Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ManpowerGroup tarafından hazırlanan “Oyun Dünyasında 2024 Görünümü” raporunda yer alan bilgilere göre işverenlerin yüzde 56'sı adayların oyun becerilerini değerlendirirken yüzde 70'i yapay zekânın beceri geliştirme üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanıyor. Çalışanların ise yüzde 46'sı sanal gerçeklik eğitiminde rahat olduklarını belirtirken yüzde 89'u oyunlaştırmanın işyerinde kendilerini daha üretken, yüzde 88'i mutlu hissettirdiğini söylüyor.
 
ManpowerGroup, yayımladığı “Oyun Dünyasında 2024 Görünümü” raporunda iş dünyasının geleceğini şekillendiren oyun trendlerini ve bu trendlerin çalışan ve iş ortamlarına etkisini inceledi. Raporda yer alan bilgilere göre şu anda dünya genelinde internet kullanıcılarının yüzde 80'den fazlası[1] çeşitli cihazlarda video oyunları oynuyor. İşverenlerin yüzde 56'sı adayların oyun becerilerini değerlendirirken yüzde 70'i yapay zekânın beceri geliştirme üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanıyor. Çalışanların yüzde 46'sı ise sanal gerçeklik eğitiminde rahat olduklarını belirtiyor.
 
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, “Binlerce yıldır warri, mahjong ve satranç gibi oyunlar, stratejik ve problem çözme becerilerini geliştirmek için bir oyun, bağlantı ve fırsat kaynağı oldu. Kişisel bilgisayarın ortaya çıkmasıyla birlikte, oyunlar da bu yeni ortamda doğal olarak gelişti ve yaygınlaştı. Bununla birlikte, masa oyunlarından farklı olarak, video oyunları aracılığıyla edinilen ve geliştirilen beceriler artık mevcut teknolojinin çoğunu kapsarken gelecekteki gelişmelerin de önünü açıyor. Oyun endüstrisi en son teknolojik atılımlarla ilerlerken dijital dönüşüm girişimlerini genişletmeyi amaçlayan kuruluşlar, yarın için hayati öneme sahip teknik becerileri belirlemek ve yetenekli bireyleri keşfetmek için bu sektöre yönelebilir” dedi.
 
ManpowerGroup raporunda, iş dünyasının geleceğini etkileyecek beş ana global oyun trendinin iş dünyasına etkilerinin özetleri ise şu şekilde:
 
Piksellerden ilerlemeye: Oyunun büyüyen iş dünyasına etkisi
Oyun endüstrisinin gerçek zamanlı grafiklere, yapay zekâya ve etkileşimli hikâyeleştirmeye odaklanması, hesaplama gücünün ve performansının sınırlarını zorluyor. Teknolojik mükemmeliyet için sarfedilen bu çaba, yüksek performanslı bilgisayar sistemlerinin, grafik işlemcilerinin ve yenilikçi yazılım çözümlerinin geliştirilmesini teşvik ediyor. Rapora göre oyunlar içinde reklamcılık, 2022'deki seviyelerini 2027'ye kadar 2 katına çıkaracak. Bu nedenle işverenlerin, reklamverenlerin giderek artan küresel oyun piyasasını hedeflediğini göz önünde bulundurarak bu kanalı işe alım pazarlamalarına nasıl dâhil edeceklerini düşünmeleri tavsiye ediliyor.
 
NPC'ler: Oyun iş gücünü artırmak için yapay zekâyı kullanma
Oyun endüstrisi yapay zekâ (AI) teknolojisinin kullanımında öncü olmaya hazır durumda. Yükselen uygulamalar arasında, oyuncu olmayan karakterlerle (NPC'ler) daha fazla etkileşim yaratma, otomatik içerik üretimi ve dinamik hikâyeleştirme bulunuyor. Oyunlardaki bu yapay zekâ destekli deneyimler, sanal ortamların sınırlarını zorlayarak problem çözme, stratejik düşünme ve hatta yumuşak beceriler gerektiren etkileşimli deneyimler yaratıyor. Rapora göre işverenlerin çoğu (yüzde 70), önümüzdeki iki yıl içinde AI dâhil olmak üzere etkileşimli teknolojinin, çalışan eğitimi ve beceri geliştirme[2] programlarına olumlu bir etkisi olacağına inanıyor. İşverenlerin yüzde 70'i yapay zekânın beceri geliştirme üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanırken artan AI kullanımı ve ilgisi nedeniyle İK liderlerinin çoğu (yüzde 63) çalışanlar için ek AI eğitiminin önemli olacağı belirtiyor.[3]
 
