Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kapsayıcı bankacılık anlayışıyla hareket eden Alternatif Bank, mobil uygulamasını herkes için erişilebilir hale getirme hedefi doğrultusunda önemli bir başarı daha elde etti. Alternatif Bank Mobil Uygulaması, Blindlook tarafından yapılan ölçümleme sonuçlarına göre, 85 erişilebilirlik skoru ile bankacılık sektörünün en erişilebilir mobil uygulamalarından biri oldu.

Alternatif Bank, hem müşteri deneyimini iyileştirmek hem de herkesin bankacılık hizmetlerine eşit erişimini sağlamak amacıyla erişilebilirlik alanındaki çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bankacılık hizmetlerini engel tanımadan herkes için erişilebilir kılmak için önemli bir efor ortaya koyan Alternatif Bank, engelleri kaldırmanın tek alternatif olduğu fikrini savunuyor. Banka bu kapsamda, görme engelli bireylerin ürün ve hizmetlere bağımsız erişimini sağlamak amacıyla sesli simülasyon teknolojileri geliştiren bir sosyal girişim olan BlindLook ile yaklaşık 4 yıldır iş birliğini sürdürüyor.

Engelleri kaldıran mobil uygulamaya yüksek skor

Mobil uygulamaların erişilebilirliğini aylık olarak ölçümleyen BlindLook, ölçümleme sonuçlarını kısa süre önce açıkladı. BlindLook’un Erişilebilir Markalar Ağı “Eyebrand”e katılan öncü kurumlardan biri olan Alternatif Bank’ın mobil uygulaması, ölçümleme sonuçlarına göre 85 erişilebilirlik skoru ile sektörün en erişilebilir mobil uygulamalarından biri oldu. Bankanın bu başarısı, dijital bankacılığı herkes için eşit ve erişilebilir kılma yolunda attığı adımların önemli bir göstergesi niteliğinde.

“Engelsiz bir gelecek inşa etme hedefimiz var”

Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Erişilebilirliği, yalnızca teknik bir uyum süreci ve gereklilik olarak değil; kapsayıcı finans yaklaşımımızın ayrılmaz bir parçası ve en önemli toplumsal sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Alternatif Bank olarak, dijital kanallarımızı herkes için eşit fırsatlar sunacak şekilde tasarlamak üzere kararlılıkla çalışıyoruz. Çünkü daha fazla bireyin finansal hizmetlere özgürce erişiminin ancak tüm engelleri ortadan kaldırdığımızda gerçekleşeceğini biliyoruz. Alternatif Bank Mobil Uygulamamızın, BlindLook’un sağladığı verilere göre 100 üzerinden 85 erişilebilirlik skoru ile sektörde ön sıralarda yer alması, bu alandaki sürdürülebilir çabalarımızın güçlü bir göstergesi. Erişilebilir dijital bankacılığın, bireylerin ekonomik yaşama tam ve bağımsız katılımının önünü açtığına inanıyor, bu doğrultuda attığımız her adımı stratejik bir yatırım olarak görüyoruz. Engelsiz bir gelecek inşa etme hedefiyle, dijital kapsayıcılığı artıracak projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.”

“Kapsayıcılığı tüm hizmet kanallarımıza yayıyoruz”

Fiziksel ve dijital tüm temas noktalarında erişilebilirliği artırmak amacıyla geliştirdikleri rehber ve çözümlerle sektöre örnek teşkil eden bütünsel bir model ortaya koyduklarını vurgulayan Ozan Kırmızı sözlerine şöyle devam etti:

