Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen görüntü ve eğitim teknolojileri üreticisi ViewSonic, 22. Geleneksel Eğitim Sempozyumu’na katılarak eğitimde yeni ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği interaktif teknoloji çözümlerini tanıttı. Fuarda, Türkiye’de ilk EDLA sertifikalı interaktif ekran modeli ViewBoard IFP52-2F de eğitmenlerle ilk kez buluştu.
Görüntü ve eğitim teknolojileri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden ViewSonic, görüntüleme teknolojilerinin yanı sıra daha iyi bir eğitim için ürettiği yazılım ve donanım ürünleriyle de öne çıkıyor. ViewSonic Antalya’da düzenlenen 22. Geleneksel Eğitim Sempozyumu’na (GAES) katılarak eğitimde yeni ihtiyaçlara yönelik geliştirdiği yapay zeka destekli çözümlerini eğitim dünyasına tanıttı.
ViewSonic, sempozyum alanında düzenlenen fuarda metaverse yazılımlarını ve yapay zeka destekli eğitim yazılımlarını ziyaretçilere tanıtırken, akıllı interaktif okul tahtası modelleriyle ileri teknolojik ekran ve monitör ürünlerini sergiledi.
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) tarafından düzenlenen sempozyumun sponsorları arasında yer alan ViewSonic’in özellikle eğitim alanındaki yapay zeka destekli ekosisteminin yeni oyuncularından EDLA Sertifikalı (Kurumsal Cihaz Lisans Sözleşmesi) ViewBoard IFP52-2F ve 5K çözünürlüğüyle kapsamlı bir interaktif deneyim sunan ViewBoard IFP105S ürünleri dikkat çekti.
Öğrenme deneyimini bir görev olmaktan çıkarıp eğlenceye dönüştürüyor
Türkiye’de ilk EDLA sertifikalı interaktif ekran modeli olan ViewBoard IFP52-2F, zenginleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunmak için Android™ 13 işletim sistemini myViewBoard yazılımı ve Google Play Store erişimiyle sorunsuz bir şekilde uyumlu hale getiyor. Bölünmüş ekranda çoklu görev özellikleriyle dersleri ve etkinliklerini dinamik hale dönüştürüyor ve sağlam güvenlik özelliği ile zengin bir deneyim sağlıyor. Üçlü USB-C bağlantı noktası ve vCast kablosuz ekran yayınıyla desteklenen kesintisiz bağlantı ve kolaylaştırılmış iş akışları sunuyor. Uyumlu aksesuar yelpazesiyle de öğrenme deneyimini bir görev olmaktan çıkarıp eğlenceye dönüştürüyor.
Şengür: “Yapay zekanın başrol oyuncusu olduğu bir ekosistem yarattık”
105 inçlik ekranı ve bölünmüş ekran işleviyle çoklu görevlere olanak tanıyarak, öğrenme sürecinde iş birliğini ve üretkenliği artıran ViewBoard IFP105S ise, tüm çalışma alanları ve mekanlara sorunsuz bir entegrasyon sağlıyor. Ultra yüksek çözünürlüğüyle sıra dışı fikirler için motivasyon yaratarak, ezbere dayalı eğitim modelini değiştiriyor. Son derece duyarlı 40 noktalı dokunma özellikleriyle, tüm işlemleri sezgisel olarak kayıt altına alarak içerikleri güvende tutuyor. vCast ile 9 cihaza kadar zahmetsiz kablosuz ekran paylaşımı sunuyor. Hem yüz yüze hem de hibrit iş birliği için tasarlanan ViewBoard IFP105S ise sürükleyici bir ekip çalışması için oldukça geniş bir alan oluşturuyor.
Eğitim dünyasının değişen ihtiyaçlarına odaklanarak geliştirdikleri tüm bu çözümlerle yapay zekanın başrol oyuncusu olduğunu belirter ViewSonic Türkiye Ülke Müdürü M.Önder Şengür; küresel ölçekte tüm öğrenci ve eğitmenleri içine alan kapsayıcı bir eğitim ekosistemi yarattıklarına dikkat çekti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yükselen konut fiyatlarının, sektörü istenmeyen bir seviyeye taşıdığına dikkat çeken Bahaş Holding CEO’su Abdüssamet Bahadır, TÜİK’in açıkladığı yıllık konut satış rakamlarını değerlendirdi. Bahadır “İnşaat girdilerindeki yüzde 200’e yakın artış ve arsa maliyetleri konut arzını düşürdü. Maliyetler nedeniyle yükselen konut fiyatları, satışları durma noktasına getirdi. Çözüm ise inşaat girdi maliyetlerinin, arsa fiyatlarının ve konut kredi faizlerinin düşmesinden geçiyor” dedi.
