Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Deutsche Bank Ekonomisti Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska tarafından hazırlanan 5 Mart tarihli raporda gevşeme döngüsünün başlamasıyla birlikte politika faizindeki düşüşün yurt içi yerleşikler arasında yeniden dolarizasyonu canlandırarak TCMB'nin net döviz pozisyonundaki kazanımları potansiyel olarak tersine çevirip Türk lirasını baskılama riski ele alındı.
Raporda yerli yatırımcıların Şubat ayında artan döviz alımlarının, Mart 2024'ten bu yana gözlenen eğilimin tersine dönebileceğine dair endişeleri artırdığı belirtildi.
Son dönemde yerel döviz talebindeki artışın büyük ölçüde geçici ve/veya mevsimsel faktörlerle açıklanabileceğini söyleyen Deustche Bank bu ilginin TL'ye karşı duyarlılıkta yapısal bir değişim olarak görülemeyeceğini belirtti.
Bununla birlikte Deutsche Bank, yerel yatırımcıların TL pozisyonlarının kısa vadeli olması ve beklentilerinin kırılganlığı göz önüne alındığında, faiz indirimleri devam ettikçe yurt içi yerleşiklerin döviz talebinde artış riskini kabul ettiğini söyledi.
Deutsche Bank ekonomistlerine göre, enflasyonun yapışkan kalması ve reel faizlerdeki düşüş beklentisi, TCMB'nin yurt içi yerleşiklerin döviz talebinden kaynaklanabilecek potansiyel baskıyı dengelemek için birkaç ay içinde gevşeme döngüsünü yavaşlatmasına veya duraklatmasına neden olabilir.
Raporda bu durumun, mevcut piyasa fiyatlamasına kıyasla TCMB faizine ilişkin daha şahin beklenti için temel argümanlardan biri olduğu belirtildi.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/deutsche-bank-tan-turkiye-de-dolarizasyon-analizi-3743230
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yüksek büyüme potansiyeli taşıyan ve vizyoner girişimcilerin projelerine destek veren Bulls GSYO, başarılı bir şekilde tamamladığı halka arz sürecinin ardından ilk yatırım hamlesini gerçekleştirdi. Şirket, TİTRA’ya yatırım yapmış olan Caracal GSYF aracılığı ile halka arz sonrası ilk yatırımını savunma sanayine yaptı. TİTRA, kamuoyunda Türkiye’nin ilk insansız helikopteri Alpin projesi ile tanınıyor.
Vizyoner girişimcileri profesyonel sermaye ile buluşturan ve geçtiğimiz haftalarda halka arz sürecini başarıyla tamamlayan Bulls Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (Bulls GSYO) sermaye piyasalarından aldığı güç ile yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Şirket, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayınlanan duyuru ile savunma sanayiinde faaliyet gösteren TİTRA Teknoloji Anonim Şirketi’nin ortakları arasında olan (TİTRA) Caracal GSYF’na 80 milyon TL yatırım yaptığını açıkladı.
Türkiye ekonomisinin gelecek vizyonuna katkı
Bulls GSYO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akkaya, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kuruluşumuzdan bu yana yenilikçi hedefler doğrultusunda büyümeyi amaçlayan girişimlerin yatırımlarını gerçekleştirmesine ve potansiyellerine ulaşmasına olanak sağlıyoruz. Hedefimiz; bu girişimleri profesyonel sermaye ile buluşturarak Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak değerler haline getirmek. Bugüne kadar ulaşım, akıllı şehir teknolojileri, sağlık teknolojisi, yenilikçi, yenilenebilir ve bio yenilenebilir enerji sistemleri, bilişim, yeni nesil teknolojiler, dijital reklam, perakende, gıda, mobil oyun, savunma sanayi, biyoteknoloji ve tarım sektörlerine yatırım yaptık. Bu sektörlerin her biri Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi, ekonomik kalkınması ve refahı açısından stratejik önem taşıyor. Dolayısıyla bu alandaki yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçmesine aracılık ederek Türkiye’nin gelecek vizyonu açısından da önemli bir misyonu yerine getirdiğimize inanıyoruz” diye konuştu.
