Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
1989 yılında kurulduğu günden beri sürdürülebilir büyümesine devam eden Mars Logistics, yaptığı yatırımlar ve kurum kültürü ile lojistik sektöründe büyümeye ve öncü olmaya devam ediyor. 2024 yılında Euro bazında %15 büyüme hedeflediklerini söyleyen Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu, depolama ve sigorta hizmetleri ile müşterilerine en iyi çözümleri entegre şekilde sunmaya devam edeceklerini söyledi.
Sahillioğlu, odaklanacakları noktaları açıkladı
4.000 adetlik özmal araç ile Avrupa'nın en genç ve en büyük filolarından birine sahip olduklarını ifade eden Sahillioğlu, 2024 yılı içinde filo için 70 milyon Euro değerinde yatırım yapmayı planladıklarını söyledi. 2024 yılının odak noktalarını sürdürülebilir yeşil lojistik sunmaya olanak sağlayan demiryolu ve elektrikli çekici yatırımları ve yurtiçi dağıtım kanallarının geliştirilmesi olduğunu söyleyen Sahillioğlu, "2024 yılında demiryolu hatlarımızı güçlendirmeyi, sefer sayılarımızı artırmayı, yeni hatlar açmayı ve şu an 180 olan özmal vagon sayımızı yükseltmeyi planlıyoruz. Elektrikli çekicilerimizi de dahil edeceğimiz süreçlerimiz ile intermodal taşımalarımızı tamamen yeşil lojistiğe çevireceğiz ve karbon emisyonlarımızı sıfıra yakın seviyeye getireceğiz." dedi.
Yurtiçi dağıtım kanallarının geçen sene %170 büyüdüğünü ifade eden Sahillioğlu, "İş hacmimizin büyümesiyle 2023 yılında sadece yurtiçi dağıtım kanalları operasyonlarında kullanmak için 8 yeni depolama ve dağıtım merkezi açtık. 2024 yılında 7 depo daha açmayı planlıyoruz" dedi.
Anadolu Yakası'nda 52 bin m²'lik depo
2025 yılında Anadolu Yakası'nda 52 bin m²'lik bir depo açacaklarını söyleyen Sahillioğlu, "Müşterilerinin tedarik zinciri boyunca süreçlerinin iyileştirilmesini hedefliyoruz. Lojistik merkezlerimizde veya müşterilerimizin kendi depolarında tek müşterili veya paylaşımlı depolama organizasyonu, ihracat yükleme platformu, çapraz yükleme platformu, dağıtım merkezi gibi çeşitli depolama hizmetleri sunuyoruz." dedi. Yurtiçi Dağıtım Kanalları operasyonları için kullanılan depolar dahil olmak üzere 27 lojistik merkezinde 253.833 m²'lik alanda gümrüklü ve gümrüksüz depolama hizmeti ve yurtiçi dağıtım hizmeti verdiklerini ifade eden Sahillioğlu, "2025 yılında hizmete alacağımız 52 bin m²'lik Anadolu Yakası depomuz için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz." diyerek sözlerini noktaladı.
"Uluslararası taşımacılık sefer sayısında 250 bin barajını geçtik"
2023'teki iş hacimleriyle rakamsal olarak pek çok başarı elde ettiklerini belirten Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, bütçe yılını Mart ayında kapattıklarını söyleyerek, "Uluslararası taşımacılık sefer sayısında 250 bin barajını geçtik. 2023'ü 529,5 milyon euroluk ciro ile kapattık. Yıl boyunca farklı sektörlerden 8 bine yakın müşterimize hizmet verdik. İş hacmimizin %44'ünü otomotiv ve yan sanayi, %23'ünü tekstil sektörleri oluşturdu. İhracat kapsamında taşımasını yaptığımız ilk üç ülke ise Almanya, İspanya ve Fransa oldu" dedi.
Teknolojiye yatırım devam ediyor
Garip Sahillioğlu, kurum içi faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri aktardı: "Ülke çapında giderek büyüyen kapasitemizi karşılayabilmek adına, kurum içinde de sürekli olarak gelişmeye devam ettik. Bunu başarmanın yolunun teknolojiden geçtiğinin farkındalığıyla bu alandaki yatırımlarımızı hızlandırdık. Hiper bütünleşik altyapı (HCI) ile veri merkezinin depolama, ağ oluşturma ve yönetim gibi tüm öğeleri birleştiren yazılım tanımlı sistemleri kullanarak veri bütünlüğü ve performans arttırımını sağladık. Bu sayede esneklik kazandık ve pek çok konuda tasarruf etmeye başladık. Ayrıca sürücülerimize dijital talimat verebileceğimiz uygulamalar geliştirdik." diyerek sözlerini şunları ekledi: "Gelecek dönemde de operasyonel süreçleri de gözden geçirerek verimliliğe odaklanmayı, teknolojik yatırımlarına yoğunlaşmayı da hedefliyoruz. Teknopark ofisimizde bu doğrultuda araştırma-geliştirme (ar-ge) çalışmalarımız süratle devam ederken yazılım, bulut bilişim, siber güvenlik altyapıları gibi konularda kendi uygulamalarımız için çalışmalar yürütüyor, yapay zeka destekli uygulamalar geliştiriyoruz."
Sürdürülebilirlik raporu yayımladı
Hem başarılarının devamlılığı hem de daha yaşanabilir bir dünya için lojistik faaliyetlerini sürdürülebilir politikalarla yürüttüklerinin altını çizen Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, "2020-2022 dönemi için sürdürülebilirlik raporu yayımladık. 3 yıllık süreçte, Hadımköy Lojistik Merkezi'nde enerji verimliliği çalışmalarını aksiyon planımıza dahil ederek aydınlatmalarda led dönüşümü projesi ve elektrikli ekipmanlarımızda lityum iyon pile dönüş projelerini devreye aldık. Düzenli emisyon raporlaması gerçekleştirdiğimiz müşteri sayımız 2023 yılında da katlanarak artış göstermektedir. Sürdürülebilirlik odağında tesislerimizdeki elektrikli araç şarj istasyonları kurulumları ve Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımlarımızı sürdüreceğiz." dedi. 2023 yılında Sürdürülebilirlik Raporu yayınlamasının yanında enerji verimliliği alanında yapılan analizler, enerji yönetimi uygulamaları neticesinde enerji kaynaklarının verimli yönetilmesi, enerji performansının iyileştirilmesi ve enerji kaynaklı karbon emisyonunun nötr olması yolundaki çalışmalarını ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgesi ile sistematik hale getiren, yenilenebilir enerjisini IREC ile sertifikalandıran ve Crif Türkiye tarafından SRD değerlendirmesinde iki yıl üst üste sürdürülebilirlik performansında B seviyede çıkarak ortalama üstünde yer alan Mars Logistics, Hadımköy Çatıüstü Güneş Enerji Santrali projesi, enerji verimliliği projeleri, sıfır atık yönetimi, yağmur suyu projesi gibi sürdürülebilirlik çalışmalarına firmanın her alanında devam ediyor.
İnsan Kaynakları projeleri her zaman gündemde
İnsan kaynakları uygulamalarının ve çalışmalarının da her zaman gündemlerinde olduğunu söyleyen Sahillioğlu, çalışanlarla ilgili geliştirdikleri projeler ile ilgili şunları söyledi: "Çalışanlarımız için sunduğumuz Eğitim Geliştirme Projesi, Oryantasyon Geliştirme Projesi, Rotasyon Projesi ve Çalışan Esenlik Projeleri'ni uygulamaya devam edeceğiz. İSG Bilinçlendirme Çalışmalarımız da aynı şekilde devam ederken Periyodik Kontrollerde QR Kod Uygulaması, Ergonomik Risk Analizleri ve Forkliftlerde Red Zone Uygulaması Projelerini de hayata geçirdik."
"Kadın istihdamını şirketin her alanında artıracağız"
2 bin 850 kişilik uzman kadroda kadın istihdamını artırmak için çalışmalara devam edildiğini söyleyen Sahillioğlu, 2021 yılında hayata geçirdikleri Eşitliğin Cinsiyeti Yoktur projesine vurgu yaparak, "2021 yılında başlattığımız Eşitliğin Cinsiyeti Yoktur projemiz ile toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların dışında stratejik planlamamıza eklediğimiz 'Yeni İstihdamda Kadın Çalışan Oranı Hedef %30' maddemiz ile kadın istihdamını erkek egemen olarak bilinen lojistik sektöründe artırmayı hedeflerimizden biri olarak belirledik." dedi. 2020 yılının sonunda, maddenin eklenmesinden önce yeni istihdamlarda kadın çalışan oranının %19 olduğunu ifade eden Sahillioğlu, 2023 yılının sonunda bu oranın %34'e yükseldiğini söyledi. "2024 yılında bu maddeyi gerçekçi ve ulaşılabilir olması adına 'Yeni istihdamda kadın çalışan oranını önceki yıla kıyasla %10 artırmak' olarak güncelledik." diyen Sahillioğlu, 2021 yılında kurulan Mars Sürücü Akademisi projesine de kadınları dahil ettiklerini söyledi ve şu anda akademi mezunları da dahil olmak üzere 30 kadın tır sürücüsünün olduğunun altını çizdi ve sözlerini şöyle bitirdi: "Değişimin öncelikle içimizde başlayacağına inanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışmalara devam edeceğiz ve kadın istihdamını şirketin her alanında her yıl artırarak değişimi öncelikle içimizde başlatarak yayacağız.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen bilgi hizmetleri ve tüketici zekası şirketi NielsenIQ, Türkiye'de sigara ve alkol hariç FMCG (Hızlı Tüketim Ürünleri) pazarının 2023 yılında %81 oranında ciro büyümesi kaydettiğini paylaştı! NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü ve EEMEA E-Ticaret Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan; FMCG'de büyümenin devamlılığı için omnichannel (çoklu kanal) ve çoklu okazyon deneyiminin önemine dikkat çekti, markaların ve perakendecilerin, tüketicilerin yeniden tanımlanan değerlerine uyum sağlamalarının ve dijital raf analitiğinde uzmanlaşarak omni/çoklu kanal deneyimine hakim olmalarının yakın gelecekte başarının anahtarı olduğunun altını çizdi.
Avrupa FMCG pazarlarının hacimsel düşüş yaşadığı bir dünyada Türkiye'nin pozitif hacim performansı ile diğer ülkelere kıyasla güçlü bir şekilde öne çıktığına dikkat çeken NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, Türkiye'de bu büyümeyi ortaya çıkaran kategorileri anlamanın kritik önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'de Ev Bakım, Kişisel Bakım, Atıştırmalık ve İçecek Grupları Yükselişte...
NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, "Türkiye'deki hızlı tüketim ürünleri büyümesini incelediğimizde, sigara ve alkol hariç toplam pazarın 2023 yılında %81’lik bir ciro büyümesi kaydettiğini; bu dönemde hacim büyümesinin %6, fiyat değişiminin ise %71 olduğunu görmekteyiz. Kişisel bakım, ev bakım ve gıda kategorileri olmak üzere tüm ana grupların güçlü hacim ve ciro performanslarıyla büyümeyi öne çektiğini gözlemliyoruz. Bu dönemde kişisel bakım %8, kağıt ürünleri %10, ev temizlik ürünleri %6 ve alkol hariç gıda kategorileri %5 hacim büyümesi kaydederek güçlü bir organik büyüme performansı sergiledi." dedi. Erdoğan, kişisel bakım ve kağıt ürünleri ile birlikte atıştırmalık ve içeceklerin de büyümeyi en çok sürükleyen kategoriler olduğunu paylaşırken, 2023 yılında yüksek büyüme performansı ile ciro payını en çok artıran ilk üç kategorinin kuruyemiş (+0,4 puan), gazlı içecekler (+0,3 puan) ve dondurma (+0,3 puan) olduğunu belirtti.
Erdoğan, 2023 yılında hacim olarak en çok büyüme oranı kaydeden ilk 3 kategorinin ise buzlu kahve (%54), hardal (%32) ve erkek parfümleri (%31) olduğunu paylaştı. Hızlı tüketim ürünleri 2024 yılına da güçlü bir başlangıç yaptı. Erdoğan, hızlı tüketim ürünlerinin (sigara ve alkol hariç) Ocak 2024'te Ocak 2023'e kıyasla ciro bazında %72, hacim bazında ise %9 büyüme kaydettiğini söyledi.
Güçlü hacim büyümesi yapısının ocakta da korunduğunu belirten Erdoğan, 2024 Ocak döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre en çok hacim büyümesi kaydeden ana grupların dondurma (%55), süt ürünleri (%15), ağız bakım ürünleri (%11) ve atıştırmalıklar (%9) olduğunu belirtti. Didem Şekerel Erdoğan, 2024 Ocak döneminde hacmen en çok büyüme oranı kaydeden ilk 3 kategorinin ise hardal (%53), konserve balık (%47) ve buzlu kahve (%46) olduğunu söyledi.
2023 Yılında E-Ticarette %116 Ciro Büyümesi Gerçekleşti…
NielsenIQ Perakendeci Hizmetleri Orta Doğu ve Afrika E-Ticaret Direktörü Turan Konu, e-ticaretin 2023 yılında %116 gibi güçlü bir ciro artışı kaydettiğine dikkat çekti. E-ticaret performansı, özellikle kişisel bakım, atıştırmalık ve diğer gıda ve içecek kategorilerinde yüksek seyretti. Konu, bu kategorilerin online paylarının geçen yılın aynı dönemine göre arttığını paylaştı.
2023 yılında e-ticaret kategori performansına değinen Didem Şekerel Erdoğan, en çok ciro büyümesi kaydeden kategorilerin; ev temizlik grubu altında ev temizleyicileri (%202), soğuk içecekler grubu altında buzlu çay (%178), kişisel bakım grubu altında saç kremi (%168), atıştırmalıklar grubu altında sakız (%152), diğer gıda ve içecekler grubu altında kahvaltılık gevrekler (%136), sıcak içecekler grubu altında hazır kahveler (%136) ve bebek bakım grubu altında bebek mamaları (%113) olduğunu paylaştı.
Yeniden Tanımlanan Tüketici Değerleri…
Dünya genelinde değişen ekonomik görünümün tüketicilere de yansıdığına değinen NielsenIQ Tüketici Araştırmaları Direktörü Nur Serenli, tüketicilerin birçok açıdan yaşam biçimlerini değiştirdiklerini belirtti. Nur Serenli; ev odaklı yaşam tarzı, atıksız mutfak, önleyici sağlık, stres yönetimi, tasarruf ve planlı bütçe ile kolaylık arayışını, üretici ve perakendecilerin yakın vadede odaklanması gereken yeni küresel tüketici trendleri olarak paylaştı.
Didem Şekerel Erdoğan, hem küresel tüketicilerin hem de Türk tüketicilerin en önemli endişelerinin artan gıda fiyatları olduğunu söylerken, tüketicilerin tasarruf ve hesaplı alışveriş arayışında olduğunu paylaştı. “Yeniden tanımlanan tüketici değerlerinde “atıksız mutfak” trendinin, tasarruf etmenin bir boyutu olarak yükseldiğini gözlemliyoruz.” diyen Erdoğan; tüketiciler “az, daha fazladır” kavramından yola çıkarak mutfakta israf olmasın diye gerçekten kullanacakları kadarını satın alma davranışı gösteriyor ve bu yolla gıda atığını azaltıp tasarruf edebileceklerini ifade ediyor diye belirtti. Erdoğan ayrıca, tüketicilerin temel ihtiyaçlara odaklanarak, stoklamak yerine gerektiğinde gerektiği kadar almayı tercih etme eğiliminde olduğundan bahsetti. Tüketiciler; fazla yiyeceği ziyan etmek yerine, artık yemeklerle yaratıcı yeni menüler ve öğünler hazırlamaya gayret ediyor.
NielsenIQ Perakendeci Hizmetleri Direktörü Serhat Sükan, tüketicilerin finansal durumlarını yönetmek için aldıkları ilk 3 tedbirin "en ucuz fiyat arayışı", "ürün/marka geçişleri" ve "genel harcamanın azalması" olduğunu söyledi.
Alışveriş yapanların, “harcamalarını yönetme” başlığı altında ev dışı tüketimlerini azalttığının altını çizen Didem Şekerel Erdoğan, tüketicilerin özellikle "ev dışı yemek, ev dışı eğlence, dışarıdan yemek siparişi ve giyim" kalemlerinde daha az harcama eğiliminde olduğuna dikkat çekti. Öte yandan, özellikle taze gıda, taze et ve süt ürünlerinde daha fazla harcama eğilimi olduğunu ve alışveriş yapanların ev içi tüketime yöneldiğini belirtti.
Sürdürülebilirlik Odakta…
Didem Şekerel Erdoğan, küresel iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularının artan gıda fiyatları üzerinde de etkileri olan bir konu olarak tüketici gündeminde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. "Sürdürülebilirliğin tüketiciler için ne anlama geldiğini anlamak önemli…" diyen Erdoğan, sürdürülebilirliğin “azaltılmış kirlilik/temiz çevre”, “doğal kaynakları korumak”, “gezegen için daha iyi” gibi unsurların yanı sıra Türk tüketicisi için özellikle “topluma geri vermek" olarak algılandığını vurguladı.
"Küresel ölçekte gerçekleştirdiğimiz bir araştırmaya göre çevre dostu/sürdürülebilir ürün portföyüne sahip olmak, alışverişçilerin marka tercihini etkileyen temel faktörler arasında yer alıyor." diyen Erdoğan, tüketicilerin iklim değişikliğine karşı harekete geçme konusunda markalardan büyük beklenti içinde olduğunu paylaştı.
“E-ticaret, 2023'te Küresel Olarak Büyümeye Devam Etti.”
Dünya genelinde e-ticaretin son dönemdeki gelişimini paylaşan NielsenIQ Müşteri Hizmetleri / E-Ticaret Direktörü Yankı Yalçın "E-ticaret büyümesi Covid dönemindeki güçlü büyümenin ardından 2022 yılında dünya genelinde normalleşmeyle karşı karşıya kaldı. Ancak 2023 yılı e-ticaret büyümesinin tekrar atağa geçtiği bir yıl oldu." dedi.
Yankı Yalçın ayrıca, Türkiye ve EEMEA (Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) ülkelerinin genel olarak güçlü bir potansiyele sahip olduğunu ve 2023 yılında e-ticarette üstün bir büyüme oranı gerçekleştirdiklerini paylaştı.
Turan Konu ise e-ticaretteki en önemli 3 trendin "pazar yerlerinin yükselişi", "sosyal ticaret" ve "abonelik hizmetleri" olduğunu ekledi. Konu, "E-ticaret konusunda, hem perakendeciler hem de üreticiler için bu 3 ana alana odaklanmak ve güçlü bir çoklu kanal alışverişçi deneyimi oluşturmak için gerekli pratiklerde uzmanlaşmak kritik önem taşıyor." dedi.
Karlı Bir Büyüme Yolculuğu Oluşturmak ve Sürdürmek…
Didem Şekerel Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: "Markalar ve perakendeciler için tüketicilerin yeniden tanımlanan değerlerine uyum sağlamak çok önemli. Markaların, hesaplı harcama ve tasarruf stratejileri etrafında tüketicilerin alışkanlıklarına uyum sağlaması yakın vadede temel hareket noktası olacaktır. Özellikle yapay zeka destekli promosyon kararları almak ve kısa vadeli hacim kazanımları için marka değerini feda etmemek de kritik önem taşıyor. Değişen alışkanlıkların yanı sıra, değişen tüketim okazyonlarını anlamak da olmazsa olmaz. Dolayısıyla, markalar tüketicilere bulundukları yerde ulaşmalı. Ayrıca, e-ticaret dünya çapında güçlü bir şekilde gelişiyor. Bu çok kanallı ekosistemde avantaj elde etmek için, kusursuz ve heyecan verici bir çoklu alışveriş deneyimi sunmak önemli. Son olarak, alışverişçi verilerinin kaynakları ve değişim hızı son birkaç yılda giderek arttı. Markalar ve perakendeciler, çeşitli alışverişçi veri kaynaklarını yönetmek ve bunlardan en iyi şekilde yararlanmak için daha fazla yapay zeka ve hiper kişiselleştirme uygulaması kullanmalı. Bu beş başlık altında atılacak doğru adımlar, oyuncuların yakın vadedeki başarısı üzerinde belirleyici olacaktır."
NIQ Hakkında
Dünyanın önde gelen tüketici zekası şirketi NIQ, tüketici satınalma davranışına ilişkin en eksiksiz anlayışı sunar ve büyümeye giden yeni yolları ortaya çıkarır. 2023'te NIQ, GfK ile birleşerek benzersiz küresel erişime sahip iki sektör liderini bir araya getirmiştir. Son teknoloji ürünü platformlar aracılığıyla elde ettiği gelişmiş analitikle birlikte, bütüncül bir perakende okuması ve en kapsamlı tüketici içgörülerini sunan NIQ, Tam Görünüm sağlar.
Bir Advent International portföy şirketi olan ve 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren NIQ, dünya nüfusunun %90’ından fazlasını kapsamaktadır. Daha fazla bilgi için NIQ.com'u ziyaret edin.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi X (eski twitter) hesabından yapılan açıklama şöyle:
Bazı basın yayın organlarında yer alan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bakan Şimşek arasında kriz ortaya çıktı ve kriz küresel sistemin devreye girmesiyle çözüldü” iddiası doğru değildir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek arasında iddia edildiği gibi herhangi bir gerginlik yaşanmamıştır.
Ülkemiz ekonomisinde yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program ve 12'nci Kalkınma Planı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla sürdürülmeye devam edecektir.
Endekste 18800 direncinden başlayan geri çekilmelerle oluşan düşüş trendi etkisini sürdürmeye devam ediyor. Önemli bir destek seviyesi olan 18175 bölgesinde geri çekilmeler frenleyemedi. Yeni işlem gününde 17967 seviyesine düşüşler oldu. Anlık fiyatlamalar ise 18025 bölgesine yakın seyrediyor.
Geri çekilmelerin devamında 17910 seviyesi destek oluşturabilir. Yükselişlerde ise 18175 seviyesi direnç oluşturabilir.
Destekler: 18025 - 17910 - 17660
Dirençler: 18175 - 18310 - 18460
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Ons Altın Yükselmeye Devam Ediyor
¨ ABD’de tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin üstünde
gelmesiyle ile birlikte yurt içi piyasaların bayram
tatilinde olduğu süreçte merakla beklenen enflasyon
verisi de açıklandı. ABD’de enflasyon, yıllık bazda
enflasyon %3,2’den %3,5 seviyesine yükseldi. İstihdamdaki
güçlü seyir ve iç talep beklentileri ile Fed’in faiz
indirim döngüsünün ay bazında ötelenmesi belirsizlik
ortamını artırırken, perakende satış verilerinin de dün
güçlü gelmesi faiz indirimlerinden uzaklaşılma beklentisini
güçlendirdi. Konuya yönelik UBS tarafından da
’Fed’in faiz artırımı yapabileceği’ ön görüsü paylaşıldı.
¨ Jeopolitik gerginlikler güvenli limanlara olan geçişleri
artırıyor. İran ile İsrail arasında gerçekleşen sıcak çatılma
piyasa gündemine de bomba gibi düştü. İran’ın İsrail’e
saldırısı sonrasında İsrail kanadından olası misilleme
beklentileri tedirginliği artırırken risk iştahını da düşürüyor.
Perakende satış verilerinin etkisi ve ülkeler arası sıcak
çatışmalar ons altın fiyatını yükseltiyor.
¨ Son günlerde ons tarafı güçlenirken, Dolar / TL tarafında
yatay seyir sürse de gram altındaki yukarı yönlü seyir de
sürüyor.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Agrotech Grup şirketi Joyce Teknoloji tarafından geliştirilen Joyce One araçlar, enerji depolama sistemi (EDS) sayesinde elektrik ihtiyacını tamamen güneşten karşılayacak.
Joyce Teknoloji Batarya Sorumlusu Lütfullah Özdoğan, enerji bağımlılığına son vermek amacıyla geliştirdikleri yerli üretim EDS sisteminin Joyce One araçlar için kullanılacağını söyledi
Özdoğan, “Joyce Teknoloji olarak EDS sistemlerini üretiyoruz. EDS, güneşten elde edilen enerjinin bir batarya içinde biriktirilip gece gündüz kullanılmasını sağlayan bir depolama sistemi. Bu sistemi güneş panelleriyle entegre olarak kullanıyoruz. EDS'nin elektrikli motosiklet, elektrikli araç ve tarım ic¸in o¨zel tasarlanmıs¸ ZIKA'larda (I·nsansız Zirai Arac¸) kullanılması mümkün. Bataryanın en önemli parçası pildir. EDS'yi yine yerli üretim olan Aspilsan'ın lityum iyon pillerini kullanarak hayata geçirdik. Burada yüzde 90'ın üstünde yerli bir üretim söz konusu. Bunun yerli üretim olması enerjide dışa bağımlılığın azalması açısından ülkemiz için stratejik önem taşıyor” diye konuştu.
İSTER EVDE İSTE TARLADA ŞARJ İMKANI
EDS'nin ev, villa, otel ve tarım alanları gibi farklı yerlerde kullanılmasının mümkün olduğunu kaydeden Lütfullah Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemi kullanmak için uygun bir alana sahip olmak gerekiyor. Ayrıca projelendirilip kurulması gereken bir sistem. Müşteri, bu sistemi kullanmak isterse güneş enerjisi sistemini ve depolama ünitesini kuracak bir alana ihtiyacı var. Eğer bu alanlara sahipse aracı aldıktan sonra tamamen güneş enerjisinden faydalanabiliyor. Yatırım maliyeti haricinde aracı bedava kullanabiliyor. Elektrik olmayan tarım alanlarında ise yine benzer bir sistemi kurmak mümkün. Yine firmamızın geliştirdiği I·nsansız Zirai Arac¸ları’ndan (ZİKA) bu sistemle güneş enerjisi sayesinde gece gündüz tarımda faydalanmak da mümkün”
GÜCÜNÜ GÜNEŞ ENERJİSİNDEN ALIYOR
EDS sistemi hakkında bilgi veren Özdoğan şöyle devam etti: “Garajın çatısına güneş panelleri kuruyoruz. Altında bir invertör ve EDS sistemi var. Güneş enerjisinden elde edilen elektrik invertör yardımıyla EDS içine depolanıyor. Daha sonra aracı şarj etmek istediğiniz zaman araç şarj aleti invertör yardımıyla EDS'den enerjiyi çeker, uygun voltaja getirir ve araç şarj edilebilir. EDS, Joyce One için bir buçuk depoluk bir enerji kapasitesine sahip bir sistem. Joyce One için ayrıca geliştirdiğimiz mobil batarya sisteminde ise bataryayı evinize getirerek prizden şarj etmeniz de mümkün”
IFC, Ülker Bisküvi'ye, Türkiye ve Kazakistan'daki işletmelerinin depreme dayanıklılığını artırmak, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek, uyum önlemlerini desteklemek için, şirketin sürdürülebilirlikle bağlantılı hedefleri doğrultusunda 75 milyon euro tutarında bir yatırım yapacağını duyurdu.
IFC'nin finansmanı, Pladis Foods Limited'in bir iştiraki olan Ülker Bisküvi'nin, depreme dayanıklılığını ve enerji verimliliğini artırmak amacıyla Türkiye'nin deprem tehlikesi altındaki bölgeleri olan İstanbul ve Kocaeli'deki fabrikalarında yapısal iyileştirmelere olanak sağlayacak.
Fon aynı zamanda Ülker'in Kazakistan'daki yan kuruluşu olan Hamle fabrikasının kaynak verimliliği ve güvenlik standartlarını iyileştirmesine de destek verecek.
IFC'nin bu finansmanı, Ülker Bisküvi'nin hedeflediği doğal hayata tam uyum ve verilen zararlarının azaltılması hedeflerine ulaşmasını da teşvik ediyor. Bu kapsamda, şirketin sera gazı emisyonlarını indirgemeye, su kullanımını kısıtlamaya ve atık geri dönüşüm oranını artırmaya teşvik edilmesi yer alıyor. IFC ayrıca şirketin çevresel ve sosyal usul ve esaslarının iyileştirmesine de destek verecek.
Ülker Bisküvi CEO'su Mete Buyurgan, "Ülker Bisküvi olarak sürdürülebilirlik ilke ve uygulamalarını ticari faaliyetlerimizin temelinde önceliklendiriyoruz. Bu anlaşma, işletme sermayesi ihtiyaçlarımızı karşılayarak rekabetçi büyümemizi destekleyecek, sürdürülebilirlikle ilişkili girişimlere daha fazla yatırım yapmamıza ve uluslararası pazarlardaki varlığımızı genişletmemize olanak sağlayacak.
"Özellikle geçen yıl yaşanan yıkıcı depremlerin ardından, Türkiye'de olduğu kadar Kazakistan'da da sürdürülebilir ekonomik büyümeyi desteklemek ve istihdam yaratmak, IFC'nin önceliği," diye belirtiyor IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer. "Bu proje, bu tür doğal afetlere karşı dayanıklılığı artırırken, bir yanda da lider bir gıda üreticisi ve ihracatçısına karbon ayak izini azaltma ve iklim değişikliğine uyum sağlama konusunda destek verecek" şeklinde konuştu.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/ifc-ulker-e-75-milyon-euro-degerinde-kredi-saglayacak-2351056
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Deprem sonrasında Hatay bölgesinde yaşanan yıkımların ardından gayrimenkul piyasasında çeşitli değişiklikler gözlemlendiğini belirten EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Menekşe Ceren Akar, "Yıkımın fazla olduğu Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan ve Hassa gibi ilçelerde, çok katlı apartman tarzı gayrimenkul satışları neredeyse durma noktasına geldi. Bu ilçelerde, binaların büyük kısmının yıkılması veya ağır hasar alması nedeniyle satışların gerçekleşmemesi, fiyat artışlarına rağmen talebin düşük kalmasına neden olmakta. Satış fiyatlarında %50 civarında bir artış yaşanmasına rağmen, bu fiyatlar üzerinden satışlar gerçekleşmiyor. Bu durum, bölge halkının mevcut konutlardan uzaklaşmaya yönelmesi veya daha güvenli bölgelere yönelmesiyle de ilişkilendirilebilir. Yıkımın çok olduğu bölgelerde hasarsız az sayıda konut kalması, talebin bu konutlara yönelmesine neden olurken, bu da kira fiyatlarında %300 - %400 arasında bir artışa sebep oldu. Bunun en büyük nedeni ise az sayıda kalmış sağlam konutlara karşı hızlı barınma ihtiyacı doğmasıdır." dedi.
Müstakil konut ve arsaların satış bedellerinde %100 artış
Hatay genelinde tarla fiyatlarının deprem öncesine göre %300 ile %400 arasında artış gösterdiğini de sözlerine ekleyen Akar, "Söz konusu yüksek artışa rağmen, tarla satışlarında alım/satımın gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Özellikle yerleşim yerlerine yakın arazilere yatırım amaçlı da rağbet var. Diğer yandan, yıkımın az olduğu bölgelerde ise müstakil tarzda konut yapıları ve arsaların satış bedellerinde %100 civarında bir artış yaşanmasına rağmen, satışların oldukça az gerçekleştiği gözlemlenmektedir. Bölgedeki yıkımın az olduğu bölgelerdeki konutların talep görmesi etkili olmaktadır. Ancak, yine de satışların beklenenden daha düşük olması, bölgedeki genel ekonomik belirsizlikler ve depremin yol açtığı kısmi tereddütlerle ilişkilendirilebilir.
Yeni konutlarda fiyatlar 22.000 TL/m² ile 2.7000 TL/m² aralığında
Güncel durumda birim değeri olarak bölgeyi analiz edecek olursak yaklaşık rakamlar; Arsuz ve İskenderun ilçelerinde yeni konutlarda 22.000 TL/m² ile 2.7000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 60..000 TL/m² ile 75000 TL/m² aralığında, imarlı arsalar 8.000 TL/m² ile 15.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 500 TL/m² ile 2.000 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 1.500 TL/m² ile 2000 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.
Tarım arazileri 2.000 TL/m² ile 2.500 TL/m² aralığında
Erzin, Payas ve Dörtyol ilçelerinde yeni konutlarda 17.000 TL/m² ile 22.000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 30.000 TL/m² bandında, imarlı arsalar 2.000 TL/m² ile 5.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 500 TL/m² ile 2000 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 2.000 TL/m² ile 2.500 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.
Antakya ve Defne'de fiyatlar 18.000 TL/m² ile 23.000 TL/m² aralığında değişiyor
Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Reyhanlı, Kumlu ve Hassa ilçelerinde yeni konutlarda 18.000 TL/m² ile 23.000 TL/m² aralığında, müstakil yapılar 40.000 TL/m² ile 50.000 TL/m² aralığında, imarlı arsalar 4.000 TL/m² ile 6.000 TL/m² aralığında, Tarım arazileri 400 TL/m² ile 900 TL/m² aralığında, şehir yerleşik konumlarına yakın fakat yapılaşma hakkı bulunmayan tarım arazileri ise 700 TL/m² ile 1500 TL/m² aralığında pazarlanmaya çalışılmaktadır.
Bölge halkı yavaş yavaş dönmeye başladı
Deprem sonrasında, Hatay bölgesinde yaşanan göç hareketleri önemli bir sosyo-ekonomik değişime işaret etmektedir. İlk etapta, depremin etkilediği bölgelerden çevre illere yoğun bir göç akışı gözlemlenmiştir. Ancak son zamanlarda, bu göç eğiliminin tersine döndüğü ve bölge sakinlerinin çeşitli nedenlerle geri dönmeye başladığı dikkat çekmektedir. Geri dönüş eğiliminin öncelikli sebepleri arasında, ekonomik zorluklar ve iş bulma güçlükleri ile yüksek kira maliyetleri yer almaktadır. Ayrıca, bölge halkının, köklerine ve geçmişlerine olan bağlılıkları da geri dönüş eğilimini artıran önemli bir faktör. Konteyner kentlerin artış göstermesinin ve sosyal yardımların devam etmesinin, geri dönüş eğilimini desteklediğini göstermektedir. Konteyner kentler, depremzedelere geçici konut sağlamak amacıyla oluşturulmuş ve bu süreçte birçok aileye barınma imkanı sunmuştur. Ayrıca, sosyal yardımların sürekliliği, bölge sakinlerinin geçici olarak ayrıldıkları bölgelere geri dönmelerini teşvik etmektedir.
Geri dönüş oranlarının %40-50 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bu oranlar, hala belirsizliklerle ve değişkenliklerle karşı karşıyadır. Özellikle ekonomik koşulların ve istihdam olanaklarının bölgede nasıl şekilleneceği, geri dönüş eğilimini belirleyen önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte, bölgeye yönelik altyapı iyileştirme çalışmaları ve kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi, geri dönüş sürecini hızlandırabilir ve bölgenin yeniden yapılanma sürecine olumlu katkı sağlayabilir.
Maliyetlerden Dolayı İnşaat firmaları bölgede hızlı ilerleyemiyor
Bölgede yeni inşaat başlama oranları oldukça düşük seviyede olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun temel nedenlerinden biri, inşaat maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Yüksek maliyetler, geliştiricilerin yeni projelere başlama konusunda çekingen olmalarına yol açmaktadır. Ayrıca, satış gerçekleşme oranlarının düşük olması da yeni inşaatların başlamasını zorlaştırmaktadır. Potansiyel alıcıların bölgedeki ekonomik belirsizlikler nedeniyle konut satın alma konusunda tereddüt yaşamaları, bu düşük satış oranlarının ana nedenlerinden biridir. Öte yandan, TOKİ'nin bölgede yoğun bir konut inşaatı programı yürütmesi, özel sektör geliştiricilerinin rekabet etme zorluğunu artırmaktadır. TOKİ'nin uygun fiyatlı konutlar sunması, özel sektör projelerinin cazibesini azaltmaktadır. Bu durum da yeni inşaat projelerinin başlamasını yavaşlatmaktadır." şeklinde konuştu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.