Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
BIST 100 Endeksi geçtiğimiz hafta ağırlıklı olarak 9600-9850 bandında üçgen formasyon şeklinde sıkışma gösterdi. Endeks haftanın genelinde bu bandın üst tarafına doğru yükselişlerde kâr satışları ile karşılaştı. Ancak endeks geri çekilmelerde destek bulma çabası ile güç topladı ve Cuma günü 9850 olan tarihi zirvesinin üzerine yönelerek yeni rekor denemesinde bulundu. Endeks 10.000 olan ana direnç seviyesine doğru yükseliş sonrasında günü 9916 seviyesinde %2,1 oranında yükselişle tamamladı. Bankacılık endeksi ise %3,4 oranında yükselişle BIST 100’ün yukarı yönlü seyrine öncülük etti. Endekste kısa ve orta vadeli görünümün güçlü olduğunu belirtelim. Endekste önümüzdeki dönemde yeniden ara ara kâr realizasyonları ile geri çekilmeler, düzeltme hareketleri görülebilir. Ancak orta vadeli olarak endekste yönün yukarı olduğunu düşünüyoruz. Ara ara yaşanabilecek geri çekilmeler endeksin güç toplaması için olağan ve sağlıklı bir durum olarak değerlendirilebilir. Kısa vadede ise endeks ilk etapta 10.000 direncini hedefliyor. Endekste bu direncin aşılması üçgen formasyonun yukarı tamamlanması ve yeni bir yükselen trendin başlaması için önemli. Bu durumda 10.100 ve 10.200 dirençlerine doğru yükselişin devamını görebiliriz. 9850 bir önceki tarihi zirve artık destek haline geldi. Bu seviyenin üzerinde kısa vadeli yön yukarı kalmaya devam edecek. 9850’nin üzerinde ek alım yapılabilir görüşündeyiz. 9600 desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu, mevcut trade pozisyonları için takip edilebilir. Bankacılık endeksinde ise güçlü görünüm korunuyor. 12.400 desteği üzerinde görünüm olumlu. 13.442 direncinin aşılması ile yükseliş devam edebilir. Cuma günü kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin kredi not ve görünümüne ilişkin değerlendirmesi bulunuyor. Kuruluşun kararı öncesinde kredi notunda artırım beklentileri ile bu hafta içerisinde BIST’te yukarı yönlü hareketin devamını görebiliriz. Yurtdışı gelişmelere baktığımızda; ABD’de Mart’ta kişisel tüketim harcamaları enflasyonu (PCE) beklentilerin üzerinde açıklandı. Manşet yıllık PCE %2,5’ten %2,7’ye yükselirken, çekirdek PCE ise %2,8’de sabit kaldı. Çarşamba akşamı Fed’in faiz kararı ve Başkan Powell’ın basın toplantısında vereceği mesajlar bekleniyor. Fed’in politika faizini 22 yılın zirvesinde %5,25-%5,50 bandında sabit bırakması bekleniyor. ABD’de son dönemde enflasyon, istihdam rakamları beklentilerin üzerinde açıklanırken, bu durum Fed’den faiz indirim beklentilerinin ötelenmesine neden oldu. Fed Başkanı Powell son verilerin, enflasyon hedefine dönüş konusunda daha fazla ilerlemenin kaydedilmediğini gösterdiğini, politika faizinin daha uzun süre yüksek kalabileceğini açıklamıştı. Diğer yandan Cuma günü içeride enflasyon, ABD’de tarım dışı istihdam verileri öne çıkıyor. İçeride yıllık enflasyon son durumda %68,5 seviyesinde iken, TCMB bu yılın ikinci yarısında dezenflasyon sürecinin başlamasını bekliyor. TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahmini %36 seviyesinde bulunuyor.
BIST 100 Endeksi direnç seviyelerinin üzerine yönelim ile rekor tazeledi. Endeksin haftaya yukarı yönlü bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. Endekste güçlü görünüm korunuyor. 9850 destek haline geldi; bu seviyenin üzerinde yönün yukarı olduğunu söyleyebiliriz. 10.000 direncine doğru yükselişin devamını görebiliriz. Bu seviyenin üzerinde sonraki direnç 10.100 ve 10.200’de bulunuyor. Trade fırsatları değerlendirilebilir görüşündeyiz. Diğer yandan ABD borsaları günü yükselişle tamamladı. Bu sabah Asya borsaları ve ABD vadeli endeks kontratları yükseliş gösteriyor.
