• Kremlin: Putin ve Trump toplantısının gerekliliğine dair bir genel anlayış var fakat düzenli şekilde hazırlanılmalı
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin: Putin ve Trump toplantısının gerekliliğine dair bir genel anlayış var fakat düzenli şekilde hazırlanılmalı
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin: Putin ve Trump toplantısının gerekliliğine dair bir genel anlayış var fakat düzenli şekilde hazırlanılmalı
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Kremlin: Putin ve Trump toplantısının gerekliliğine dair bir genel anlayış var fakat düzenli şekilde hazırlanılmalı
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • Kremlin: Putin ve Trump toplantısının gerekliliğine dair bir genel anlayış var fakat düzenli şekilde hazırlanılmalı
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, sürdürülebilirliği tüm şirketlerinde ana strateji olarak benimsediklerini aktardı

28 Nisan 2024 • 20:40:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” başlıklı panele katıldı. “Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak büyük bir değişimin arifesindeyiz” diyen Konukoğlu, 1904’ten günümüze 120 yıllık bir sanayi şirketi olarak kritik bir rol oynadıklarını ve öncü çalışmalara imza attıklarını aktardı.
 
 
“YAŞAMIN İÇİNDE DEĞİŞİM VAR. HEPİMİZ DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME UYUM SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ”
 
Geleneksek şirketlerde sürdürülebilirliği ve değişimi gerçekleştirmenin daha zor olduğunu söyleyen Konukoğlu, “Yeni şirket kurarken her şeyi günün koşullarına göre şekillendiriyorsunuz ama 30- 40 yıldır şirkette çalışanlar var; böyle bir durumda değişim yaparken zaman zaman zorlandığımız olabiliyor. Yaşamın içinde değişim var. Hepimiz değişim ve dönüşüme uyum sağlamak zorundayız” ifadelerini kullandı.
 
Değişen dünya ile birlikte genç kuşak ile iletişim kurmakta zorlandığını fark ettiğini, 18-22 ve 24 yaşındaki gençlerden terse mentorluk alarak yeni nesle nasıl yaklaşılması ve nasıl iletişim kurulması gerektiğini öğrendiğini aktaran Konukoğlu, “Yöneticilerimize de bunu zorunlu kıldım. Haziran ayı itibariyle bünyemizdeki tüm yöneticiler tersine mentorluk eğitimi alacak. Bu sayede, gelecek dünyaya nasıl bakacağımızı öğreneceğiz.” dedi.
 
SANKO Holding’in 120 yıldır sürdürülebilir bir şirket olmak için mücadele verdiğini vurgulayan Konukoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Rahmetli babam Sani Bey, ‘kendini yenilemeyen işletme, sahibini yeniler. Eğer siz dönemin değişim sürecine uyum sağlayamıyorsanız mutlaka birileri gelir şirketinizi alır ve değişimi onlar gerçekleştirir’ derdi.
 
“Değişim sadece kendi şirketinizde olmuyor. Değişimi gerçekleştirirken çevrenizi de düşünmek zorundasınız. Tüm tedarik zincirinde sorumlu olan firmalarla iş birliği içinde çalışıyoruz. Ayrıca, faaliyet gösterdiğimiz tüm şehirlerde çalışanlarımızın dışında kalan arkadaşlarımızla da bir arada olmaya, onların sorunlarına eğilmeye çalışıyoruz. Birlikte hareket etme çabası içerisindeyiz.”
  
SANKO HOLDİNG SEKTÖRLERDE DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDİYOR
 
Faaliyet gösterilen farklı sanayi alanlarında teknolojiyi iyi kullanarak sektörlere öncülük eden SANKO Holding, tekstilden enerjiye, inşaat ve ambalaja kadar bulunduğu pek çok sektörde teknoloji yatırımları gerçekleştiriyor, bünyesinde bulunan tüm şirketlerin süreçlerinde dijital dönüşümleri planlayarak global standartlarda teknolojik dönüşüm hedefliyor.
 
SANKO Holding’in faaliyet gösterdiği sektörlerde öncü çalışmalara imza attığını anlatan Konukoğlu, sektörlerde yapılan sürdürülebilirlik çalışmalarıyla ilgili şu bilgilerin altını çizdi:
 
“Çimento sektöründe geri dönüşümlü ısıyı kazanabilmek için yatırımlarımızı gerçekleştirdik. Karbon ayak izini aşağıya çekmek için çalışmalarımız da sürüyor. AR-GE’ye 15 milyon dolar civarında bütçe ayırdık. Yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler üretebilmeyi hedefliyoruz.
 
Dünya tekstil sektöründe yaklaşık 100 milyon ton atık çıkıyor ve bunun yalnızca yüzde 1’lik bir bölümü geri dönüştürülebiliyor. Sektörde geri dönüşüm konusunda öncülük yapmaya çalışıyoruz.”
 
2021 yılında hayata geçen tekstil geri dönüşüm tesisinde tekstil atıklarını değerlendirerek tekrar kumaş üretiminde kullandıklarını söyleyen Konukoğlu, “Bu konuya 150 milyon dolar civarında bir bütçe ayırdık” dedi.
 
Geri dönüşüm girişimleri RE&UP’ın devrimsel teknolojisiyle döngüsel ekonomiye katkıda bulunduğunu belirten Konukoğlu, “Yeni girişimimiz RE&UP, SANKO Ar-Ge’sinin ürünü olan teknolojisiyle yerel ve global pazarda sürdürülebilir moda ve döngüsel ekonomiye geçişte öncü bir rol oynayacak” şeklinde konuştu.
 
Temiz enerji yatırımları
 
Yüzde 100 yenilenebilir enerji portföyüne sahip SANKO Enerji, 1000 MW’lık kurulu güce sahip.
 
“Enerji sektöründe yatırımlarımızın tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarına yapıyoruz. Fosil yakıtlı yatırımımız asla yok, yapmayı da düşünmüyoruz.
 
