Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Chery, Türkiye’de elde ettiği büyük başarıyı, mayıs ayında çok avantajlı bir kampanya ile taçlandırıyor. Mayıs ayında da cazip finansman seçenekleri ve ödeme koşulları sunan Chery, 2024 model yeni bir SUV sahibi olmak isteyenlere sıfır faizli avantajlı kredi imkânları sağlıyor. Yenilikçi ve sportif tasarımına ek olarak teknolojik donanımları ile öne çıkan OMODA 5 için, 275 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi imkânı sağlanıyor. Kısa sürede sınıfının referans modellerinden olan, SUV segmentinde şık görünüm ve sürüş konforuna odaklanan Chery TIGGO7 PRO modelinde 300 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi olanakları sunuluyor. Üst düzey teknolojisi ve akıllı sürüş destek sistemleri ile donatılan TIGGO 8 PRO modeline ise 300 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi fırsatlarıyla sahip olunabiliyor. Ayrıca Chery’nin tüm SUV modelleri, Chery Türkiye tarafından sunulan 5 yıl veya 150.000 kilometrelik garantiyle de dikkatleri çekiyor.
Türk tüketicisinin en fazla tercih ettiği ve ilgi gösterdiği markalar arasında yerini alan Chery, teknolojik donanım ve şık tasarımı birlikte sunduğu 2024 model yılı SUV modelleri ile tüketicilerin dikkatini çekmeyi başarıyor. Mayıs ayı boyunca devam edecek olan kampanya kapsamında; genç, yeni, göz alıcı ve iddialı tasarımına ek olarak teknolojik donanım ekipmanlarıyla öne çıkan OMODA 5’in Comfort ve Luxury donanımlı versiyonlarına 225 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Excellent donanımlı versiyonuna 275 bin TL’ye kadar 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi imkânı sağlanıyor.
Lüks kompakt SUV segmentinde şık görünüm ve sürüş konforuna odaklanan Chery, TIGGO7 PRO modelinde Comfort donanımlı versiyonda 225 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Luxury donanımında 250 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Excellent donanımında 275 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Avantgarde donanımlı versiyonda ise 300 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi olanakları sunuyor. Chery’nin akıllı sürüş ve kaliteli yaşama odaklanmış 7 kişilik büyük hacimli SUV modeli TIGGO8 PRO’nun Luxury donanımlı versiyonunda 250 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Excellent donanımında 275 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi, Avantgarde donanımlı versiyonda ise 300 bin TL’ye 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi olanakları sunuluyor.
Chery’nin SUV modelleri fark yaratıyor!
Tüm dünyadaki müşterilerinin beklentilerine uygun olarak tasarlanan ve geliştirilen OMODA 5; kısa zamanda Türkiye’nin en çok tercih edilen SUV modelleri arasında yerini aldı. Comfort, Luxury ve Excellent olmak üzere 3 farklı donanım seviyesinde satışa sunulan 2024 model yılı OMODA 5’in fiyatları 1 milyon 328 bin TL’den başlıyor.
Chery, TIGGO7 PRO lüks kompakt SUV segmentinde şık görünüm ve sürüş konforuna odaklanan müşterileri hedefleyerek giriş seviyesini belirliyor. TIGGO7 PRO, görünüm olarak TIGGO ailesinin tasarım dilini benimsiyor. LED Matrix farlarla uyumlu “Angel Wing Star” ön ızgara, şık ve dinamik bir görsel şölen sunuyor. Comfort, Luxury, Excellent ve Avantgarde olmak üzere 4 farklı donanım seviyesinde satışa sunulan 2024 model yılı TIGGO7 PRO’nun başlangıç fiyatı 1 milyon 343 bin TL’den başlıyor. Tüm Chery modelleri, 5 yıl veya 150.000 kilometrelik garantiyle de dikkatleri çekmeyi başarıyor.
Chery TIGGO 8 PRO, akıllı sürüş destek sistemleri ve teknolojik sürüş deneyimine odaklanan 7 kişilik büyük hacimli bir SUV modeli olarak öne çıkıyor. Markanın Türkiye’deki “Amiral Gemisi” pozisyonunda konumlandırdığı Chery TIGGO 8 PRO premium konfor duygusunu yaşatıyor. Luxury, Excellent ve Avantgarde olmak üzere üç farklı donanım seviyesinde sunulan TIGGO 8 PRO’nun fiyatı 1 milyon 583 bin TL’den başlıyor ve markanın en kapsamlı donanımları sunuluyor.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 47 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, işçilik açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 PRO, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla başarılı iş adamları için en iyi seçim olarak öne çıkıyor ve 4 ay üst üste D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 PRO, konfor ve eğlence açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik, şık ve dinamik tarzıyla genç veya kendini genç hisseden kullanıcılara hitap ediyor.
Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.
Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com
Geçen hafta yılın ikinci enflasyon raporu toplantısı gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın yaptığı açıklamaların dikkatle takip edildiğini kaydeden Stratejist Tuğba Özay, ForInvest Youtube kanalında değerlendirmelerde bulundu. Yıl sonu için enflasyon hedefinin yüzde 36’dan, yüzde 38’e çıkarıldığını kaydeden Özay, “Enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikaları ile birlikte krediye erişimin zorlaşması ve borçlanma maliyetlerindeki artışlar şirketleri zorluyor. İflaslar önümüzdeki dönemde bir miktar ön plana çıkabilir. Geçen ay itibarıyla iflas başvuruları tüm dünyada arttı.” diye konuştu. Son 2 haftada yabancı yatırımcının da 1 milyar 364 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdiğini belirten Özay, “Türkiye'nin gri listeden çıkacağı beklentisi ve S&P’den gelen not artışının üzerine, CDS’ler geri çekildi. CDS geri gelmeye devam ettikçe, içeride hem yeni not artışlarının geldiğini hem de yabancı yatırımcının TL cinsi varlıklara olan talebinin arttığını göreceğiz.” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın, yılın ikinci enflasyon raporu toplantısında yaptığı açıklamalar geçen haftanın en önemli gündem maddeleri arasında yer aldı. Fatih Karahan’ın açıklamalarının oldukça önemli olduğunu ifade eden Stratejist Tuğba Özay, ForInvest YouTube kanalında yaptığı değerlendirmede, “2024 yılında Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti. 2024 yıl sonu yüzde 36 olan enflasyon tahmini, yüzde 38 olarak güncellendi. Enflasyonun yılbaşından bu yana beklentilerin üzerinde seyretmesinin nedenleri arasında aslında ekonomi yönetimi 2 konuya dikkat çekiyor. Birincisi, ücret artışları nedeniyle ön plana çıkan iç talep, güçlü talep. İkincisi, fiyatlama davranışlarında beklenen enflasyona değil de geçmiş enflasyona yönelik fiyatlama hareketi. Diğer taraftan, hizmet enflasyonunun yapışkanlığı da gündeme geliyor. Burada özellikle kiralar tarafındaki etkinin ön plan çıktığını görüyoruz. Ancak, kira artışlarının bir miktar durmuş olmasının gelecek dönemde hizmet enflasyonu tarafındaki katılığı yumuşatması bekleniyor.” dedi.
ENFLASYONDA ZİRVE MAYIS AYINDA BEKLENİYOR
‘Ücret artışı yapılacak mı?’ sorusunun da son dönemlerde sıklıkla dile getirildiğini kaydeden Tuğba Özay, ForInvest Youtube kanalında şu konulara dikkat çekti: “İçeride enflasyon artmaya devam ettikçe, alım gücü eriyor. Alım gücü eridikçe, yeni ücret artışları beklentileri ön plana çıkıyor. Ücret artışlarını yapan TCMB değil elbette. Ancak, bu soru da soruldu Fatih Karahan’a. Merkez Bankası burada yetkili merci olmadığı için bu soruya çok cevap vermedi. Ancak, daha önce bu konuda ücret artışlarını desteklemedikleri yönündeki görüşlerini belirtmişlerdi. Yılın ikinci yarısında sıkı para politikalarıyla birlikte güçlü iç talebin zayıflamasını bekliyorlar. Diğer taraftan bu zayıflamayla birlikte cari dengede de iyileşmenin devam etmesini hedefliyorlar. Enflasyon tahmininin yüzde 36’dan, yüzde 38’e yükseltilmesinin nedenleri arasında ise emtia ve ithalat fiyatlarında yukarı yönlü seyir olması var. Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimin artması, petrol fiyatlarını ve diğer emtia fiyatlarını yükseltti. Diğer taraftan sadece emtialar değil, gıda tarafında da yukarı yönlü bir revizyon olduğunu görüyoruz. Enflasyonda zirve ise yüzde 75-76 ile mayıs ayında bekleniyor.”
İFLAS BAŞVURULARI TÜM DÜNYADA YÜKSELİYOR
Uygulanan para politikaları ile ‘yumuşak iniş, sert iniş’ senaryolarının konuşulduğunu kaydeden Tuğba Özay, “Para politikasının gecikmeli etkisini de göz önünde bulundurduğumuzda şu an itibarıyla sert inişten bahsedemeyiz. Ancak, önümüzdeki dönemde sıkı para politikaları, krediye erişimin zorlaşması, borçlanma maliyetlerindeki artışlar özellikle şirketleri zorlayacak. Burada, iflasların önümüzdeki dönemde bir miktar daha ön plana çıktığını görebiliriz. Almanya’da dahi sıkı para politikalarının etkileriyle iflaslarda yüzde 30’a yakın artış görülüyor. Geçtiğimiz ay itibarıyla iflas başvuruları tüm dünyada artmış durumda.” diye konuştu.