İçeride tahvil-bono faizleri TCMB’nin faizde değişikliğe gitmemesi sonrasında aşağı yönlü seyir izledi. Gösterge tahvil faizi Cuma günü %44,89’dan %44,70, 10 yıllık tahvil faizi %28,17’den %28,12 seviyesine geri çekildi. ABD tahvil faizleri kısa vadeli yüksek seviyelerini korumaya devam ediyor. Gösterge tahvil faizinde %45,70, 10 yıllık tahvilde %29,00 destek seviyeleri olarak takip edilebilir. Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi 300 seviyesine geri çekildi. Son durumda bu seviyenin altını zorluyor.
EUR/USD paritesi geçtiğimiz hafta ABD’de beklentilerin altında açıklanan PMI ve büyüme verileri ile 1,07’nin üzerinde kısa vadeli yükselen trendde hareket etti. Ancak Cuma günü tahminleri aşan PCE verileri sonrasında yeniden 1,07’nin altına geri çekildi. Paritede 1,07’nin ilk planda 1,0670 destek konumunda. Bu seviye kısa vadeli yönün yukarı kalması ve yeniden 1,08 direncine doğru yükselişin devam etmesi açısından öne çıkıyor. 1,06 ise ana destek olarak takip edilebilir. Fed’in faiz kararı ve ABD’de açıklanacak olan istihdam verileri hareketliliğe neden olacaktır. Dolar kuru TCMB’nin toplantı kararı sonrasında mevcut seviyelerindeki hareketine devam ediyor. Kur 32,50-32,60 bandı dahilinde görünüm sergiliyor. Kurda 32,60 ve 32,70 direnç, 32,40 ve 32,30 destekler olarak takip edilebilir.
Petrol fiyatları geri çekilmelerde destek ile karşılaşırken, kısa vadeli yükselen trendde hareket ediyor. Brent petrolde 85,00 dolar destek, 90,00 dolar ise direnç seviyesidir. Jeopolitik tansiyonun etkisiyle 2400 doların üzerine yükselen altın ons fiyatları, gerilimin etkisinin hafiflemesi ile geçtiğimiz hafta 2300 doların altını test etti. Buna paralel altın ons düzeltme hareketi ile kısa vadeli dip oluşumu gösteriyor. 2300-2290 dolar bölgesi destek olarak takip edilebilir. Bu bölgenin üzerinde kalması ile kısa vadeli dip oluşumundan bahsedebiliriz. 2335 doların üzerinde yönünü yeniden yukarı çevirme çabası gösterebilir görüşündeyiz. 2350 dolar direncinin aşılması ile yükseliş ileri taşınabilir. Gram altın, altın onstaki düzeltme hareketi ile güç kaybına uğradı. Dolar kurunun ise genel desteği sürüyor. 2400 TL desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu. 2465 TL’nin aşılması halinde yükseliş devam edebilir.
BIST 100 Endeksi’nde 9700 seviyesi destek olarak izlenebilir. Ağırlıklı olarak tahvil-bono ile Eurobond yatırımı yaparak belli oranda hisse senedi riski almayı isteyen yatırımcılar ise bu dönemde değişken fonları tercih edebilir.
QNB Finansinvest
https://www.qnbfi.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Borsa’da Not Artışı Beklentisi
Borsa endeksi geçen haftayı geçen haftayı %2.29 yükselişle kapadı 9915 seviyesinden TL bazında rekor
kapanış ile kapadı. Teknik olarak belirtilen 10400 seviyesine adım adım yükselen bir endeks görüyoruz.
Önceki haftanın lokomotifi bankalarda ise XBANK endeksi haftayı %0.73 düşüşle tamamlarken Cuma günü
özellikle Kamu bankalarında gelen alımlarla bir miktar toparladığını izledik. Ancak asıl yükseliş 100-30
endeksi olan XYUZO endeksinde %3.16 olarak görüldü. BIST30 dışı, endeks hisselerinde bu sefer alıcılı bir
hafta izledik. Sonuç olarak dolar bazında 305$ seviyesine ulaştı ve dirençleri zorluyoruz.