Ambalaj sektöründe de yenilikçi birçok çalışmamız var. Örneğin karasal ortamda yetiştirilen deniz yosunlarından geliştirilmiş filmler üzerinde çalışıyoruz. Dünyada Worldstar Ödül aldı.
 
Ürünlerimizin sürdürülebilir olarak yenilenmesinin yanı sıra çevremize ve ekosistemimize sahip çıkabilmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. Sanko olarak, elde ettiğimiz kârın büyük kısmını ekosistem için yürütülen çalışmalarımıza ayırıyoruz.” sözleriyle holdingin bu konuda duyarlılığını vurguladı.
 
 “Kadınların iş hayatındaki varlığını önemsiyoruz”
 
Sanko Holding’in sürdürülebilirlik adımlarından söz eden Adil Sani Konukoğlu, Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların iş hayatına katılım oranının oldukça düşük olduğunu vurgulayarak, SANKO Holding’in kadın istihdamı hedeflerine de konuşmasında yer verdi. Konukoğlu, “Kadın çalışan oranımızı 2030 yılına kadar yüzde 40’a, 2035 yılına kadar ise yüzde 50’ye taşıyacağız. Bugün yapılan atamalarda yönetici pozisyon için erkek CV yanı sıra kadın CV alternatifi önüme gelmiyorsa onaylamıyorum” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
 
Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever’in moderatörlüğünde düzenlenen “21’inci Yüzyılda Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” konulu panelde, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu yanı sıra, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Arıoğlu ve Migros Grubu İcra Başkanı Dr. Ömer Özgür Tort konuşmacı olarak yer aldı.
 
Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından bu yıl Sapanca’da düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi, "Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek" temasıyla gerçekleştirildi.
  
SANKO Holding’in yeni girişimi RE&UP hakkında:
 
Yeni girişim RE&UP, devrim niteliğinde bir teknoloji sunuyor
 
RE&UP teknolojisi, SANKO Holding’in 120 senelik tekstil tecrübesi ile, şirketin kendi bünyesindeki 10 yılı aşkın AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilmiştir. RE&UP, tekstil atıklarını yüksek kaliteli, sürdürülebilir ve hemen kullanıma hazır halde geri dönüştürülmüş hammaddeye dönüştüren devrim niteliğinde bir yeni nesil teknoloji girişimidir.
RE&UP, tekstil endüstrisinde geri dönüşümün global boyuttaki darboğazlarından birine çözüm sunarak tekstil atıklarının tekstil değer zincirine yeniden katılımını sağlayarak sektörde döngüsel ekonomi modeline geçişini hızlandırmaktadır.
 
Gaziantep ve Bursa'daki geri dönüştürülmüş elyaf tesisleriyle hizmet veren RE&UP Geri Dönüşüm Teknolojilerinin, tekstilden tekstile geri dönüşümde devrimci bir nitelik taşıyor. Moda endüstrisinin döngüsel bir modele hızla geçişini destekliyor.

Hasçelik Almanya’daki fuarda sürdürülebilir yatırımlarla öne çıktı- Basın açıklaması

28 Nisan 2024 • 20:40:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çelik sektöründe 55 yılı geride bırakan Hasçelik, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenen; çelik sektöründe çok sayıda ülkeden katılımcının yer aldığı ve dünyanın önde gelen kablo ve boru fuarlarından biri olan Wire&Tube’a katıldı. Hem üretimde hem de enerji tüketiminde sürdürülebilirlik temasının ön plana çıktığı fuarla ilgili, “Vasıflı parlak çelik üretiminde ülkemizin önde gelen firmalarından biri olarak, 2024 yılında ihracat pazarlarımızı geliştirmek ve ihracattan gelen gelirlerimizi artırmak adına fuar boyunca önemli görüşmeler kaydettik.” dedi. Hasçelik’in sektörde karbon ayak izi bırakmadan ilerlemek için yeni kurulan çelikhanesinde hurda çelik kullanılacağını ve üretim yöntemlerinin en az karbon ayak izine sahip olacak şekilde tasarlandığını hatırlatan Faydasıçok, “Yaptığımız inovatif çalışmaların ve yatırımların karşılığını Wire&Tube’te gördüğümüze inanıyoruz. Sektör küresel anlamda sürdürülebilirliği merkezine alırken, biz de gelecek dönemde bu alandaki çalışmalarımızı güçlendirerek devam ettirmeyi hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı.

 

Türkiye’nin en büyük vasıflı parlak çelik üreticisi Hasçelik, 15-19 Nisan tarihleri arasında, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenen Wire&Tube 2024’e katıldı. Wire&Tube’ta bu yıl 10. kez yer aldıklarını belirten Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Naci Faydasıçok, “Çelik sektörü özelinde son derece verimli geçtiğine inandığımız bir fuar sürecini geride bıraktık. Rekabetin hızlandığı bir dönemden geçiyoruz. Vasıflı çelik üretiminde ülkemizin önde gelen firmalarından biri olarak, 2024 yılında ihracat pazarlarımızı geliştirmek ve ihracattan gelen gelirlerimizi artırmak adına fuar boyunca önemli görüşmeler kaydettik. Bu bağlamda gelecek dönemde, yeni iş fırsatlarını hayata geçirerek küresel pazardaki gücümüzü artırmayı ve sektördeki konumumuzu sağlamlaştırmayı hedefliyoruz. İnovasyonu ve sürdürülebilirliği merkeze alan çalışmalarla sektöre yön veren bir firma olarak, elde ettiğimiz başarılarla ülkemizde cari açığının azaltılmasına da destek vermeyi amaçlıyoruz.” dedi.