YABANCI YATIRIMCIDAN 1,3 MİLYAR DOLARLIK TAHVİL ALIMI
Yabancı yatırımcı tarafında son haftalarda özellikle tahvil alımlarının dikkat çektiğini hatırlatan Tuğba Özay, “Son 2 haftada 1 milyar 364 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleşti. Bir taraftan da hisse almaya devam ediyorlar. Ama yabancının gelip kalıcı olduğunu hala söyleyemiyoruz.” dedi. Türkiye'nin gri listeden çıkacağı beklentisi ve diğer taraftan hafta içerisinde S&P’den gelen not artışının üzerine Türkiye’nin Kredi Risk Primi’nin (CDS) geri çekildiğini söyleyen Özay, “5 yıllık kredi risk primi 276 baz puan ile 2020 Şubat ayından bu yana en hızlı düşüşü gerçekleştirdi. CDS geri gelmeye devam ettikçe, içeride hem yeni not artışlarının geldiğini hem de yabancı yatırımcının TL cinsi varlıklara olan talebinin arttığını göreceğiz. Bu anlamda da CDS’teki düşüş oldukça önemli bir gelişme olarak ön plana çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2023 yılı Ekim ayı itibarıyla başlayan Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (CBAM) geçiş süreci 31 Aralık 2025'e kadar devam edecek.
Egeli ihracatçılar, Sınırda Karbon Vergisi Düzenlemesi Mekanizmasının Türk sanayicilerinin temiz üretim yöntemlerini benimsemeleri için güçlü bir teşvik unsuru olacağı ve AB pazarında daha rekabetçi hale gelebilecekleri görüşünde.
Dünyanın lider ve en geniş kapsamlı çevre ve karbon piyasaları konferansı Carbon Forward, iklim ve sürdürülebilirlik paydaşlarını ilk defa Türkiye’de İzmir’de bir araya getirdi.
Carbon Forward 2024 yılı içerisinde Singapur, İzmir, Londra ve Toronto olmak üzere dört farklı şehirde konferanslarını gerçekleştiriyor.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Carbon Forward Türkiye Konferansı’nda Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın Türk ihracatçıları için hangi zorlukları ve fırsatları beraberinde getirdiğini anlattı.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Üyelerimiz demir ve demir dışı metaller, tekstil, hazır giyim, deri ürünleri, doğal taş, gıda ürünleri, tarım ve mobilya gibi çok çeşitli sektörlerden gelmektedir. Türkiye’nin en büyük ihracat ve ithalat ortağı Avrupa Kıtası toplam ihracatımızdan yüzde 48 pay alıyor ve 109 milyar dolar ihracatımız var. İthalatımızın yaklaşık yüzde 25’ini de AB'den gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı sürecinde ihracatçılar için en önemli olanı Eko-Etiket, Dijital Ürün Pasaportu ve Sınırda Karbon Vergisi Düzenlemesi (CBAM).” dedi.
Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın kapsadığı acil dönüşüme ihtiyacı olan tüm sektörlerin desteklenmesi gerekiyor
Başkan Eskinazi, “Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması’nın kapsadığı acil dönüşüme ihtiyacı olan karbon-yoğun sektörlerden başlayarak, AB ile ticaretimizde yüksek payı olan demir çelik, alüminyum, elektrik, çimento, tekstil gibi tüm sektörlerin desteklenmesi gerekiyor. İklim değişikliğiyle mücadelenin önemini hepimiz kabul ediyoruz. Ancak, bir yandan çevresel ilerlemeyi teşvik ederken diğer yandan da Türkiye'nin ihracatının küresel pazardaki rekabet gücünü arttıracak dengeli bir yaklaşımın çok önemli olduğuna inanıyoruz. Yaklaşan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) üyelerimiz için elbette bazı endişeler doğurmaktadır. En büyük endişelerden biri maliyetlerin artma potansiyelidir.” diye konuştu.
CBAM kapsamında, Türkiye'nin ihracatına karbon maliyeti uygulanarak AB içinde üretilen mallara kıyasla daha pahalı hale gelmesinin mümkün olabileceğini öngördüklerini anlatan Eskinazi sözlerine şöyle devam etti:
“Bu durum, özellikle karbon ayak izi daha büyük olan sektörlerdeki işletmelerimizi önemli ölçüde dezavantajlı duruma düşürebilecektir. Ek maliyet yükü, kar marjlarını aşındırabilir ve nihayetinde pazar paylarımızın rakiplerimize kaptırılmasına yol açabilir. Bir diğer endişe konusu da CBAM ile ilişkili idari yüktür. Mekanizmanın raporlama ve doğrulama gerekliliklerine uymak karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Bu durum özellikle üyemiz olan ve süreci verimli bir şekilde yürütecek personel ya da kaynaklara sahip olmayan küçük işletmeler için geçerlidir.”
Başkan Eskinazi idari yükün ticaretin önünde önemli bir engel haline gelebileceğini ve küçük işletmelerin AB pazarında etkin bir şekilde yer almalarını engelleyebileceğini söyledi.