2023 yılında yüzde 17,5 azalarak 1 milyon 225 bin 926’ya gerileyen yıllık konut satış rakamlarını değerlendiren Bahaş Holding CEO’su Abdüssamet Bahadır, son üç yıldır artış trendinde olan inşaat girdi maliyetlerinin bir sonucu olarak yükselen konut fiyatlarının sektörü istenmeyen bir seviyeye taşıdığına dikkat çekti.
TÜİK’in açıkladığı son veriler ile ilgili konuşan Abdüssamet Bahadır “2023 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 17,5 azalarak 1 milyon 225 bin 926’ya gerileyen bir konut satış grafiğiyle karşı karşıyayız. Yine yıllık rakamlara baktığımızda; ipotekli yani banka kredisiyle yapılan konut satışlarının ise bir önceki yıla göre yüzde 36,6 azalışla 177 bin 748 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bunun, toplam konut satışları içindeki payı ise yüzde 14,5’e karşılık geliyor. Oysa bu rakamın normal şartlarda yüzde 50 civarı olması gerekir. Bu rakamlar, bize dengenin bozulduğunu gösteriyor.
İnşaat maliyetlerindeki yüzde 200’e yakın artış, yeni inşaatların yeteri kadar yapılamamasına ve dolayısıyla da konut sahibi olmanın neredeyse imkansız hale gelmesine neden oldu. Konut fiyatlarının belirlenmesinde, yüksek hammadde ve işçilik maliyetlerinin yanı sıra çok da fazla konuşulmayan arsa maliyetleri de çok önemli bir yer kaplıyor. Projelerde toplam maliyetin yaklaşık yüzde 50’sini arsa maliyeti oluşturuyor. Konut üretiminin artması ve konut fiyatlarının dengeye gelmesi için bu rakamı daha aşağılara çekebilmemiz gerekiyor. Diğer önemli bir konu da bankaların konut kredi faizlerini ulaşılabilir seviyelere çekmesidir. Düşük faizli konut kredisi, dar ve orta gelirli kesim için çok önemli. Çünkü toplumun hemen hemen tüm kesimlerinin konut sahibi olmak için konut kredisi kulanmak durumunda olduğu bir süreçten geçiyoruz. Yeni yılda yeni kampanyalar, destek paketleri ve farklı finansman modelleri geliştirilerek sunulmalı” diye konuştu.
Yabancının payı yüzde 2,9’a geriledi
2023 yılının yabancı yatırımcının da kaybedildiği bir yıl olarak tarihe geçtiğini belirten Abdüssamet Bahadır, yüksek fiyatların yabancı yatırımcı için de sektörün cazip olmaktan çıkmasına neden olduğunu ifade etti. Bahadır “2022 yılı kur artışı nedeniyle yabancı yatırımcı için fiyatların çok cazip olduğu bir yıldı. İlk yarıyı bu anlamda gayet iyi geçirmiştik. Yılın ikinci yarısında ise yabancıya satışlarda istediğimiz rakamları göremesek de iç piyasanın durgun olduğu bir dönemde yabancı yatırımcının yaptığı bu alımlar sektörü ayakta tutmuştu.
“20 milyar dolarlık döviz geliri hayal değil”
Ancak 2023 yılı için aynı şeyi söylemek mümün olamadı. Yabancılara yapılan konut satışları 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 48,1 azalarak 35 bin 5 oldu. 2023 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 2,9’a geriledi. Oysa ki sektörümüz; 2025 yılı hedefini yabancıya satışta 100 bin adedi yakalayarak 20 milyar dolarlık döviz gelirine ulaşmak şeklinde belirlemişti. Bu hedefleri tutturabilmemiz hayal değil ancak bunun için devlet ve konut üreticileri ortaklaşa çalışma içine girmeliler. Gereken doğru adımlar atılırsa hedeflerimize yakın rakamlara ulaşmak mümkün olabilir” diye konuştu.