“Erişilebilirliği yalnızca dijital kanallarla sınırlı görmüyor; tüm hizmet kanallarımıza yayılan bütünsel bir dönüşüm olarak ele alıyoruz. Müşteri İletişim Merkezimizde işaret dili bilen temsilcilerimizle hizmet sunarken, fiziksel şube ortamlarımızı da görme, işitme ve ortopedik engeli bulunan bireylerin rahatlıkla erişim sağlayabileceği şekilde yeniden düzenliyoruz. Görme engelli bireylerin bankacılık hizmetlerine bağımsız erişimini mümkün kılan mobil uygulamamızdan, herkes için anlaşılır bir finans dili oluşturmayı hedeflediğimiz Erişilebilir Bankacılık Terimleri Sözlüğü projemize kadar tüm inisiyatiflerimizin temelinde, erişimin önündeki engelleri kalıcı olarak ortadan kaldırma hedefi var. ‘Engelleri Kaldırmak Tek Alternatifimiz’ podcast serimizle ise yalnızca farkındalık yaratmakla kalmıyor, farklı paydaşlarla birlikte bu alanda sürdürülebilir bir dönüşümü destekliyoruz. Bu projelerin her biri, yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, erişilebilir bir geleceğe yatırım olarak konumlanıyor.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2024'te 3,98 trilyon dolar olan global yeme-içme sektörünün büyüklüğünün 2025'te 4,22, 2029'da 5,29 trilyon dolarlık hacme ulaşacağı tahmin ediliyor. 2023 yılında 415,55 milyar TL olarak kaydedilen, 2024 yılında 550 milyar TL’yi aşan Türkiye yiyecek-içecek pazarı da 2026’ya kadar 772,4 milyar TL’lik hacme doğru hızla ilerliyor. Giderek büyüyen pazarda pizza pazarının payı ise 38 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yaklaşık 900 şubelik operasyon yürüten Domino’s Pizza Eurasia Group çatısı altında faaliyet gösteren Domino’s ise önemli bir payla Türkiye pizza pazarındaki liderliğini koruyor.

Türkiye’nin 80 ilinde 750 şubeyle hizmet veriyor

Domino’s Pizza Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, günümüzde giderek yoğunlaşan hızlı yaşam tarzlarının etkisiyle mobil sipariş, hızlı teslimat uygulamaları ve temassız ödeme gibi dijital yetkinliklerin tüketicilerin radarına her zamankinden daha fazla girdiğini ifade ediyor. Aslan Saranga, Domino’s’un pazar payındaki başarısının tüketici eğilimleri doğrultusunda geliştirilen teknoloji tabanlı yenilikçi uygulamalar, lezzet, kalite ve çeşitlilikten ödün vermeden korunan rekabetçi fiyatlar ve dünyaca kanıtlanmış güçlü franchising sistemiyle oluşan yaygın şube ağı ile karakterize olduğunu söylüyor. Ülkemizde 1996 yılında İstanbul Ulus’taki ilk restoranında hizmet vermeye başlayan, 29 yıllık yolculuğu boyunca istikrarlı bir büyüme sağlayarak bugün Türkiye’nin 80 ilinde 750 şubeye ulaşan Domino’s, 2025 yılında 81 ilin tamamına ulaşarak ülkemizin tüm illerinde bulunan ilk ve tek hızlı restoran zinciri haline gelecek.

Gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’ini dijital kanallardan elde ediyor

Türkiye’de satılan her 2 pizzadan 1’inin Domino’s olduğunu söyleyen Aslan Saranga’nın verdiği bilgiye göre, şu aşamada gelirlerin yaklaşık 80’ini dijital kanallardan elde ediliyor. Domino’s, önümüzdeki yıllarda dijital kanallardan sipariş oranının yüzde 95 seviyesine çıkacağını öngörüsüyle teknoloji yatırımlarını her yıl kademeli olarak artırıyor. Sektörde bir food-tech şirketi olarak konumlanan marka, 2025’te dijitale yatırım oranını bir önceki yıla göre 3 katı oranında artıracak.

Güçlü operasyonel yetkinlikleriyle global Domino’s dünyasının en büyük dördüncü master franchise’ı olarak konumlanan Domino’s, geçtiğimiz yıl 50 yeni şube açtı, 9 milyondan fazla tüketiciye hizmet verdi ve enflasyonun üzerinde önemli bir büyüme kaydetti. 2025’te 30 yeni şube, 10 milyondan fazla total müşteri ve yine enflasyonun üzerinde güçlü büyüme hedefleyen markanın 2028 yılı şube bazındaki hedefi ise 1250 restorana ulaşmak.