Savunma sanayi girişimlerine destek
Bulls GSYO olarak sermaye piyasalarından aldıkları destek ile gelecek dönemde de yatırımlara aynı kararlılık ve hızla devam edeceklerini vurgulayan Kemal Akkaya, şunları söyledi: “İzahnamemizde de; halka arzdan elde edilen gelirin yüzde 40’ını ülkemiz için stratejik öneme sahip savunma sanayiine kullanmayı hedeflediğimizi söylemiştik. Bu kapsamda da ilk yatırımımızı gerçekleştirdiğimizi yatırımcılarımıza müjdeliyoruz. Yatırım stratejimizde sosyal sorumluluk misyonu içeren şirketlere öncelik vererek diğer GSYO’lardan ayrıştığımız için bu konuda savunma sanayi girişimleri odak noktamız olacak. Bilgi ve teknolojinin sunduğu imkanları, yeni neslin zekası ve dinamizmi ile buluşturan TİTRA, Ar-Ge faaliyetleriyle de devamlı gelişen teknolojiler ışığında insansız sistemler, yapay zekâ, dijital sağlık ve akıllı şehirler alanlarında çözüm ve teknolojiler geliştiriyor.
TİTRA, savunma sektöründe adını olağanüstü taşıma kapasitesi ve havada uzun kalış süresine sahip insansız döner kanatlı platform ihtiyacını karşılayan ALPİN İnsansız Helikopteri ile duyurmuştu. TİTRA'nın ürün portföyünde, geniş etki yarıçapına sahip harp başlığı ile donatılmış insansız hava aracı DELİ Taktik Kamikaze İHA da yer alıyor.
TİTRA, sürü yazılımı sayesinde insansız hava araçlarının temel özellikleri geliştirilerek İHA’ların temel görev yelpazesinin ötesine geçebilmekte ve sürü zekasına sahip güçler oluşturulmaktadır. Yapay zekâ, derin öğrenme, görüntü işleme teknolojileriyle geliştirilen merkezi olmayan kontrol mimarisi ile veri iletişiminin olmadığı sahalarda dahi sürü halinde görev icra edebilecek taşınabilir insansız platformlar geliştirilebilmektedir.
Savunma sanayinde yerli ve milli teknolojinin gelişiminin önemini göz önünde bulundurursak; bu yatırımın savunma sanayimize ve Türkiye ekonomisine önemli bir katma değer sağlayacağına inanıyoruz. Ayrıca şirketimizin büyüme hedeflerine katkısının yanı sıra yatırımcılarımız açısından önemli bir kazanım olarak değerlendiriyorum. Zira savunma sanayi, havacılık, yazılım, bilişim ve robotik teknolojiler sektörlerinin yüksek büyüme potansiyelinin, getiri beklentilerini de olumlu etkileyeceğini öngörüyoruz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı
İhracat şubat ayında parite etkisi, gün eksiği ve olumsuz hava koşulları kaynaklı yıllık yüzde 1,5 daralırken ilk iki aydaki artış yüzde 2,1 gerçekleşti.
Şubatta ithalat yıllık yüzde 3,8 artarken altın ve enerji hariç ithalat ise yüzde 3,1 azaldı. Böylece altın ve enerji hariç dış ticaret dengesi iyileşti.
Küresel ticarette artan belirsizlikler, korumacı politikalar, AB’nin zayıf büyüme görünümü, doğal gaz fiyatları ve ekonomik aktivitemizdeki toparlanmanın etkisiyle bu yıl dış ticaret açığında artış öngörmekle birlikte sürdürülebilir cari dengenin devam etmesini bekliyoruz.
Mevcut koşulların üretim ve ihracat üzerindeki etkilerini sınırlandırmak için desteklerimizi artırmaya devam ediyoruz.