“CBAM'ın ortaya çıkardığı bu güçlükler adeta suya atılan bir taş gibi bir dalga etkisi yaratabilir. Artan maliyetler ve idari yükler nedeniyle Türkiye'nin ihracatı daha az rekabetçi hale gelirse, ticaretin Türkiye'den başka ülkelere kaydığını görebiliriz. Bu durum, etkilenen sektörlerin ihracat hacimlerinin azalmasına yol açarak ülkemizdeki istihdamı ve genel ekonomik büyümeyi etkileyebilir. Bununla birlikte, göz önünde bulundurulması gereken potansiyel bir fayda da mevcut. CBAM, Türk sanayilerinin daha temiz üretim yöntemlerini benimsemeleri için güçlü bir teşvik unsuru olabilir. CBAM kapsamında AB pazarında rekabetçi kalabilmek için işletmeler, karbon ayak izlerini azaltan yeni teknolojilere ve süreçlere yatırım yapmaya yönlendirilebilir.”
Türkiye'yi AB'ye bağlayacak en önemli alan yenilenebilir enerji, hidrojen ve boru hatları
Daha temiz üretime doğru bu geçişin sadece çevreye fayda sağlamakla kalmayacağını aynı zamanda Türk ihracatının uzun vadeli sürdürülebilirliğini de artıracağını anlatan Jak Eskinazi, Türkiye'nin yakın zamanda kendi Emisyon Ticaret Sistemini (ETS) kurma kararı alması bu bağlamda olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.
“Temiz teknolojilerde Avrupa, Japonya, ABD ve Çin önemli oyuncular. 2023'te Çin, mevcut yenilenebilir enerji kapasitesini neredeyse yüzde 80 artırdı. Türkiye; fiyat avantajı, sürdürülebilirlik, üretim kalitesi, verimlilik, güvenilirlik, katma değerli ürünler üretme yeteneği, tasarım gücü, esneklik, hızlı adaptasyon ve Avrupa ülkeleri için pazara yakınlık kategorilerinde rakiplerine üstünlük sağlamasıyla dünyanın en önemli tedarikçileri arasında yer alıyor. Kuzey Denizi ve Baltık, Avrupa'nın rüzgâr temelli yenilenebilir enerji merkezi olurken Akdeniz de Avrupa'nın güneş temelli yenilenebilir enerji ve sonrasında yeşil hidrojen merkezi olma yolunda. Türkiye'yi önümüzdeki dönemde AB'ye bağlayacak en önemli alan yenilenebilir enerji, hidrojen ve boru hatları olabilir. Dünya şu anda yeni temiz enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıyla desteklenen bir enerji dönüşümü yaşıyor. Türkiye bu yeni sanayi devriminin tam kalbinde tam merkezinde yer almayı fazlasıyla hak ediyor.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sosyal sorumluluk projeleriyle toplumsal farkındalığı geliştirmeyi sürdüren Akcoat, 4-10 Mayıs tarihleri arasında kutlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nı dolu dolu geçirerek, çalışanlarının ve toplumun iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlendirme amaçlı çeşitli etkinlikler düzenledi.
Hayatın her detayında varlığını gösteren Akcoat, haftanın ilk günlerinde, çalışanların çocuklarını fabrikaya davet ederek iş sağlığı ve güvenliği bilincini genç nesillere aktardı. Çocuklara kişisel koruyucu ekipmanların (PPE) önemi ve doğru kullanımı hakkında bilgi verildi.
Çocuklarla gerçekleşen özel etkinlik kapsamında minikler, hayal güçlerini kullanarak kendi baretlerini tasarladılar. Bu eğlenceli etkinlik sayesinde iş güvenliği konusunda önemli bilgiler edindiler.
Üniversite öğrencileri ile bir araya geldiler
4 Mayıs'ta gerçekleştirilen TOSH İSG Sempozyumu'na katılan Akcoat, sektördeki son gelişmeleri takip ederek deneyimlerini paylaştı ve yeni bilgiler edindi.8 Mayıs'ta, Sakarya Üniversitesi Ferizli MYO İş Sağlığı ve Güvenliği 2. sınıf öğrencileriyle bir araya gelen Akcoat, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını ve saha çalışmalarını öğrencilere aktararak teorik bilgilerin pratik uygulamalarla güçlendirilmesine katkı sağladı.
Haftanın son günlerinde ise Akcoat fabrikasında çalışanlara çeşitli eğitimler ve etkinlikler düzenlendi. İSG Rubik yarışması, bilgi yarışmaları, yüksekte çalışma uygulamaları, enerji izolasyonu ve çevre konularında eğitimlerle çalışanların bilgi düzeyi artırıldı. Bu etkinliklerle iş sağlığı ve güvenliği kültürü pekiştirilerek güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması amaçlandı.
