Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

- Rusya’nın en iyi teknik üniversiteleri olan Ulusal Araştırma Nükleer Üniversitesi MEPhI (NRNU MEPhI) ve Ulusal Araştırma Üniversitesi MPEI (NRNU MPEI), Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için nükleer ve ilgili alanlarda yüksek lisans programlarına öğrenci alımı yapacağını duyurdu.
Bilim, teknoloji veya enerji alanında lisans derecesine sahip öğrenciler üniversiteye kabul için başvurabilecek. Programın üç yıl sürmesi planlanıyor Öğrenciler, ilk yıl Rusça teknik ağırlıklı eğitim görecek, sonraki iki yıl da uzmanlık dersleri alacak. Yüksek Lisans programına başvuru tek aşamada gerçekleştirilecek. Adayların 29 Şubat 2024 tarihine kadar gerekli belgelerle başvuruda bulunmaları gerekiyor. Başvuruda bulunanlar üniversite görevlileri tarafından mülakata alınacak. Türkiye’de inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için uzman yetiştirmeyi amaçlayan program kapsamında, 21’i NRNU MEPhI'de, 47’si NIU MPEI'de olmak üzere 68 öğrenciye eğitim verilmesi planlanıyor.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, Akkuyu NGS projesi için Türk uzmanlara yönelik eğitim programının sürdürülmesinin önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Şu anda Türkiye’nin ilk nükleer santralinin şantiyesinde, Rusya’nın prestijli üniversitelerinden farklı yıllarda nükleer ve ilgili alanlarda mezun olmuş 319 genç Türk mühendis çalışıyor. Mühendisler, ülkelerinde ileri nükleer enerji teknolojileri nesilden nesle aktaracak öncüler olacaklar. Kapsamlı eğitim sayesinde genç nükleer mühendisler eşsiz deneyim ve beceriler kazanıyor. Onların temiz ve güvenli enerji üretiminin sağlanması ve geliştirilmesine yönelik projelerin uygulanmasına aktif katılımlarını dört gözle bekliyoruz.”
AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’de reaktör kontrol uzmanı olan, 2018 MEPhI NRNU mezunu Emre Yarar da konuyla ilgili olarak şu görüşleri paylaştı: “Nükleer mühendis olmak için Rusya’da birkaç yıl eğitim aldım. Eğitimimden sonra bilgilerimi burada, Akkuyu NGS projesinde uyguluyorum ve Türkiye'de yeni bir endüstrinin yaratılmasına katılıyorum. Eğitimim sırasında Rus tasarımı modern nükleer santrallerde muazzam bir deneyim ve pratik kazandım. Nükleer mühendislik alanında yüksek öğrenim görmek, bize dünyanın en çok talep gören ve yüksek teknolojiye sahip sektörlerinden birine girme fırsatı veren profesyonel bir yolculuğun sadece başlangıcı."
Akkuyu NGS’ye yönelik personel eğitimi programı 2011 yılından bu yana uygulanıyor. Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin gelecekteki Türk mühendislerinin eğitimi, tahsis edilen eğitim kotalarına uygun olarak Rusya Federasyonu bütçesinden karşılanıyor. AKKUYU NÜKLEER A.Ş. uzman adaylarına burs veriyor, vize desteği sağlıyor, sağlık sigortasını ve İstanbul-Moskova-İstanbul veya Ankara-Moskova-Ankara güzergahında yıllık uçuş ücretini karşılıyor. Ortak eğitim programına kabul hakkında ayrıntılı bilgi AKKUYU NÜKLEER A.Ş’nin https://akkuyu.com/tr/career/education adresindeki resmi web sitesinde yer alıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
Türkiye'nin seçkin markalarını ziyaretçileriyle buluşturan Sur Yapı Marka AVM, minik ziyaretçilerinin sömestr tatilini dolu dolu geçirmeleri için birbirinden renkli, eğlenceli ve öğretici etkinlikler hazırladı. 19 Ocak'ta karnesiyle danışmaya gelen öğrencileri sürpriz hediyeler ve hikâye kitapları ile sevindirecek olan Sur Yapı Marka AVM, düzenleyeceği atölyelerle miniklerin geri dönüşümün önemini eğlenceli bir şekilde öğrenmelerine ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı olacak.