Yurt dışı piyasalarda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Meksika ve Kanada’ya %25, Çin’e ise %20 oranında gümrük vergilerini devreye koyması ve ülkelerin misilleme adımlarına aynı ölçüde cevap verileceğini belirtmesiyle negatif bir seyir izlendi. ABD’de Wall Street endekslerinde, S&P 500 endeksi %1,22, Nasdaq endeksi %0,35 ve Dow Jones endeksi %1,55 düşüşle günü tamamladı. Bu sabah ise ABD vadeli endeksleri, ABD Ticaret Bakanı Lutnick’in Kanada ve Meksika’ya yönelik tarifelerin düşebileceğine yönelik açıklamalar yapmasıyla pozitif bir seyir izliyor. Dün Kongre’de açıklamalarda bulunan Trump, tarifelerden trilyonlarca dolar kazanılacağını belirtti ve 2 Nisan’dan itibaren tarım ürünlerine yönelik gümrük tarifesi uygulanacağını yineledi. Önceki hükümetin onayladığı 52 milyar dolarlık yarı iletken destek programını ise iptal edebileceğine yönelik sinyaller verdi. Öte yandan, Rusya ve Ukrayna savaşının sonlandırılacağına yönelik iyimserlik devam ederken, ABD Başkanı Trump, Ukrayna Başkanı Zelenski’den bir mektup aldığını ve Ukrayna’nın barış için müzakerelere ve nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya hazır olduğunu bildirdi. Fed yetkililerinin açıklamaları yakından takip edilirken, New York Fed Başkanı John Williams, tarifelerin enflasyonu yukarı yönlü baskılayacağını ancak ekonominin bu duruma nasıl tepki vereceği konusunda belirsizliklerin olduğunu vurguladı. Para piyasalarında ise Haziran ayında ilk faiz indirimine gidileceği konusunda güçlü bir beklenti var. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil faizi 4,25 seviyelerinde işlem görmeye devam ediyor.
Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir izlendi, özellikle Rusya-Ukrayna savaşına yönelik gelişmeler ve gümrük vergileri ile ilgili açıklamalar yakından takip edilmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra, bölgede savunma sanayi harcamalarına ilişkin yeni kararlar, sektördeki şirketlerde yükseliş ivmesini sürdürüyor.
ABD’de bilanço dönemi sona yaklaşırken, bu hafta Target Corp, Best Buy, CrowdStrike Holdings, Zscaler Inc, Marvell Technology, Costco ve Broadcom şirketlerinin bilançoları öne çıkıyor. Veri takviminde ise ABD’de PMI ve Euro Bölgesi’nde ÜFE verisi takip edilecek.
Şirket Haberleri
Tesla (TSLA): Tesla, Çin'de 17 Mart'a kadar Model 3 alanlara 8.000 yuan sigorta sübvansiyonu vereceğini açıkladı.
Chevron (CVX): ABD Hazine Bakanlığı, Chevron Corp'un Venezuela'daki petrol üretimi ve satışlarını 3 Nisan'a kadar durdurmasını talep etti.
Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.burganyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.burganyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve KPMG iş birliği ile hazırlanan “Akıllı Ekonomiler İçin Yol Haritası: Yapay Zekâda Bölgesel İş Birliğiyle Rekabet Gücü” isimli yeni raporda, liderlerin etkili bir yapay zekâ stratejisi oluşturabilmeleri için izlemeleri gereken dokuz stratejik hedef yer alıyor.
Yapay zekâ, ekonomileri ve toplumları dönüştürme gücüne sahip olsa da bu faydaların adil ve eşit bir şekilde paylaşılmasını sağlamak küresel çapta büyük bir zorluk olmaya devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve KPMG de bu gerçekten yola çıkarak yapay zekânın herkesi kapsayan bir ekonomik büyümeyi ve toplumsal ilerlemeyi nasıl sağlayabileceğini ortaya koyan “Akıllı Ekonomiler İçin Yol Haritası: Yapay Zekâda Bölgesel İş Birliğiyle Rekabet Gücü” isimli yeni bir rapor hazırladı. Rapor, liderlere bu eşitlik sorunlarını çözmek, yapay zekâyı yerel ihtiyaçlara uyarlamak ve herkes için sürdürülebilir, uzun vadeli ekonomik büyümeyi teşvik etmek adına stratejiler sunuyor.