'2024 üretim yılını sıfır iş kazasız tamamlamayı hedefliyoruz'
İnsana saygı ve sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda, çalışanlara ve çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirdiklerini belirten Akcoat Genel Müdürü Burç Yıldırım, bu doğrultuda 2023 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) alanında önemli başarılar elde ettiklerini kaydetti. Bir önceki yıla göre kaza ağırlık oranında ve kayıp günlerin azaltılmasında yüzde 80'lik bir iyileştirme sağladıklarının altını çizen Yıldırım, "2024 yılında da, 'Davranış Odaklı İş Güvenliği Kültürü'nü benimseyerek, sıfır iş kazasız üretim yılını tamamlamayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için her çalışanımızın İSG prensiplerine uygun davranışları benimsemesi ve güvenli çalışma ortamının korunması için yoğun çaba sarf ediyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nı, çalışanlarımızın yanı sıra geleceğimizin teminatı genç nesillerle birlikte kutlamak, bizim için büyük önem taşımaktadır" şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 Cari işlemler dengesi Mart -3.67 -3.27 milyar usd
10:00 Ticaret satış hacim endeksi(Yıllık) Mart +11.3%
10:00 Toplam ciro endeksi (Yıllık) Mart +85.1%
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Emirates, Eylül 2024'te seferlerine başlayacak olan A350 uçağının hizmet vereceği ilk seyahat noktalarını duyurdu. 31 Mart 2025 tarihine kadar 10 yeni A350 uçağının Emirates filosuna katılması bekleniyor. Havayolu, önümüzdeki aylarda en yeni uçak tipiyle 9 uçuş noktasına seferler düzenleyerek, yolcularına en yeni kabinleriyle özel bir deneyim sunacak.
Emirates, 10 adet A350 uçağında yolcularına 32 yeni nesil Business Class, 21 Premium Ekonomi ve 259 konforlu ve rahat yatan Ekonomi Sınıfı koltuğundan oluşan üç kabin sınıfı sunacak. Bu uçakların tamamı, ilk seyahat noktası Bahreyn olmak üzere Emirates’in uçuş ağındaki kısa ve orta mesafe uzaklıktaki şehirlere hizmet verecek şekilde tahsis edildi.
Emirates, ilk A350 uçaklarının filoya dahil olmasıyla birlikte, özellikle Orta Doğu ve Körfez İş Birliği Konseyi Bölgesi (GCC), Batı Asya ve Avrupa'daki kısa ve orta mesafeli rotalarda yolcularına büyük beğeni toplayan Premium Ekonomi ve yeni nesil Business Class koltuklarını deneyebilmeleri için daha fazla fırsat sunacak.
Emirates Başkan Yardımcısı ve Ticari Direktörü Adnan Kazım şunları söyledi:
“A350, Emirates için adeta oyunun kurallarını değiştirecek ve Orta Doğu, Körfez İş Birliği Konseyi Bölgesi, Batı Asya ve Avrupa'daki bölgesel noktalarda üstün operasyon verimliliği ve esneklikle hizmet vermemizi sağlayacak. Birinci sınıf uçak içi eğlence teknolojileri ve çok sayıda diğer yolcu dostu özelliklerinin yanı sıra birçok şehirde aranılan Premium Ekonomi sınıfı da dahil olmak üzere yeni nesil kabinlere sahip olan Emirates A350, gökyüzündeki en iyi yolcu deneyimine yatırım yapma yönündeki uzun süreli taahhüdümüzü temel alıyor. A350'yi bu kadar kısa bir sürede 9 şehre uçurmak, yolcularımıza daha fazla premium kabin tercihi ve coğrafyalar arasında seçim olanağı sunuyor ve ayrıca rekabet avantajımızı ile sektör lideri konumumuzu da korumamızı sağlıyor.”
Havayolunun en yeni kabinlerine sahip uçakları, aşağıdaki şehirlere hizmet vermeye başlayacak:
Orta Doğu ve Körfez İş Birliği Konseyi Bölgesinde:
• Emirates, 15 Eylül'den itibaren Bahreyn'e ilk günlük A350 uçuşunu EK839/840 seferiyle başlatacak. A350 seferlerinin sıklığı, iki Bahreyn seferini kapsayacak şekilde kademeli olarak artacak ve ikinci sefer 1 Kasım'da başlayacak.
• İlk Kuveyt’e günlük A350 uçuşunu Emirates, 16 Eylül'de EK853/854 seferiyle yapacak.
• Maskat'ın günlük EK866/867 nolu seferi, 1 Aralık'tan itibaren A350 ile hizmet verecek.
Batı Asya'da:
• Emirates A350, 27 Ekim'den itibaren EK502/503 ile Mumbai'ye hizmet verecek.
• Ahmedabad'ın günlük EK538/539 seferi, 27 Ekim'den itibaren A350 ile hizmet verecek.
• Colombo'nun dördüncü günlük seferi EK654/655, 01 Ocak 2025'ten itibaren A350 ile yapılacak.
Avrupa’da:
• Lyon'a 1 Aralık'tan itibaren Emirates A350 ile günlük hizmet verecek.
• Bologna'ya 1 Aralık'tan itibaren A350 seferi başlayacak.
• Edinburgh, 4 Kasım'dan itibaren A350 uçuşlarıyla yeniden Emirates uçuş ağına katılacak. Daha fazla ayrıntı yakın zamanda paylaşılacak.
Emirates, filosuna yeni uçakların katılmasıyla önümüzdeki aylarda daha fazla uçuş noktası açıklayacak.
Emirates'in bilet satışına sunulan A350 uçuşları için emirates.com, Emirates App veya seyahat acenteleri üzerinden rezervasyon yapılabilir.
