Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ericsson ve Turkcell'den Çekirdek Şebeke Otomasyonunda Önemli İş Birliği
" Turkcell, Ericsson'un çift modlu 5G Çekirdek çözümündeki bulut-yerel ağ işlevlerinin ilk küresel otomasyonunu sağladı. Ericsson Çekirdek Şebeke Hattı ve Turkcell'in Gitlab tabanlı otomasyon hattı ile entegre Taşınabilir Otomasyon görevleri (PAJ) kullanılarak ilk kez bir canlı şebeke de gerçekleştirildi.
" Bu önemli iş birliği, Turkcell'in şebeke operasyonlarını optimize etmesini, manuel müdahaleyi azaltmasını ve daha verimli IoT ve VoLTE hizmetleri sunmasını sağlayacak.
Ericsson ve Turkcell arasındaki iş birliği, Turkcell müşterilerinin güvenilir ve yüksek kaliteli Nesnelerin İnterneti (IoT) ve LTE Üzerinden Ses (VoLTE) hizmetlerini deneyimlemelerini sağlarken, şebeke operasyonlarını optimize edecek şekilde konumlanmış oldu.
Turkcell, 2022'den bu yana Dar Bant IoT (Nb-IoT) hizmetleri için, Ericsson'un Paket Core Contoreller (PCC) ürününü konumlandırıyor. Ayrıca, 2016 yılından bu yana VoLTE hizmetleri için Ericsson Call Session Control Function (CSCF) çözümünü kullanıyor.
Şebeke otomasyonunda başarıyla gerçekleştirilen iş birliği, daha verimli ağ operasyonları oluşturmayı, manuel müdahaleyi azaltmayı ve sürekli yazılım güncellemeleriyle yeni işlevlerin ve özelliklerin yaygın olarak kullanılmasını hızlandırmayı amaçlıyor.
Turkcell, Ericsson Çekirdek Şebeke Hattı ve Taşınabilir Otomasyon Görevleri'nin (PAJ) yanı sıra Ericsson VNF Manager (EVNFM) ve Automated Acceptance Tests (AAT) gibi diğer Ericsson yazılım araçlarından yararlanarak çekirdek şebekesindeki otomasyonda önemli gelişmeler elde etti. Bu, bulut-yerel işlevlerin (CNF'ler) ilk dağıtımı, yazılım yükseltmeleri ve yazılım doğrulaması gibi kritik süreçlerin otomasyonunu içeriyor. Otomatik yazılım alımı, hazırlama, doğrulama ve geri alma gibi temel yetenekleri mümkün kılan otomasyon projesi, pazara sunma süresini kısaltarak operasyonların kolaylaştırılmasını sağlıyor.
Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede: " Turkcell olarak sektöre öncülük eden yeniliklerimizi sürdürüyoruz. Otomasyon alanında gerçekleştirdiğimiz bu önemli adım sayesinde, müşterilerimize daha hızlı, verimli ve güvenilir hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Ericsson ile yaptığımız bu stratejik ortaklık, ağ operasyonlarımızı geliştirmemizi ve hizmetlerimizin en son teknoloji gelişmeleriyle desteklenmesini sağlıyor." dedi.
Kevin Murphy, Başkan Yardımcısı ve Ericsson Kuzey Orta Doğu ve Afrika Başkanı ise şunları söyledi: "Bu başarı, Turkcell ile olan güçlü iş birliğimizin bir kanıtı olup, ağ operasyonlarındaki otomasyonun operasyonel verimliliği nasıl artırabileceğini göstermektedir. Ericsson'un ileri düzey araçları ve Turkcell'in yenilikçi yaklaşımını bir araya getirerek, bu iş birliği geleceğe hazır ağ yönetimi için bir ölçüt oluşturuyor. Turkcell'in başarılı uygulaması, çekirdek ağlarda CI/CD otomasyonunun potansiyelini vurgulayarak, telekom operatörleri için dünya çapında yeni bir verimlilik ve çeviklik çağını gözler önüne seriyor."