Yapay zekânın inovasyon, geliştirme, uygulama ve benimsenme süreçlerini ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde desteklemeye yönelik dokuz stratejik hedef ortaya koyan raporda yapay zekâya erişim, altyapı, ileri düzey bilişim ve beceriler konusundaki eşitsizlikler de ele alınıyor. Hükümetler ve diğer önemli paydaşlar için uygulanabilir içgörüler sunulurken dünya genelinde daha kapsayıcı ve sağlam bir yapay zekâ ekosistemi oluşturma çabalarına rehberlik edecek başarılı örnekler de paylaşılıyor.
KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, “Adil bir düzenin sağlanabilmesi için yapay zekânın kullanımında fırsat eşitliği gözetilmeli ve bu durum devlet politikalarına yansıtılmalıdır. Toplum düzeni ve sağlığının korunması adına, sınıf farklılıklarının derinleşmesine yol açmadan herkesin yapay zekâya erişim imkânı güvence altına alınmalıdır. Ancak bu şekilde daha sürdürülebilir, adil ve toplumsal fayda odaklı bir teknoloji kullanımı mümkün olabilir. Böylece yapay zekâ ekonomisi de daha kapsayıcı ve evrensel bir yapıya kavuşacaktır.” dedi.
Rapor, etkili bir yapay zekâ stratejisinin oluşturulması için şu dokuz stratejik hedefi ortaya koyuyor:
Sürdürülebilir Yapay Zekâ Altyapısı Kurmak: Bu hedef, modern dijital ağların sağlam bir altyapıyla desteklenmesini ve yapay zekanın çevreye duyarlı, sürdürülebilir, erişilebilir ve kapsayıcı bir şekilde geliştirilmesini sağlamayı amaçlıyor.
Çeşitli ve Kaliteli Veri Kümeleri Oluşturmak: Bu hedef, yapay zekânın daha kapsayıcı ve etkili olması için toplumların ihtiyaçlarını, kültürlerini ve dillerini yansıtan erişilebilir, çeşitli ve yüksek kaliteli veri kümeleri oluşturmayı amaçlıyor. Ayrıca, veri yönetimi, gizlilik ve veri koruma politikalarının geliştirilmesini de kapsıyor.
Sorumlu Yapay Zekâ Modelleri Geliştirmek: Bu hedef, açık kaynaklı veya kapalı sistem modellerinin yanı sıra geniş kapsamlı temel dil modelleri ile daha küçük ve özel alanlara yönelik modellerin geliştirilmesini içeriyor. Ayrıca, yapay zekâ modellerinin kendi kendini yöneten sistemler oluşturması ve düzenlenmesi konularını da ele alıyor.
Yapay Zekâ Yatırım Kanallarını Değerlendirmek: Bu hedef, yapay zekâ ekosisteminin temelini güçlendiren kritik bir unsur. Etkili yapay zekâ projelerine büyük yatırımlar sağlanmalı ve bu kaynaklar stratejik olarak yönlendirilmelidir. Kamu-özel sektör yatırım ortaklıkları ve yapay zekâ altyapısını geliştirmeye yönelik özel fonlar gibi yeni finansman modellerine ihtiyaç duyulacak.
Gömülü Zekâ Uygulamalarını Hızlandırmak: Bu hedef, yapay zekânın uygulama süreçlerine, fiziksel cihazlara ve robotik sistemlere daha hızlı entegre edilerek manuel iş akışlarının otomasyonunu teşvik ediyor. Ayrıca, yapay zekânın diğer ileri teknolojilerle entegrasyonu sayesinde, gömülü zekâya sahip yapay zekâ ajanlarının karmaşık faaliyetleri koordine edebilmesini sağlıyor.