Yolcular, A350'nin yüksek tavanlı ferah ve sessiz kabininin yanı sıra yorgunluğu ve jet lag'ı azaltmak için tasarlanan özelleştirilmiş ortam aydınlatmasının konforunu deneyebilecekler. Emirates A350 koltuklarının diğer özellikleri ve kabin detayları önümüzdeki aylarda açıklanacak.
Emirates'in 65 adet A350-900 siparişi bulunuyor. Emirates’in bütün siparişleri, havayolunun gelecekteki büyümesinin yanı sıra Majesteleri Şeyh Muhammed bin Rashid Al Maktoum tarafından önümüzdeki on yılda Dubai'nin dış ticaret haritasına 400 şehir eklemek için hazırlanan Dubai'nin D33 ekonomik gündemini desteklemek üzere dikkatlice planlanıyor.
* Premium Ekonomi sınıfı A380, B777 ve A350 uçaklarında bulunmaktadır
Emirates Hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 - 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnovatif, rekabetçi, tamamen vegan ve glutensiz fonksiyonel besinler ile sağlıklı atıştırmalıklar üreten yeni nesil gıda girişimi Naturiga paya dayalı kitle fonlama turuna çıktı. Naturiga 2022 yılında kitle fonlama platformu fonbulucu üzerinden çıktığı ilk yatırım turunu başarıyla kapatarak elde ettiği fonla üretim, kalite ve altyapı operasyonlarını büyütmüştü. Bu büyüme neticesinde 2023 yılı sonunda 244 bin 152 adet ürün satışı ile 17,5 milyon TL ciroya ulaşan girişim, ikinci turda şirket paylarının yüzde 5,50’sinin yatırımcılara arzıyla 8 milyon TL fon talep ediyor. Naturiga’nın kısa vadeli hedefi, İngiltere ve Almanya’nın ardından tüm Avrupa pazarlarına öncelikle online daha sonra da geleneksel kanallardan giriş yapmak.
Türkiye’nin ilk fonksiyonel süper gıda şirketi Naturiga, fonbulucu platformundaki ikinci yatırım turunu başlattı. Girişim şirketi, hem ülkemizden hem de dünyanın farklı bölgelerinden süper besinleri bir araya getirerek katma değeri yüksek fonksiyonel gıdalar, sağlıklı beslenmeyi kolay ve eğlenceli hale getiren yenilikçi ve besleyici süper gıda karışımları, bitki bazlı proteinler, sağlıklı kahvaltılık alternatifleri ve glütensiz atıştırmalıklar sunuyor.
2022 yılındaki ilk yatırım turunda hedeflediği fon tutarına ulaşmasının ardından üretim, kalite ve pazarlama altyapısını güçlendiren Naturiga’nın ikinci turdaki hedefi, şirket paylarının yüzde 5,50’sinin yatırımcılara arzı yoluyla 8 milyon TL fon toplamak.
Geçtiğimiz aylarda milli sporcu, Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner’i “İyi Yaşam Direktörü” olarak ekibine dahil eden ve Saygıner ile sporcu beslenmesi kategorisine odaklanacak olan Naturiga, 2026 yılında 209 milyar dolara ulaşması beklenen global süper gıda pazarına öncelikle İngiltere ve Almanya, sonrasında tüm Avrupa, ABD ve Körfez Bölgesi ülkeleri ile online/offline kanallardan giriş yapmayı hedefliyor.
Kampanya için yapılan ön talep toplama süreci sonunda 1.907 yatırımcıdan toplam 12 milyon 382 bin 291 TL ön talep alan Naturiga, turun ilk 14 gününü sadece mevcut ortakların yatırımına açık tutacak. 50 gün olarak kampanya süresinin 15. gününde fonlama hedefine ulaşılamadığı takdirde yeni yatırımcılar tura katılım sağlayabilecek. Asgari yatırım tutarının 100 TL olarak belirlenen yatırım turunda, ön talep bildirip en az bildirdiği ön talep tutarı kadar yatırım yapan yatırımcılara bedelsiz pay verilecek.
Bir yılda ciro bazında yüzde 176 büyüdü
Şirketin ciro bazında büyüme yolculuğundan bahseden Naturiga Kurucusu ve Genel Müdürü Yılmaz Kekeç, “Naturiga olarak süper gıdaları tüketmenin doğal, yenilikçi ve kullanışlı birçok yolunu sunan, sağlıklı büyüyen, çok kanallı yapıya sahip, küçük bütçelerimize rağmen ciro ve marka bilinirliği olarak ciddi yol almış bir markayız. 2020 yılı toplam ciromuz 1,85 milyon TL idi. 2021 yılında bu rakamı 4 milyon TL’ye ulaştırmayı başardık. 2022 yılını ise yaklaşık 6,2 milyon TL ciro ile kapattık. 2023 yılını üretim dahil 10 kişilik ekibimiz ile 17,5 milyon TL ciro ve 244 bin 452 adet ürün satışı ile tamamladık. Bir önceki yıla göre büyüme oranımız ciro olarak yüzde 176, adet olarak yüzde 70,7 şeklinde gerçekleşti” açıklamasında bulundu.