 

 

90 farklı ürünle sektörün inovasyon lideri

Giderek büyüyen Domino’s Sofrası hakkında da bilgi veren Aslan Saranga, “Domino’s olarak inovasyonda ve ürün çeşitliliğinde de sektör lideriyiz. Bugün Domino’s Sofrası toplam 90 farklı üründen oluşuyor. Pizza kategorisinde 30 farklı pizza çeşidimiz bulunurken; pizza dışı kategoride 7 tavuk ürünü, 2 patates ürünü, 4 Pizzetta, 2 dürüm, 4 ekmek arası, 3 Domdom, 4 ekmek, içli köfte, sufle, 3 dondurma, 9 sos ve 20 içecek seçeneğimiz mevcut. Ana ürünümüz pizza olmakla birlikte içli köfte gibi lokal lezzetleri de sahipleniyoruz, sufle ya da hamburger gibi global lezzetleri de kendi dokunuşlarımızla farklılaştırıyoruz. Tüketicimiz neyi talep ediyorsa cevaplama gayretindeyiz. Pizza sosundan mozarellaya, unumuzdan iç malzemelerimize kadar ürünlerimizin tamamı Türkiye’de, Türk damak tadına uygun özel Domino’s reçeteleriyle ve iyi tarım uygulamalarıyla üretiliyor. Bu geniş ürün portföyüyle tüketicilerimize her zevke ve her tüketime uygun zengin alternatifler sunuyoruz” dedi.

Yeni imza ürünü Pan Pizza’yı doyurucu öğün ihtiyacını karşılamak için geliştirdi

Ülkemizde pizza zincirlerinde muadili bulunmayan yeni imza ürün Pan Pizza’nın inovasyon süreci hakkında da konuşan Saranga, “Tüketicilerimizin beklentilerini sadece farklı malzeme ve lezzet kombinasyonlarıyla değil, aynı zamanda doyurucu öğün ihtiyacını tam olarak karşılayan alternatif hamur yapılarıyla da cevaplamak arzusundayız. Yaklaşık iki yıldır ürün inovasyon ekibimiz tarafından hazırlıkları devam eden, inovasyon merkezimizde sayısız teste tabi tutulan Pan Pizza’yı geliştirirken global trendleri incelemenin yanı sıra yerel damak tadını baz aldık ve hem dışı çıtır, içi yumuşak ve kabarık hamurunun yarattığı kendine özgü dokusuyla hem doyuruculuğuyla hem de yoğun mozarella peyniri içermesiyle yepyeni bir kategori ortaya koyduk. Bu yıl ve önümüzdeki yıllara favori ürün olarak imza atacağına inandığımız ürünümüzün zengin malzeme dengesi, tavayla fırınlanma tekniği ve kendine özgü hamuruyla müşterilerimizin yeni lezzet kahramanı olacağına eminiz” ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Türkiye'nin perakende sektörüne yön veren etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 24.'sü düzenlenen Perakende Günleri, 28-29 Mayıs tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Sektörün profesyonellerin buluştuğu bu etkinlikte KİP, güneşin enerjisini, denizin ferahlığını ve erkek modasının dinamik ritmiyle bir araya getiren 2025 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu ile yer aldı. KİP alanını ziyaret edenler, koleksiyon parçalarını deneyimlerken aynı zamanda markanın "Hayat Anı Yaşadıkça Var" mottosunu her detayda hissetti.
 
Fuar boyunca KİP standı, dinamik ruhu ve yalın şıklığıyla katılımcıların uğrak noktası oldu. Sektörün önde gelen temsilcileri, KİP'in erkek modasına getirdiği zamansız vizyonu ve koleksiyonun detaylarına yansıyan kalite anlayışını yakından inceledi.
 
Her yıl büyük bir katılım ile gerçekleşen etkinliğin iş birlikleri açısından önemine değinen Gürmen Group Markalardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Doğan; "Konferanslar, özel etkinlikler ve B2B toplantıları ile deneyimlerin paylaşıldığı ve yeni iş birliği adımlarının atıldığı bu organizasyon ülkemiz için çok önemli. Yaklaşık 50 yıldır erkek modasına yön veren bir marka olarak, geniş ürün yelpazemiz ile erkeklerin gündüzden geceye tüm moda ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sezon koleksiyonlarımızı tasarlıyoruz. KİP'in marka dünyasıyla uyumlu ve tüketicilerinin beklentilerindeki değişimi karşılayan zamansız tasarımlar ve koleksiyonlar ile müşterilerimize her ortamda şıklığı ve konforu bir arada sunan 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonumuzla bu fuarda yerimizi aldık. Hem tüketiciler hem de sektör profesyonelleri ile açısından böylesine önemli bir etkinlikte yer almak bizim için çok kıymetliydi. Emeği geçen herkese teşekkür ederim" açıklamasında bulundu

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin en yaygın istasyon ağına sahip olan Petrol Ofisi Grubu, ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırarak UTTS'li istasyon sayısını 2 bin 500'e taşıdı.
 