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN STRATEJİK YAKLAŞIM

 

Bu yıl 143 ülkeden ziyaretçinin katıldığı, binin üzerinde katılımcıyı ve 43 bin ziyaretçiyi ağırlayan fuarda, öne çıkan temalardan biri de sürdürülebilirlik oldu. Hasçelik’in son yıllarda sürdürülebilirlik alanında verdiği taahhütleri başarıyla yerine getirdiğini ve karbon ayak izini azaltabilmek adına teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Faydasıçok, “Hasçelik olarak, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına stratejik ve kapsamlı bir yaklaşım benimsiyoruz. Öncelikle, tedarik zincirimizi ve iş ortaklıklarımızı sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımla yeniden şekillendiriyoruz. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi imzacısı olarak, karbon ayak izimizi azaltma konusunda da ciddi adımlar atıyoruz. Atık yönetimi ve malzeme verimliliği konusunda sürekli iyileştirmeler yaparak, atıklarımızın yüzde 99'unu geri dönüştürüyoruz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak, 2024'te elektrik tüketimimizin yüzde 100'ünü güneş enerjisinden karşılamayı ve 2030 yılına kadar enerji verimliliğimizi yüzde 30 artırmayı planlıyoruz. Uzun vadede, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefiyle karbon nötr olmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

 

YENİ ENDÜSTRİYEL ÜRÜN MARKASI CROMBAR İLK KEZ TANITILDI

 

Fuarda aynı zamanda yeni endüstriyel ürün markası Crombar’ı da tanıtan Hasçelik’in, 35 milyon Euro’luk yatırımla sektörünün dünyadaki en modern tesisini TOSB’da devreye aldığını belirten Naci Faydasıçok, “Yeni tesis ile birlikte çelik çubuk ve boruların dünyada ilk ve tek boy bazında izlenebilirlik sağlanarak altyapı üretim süreçleri tamamlandı. Kontinü ambalaj ve mikron toleranslarında çalışan, ürün kalitesinden ödün vermeyen hizmet anlayışımızla bundan sonraki süreçlerde de tüm çalışma arkadaşlarımızla müşterilerimize değer katmaya devam edeceğiz” dedi.

TİKAV, "Dijital Ayak İzimiz" projesi ile kırsalda kadınların eğitimini desteklemeye devam ediyor

28 Nisan 2024 • 20:40:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akfen Holding'in kurucusu olduğu, sosyal sorumluluk projeleriyle toplumun farklı kesimlerine destek olmayı amaçlayan ve bu yıl 25'inci kuruluş yılını kutlayan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV), Akfen Yenilenebilir Enerji'nin finansman desteğiyle hayata geçirdiği "Dijitaldeki Ayak İzimiz" projesi ile kırsal bölgelerde yaşayan kadınları ve ailelerini eğitimlerle desteklemeye devam ediyor. 2024 yılı boyunca Türkiye genelindeki 18 ilde ve 27 farklı lokasyonda yer alan Güneş, Rüzgâr ve Hidroelektrik Santralleri çevresinde yaşayan kırsal bölgedeki kadınları dijital dünya konusunda bilinçlendiren TİKAV, nisan ayı eğitimlerini Sakarya'nın Geyve ilçesi ve Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Üçpınar Köyü ve Çanakkale Merkez İntepe Mahallesi'nde gerçekleştirdi.
 
Gerçekleştirilen eğitimlerde kırsal bölgede yaşayan kadınları, dijital platformların faydalı ve doğru kullanımı konusunda bilinçlendirildi, dijital platformların bilinçsiz kullanılması sonucunda oluşabilecek hukuksal, sosyal, fizyoloijk ve psikolojik sorunlar ele alındı. Bunun yanı sıra hem katılımcı kadınların hem de aile üyelerinin bu kapsamda yaşayabilecekleri bilişsel suçlar, psikolojik, fiziksel, sosyolojik ve kültürel sorunların önüne geçilmesi konusunda bilinçlendirme eğitimleri de verildi.
 
Modern çağın gereksinimlerine uygun bir sosyal sorumluluk modeli olarak sunulan "Dijitaldeki Ayak İzimiz" projesi, TİKAV ve Akfen Yenilenebilir Enerji'nin desteğiyle dijital çağın getirdiği zorluklara karşı toplumsal farkındalık yaratmayı ve bu dijital çağda kırsal bölgelerde yaşayan kadınların bilinçlendirilmesini hedefliyor. 2024 yılı boyunca sürecek olan "Dijitaldeki Ayak İzimiz" projesi kapsamında Akfen Yenilenebilir Enerji'ye ait 27 lokasyonda düzenlenecek seminerler ile katılımcılara dijital dünyada güvenli bir şekilde var olmanın yolları anlatılarak kadınların ve ailelerin bilinçlendirilmesi konusunda eğitimlerine devam edecek.
 
 
Türkiye İnsan Kaynakları, Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) Hakkında:
 
Sürdürülebilir refahın ancak ekonominin yanı sıra insana ve topluma yatırımla mümkün olduğunu benimseyen Akfen Holding, kurumsal sosyal sorumluluk projelerini Akın Ailesi tarafından 1999 yılında kurulan Türkiye İnsan Kaynakları, Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) bünyesinde yürütmektedir.
TİKAV, çağımızın hızla değişen bilgi dünyasında yenilikçi bir anlayış ile ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yaparak toplumun değişime uyum sağlamasına çözüm bulmayı, gelişime liderlik edecek bireyleri topluma kazandırmayı ve sosyal sorumluluk bilincinin yayılmasına öncülük etmeyi amaçlamaktadır.
Bu doğrultuda TİKAV, yürüttüğü uzun soluklu sosyal sorumluluk projeleriyle genç kuşaktan bireylerin bilgi, görgü ve deneyimlerini artırmayı; sağlıklı yaşama bilincini geliştirmeyi ve günümüzün çevresel sorunlarının giderilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
TIKAV, bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerde; lise ve üniversite öğrencileriyle, iş dünyasından kişilerle, gençlerle, dağ köylerinde yaşayan çocuklarla, kadınlarla, muhtarlarla, engelli yakınlarıyla, hastanelerde tedavi gören çocuklarla ve onlara refakat eden annelerle olmak üzere toplumun farklı kesimleriyle buluştu. Kurulduğu 1999 yılından bu yana 50 bin kişiye ulaşan TİKAV, bu adımlarını güçlendirerek gelecek 10 yılda 100 bin kişiye dokunmayı hedefliyor.