Atık malzemeler saksı ve çerçeveye dönüşecek
20 ve 21 Ocak tarihlerinde saat 13.30'da "Atık Kutu ve Plastikler Kullanılarak Saksı Yapım Atölyesi" gerçekleştirilecek olan Sur Yapı Marka AVM'de "Selfie Çerçevesi Yapım Atölyesi" saat 15.30'da başlayacak. Minikler, saat 17.30'da ise "Eski veya Atıl Durumda Olan Malzemeler Kullanılarak Fotoğraf Çerçevesi Yapım Atölyesi"ne katılabilecek. Her iki günde birer seans gerçekleştirilecek olan atölyeler, Sur Yapı Marka AVM'nin -1'inci katında, Defacto mağazasının önünde 4-14 yaş arası çocukları bekliyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Türk’ün, üniversitelerde okuyan gençlerin profesyonel hayata hazırlanmasını sağlamak amacıyla 2002’den bu yana kesintisiz devam ettirdiği ‘PEP’ uzun dönem staj programı için başvurular 15 Ocak’ta başladı. PEP (Professional Experience Program) için başvurular 15 Mart 2024 tarihine kadar https://bit.ly/48y9NUV adresinden yapılabiliyor.
Hoşdere Otobüs Fabrikası ve Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ürettiği araçlar ve AR-GE Merkezlerinde geliştirdiği teknolojilerle Türkiye ekonomisi ve kalkınmasına sağladığı katkının yanı sıra yürüttüğü kurumsal sosyal fayda programlarıyla da öne çıkan Mercedes-Benz Türk, gençlerin eğitimine ve gelişimine; fırsat eşitliğine büyük önem veriyor. Eğitime verilecek desteğin sürdürülebilir ve uzun soluklu olması amacıyla çalışmalarını sürdüren Mercedes-Benz Türk, 2002 yılından bu yana aralıksız olarak üniversite son sınıf öğrencilerine ve yüksek lisans öğrenimi gören öğrencilere yönelik PEP (Professional Experience Program) adını verdiği uzun dönem staj programını yürütüyor.
Üniversitelerde okuyan gençlerin profesyonel hayata hazırlanmasını sağlamak amacıyla başlatılan, üniversite öğrencilerinin, yeni mezunların, genç profesyonellerin ve profesyonellerin verdiği oylarla ‘En Beğenilen Yetenek Programları’ arasında seçilen ‘PEP’ uzun dönem staj programı için başvurular 15 Ocak’ta başladı. https://live.peoplise.com/mercedesbenz/Application/Landing/53416308-6ebe-49cb-903b-8171e9069782 adresinden yapılabilecek başvurular 15 Mart 2024 tarihine kadar sürecek.
PEP kapsamında öğrenciler, çevrimiçi başvuru, yabancı dil testi, genel yetenek testi, insan kaynakları mülâkatı ve değerlendirme merkezi uygulamalarını tamamlayarak ilgi duydukları ve başarılı olabilecekleri alanlarda yarı zamanlı çalışma imkânı elde ediyor. PEP takımında yer alan stajyerler, 11 ay süren stajları boyunca kendilerine verilen projeler ile yeteneklerini ortaya koyma fırsatı buluyor.
Yeni mezun istihdamında öncelikli aday havuzunu oluşturuyorlar
PEP kapsamında yer alan öğrenciler, yaz aylarında tam zamanlı, öğrenim gördükleri sömestir zamanlarında ise 3 gün devam koşulu ile üretim, satış-pazarlama, Ar-Ge, satış sonrası hizmetler, bilgi teknolojileri (IT) ve Finans, Muhasebe, Controlling, İnsan Kaynakları, Satınalma, Kurumsal İletişim gibi departmanlarda görev alıyor. Üniversitelerin son sınıflarında öğrenim gören, en az bir yabancı dile hakim, Mercedes-Benz Türk’ün uyguladığı seçim süreçlerinde başarılı olan adaylardan oluşan PEP takımı, uzun vadede şirkette oluşacak yeni mezun istihdamı için uygun pozisyonlarda değerlendirilmek üzere öncelikli aday havuzunu da oluşturuyor.
22 yıldır devam eden staj programına katılacak stajyerler, yöneticilerinin rehberliğinde gerçekleştirecekleri projelerle teorik eğitimlerini pratik hayatta uygulama fırsatı buluyor. Program kapsamında vaka çalışmaları, eğitimler, mentorluk oturumları, yetenek kampı, kariyer sohbetleri, fabrika turları ve proje sunumları gibi birçok faaliyete katılıyorlar.
İşte PEP başvuru değerlendirme koşulları…
 *4 yıllık bir üniversitede öğrenim görüyor olmak veya yüksek lisans öğrencisi olmak,
*Lisans programı öğrencileri için gelecek 1 yıl içerisinde mezun olabilecek durumda olmak. Yüksek lisans öğrencileri içinse program boyunca öğrenciliğin devam edecek olması,
*En az bir yabancı dili (İngilizce ve/veya Almanca) çok iyi seviyede kullanıyor olmak,
*Gerçekleştirilecek mülakat, test ve değerlendirme merkezi uygulamalarında başarılı olmak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yenilikçi teknolojiler ve şık tasarımlarıyla fark yaratan Tineco, yeni nesil elektrikli süpürgesi iFloor3 ile ev temizliğini bir adım öteye taşıyor. “Hayata zaman kalır” mottosuyla kullanıcılarına daha fazla özgürlük sunuyor.
 