Dün ekonomik takvim açısından sakin bir gün geçerken, küresel politikada önemli gelişmeler yaşandı. ABD, Kanada ve Meksika’ya %25 gümrük tarifesi uygulamaya başladı. Çin’e yönelik tarifeler ise %10’dan %20’ye çıkarılacağı açıklandı. Kanada ve Çin, ABD’ye misilleme yapacaklarını belirtti. Bu haberlerin ardından piyasalarda oynaklık görüldü. Trump, dün ilk kongresini gerçekleştirerek Amerikan rüyasını yeniden hayata geçirdiklerini söyledi. Ayrıca, Zelenski’den gelen mektup sonrası ABD ile nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya hazır olduklarını ifade etti. Kongre’nin piyasalarda etkisi sınırlı kalırken, Trump yönetiminin yeni bir anlaşma arayışında olduğu, ek tarifelerin potansiyel enflasyonist etkisinden çok daha fazla odaklanılan bir konu oldu. Avrupa tarafında ise savunma harcamalarının artırılacağına dair gelişmeler yaşandı. Almanya, savunma ve altyapı harcamaları için 500 milyar euro’luk bir fon kurma konusunda anlaştığını duyurdu. Bu gelişmelerin Avrupa ekonomisini olumlu destekleyeceği ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indiriminin azalmasının Euro’yu güçlendireceği görüşü piyasada yayıldı. Bugün ABD tarafında ADP tarım dışı istihdam verisi ve ISM hizmet endeksi verileri takip edilecek. Dolar endeksi, diğer ülkelerden gelen misilleme haberleriyle %0,96 düşüşle 105,56 seviyesinde günü tamamladı. Bugün de benzer seviyelerden açılış yapması bekleniyor, 105,50 altında negatif görünüm devam ediyor.

EUR/USD paritesi dün %1,33 yükselerek 1,0627 seviyesinde günü kapattı ve bugün 1,0670 seviyesinde işlem görmeye devam ediyor, bu seviyeler yıl içindeki en yüksek seviyeler. Teknik olarak, yukarı yönlü hareketlerde 200 günlük hareketli ortalama olan 1,0722 direnci, aşağıda ise Bollinger bandı 1,0626 desteği izlenebilir.

Ons altın, güvenli liman talebiyle dün $2927 seviyesinde zirve yaparken, bugün de $2920 seviyesinin hemen üzerinde pozitif bir seyir izliyor. Teknik olarak, $2906 seviyesi olan bollinger 20 günlük hareketli ortalama destek, $2951 ise direnç seviyesi olarak izlenebilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/03/05/fx-teknik-analiz-raporu-05-03-2025/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ulusal ve uluslararası şirketlere 2000 yılından bu yana yazılım çözümleri ile mühendislik hizmetleri sunan Odine, Türkiye’nin lider dijital operatörü Turkcell ile 5G otomasyonu ve bulut dönüşümü için işbirliği yaptı. Aynı zamanda sürdürülebilir ağ ve dijital dönüşüm alanında küresel bir teknoloji iş ortağı olan Odine, Barselona’da gerçekleşen Mobile World Congress (MWC) 2025’te 5G otomasyonu ve bulut dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Mutabakat Anlaşması (MoU) imzaladığını duyurdu.

Bu stratejik iş birliği, telekomünikasyon ağlarının daha akıllı, ölçeklenebilir ve kendi kendini optimize edebilen yeteneklerle yeniden şekillendirilmesini sağlayarak, operasyonel verimliliği artırmayı ve hizmet güvenilirliğini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor.