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kayıt dışı ekonomi ile mücadele amacıyla hayata geçirilen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi'ne (UTTS) geçişte son tarih olan 30 Haziran 2025 yaklaşırken, Türkiye'nin en yaygın UTTS ağına sahip akaryakıt dağıtım şirketi Petrol Ofisi Grubu, ülke çapındaki UTTS'li istasyon sayısını 2 bin 500'e ulaştırarak bu alandaki liderliğini perçinledi.
 
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO'su Mehmet Abbasoğlu “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi dönüşümü otomotiv pazarı ve özellikle filo ve operasyonel kiralama sektörü için kritik bir dönüm noktası niteliğinde. Sektörün artan büyüklüğü ve gelişimi de göz önüne alındığında hedefimiz hem kayıt dışı ekonomi ile olan savaşta sektörümüzün öncüsü olmak hem de paydaşlarımıza ve tüketicilere sürdürülebilir katma değer sağlamak. Bu alandaki teknolojik yatırımlarımızı derinleştirerek sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
 
Petrol Ofisi Grubu Perakende Direktörü Yiğit Meral de “2 bin 500 istasyonda, 3 bin 600'ü aşkın pompa adasındaki UTTS ağımızla en yaygın hizmeti vermekten mutluluk duyuyoruz. Dijital Dönüşüm Direktörlüğümüzün bu sürece özel geliştirdiği mobil uygulama sayesinde kullanıcılar alım işlemlerini, UTTS'li pompa adası seçmek zorunda kalmadan gerçekleştirebiliyor. Ayrıca müşterilerimizin kendileri için en uygun UTTS montaj şirketini seçebilmeleri için de yine bu sürece özel 7/24 hizmet veren özel bir randevu çağrı merkezi oluşturduk. Amacımız 30 Haziran'da sona erecek bu süreçte müşterilerimize hızlı ve pratik çözümler sunmak” şeklinde konuştu.
 
Yapay zekâ destekli sohbet
Petrol Ofisi, ileri teknolojiyi de sürece entegre ederek mükelleflerin sorularını hızlı ve doğru şekilde yanıtlayan yapay zekâ destekli “UTTS için Sor” sohbet botunu da geçiş süreciyle birlikte devreye almıştı. Sohbet botuna Petrol Ofisi web sitesinin sağ alt köşesinde yer alan sohbet ikonu üzerinden veya istasyonlarda bulunan “Konuşan İstasyon” QR menüsü aracılığıyla erişilebiliyor.

Petrol Ofisi Grubu Hakkında

Petrol Ofisi Grubu, ülke geneli ve yakın coğrafyaya hava, deniz ve kara araçlarında ihtiyaç duyulan tüm yakıt çeşitlerini sağlayabilen tek grup olarak Türkiye'nin en büyük şirketleri arasında yer alıyor. 1941'den bu yana faaliyet gösteren, akaryakıt, madeni yağlar ve kimyasallar pazarının geleneksel lideri olan Petrol Ofisi Grubu, günümüzde on binlerce kişiye istihdam sağlayan, Türk mühendisliğini gururla ihraç eden dev bir enerji altyapı grubu konumunda. Attığı her adımda ülke ekonomisine sürdürülebilir değer sağlamaya odaklanan Grup, Türkiye'nin en geniş akaryakıt istasyon ağı, 9 akaryakıt terminali, 18 havaalanı ikmal ünitesi, 1 LPG terminali, 162 bin metrekareye kurulu madeni yağ üretim tesisi, yılda çeyrek milyon uçağa yakıt ikmali, 1,5 milyon metreküplük yakıt depolama kapasitesi ile sektöre liderlik ediyor; 4 kıtada 33 ülkeye madeni yağ ihracatı gerçekleştiriyor. Teknoloji odaklı yenilikçi ekosistem girişimleriyle finansal teknoloji, elektrik tedariki, yenilenebilir enerji, e-oyun ve tüketici finansmanı gibi alanlarda fark yaratan oluşumlara imza atan Petrol Ofisi Grubu özellikle spor ve girişimcilik alanlarındaki çalışmalarıyla toplumsal katılımcılığa ve kapsayıcılığa odaklanıyor. https://www.petrolofisi.com.tr/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
Akıllı cihaz ekosisteminde küresel bir lider olma hedefiyle ilerleyen HONOR, robotik teknolojilere yatırım yaparak bu alanda faaliyet göstermeye başladığını duyurdu. Şirketin CEO'su Li Jian, HONOR'un yalnızca bir akıllı telefon üreticisi olmaktan çıkarak AI destekli cihazlar ve robotik çözümler geliştiren bir teknoloji şirketine dönüştüğünü vurguladı.
 
HONOR'un "Alpha Planı", önümüzdeki beş yıl içinde yapay zeka ve robotik alanlarına toplamda 10 milyar dolarlık yatırım yapılmasını öngörüyor. Bu strateji, şirketin AI destekli cihazlar ve robotik teknolojiler geliştirme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
 
HONOR'un, Çinli robotik girişimi Unitree Robotics ile iş birliğiyle geliştirdiği humanoid robot modeli, 4 m/s koşu hızıyla robotik alanda yeni bir hız rekoru kırdı. HONOR'un kendi geliştirdiği yapay zeka algoritmalarıyla eğitilen bu robot, şirketin teknik kapasitesini ve inovasyon gücünü gözler önüne seriyor.
 
HONOR, robotik ve embodied AI (bedenlenmiş yapay zeka) alanındaki araştırmalarını derinleştirmek amacıyla yeni bir kuluçka departmanı kurdu. Bu hamle, şirketin sadece cihaz üretiminde değil, temel yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesinde de iddialı bir konumlanmaya gittiğini gösteriyor.
 
HONOR CEO'su Li Jian, "Gerçek ihtiyaçları keşfetmek, kullanıcıların gerçek sorunlarını çözmek ve samimi duygularla yüksek kaliteli ürünler sunmak için AI çağında birlikte çalışalım" diyerek, şirketin kullanıcı odaklı yaklaşımını ve AI teknolojilerine verdiği önemi vurguladı

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Ulaşılabilir fiyatlarla yüksek performans sunan yapay zekâ odaklı teknoloji markası TECNO, Türkiye websitesinde online satışa başlıyor. Web sitesi üzerinden yapılacak alışverişlerde kullanıcıları yıl boyunca özel kampanyalar, avantajlı fiyatlar ve sınırlı süreli fırsatlar bekliyor. TECNO, Online satış kanalının açılış haftasına özel sunduğu kampanyayla kullanıcılara CAMON 30 8/256 GB modelini, TECNOFIRSAT koduyla 18.999 TL yerine yalnızca 11.999 TL'ye satın alma imkânı sunuyor.
Gelişmiş donanım, amiral gemisi deneyimi
CAMON 30, amiral gemisi segmentinden ilham alan donanım detaylarıyla öne çıkıyor. Cihazın kalbinde yer alan Sony IMX890 sensörle güçlendirilmiş 50MP ana kamera, kullanıcıların her anı yüksek netlikte ve zengin detaylarla yakalamasına imkân tanıyor. 6,78 inç FHD+ AMOLED ekran, içerik tüketiminden mobil oyunlara kadar tüm deneyimi üst düzeye çıkarırken, 70W hızlı şarj destekli 5000 mAh batarya uzun süreli kullanım avantajı sunuyor. 256 GB geniş depolama kapasitesi ise hem fotoğraf ve video arşivine hem de uygulamalara geniş yer açıyor.
Gecenin güzelliğini üstün kamera gücüyle yakalayın
CAMON 30'un gece fotoğrafçılığı yetenekleri, düşük ışıkta dahi profesyonel kareler yakalamanın önünü açıyor. Cihazda bulunan 50MP OIS destekli ultra sabit gece portresi modu, karanlık ortamlarda bile net ve canlı çekimler yapılmasına olanak tanıyor. F/1.88 ultra yüksek diyafram açıklığı, büyük sensörün ışık alma kapasitesini artırırken; 1/1,57 inç boyutundaki sensör sayesinde görüntüler daha detaylı ve dengeli oluyor. Ek olarak, optik görüntü sabitleme teknolojisi (OIS), titremeleri minimize ederek, gece çekimlerinde dahi güvenilir netlik sunuyor. Böylece kullanıcılar, geceleri de gündüzler kadar canlı bir şekilde fotoğraflayabiliyor.
Erişilebilir teknoloji için yeni bir dönem
TECNO'nun yeni online satış platformu, sadece alışveriş deneyimini kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda yıl boyunca sunacağı kampanyalarla ileri seviye mobil teknolojiyi daha fazla kullanıcıya ulaştırmayı hedefliyor. Hem donanımı hem de tasarımıyla dikkat çeken CAMON 30, bu hedefin ilk örneği olarak öne çıkıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Küresel bir aktarma merkezi olarak dünyanın 321 noktasına düzenlenen uçuşlarla her gün binlerce yerli ve yabancı misafire ev sahipliği yapan İGA İstanbul Havalimanı, Türkiye'nin tarihi ve sanatsal değerlerini dünyaya tanıtmaya devam ediyor.