TCMB verilerine göre 19 Nisan ile biten haftada yabancıların hisse satışı 143 mn $ seviyesinde oldu.
Böylece son 4 haftadır devam eden kesintisiz yabancı alımları sekteye uğradı. Ancak bunun çok önemli
olmadığını düşünüyorum. Türkiye’ye bir yabancı ilgisi var ve bu devam edecek. Zaman zaman giriş çıkış
yapan fonların etkisi ile dalgalanmalar görebiliriz. Ancak bundan aylar sonra filmin sonuna baktığımızda
endeksin dolar bazında şimdikinden çok daha yukarıda bir yerlerde görebileceğimize yönelik düşüncemi
koruyorum.
Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık A.Ş.
[email protected]
www.tuncaytursucu.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Son iki işlem gününde olduğu gibi piyasaların bu hafta makroekonomik dinamikler doğrultusunda yön bulmasını bekliyoruz. Bu kapsamda yurt içinde Nisan ayı TÜFE rakamı ve kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair yapması beklenen güncelleme öne çıkarken yurt dışında ise haftanın en önemli konu başlığını Fed toplantısı oluşturuyor. Ayrıca geçen hafta büyük sürpriz yapan ABD büyüme ve enflasyon göstergeleri sonrasında Cuma günü açıklanacak Nisan ayı istihdam rakamlarının önemi de artmış durumda.
Yurt içi piyasaların kapalı olacağı Çarşamba günü FOMC toplantısı sonuçlanacak. Mayıs ayı toplantısında faiz oranlarında değişiklik yapılmayacağı uzun zamandır piyasaların baz senaryolarından birini oluşturuyordu. Bu noktada faiz kararı tek başına piyasalarda anlamlı bir hareketlilik yaratma potansiyeli taşımıyor. Ancak büyümenin zayıfladığı enflasyonun ise piyasa beklentisini geride bırakmaya başladığını düşünürsek sonraki dönemlere ilişkin verilecek mesajların volatilite yaratabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle hem toplantı sonrasında yayımlanacak metindeki olası vurgu değişiklikleri hem de Powell’ın mesajları dikkatle izlenecektir. Toplantıda makroekonomik tahminlerde ise herhangi bir güncelleme yapılmayacak.
Geçen hafta açıklanan ABD ilk çeyrek GSYH ve PCE endeksinin ardından bu hafta ise Aralık ayı istihdam rakamlarını izleyeceğiz. Hatırlanacağı gibi önceki ay istihdam son derece güçlü bir tablo ortaya koymuş ve 214 bin kişi artması beklenen tarım dışı istihdamda 303 bin kişilik artış yaşanmıştı Nisan ayı için şimdilik 250 bine yakın bir beklenti söz konusu. Geçen ay olduğu gibi çok daha kuvvetli bir istihdam artışı görülmesi durumunda ise faiz oralarının uzun bir süre daha yüksek kalacağına yönelik beklentiler artış gösterebilir. Böyle bir senaryoda 10 yıl vadeli tahvil faizinin yukarı yönlü denemelerine devam ettiğini görebiliriz.
Ancak şunun da vurgulamak gerekir ki 300 bini geride bırakan istihdam artışı oldukça güçlü bir tablo çizse de geriye dönüp baktığımızda son bir yılda 300 bin sınırının 4 kez geçildiğini fakat bu artışların hepsi için sonraki aylarda aşağı yönlü revizyona gidildiğini görüyoruz. Bu revizyonların bazıları 20-30 binle sınırlı kalırken bazıları ise 100 bini buldu. Dolayısıyla 303 binin üzerindeki veriye güven duymak zorlaşırken yine aşağı yönlü bir revizyon yapılıp yapılmayacağının da en az manşet rakam kadar önemli olduğunu düşünüyoruz.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kamuda tasarruf açıklamaları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz kararının ana gündemi oluşturduğu 22 Nisan haftasında, ForInvest YouTube kanalına değerlendirmede bulunan Stratejist Tuğba Özay, "Özellikle politika faizi gelmiş olduğu seviyeler nedeniyle, daha önce öne çekilen talebin önümüzdeki dönemde yavaşlamaya devam etmesini bekleyen bir Merkez Bankası olduğunu görüyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamuda tasarruf için yılın ikinci yarısını işaret etse de Orta Vadeli Plan'da aslında ilk çeyrek belirtilmişti. Şimşek, kamuda tasarruf ve harcama kontrolünün yılın ikinci yarısında etkin bir şekilde devreye gireceğine dikkat çekerken; özellikle ekonomi politika yapıcılarla hükümet arasındaki açıklamaların birbirini destekler nitelikte olması yabancı kurumların da dikkatini çekiyor." dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararının ana gündem maddesi olduğu 22 Nisan haftasında öne çıkan başlıklardan biri de kamuda tasarruf açıklamaları oldu. Stratejist Tuğba Özay, ForInvest YouTube kanalına yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) herhangi bir değişikliğe gitmeyerek politika faizini yüzde 50'de sabit bıraktı. Metinde ön plana çıkan noktanın para politikasının gecikmeli etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle para politika faizinin gelmiş olduğu seviyeler nedeniyle daha önce öne çekilen talebin önümüzdeki dönemde yavaşlamaya devam etmesini bekleyen bir Merkez Bankası olduğunu görüyoruz. Hem metnin içinde yer alan konular hem de önümüzdeki döneme dair bizi bekleyen riskler arasında jeopolitik risklerin yaratmış olduğu gelişmeler önemli. Çünkü şu an itibarıyla İran-İsrail arasındaki çatışmalar, sular durulmuş gibi görünse de tedarik zinciri problemi ve özellikle maliyet enflasyonu kaynaklı riskleri ortada tutmaya devam ediyor. Bu da metinde yer alan başlıklardan biriydi. Gıda fiyatlarındaki yükseliş de enflasyonu yukarı yönlü canlı tutan etkenler arasında."
YABANCI KURUMLAR POLİTİK AÇIKLAMALARDAKİ UYUMU İZLİYOR
"Hem anketlere hem rakamlara baktığımızda fiyatlama davranışlarında beklenen düzelmeyi tam anlamıyla görebilmiş değiliz. Hizmet enflasyonu üzerindeki katılığın da hala devam ettiğini görüyoruz diyen Özay, ForInvest Youtube kanalına yaptığı değerlendirmede, "Bunlar öne çıkan riskler arasında yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamaları da hafta genelinde önemliydi. Şimşek, kamuda tasarruf için yılın ikinci yarısını işaret etse de Orta Vadeli Plan'da aslında ilk çeyrek belirtilmişti. Şimşek, kamuda tasarruf ve harcama kontrolünün yılın ikinci yarısında etkin bir şekilde devreye gireceğine dikkat çekerken; özellikle ekonomi politika yapıcılarla hükümet arasındaki açıklamaların birbirini destekle nitelikte olması yabancı kurumların da dikkatini çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kamuda gereksiz harcamaların ortadan kaldırılmasına yönelik değerlendirmeleri de bu anlamda önemliydi. Yabancı kurumlar TCMB kararının ardından izlemede kalmaya devam ediyor. Çünkü her birinin görmek istediği nokta mayıs ayında enflasyon tepe noktasına ulaştıktan sonra enflasyonun hangi seviyelerde yapışkan olarak kalmaya devam edeceği ve Merkez Bankası'nın para politikasını ne kadar sıkılaştıracağı. Bununla birlikte dezenflasyon sürecinin temini için mali politikaların da buna destek vermesi gerektiği konusunda herkes hemfikir" açıklamasını yaptı.
YABANCILARIN GELMESİYLE GRUP ŞİRKETLERİ ÖN PLANA ÇIKABİLİR
Önümüzdeki dönemde para politikasının enflasyonla mücadele konusundaki tek belirleyici olmayacağına, maliye politikalarının da etkinliğinin konuşulmaya başlayacağına dikkat çeken Tuğba Özay, ForInvest Youtube kanalında yayınlanan Yatırım: Gündem programında, "Mevduat faizlerinin yüzde 60'lara yakınsadığı bir ortamda yerli yatırımcının hisse alırken nasıl bir ayrıştırma yapacağı önem kazanacak. Özellikle gıda perakendeciliği şirketleri fiyat artışlarına doğrudan ve hızlı bir şekilde yansıtabilen bir sektör olarak ön plana çıktığı için gıda tarafındaki o olumlu seyrin devamı bekleniyor. Yabancı yatırımcı tarafında bankalar özelinde değil; grup şirketleri özelinde alımların ön plana çıktığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de yabancının gelmesi halinde grup şirketleri bir miktar ön plana çıkabilir. Girdi fiyatları, TL'deki değer kaybı, artan hammadde maliyetlerine baktığımızda dayanıklı tüketim malları tarafındaki şirketler özelinde iç talep baskılanırsa yurt dışındaki talep bunun ne kadarını karşılayabilecek, bu önemli olacak." diye konuştu.
Dış piyasada ise ABD tarafında ilk çeyrekte beklentilerin altında bir büyüme verisi geldiğini hatırlatan Özay, "Yüzde 2,5'lik beklentinin altında yüzde 1,6 büyüdü. Son açıklanan veri enflasyondaki yapışkanlığın devam ettiğini işaret ediyordu. Beklentiler artık 2024 yılı içinde yılın son çeyreğinde bir faiz indirimine kadar gerilemiş durumda." dedi.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Endekste kısa vadeli yükseliş potansiyeli devam ediyor ...
9,850 zirvesinin oluşturduğu realizasyon eğiliminde ana destek noktası olarak izlediğimiz 9,450 seviyesini korumayı başaran piyasada, kısa vadeli yükseliş eğilimi devam ediyor.
%2.29 oranında değer artışıyla 9,915 puan ile tüm zamanların en yüksek seviyesinde haftayı tamamlayan piyasada, haftaya başlarken 9,850 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. İlk etapta 9,850 üzerinde dengelenme çabasında hareketlenecek piyasada, bu nokta üzerinde tutunacak seyrin yukarı atakları sürdüreceğini düşünüyoruz. Bu durumda ilk etapta USD bazında Eylül 2023'te test edilen 314 seviyesine denk gelen 10,200 olmak üzere, ardından ise 324 USD nin (10.500) hedef direnç olarak gündeme geleceğini söyleyebiliriz.
Şu aşamada kısa vadeli yükseliş potansiyelini sürdüren piyasada, bir alt noktada ise 9,450 seviyesini kısa vadeli ana destek noktası olarak almaya devam ediyoruz. 9,450 üzerindeki hareketlerin ise piyasadaki yükselişi sürdüreceğini düşünüyoruz.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Geride bıraktığımız haftada yurt içinde TCMB’nin faiz kararı ön plana çıkarken küresel piyasalarda ise ABD’deki büyüme verisi takip edildi. ABD ekonomisi 2024'ün ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,6 ile beklentilerin altında büyüdü. Beklenti ABD ekonomisinin %2,4 büyüme göstermesi yönündeydi. Küresel piyasalar hafta içinde karışık bir seyir izledi.
Perşembe günü TCMB, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel değiştirmeyerek %50 seviyesinde sabit bıraktı. Karar metninde, Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği belirtildi. Metninde, Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığı, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlendiği belirtilirken Kurul’un, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediği ifade edildi. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği vurgulanırken enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı ifade edildi. Bu gelişmeler ışığında haftaya pozitif başlayan ve hafta içinde 9.645-9.956 aralığında karışık bir seyir izleyen BİST100 Endeksi, %2,29 kazançla 9.916 puandan haftayı tamamladı. Haftaya 32,48’li seviyelerden başlayan Dolar/TL, hafta başında 32,70 sınırını test etse de bugün 32,40 sınırının altına kadar geriledi. Euro/TL ise 35,00 sınırının üzerine çıktı.
Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 12-19 Nisan haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 143,4 milyon dolar hisse senedi satışı, 115,1 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) alımı ve 15,9 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 631 milyon dolar azalarak 111.095 milyon dolara gerilerken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 972 milyon dolar artarak 70.688 milyon dolara yükseldi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 1.183 milyon dolar azalarak 70.148 milyon dolar (2.266 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının üstünde kalmaya devam etti.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran’da 650 baz puan, 20 Temmuz’da 250 baz puan, 24 Ağustos’ta 750 baz puan, 21 Eylül’de 500, 26 Ekim’de 500, 23 Kasım’da 500 baz puan ve 21 Aralık tarihli toplantısında 250 baz puan artırarak politika faizini %42,50 seviyesine çıkardı. TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak %45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %45,00 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 21 Mart tarihli toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak %50 seviyesine yükseltti.
Mart ayında %3,16 artan TÜFE’nin Nisan 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Nisan ayında %3,25, Mayıs ayında %3,00, 2024 yılı sonunda %44,16 ve 12 ay sonrasında %35,17 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2024 sonunda 40,01 ve 12 ay sonrasında ise 42,47 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2024 sonunda 32,1 milyar dolar, 2025 yılında ise 30,7 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla %3,3 ve %3,7 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %50,00, 3 ay sonrasında %50,00 ve 12 ay sonrasında ise %38,18 olması beklenmektedir.
Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/2017/1414/4379/Haftalik_Bulten_26.04.2024.pdf
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin'de gerçekleştirilen yeni bir CBS News anketi, Biden ve Trump'ın oy oranının birbirlerine çok yakın olduğunu ortaya koydu.
Michigan'da Biden %51 ile Trump'ın %49 oyuna karşı çok az bir farkla önde.
Pennsylvania’da ise Biden oyların yüzde 49'unu alırken, Trump yüzde 50 ile çok az farkla önde.
Benzer şekilde Wisconsin'de Biden oyların %49'unu elinde tutarken Trump'ın %50 ile yine bir puan ile Biden’ın önünde.
ABD’de Kasım ayındaki başkanlık seçim sonuçlarını “kararsız” olarak nitelenen eyaletlerin belirlemesi bekleniyor.
Wisconsin, Michigan ve Pennsylvania’da bu eyaletlerin öne çıkanlarından.
Bu eyaletlerdeki seçmenlerin önemli bir bölümü, ekonominin salgından bu yana iyileştiğine inanmıyor.
Michigan ve Pennsylvania’daki ankete katılanların %50'si eyalet ekonomilerinin 2020'den bu yana kötüleştiğini söylerken Wisconsin'de %48 gibi biraz daha düşük bir rakam aynı görüşü dile getirdi.
Ayrıca Michigan’da seçmenlerin %62’si Pennsylvania’dakilerin %61’i ve Wisconsin’deki seçmenlerin %62'si Trump'ın Başkan olduğu dönemde ekonominin "iyi" olduğunu belirtiyor.
Pennsylvania’daki seçmenlerin yüzde 55'i Biden'ın kendilerini endişelendirdiğini söylerken, yüzde 44'ü Trump'ın kendilerini kızdırdığını belirtti.
Amerika'nın Sesi internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://d33vxfhewnqf4z.cloudfront.net/a/karars%C4%B1z-olarak-nitelenen-eyaleterdeki-anketlere-gore-biden-ve-trumpin-oy-oranlari-birbirlerine-cok-yakin/7588395.html
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mart ayında Türkiye geneli ihracat yüzde 4,1 düşüş gösterirken, Türkiye’nin en güçlü sektörlerinden çelik ise geçen yıla nazaran toparlanma kaydederek ihracat artışlarına devam etti. Mart ayında yüzde 7,1’lik artışla 1,5 milyar dolarlık ihracata ulaşan çelik sektörü, üst üste üç aydır büyüme göstermiş oldu.
2024 yılına istedikleri gibi başladıklarını kaydeden ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, “Ancak asıl hedefimiz 2022 yılındaki ihracat seviyemize ulaşmak. Sektörümüzdeki yatırımlar, buna bağlı üretimdeki artışlar ve yapacağımız çalışmaların da meyvelerini alarak bu noktaya yeniden erişebileceğimizi düşünüyoruz. Ülke ihracatımızın yüzde 10’undan fazlasını üstlenen sektörlerimizin ihracatta atağa kalkması ülke ekonomimize önemli katkı sağlayacaktır. Demir-çelik sektörümüzün ülke ihracatına yılın ikinci yarısından sonra çok daha ciddi destek vereceğine inanıyoruz” dedi.