Önemli bir kilometre taşı

Odine ile gerçekleştirilen bu işbirliğinin Turkcell’in tamamen otomasyona dayalı 5G ağına geçişinde önemli bir kilometre taşı olduğunu belirten Turkcell Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, şu değerlendirmede bulundu: “Bulut tabanlı altyapımıza entegre ettiğimiz akıllı otomasyon teknolojileri sayesinde operasyonel verimliliğimizi artırıyor, performansı optimize ediyor ve yeni nesil hizmetlerin devreye alınmasını hızlandırıyoruz. Bu ortaklık, dijital çağın artan taleplerine yanıt verecek yüksek performanslı ve geleceğe hazır bir ağ inşa etme vizyonumuzun önemli bir parçası.”

Odine Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Alper Tunga Burak ise bu işbirliğinin Odine’in bulut tabanlı çözümler sunma konusundaki uzmanlığını bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, “Odine olarak otomasyonu yeni nesil 5G ağlarıyla entegre ederek sektörün dönüşümüne öncülük ediyoruz. Dijital altyapılar, daha ölçeklenebilir, akıllı ve yüksek dayanıklılığa sahip hale gelirken, Odine olarak 5G ve ötesinin geleceğini şekillendiren inovasyonlara öncülük etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Odine ile hizmet sunum süreleri önemli ölçüde kısalıyor

Bu iş birliğiyle Odine ve Turkcell, yeni nesil teknolojileri geliştirme konusundaki kararlılıklarını bir kez daha ortaya koyarak, daha akıllı, daha verimli ve kesintisiz bağlantılarla güçlendirilmiş dijital bir geleceğe öncülük etmeyi hedefliyor.

5G’nin sektörleri dönüştürme gücü giderek artarken, bulut tabanlı mimariler ağların çevik ve ölçeklenebilir olmasını sağlamak için kritik bir rol oynuyor. Odine’in bulut tabanlı çözümleri ve Red Hat OpenShift tarafından desteklenen Turkcell’in Birleşik Telco Bulutu, Konteyner Tabanlı Ağ Fonksiyonları (CNF) ve Sanal Ağ Fonksiyonlarının (VNF) sorunsuz bir şekilde devreye alınması için ideal bir altyapı sunuyor. Bu yeni nesil otomasyonun Telco Cloud’a entegre edilmesiyle birlikte, ağ orkestrasyonu ve kaynak yönetimi optimize edilerek hizmet sunum süreleri büyük ölçüde kısaltılıyor. Bu yenilik, ultra düşük gecikmeli uygulamalar, IoT tabanlı hizmetler ve özel ağlar gibi dijital ekosistemlerin temel yapı taşlarını oluşturan teknolojiler için kritik bir adımı temsil ediyor. Bu dönüşümü daha da ileri taşımak adına Odine ve Turkcell bu değerli çalışmalarına devam edecektir.

 Kendi kendini yöneten ağ altyapısı

Bu yeni nesil yönetim ile ağ performansının kesintisiz olarak izlenmesi anomalilerin tespit edilmesi, gerçek zamanlı görselleştirme sunulması ve otomatik kök neden analizleriyle sorunların kaynağında çözülmesi hedefleniyor. Odine’in bu oluşumdaki analitik çözümleri ve bulut tabanlı otomasyon sistemleri sayesinde Turkcell, ağ anormalliklerine daha hızlı yanıt verebiliyor, operasyonel maliyetleri azaltıyor ve ağ dayanıklılığını artırıyor. Şu anda Turkcell’in IMS ağı genelinde aktif olarak kullanılan bu çözüm, gözle görülür verimlilik artışları sağlamış durumda.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Havacılık sektöründeki köklü geçmişine dayanan tecrübesi ve havalimanı operasyonlarına entegre çözümleriyle fark yaratan TAV Güvenlik, profesyonelliğini sahaya taşımaya devam ediyor. Yalnızca havacılık sektörüyle sınırlı kalmayarak stratejik öneme sahip; liman, elçilik, konsolosluk, enerji santrali, okul, hastane ve AVM gibi tesislerde de güvenlik çözümleri sunan şirket, ofis ve evlerde de 7/24 koruma sağlıyor. Türkiye genelinde birçok havalimanı ve havalimanı dışı tesis ve benzeri yerlerde hizmet veren TAV Güvenlik Hizmetleri, bünyesindeki TAV Akademi ile de sektöre profesyoneller kazandırıyor. Uzman kadrosuyla 1997’den bu yana hizmet sunan TAV Güvenlik Hizmetleri, fiziki güvenlikten elektronik güvenlik sistemlerine, risk analizi ve danışmanlıktan VIP, yakın koruma ve K9 hizmetine kadar geniş bir hizmet ağı sunarak kapsamlı çözümler geliştiriyor, elektronik güvenlik sistemleri, biyometrik tanıma, akıllı kameralar gibi yenilikçi teknolojilerle desteklenen hizmetleriyle dikkat çekiyor. Havacılık sektörünün yanı sıra, şu an 150’nin üzerinde tesisin güvenliğinden sorumlu olan şirket, profesyonelliğini sahaya yaymaya devam ediyor.