İGA İstanbul Havalimanı'nın kültür ve sanat merkezi İGA ART Galeri'de açılan "Solo: Fahrelnissa Zeid ile Karşılaşma" sergisi; 20. yüzyılın en önemli kadın sanatçılarından Türk ressam ve heykel sanatçısı Fahrelnissa Zeid'in, 1960 yılında yaptığı ve özel bir koleksiyonda yer alan yağlıboya eserinin etrafında şekilleniyor.

Arşiv fotoğrafları, sergi afişleri, biyografi fragmanları, kronolojik akışlar ve hareketli görüntülerin de yer aldığı serginin açılışı İGA İstanbul Havalimanı Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın tarafından yapıldı. Aydın konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Fahrelnissa Zeid, Türk sanatında gelenekselcilik ve modernliği harmanlamış ve dünya çapında tanınan özgün eserleriyle Anadolu'nun kültürel mirasını yeni nesillere ve coğrafyamızın ötesine ulaştırmada önemli bir rol oynamıştır. Doğu ve Batı sanatını buluşturan ilk kadın ressam olarak tanınan Zeid, Türk kültür ve sanatını uluslararası arenada tanıtan önemli bir elçidir.

Dünyayı kutuplaştırmak, farklılıkları vurgulamak son derece kolaydır. Asıl zor olan, farklı coğrafyalardan, dillerden ve kültürlerden insanlara aynı anda hitap edebilmektir. Bunu başarmanın en güçlü yollarından biri ise sanattır.

Hizmetlerimizde sağladığımız çeşitliliği, zenginliği ve kapsayıcılığı, imza attığımız her işte sürdürüyoruz. 'Solo: Fahrelnissa Zeid ile Karşılaşma' sergisi de bütün bu amaçlarımıza hizmet ettiği gibi, Türk resminin, sanatının çok önemli bir ismini Havalimanımızda ağırlama gururunu da bizlere yaşatıyor."

 "Fahrelnissa Zeid'in kalıcı mirasını hep birlikte onurlandırıyoruz"

İGA İstanbul Havalimanı Dış Hatlar bölümündeki İGA ART Galeri A-B Knuckle'da görülebilen serginin küratörlüğünü üstlenen İGA ART Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Marcus Graf sergiye dair şunları belirtti: "İGA ART'ın SOLO serisi, sade ama güçlü bir fikre dayanıyor: Her sergide yalnızca bir sanatçının tek bir özgün eserine yer veriyoruz. Amacımız, o tek eserin etrafında bir anlam evreni kurmak. Görsel yoğunluk ve dikkat dağınıklığının hüküm sürdüğü bir çağda, izleyiciyi yavaşlamaya, dikkatle bakmaya ve gerçekten bağ kurmaya davet ediyoruz."