Yapay Zekâ ile Sanayi Devrimini Hızlandırmak: Bu hedef, yapay zekânın kritik sektörlerde ve kamu hizmetlerinde öncelikli olarak benimsenmesini vurguluyor. Sağlık, finans, ileri üretim, tarım ve sürdürülebilir enerji gibi alanlardaki yapay zekâ uygulamaları, ekonominin diğer sektörlerine de yayılacak önemli dönüşümleri tetikleyebilir.
Girişimcilik Ekosistemlerini Güçlendirmek: Bu hedef, girişim finansmanı ve sermaye artırımı ile desteklenen yapay zekâ inovasyon merkezlerinin, kuluçka merkezlerinin ve uluslararası girişimcilik ekosistemlerinin oluşturulmasını teşvik ediyor.
İnsan Potansiyelini Ortaya Çıkarmak: Bu hedef, bireyleri yüksek kaliteli, erişilebilir eğitim, beceri geliştirme ve iş gücü eğitimi yoluyla güçlendirmeye odaklanıyor. Bu girişimler, yapay zekânın getirdiği büyük fırsatlar ve dönüştürücü değişimler karşısında toplulukların ve toplumların gelişmesi için gerekli olan yaşam boyu öğrenme imkânlarını sağlamayı amaçlıyor.
Etik, Güvenlik ve Emniyet İçin Sağlam Kurallar Belirlemek: Bu hedef, yapay zekânın ekonomi ve toplum üzerindeki etkisinin güçlü etik ilkeler, güvenlik standartları ve emniyet kontrolleriyle güvence altına alınmasını sağlamayı amaçlıyor.
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Balkanlar’daki etkinliğini artırmak, pazardaki varlığını güçlendirmek ve yeni iş birlikleri amacı ile Kosova’nın başkenti Priştine’ye Ticaret Heyeti düzenledi. 28 Türk firmasının katılımıyla gerçekleştirilen ticaret görüşmeleri kapsamında iki ülke çelik sektörü bir araya geldi.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak için Kosova’ya heyet düzenledi. 28 Türk firmasından 46 temsilcinin katılımıyla 24-26 Şubat 2025 tarihleri arasında Kosova’nın başkenti Priştine’de gerçekleştirilen ticaret görüşmeleri kapsamında iki ülke çelik sektörü bir araya geldi.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan’ın başkanlığında düzenlenen Kosova Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonuna; ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kamil Erciyas, ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Necati Tecdelioğlu ve ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Fincan katılım sağladı. Ayrıca Kosova Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı ve Priştine Ticaret Müşaviri Seda Ulukaya da heyeti ziyaret ederek, iki ülke arasındaki iş birliğini artırmanın faydalı olacağını ifade ettiler. Heyete katılan Türk firmalarının 150 ithalatçı firma ile 25 Şubat 2025 günü tam gün 600’ün üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdiğinin bilgisini paylaşan ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, ikili görüşmelerin oldukça başarılı geçtiğini kaydetti.
2024 yılında Kosova’nın çelik ithalatında Türkiye’nin yüzde 40’lık bir paya sahip olduğunu vurgulayan Aslan, 2025’te bunun yüzde 60 seviyelerine çıkmasını beklediklerini vurguladı.
Düzenlenen ticaret heyetlerinin ihracatı artırma açısından büyük bir fırsat yarattığının altını çizen Aslan, "2024 yılında 2023 yılına göre tonaj bazında yüzde 21,8 artış ile 17,7 milyon ton, değer bazında ise yüzde 8,6 artış ile 16,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. 2025 yılında bu rakamı daha yukarı taşımak istiyoruz ve bu yıl Türk çelik sektörü ihracatının 18 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Çelik sektöründe korumacılık, kota ve vergiler ihracatta ciddi zorluk çıkarsa da var olduğumuz pazarlarda güçlenerek ve yeni pazarlar da varlığımızı sağlayarak ihracatımızı korumayı hedefliyoruz. Bu bakımdan her gittiğimiz ülkeye ihracatımızın 5-6 ay sonra artmaya başladığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Ayrıca, ihracatı yükseltmek için biraz daha katma değerli ürünlere yönelmek gerektiğinin farkındayız. Türkiye'deki üreticiler de şu anda katma değeri yüksek ürünler için ciddi yatırımlar yapıyor." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Turkcell, 2024 yılının operasyonel ve finansal sonuçları ile 2025 yılının stratejik hedeflerini açıkladı. Barselona'da devam eden Mobil Dünya Kongresi'nde konuşan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, "30. yılımızı kutladığımız 2024 yılında kararlı adımlarımız güçlü bir büyümeyle sonuçlandı. 2025 ise Turkcell'de yatırım yılı olacak. 5G, fiber, veri ve enerji başta olmak üzere altyapı, sürdürülebilirlik ve sosyal fayda odaklarında yatırımlarımız artarak devam edecek. Kurulduğumuz günden bugüne kadar ülkemize 28 milyar dolar yatırım yaptık. 2025 yılında operasyonel yatırım harcamalarımızın gelirlerimize oranının yaklaşık yüzde 24 seviyesinde olmasını öngörüyoruz" dedi.
Turkcell Barselona'da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi'nde 2024 yılı operasyonel ve finansal sonuçları ve 2025 yılının stratejik hedeflerini paylaştı. Gazetecilerle bir araya gelerek Turkcell'in gelecek döneme ilişkin planlarını kapsamlı bir şekilde açıklayan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç 2025 yılının Turkcell için yatırım yılı olacağını vurguladı. Dr. Ali Taha Koç konuşmasında şu başlıklara yer verdi.
VERGİ ÖNCESİ KARDA REKOR BÜYÜME: 2024 yılında yatırımlarımızı arttırırken güçlü bir finansal performans elde ettik. 2024 yılı için gelirlerimizi bir önceki yıla göre yüzde 7,8 artırdık. Toplam 166,7 milyar TL'ye ulaştık. Operasyonel kârlılığa güçlü bir şekilde odaklanarak hedefimiz doğrultusunda yüzde 42 FAVÖK marjı elde ettik. Telekom işlerimize ek olarak stratejik alanlarımızdan veri merkezi ve yenilenebilir enerjiye yaptığımız yatırımlar ile operasyonel yatırımlarımızın gelirlerimize oranı yüzde 22,8 olarak gerçekleşti. Vergi öncesi kârımız yüzde 88 ile rekor bir büyüme gösterdi.
SON 15 YILIN EN FAZLA FATURALI ABONE KAZANIMI: 2024 yılında 1,9 milyon ile son 15 yılın en fazla faturalı abone kazanımını sağlayan Turkcell'in faturalı abone bazı yıllık bazda 5 puan yükselerek yüzde 76 seviyesinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl uçtan uca fiber hizmetimizi daha fazla aboneye ulaştırma hedefimize kararlılıkla devam ettik. Yeni fiber hane erişimimizi 233 bin yükselttik. Bireysel fiber abone içerisindeki 12 ay taahhütlü abone payı yüzde 85'e çıktı.
2025 YILINDA YATIRIM HEDEFİ YÜZDE 24: 2025, Turkcell'in yatırımlarına hız verdiği, sürdürülebilirlik odağı ve veri merkezi işletmeciliğine yoğunlaştığı bir faaliyet yılı olacak. Bu yıl için yüzde 7 - yüzde 9 reel gelir büyümesi bekliyoruz. Yüzde 41 - yüzde 42 FAVÖK marjı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Artan güneş enerjisi, veri merkezi ve bulut yatırımlarımızı da dikkate alarak operasyonel yatırım harcamalarımızın gelirlerimize oranının yaklaşık yüzde 24 seviyesinde olmasını öngörüyoruz. Bu oran, Turkcell tarihindeki en yüksek oran. Büyük önem verdiğimiz veri merkezi ve bulut işimizin gelir büyümesinin ise yüzde 32-yüzde 34 bandında gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu nedenle "5G" ve "fiber" bu senenin en önemli gündemi. Yeni yatırımlara başlıyoruz. Diğer taraftan, "veri merkezi" ve "yeşil enerji" yatırımlarımız da devam edecek.
TÜRKİYE'YE YAPTIĞIMIZ YATIRIM 28 MİLYAR DOLARI GEÇTİ: Herkesin, her şeyin, her an ve her yerde birbiriyle bağlantı halinde çalışmasının olmazsa olmazı "güçlü bir dijital altyapıdır". Tecrübeye, teknik yeterliliğe, operasyonel ve finansal güce sahibiz. Donanımlı insan kaynağımız da var. Tüm bu varlıkların gücüyle ve yenilikçi teknolojilerle; özellikle de yapay zekâ sayesinde, güçlü dijital altyapımızı "algoritmik köprüler" kurarak inşa edeceğiz. Bu köprüler; altyapımızı güçlendirdiği gibi operasyonel verimliliğimizi de artıracak. 5G, fiber, veri merkezi, enerji odaklarımızın tamamında çok değerli yatırımlar yapacağız. Kurulduğumuz günden 2024 yılı sonuna kadar yaptığımız toplam yatırım tutarı 28 milyar doları aştı. Gelecek yıllarda yapacağımız yatırımlarla bu rakamı daha da öteye taşıyacağız.
2025 5G YILI OLACAK: Bu sene ülkemizde 5G ihalesi olacak. Türkiye için gerçek bir dönüm noktası. 4,5G'yi iki şeritli bir yol gibi hayal edersek, 5G çok şeritli devasa bir otoyol gibidir. Geçiş hazırlıklarımız tam gaz devam ediyor. Türkiye'de en çok mobil altyapı yatırımı yapan operatör Turkcell. Bu çalışmaları artırarak, mobil bağlantı teknolojilerindeki öncülüğümüzü sürdüreceğiz. Frekans tahsisleri tamamlandığında da en kaliteli 5G deneyimini sunan şirket yine Turkcell olacak. Bunun yanında, ULAK'la Türkiye'nin yeni nesil iletişim teknolojileri ve 5G alanında söz sahibi olabilmesi için önemli bir adım attık. Turkcell'in Türkiye çapında toplam 3 bin 250 sahasında, yerli ve milli baz istasyonu ULAK'ın 4.5G ve 5G destekli geliştirilen yeni nesil ürünlerinin kullanılmasına yönelik iş birliği anlaşmasını imzaladık.
SAMSUNG İŞ BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ: Ülkemizde 5G'ye uyumlu telefon oranı yüzde 17. Turkcell olarak, 5G'nin ülkemizde en verimli şekilde hayata geçmesi ve erişilebilir olması için öncü adımlar atıyoruz. Samsung ile yaptığımız bu iş birliğiyle, müşterilerimize en iyi dijital deneyimi sunmaya devam edeceğiz. Anlaşma kapsamında, 2025 yılı içinde 100 bin adet Turkcell'e özel üretim Samsung 5G destekli akıllı cihaz, Turkcell Pasaj'da ve tüm satış kanallarında kullanıcılara avantajlı tekliflerle sunulacak.
KÜRESEL TEKNOLOJİ DÜNYASINDA ÜLKEMİZİ TEMSİL EDİYORUZ: Türkiye'nin yeni nesil iletişim teknolojileri alanında söz sahibi olması için küresel çapta yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Hem GSMA (Uluslararası GSM Birliği) hem de ITU (Uluslararası Telekomükasyon Birliği) bünyesinde çok değerli çalışma gruplarında yer alıyor, hatta bu grupların bazılarına liderlik ediyoruz. Ayrıca, global mobil iletişim sektörüne yön veren Dünya GSM Birliği GSMA'nın yönetim kuruluna seçildim. Turkcell olarak MWC25 süresince aralarında Samsung, Ericsson, Fortinet, Huawei, IDQ, Nokia, Palo Alto Networks, TI Sparkle ve ZTE'nin de bulunduğu global şirketlerin yanı sıra ULAK başta olmak üzere i2i Systems, Kron, TechNarts, TTG ve Odine gibi yerli teknoloji üreticileriyle farklı alanlarda 20'yi aşkın iş birliği anlaşmasına imza attık. Bu anlaşmalarla en yeni ve üstün teknolojilerin ülkemize kazandırılmasını ve Türkiye'nin geleceğin iletişim dünyasında söz sahibi olmasını amaçlıyoruz.
FİBER ALTYAPIDA SORUMLULUĞU ÜSTLENMEYE HAZIRIZ: Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun, 5G ihalesinin bu yılın ilk yarısında yapılması ve 2026 yılında sona erecek olan Fiber Altyapıda İmtiyaz Sözleşmesi için de ayrı bir ihale düzenlenmesine dair yaptığı açıklamaları büyük memnuniyetle karşıladık. Sayın Bakanımızın çağrısını görev kabul ediyoruz. Fiber altyapı ihalesine de girip bu milli sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Yenilikçi teknolojileri ülkemize kazandırmak için fiber altyapının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İhale süreçleri sonunda kazanan Türkiye olacaktır.
HEDEFİMİZ TÜRKİYE'Yİ VERİ MERKEZİ ÜSSÜ HALİNE GETİRMEK: 2024 yılında TDC Veri Hizmetleri şirketimizi kurduk. TDC'nin ana hedefi ulusal verilerimizin sınırlarımız içinde kalması. Kısa süre içerisinde Türkiye'nin en büyük veri merkezi işletmecisi olduk. 2024 yıl sonu itibariyle toplamda 467 milyon euro yatırım yaptık. Ulusal ve uluslararası ölçekte veri trafiğine hizmet edebilecek bir altyapımız var. 4 yeni nesil veri merkezimiz var. Türkiye'de bu işin açık ara lideri olmaya devam edeceğiz. Büyüklük olarak ilk ve tek hiper ölçekli iş birliğinin de öncüsü olacağız. Bu konuda dünya devleriyle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hedefimiz Türkiye'yi küresel bir veri üssü haline getirmek.
DAHA FAZLA BİT DAHA AZ WATT: Enerjide sürdürülebilirlik tüm işlerimizin merkezinde. Çalışmalarımızı "daha fazla bit, daha az watt" ilkesiyle sürdürüyoruz. Tükettiğimiz elektriğin tamamını yenilenebilir enerji sertifikalı kaynaklardan karşılıyoruz. 18 MW kurulu güce sahip rüzgâr enerjisi santralimiz uzun zamandır faaliyette. Uşak ve Van'daki güneş enerjisi santrallerimiz de 2024 yılında üretime başladı. 7 ilde 11 lokasyonda, 300 MW'a varacak arazi tipi GES yatırımlarımıza devam edeceğiz. Güneş enerjisine 2024 - 2026 arası 240 milyon dolar yatırım yapacağız. Baz istasyonlarımızı "yeşillendiriyoruz." Enerji yedekliliğine destek olabilmek için güneş panelleri koyuyoruz. Baz istasyonlarımız tükettiği elektriğin bir kısmını gündüz bu panellerden sağlıyor. Biz bunlara yeşil baz istasyonu diyoruz. Geçen yıl sonu itibariyle toplam sayımız 2410 oldu. Bu sayede 5.2 megawatt'lık enerji ürettik.
SON 10 YILDA 12 MİLYAR TL'DEN FAZLA TOPLUMSAL KATKI: Turkcell'in sadece son 10 yılda gerçekleştirdiği toplumsal katkı çalışmalarının değeri 12 milyar TL'yi aştı. Eğitimden kültüre, sanattan spora, gençten yaşlıya, çocuktan kadına hayatın her alanındaki projelerini büyüteceğiz. Sosyal sorumluluk projelerimizin yanı sıra; sporun, kültür ve sanatın herkes tarafından eşit erişilebilir olması için çalışıyoruz. Kadın-erkek, çocuk-yaşlı, engelli herkesin tüm spor ve kültür sanat aktivitelerine erişimi için sponsorluklar gerçekleştiriyoruz. Milli Takım sponsorluklarımız ve spor federasyonlarımıza verdiğimiz desteklere de devam ediyoruz
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.