 

Güvenliğe bütüncül yaklaşım

 

Güvenliğe üç ayaklı bütüncül bir yaklaşım stratejisi geliştiren TAV Güvenlik, hizmetlerinin odak noktasına “insan” faktörünü koyuyor. Çalışanlarının yetkinliklerini artırmayı hedefleyen kurum, TAV Akademi ile uzman eğitmenler eşliğinde çalışanlarına düzenli eğitimler veriyor ve ekiplerini hem fiziksel hem de dijital çözümlerle destekliyor. CCTV sistemi, kameralar, yapay zeka, dronelar ve biyometrik sistemler gibi teknolojilerle hizmetlerini sürekli iyileştiren şirket, “dijitalleşme” ile teknolojiyi iş süreçlerine entegre ederek daha hızlı ve etkili çözümler sunuyor.

 

Dünyadaki trendleri yakından takip ederek proaktif güvenlik çözümleri geliştiren TAV Güvenlik, “risk analizlerini” odak noktası haline getirerek, her projeye özel entegre güvenlik stratejileri geliştiriyor.

 

Çözüm odaklı hizmet stratejisi

 

Güvenlik sektörünün hızla değişen teknolojiler ve artan güvenlik ihtiyaçları doğrultusunda sürekli bir dönüşüm geçirdiğinin altını çizen TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, “Yenilikçi projeler ve stratejik iş birliklerimizle sektördeki lider konumumuzu pekiştirmek ana amacımız. TAV Güvenlik olarak risk analizine dayalı özel güvenlik çözümleri geliştiriyor, dijitalleşme ve siber güvenlik entegrasyonu konularında projeler yürütüyoruz. Kriz yönetimi ve eğitim konularında ise müşterilerimizin artan güvenlik ihtiyaçları kapsamında yaptığımız iyileştirmelerle çözüm odaklı bir hizmet sunuyoruz.” diyor.

 

Dijitalleşme, iş süreçlerinin merkezinde yer alıyor

 

Dijitalleşmenin iş süreçlerinde kritik bir noktada yer aldığının altını çizen Turgay Şahan, “Dijitalleşme özellikle son dönemde her sektörde olduğu gibi güvenlik sektöründe de hızlı bir dönüşüm yaşatmaya devam ediyor. Bizler de bu eksende hizmetlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz. Guardware gibi dijital devriye ve raporlama sistemleriyle, yapay zeka ve dijitalleşme trendleri doğrultusunda proaktif güvenlik sağlıyor ve operasyonel verimliliği artırıyoruz. Devriye planlama, takip ve otomatik raporlama sunan sistem sayesinde güvenlik ekiplerimiz daha verimli ve şeffaf bir şekilde çalışıyor. Geçtiğimiz dönemde pek çok akıllı çözüm konusunda adımlar attık, önümüzdeki dönemde de dijitale yatırım yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