İş ve oyun için yeni bir gerçeklik
Sürükleyici oyun deneyimlerine artan talep metaverse, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerine artan ilgiyi de tetikliyor. Bu yenilikler, sadece oyunların geliştirilme ve oynanma şeklini dönüştürmekle kalmıyor aynı zamanda eğitim, sağlık ve kurumsal eğitim gibi çeşitli alanlara da adapte ediliyor. Endüstriler, VR ve AR'yi eğitim simülasyonları, uzaktan iş birliği ve gelişmiş görselleştirme için kullanırken bu teknolojilerde uzmanlaşmış profesyonellere olan talep artıyor. Çalışanlar, işyerinde daha fazla sanal deneyimi denemeye açık. Neredeyse yarısı (yüzde 46), sanal eğitim veya koçluktan memnuniyet duyacaklarını belirtiyor. Çoğunluk (yüzde 51) ayrıca bir VR mülakatına katılmaları durumunda rahat hissedeceklerini söylüyor.[4] İşverenlerin önemli bir kısmı (yüzde 18), işe alım süreçlerinde şu anda VR kullanıyor ve yüzde 35'i bu teknolojiyi önümüzdeki üç yıl içinde süreçlerine dâhil etmeyi planlıyor.[5]
 
İşin oyunlaştırılması
Oyunlaştırma son yıllarda yaygın olarak kullanılan bir terim haline gelmiş olsa da oyun endüstrisi ve iş dünyasının geleceği açısından oldukça önemli. Oyunlaştırma, iş dünyasının her noktasında katılımı artırmak ve iş sonuçlarını iyileştirmek için fırsatlar yaratıyor. Geleneksel yöntemlerle yapılandırılmış bir mülakat ve işe alma süreci, doğru adayı bulma şansının yüzde 50 olduğunu gösterirken oyunlaştırılmış değerlendirmelerin entegrasyonu adayların ilgisini çektiğinden bu rakamı yüzde 80'e çıkarabilir.[6] Çalışanlar, oyunlaştırmanın işyerinde kendilerini daha üretken (yüzde 89) ve mutlu (yüzde 88) hissettirdiğini söylüyor. Oyunlaştırılmış eğitim alan çalışanlar kendilerini motive ve üretken hissettiklerini (yüzde 83) belirtirken oyunlaştırılmamış eğitim alan çalışanlar (yüzde 61) sıkıldıklarını ve verimsiz hissettiklerini belirtiyor[7].
 
Başarı kilidi açıldı: Oyundan kazanılan beceri yakınlıkları
Oyun oynamak yalnızca teknik becerileri değil aynı zamanda otomasyon ve makinelerin daha rutin görevleri yerine getirmesi nedeniyle giderek daha değerli hale gelen sosyal becerileri de geliştiriyor. İşverenler küresel yetenek açığıyla mücadele ederken bu sosyal becerileri de bulmak giderek zorlaşıyor. Bu nedenle işverenlerin yarısından fazlası (yüzde 56) işe alım sürecinde adayların oyun becerilerini dikkate alacaklarını söylüyor. Daha da büyük bir grup (yüzde 65) gelecekte adayların oyun becerilerini değerlendirmeyi planladıklarını söylüyor.[8] Amerika'daki yetişkinlerin üçte ikisi (yüzde 66), oyun ve e-spor yoluyla geliştirilen becerilerin şu anda veya gelecekte iş dünyasında faydalı olacağını düşünüyor, Z kuşağından ve Milenyum kuşağından olanların 8'de 1'i e-spor becerilerinin bir oyun değiştirici olduğunu düşünüyor.[9]
  
ManpowerGroup hakkında???
Küresel insan kaynakları çözümlerinde lider bir şirket olan ManpowerGroup™ hızla değişen bir dünyada kurumların, kendilerine başarıyı getiren yetenekleri bulmasına, değerlendirmesine, geliştirmesine ve yönetmesine yardımcı olur. ManpowerGroup her yıl yüzbinlerce kuruma yenilikçi çözümler geliştirerek, milyonlarca insanı çok çeşitli sektör ve alanlarda anlamlı ve sürdürülebilir işlerle buluşturur. Şirketin uzman markalar ailesi 70 yıldır, 75 ülke ve bölgedeki adaylar ve müşteriler için çok daha fazla değer yaratmaktadır. Çeşitliliğe verdiği- Kadınlar, Kapsayıcılık, Eşitlik ve Engellilik açısından çalışılacak en iyi yer olmak- önemle tanınan ManpowerGroup 2021 yılında, üst üste 12'nci kez Dünyanın En Etik Şirketlerinden biri seçilerek sektörünün en çok güvenilen ve beğenilen markası olduğunu kanıtlamıştır. ManpowerGroup'un geleceğe nasıl güç verdiğini görmek için: www.manpowergroup.com
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2005 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren IKEA, hız, yenilik ve esneklik ihtiyaçlarını POS AŞ'nin Genius Open Satış Uygulaması ile sağlayacak.
 
30 yılı aşkın süredir perakende sektörüne donanım, yazılım ve katma değerli hizmetleriyle çözümler üreten POS AŞ ve 2005 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren IKEA, yeni alışveriş deneyimleri yaşatacak bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği kapsamında temmuz ayından itibaren tüm IKEA mağazalarında POS AŞ'nin Genius Open Satış Uygulaması'nın kullanımı yaygınlaştırılmaya başlanacak.
 
Genius Open Satış Uygulaması, özellikle cazip ve esnek kampanya mekanikleriyle, farklı firmalarla iş birlikteliği yapılmasına imkân veren, geniş kapsamlı kampanya ve müşteri sadakat yönetimi yetenekleriyle IKEA'nın ihtiyaç duyduğu hızı, yeniliği ve esnekliği sağlayacak. Uygulama, son teknoloji servisler ve desteklediği omni-channel modüllerle IKEA müşterilerine daha iyi bir alışveriş imkânı sunmayı destekleyecek.
 
POS AŞ Genel Müdürü Gülümhan Akalın yaptıkları iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “Alışveriş kavramı tüm dünyada önemli bir dönüşümden geçiyor. Günümüzde alışveriş artık sadece bir alım-satım işlemi değil, bireysel ihtiyaçlara göre kişiselleştirilmiş çözümler sunan bir deneyime dönüştü. POS AŞ olarak alışverişi bir alım-satım işleminin ötesine taşıyarak, bireysel ihtiyaçlara göre anında çözüm geliştirilen başlı başına bir deneyim haline getiriyoruz. Genius Open Satış Uygulamamız sayesinde IKEA, müşterilerine çok daha keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatacak.”
 
IKEA Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Dilan Birinci ise bu iş birliğiyle günümüz tüketici ihtiyaçlarına cevap vererek alışverişi hem daha kolay hem de daha verimli hale dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtti: “2005 yılından bu yana Maya Holding bünyesinde IKEA markasını müşterilerimizle buluşturmaktayız. Teknolojide yaşanan dönüşüm ve yenilikler ile müşterilerimizden gelen talepler kullandığımız kasa uygulamasına alternatif arama sonucunu doğurdu. Yaptığımız araştırmalar sonucunda uzun zamandır donanım tedarikçimiz olarak çalıştığımız POS AŞ'nin Genius Open uygulamasıyla yolumuza devam etme kararı aldık. Perakende piyasasında hızlı hareket etme kabiliyetimizi artıracak bu uygulamayla müşterilerimize tüm kanallarda keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatmayı planlıyoruz.”
 
Temmuz ayında tüm mağazalarda yaygınlaşmaya başlıyor
Proje kapsamında, yedi aylık bir sürede tüm süreçler ve entegrasyon noktaları tamamlanarak, mayıs ayı içerisinde Ümraniye flagship mağazasında canlı kullanıma geçildi. Tamamlanan pilot projenin ardından temmuz ayı itibarıyla tüm IKEA mağazalarında Genius Open kullanımı yaygınlaştırılmaya başlanacak. Projenin ikinci fazı olarak IKEA E-Ticaret platformunun Genius E-Kampanya altyapısıyla entegrasyon çalışmaları devam ediyor. Çalışma tamamlandığında E-Ticaret platformunda da mağazalarda uygulanan kampanyaların aynısı uygulanabilecek, kazanılan çekler ve puanlar kullanılabilecek, e-ticaret üzerinden satışı yapılan ürünlerin herhangi bir mağazadan iade alınması sağlanacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 İklimlendirme alanında Avrupa'nın en büyük gruplarından biri olan BDR Thermea Group'un, altı küresel markasından biri olan ve 50'den fazla ülkede sunduğu premium iklimlendirme çözümleri ile milyonlarca kullanıcıya ulaşan De Dietrich, yüksek hizmet standardıyla da fark yaratıyor. Klima talebinin yoğun olduğu bugünlerde De Dietrich klimalar, sunduğu hızlı montaj hizmetiyle kullanıcılardan tam not alıyor. De Dietrich kullanıcıları, yaz dönemlerinde klimalarda yaşanan talep yoğunluğuna bağlı montaj sürelerinin uzaması sorununu yaşamıyor. Markanın, '24 Saatte Montaj' kampanyası kapsamında; servis talebi oluşturulduktan sonra 24 saat içinde uzman ekipler De Dietrich klimaların montajını tamamlıyor.
 
Servis Talebinin Oluşturulması Yeterli
 
De Dietrich klima kullanıcılarına özel olan bu kampanya koşullarına göre, montajın 24 saat içinde gerçekleşmesi için, ürünün kurulum yerine ulaşmış olması ve servis talebinin oluşturulması yeterli oluyor. Kampanyanın bitiş tarihi olan 31 Ağustos 2024 tarihine kadar, servis talebi www.dedietrich.com.tr web sayfasından veya 0850 755 02 35 numaralı çağrı merkezinden oluşturulabilecek. Kampanya kapsamında olmayan bazı durumlar ise şöyle: Montaj yerinin hazır olması, tüketici sorumluluğunda olup; montaj yerinde cam kesme, vinç, kırım işlemi gerektiren haller olması, kampanya kapsamı dışında kalıyor. Ayrıca elektrik bağlantısı da yetkili servis sorumluluğunda olmayıp; mutlaka ehliyetli elektrikçi tarafından yapılması gerekiyor.
 
Aynı adres ve telefon numarası üzerinden talepte bulunarak, yine 31 Ağustos tarihine kadar keşif kampanyasından da yararlanmak mümkün. Yetkili servislerin tüketicilerin talepleri üzerine fiziki olarak evlere yaptığı keşiflerde; klimanın yerleştirileceği en uygun yer, ürün kapasitesi, öncesinde hazırlık gerektiren durumlar hakkında bilgilendirmeler yapılıyor. Keşif kampanyasında resmi tatil ve hafta sonu günleri uygulama dışında kalırken, bayi ve zincir mağazalar üzerinden gelen talepler geçerli olmuyor.
 
Clim'up Serisi Çevreye Duyarlı Teknolojisiyle Öne Çıkıyor
 
Klima sezonunda De Dietrich'in yüksek kalite, hizmet ve zarafet algısı Clim'up serisi klimalar ile hayat buluyor. Soğutmada 'A++', ısıtmada 'A+' enerji sınıfı olan elit tasarımıyla öne çıkan model, korozyona karşı dayanımı arttıran özel golden fin kaplamasıyla dikkat çekiyor. Enerji tasarrufuna yönelik 'eco mod' özelliği ile enerjiyi verimli kullanan, 'silence mod' özelliğiyle ise çok daha sessiz çalışan Clim'up Klima, 'i feel teknolojisi' ile de bulunduğunuz yerde hissetmek istediğiniz sıcaklığı sağlıyor. Klimanın en etkili ve verimli şekilde kullanılmasını sağlayan R32 gazı kullanılan Clim'up serisi, çevreye duyarlı teknolojsi ile öne çıkıyor. 5 yıl garanti ile kullanıcılarına uzun ömürlü bir konfor sunan seride ayrıca, opsiyonel wifi bağlantısı ile uzaktan kontrol imkanı da bulunuyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Dünyanın önde gelen bellek markası ADATA Technology, hız ve işlevselliği bir araya getiren yeni ürünü ADATA SC750 harici SSD’yi gururla tanıttı. USB 3.2 Gen2 aktarım arayüzünü destekleyen ve saniyede 1.050MB okuma, 1.000 MB’a varan yazma hızlarına ulaşabilen bu SSD, teknoloji tutkunlarının yeni gözdesi olmayı vadediyor. Type-C bağlantısı sayesinde SC750, ek kablo gerektirmeden mobil cihazlara doğrudan bağlanabiliyor. iPhone 15 serisi ve Android Type-C girişli akıllı telefonlarla uyumlu olan bu harici SSD, büyük dosyaların transferini zahmetsiz hale getirirken, birden fazla proje dosyasıyla çalışmayı da sorunsuz hale getiriyor.



Yüksek Çözünürlüklü Videoları Anında Yükleyin

ADATA SE880 modelinden esinlenerek tasarlanan SC750, flash bellek boyutunda, taşınması kolay, hafif ve yer kaplamayan bir cihaz. Ek veri kablosu ihtiyacını ortadan kaldırması, kullanıcıların uyumlu kablo arama derdini bitiriyor. Büyük dosyaları anında transfer etmesi ve doğrudan SC750 üzerinde düzenlemeye olanak tanıması sayesinde, çalışmalarınızı çok daha konforlu bir hale getirebilirsiniz.



Apple ProRes Dosyalarını Doğrudan Kaydedin

3 yıllık garantisi ile SC750, Android, Mac OS ve Windows işletim sistemleriyle uyumlu bir Type-C girişe sahip. iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max modelleriyle Apple ProRes videolarını telefon depolamasını kullanmadan doğrudan harici SSD'ye kaydedebilir, büyük video ve belgeleri aktarma süresini önemli ölçüde kısaltabilirsiniz. Ayrıca, Steam Deck taşınabilir konsolla da uyumlu, bu sayede oyuncular dilediği oyunu kolaylıkla yedekleyebilir. SC750, 500GB ve 1TB depolama seçenekleriyle satışa sunulan SC750, bu çeyrekte 2TB versiyonu ile de kullanıcılarla buluşacak. Gelişmiş performansı ve kolay kullanımıyla SC750; çalışma, oyun ve hareket özgürlüğünü bir araya getirmeyi hedefliyor.

 
ADATA Hakkında

Dünyanın en büyük DRAM modülü ve USB flash bellek tedarikçilerinden biri olan ADATA Technology, aralarında hafıza kartları, katı hal diskler (SSD) ve taşınabilir depolama ünitelerinin de olduğu çözümler sunmaktadır. Mobil cihazlar için taşınabilir güç kaynakları da üreten ADATA aynı zamanda gelişmiş LED aydınlatma ürünleri alanında da dünyanın önde gelen markalarından biri haline gelmiştir. ADATA ürünleri iF Design Award (Almanya), Red Dot Award, CES Best of Innovations Award, Good Design Award (Japonya), Best Choice of Computex Award ve Taiwan Excellence Gold Award gibi pek çok uluslararası ödülün de sahibidir.

Resmi Web Sitesi:
https://www.adata.com/tr

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Dünya giderek daha fazla ısınıyor, derinleşen iklim krizi sebebiyle küresel ısınmanın etkileri her geçen gün çok daha fazla hissediliyor. Avrupa Birliği İklim Değişikliği İzleme Servisi, geçtiğimiz haziran ayının kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu ve 2024 yılının dünyanın kaydedilen en sıcak yılı olma yolunda ilerlediğini açıklayarak aşırı sıcaklara karşı kamuoyunu uyarıyor. Bu verilerin gelecek için kaygı verici olduğunu ve özellikle sıcak iklim kuşağında yer alan bölgeler için ısı yalıtımını zorunlu kıldığını söyleyen Baumit Türkiye CEO'su Atalay Özdayı, bu zorunluluğun altında yatan nedenleri ve sundukları çözümleri anlattı.
 
Soğutma giderlerinde enerji tasarrufu sağlıyor
Mantolamanın bina içindeki ortam sıcaklığının maksimum süre ile muhafaza edilmesi için uygulandığını ifade eden Atalay Özdayı; "Bakıldığında yazın serinleme maliyeti, kışın ısınma maliyetinden çok daha fazla. Çünkü yalıtımsız binalarda dışarıdaki ısı bina içine hareket ederek ortamı ısıtıyor. Bu noktada binalardaki ısı yalıtımı özellikle sıcak iklimlerde dışarıdaki sıcak havanın bina içerisine girişini engelliyor bu sayede soğutma enerjisinde tasarruf sağlıyor. Baumit olarak bağımsız kuruluşlar tarafından test edilmiş inovatif ısı yalıtım plakası, ısı yalıtım plakası yapıştırıcı ve sıvaları, son kat kaplamaları, boyaları ve tüm sistem aksesuarlarından oluşan en yüksek kalitede dış cephe ısı yalıtım sistemlerini sunuyoruz. Nitelikli ısı yalıtımı çözümlerimizle iç mekân sıcaklığının dört mevsim boyunca ideal değerlerde sabit kalmasını sağlıyoruz. Isı yalıtımı sayesinde yaz aylarında termal koruma sağlayarak duvarları aşırı ısınmadan koruyor, kış aylarında ise duvarların sıcak kalmasına destek oluyoruz. Bunun için hava koşulları ve aşınmaya karşı koruma sağlayan en yüksek kaliteli ısı yalıtım sistem ürünleri sunuyor, en önemlisi de dış cephe ısı yalıtımına bütünsel bir bakış açısı ile yaklaşıyoruz. Bu yaklaşımımızın ardındaki güç ise Avrupa'nın en büyük karşılaştırmalı Ar-Ge merkezi olan Baumit Viva Park araştırma merkezimiz. Sağlıklı yaşam laboratuvarı olarak da tanımladığımız Baumit Viva Park'ta farklı yapıda model evler bulunuyor. Model evlerin her birinde ortalama kullanıcı davranışlarını simüle ederek ve her yıl 1,5 milyondan fazla veri toplayarak, türlerine göre yapı malzemelerinin iç mekân iklimi ve hava kalitesine etkilerini görebiliyoruz. Elde ettiğimiz bu veriler mantolama ürün gamımızı inovatif ürünlerle zenginleştirme avantajı sağlıyor" dedi.
 
Bilinenin aksine binaları soğutmak, ısıtmaktan çok daha pahalı
Yapıların soğutulmasının, ısıtılmasından daha fazla enerji gerektirdiğini dolayısıyla sıcak iklimlerde de mutlaka ısı yalıtımı yapılması gerektiğini belirten Atalay Özdayı; "Isı enerjisi sıcak bir nesneden soğuk bir nesneye doğru doğal olarak akıyor. Bu nedenle bir nesneyi soğutmak, ısıtmaktan daha zordur. Haliyle ilk etapta ısının evinize girmesini engellemek, soğutma için daha az harcama yapmak anlamına geliyor. Bu aşamada boyalara da büyük iş düşüyor çünkü boyalar renklendireceği alt yüzeye göre tasarlanan ve üretilen malzemelerdir. Isı yalıtımlı yapılarda boya seçimi dikkat edilmesi gereken ilk kriter arasında yer alıyor. Baumit dış cephe boyaları, ısı yalıtım sistemleri üzerinde kullanılmak üzere özel olarak geliştiriliyor ve test edilerek onaylanıyor. CoolPigment içeren Baumit dış cephe boyalarımız, özel geliştirilmiş reçeteleri sayesinde havanın sıcak olduğu günlerde cephelerin serin kalmasını sağlıyor. Böylece yapı kabuğu ısınmıyor, cepheler serin kalıyor, iç mekândaki serin hava rahatça muhafaza edilebiliyor soğutma için harcanan enerji ve maliyet önemli ölçüde azalıyor" diye konuştu.
 
Isı yalıtımı ile bina bakım masrafları da azalıyor
Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin kısa vadede inşaat maliyetlerini azaltmasına uzun vadede de duvar malzemelerini koruyarak bakım giderlerinin düşmesine yardımcı olduğunu söyleyen Özdayı; "Yalıtımsız duvarlar, ısının tuğlalara nüfuz etmesine ve kolayca aksi yöne kaçmasına neden oluyor. Bu ani ısı değişimleri duvarda gerilimlere yol açarak, iç mekân iklimini olumsuz yönde etkilerken uzun vadede binanın dokusuna ve dayanıklılığına da ciddi zararlar veriyor. Biz bu aşamada dış cephe ısı yalıtımına 360 derece bakış açısıyla yaklaşarak yapıların dış cephelerini daha dayanıklı hale getirecek çözümler geliştiriyoruz. Örneğin yeni inovasyonumuz Jel teknolojisinin kullanıldığı Baumit Premium Contact ısı yalıtım harçları binaları bir manto gibi sararak koruma altına alıyor" dedi.
 

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Artan rekabet ve dijitalleşme çağında OSB'lerde faaliyet gösteren işletmelerin, yenilikçi teknolojileri iş yapış şekillerine adapte etmesi büyük önem arz ediyor. Vodafone Business da OSB'lerde faaliyet gösteren şirketler için hayata geçirdiği Dijital Dönüşüm Programı'yla, şirketlerin dijitalleşmeye hızlı ve güvenilir bir şekilde uyum sağlamasına öncülük ediyor.
 
Bu noktada Vodafone Business, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) iş birliğiyle şirketlerin dijital farkındalığını artırmak ve çalışanlara bu rekabetçi döneme hazırlamak amacıyla gerçekleştirdiği Dijital Dönüşüm Programı'nın ikinci dönemini tamamladı. Dijital Dönüşümün Sanayi ve KOBİ'lere etkisi, Dijital Strateji ve Dijital İş Modelleri, Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti (IoT), Bulut Bilişim ve 5G, Siber Güvenlik, Yapay Zekâ, Makine Öğrenmesi, Derin Öğrenme, Üç Boyutlu Yazıcı, Blok Zincir, Dijital Liderlik, Dijital Kültür ve Dijital Pazarlama gibi konularda üç aylık bir süreçte toplamda 1000 kişiye 74 saat eğitim verilen program sonunda, organize sanayi bölgelerinden katılımcılar başarı sertifikaları almış oldu.
 
"Katılımcılarımızdan beklentimiz, kendi kurumlarının dönüşüm elçisi olabilmesi"
 
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konuyla ilgili şunları aktardı:
 
"Vodafone Business olarak işletmelerin dijital dönüşümlerini nitelikli ve hızlı bir şekilde geliştirmesinde eğitim ayağı, olmazsa olmazımız. Hatırlanacağı üzere Politika Araştırma Laboratuvarı ile birlikte ortaya koyduğumuz "Dijital Türkiye 2030" raporunda, Türkiye'nin dijitalleşme performansını masaya yatırmıştık. Bu doğrultuda Türkiye'deki KOBİ'lerin yüzde 15'inin orta seviyede dijitalken, sadece yüzde 4'ünün yüksek seviyede dijital olduğu görülmüştü. Dijital Dönüşüm Programı'yla aslında şirketlerin ve çalışanların dijital olgunluğunu artırmayı hedefledik. Dijital Dönüşüm Programı'nın birinci ve ikinci döneminde verdiğimiz toplam 154 saatlik eğitim, sanayicimizde dijital dönüşümün tüm temel kavramlarını anlayarak aksiyona geçme motivasyonu sağladı. Bu noktada aslında ana amacımız sadece dijital farkındalık oluşturmak değil, aynı zamanda eğitim verdiğimiz kişilerin bir dönüşüm elçisi olarak çalıştıkları kurumlarında dönüşüm başlatabilmeleri oldu. Yani teknolojilerin sağlayacağı faydaları kavrayan elçilerimizden, bunları kendi şirketlerindeki iş yapış şekillerine entegre ederek, bundan sonraki süreçte bir dönüşüm elçisi olarak etkin rol almasını bekliyoruz. Vodafone Business olarak, OSB'lerin dijital dönüşüm ortağı olmak için her zaman yanlarında yer almayı sürdüreceğiz."
 
Başarı sertifikaları katılımcıların e-Devlet'lerine tanımlandı
 
Vodafone Business'ın OSBÜK ve YTÜ partnerliğinde sanayi sektöründeki firmaların dijital dönüşüm yolculuklarında farkındalık seviyelerini artırmayı hedeflediğimiz eğitim serisinin ikinci dönemi 15 Ocak'ta başladı. Yaklaşık 1000 kişinin başvurduğu eğitim serileri üç ay boyunca devam ederken, eğitimin sonunda YTÜ akademisyenleri tarafından yapılan sınav sonucunda, sınavı başarı ile geçen katılımcıların sertifikaları e-Devlet'lerine tanımlandı. Bu yıl ikincisini yaptığımız eğitim programı ile toplamda 2000 dijital elçi yetiştirirken, katılımcılar da eğitim sonunda sertifikalarını almış oldu.
 
Bu eğitim programı ile işletmeler, 12 farklı konu başlığında haftanın üç günü eğitim aldı. Her eğitim seansının sonunda Vodafone Business tarafından bir ürün sorumlusu eğitimlere girerek ürün ve servisler hakkında bilgi verdi. Eğitim programına katılan katılımcılar OSBÜK tarafından organize edilirken, OSB'lerdeki fabrikaların çalışanları eğitimlere katıldı. Eğitim içeriklerinin tamamı ise YTÜ akademisyenleri tarafından hazırlandı.
 
"OSB'ler dijital dönüşümde Türk sanayisinin lokomotifi olacak"

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, hedeflerinin 81 ilde üretim yapan tüm organize sanayi bölgelerini ve 67 binin üzerindeki OSB sanayicisini Türk sanayisinin dijital dönüşümünde öncü yapmak olduğunu söyledi. OSBÜK olarak OSB'lerin dijital dönüşümlerine ivme kazandırmak amacıyla pek çok çalışma yürüttüklerini anlatan Kütükcü, şunları söyledi: "81 ilimizde sayıları 403'e ulaşan organize sanayi bölgelerimizde üretim yapan fabrika sayımız 67 binin üzerine çıkarken, istihdamımız 2 milyon 600 bini geçti. Türkiye'nin toplam sanayi üretiminin yüzde 45'ini gerçekleştiren organize sanayi bölgelerimiz, Türk sanayisinin lokomotifi haline geldi. Hedefimiz, OSB'lerimizi Türk sanayisinin dijital dönüşümünde de öncü yapmak. OSBÜK olarak, bu doğrultuda yeni çalışmalar yapıyor, OSB sanayicilerimizin dijital gelişimlerini destekliyoruz. Burada OSB'lerimizin dijital dönüşümüne rehberlik edecek insan kaynağının yetiştirilmesi son derece önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Dijital Dönüşüm Programı ile OSB'lerimizdeki Dijital Elçi sayısını 2 bine ulaştırdık. Eğitimlerini başarıyla tamamlayarak, sertifikalarını alan tüm kursiyerlerimizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.
 
Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Keskin ise verilen eğitimler hakkında şöyle konuştu:
 
"Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından Dijital Türkiye vizyonuyla geliştirilen "Dijital Dönüşüm Programı" eğitimi dijitalleşme sürecinde stratejik bir role sahip. Bu eğitimler, sanayimizin köklü dönüşümünü destekleyerek, global rekabet arenasında üstün bir konuma ulaşmamızı sağlamak amacıyla tasarlandı. Katılımcıların eğitim sonunda gösterdikleri memnuniyet düzeyi de sunduğumuz içeriğin etkinliğini ve başarısını hepimize açıkça gösterdi. Geri bildirimler, eğitimlerimizin hem teorik derinlikleri hem de pratik uygulamaları açısından yüksek standartlara ulaştığını ve katılımcıların beklentilerini fazlasıyla karşıladığını ortaya koydu. Büyük bir gururla, ülkemiz sanayisine, Vodafone Business ve OSBÜK iş birliği ile yürüttüğümüz nitelikli eğitimlerimizle katkı sağlamaya devam etmenin mutluluğunu yaşıyoruz."