Türkiye, İspanya'nın Barselona şehrinde düzenlenen Seafood'a 20 firma ile milli katılım gerçekleştirdi-

28 Nisan 2024 • 11:55:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye, İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen dünyanın en prestijli fuarı olan Seafood’a 20 firma ile milli katılım gerçekleştirdi. Fuarın giriş bölümünde yaptığı tanıtım çalışmaları dikkat çeken Türkiye’nin firmalarına da ilgi büyük oldu.
Avrupa'da Norveç'ten sonra ikinci büyük ihracatçı olduklarını söyleyen İSHİB Başkan Yardımcısı Oğulcan Kemal Sagun, “Japonlar bu yüzden üretimimizin tamamını tercih ediyorlar. Norveç, ihracat birim değeri olarak bizden 3-4 kat fazla. Amacımız markalaşarak, yapacağımız tanıtımlarla kilogram ihracat değerimizi yukarıya çıkarmak” dedi.
İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB), Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 22-25 Nisan tarihlerinde İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen ve dünyanın en prestijli su ürünleri fuarı olarak kabul edilen Seafood fuarına 20 firmayla milli katılım gerçekleştirdi. Türkiye’nin Barselona Başkonsolosu Selen Evcit ile Ticaret Ataşeleri Nurdan Çamlıbel Aydın ve Mehmet Örnek fuarı ziyaret ederek katılan firmalara destek verdiler.
Su ürünleri sektöründe 2023 yılında bir önceki yıla göre ihracatın yüzde 2,6 oranında artış göstererek 1 milyar 736 milyon dolar olarak gerçekleştiği bilgisini veren İSHİB Başkan Yardımcısı Oğulcan Kemal Sagun, “En fazla ihracatı gerçekleştirilen ürünler; levrek, çipura, orkinostur. En fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler 325 milyon dolar ile Rusya, 190 milyon dolar ile İtalya, 156 milyon dolar ile Birleşik Krallık. 2023 yılında miktar bazında 271 bin 488 ton, değerde ise yaklaşık 2 milyar dolar ihracat yaptık” dedi.
Avrupa’nın tükettiği 3 balık 1’i Türkiye’den
Türkiye’nin yıllık balık üretiminin yetiştiricilik ve avcılık olmak üzere 600 bin ton olduğunu kaydeden Sagun, “İhracatın yüzde 85’i yetiştiricilikten elde edilen ürünler. Çupra, levrek ve alabalık ihracatında Avrupa’da lideriz. Avrupa’da tüketilen her üç balıktan 1 tanesi Türkiye’den gidiyor. Toplam su ürünleri ihracatında dünyada 26’ncı sırada bulunuyoruz. Yetiştiricilikte ise İspanya ve Malta’nın ardından üçüncü tedarikçi ülkeyiz. Kendimizi ayrıştırmak için markalaşmaya odaklanmalıyız” diye konuştu.
Türkiye daha kaliteli, Norveç daha organize
Fuarda Türk stantlarının Norveç’in yanında yer aldığını belirten Sagun, şunları söyledi: “Avrupa'da Norveç'ten sonra ikinci büyük ihracatçıyız. En büyük rakibimiz Norveç ama ona ulaşmak için daha çok çalışmalıyız. Çünkü çok organizeler, bir bütün olarak bu işe bakıyorlar. Norveç, birim değeri olarak kiloda bizden 3-4 kat fazla. 12 dolar civarındalar. Bizim en büyük sorunumuz planlı üretimimizin olmaması. Bizim de birlikte hareket etmemiz, üretimin standartlarını belirlememiz lazım ki hem tanıtımlarımızı hem de katma değeri artıralım.”
“Ürünlerimizi tüm dünyaya yaymak istiyoruz”
Türk somonu ile Norveç somonu arasında kalite farkının olmadığının altını çizen Sagun, “Bizim ürünümüz aynı yemi alıyor, sularımız daha temiz ancak Norveç'in daha kaliteli olduğu algısı var. Bu algının zaman içinde değişeceğini düşünüyorum. En azından biz değiştirmek için çaba sarf edeceğiz. Norveç global etki ile pembe balıkları meşhur etti. Pazarlama ile trend haline getirdi. Biz de kendi trendimizi yaratacağız. Türk somonu ihracatımızın iki ana pazarı Rusya ve Japonya. Ancak alternatif ülkelere de gitmemiz lazım. Ürünlerimizi tüm dünyaya yaymak istiyoruz. Hedefimize Çin’i aldık. Çin'de Ağustos ayında birlik bazında tanıtım yapacağız. Tayland ve Polonya da hedef ülkelerimiz arasında” ifadelerini kullandı.
Editöre Not:
Rakamlarla Su Ürünleri Sektörü
2023 yılında 1 milyar 736 milyar dolarlık ihracat yapan sektörün 2024 yılı hedefi 2 milyar doları aşmak. En fazla ihracat yapılan ülkeler 325 milyon dolar ile Rusya, 190 milyon dolar ile İtalya, 156 milyon dolar ile Birleşik Krallık. Türkiye su ürünlerinde Avrupa’da Norveç’ten sonra ikinci büyük ülke. Üretimin yüzde 80’i ihraç ediliyor. Bu ihracatın yüzde 85’ini çupra, levrek, orkinos, alabalık ve son yıllarda Türk Somonu oluşturuyor. Kalan yüzde 15’i ise kerevit ve salyangoz, deniz salyangozu gibi kabuklu deniz ürünleri. Çupra, levrek ve alabalık ağırlıklı olarak AB ülkeleri ve Rusya’ya yapılırken, Orkinosun neredeyse tümü Japonya’ya ihraç ediliyor.
Su ürünlerinde 700 bin tonluk toplam üretimin 400 bin tonu çiftlik üretimi 300 bin tonu ise yabani avcılık şeklinde. İhracatta katma değer oranı ise Türkiye ortalamasının üzerinde. AB ve Japonya başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesine su ürünleri ihracatı yaparken, içeride kişi başına yıllık tüketimin 8 kilolardan 6 kiloya kadar düşmesi iç tüketimin azlığını ortaya koyuyor. AB ülkelerinde tüketim 25-30, Japonya’da ise 70 kilolara yaklaşıyor. Kerevit karides gibi kabuklu ürünlerin ülkemizdeki tüketimi yok denecek seviyede. Bu ürünler yüksek katma değerle Başta İsveç olmak üzere Rusya, Moldova gibi Kuzey Avrupa Ülkelerine ihraç ediliyor. Salyangoz ve kurbağa çok katma değerli ürün. Kilosu 28-30 Euro fiyatla Fransa ve İsviçre’ye ihraç ediliyor. Çin, Kore ve Kore’ye deniz salyangozu gidiyor.