www.bahasholding.com 444 88 24
Bahaş Holding hakkında:
İnşaat müteahhitliği, gayrimenkul geliştirme ve kentsel dönüşüm alanlarında köklü bir tecrübeye sahip olan Bahaş Holding, 32 yıldır inşaat, taahhüt, sağlık, turizm, tarım, hayvancılık, oyuncak, akaryakıt, satış, proje yönetimi ve teknoloji gibi farklı alanlarda faaliyet gösteriyor. Hayata geçirdiği büyük ölçekli konut sitelerinin yanı sıra imza attığı kentsel dönüşüm projeleriyle de İstanbul’un dönüşümünde ana aktörlerden biri haline gelen Bahaş Holding, her tür yapının teknik altyapısını, sosyal tesislerini, çevre ve peyzaj düzenlemelerini de üstleniyor. Kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik okul, hastane, yol, köprü gibi büyük projelere imza atan Bahaş Holding, bugüne kadar anahtar teslimi 100’e yakın projeyi tamamlamış bulunuyor. Özyurtlar Holding ile birlikte ‘Meydan Ardıçlı’ ve ‘NLogo İstanbul’, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Gaziosmanpaşa Belediyesi güvencesiyle Gaziosmanpaşa’da ‘GOP Plevne Kentsel Dönüşüm Projesi’ni yürüten Bahaş Holding, başlattığı kentsel dönüşüm hareketi çerçevesinde yeni yatırımlarını da aralıksız hayata geçirmeye devam ediyor. Bahaş Holding, halihazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Üsküdar Belediyesi’nin desteğiyle İstanbul’un 2’nci en büyük kentsel dönüşüm projesi olan ‘Üsküdar Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’ni inşa etmeye hazırlanıyor. Kentsel dönüşümde Büyükçekmece’nin en büyük müteahhidi konumunda olan Bahaş Holding, Büyükçekmece’yi yeniden inşa ediyor. Büyükçekmece’de hedeflediği kentsel dönüşüm projeleri kapsamında toplam 2 bin 50 konut ve ticari alandan oluşan “Hilal Hill Büyükçekmece Kentsel Dönüşüm Projesi’yle bin 20 riskli konutu dönüştürmeye başlayan Bahaş Holding, Mahmutbey ve Fulya’da yeni kentsel dönüşüm projelerine imza atmaya hazırlanıyor. İstanbul’un farklı bölgelerinde arazi ve proje geliştirme çalışmalarına da devam eden Bahaş Holding, yurt dışı yatırımlarına da ağırlık vermeye başladı. Kuzey Makedonya ve Ukrayna’da inşaat faaliyetleri için şirket kuran Bahaş Holding, Makedonya/Üsküp’te satın aldığı 23 bin metrekare arazi üzerinde ülkenin ilk villa projesini hayata geçiriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası alanda danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi şirketi EY (Ernst & Young) Türkiye’nin Danışmanlık Bölümü Şirket Ortaklığı ve İş Gücü Danışmanlığı Liderliği görevine Ersin Yıldırım atandı.
EY (Ernst & Young), Türkiye’deki üst yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Şubat ayı itibarıyla EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Şirket Ortaklığı ve İş Gücü Danışmanlığı Liderliği’ne Ersin Yıldırım atandı. Yıldırım, EY Türkiye’deki yeni görevinde özellikle organizasyon, kültür ve iş gücü danışmanlığı alanlarına odaklanacak.
Boğaziçi Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünden mezun olan Ersin Yıldırım, kariyer hayatına ilk olarak 2011 yılında Willis Towers Watson’da danışmanlık ve iş gücü süreçleri alanında İş Analist’i olarak başladı. 2013 yılında Korn Ferry’de Ürünleştirilmiş Hizmetler Takım Lideri olarak görev almasıyla beraber, farklı sektörlerde faaliyet gösteren yerel ve uluslararası birçok şirkete iş gücü stratejilerine yönelik değerli içgörüler sunarak çalışmalar gerçekleştirdi. 2016 yılında aynı şirkette Ürünleştirilmiş Hizmetler Pazar Lideri görevine atandıktan sonra, sorumlu olduğu departmanın büyümesi konusunda önemli adımlar attı. 2018-2019 yılları arasındaki çalışmalarına Türkiye’ye ek olarak Rusya, Azerbaycan ve diğer Türk Cumhuriyetleri’ndeki sorumlulukların da dahil olmasıyla devam etti. 2019-2021 yılları arasında ise Korn Ferry’de Danışmanlık alanında Yardımcı Ortaklık görevini üstlenerek birçok kritik projeye liderlik etti ve şirkete olan katkılarını sürdürdü. 2021 yılında Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nda (MESS) Projeler ve Danışmanlık Direktörü olarak görev alan Yıldırım, MESS tarafından üyelerin ihtiyaçlarına göre tasarlanan 40'tan fazla çözüm ve ürünün tanıtılmasına yönelik çalışmalarının yanı sıra hedeflenen üye kuruluşlar için çevik dönüşüm ve performans yönetimi programlarını tasarlayıp yönetti. Ayrıca çeşitli küresel ve yerel kuruluşlarla iş birlikleri oluşturdu.