 
Kullanıcıların günlük yaşamını daha konforlu hale getirmeyi hedefleyen Tineco, son teknoloji ile donatılmış ve tüm ihtiyaçları tek bir seferde karşılayan iFloor3 modeliyle dikkat çekiyor.
 
Zorlu kirlerle kolay mücadele
 
Zemini aynı anda süpürüp silmenize olanak tanıyan Tineco iFloor3, temizliğe harcanan zamandan tasarruf etmenize yardımcı oluyor. Islak ya da kuru fark aynı anda bütün kirleri etkili bir şekilde temizleyen cihaz, zeminde iz bırakmayan efektif çözümler sunuyor.
 
Fayans, vinil, sızdırmaz ahşap zemin, laminat, muşamba, mermer gibi özenle temizlenmesi gereken zeminlerde bile harika sonuçlara imza atan iFloor3, güçlü emiş gücü sayesinde zorlu kirler karşısında kullanıcısına büyük bir kolaylık sağlıyor.
 
 
Hızlı ve hijyenik temizlik
 
Yoğun efor harcanan bir temizliğin ardından bir de süpürgenin temizlenmesi gerekmesi gerçekten can sıkıcı olabiliyor. Kullanıcısına hem zaman hem de konfor sağlayan iFloor3, kendi kendini temizleme işlevi sayesinde tek bir dokunuşla kolayca kendi kendini temizliyor. Böylece hem zamandan tasarruf ediliyor hem de temizlik sonrasında dinlenmenin keyfi sürülüyor.
 
Fırça silindiriyle birlikte boruları tatlı su ve deterjanla otomatik olarak temizleyen iFloor3, hijyen ve zaman konusunda kullanıcısına destek olarak kendi kendini temizlerken kısa bir süre içerisinde tekrar kullanıma hazır hale geliyor.
 