Türkiye’nin ihracatı mart ayında yüzde 4,1 azalarak 22,6 milyar dolar oldu. Bu ayda Türkiye geneli demir ve demir dışı metaller ihracatı ise yüzde 11,7 oranında azalış ile 1,1 milyar dolar, çelik ihracatı yüzde 7,1 artış ile 1,5 milyar dolara ulaştı.
Yılın ilk çeyreğinde demir ve demir dışı metaller ihracatı yüzde 8,2 azalış ile 3 milyar dolar olurken, çelik sektöründen yapılan ihracat yüzde 12,2 artış ile 4 milyar dolar oldu. İki sektörün toplam ihracatı yüzde 2’lik büyüme ile 7 milyar doları buldu.
Akdeniz’den yapılan ihracatta çift haneli büyüme
Akdeniz bölgesinden yapılan ihracatta demir ve demir dışı metallerde benzer bir düşüş görülürken, çelikte ise rekor artış kaydedildi. Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’nden (AKİB) yapılan ihracat rakamları incelendiğinde, demir ve demir dışı metaller ihracatı mart ayında yüzde 14 düşüşle 66 milyon dolar olurken, çelik ihracatı ise yüzde 25,2’lik rekor artışla 182 milyon dolar oldu.
Ocak-Mart döneminde ise demir ve demir dışı metaller sektöründen yapılan ihracat yüzde 6,3 azalış ile 189 milyon dolar, çelik sektöründen yapılan ihracat ise yüzde 48,9 oranında artış ile 444 milyon dolar oldu. Demir-çelik sektörü toplamda ise bu dönemde yüzde 27’lik artışla 633 milyon dolarlık ihracata ulaştı.
Komşulara rekor ihracat artışları
Mart ayında Türkiye’nin demir-çelik sektörünün en fazla ihracat yaptığı ülke 230 milyon dolar ile Romanya oldu. Bu ülkeyi, 188 milyon dolar ile Almanya ve 158 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 10 pazar içinde en dikkat çekici artışlar yüzde 82 ile Romanya’ya, yüzde 53 ile Yunanistan’a, yüzde 29 ile İspanya’ya yapılan ihracatta görüldü.
AKİB’ten mart ayında yapılan ihracat incelendiğinde ise Romanya’ya 45 milyon dolar, Mısır’a 21 milyon dolar ve Cezayir’e 20 milyon dolar ihracat yapıldığı görüldü.
İlk 10 pazar içinde en fazla ihracat artışları yüzde 310 ile Cezayir’e, yüzde 170 ile Mısır’a, yüzde 115 ile Romanya ve Yunanistan’a yapılan ihracatta kaydedildi.
Çelik ihracatında asıl hedef 2022 yılı ihracatını yakalamak
Mart ayına ilişkin ihracat verilerini değerlendiren Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) Başkanı Fuat Tosyalı, şu açıklamaları yaptı:
“Geçen yıl çelik sektörümüzde küresel bir talep daralması vardı ve bunun neticesinde ihracatta kötü bir yıl geçirdik. 2024 yılı ise beklediğimiz gibi başladı. Yılı da bu performansımızı artırarak pozitif rakamlarla kapatacağımızı öngörüyoruz. Ancak asıl hedefimiz 2022 yılındaki ihracat seviyemize ulaşmak. Sektörümüzdeki yatırımlar, buna bağlı üretimdeki artışlar ve yapacağımız çalışmaların da meyvelerini alarak bu noktaya yeniden erişebileceğimizi düşünüyoruz. Demir ve demir dışı metallerde ise çelik sektörümüzün geçen yıl yaşadığı duruma paralel bir küresel sorun yaşanıyor. Talebin düşmesi ve fiyatların rekabetçi seviyelerde olmaması sektörü olumsuz etkiliyor. Yılın ikinci yarısından itibaren bu sektörümüzde de toparlanma emareleri göreceğimizi umuyoruz. Ülke ihracatımızın yüzde 10’undan fazlasını üstlenen sektörlerimizin ihracatta atağa kalkması ülke ekonomimize önemli katkı sağlayacaktır. Demir-çelik sektörümüzün ülke ihracatına yılın ikinci yarısından sonra çok daha ciddi destek vereceğine inanıyoruz.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.