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği bu amaçla "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği" eğitim programını hayata geçirdi.

28 Nisan 2024 • 10:25:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yıllık 58 milyon ton taze meyve sebze üreten Türkiye, meyve sebze sektöründe yüzde 30'ları aşan ürün kayıplarını genç girişimcilerin yapay zekâ destekli geliştireceği projelerle önlemek için harekete geçti.
 
"Üretim, hasat, hasat sonrası nakliye, pazarlama ve tüketici satın aldıktan sonra kötü koşullarda saklama gibi nedenlerle Türkiye'de her yıl milyonlarca ton meyve sebzeyi tüketemeden kaybediyoruz. Milyarlarca dolarlık ürünümüz çöp oluyor" diyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, çalışmalarının önemli bir kısmının gıda kayıplarını azaltma amaçlı olduğunu dile getirdi.
 
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nce, tarım sektörüne gençleri kazandırmak amacıyla düzenlenen, "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği" eğitim programının ikinci ayağında programa katılan Ziraat ve Gıda mühendisliği mezunu ya da öğrencisi 82 gençle bir araya gelen Başkan Uçak, gençlere gıda kayıplarının önlenmesi konusunda proje geliştirmeleri çağrısında bulundu.
 
"Gıda kayıpları genç girişimcilerin tarım sektörüne girmesiyle önlenecek" diye konuşan Uçak, "Gıdada meydana gelen kayıplar ciddi boyutlarda. En çok kayıp yaşanan gıda ürünleri de doğası gereği taze meyve sebze ürünleri. Ancak, teknoloji çok gelişiyor. Yapay zekanın da desteği ve gençlerimizin ortaya koyacağı sinerjiyle gıda kayıplarını minimize edeceğimize inanıyoruz. Biz de Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Ege Üniversitesi ortaklığında; "Gıda Kayıplarının Belirlenmesi ve Azaltılması Projesi"nin 2. yılını tamamlamış bulunmaktayız. Bundan sonraki süreçte hem üreticilerimiz, hem de ihracatçılarımıza yönelik eğitim çalışmaları ile bu konunun üzerinde durmaya devam edeceğiz. Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Projemizde de gıda kayıplarının önlenmesiyle ilgili çalışmalara büyük önem veriyoruz. Gençlerimizden gıda kayıplarının önlenmesi için yeni projeler geliştirmelerini ve hayata geçirmelerini bekliyoruz. Gençlerimize bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.
 
Her yıl yaklaşık 20 milyar dolar çöp oluyor
 
Türkiye'nin 58 milyon ton taze meyve sebze üretimine karşılık, taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının 10 milyon tonun altında kaldığı bilgisini veren Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; "Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre; Türkiye, taze meyve sebze, meyve sebze mamulleri ve kuru meyve sektörlerinde son 1 yıllık dönemde ihracatını yüzde 9'luk artışla 7 milyar 146 milyon dolardan, 7 milyar 804 milyon dolara taşıdı. Çöpe giden taze meyve sebzelerimiz 20 milyon tona ulaşıyor. Bu şartlarda 15-20 milyar dolar aralığında bir değeri her yıl çöpe atıyoruz. Amacımız üreticimizin alın terinin karşılığını bulması, tarım sektöründe çalışacak gençlerimizin bu konuya odaklanması."
 
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nce, 20 Nisan - 11 Mayıs 2024 tarihleri arasında düzenlenen "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği" projesinin ikinci ayağında; İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, ATMOSFER TTO ve TARGEV destek veriyor.
 
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Türkiye'nin yıllık 35 milyar dolar seviyesinde olan tarım ürünleri ihracatını kalıntısız güvenli gıda üretimiyle 50 milyar dolara ulaştıracak zemini sağlamak için "Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği" projesi yanında, "Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz", "Gıda Kayıplarının Belirlenmesi ve Azaltılması", "Akdeniz Meyve Sineği ile Biyoteknik Mücadele" başta olmak üzere pek çok projeyi sürdürürken, Tarım ve Orman Bakanlığı ve sektörün diğer paydaşlarınca gerçekleştirilen projelere de destek veriyor.
 
"Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği" eğitim programında ilk dersi; "Tarım, Tehditler ve Fırsatlar" başlığıyla, organik sektöründe dünyanın otorite isimlerinden Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy vermişti.
 
İkinci haftada Türkiye'nin taze meyve sebze ihracatında 35 yıllık tecrübeye sahip olan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak'tan deneyimlerini dinleme olanağı bulan genç girişimcilerle, Veteriner Emre Gürdal, Genç Girişimci Sohbeti başlıklı oturumda; "Organik Süt Üretimi" konulu sunumunu paylaştı.
 
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Kızılırmak Esmer, Biyobozunur Ambalajlar ve Atık Yönetimi konusunda genç girişimcileri bilgilendirdi.
 
İYTE Atmosfer TTO Girişimcilik Birimi Koordinatörü Burak Köle, tarım sektörüne aidiyet duyan genç girişimcilere; İş Fikirlerinin Projelendirilmesi konusunda can alıcı bilgiler verdi.
 
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferit Turanlı, "Tarımsal Zararlılarla Mücadelede Biyoteknik ve Biyolojik Mücadele Yöntemlerinin Kullanımı"nı anlatırken, AgriSynergy Tarımsal Araştırmalar ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. Yöneticisi Dr. Veli Çetin, "Pestisitler ve Gıda Güvenliği" başlıklarında bilgilendirmede bulundu. Gıda sektöründe Lojistik ve Tedarik Zincirini Yeditepe Cargo Yöneticisi Alp Tuğhan anlatırken, Tarımsal Ürün Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları Derneği Başkanı Dilek Elivar, Tarımsal Kontrol ve Sertifikasyon konusunda önemli başlıklara dikkat çekti.