EY Türkiye bünyesine katılmadan önce, Koç Holding’de Grup Proje Yöneticisi olarak çalışan, İK ve Değişim Yönetimi Projelerinin sorumluluğunu üstlenen Ersin Yıldırım, Koç Topluluğu şirketleri için çeşitli İK ve Değişim Yönetimi Projelerinin de sorumluluğunu üstlenerek iş gücü alanında şirket içerisinde yeniliklere ve başarılara imza attı.
EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, Ersin Yıldırım’ın ataması hakkında şunları söyledi:
“EY Türkiye olarak danışmanlık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi alanlarındaki 40 yılı aşkın tecrübemizi, yönetim kadromuza dahil ettiğimiz çalışma arkadaşlarımızla birlikte güçlendirmeye devam ediyoruz. Daha iyi bir çalışma dünyası oluşturma amacımızla, faaliyet gösterdiğimiz alanlarda 80’in üzerinde şirket ortağımızla birlikte şirketler, çalışanlar ve toplum için uzun vadeli değer sağlamayı sürdürüyoruz. Küresel ve yerel şirketlerde önemli pozisyonlarda görev alarak başarılı işlere imza atan Ersin Yıldırım ile EY Türkiye bünyesinde çalışmaktan mutluluk duyuyor, şirketimize katma değer sağlayacağına gönülden inanıyoruz.”
EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Başkanı Gökhan Gümüşlü ise şunları ekledi:
“Danışmanlık Bölümümüzü ve dolayısıyla EY Türkiye’yi her geçen gün güçlendirerek alanında deneyimli yöneticilerimizin farklı bakış açılarıyla çalışmalarımızı gerçekleştiriyor, şirketimize, ekiplerimize ve hizmetlerimize duyulan güveni daha da artırıyoruz. Ersin Yıldırım’ın uzun yıllara dayanan tecrübesi ve derin bilgi birikimiyle, EY olarak sahip olduğumuz değerleri genişleteceğine, şirketlerin organizasyon, kültür ve iş gücü alanlarına yönelik çözüm odaklı yaklaşımlar sunacağına ve daha iyi bir çalışma dünyası oluşturmamıza katkı sağlayacağına dair inancımız tam.”
***
EY Hakkında
EY olarak amacımız; müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplum için değer yaratırken aynı zamanda sermaye piyasalarında güvenin ve daha iyi bir çalışma dünyasının oluşmasına katkıda bulunmaktır. Dünya çapında 150’den fazla ülkede, sahip olduğumuz veri ve teknoloji ile hizmet veren ekiplerimizle, denetimde güveni sağlarken müşterilerimizin gelişmesine ve dönüşmesine destek oluyoruz. Bağımsız denetim, danışmanlık, hukuk, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetlerimizle iş dünyasının karşılaştığı zorluklara yeni çözümler sunacak doğru soruları soruyoruz.
EY adı küresel organizasyonu temsil eder ve Ernst&Young Global Limited’in her biri ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olan, bir veya daha çok, üye firmasını temsil edebilir. Sınırlı sorumlu bir Birleşik Krallık şirketi olan Ernst&Young Global Limited müşteri hizmeti sunmamaktadır.
Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında; EY’ın kişisel verileri nasıl topladığı, kullandığı ve bireylerin sahip olduğu haklara dair bilgilere ey.com/tr_tr/privacy-statement adresinden ulaşabilirsiniz. EY üye şirketleri yerel kanunların yasakladığı bölgelerde hukuk hizmeti sunmaz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dört bir yanında posta, kargo, bankacılık, e-ticaret gibi pek çok alanda hizmet veren PTT AŞ, son dönemde Şirket adının kullanılarak yapılan dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşları uyarıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren PTT AŞ’nin, adı kullanılarak çeşitli dolandırıcılık girişimleri gerçekleştiriliyor. PTT AŞ, kişilerin cep telefonlarına gönderilen SMS ve e-posta üzerinden sanal olarak yapılan dolandırıcılık girişimlerinin yanında PTT Dağıtım Personeli kıyafeti giyerek senet, vekaletname gibi belgeleri imzalatmaya çalışan kötü niyetli kişilere karşı vatandaşları Şirkete ait tüm resmî iletişim kanallarından dikkatli olmaya davet ediyor.