 

Her tesis veya operasyon için özel çözümler

 

Risk analizinin güvenlik hizmetlerinin en temel ve kritik unsurlarından biri olduğunu açıklayan Şahan, “Güvenlik risklerini en aza indirgemek ve operasyonel süreçleri optimize etmek için yerinde denetim ile risk tespiti, tehdit ve zafiyet analizi, simülasyon ve senaryo testleri gibi yöntemleri uyguluyoruz. Diğer yandan; dijital araçların kullanımı ve periyodik güncellemelerle de müşteri ihtiyaçlarını merkeze alarak her bir tesis veya operasyon için özel çözümler geliştiriyor ve bu çözümleri sürekli iyileştiriyoruz.” dedi.

 

Hedefte sahada genişlemek var

 

Önümüzdeki dönemdeki hedefleri ekseninde; tersane, AVM, terminal ve lojistik gibi alanlarda faaliyet gösteren müşterileri portföylerine dahil etmeyi amaçladıklarının altını çizen Turgay Şahan, “Stratejik planımızda belirttiğimiz hedefler arasında; entegre ve elektronik hizmetleri veren bir birimin oluşturulmasını kararlaştırdık. Diğer bir hedefimiz ise alarm izleme merkezinin kurulması ve faaliyete geçmesiydi. Bu hizmetlerimizle entegre bir şekilde güvenliği sağlıyoruz.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

 

TAV Güvenlik; eğitimli personelleri, müşteri merkezli yaklaşımı ve insan odaklı hizmet stratejisiyle yenilikçi ve teknolojik çözümler geliştirmeye devam edecek.

 

 

 

 

 

TAV Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. hakkında:

 

TAV Havalimanları’nın iştiraki TAV Güvenlik, havalimanı güvenlik hizmetleri ve güvenlik danışmanlığı da dahil olmak üzere enerji santrali, maden, büyükelçilik ve konsolosluk gibi stratejik öneme sahip olan tesislerde uzman kadrosuyla 1997’den bu yana güvenlik hizmeti sunuyor. Şirket, özel bilgi birikimi gerektiren otel, organizasyon güvenliği, uçak özel güvenlik hizmet ve denetimi, K9 görev köpeği gibi sektörün her alanında uluslararası standartlarda faaliyet gösteriyor. Uzaktan izleme ve alarm sistemleri, yapay zekâ destekli takip ve raporlama uygulamaları ile teknoloji destekli entegre hizmetler sunan şirket, risk değerlendirme ve analiz hizmetleri de sunuyor. TAV Güvenlik, aynı zamanda Norveç Polisi ve IOM gibi uluslararası kuruluşların da çözüm ortaklığını yapıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ege İhracatçı Birlikleri, şubat ayında 1 milyar 419 milyon dolarlık ihracata imza attı. 2024 yılı şubat ayında 1 milyar 572 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren EİB’nin 2025 yılı şubat ayında ihracatı yüzde 10 azaldı.

 

 

Şubat ayında Türkiye geneli ihracat ise; 20 milyar 800 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

 

 

Sanayi sektörleri EİB’nin ihracatına 735 milyon dolarlık katkı sağlarken, tarım sektörlerinin şubat ayı ihracat performansı 580 milyon dolar oldu. Madencilik sektörü, şubat ayında ihracatını yüzde 11’lik artışla 93,5 milyon dolardan 103,6 milyon dolara taşıdı.

 

 

EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 3 tanesi şubat ayında ihracat artışı yakalarken, 9 ihracatçı birliği 2024 yılı şubat ayı ihracat seviyesinin altında kaldı. Şubat ayında EİB’de 5 birlik ihracatta 100 milyon dolar barajını aşmayı başardı.

 

 

Demir zirvede, hububat ihracat artış rekortmeni

 

 

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği 170 milyon dolarlık ihracatla zirvedeki yerini korurken, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, şubat ayında ihracatını yüzde 20 artırarak 113 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı ve EİB bünyesinde en çok ihracat yapan üçüncü birlik olma yanında ihracat artış rekortmeni oldu.

 

 

Yumurta ihracatına getirilen fonla sarsılan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği, bu gelişmeye rağmen şubat ayında 132 milyon dolarlık ihracatla zirve takibini sürdürmeyi başardı.

 

 

Ege Maden İhracatçıları Birliği, her ay başarılarına yeni bir halka eklemeye devam ediyor. Şubat ayında 103,6 milyon dolar ihracat yapan EMİB, yıllık bazda 1 milyar 329 milyon dolarlık ihracatla 12 birlik arasında dördürcü sıraya yükseldi.

 

 

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, şubat ayında ihracatta yüzde 10 düşüş yaşarken ihracat tutarı 101 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

 

 

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin şubat ayı ihracatı 88,4 milyon dolar olurken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 84,4 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı.

 

 

Şubat ayında, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 66 milyon dolarlık ihracat performansı ortaya koyarken, Ege Tütün İhracatçıları Birliği 65,6 milyon dolarlık dışsatıma imza attı.

 

 

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 5’lik artışla 44 milyon dolardan 46,5 milyon dolara yükseltirken, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 25,6 milyon dolar ihracat seviyesinde kaldı ve 2024 yılı şubat ayındaki 62,3 milyon dolarlık performansının çok uzağında kaldı.

 

 

Şubat ayında, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin hanesinde 15 milyar 891 milyon dolarlık ihracat tutarı yer aldı.

 

 

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde temsil edilmeyen sektörler arasında kimya sektörü ihracatını yüzde 8’lik artışla 126 milyon dolardan 136 milyon dolara taşıdı ve EİB çatısı altında birliği olmayan sektörler arasında liderliğini sürdürdü.

 

 

Otomotiv Endüstrisi Sektörü 69,4 milyon dolar ihracat yaparken, iklimlendirme sektörü 65,8 milyon dolar, elektrik-elektronik sektörü 56,9 milyon dolar, makine sektörü 43,3 milyon dolar, çimento seramik ve toprak ürünleri sektörü 15,3 milyon dolar ve savunma sanayi sektörü 6,4 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

 

 

Ege Bölgesi 2 milyar 389 milyon dolar ihracat yaptı

 

 

Ege Bölgesi’nin ihracatı şubat ayında 2 milyar 413 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. 2024 yılı şubat ayında 2 milyar 609 milyon dolarlık ihracat yapan Ege Bölgesi’nin ihracatı yüzde 7,5 düşüş gösterdi.

 

 

İzmir, 1 milyar 318 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi ihracatını domine etmeyi sürdürürken, İzmir’de kurulu iki serbest bölge İzmir’in ihracatına 267 milyon dolarlık katkı koydular.

               

 

Manisa, 413,7 milyon dolarlık ihracatla Ege Bölgesi’nde ikinci sıradaki yerini korurken, Denizli 340 milyon dolarlık ihracat yapma başarısı gösterdi.

 

 

Su ürünleri sektöründe Türkiye lideri olan Muğla, 86,3 milyon dolar ihracat yaparken, Balıkesir 85 milyon dolar ihracata imza attı. Aydın, 79 milyon dolar ihracatı kayda alırken, Afyon 35 milyon dolar, Kütahya 31,7 milyon dolar, Uşak ise 23 milyon dolar ihracat yaptı.

 

 

Eskinazi: “2025 hedeflerine ulaşmak için ihracatı destekleyici politikalar devreye girmesi gerekiyor”

 

 

Türkiye’nin ihracat performansının, küresel ekonomik koşulların ve bölgesel dinamiklerin etkisiyle dalgalanmaya devam ettiğini vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Şubat ayı ihracat rakamları incelendiğinde; ihracatçıların büyük bir özveriyle çalışmalarına rağmen, belirlenen hedeflere ulaşmanın zorluklarını göz ardı etmenin mümkün olmadığının altını çizdi. Eskinazi, İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki ihracatçılar olarak, mevcut şartlar altında ellerinden gelen katkıyı sunmaya devam ettiklerini kaydetti.

