaut Türkiye ve Global’den yetkililer Future of Indulgence etkinliğinde değişen bu tüketici eğilimlerine bağlı olarak “bilinçli keyif, sağlıklı keyif ve yoğun keyif arayanlar” olmak üç ana tüketici tipinin tutumlarını paylaştı.
Barry Callebaut, geniş ürün yelpazesi ile her üç tüketici tipine nasıl hitap edileceği hakkında da bilgiler verdi.
175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata ve kakao sektöründe dünya lideri olan Barry Callebaut, Chocolate Academy İstanbul'da The Future of Indulgence etkinliğini gerçekleştirdi. 80’den fazla endüstriyel müşterinin ağırlandığı etkinliğe Barry Callebaut’tan TIGA Bölgesi Genel Müdürü Ahmet Turgut, Bölge Pazarlama Direktörü Anuj Pachauri, Müşteri Deneyim ve Digitalden Sorumlu Pazarlama Müdürü Milana Mosurovic, TIGA Bölgesi Pazarlama Direktörü Dilşad Taşkın, Küresel Pazarlama Analiz Müdürü Agnese Acciarri etkinlikte yer aldı.

Barry Callebaut TIGA Bölgesi Genel Müdürü Ahmet Turgut şu açıklamalarda bulundu: “Tüketicilerin hayata karşı tutumu, son yıllarda büyük ölçüde değişti. Bu değişim, çikolata tutkusunun geleceğini de şekillendiriyor. Barry Callebaut olarak, bu değişimi anlamak ve müşterilerimize bu değişime uyum sağlayabilecekleri çözümler sunmak için çalışıyoruz. ‘The Future Of Indulgence’ etkinliği de bu çalışmalarımızın bir parçası. Günümüzde tüketiciler satın aldıkları ve tükettikleri ürün ve markalardan daha fazlasını bekliyorlar. Bu değişimin çikolata tutkusunun geleceğini şekillendirmede önemli bir etkisi var. Biz de bu etkinlikte, tüketicilerin değişen tutumlarını ve bu tutumların çikolata sektörünü nasıl etkilediğini ele aldık. Ayrıca, müşterilerimize bu değişime nasıl ayak uydurabilecekleri konusunda da tavsiyelerde bulunduk.”

Etkinlikte, değişen tüketici eğilimlerine bağlı olarak ortaya çıkan üç ana tüketici tipi de ele alındı. Her tüketici tipi farklı motivasyonlara ve önceliklere sahip.

Yoğun Keyif almak isteyen tüketiciler, hayatın her anını doyasıya yaşamaktan, özel anları kutlamaktan ve yoğun deneyimler yaşamaktan keyif duyuyorlar. Bu tüketiciler sıra dışı, çoklu duyusal ve festival tadında bir çikolata deneyimi arıyorlar ve çikolata onlar için birer göz ve damak şöleni sunuyor.

Bilinçli Keyif peşinde olan tüketiciler simbiyotik bir hayat yaşıyorlar ve sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsiyorlar. Satın aldıkları ürünlerin ve yaptıkları seçimlerin çevresel ve sosyal etkilerini de önemsedikleri için lezzetli olduğu kadar, hem kendileri hem de gezegen için iyi olan bir çikolata istiyorlar. Fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı, adil ve sürdürülebilir çikolatayı tercih ediyorlar.

Sağlıklı Keyif arayanlar ise güçlendirilmiş ve işlevsel çikolatalar gibi sağlıklı lezzetler tercih ediyorlar. Yani sağlıkları üzerinde olumlu bir etkisi olan çikolata ve atıştırmalık arayışı içindeler.

Bu üç tüketici tipine yönelik olarak aynı kişinin, yaşadığı olaylara veya birlikte olduğu insanlara bağlı olarak hayata karşı farklı tutumlar sergileyebileceğinin altını çizen Ahmet Turgut sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin bir kişi kutlama anları olduğunda ‘hayatı kutlayanlar’, diğer zamanlarda ‘bilinçli yaşayanlar’ veya çevreye ve başkalarına sahip çıkmak istedikleri zamanlarda da ‘simbiyotik bir yaşam sürenlerden’ olabilir. Bugün, müşterilerimizle tüketici memnuniyetini sağlayabilmek açısından, bu farklı tutumlar arasında tüketicilerin nasıl geçiş yaptığını da paylaştık. Yoğun Keyif, yoğun çikolata hazzı her zaman trendler arasında yer alsa da tüketicilerin bilinçli tüketime olan eğilimi ile şekil değiştirmesini ve Bilinçli Keyif trendinin çikolata alanında da genişlemesini bekliyoruz. Aynı zamanda Sağlıklı Keyif de kesinlikle önümüzdeki yıllarda çikolata ve şekerleme segmentinde takip edilmesi gereken bir trend.”

Barry Callebaut Group Hakkında (www.barry-callebaut.com):

2022/23 mali yılında yaklaşık 8,5 milyar CHF (8,7 milyar Euro / 9,5 milyar Dolar) yıllık satışıyla Zürih merkezli Barry Callebaut Group, kakao çekirdeklerinin tedarik edilmesinden işlenmesine ve çikolata dolumları, süslemeleri ve karışımları dahil olmak üzere en iyi çikolataları üretmeye kadar, dünyanın önde gelen yüksek kaliteli çikolata ve kakao ürünleri üreticisidir. Dünya genelinde 66 üretim tesisinde faaliyet gösteren Grup, 13.000’den fazla çok çeşitli ve özel küresel işgücü istihdam etmektedir.

Barry Callebaut Group, endüstriyel gıda üreticilerinden çikolata üreticileri, pasta şefleri, fırıncılar, oteller, restoranlar ve catering şirketleri gibi zanaatkar ve profesyonel çikolata kullanıcılarına kadar tüm gıda endüstrisine hizmet vermektedir. Bu gurme müşterilerin özel ihtiyaçlarını karşılayan global markalar Callebaut® ve Cacao Barry®, Carma® ve süsleme uzmanı Mona Lisa®'dır.

Barry Callebaut Group, geleceğin kakao tedarikini sağlamak ve yetiştiricilerin geçim kaynaklarını iyileştirmek için sürdürülebilir çikolatayı norm haline getirmeyi taahhüt ediyor. Cocoa Horizons Foundation’ın sürdürülebilir bir kakao ve çikolata geleceği yaratma hedefine destek olmaktadır.