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Danfoss’un endüstriyel otomasyon ve kontrol sistemleri kategorisinde yer alan ürünü iC7, enerji verimliliği ve performansı ön planda tutan özellikleriyle, maliyetleri düşürmeyi ve verimliliği artırmayı amaçlıyor. iC7’nin dikkat çeken avantajları arasında modüler tasarım, akıllı kontrol sistemleri, dayanıklılık, güvenilirlik ile kapsamlı izleme ve analiz seçenekleri bulunuyor. Ürün, Türkiye pazarının ihtiyaçlarına tam uyumluluk gösteriyor.

 

Enerji tüketimini optimize eden gelişmiş algoritmalar ve enerji tasarrufu sağlayan teknolojilerle donatılan Danfoss iC7 Frekans Konvertörü, enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşürmeyi mümkün kılıyor. Kullanıcı dostu ve esnek yapısıyla dikkat çeken ürün, hızlı ve basit montaj olanağına sahiptir. Bu sayede ihtiyaca göre kolayca adapte edilebiliyor. Otomatik ayar ve optimum performans sunan akıllı kontrol sistemleri ise en yüksek verimliliği hedefliyor.

 

Yüksek kalitede malzemelerden üretilmesiyle uzun ömürlü kullanım sunan iC7, zorlu endüstriyel ortamlarda dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Ayrıca beklenmedik duruşları en aza indiriyor. Gelişmiş sensörler ve veri toplama yetenekleriyle donatılan iC7, gerçek zamanlı izleme ve bakım gereksinimlerinin önceden belirlenmesi imkanı tanıyor.

 

Danfoss iC7, 90 kW ve üzeri güçte hem sektördeki birçok rakibine hem de Danfoss’un bir önceki ürünlerine kıyasla daha küçük kasa boyutlarına sahiptir. Ağır şart uygulamalarında yüksek hassasiyet sağlayan açık ve kapalı çevrim kontrolü ile dikkat çeken ve enkoder gereksinimini ortadan kaldıran ürün, fabrika çıkışlı entegre DU/DT, sinüs ve ortak mod filtre seçenekleri sunuyor. iC7, kablosuz bluetooth bağlantısı ile tablet ve mobil telefonlardan kolayca bağlanılabilirken, dünyada bir ilk olarak siber güvenlik yazılımı ile donanımsal kripto şifreleme seçeneği sağlıyor.

 

İşletmelerin enerji maliyetlerini düşürme hedefleriyle örtüşüyor

 

Tesislerin ihtiyaçlarına tam uyumluluk gösteren iC7, enerji tasarrufu ve verimlilik avantajı sayesinde işletmelerin ve tesislerin enerji maliyetlerini düşürme hedefleriyle de örtüşüyor. Sanayide dijital dönüşüm hamlelerine paralel, dijitalleşme ve otomasyon trendlerine uygun olan ürün, çevresel sürdürülebilirlik projelerine katkıda bulunuyor. Ayrıca geniş servis ağı ve teknik destek (DrivePro®) ile kullanıcılara satış sonrası süreçlerde de avantaj sağlıyor.

 

Danfoss iC7, birçok sektörde tercih ediliyor. Bu kapsamda iC7, üretim tesislerinden otomasyon sistemlerine, enerji yönetiminden HVAC ve petrokimya endüstrisine kadar geniş bir yelpazede kullanılabiliyor. Ayrıca gıda ve içecek endüstrisinde de hassas sıcaklık ve nem kontrolü sağlama kapasitesine sahiptir.

 

 

Daha fazla bilgi için:

Salt İletişim Grup

Esin Kuzuloğlu Demir - [email protected] - 0533 020 05 95

 

Danfoss Hakkında

Danfoss, yarının dünyasının daha iyi, daha akıllı ve daha etkili olmasını sağlayan mühendislik firmasıdır. Büyüyen şehirlerde, enerji tasarruflu altyapı, bağlantılı sistemler ve yenilenebilir enerji entegrasyonu ihtiyacını karşılarken, evlerde ve ofislerde taze gıda tedarikini ve optimum konforu sağlıyoruz. Çözümlerimiz; örneğin soğutma, klima tesisatı, ısıtma, elektrik motorlarının kontrolü ve mobil ekipman için kullanılmaktadır. Yenilikçi mühendisliğimiz 1933 yılına dayanmaktadır ve bugün Danfoss, 40.000 çalışanı ve 100'den fazla ülkede satışlarıyla dünya lideridir.

 

Hakkımızda daha fazla bilgi için: www.danfoss.com.tr