 

 

“Ülkemizin 2025 yılı için koyduğu 280 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda ilerlemek için çeşitli teşvik mekanizmalarının ve destekleyici politikaların devreye girmesi kritik önem taşıyor” diyen Eskinazi, “Eğer şartlar ihracatçılar lehine gelişirse hedefe ulaşmak mümkün olabilir, ancak mevcut koşullar devam ettiği sürece hedeflere ulaşmanın zor olduğu görülüyor. Önümüzdeki süreçte hedeflere ulaşmak adına, küresel ekonomik şartlar ve ülkemizin iç dinamikleri yakından takip edilerek ihracatı artırıcı adımların hızla atılması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Kalkınma Fonu tarafından T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın (TKYB) katkılarıyla kurulan TKYB Üst Fonu, ilk yatırımlarını Mediterra Capital’in III. fonu ve Revo Capital’in III. fonuna gerçekleştirdi.

Türkiye Kalkınma Fonu tarafından T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın (TKYB) katkılarıyla kurulan TKYB Üst Fonu, ilk yatırımlarını özel sermaye alanında faaliyet gösteren Mediterra Capital’in III. fonuna ve girişim sermayesi alanında faaliyet gösteren Revo Capital’in III. fonuna gerçekleştirdi. Çeşitli uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşlarının da yatırımcı olarak yer aldığı bu fonlar, Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lere ve yenilikçi girişimlere sermaye yatırımı gerçekleştirecek.

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop: “2024 yılı ortasında T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 35 milyon ABD doları katkısına karşılık, TKYB olarak 15 milyon ABD doları katkı sağladığımız ve girişimcilik ekosisteminde önemli bir çarpan etkisi oluşturacağına inandığımız TKYB Üst Fonu’nun ilk yatırımlarını Mediterra Capital ve Revo Capital’e gerçekleştirdik. Kısa süre içerisinde iki yatırım tamamlayarak önemli bir ivme yakaladığımız üst fonumuzun portföyüne yıl sonuna kadar farklı fonları da katmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Daha önce gerçekleştirdiği 28 doğrudan yatırım, 350 BiGG girişimi yatırımı ve 5 fon yatırımıyla girişimcilik ekosisteminin gelişiminde önemli bir rol üstlenen Türkiye Kalkınma Fonu’nun Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Dr. Elif Altuğ, CFA: “TKYB Üst Fonumuz; misyonu çerçevesinde, girişim sermayesi fonlarının kapasitesinin ve etkinliğinin artırılması ve bu sayede girişimcilik ekosisteminde oluşturulacak kaldıraç etkisiyle ülke büyümesinin hızlandırılmasına katkı sunmayı hedefliyor. Bu kapsamda yatırım yapılan fonların, değer yaratma stratejileri sayesinde şirketlerin büyüme yolculuklarında önemli bir katalizör etkisi oluşturacağına inanıyoruz. Bu yatırımlarla Türkiye Kalkınma Fonu portföyünde 5 olan fon yatırımı sayımızı 7’ye çıkardık, ekosisteme aktardığımız kaynak miktarı 52 milyon ABD dolarına ulaştı. Türkiye’nin geleceğine inanan ve yatırım yapmak isteyen tüm kamu ve özel sektör paydaşlarını TKYB Üst Fonu’na yatırımcı olarak katılımlarını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

TYKB Üst Fonu, Türkiye’de sermaye yatırımları piyasasının gelişimine ve derinleşmesine destek olmaya ve Türkiye’nin katma değerli büyüme stratejisine katkı sağlamaya devam edecektir.