SAHTE SMS VE E-POSTA YOLUYLA VATANDAŞLARA ULAŞIYORLAR
PTT AŞ, adının ve logosunun kullanılarak vatandaşların cep telefonlarına gönderilen sahte SMS ve e-postalarda zararlı linkler bulunduğunu, bu sayede banka ve kredi kartı ile kişisel bilgilerin ele geçirilmeye çalışıldığını tespit etti. Bu mesajlarda borcu olduğu belirtilen kişiden iletilen linke tıklaması, açılan ekranda T.C. kimlik numarasını ve araç plakasını yazması istenmektedir. Daha sonra sahte bir borç bakiyesi gösterilerek bu sözde borcun kredi kartıyla ödenmesi talep ediliyor. Borcun ödenmemesi durumundaysa kişilere cezai yaptırım uygulanacağı söyleniyor.
SMS ve e-posta yöntemiyle yapılan bir diğer dolandırıcılık yönteminde ise kargo gönderi takibi adı altında vatandaşların banka bilgilerine ulaşılmaya çalışılıyor. Kişinin cep telefonuna ya da e-postasına gelen sahte kargo mesajında “Koliniz yanlış adres nedeniyle gönderim merkezine iade edilmiştir. Tekrar gönderilmesi için lütfen adresinizi güncelleyin” veya “Gümrük vergilerinin ödenmemesi nedeniyle paketiniz 24.01.2024 tarihinde teslim edilememiştir” gibi ifadelere yer veriliyor. Bu ve benzeri mesajların sonundaki linke tıklanıldığında ise kullanıcıların adres bilgilerini güncellemeleri gerektiği ve paketin gönderimi bahane edilerek bir ücret talep edildiği görülüyor. Bir sonraki adımda kişinin kart bilgilerinin girilmesinin istendiği ve bu işlemlerin ardından dolandırıcıların vatandaşlarımızın banka hesaplarından başka hesaplara para aktardığı tespit ediliyor.
POSTA DAĞITIM PERSONELİ KIYAFETİ KULLANILIYOR
Son zamanlarda PTT AŞ Posta Dağıtım Personeli kılığında vatandaşları dolandırmaya çalışan kişiler olduğu tespit edilmiştir. Bu kişiler, vatandaşların evlerine giderek bir posta veya kargo teslim ediyor ve gönderinin teslim alındığına dair belge imzalatıyor. İmza atılan bu belgeler senet, vekaletname gibi resmi evraklardan oluşuyor. İmza atılan belgeleri de kişinin üzerine kayıtlı varlıkları satmak gibi birçok alanda kullanıyorlar.
“PTT AŞ HUKUKİ SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR”
Şirket tarafından yapılan açıklamada: “Yapılan bu dolandırıcılık faaliyetleri vatandaşlarımızın PTT’ye duyduğu güveni suistimal etmektedir. Şirketimizin dağıtımla görevli personeli, gönderileri vatandaşlara resmi kurum kıyafeti ve genellikle el terminali ile ulaştırmaktadır. Şirketimiz, kargo bekleyen alıcının cep telefonuna doğrudan PTT adıyla SMS göndermektedir. “www.ptt.gov.tr” uzantılı olmayan web sitesi linklerinin dışında iletilen herhangi bir link veya bağlantı adresinin PTT tarafından gönderilmediğinin bilinmesi gerekmektedir. Vatandaşlarımızın beklemedikleri ancak kendilerine getirilen gönderilere karşı teslimat sırasında temkinli olmasını ve dolandırıcılık şüphesi taşıyan kişi veya kişileri yetkili mercilere ihbar etmesini önemle rica ediyoruz” ifadelerine yer verildi. PTT AŞ’nin dolandırıcılık girişimlerini önlemek adına yasal girişimlerde bulunulduğu vurgulanan açıklamada “Şirketimiz, tespitlerimiz ve gelen şikayetler doğrultusunda üzerine düşeni yaparak, dolandırıcılık eylemlerinde kullanıldığı belirlenen sahte web adreslerinin erişime engellemesi için USOM’a (Ulusal Siber Olaylara Müdahale) ivedilikle bildirmektedir. PTT AŞ ayrıca dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunan kişilerin gerekli cezayı almaları konusunda hukuki süreci yakından takip etmektedir. Mağduriyet yaşatan bu dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşların daha dikkatli olmasını, hizmetlerimizden yararlanırken sadece Şirketimizin resmî internet sitesi olan www.ptt.gov.tr ve sosyal medya hesapları dışında hiçbir kaynaktan gelen bilgilere itibar etmemesini rica ederiz” denildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Boehringer Ingelheim Türkiye’de İnsan Sağlığı, Kardiyo, Renal ve Metabolizma Grubu’nda diyabet endikasyonlarından sorumlu Kıdemli Ürün Müdürü görevini yürüten Göksen Yücel, Merkezi Almanya’da olan Boehringer Ingelheim Global takımına Uluslararası Kıdemli Ürün Müdürü olarak atandı.
135 yılı aşkın süredir değerlerini koruyan bir aile şirketi olarak İnsan ve Hayvan Sağlığı alanında tedaviler sunan Boehringer Ingelheim, global organizasyonunda sağladığı kariyer imkanlarıyla çalışanlarına gelişim fırsatları sunuyor. Yaklaşık iki yıldır Boehringer Ingelheim Türkiye’de görev alan ve kardiyo, renal ve metabolik alanlarda lansman ve pazarlama faaliyetlerini yürüten Göksen Yücel, Merkezi Almanya’da bulunan Boehringer Ingelheim Global merkezine Uluslararası Kıdemli Ürün Müdürü olarak atandı.
Göksen Yücel, Almanya’daki yeni görevi kapsamında, Boehringer Ingelheim’in obezite alanında geliştirmekte olduğu yenilikçi bir ürünün pre lansman ve pazarlama süreçlerini yürütecek.
Göksen Yücel Kimdir?
Özgeçmiş Bilgisi
2015 yılında Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü’nden mezun olan Göksen Yücel’in ilaç sektörünün önde gelen firmalarında 8 yılı aşkın deneyimi bulunmaktadır. Spesifik, akut ve kronik terapötik alanlar olmak üzere birçok farklı alanda deneyim sahibi olup, lansmanlar gerçekleştirdi. Boehringer Ingelheim Türkiye’de çalıştığı süre boyunca kalp yetersizliği lansman süreçlerinin tamamını yürüttü, kronik böbrek hastalığı lansman hazırlıklarını tamamlamış ve diyabet alanında stratejik ve önemli sorumluluklar üstlenmiştir.
Boehringer Ingelheim Hakkında
Boehringer Ingelheim bugün ve nesiller boyunca yaşamları dönüştüren çığır açan terapiler üzerinde çalışıyor. Önde gelen araştırma odaklı bir ilaç şirketi olan Boehringer Ingelheim, karşılanamayan sağlık ihtiyaçlarının yüksek olduğu alanlarda inovasyonlar aracılığıyla değer yaratıyor. Kurulduğu 1885 yılından günümüze aile şirketi kimliğini koruyan Boehringer Ingelheim, çalışmalarında uzun vadeli sürdürülebilir bir yaklaşımı benimsiyor. 53.000’i aşkın çalışanıyla İnsan Sağlığı ve Hayvan Sağlığı olmak üzere iki iş alanında 130’dan fazla pazara hizmet sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Elektronik para ve ödeme hizmetleri kurulus¸u Vepara, s¸irketin sektördeki konumunu güçlendirme ve stratejik planlarını ileri tas¸ıma hedefleri dogˆrultusunda, finans sektörünün duayenlerinden Sarper Özten’i yönetim kuruluna dahil ettigˆini duyurdu.
Finans sektöründe kritik roller üstlendi
1997-2007 yılları arasında QNB Finansinvest'te Genel Müdür, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev alan Sarper Özten, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nde (TSPB) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.
INFO Yatırım Menkul Degˆerler, Sardes Factoring, Pergo Corporate Finance gibi kurulus¸lardaki kurul üyeliklerinin yanı sıra, Fibabanka’nın da kuruluşunda yer alan Özten, 2023 yılında “Yılın Yükselen Fintech Şirketi” ödülünü alan Vepara’nın Yönetim Kuruluna dahil oldu.
"Büyüme ve yenilik hedeflerimize önemli katkılarda bulunacak”
Vepara tarafından yapılan duyuruda, “Finans ve yatırım sektörlerine getirdigˆi degˆer ve liderlik durus¸u, Sarper Özten’i sektörün tanınan isimlerinden biri haline getirmiştir. İs¸ dünyasındaki bu değerli konumu ve stratejik bakıs¸ açısı, Özten’in Yönetim Kurulumuza katılımını kritik hale getirdi. Kendisinin tecrübesi, Vepara’nın büyüme ve yenilik hedeflerine önemli katkılar sagˆlayacaktır.” ifadelerine yer verildi.