“İdealimiz, global pazarlarda rekabet edebilen bir iyi yaşam markası yaratmak”
Hedefleri hakkında da bilgi veren Yılmaz Kekeç “Ülkemizin yaratıcı, rekabetçi sağlıklı fonksiyonel besinler ve atıştırmalıklar yani süper gıda üreticisi olarak hem Türkiye’de hem de global pazarlarda boy gösteren çok kanallı bir B2B ve B2C şirketi olma amacındayız. Şu ana kadarki yolculuğumuz, pazarda talep gören saygın bir marka oluşturduğumuzu, tedarikçilerimiz, perakendeci satış noktalarımız ve direkt müşterilerimizle pozitif ilişkiler geliştirdiğimizi gösterdi. Tüm bunların bize büyüme için çok verimli bir altyapı sağladığını düşünüyoruz. Türkiye'den global pazarlarda rekabet edebilen bir iyi yaşam markası çıkarma idealiyle her gün yeni fikirler, ürünler ve hedefler peşinde koşuyoruz. Bu yatırım turu sonrasında İngiltere pazarı giriş ve hemen ardından Almanya üzerinden Avrupa pazarı online operasyonları için gerekli adımları atacağız. ABD ve Körfez Bölgesi ülkeleri de hedef pazarlarımız arasında. Önümüzdeki yıllardaki büyüme planlarımızın ve döviz geliri elde ederek sağlamlaştırmayı istediğimiz gelir-gider dengemizin temellerinin güçlü bir şekilde atılacağı inancındayız” diye konuştu.
Kampanya adresi: https://fnb.lc/naturiga2
Kampanya videosu: https://fnb.lc/naturiga2-video
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti finansmanıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında uygulanan, İstanbul Okan Üniversitesi tarafından yürütülen “Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu” Projesi ile kurulan altyapı, kısa adıyla “OPINA”; İstanbul Okan Üniversitesi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla hizmete açıldı.
OPINA, ulusal ve uluslararası düzeyde akıllı, haberleşen ve otonom araç yazılım ve donanım geliştirme alanında, açık inovasyon metodolojisini kullanarak, yazılım ve donanım geliştirme, simülasyon, test, sertifikasyon, eğitim ve mentorlük hizmetleri sunan teknik bir altyapı platformu ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası işbirliği ve iş geliştirme imkanları sağlayacak. Proje ile endüstri, üniversite ve KOBİ inovasyon iş birliği ekosisteminin oluşturulması ve geliştirilmesi amaçlanıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Mehmet Fatih Kacır konuşmasına “Otonom ve haberleşme araç teknolojileri geliştiren ulusal ve uluslararası kuruluşlara altyapı desteği sunacak bu merkezin hem ülkemiz hem de Avrupa topluluğu ekosistemindeki tüm aktörler için hayırlı olmasını temenni ediyorum” sözleriyle başladı.
Kacır’ın konuşması:
“Kıymetli misafirler, küresel otomotiv sektörü büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Sektörde araç ve yedek parça satışları, satış sonrası ve sigorta hizmetleri gibi geleneksel kâr başlıkları, yerini elektrik ve otonom araçlara ve paylaşımlı hizmetlere dayalı iş modellerine terk ediyor. 35 milyar 700 milyon dolarlık ihracatımız ve 500 bine yakın istihdamla ekonomimizin kritik sektörlerinden Türk otomotiv sanayi, güçlü altyapı inovasyon ekosistemimizle, nitelikli insan kaynağımızla, ana sanayi ve yan sanayi ile bu dönüşümü göğüslüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bizler de ülkemizin mobilite sektöründeki devriminin takipçisi değil, öncüsü olması vizyonuyla projelerimizi hayata geçiriyoruz.
2022'de açıkladığımız Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejisi yol haritası ile ülkemizde ve dünyadaki mevcut durumu analiz ederek ihtiyaçları ortaya koyduk.
Mobilitedeki dönüşüme ülkemizin uyumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik hedefleri, kritik politika ve projeleri belirledik. Elektrikli araç ve batarya üretiminden şarj istasyonlarına, sürücüsüz araç geliştirmeden test merkezlerine, pek çok stratejik alanda somut hedefler tespit ettik.
Sektörle sıkı iş birliği içinde hazırladığımız, gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritasındaki hedeflerimizin birkaçına kısaca değinmek istiyorum.
“Hedef 2030’da elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların pazar payını %35'e çıkarmak”
2030 yılında elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların Türkiye'deki pazar payının %35'e, bu araçların üretiminde yaygınlık oranının da %75'e çıkmasını amaçlıyoruz.
Elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa'da lider, dünyada ilk beşte olacağız. Batarya modül ve alt komponent yatırımlarıyla Ülkemizi batarya üretim üstlerinden biri haline getireceğiz.