Çitlekçi, Konya'da iki şube birden açtı

28 Nisan 2024 • 10:25:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin en hızlı büyüyen gıda firması Çitlekçi, Konya'da iki şube birden açıyor. Tunçlar Holding bünyesinde kuruyemiş sektörüne en tazesi ve kalitesiyle farklı bir boyut kazandıran Çitlkeçi, Selçuklu ve Karatay şubeleri ile Konyalılarla buluşuyor. Her bir mağazası kuruyemiş fabrikası niteliğinde olan Çitlekçi, bini aşkın ürün yelpazesi ve farklı bölgelerden özel yerel lezzetleri ile Konya'nın da ilk tercihi olmaya aday.
Tunçlar Holding, Çitlekçi markası ile gıda sektöründe yeniliklerine devam ediyor. Şirket bünyesindeki 1200'ü aşmış istihdam oranıyla her geçen gün büyüyen Tunçlar Holding, ziyaretçilerine binin üzerinde ürün tercihi sunuyor. Kuruyemişe ve sağlıklı atıştırmalıkların en tazesine ulaşabileceğiniz Çitlekçi, mağazalarında Türkiye'nin her yerinden yöresel ürünlere doğrudan üreticilerinden temin ediyor. Elazığ'ın orjik cevizli sucuğu, Gerede'nin şak şak heşvası, Beypazarı kurusu, Malatya pestili gibi bir çok yöresel ürünü de Çitkelçi'de bulabilirsiniz.
Konya'dan Yoğun İlgi Vardı
"Ankara ve çevre illerde hızlıca şubeleşen Çitlekçi'ye en yoğun taleplerden biri Konya ilinden geliyordu. E-ticaret üzerinden Konya Çitlekçi'yi tercih ediyordu. Biz de bu ilgi karşısında Konya'da iki şube birden açmaya karar verdik" diyen Tunçlar Holding Yönetim Kurulu Vekili Apdullah Tunç, "Anadolu'ya yayılma stratejimizi adım adım uyguluyoruz. Çitlekçi, Konya'da tanınıyor ve tercih ediliyor. Selçuklu ve Karatay şubelerimiz yine bir fabrika niteliğinde olacak. Bin metre kare üstünde bir alanda kurduğumuz şubelerimizde en az 20 araçlık otoparkımız bulunuyor. Mağazalarında bulunan kendi kavurma makinelerimiz sayesinde, Konyalılara taze ve kaliteli kuruyemişler sunacağız" diye konuştu.
Tazeliği ve kalitesiyle ün yapan Çitlekçi "her şube bir fabrika" anlayışını Konya'ya da taşıdı. Konyalılar Çitlekçi şubelerinde ürünlerini tam otomatik el değmeden üretilen kuruyemiş kavurma makinasından direk alacaklar. Çitlekçi, Konyalılara alışılmış kuruyemiş mağazalarından farklı bir konsept ve tasarımda geniş bir alanda müşterilere rahat bir alışveriş deneyimi sunacak.

BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Sığın: Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada "Asıl hedefimiz insanların yaşam kalitesini artırmak

28 Nisan 2024 • 10:05:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

BSH Ev Aletleri'nin oturum sponsoru olduğu Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl, "Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek" temasıyla 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Sapanca'da gerçekleştiriliyor. Zirve boyunca iş dünyasının gündemindeki büyüme, sürdürülebilirlik, teknolojik dönüşüm, yeni nesillerin eğitimine ve geleceğine yatırım gibi konuların gelecekte nasıl şekilleneceği ele alınıyor.
Zirvenin "Liderlerin Gelecek Vizyonu: Yarının Şirketi İçin Yenilikçi Yaklaşımlar, Yatırımlar ve Hedefler" konulu panelinde yerini alan BSH Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Gelişen Pazarlar Bölgesi CEO'su Gökhan Sığın, bugün olduğu gibi geleceğin şirketlerinin odağında da "insan" olduğuna dikkat çekti. BSH olarak insanların yaşam kalitesini artırmak üzere çalışırken her alanda sürdürülebilirlik prensiplerine sadık kaldıklarını aktaran Sığın, "2020'den beri karbon nötr olarak faaliyet gösteriyoruz. 2030'a kadar bunu daha da iyileştirmeyi hedefliyoruz. Asli amacımız ise insanların yaşam kalitesini artırmak. Bunu bazen ürünlerimizle, hizmetlerimizle bazen de koyduğumuz hedeflerle hayata geçiriyoruz" dedi.
Sığın konuşmasında, Türkiye'den yaklaşık 130 ülkede 4,6 milyar insanı kapsayan bir coğrafyayı yönettiklerini belirtirken "BSH Türkiye toplumsal, çevresel ve yönetişim başarılarıyla bu büyük coğrafyaya öncülük ederken bölgenin geleceğinin şekillenmesinde önemli bir rol üstleniyor" diye konuştu.
Yarının odağında "insan" var
BSH'nin odağında her zaman "insan" olduğunu vurgulayan Sığın, çocuklar ve gençleri geleceğe hazırlamak üzere 2015'ten bu yana Geleceği Kodlayanlar programı kapsamında 5500'den fazla kişiye kodlama, elektronik, robotik, 3D tasarım, mobil uygulama geliştirme ve algoritmik düşünce alanlarında atölyeler sunduklarını hatırlattı. İstihdamı artırmaya ve toplumsal refahı yükseltmeye yönelik adımlar attıklarını belirten Sığın, "Geleceğe en büyük yatırımımız yarının bilim insanlarını yetiştirmek. Geleceği Kodlayanlar atölyelerimizden faydalanan çocukların ileride bir buluş yapma ihtimali bile bizi çok heyecanlandırıyor" dedi.