“S¸irketin ve sektörün gelecegˆine birlikte yön verecegˆiz”
Geleneksel finansta kuralların Vepara gibi fintek öncülerinin çabalarıyla degˆis¸tigˆine dikkat çeken Vepara Yönetim Kurulu Üyesi Sarper Özten, “Özellikle üye is¸yerlerine sundugˆu online ve fiziksel ödeme alma çözümleriyle ekonomide dijitalles¸meyi hızlandıran Vepara’nın yetenekli ekibi ve bas¸arılı kurucu kadrosuyla hem s¸irketin hem de sektörün gelecegˆine birlikte yön verecegˆiz” ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dalgalı fiyat hareketleri, yüksek risklerine rağmen kazandıkları popülariteleri ve eğlenceli temalarıyla kripto para ekosisteminde her şeyin bir yatırım aracına dönüşebileceğini kanıtlayan “meme coin”ler (şaka coin), 2024’ün ilk ayında da manşetlerdeki yerini korumayı sürdürdü. 11 milyar doları aşkın piyasa değeriyle DOGE ve onu 5,3 milyar dolarlık piyasa değeriyle izleyen SHIBA INU’nun yanı sıra, yıldızı son iki yılda parlayan BONK ve PEPE’nin liderlik ettiği rekabetçi meme coin piyasasının toplam değeri 19,6 milyar doları aşarken, bu odaktaki projelerin sayısı da CoinMarketCap verilerine göre 1.500’ün üzerine çıktı.
Piyasanın şaka odaklı bu kripto para birimlerine yönelik talebi, yeni bir platformun kurulmasını da beraberinde getirdi. Binance Smart Chain (BSC) üzerindeki meme coin’leri bir araya getirmeyi amaçlayan Payu Coin (PAYU), BSC’nin verimliliğini meme coin ekosistemine taşımak için kuruldu.
Meme coin’leri bir araya getirecek
Binance Smart Chain’in yüksek hızını ve maliyet etkinliğini meme coin yatırımcıları için hızlı işlemler ve düşük işlem ücretleri sunmak için kullanan yeni platform, alım satım işlemlerinde almadığı vergi kesintisini de içeren kullanıcı odaklı yaklaşımıyla öne çıktı. Merkeziyetsiz borsa PancakeSwap'tan alınabilen Payu Coin, MEXC borsasında da listelenerek merkezi borsa kullanıcılarına da sunuldu. Toplam arzının %80’îni PancakeSwap üzerinde kalıcı olarak kilitleyen proje; Tokensniffer, Quick Intel, Safu, Goplus ve CertiK gibi bağımsız denetleme kuruluşlarından aldığı %100’lük güven skoruyla güvenirlik konusunda da beklentileri karşılamayı başardı. X (Twitter), Telegram, Instagram ve TikTok platformlarındaki topluluğuyla etkileşimlerini geliştiren proje; 2020’ye damga vuran DOGE, 2021’in yıldızı SHIB, 2022’de öne çıkan PEPE ve geçtiğimiz yılın favorisi BONK gibi meme coin’lerden ilham alarak, favori meme coin’leri bir araya getirmek amacıyla geliştirildi.
Piyasa değerini 30 ila 50 milyon dolara taşıyacak
İlk faz için birim fiyatındaki iki sıfırı kısa süre içinde kaldırarak toplam piyasa değerini 30 ila 50 milyon dolar arasına taşıma hedefiyle başlatılan proje, uzun vadede 500 milyon dolarlık bir piyasa değeri beklentisiyle geliştirildi. Kripto para biriminin yanı sıra Web3 tabanlı bir transfer platformu da sunan Payu Coin; PayPal, Zelle, Venmo, Skrill, Enpara ve Beem’in de aralarında olduğu dijital cüzdanlarla entegre bir biçimde çalışarak itibari para birimleriyle erişilebilirliği de güçlendirdi. Ayrıca 350 farklı kripto cüzdanına uyum sağlayan PayPayu platformu, kullanıcılara çeşitli kripto paralarla işlem yapma esnekliği sunmayı başardı. Meme coin’lerin kripto ekosistemi gözündeki güvenilirliğini artırmak ve dalgalı piyasadaki riskleri azaltmak için harekete geçen geliştiricilerin ortaya koyduğu proje, meme coin’leri bir araya getirme vizyonuya sektör için de bir kilometre taşı olma başarısı kazandı.
Meme coin’leri ödeme aracına dönüştürecek
Meme coin’lerin belirli dönemlere damga vuran performanslarını daha kalıcı ve istikrarlı hale getirmeyi amaçlayan ve aynı zamanda CoinMarketCap’te de listelenen Payu Coin, PayPayu uygulamasıyla meme coin'lerin mobil ödeme sistemlerinde kullanılmasına yönelik testlerine de hız verdi. Bu sayede meme coin'leri günlük finansal ihtiyaçlarda kullanılabilen bir dijital ödeme aracına dönüştürmeye hedefleyen proje, 2024 sonuna kadar 300 binden fazla kullanıcıya ve 50 milyon dolarlık piyasa değerine ulaşmayı amaçlıyor. Payu Coin, belirlediği stratejik hedefleri, token dağılımı şeması, fazlara ayıran geliştirme yol haritasıyla, yatırımcılara öngörülebilirliği taahhüt ederek kripto benimsemesine katkıda bulunacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider tekno-güzellik şirketi L’Oreal Türkiye’nin afetin yıkıcı izlerini hafifletmek amacıyla 400’ün üzerinde gönüllü L’Oreal Türkiye çalışanıyla inşa ettiği “Mobil Güzellik Servisleri Tırı” uluslararası bir ödül ile daha onurlandırıldı. L’Oreal Türkiye “Mobil Güzellik Servisleri Tırı” projesi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) iş dünyasındaki inovatif projeleri desteklemeyi amaçlayan Stevie Awards organizasyonu tarafından “Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Ödülleri” kategorisinde “Kamu Hizmeti İletişiminde Yenilik” Gümüş Stevie ile ödüllendirildi.
L’Oreal Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) iş dünyasındaki inovasyonu desteklemeyi amaçlayan saygın ödül organizasyonlarından Stevie Awards’ta büyük bir başarı elde etti. İhtiyaç Haritası ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) iş birliğiyle belirlenen ihtiyaç doğrultusunda ve The Captain Agency koordinasyonu ile hayata geçirilen “Mobil Güzellik Servisleri Tırı" projesi, Stevie Awards organizasyonu tarafından “Kurumsal İletişim ve Halkla İlişkiler Ödülleri” kategorisinde “Kamu Hizmeti İletişiminde Yenilik” gümüş ödülüne layık görüldü.
L’Oreal Türkiye Mobil Güzellik Servisleri Tırı projesi daha önce de sosyal sorumluluk alanında en prestijli uluslararası programlardan biri olan Communitas Awards tarafından iki ayrı ödüle layık görülmüştü.
“Deprem bölgesine güzellikle nefes olmak istedik”
Projeye değinen L'Oreal Türkiye Ülke Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Şubat ayında yaşanan deprem felaketi hepimizi derinden etkileyen bir olaydı. Deprem bölgesinde bulunan kişilerin zor zamanlarda geleceğe umutla bakabilmeleri amacıyla tek yürek olduk, güzelliğin hayatları iyileştirme gücüne olan inancımız ve bölgeye güzellikle nefes olma hedefimizle L’Oreal Türkiye çalışanları olarak “Mobil Güzellik Servisleri Tırı”nı inşa ettik. Tırımız 1 ay boyunca 6 farklı çadır kentte 7 bin ücretsiz saç, cilt bakımı ve makyaj servisi verdi; tıra eşlik eden mobil çocuk parkı ve çocuk filmi gösterimi ile de 3 bin çocuğa ulaştık. Geçtiğimiz günlerde Mobil Güzellik Servisleri Tırı projemizle sosyal sorumluluk dünyasının en saygın programlarından biri olarak kabul edilen Communitas Awards tarafından iki ayrı ödüle layık görülmüştük. Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da (MENA) iş dünyasındaki inovasyonu desteklemek amacıyla gerçekleştirilen dünyanın en saygın ödül organizasyonlarından Stevie Awards ile projemizin kazandığı uluslararası ödüllere bir yenisini daha eklediğimiz için çok gururluyuz. Bu ödüllerde emeği geçen tüm L'Oreal Türkiye ailesine gösterdikleri özveri ve İhtiyaç Haritası, UCİM, The Captain Agency ve tüm iş ortaklarımıza da bu projede yanımızda oldukları için çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
L'Oreal Grup Hakkında
Dünyanın önde gelen güzellik şirketi L’Oreal Grup, 100 yılı aşkın süredir kendisini tek bir amaca adamıştır: dünya çapındaki tüketicilerinin güzellikle ilgili ihtiyaçlarını yerine getirmek. Varoluş amacı olan dünyayı harekete geçiren güzelliği yaratmak; L’Oreal Grup’un güzelliğe yaklaşımını kapsayıcı, etik, cömert, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe bağlı olarak tanımlar. L’Oreal Grup, 36 uluslararası markadan oluşan geniş portföyü ve ‘Gelecek için L’Oreal’ programındaki iddialı sürdürülebilirlik taahhütleriyle herkese kalite, etkinlik, güvenlik, samimiyet ve sorumluluk açısından en iyisini sunmak için çalışır. 4.000’den fazla bilim insanı ve 5.500 teknoloji uzmanından oluşan özel bir araştırma ve inovasyon ekibiyle hareket eden L’Oreal Grup, Tekno-Güzellik güç merkezi olmaya odaklanırken, güzelliğin geleceğini yaratmaktadır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.