“Bugün 27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında”
Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellemesi yazılımları başta olmak üzere bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasında yer alacağız. Yeni yaklaşımımızın en önemli izlerinden biri kuruluşundan sadece 4 yıl sonra 29 Ekim 2022'de tanıtımını gerçekleştirdiğimiz elektrikli ve akıllı aracımız Togg. Bugün 27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında.
Togg, mobilitede Türk mühendislerinin ve teknisyenlerinin neleri başarabildiğini ispatıdır. Togg’la yeni mobilite ekosisteminde Türkiye olarak biz de varız dedik. Çalışmalarımızla vites yükselttiğimiz bir döneme girdik. Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızla Türkiye’yi elektrikli bağlantılı otonom araç teknolojileri üretiminde küresel bir cazibe merkezi haline getirmek için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam ediyoruz.
Türkiye'de yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesine odaklanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile bu sektörde akıllı şehir içi elektrikli toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi ve seri üretimden ileri seviye sürüş destek sistemleri, otonom araçlarda kullanılacak akıllı kamera sistemlerinden elektrikli araçlar için şarj ekosistemi yatırımlarına toplam büyüklüğü 32 milyar liraya aşan 38 yatırım projesini destekliyoruz.
Sanayi ve üniversite iş birliğini güçlendirici adımlar atıyoruz. Bugüne dek teknoparklarımızda 234 teknoloji girişiminin mobility teknolojileri alanında 284 ARGE projesini destekledik. TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla son 22 yılda bu sektörde 1129 proje ve 2806 akademisyeni 5 milyar 600 milyon lirayla destekledi. Bugün açılışını yaptığımız ve Avrupa Birliği destekli Bakanlığımız Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında 5 milyon avro bütçeyle hayata geçirilen projeyle, mobility ekosistemimizin geliştirdiği ürün ve hizmetler için ihtiyaç duyulan test, entegrasyon ve sertifikasyon altyapısını sağlayan bir merkezi açmış olduk. Yazılımları sanal simülasyonlarla test eden, herkese açık bir inovasyon platformu sunan merkezimizin, uluslararası akreditasyon alarak, regulasyon testlerinin ülkemizde yapılması amacıyla gerekli çalışmaları da hızla gerçekleştirdik.
“Otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız”
OPINA ile önümüzdeki dönemde ülkemizdeki otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız. İnanıyorum ki bu merkez, ülkemizin mobilite ekosisteminin dönüşümüne ve rekabetçiliğine önemli katkılar sağlayacak.
Platformun hayatı geçirilmesine katkı veren bakanlığımız ilgili birimlerinden İstanbul Okan Üniversitesi'ne, Yazılım Sanayicileri Derneği'nden Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği'ne, Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği'nden Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'na tüm paydaşlara huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca İstanbul Okan Üniversitesi'nin vizyonunda araştırmayı, geliştirmeyi, inovasyonu, üniversite-sanayi iş birliğini merkeze koyan çok değerli Mütevelli Heyet Başkanı’na ve çalışma arkadaşlarına, rektör hocamıza, tüm akademisyenlerimize ve elbette bu üniversiteye enerjileriyle güç katan sevgili öğrencilerimize de huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Ülkemizde bu alanda çalışma yürüten üniversitelerin, özel sektörün, teknoloji girişimlerinin bu imkanlardan azami derecede faydalanmalarını ve bu sistemi en iyi şekilde kullanarak yenilikçi ürün ve hizmetlerini birlikte gerçekleştirmelerini temenni ediyorum.
İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan konuşmasında “Üniversitemiz haberleşen otonom araçların araştırma altyapısında ve bilgi birikiminde öncü konumda. Türkiye’nin patent raporu yayınında otomotiv kategorisinde yapılmış patent başvurularına göre, oluşturulan sıralamada ilk 5 üniversite arasında yer alıyoruz. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizin kuruluşundan bu yana, ulaştırma teknolojileri ve otomotiv mühendisliği öncelikli bir çalışma alanı oluşturdu. İstanbul Okan Üniversitesi olarak akıllı ve haberleşen araç teknolojilerinde önemli atılımlar yapmaya devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güliz Muğan ise “Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizde elektrikli araçlar ve akıllı araçlar alanındaki Ar-Ge çalışmaları Türkiye’de ilk kez 2009’dan başladı ve güçlenerek devam ediyor. Akademisyenlerimizin yanı sıra, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilerimiz de eğitim ve araştırmalarında bu altyapının sağladığı olanaklardan yararlanıyor. Ve böylece daha öğrencilikleri devam ederken sektörün bir parçası haline gelebilmeyi deneyimliyorlar. Bu altyapı ile, akıllı ve haberleşen araçlar teknolojilerinin yalnızca Türkiye’de değil, tüm Avrupa ülkelerinde, giderek dünya çapında güçlenmesine destek sunuyor olacağız. Bu anlamda OPINA projesi sadece teknolojik hedeflerimizin bir göstergesi değil, aynı zamanda uluslararası iş birliğinin ve bilgi paylaşımının bir sonucu olarak da ön plana çıkıyor“ diye konuştu.
Açılış Töreni’nin ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır OPINA otonom aracının test sürüşüne katıldı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.