Bitexen CEO'su Alphan, blockchain teknolojisinin hızla geliştiğini ifade ederek, bunun kripto para birimlerinin de ötesine geçerek finansal sistemi tümden etkileyeceğini söyledi

28 Nisan 2024 • 09:55:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ Sapanca 2024), bu yıl 13’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.
 
"Sorumlu ve Duyarlı Liderlik: Teknoloji ve Yapay Zekâ Çağında Gezegen ve İnsanlıkla Uyumlu Bir Sisteme Öncülük Etmek" temasıyla düzenlenen zirve ikinci gününde de yoğun katılımla gerçekleşti.
 
UEZ Sapanca 2024’ün ikinci günündeki ikinci panelin konusu “Finansta Değişim Yaratan Yeni Teknolojiler ve Düzenlemeler” olurken, panelin sponsoru Bitexen oldu.
 
Panelin moderatörlüğünü yapan Koç Sistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, teknolojik gelişmelerin herkesi etkilediğine dikkat çekti. Birkaç yıl önce bankaların geleneksel finans sektörünün bu duruma çok fazla olumlu bakmadığını kaydeden Akarca, “Bugün itibarıyla araştırmalara göre şu anda dünyada halka açık olan bu ekosistemdeki şirketlerin piyasa değeri 550 miyar doları aştı. Dolayısıyla çok hızlı büyüyen ve hayatın her alanına giren bir alandan bahsediyoruz. Bu hacmin gelecek 5 yılda 3 kat artacağı global olarak konuşuluyor” dedi.
 
Regülasyonlar sektörün önünü açtı
Panelde konuşan Bitexen CEO’su Alphan Göğüş sektörün ana gündeminin mevzuatın ortaya çıkmasını ve sektörün regüle olarak düzenlemelere tabii olması olduğunu kaydetti. Bu durumun global arena için de geçeli olduğunu anlatan Göğüş, 2025 yılında da AB’de sektörün regüle bir nitelik kazanacağını kaydetti. Düzenlemelerin sektörün önünü açtığını ve dönüştürücü bir etki yarattığını anlatan Göğüş, “Biz burada sadece popüler kripto para birimini değil bunun öncesini ve blockchain para teknolojisini konuşuyoruz. Bugün itibarıyla konu kripto para birimlerinin ötesine geçmiş durumda. Bunun finansal sistem üzerindeki etkisinin de tartışılması lazım” dedi.
Blockchain teknolojileri ile iş yapış şekillerinin değiştiğini kaydeden Göğüş, bunun sermayenin daha verimli bir şekilde kullanılmasını ve daha demokratik bir şekilde finansa erişimi sağlayacağını vurguladı.
 
Dönüm noktası yaşanıyor
Türkiye'de ve dünyada blockchain teknolojilerinde bundan sonrasının kurgulandığı bir dönüm noktasını yaşandığına dikkat çeken Göğüş, “İsviçre'de çeşitli bankalar var. Hizmetlerinin içine dijital varlıkları yerleştiriyorlar. Her türlü dijital varlığın yönetiminin nasıl yapılması gerektiğine yönelik çalışmalar başladı. Avrupa'da ve Türkiye'de benzer çalışmalar yapıldığını görüyoruz” diye konuştu.
Göğüş, geleceğin finansını blockchain teknolojilerinde gördüklerini, mevcut sinerjinin bilgi birikimin iş birlikleri ile finans dünyasına transfer olmasını öngördüklerini dile getirdi. Uzun süre kripto paraların devrim mi yaratacağı yoksa evrim mi yaratacağının konuşulduğunu dile getiren Göğüş, “İş evrim şeklinde gidiyor. Türkiye’de ise işlerin bu kadar hızlı bir şekilde ilerlemesinin sebebi 10 yılı aşkın bir süredir bu sektörün var olabilmesi. Düzenleyici kurumlar gördü izledi yasaklamadı. Bu da sektörün Türkiye’de büyümesine katkı sağladı. Finans oyuncuları sektörle çok ilgililer işin içine girmek için aksiyon alıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek
Türkiye’de kredi kartlarının bir fonlama aracı olduğunu ve insanların hayatlarını bununla idame ettiğini kaydeden Zip Türkiye CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Burak Elgin, şimdi al sonra öde finansal modelinin de burada bir potansiyel gördüğünü belirtti. Türkiye’de kredi kartının büyük bir ürün olduğunu kendi içinde belli başlı riskleri taşıdığına işaret eden Elgin, Türkiye’de taksitli ödeme uygulamasının dünyada eşi benzeri olmayan bir seviyede olduğunu kaydetti.
“Ödeme sistemlerimiz dünyanın en gelişmiş sitemlerinden biri. Kredi vermek istiyorsanız BDDK tarafından lisanslı olmak zorundasınız. Bugün uzaktan müşteri ediniminin önce bankalara, sonra finansman şirketlerinin hayatına girmesi ile online kanallarından müşterilere kredi verip doğru fiyatlama modülleri ile ekstra bir satış kanalı yaratıyoruz” ifadelerini kullanan Elgin, şöyle devam etti:
“Yaratacağınız kredi modüllerinin ihtiyacı ve müşterinin deneyimini doğru karşılaması gerekiyor. Türkiye’nin buradaki potansiyeli çok yüksek bu aynı zamanda da bankaların müşterisi olmayan gibi değerli cüzdanların kredi bacağını destekliyor. Müşteri bankada hesabı olsun istemiyor senetle çalışıyor daha önce ama kredi sisteminde olmak istiyor. Biz de doğru kredilendirerek bu süreci yürütüyoruz. Biz bugün bu yolda önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyoruz. Türkiye’nin de bu konuda potansiyeli çok yüksek.”
 