SOLO serisinin ilk konuğu olan Zeid'in vizyoner kişiliği, tutkulu sanatı ve sınır tanımayan yaşam öyküsüyle, kültürel, coğrafi ve sanatsal sınırları aşan eşsiz bir sanatçı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Graf, Zeid'in yapıtının etrafında, sanatçının hayatı ve üretimini anlatan belgeler, fotoğraflar ve metinlerden oluşan bir çerçeve kurduklarını ifade etti. Graf, "Serginin hayata geçmesini sağlayanlara ve ziyaretçilerine Fahrelnissa Zeid'in kalıcı mirasını onurlandırdıkları için" teşekkür etti.

İGA ART Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gülveli Kaya ise 31 Ağustos 2025 tarihine kadar İGA ART Galeri'de görülebilecek sergiye ait içeriklerle ilgili şu ifadelerde bulundu: " 'Fahrelnissa Zeid ile Karşılaşma' ile ilk defa, İGA ART Galerisi'nde açılan bir serginin etkisinin, Havalimanı'nın tamamına yayılması hedeflemiştir. Sergiye ait içerikler, Havalimanı'nın önemli noktalarında gösterilerek etki alanı genişletilmiştir. Böylece, hem sanat galerisine uğrayamayan ya da fark etmeyen izleyiciyle temas kurulmasına, hem de birbirinden kıymetli sanatsal paylaşımın galeri dışına taşınmasına izin verilmiştir."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Veriyi anlamlandırarak, hiperkişiselleştirme stratejisini hem global ölçekte hem yerel pazarlara uyarlayarak güçlendiren Mastercard, Türkiye'nin en büyük perakende etkinliklerinden biri olan Perakende Günleri'nde yer aldı. Mastercard'ın, köklü iş ortağı Starbucks ile özel bir oturumda buluştuğu etkinlikte, dijitalleşen perakende dünyasında müşteri deneyiminin nasıl kişiselleştirildiği, veri odaklı stratejilerin nasıl uygulandığı ve sadakat programlarının bu dönüşümdeki rolü detaylı şekilde ele alındı.
 
Mastercard Turkiye ve Azerbaycan Hizmetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Gülez, günümüz tüketicisinin alışveriş ve marka etkileşim süreçlerinin artık omnichannel yapıya evrildiğini ifade ederek sürdürülebilir ve bütüncül deneyimin önemine değindi. Veriye dayalı, içgörü odaklı, kişiye özel ve anlık etkileşimlerle şekillenen iletişim anlayışının yükselen trend olduğunu belirten Gülez, "Günümüzde mesele sadece doğru mesajı vermek değil; doğru kişiye, doğru zamanda, doğru kanaldan ve tam da istediği tonda ulaşmak. Bu da ancak veriyi analiz eden, ihtiyaç ve beklentileri öngörebilen, çevik stratejilerle mümkün. Mastercard olarak müşteriyi gerçek zamanlı tanıyarak segmente eden ve özelleştirilmiş tavsiyeler sunan ürün ve çözümlere yatırımımızı sürdürüyoruz. Yapay zeka ve derin öğrenme ile geliştirdiğimiz bu süreçler; müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlamamızı sağlıyor" dedi.
 
Kişiselleştirmenin artık pazarlamanın merkezine yerleştiğini vurgulayan Alshaya Starbucks Avrasya Dijital ve Pazarlama Direktörü Murat Buyurgan ise: "Starbucks olarak, her gün milyonlarca misafirimize benzersiz deneyimler sunmak için çalışıyoruz. Dolayısıyla bu süreci teknolojik dönüşümden öte insan odaklı bir dönüşüm olarak görüyoruz. Menülerimize hem global kahve standartlarını hem de yerel tatları ekleyerek misafirlerimizin damak zevkine hitap etmeye özen gösteriyoruz. Mağazalarımızı ise sadece kahve içilen yerlerden çok daha fazlası olarak tasarlıyoruz. Bu değişimin bir parçası olmak bizim için heyecan verici. Gelecekte de misafirlerimizin kahve yolculuğunu daha da anlamlı hale getirmek için yenilikçi adımlar atmaya devam edeceğiz" açıklamalarında bulundu