3000mAh’ lik batarya gücü sayesine kullanıcısına 25 dakikaya kadar temizlik imkanı sağlayan iFloor3, temizlik esnasında tekrar şarj etme gereksinimini ortadan kaldırarak hızlı çözümler sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

: Veri Koruma ve Fidye Yazılımı Kurtarma alanında pazar payıyla 1 numaralı lider Veeam Yazılım, bu yıl beşincisi hazırlanan Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu'nun sonuçlarını açıkladı. Şirketler siber saldırıları savuşturmak için daha fazla harcama yapacaklarını söylerken, araştırma BT liderlerinin kendilerini daha az korunmuş hissettiklerini ve iş kritik verileri kurtarma ve geri yükleme becerileri konusunda daha fazla endişe duyduklarını ortaya koydu. Katılımcılar siber saldırıların kesintilerin en önemli nedeni olmaya devam ettiğini ve kuruluşların büyük kurtarmalar için bulut kullanımına daha fazla önem vermelerine rağmen sadece küçük bir yüzdesinin küçük bir krizden bile bir haftadan kısa bir sürede kurtulabileceklerine inandıklarını paylaştılar.
Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu 2024'te öne çıkanlar şöyle:
• Kesintilerin 1 Numaralı Nedeni Siber Saldırılar: Siber saldırılar, üst üste dördüncü kez, kuruluşlar genelinde iş kesintilerinin en yaygın ve en etkili nedeni oldu. Diğer kesinti türlerinin (altyapı/ağ, depolama donanımı, uygulama yazılımı, genel bulut kaynakları ve sunucu donanımı) hemen arkasından gelmesi, modernize edilmiş yedekleme stratejilerine duyulan ihtiyacın arttığını göstermektedir.
• Fidye Yazılımı bir 'Eğer' değil 'Ne Zaman' meselesi olmaya devam ediyor: Kuruluşların %76'sı son 12 ay içinde en az bir kez saldırıya uğradı. Bu sayı 2023'teki %85'lik orana göre azalmış olsa da, %26'sı geçtiğimiz yıl en az dört kez saldırıya uğradığını bildirdi. Yani rapora göre, hiç saldırıya uğramadığını düşünenlerden daha fazla kuruluş üç ayda bir saldırıya uğradı. Kurtarma hala büyük bir endişe kaynağı, çünkü yalnızca %13'ü bir DR durumu sırasında kurtarmayı başarılı bir şekilde düzenleyebildiklerini söyledi.
• Dijital Dönüşüm Siber Saldırılar Tarafından Engelleniyor: Anket, BT modernizasyonu ve dijital dönüşüm girişimlerinin önündeki en büyük engeller olarak siber tehditlere karşı korunmayı ve çevresel, sosyal ve resmi hedefleri ele almayı sıraladı. Bu faktörler, dijital dönüşüm veya BT modernizasyon yatırımlarından saptırılan çaba ve kaynak miktarı nedeniyle beceriler, ekonomik kaygılar ve organizasyonel sorunlarla ilgili olağan mücadelelerden daha yüksek puan aldı.
• Kuruluşların yalnızca %32'si küçük bir saldırı, kriz veya kesintiden bir hafta içinde kurtulabileceklerine inanıyor: Çoğu kuruluş siber dayanıklılığı daha geniş kapsamlı iş sürekliliği veya felaket kurtarma (BC/DR) stratejilerinin temel bir unsuru olarak görse de, BC/DR hazırlığı henüz çoğu SLA beklentisini "geçemiyor". BT'nin 50 sunucuyu kurtarmak için ne kadar süreye ihtiyaç duyacağı sorulduğunda, yalnızca %32'si BT personelinin sunucuları beş iş günü içinde kurtarabileceğine inanıyor. Diğer istatistikler de veri koruma iş birimlerinin beklentileri ile BT hizmetlerinin sunabilecekleri arasındaki uçurumun giderek büyüdüğünü gösteriyor. En son gerçekleştirdikleri büyük ölçekli siber/felaket testi sorulduğunda, 5 sunucudan 3'ünden azının (%58) beklentiler dahilinde kurtarılabildiği ortaya çıktı.
• Veri Koruma Bütçesi Artışları Hızlanıyor: Veri koruma bütçelerinin 2024 yılında %6,6 oranında büyümesi bekleniyor. Bu, anketin veri koruma harcamalarındaki büyümenin BT harcamalarındaki büyümeyi geride bırakacağını ortaya koyduğu üst üste ikinci yıl. Genel olarak, kuruluşların %92'si, siber saldırılara ve veri korumaya farklı yaklaşımlar gerektiren değişen üretim ortamına karşı hazırlanmaya devam etmek için 2024 yılında veri korumaya daha fazla harcama yapmayı bekliyor.
• Veri Koruma ve BT Güvenliği daha entegre hale geliyor: Anket katılımcıları, üst üste ikinci kez, modern bir veri koruma çözümünün en yaygın ve en önemli özelliğinin siber güvenlik araçlarıyla entegre olan bir çözüm olduğunu düşünüyor. Her beş kişiden ikisi (%41) bulut senaryolarında mobilitenin bazı yönlerini modern bir çözümün en önemli özelliği olarak görüyor; bu özellikler arasında bir iş yükünü bir buluttan diğerine taşıyabilme ve şirket içi iş yükleri ile IaaS/SaaS arasında korumanın standartlaştırılması yer alıyor.
"Fidye yazılımlar iş sürekliliğine yönelik en büyük tehdit olmaya devam ediyor." diyen Veeam Kurumsal Strateji Başkan Yardımcısı Dave Russell sözlerine şöyle devam etti "Günümüzde kesintilerin bir numaralı nedeni ve buna karşı korunmak dijital dönüşüm çabalarını engelliyor. Dahası, şirketler koruma için yaptıkları harcamaları artırsalar da şirketlerin üçte birinden azı küçük bir saldırıdan hızlı bir şekilde kurtulabileceklerine inanıyor. Bu yılki Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu'nda yer alan bulgular, siber uyanıklığın devam etmesi gerektiğinin ve her kurumun doğru koruma ve kurtarma yetkinliklerine sahip olmasının öneminin altını çiziyor. İşte bu yüzden Veeam'in 2024'teki misyonu işletmelerin çalışmaya devam etmesini sağlamak."
Raporda öne çıkan diğer bulgular şöyle:
• Çoğu Kuruluş Konteyner Kullanıyor Ancak Hepsini Yedeklemiyor: Konteyner kullanımı artmaya devam ediyor; kurumların %59'u konteynerleri üretimde kullanıyor ve %37'si ise bunları ilk kez kullanmaya başlıyor ya da kullanmayı planlıyor. Ne yazık ki, kurumların yalnızca %25'i konteynerler için özel olarak tasarlanmış bir yedekleme çözümü kullanırken, geri kalanı yalnızca temel bileşenlerin bazılarını (örneğin, depolama havuzları veya veritabanı içerikleri) yedekliyor. Her iki taktik de uygulamaların ve hizmetlerin bir kriz sonrasında ya da geri alınması gereken basit bir içe aktarma/konfigürasyon hatası sonrasında bile devam ettirilebilir olmasını sağlamıyor.
 
• 2024 Yılında Kurum Dışında Önemli İş Değişiklikleri Yaşanacak: Ankete katılanların %47'sinin önümüzdeki on iki ay içinde mevcut kurumlarının dışında yeni bir iş arama niyetini ifade etmesi, veri koruma girişimleri için hem bir zorluk hem de bir fırsat teşkil ediyor. Değerli veri koruma yeteneklerini kaybetmek, krizler kaçınılmaz olarak ortaya çıktığında kurumları önemli bir dezavantaja sokarken, pazar değişimi Microsoft 365, Kubernetes konteynerleri veya diğer IaaS/PaaS dağıtımları gibi bulutlarda bulunan modern üretim iş yüklerini korumak için bilgi ekleme fırsatı sunuyor.
 
• Hibrit Üretim Mimarileri 'Yedekleme'nin Yeniden Değerlendirilmesini Zorunlu Kılıyor: Üst üste ikinci yıl, "kurumsal yedekleme" çözümleri için en önemli iki husus güvenilirlik ve bulutta barındırılan iş yüklerinin (IaaS ve SaaS) korunması oldu. Bu durum, eski veri merkezi merkezli veri koruma çözümlerine güvenen kuruluşlar için sorun teşkil ediyor. Kuruluşlar iş yüklerini bir platformdan veya buluttan diğerine taşıdıkça, bulutta barındırılan iş yükleri için eşit koruma sunmayan eski yedekleme çözümlerine güvenen BT ekipleri, özellikle Microsoft 365/Salesforce (SaaS) veya konteynerler gibi buluta özgü teklifleri benimseyenler SLA'ları sürdürmekte zorlanacak.
 
Veeam Veri Koruma Trendleri Raporu 2024’ün tamamını bu linten indirebilirsiniz https://vee.am/DPR24. Daha fazla bilgi için https://www.veeam.com adresini ziyaret edin.
Fort Lauderdale, Florida'daki Diplomat Resort'ta 3 Haziran - 5 Haziran 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 10. yıllık VeeamON etkinliği için kayıtlar başladı. Sınırlı süreli 10. yıl dönümü fiyatı için hemen kaydolun: https://www.veeam.com/veeamon.
Rapor Hakkında
Veeam bu araştırmayı 2023'ün sonlarında bağımsız bir araştırma şirketi aracılığıyla yaptırdı. Rapor, dünyanın her yerinden ve her büyüklükteki kuruluştan 1.200 tarafsız BT lideri ve uygulayıcısıyla çeşitli veri koruma etmenleri, zorlukları ve stratejileri hakkında anket yaptı. Bu geniş tabanlı pazar araştırması, veri koruma pazarının nasıl gelişmeye devam ettiğini anlamak ve Veeam'in ürün stratejileri ile pazar girişimlerinin pazarın gidişatına uygun olmasını sağlamak için Veeam adına her yıl gerçekleştiriliyor.
 
Veeam Yazılım Hakkında
Veri koruma ve fidye yazılımı kurtarmada dünyanın 1 numaralı pazar lideri olan Veeam, her kuruluşun veri kesintisi veya kaybından sonra kendini toparlamasına değil, daha da ileriye gitmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Veeam ile kurumlar hibrit bulutları için veri güvenliği, veri kurtarma ve veri özgürlüğü yoluyla radikal bir esneklik elde ediyor. Veeam Data Platform bulut, sanal, fiziksel, SaaS ve Kubernetes ortamları için tek bir çözüm sunarak BT ve güvenlik liderlerinin uygulamalarının ve verilerinin korunduğundan ve her zaman erişilebilir olduğundan emin olmalarını sağlıyor. Merkezi Columbus, Ohio'da bulunan ve 30'dan fazla ülkede ofisi bulunan Veeam, Global 2000'in %73'ü dahil olmak üzere dünya çapında 450.000'den fazla müşterisini koruyor ve bu müşteriler işlerini devam ettirmek için Veeam'e güveniyor. Radikal esneklik Veeam ile başlar. Daha fazla bilgi için www.veeam.com adresini ziyaret edin ya da Veeam'i LinkedIn @veeam-software ve X @veeam adreslerinden takip edin.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, Batı Sibirya'da bulunan Tomsk Bölgesi'ndeki Seversk kentinde yer alan Pilot Tanıtım Enerji Kompleksi (PDEC) sahasında yenilikçi hızlı nötron BREST-OD-300 reaktörü ile bir güç ünitesinin inşasında önemli bir dönüm noktasına ulaştı.
Toplam ağırlığı 165 ton olan çelik reaktör taban plakası monte edildi. İşçiler reaktör kabının ilk bölümü olan muhafazanın alt katmanını reaktör şaftına da yükledi.
Dünyanın ilk yeni nesil kurşun soğutmalı hızlı reaktörü BREST-OD-300'ün reaktör kabının dış kısmı olan muhafaza, ısı yalıtımlı betonun tutulmasını sağlıyor ve soğutucu devresinin sınırını çevreleyen ek bir yerel koruma bariyeri oluşturuyor. Yüzey sıcaklığının 60 santigrat dereceyi geçmemesi gerekiyor. Radyasyon arka planı doğal arka plana eşit olma özelliği taşıyor.
"Doğal güvenlik" ilkelerine dayanan kurşun soğutmalı BREST-OD-300 hızlı reaktörle çalışan 300 MW'lık bir nükleer güç santrali, Rosatom'a bağlı TVEL Yakıt Şirketi'nin bir kuruluşu olan Seversk'teki Sibirya Kimya Tesisi sahasında inşa edilmekte olan Pilot Tanıtım Enerji Kompleksinin temel bileşeni olma özelliği taşıyor. PDEC tesisleri, Rosatom'un stratejik projesi olan "Proryv" (Atılım) kapsamında geliştiriliyor. Tesisler, güç ünitesinin yanı sıra, ışınlanmış yakıtın yeniden işlenmesi için bir ünite ve uranyum-plütonyum nitrür yakıt üretimi için bir ünite olan yerinde kapalı nükleer yakıt döngüsü tesislerini de içeriyor.
BREST-OD-300 reaktör ünitesinin Baş Tasarımcısı ve "Proryv" proje ekibinin Genel Tasarımcısı Vadim Lemekhov konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Dünyanın ilk kurşun soğutmalı hızlı reaktörü olan 4. Nesil BREST-OD-300 reaktörünün kurulumuna başladık. Geleneksel hafif su VVER termal reaktörlerinin aksine BREST, bütünleşik bir yerleşime sahiptir. Kazanı VVER gibi tamamen metal bir yapı değil, birincil devre ekipmanını barındıracak metal boşluklara sahip metal-beton bir yapıdır. Boşluklar arası inşaat sırasında kademeli olarak beton dolgu ile doldurulmalıdır. Ayrıca BREST reaktör kabı boyut olarak daha büyüktür. Parçalar halinde teslim edilebilir ve son montaj yalnızca PDEC şantiyesinde mümkündür."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Koçfinans’ın teknoloji ve inovasyon alanında kariyer hedefleyen, Anadolu’daki üniversitelerde eğitim gören genç kadınlara mentorluk desteği sağladığı Koçfinans Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı'nın ikinci dönemi başladı.
Koçfinans; Koç Holding’in Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’ndaki küresel liderliği doğrultusunda, teknoloji ve inovasyon alanında açıkladığı toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütleri kapsamında geleceğin kadın mühendislerini desteklendiği Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı ve Türk Eğitim Vakfı (TEV) aracılığıyla sunduğu burs desteğini yeni dönemde de sürdürüyor.
Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı ile genç kadınların kurumsal arena atmosferini solumaları, kariyerlerine donanımlı bir şekilde adım atmaları amaçlanıyor. Programın ikinci döneminde Çukurova Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesi’nin Mühendislik ve Fen Fakültelerinde eğitim gören, başarılı ve kariyer gelişimine açık 35 kız öğrenci, Koçfinans takımının oluşturduğu 11 kişilik mentorluk ekibinden bir akademik yıl boyunca mentorluk desteği alacak.
Mentorluk sürecinin yanında, Koçfinans’ın BT ve Ar-Ge takımlarında kısa ve uzun dönem staj, uzaktan yarı zamanlı çalışma imkânı ve Koçfinans bünyesinde istihdam edilmek üzere değerlendirilme şansı sunulan programın yeni dönem menteeleri ile Koçfinans takımı Adana’da düzenlenen tanışma toplantısında bir araya geldi. Düzenlenen tanışma toplantısında okudukları bölümler, kariyer hedefleri ve gelecek planlarından bahseden menteeler; Koçfinans BT ve Ar-Ge departmanında veri bilimi, Ar-Ge, sistem, yazılım ve ürün yönetimi alanlarında uzman mentorları ile kısa, orta ve uzun vadedeki planları kapsamında fikir alışverişinde bulundu.
Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı’nın liderliğini yürütmekten ötürü çok mutlu olduğunu belirten Koçfinans BT ve Ar-Ge Direktörü Özlem Ekşioğlu Kumuk;
"Toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerimiz kapsamında, STEM alanında çalışmayı arzulayan kız öğrencilerin kariyer yolculuklarına destek olmayı hedefledik. Kadınlar finans, teknoloji ve sigorta alanlarında başarılı çalışmalara imza atıyorlar. Genellikle erkek çalışanların ağırlıklı olduğu sektörlerde kadınların istihdam edilmesiyle birlikte bu sektörlerin zenginleştiğini göstermeyi amaçlıyoruz. Kadınlar pratik zeka ve analitik düşünme kabiliyetiyle pek çok farklı sektörde başarılı olabiliyorlar. Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı’nı hayata geçirirken Anadolu üniversitelerinde eğitim gören genç kadınlara fırsat sunmayı, mentorluk desteği ile kendinden daha emin, donanımlı ve farkında bireyler olarak iş hayatına atılmalarını amaçladık. Özellikle Anadolu’da eğitim gören öğrencilerin büyük şehirlerdekilere kıyasla kurumlarla iletişim kurmakta nispeten zorlanabildiğini biliyoruz. Bu program aracılığıyla 1 akademik dönem boyunca menteelerimize mentorluk yaparken aynı zamanda da Anadolu’daki öğrencilerin iş dünyasıyla kaynaşmaları, staj ve iş imkanı bulmaları noktasında destek sağlıyoruz. Benim de aralarında bulunduğum mentorluk takımımızda mesleki açıdan donanımlı ve tecrübeli arkadaşlarımız var. Gençler mentorlarının her tecrübesinden ders çıkarmalı ve aklının bir köşesine yazmalı. Menteelerimiz bizden öğrenirken biz de onlardan çok şey öğreniyoruz. Karşılıklı beslenme anlayışına dayanan bu programın 2. döneminin hepimiz için başarılı olmasını diliyorum" dedi.
Mentorluk programının ikinci dönemiyle birlikte 68 genç mühendis kadını destekleyen Koçfinans, programın ilk yılında Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bilinci Kategorisi’nde farkındalık ödülüne layık görüldü.
Koçfinans Hakkında
1995 yılında Türkiye’nin ilk finansman şirketi olarak kurulan Koçfinans, sıfır ve ikinci el taşıtlar için bireysel ve kurumsal finansman çözümleri sunuyor. Sektöründe güçlü bir konuma sahip olan Koçfinans 1.000’den fazla üye iş yeri sayısıyla kaliteli, hızlı ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ve herkese finansal ürünlere erişim fırsatı verme misyonunu benimsiyor. Koçfinans; çevik yönetim anlayışıyla yarattığı benzersiz müşteri deneyimini birçok ödülle taçlandırmanın yanında inovatif ve teknoloji odaklı bakış açısı sayesinde finans sektörüne yeni bir soluk getirirken, Demo Day programı ile yenilikçi girişimcilere imza atan start-upları destekliyor. Koç Holding Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Taahhütleri kapsamında sivil toplum kuruluşları ve Anadolu üniversiteleri ile iş birliği yapan Koçfinans, geleceğin kadın mühendislerinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Koçfinans Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı sürdürüyor.