Likidite dünyada az olacak
Papara CEO’su Emre Kenci, paneldeki konuşmasında fintek sektöründeki gelişmelerden bahsetti. Kenci, şunları söyledi:
“Globalde fintekler çok büyük değerler taşıyor. Biz 100 milyon dolar üzerinden alıyoruz. Birçok fintek birleşecek, kapanacak. Bu kısa bir dönemde olmayacak. 3-4 yıl önümüzde kötü bir tablo olacak. Likidite dünyada az olacak. Çok agresif para harcayıp büyümüş fintekleri kötü etkileyecek. Ama geliştirilecek ürünler de var tabii ki.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin yaptığı araştırmaya göre 800 fintek var. 670 tanesi gerçekten aktif, bizim sektörde 80 şirket var. Ama 80 tane lisanslı şirket ne yapıyor bilmiyorum. Regülasyonun artmasıyla hizmet kalitesi azalıyor. Biz sektörün büyük oyuncu olarak çok şirketin girmesi iyi olur fakat ben bunu istemiyorum.”
ABD’deki enflasyon verisinin beklenenden yüksek çıktığını hatırlatan Kenci, “Ben faizi düşürmeme ihtimali, hatta yükseltme ihtimali olduğunu düşünüyorum” dedi.
 
Dijital bankalar finansal kapsayıcılığı artıracak
Hayat Finans Katılım Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Galip Karagöz, panelde yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
“Bankacılıkta dijitalleşme covid sonrası çok hızlandı ve aynı ivmede devam ediyor. Akıllı telefonların çoğalması, finteklerle iş birlikleri ve regülasyonların etkisiyle dijital bankacılığı konuşmaya başladık. Burada dijital banka ve dijital bankacılık ayrımını koymak gerekiyor. Dijital banka tüm işlemlerini dijital üzerinde geçekleştirdiği bankalardır. Biz ilk defa bu anlamda faaliyete geçen bankayız. Dijital bankalar dünyada neo-bank olarak adlandırıldığı. 2008-2009 mali krizinden sonra ortaya çıkıyor. Özellikle regülasyonların etkisiyle ve dijital bankacılığın getirdiği mali avantajlarla çok gelişti. Türkiye’ye baktığımızda dijital banka, 2022 yılının ocak ayında çıkan düzenlemeyle ilk faaliyete biz başladık. İlk olarak şubesizlik. Şube yoksa masraf yoktur. Kâr oranı ve finansman konusunda olumlu konuda yansıtabiliyoruz. Hayat Holding olarak 17 ülkeye hizmetleri ulaştırıyoruz. Dijital bankalar genel olarak finansal kapsayıcılığı artıracak. En büyük avantaj finansal avantaj. Hem bireysel hem KOBİ ve Mikro işletmeler için geçerli. Maliyet avantajı sebebiyle gelişmekte olan bölgelerde daha büyüdüğünü göreceğiz. 400 neo-bank şu an global olarak var. Hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bu rekabetle birlikte kazanan tüketici oluyor. Tüketiciler bu şartlarda kolay bir şekilde finans ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar.”
 
Sigorta sektöründe yapay zeka kullanılıyor
Panelde konuşan Hepiyi Sigorta Genel Müdürü Şenol Ortaç, şu ifadeleri kullandı:
“Normalde teknoloji aslında insanlar için var. İnsanları mutlu etmek için var. Sigorta sektörü olarak bizim bir miktar daha fazla mutlu etmeye ihtiyacımız var. Dünyada sevilmeyen bir ürün sigorta. Hiç kimse sigorta aldı diye mutlu olmuyor. Papara’dan kredi aldığı zaman mutlu oluyor ama poliçe aldığı zaman mutlu olmuyor. Bizim o yüzden daha yoğun teknoloji kullanmamız lazım. Teknoloji bunun neresinde? Yapay zeka. Biz adil fiyatlandırma yapmaya çalışıyoruz. Sigorta bilgi merkezimiz önemli datalar barındırıyor. Sizin geçmişinizle ilgili TC kimlik numaranızla kaza yaptığınızı, yapmadığınız durumu görebiliyor sigorta sektörü. Kaza yapmayanın daha az ödediği bir sistemi istiyoruz.
Diğer bir konu hızlı teklif. Tek tuşla hızlı teklif aldırmak ve teklifi aldıktan sonra tüm hasarlarının kabul edilmesini istiyor insanlar. Akla gelen gelmeyen tüm riskleri kabul ettirmek istiyor. Hasar anında ve sonrasında çok hızlı aracının hasarının tasfiye edilmesini istiyor. Çekici gelmesini istiyor. Hemen işlemlere başlatıyoruz. Daha sonra ikame araç sağlıyoruz. Biz hasar anında müşterinin görüntüsü aldığımızda duruma göre çekici ve ikame araç gönderiyoruz. Rakibiniz teknoloji kullanır, siz kullanmazsanız nankör bir sektör olduğu için kaybetmeye başlarsınız. Müşterinin mutluluğu ile ilgili her temas noktasında olmaya çalışıyoruz.”
 
UEZ 2024 ile ilgili en güncel bilgileri uludagekonomizirvesi.org web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
 
• X: @UEkonomiZirvesi
• Instagram: @uludagekonomizirvesi
• YouTube: Uludağ Ekonomi Zirvesi
• Facebook: www.facebook.com/UEkonomiZirvesi
• Linkedin: linkedin.com/company/uludağ-ekonomi-zirvesi
 
 
 
Uludağ Ekonomi Zirvesi Hakkında: Dünyadan ve Türkiye’den birbirinden değerli konuşmacıları ve iş insanlarını buluşturan Uludağ Ekonomi Zirvesi, Capital, Ekonomist ve Start Up dergileri tarafından düzenleniyor. 2012 yılından bu yana organize edilen etkinlik, sektör liderleri ve medya tarafından ilgiyle takip edilirken birçok yeni fikre ve girişimciye de ışık tutuyor. Geçmiş dönemlerdeki Başbakan Yardımcıları, Ekonomi ve Maliye Bakanları, Gıda ve Tarım Bakanları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanlarının katılımıyla onurlandırdığı; dünyaca ünlü ekonomistleri, şirketlerin CEO ve yöneticilerini ve ayrıca siyaset dünyasından önemli isimleri ağırlayan Uludağ Ekonomi Zirvesi, birçok değerli isme ev sahipliği yaptı.
 

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery