Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Premium segmentin en yenilikçi markası DS Automobiles, 10 yıldır Formula E'de elde ettiği üstün bilgi birikimini yol otomobillerinde kullanıyor. Fransız markanın yeni %100 elektrikli N°8 modeli, doğrudan Formula E'den alınan birçok teknolojiyi bünyesinde barındırıyor. DS Automobiles'in öncü ve yenilikçi yaklaşımı, gerek ABB FIA Formula E'de yarış pistlerinde, gerekse de Formula E'den ilham alan teknolojilerle yol otomobillerinde kendini gösteriyor.
Motor sporları yol otomobillerine yönelik araştırma ve geliştirmelerin hızlandırılmasında önemli bir rol oynuyor. Bu noktada DS Automobiles, 2015 yılında ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası'na katılan ilk premium otomotiv markası olarak bugün sportif macerasını yenilikçi ve tamamen elektrikli bir yarış serisinde sürdürmeye devam ediyor. Ayrıca DS Automobiles, öncü ve yenilikçi yaklaşımını yol otomobillerinde de hem fiziksel parçalar hem de yazılım açısından bu alandaki teknoloji transferinden yararlanarak pekiştiriyor.
Yeni DS N°8 750 km'ye varan menzil sunuyor!
Yeni DS N°8, 750 kilometreye varan (WLTP döngüsünde) rekor bir karma menzil ortaya koyarken, dünya çapındaki yarış pistlerinden elde edilen teknolojik bilgi birikiminden de doğrudan yararlanıyor. Formula E'nin kilit unsurlarından biri olan fren enerjisi geri kazanımı, tamamen elektrikli DS Automobiles modellerine sunduğu önemli özelliklerden sadece biri. Sürücü ayağını gaz pedalından çektiği anda devreye giren bu sistem, direksiyon simidindeki kollar aracılığıyla kontrol edilebilen üç farklı seviye ayarı içeriyor. Farklı geri kazanım seviyelerini tamamlayan N°8'deki tek pedal işlevi, fren pedalına dokunmaya gerek kalmadan sorunsuz sürüş olanağı sağlıyor.
Dört tekerlekten çekiş sisteminin akıllı yönetimi yine Formula E'den ilham alan bir başka özellik olarak N°8'de öne çıkıyor. Tıpkı DS E-TENSE FE 25'in her yarış başlangıcında yaptığı gibi, N°8 AWD LONG RANGE de kalkış sırasında hızlanırken optimum çekiş gücünü ortaya koymak için dört tekerlekten çekiş sistemini devreye alıyor. Böylece DS Automobiles'in Formula E'de elde ettiği bilgi birikimi kendini N°8'in üstün güç aktarma sistemlerinde de göstermiş oluyor.
Her yarış, her podyum ve her zafer, DS Automobiles için inovasyon ve yenilik demek!
Teknoloji transferi, DS Automobiles'in Formula E'ye bu kadar önem vermesinin temel nedenlerinden biri. Markanın son 10 yılda elektrikli yarışlar sayesinde malzeme kullanımı ve stratejiler hakkında tecrübe kazandığı her şey, yol otomobillerini geliştirme konusunda çalışan uzmanlar tarafından kullanılıyor. Böylece DS Automobiles her zaman ve her otomobilde seçkin kullanıcılarına üstün bir sürüş ve seyahat deneyimi sunuyor.
DS Automobiles'in Formula E'de elde ettiği bilgi birikimini yol otomobillerinde kullandığından bahseden DS Automobiles İcra Kurulu Başkanı Xavier Peugeot, "Markamız Formula E'ye son on yıldır süregelen katılımı sayesinde yarışlarda edindiği teknik bilgi birikiminden elektrikli yol otomobillerimizin geliştirilmesi sürecinde faydalanıyor. DS Automobiles'in Formula E'deki varlığı hem zafere olan açlığımızın bir göstergesi hem de teknolojik liderliğimizin daha da güçlendirilmesi anlamına geliyor. En yeni lider modelimiz DS N°8 de bu vizyonun mükemmel bir örneğini sergiliyor. Birleşik döngüde ortaya koyduğu 750 kilometreye varan olağanüstü menziliyle, şarj etme gerekliliği olmadan uzun mesafeli yolculuklar yapılmasına öncülük ederek %100 elektrikli ulaşımın sınırlarını zorluyor" dedi.
DS Performance'ın arkasında yatan misyonun birden fazla nedenden dolayı hayati öneme sahip olduğunu söyleyen DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti, "Formula E pistlerinde yarışmamızın arkasında, kendimize belirlediğimiz sportif hedeflerin yanı sıra markamızı yol otomobillerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konusunda desteklemek yer alıyor. 10 yıllık motor sporları deneyimimiz sayesinde DS N°8, elektrikli teknolojiler alanında elde ettiğimiz birçok önemli dersten faydalanıyor. DS bayrağını dünyanın dört bir yanındaki yarış podyumlarında dalgalandırmaktan mutluluk duymanın yanı sıra elektrikli ulaşımda devrim yaratan araçların tasarlanmasında oynadığımız rolden de aynı derecede gurur duyuyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tasarruf finansman sektörünün öncüsü Fuzul, isim ve forma sponsoru olduğu Galatasaray Fuzul Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nın EuroCup 1 şampiyonluğuyla gurur duyuyor. İtalya'nın Sassari şehrinde düzenlenen EuroCup1 turnuvasının galibi Galatasaray Fuzul oldu. Galatasaray Fuzul, Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi'nde kazandığı 11'inci şampiyonluğunun ardından EuroCup 1 kupasını da alarak Avrupa'da tarihî bir başarıya imza attı ve sezonu, çifte zaferle tamamladı.
Galatasaray Fuzul, Avrupa şampiyonluğunu kazanarak Türk bayrağını İtalya'da dalgalandırdı. Engelsiz Aslanlar, bu başarısıyla Galatasaray camiası ile Fuzul ailesinin yanı sıra tüm Türkiye'nin gururu oldu.
Çifte Zafer, Çifte Gurur
Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Furkan Akbal, EuroCup 1 Şampiyonluğunun ardından "Avrupa'dan zaferle dönen Galatasaray Fuzul'ün EuroCup 1 şampiyonluğu, Fuzul ailesine büyük bir gurur yaşattı." dedi. Furkan Akbal, "Galatasaray Fuzul Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nın önce Türkiye'de, şimdi de Avrupa'da şampiyonluğa ulaşması, bizim için tarif edilemez bir mutluluk ve gurur kaynağıdır. Fuzul olarak, bu anlamlı yolculukta Engelsiz Aslanların yanında olmaktan onur duyuyoruz. Avrupa arenasında dalgalanan Türk bayrağı, Engelsiz Aslanların azminin simgesidir. Bu tarihi başarıda emeği geçen tüm sporcularımızı, teknik ekibi ve Galatasaray camiasını yürekten tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Fuzul olarak, Engelsiz Aslanların yanında olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya ev ve mutfak eşyaları sektörü, küresel ticaretin kalbinin atacağı İstanbul'da bir araya geliyor. EVSİD, İDDMİB, İKMİB ortaklığında düzenlenen 'Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye' organizasyonunda, 22-23 Mayıs'ta 70'ten fazla ülkeden 200'ün üzerinde nitelikli alıcı ile Türkiye'den 100'ün üzerinde üretici buluşacak. EVSİD Başkanı Talha Özger, etkinliğin sadece ticari bir platform olmadığını, Türkiye markasına da önemli katkı sunduğunu belirterek, "Kurduğumuz bağlar uzun vadeli iş birliklerinin temelini oluşturuyor. Her yıl daha seçici ve hedef odaklı ilerleyerek sektörümüzün uluslararası pazardaki konumunu güçlendiriyoruz." dedi.
70'den fazla ülkeden perakende sektöründe faaliyet gösteren 200'ün üzerinde nitelikli alıcı Türk ev ve mutfak eşyaları ürünlerini satın almak için İstanbul'a geliyor. Ticaret Bakanlığı desteği çerçevesinde Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ortak iş birliğiyle bu yıl 22-23 Mayıs tarihlerinde 8'incisi düzenlenecek olan 'Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye' etkinliğine İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) de destek veriyor. Türk Hava Yolları'nın resmi etkinlik hava yolu, Trendyol'un da e-ticaret sponsoru olduğu organizasyon öncesi EVSİD Başkanı Talha Özger, İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İKMİB Başkanı Adil Pelister, ZÜCDER Başkanı Burak Önder, Trendyol Satış ve İş Geliştirme Direktörü Özkan Çokaygil ve Invitation Only İstanbul Organizasyon Komitesi Başkanı Hüseyin Özkan 'Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye' hakkında açıklamalarda bulundu.
Hem katılımcı ülke sayısı hem de alıcı sayısı bakımında bu yıl bir rekora imza attıklarını ifade eden EVSİD Başkanı Talha Özger, "Türkiye'den 100'den fazla ev ve mutfak eşyaları üreticisi etkinliğimize katılıyor. Avrupa, Amerika, Latin Amerika ülkeleri, Afrika ve Orta Doğu'dan 200'den fazla alıcı Türk üreticilerle buluşacak." dedi.
'TÜRKİYE MARKASINA KATKI SAĞLIYORUZ'
'Turkish Housewares by Invitation Only Türkiye'nin, yalnızca bir ticaret buluşması olmadığını aynı zamanda Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün dünyaya açılan vitrini konumunda olduğunu kaydeden Talha Özger, "Bu yıl da sektörümüzün küresel ölçekteki itibarını pekiştiren, ihracat vizyonumuzu güçlendiren çok değerli bir atmosfer oluşturduk. Türkiye'yi ziyaret eden alıcılar sadece ürün kalitemizi değil, aynı zamanda iş yapma kültürümüzü,
güvenilirliğimizi ve üretim gücümüzü de yakından tanıma fırsatı buldu. Her yıl daha seçici, daha hedef odaklı ilerlediğimiz bu yapıda; firmalarımızın uluslararası pazarlardaki konumlarını sağlamlaştırmalarına aracılık etmekten büyük gurur duyuyoruz. Katılımcı firmalarımızın, sektörümüzü temsil ederken aynı zamanda Türkiye markasına da güç kattığına inanıyoruz. Çünkü burada kurulan her bağ, sadece bir siparişten ibaret değil; sürdürülebilir bir ihracat ilişkisine, uzun vadeli ticari ortaklıklara zemin hazırlıyor." diye konuştu. İhracatın, anlık kazanımlarla değil, stratejik temaslarla büyüyebileceğine vurgu yapan Özger, "Biz de bu anlayışla, sektörümüzü uluslararası oyuncularla bir araya getirmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin üretim gücünü, kalite anlayışını ve ihracat potansiyelini sergilediğimiz bu organizasyon, artık dünyanın dört bir yanından alıcıların ajandasında öncelikli bir yere sahip. Bu da bize gösteriyor ki, doğru içerik, doğru planlama ve doğru platformla küresel rekabette çok daha güçlü adımlar atmak mümkün." ifadelerini kullandı.
İHRACATTA YÖN YUKARI DOĞRU
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün ihracat rakamları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Talha Özger, ihracatçılar olarak 2024 yılını zor bir yıl olarak nitelendirdiklerini söyledi. 2024'te dış pazardaki daralmanın yanında içeride faiz ve kur baskısı nedeniyle sektör olarak ihracat hedeflerine ulaşamadıklarını kaydeden Özger, "Yıllık bazda 2023 yılına göre yüzde 1,3 düşüşle 3,16 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaştık. 2025'e de kayıplarla başladık. İlk 2 ayda ihracatımız 2024'e göre yüzde 10'luk düşüş yaşadı. Ancak üçüncü ay itibariyle düşüş hız kesti. 2025'in ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4'lük düşüşle 741 milyon dolarlık ihracata imza attık. Mart ayı itibariyle trend şubata göre yönünü yukarı çevirdi. Özellikle ihracatımızı ülkeler bazında incelediğimizde ilk 5 pazarımızın Avrupa ülkeleri olduğunu ve bu 5 pazarın toplam ihracatımızın yüzde 30'unu oluşturduğunu görüyoruz. Avrupa'da yaşanan sıkıntılara rağmen hem mart ayındaki yükseliş hem de ihracat birim değerindeki yüzde 1,4'lük artış sektör için umut verici." diye konuştu.
FİRMALARIN ORTAK STRATEJİSİ
Bu organizasyonun, firmaların kümelenerek ortak müşterilerle çalışma ve pazar bulma yönünde attığı önemli bir adım olduğunu vurgulayan İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, "Firmaların güç birliği yaparak tek bir fabrika ya da tek bir firma gibi hareket etmesi, alıcılarda bir 'market havası' oluşturuyor. Böylece firmalar, bütünsel bir bakış açısıyla ortak bir sinerji yaratıyor. Bu birlikteliği gören alıcıların iş yapma olasılığı da ciddi şekilde artıyor. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nın verdiği destekler sayesinde bu etkinliğin ekonomik anlamda daha erişilebilir olması hem satıcıya hem de alıcıya büyük katkılar sağlıyor. Bu tür çalışmaların diğer sektörlere de örnek teşkil etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bugün ihracata yönelik tüm sektörlerin bu tür kümelenmelere ve kolektif hareket etmeye ihtiyacı var. Bu organizasyon ihracata da doğrudan pozitif katkı sunuyor. Çünkü ülkemizin daha fazla dış ticaret başarısına, daha fazla ihracat gelirine ve daha güçlü bir küresel rekabet gücüne ihtiyacı var. Bu organizasyon da buna hizmet ediyor." dedi.
SEKTÖR BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
Invitation Only İstanbul etkinliğinin ev ve mutfak eşyaları sektörü açısından önemli bir etkinlik olduğuna değinen İKMİB Başkanı Adil Pelister, küresel alanda ev ve mutfak eşyaları sektörünün üretim ve tüketim coğrafyalarının hemen hemen aynı olduğunu belirtti. Atlantik bölgesinde; ABD, Kanada ve Brezilya'nın, Avrupa bölgesinde; Almanya, İtalya ve İngiltere'nin, uzak Asya'da ise; Çin, Japonya, Endonezya'nın pazara öncülük ettiğine dikkat çeken Pelister, inşaat sektöründe artan hacim devam ettiği sürece ev ve mutfak eşyaları sektörünün de büyümeye devam edeceğini vurguladı. Pelister, turizm sektöründeki gelişmeler ile gastronomi alanındaki yeni yaklaşımların da sektörün önünün açıklığını gösterdiğini ifade etti. Pelister "Biz İKMİB olarak, sektör paydaşlarımızla dayanışma ve birlikte hareket etmeyi güçlendirmenin çabasında olmaya devam edeceğiz." dedi.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE ÇOK ÖNEMLİ FIRSATLAR VAR
Invitation Only'nin hem sektör için çok önemli bir proje hem de Türkiye'de sanayiciler ve ihracatçılar için çok değerli bir çalışma olduğuna dikkat çeken ZÜCDER Başkanı Burak Önder, "EVSİD tarafından başlatılan bu proje Talha Özger'in başkanlığı döneminde çok iyi bir noktaya geldi. Kurumların iş birliği yaparak böyle bir organizasyonu gerçekleştirmesi çok kıymetli. Bugün baktığımızda, EVSİD, İKMİB, İstanbul Ticaret Odası, ZÜCDER gibi kurumların bu projeye ortak olmaları ve destek vermeleri hem sivil toplumda hem de iş dünyasında konuyu başka bir noktaya taşıyor." dedi. Fuarların yanında Türkiye'nin önünde çok önemli fırsatlar olduğuna vurgu yapan Burak Önder, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte, bu fırsatları değerlendirmek ve spesifik çalışmalar yürütmek adına, Invitation Only gibi organizasyonları önemsiyoruz. Sektörümüzün çok önemli bir fuarı var. Onu da destekliyoruz. Ancak bunun yanında, bu tarz butik çalışmaları da sektör adına desteklemeye büyük önem veriyoruz. Hem ülkemizin hem de sanayici ve ihracatçılarımızın elinde sınırlı kaynaklar bulunuyor. Bu nedenle, böyle iş birlikleri yaparak hem katılımcı hem de ziyaretçi sayılarını artırmak ve daha ekonomik bütçelerle bu organizasyonları gerçekleştirmek büyük önem taşıyor."
2030 HEDEFİ 8 MİLYAR DOLAR
Pandemiyle başlayan ve pandemi sonrasında da hızla devam eden süreçte, müşterilerin davranışlarında ciddi değişimler yaşandığını dile getiren Trendyol Satış ve İş Geliştirme Direktörü Özkan Çokaygil, "Ticaret de hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Son dönemde de e-ticaret çok hızlı büyüdü. Bu kapsamda, bizler de Türkiye'deki üreticilerimizin, sanayicilerimizin ürünlerini milyonlarca müşteriye ulaştırmak üzere, Türkiye'de üretilen ürünleri yurt dışındaki müşterilerle buluşturuyoruz. Son iki yıl içerisinde Romanya'da başladık ve çok yakında diğer Balkan ülkelerinde de Türkiye'de ürettiğimiz ürünleri oradaki müşterilerle buluşturacağız. Burada en çok güvendiğimiz konu ise Türkiye'nin üretim gücü. Üretim gücünü temsil eden sektörlerle ne kadar yan yana oturabilirsek, o kadar güçlü olacağımıza inanıyoruz. Geçen yıl Trendyol üzerinden yaklaşık bir buçuk milyar dolarlık bir ihracat rakamı yakalandı. Hedefimiz, bu yıl bu rakamı 2 milyar doların üzerine çıkarmak ve 2030 yılına kadar da sekiz milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşmak. Sektörlerimizin ürün ve ticaret birikimleriyle yatırımlarımızı birleştirerek, ülkemizin ihracat gücüne ciddi anlamda katkı sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider banyo ve vitrifiye markalarından Creavit, sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmek ve çevresel sorumluluklarını geleceğe taşıyabilmek amacıyla Yeşil Mutabakat uyum sürecinde kapsamlı bir dönüşüm başlattı.
Sıfır emisyon hedefiyle hidrojen teknolojisine öncülük eden Creavit, Yeşil Mutabakat uyum sürecinde sürdürülebilir üretim ve çevresel dönüşüm odaklı projeleriyle sektöründe fark yaratıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan Responsible® - Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği Programı’na dahil edilen Creavit, bu kapsamda sürdürülebilirlik odaklı kurumsal dönüşümünü yeni bir aşamaya taşıyor. Programla birlikte şirket, karbon emisyonlarını azaltma, enerji verimliliğini artırma ve kaynak kullanımında çevreci çözümler geliştirme hedeflerine daha sistemli ve veriye dayalı bir yaklaşımla ilerliyor. Bu dönüşüm süreci, yalnızca çevresel hedeflerle sınırlı kalmayıp, üretimden pazarlamaya kadar tüm birimlerin işbirliği ile yürütülüyor.
Creavit bünyesinde yeni kurulan Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi, şirket genelindeki sürdürülebilirlik verilerini derleyerek geçmiş uygulamaları analiz etmekte ve gelecek projeleri stratejik olarak planlamakta. Pazarlama biriminin dijital kampanyalardan elde ettiği çevresel etki analizleri, çevre dostu ürün satış verileri ve toplumsal katkı çalışmaları da bu stratejik veriler arasında yer alıyor. Şirketin sürdürülebilirlik politikası, yalnızca kurumsal uyum değil, aynı zamanda toplumsal bilinç oluşturmayı da amaçlıyor.
Nisan ayında Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi ve Ar-Ge Merkezi tarafından yürütülen faaliyetler, Creavit’in yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusundaki ilerlemesini gözler önüne serdi. Zonguldak Ekonomi Zirvesi’nde gerçekleştirilen sunumda, vitrifiye üretiminde %100 hidrojen kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmaları paylaşıldı. Fosil yakıtların yerine hidrojenin kullanıldığı bu süreç, çevre dostu üretim tekniklerinin sektöre etkisini vurgulayan önemli bir örnek olarak öne çıktı. Sunumda ayrıca düşük karbonlu üretim modellerine dair uygulamalar da kamuoyu ile paylaşıldı. Aynı sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, TÜBİTAK 1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı’na iki ayrı proje ile başvuruda bulunuldu. Bu projelerden biri aktif olarak sürdürülmekte olup, diğeri değerlendirme sürecindedir. Her iki proje, enerji verimliliği ve çevreci üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.
Creavit’in Responsible® Programı’yla örtüşen birçok yenilikçi uygulaması, markanın sürdürülebilir üretimdeki kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Bunların başında, %100 geri dönüştürülmüş seramik atıklardan üretilen Savior lavabo serisi geliyor. Her biri benzersiz renk ve dokuya sahip olan Savior ürünleri, tasarım estetiğiyle çevresel bilinci bir araya getiriyor. Bir diğer çığır açan yenilik ise, Creavit’in dünyada ilk kez gerçekleştirdiği %100 hidrojenle fırınlanmış vitrifiye üretimi. Bu teknoloji, fosil yakıt kullanımını en aza indirerek, karbon salınımını en düşük seviyeye indirmeyi hedefleyen devrim niteliğinde bir gelişme sunuyor.
Ayrıca, SafeTouch, UltraClean ve HydroGlide gibi özel yüzey teknolojilerine sahip ürünlerle hijyen standartları en üst seviyeye taşınırken, Smart Showers, LED aydınlatmalı aynalar ve sensörlü bataryalar gibi su ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler de sürdürülebilir yaşamı destekliyor. Tüm üretim tesislerinde güneş enerjisi ile %100 yenilenebilir enerji kullanımı sağlanırken, yıllık 6 milyon kilogram karbon salınımının önüne geçiliyor. Geri kazanım sistemleriyle 250 ton atık çamur tekrar kullanıma kazandırılırken, 300.000 ağacın kesilmesinin de önüne geçilmiş durumda.
Creavit, 2025 hedefleri doğrultusunda, günlük 150 ton arıtma çıkış suyunun yeniden kullanılması, doğal gaz tüketiminin azaltılması ve atık dönüşümünün artırılması gibi somut adımlarla, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu ilerliyor. IREC sertifikalı elektrik kullanımı ile enerji tüketiminde karbon salımını sıfırlayan şirket, sürdürülebilirlik stratejisini ürün, üretim ve tüketici davranışlarını içine alan bütüncül bir yaklaşımla sürdürüyor.
Responsible® Programı ile başlayan bu yeni dönem, Creavit’in doğaya duyarlı üretim vizyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya hedefini de somutlaştırıyor. Çevreye, insana ve geleceğe duyulan sorumlulukla tasarlanan bu dönüşüm süreci, Creavit’i yalnızca sanayi üreticisi değil, aynı zamanda sürdürülebilir yaşamın mimarlarından biri konumuna taşıyor.
Creavit Hakkında:
Yurt içinde ve yurtdışında 65’i aşkın ülkenin tüketicilerini seramik sağlık gereçleri, banyo mobilyaları, armatürler başta olmak üzere banyo ve ıslak mekan ihtiyaçlarına yönelik geniş ürün gamıyla buluşturan Creavit yaşamın her noktasında hayatı kolaylaştıran inovasyonu banyolara entegre ederek konfor alanlarını genişletiyor, banyo deneyimini daha keyifli hale getiriyor. 1960’lı yıllardan bu yana teknolojiyle desteklenen üstün üretim kabiliyeti, tasarım ve inovasyon gücü sayesinde hiç bitmeyen bir devinim içerisinde tüketicilerine en iyi kaliteyi sunma hedefiyle her geçen gün kendini yenileyerek geleceğe yürüyor.
Creavit, 200 bin m²’lik kapalı üretim alanıyla sektöründe tek lokasyonda kurulu en büyük tesislerden birisi olan Gökçebey ve 80 bin m²’lik Devrek tesisleri gibi, uluslararası birçok organizasyon tarafından ödüllere layık görülen kusursuz ürünlerin yaratıldığı üretim merkezlerine sahip.
Kurulduğu ilk günden bu yana çevresel bir bilinçle hareket eden Creavit atık ısıyı enerjiye dönüştüren ilk firma olarak, üretim tesislerinde başlattığı doğa hassasiyetini ürünlerine de yansıtıyor. Günlük yaşamda suyun en çok kullanıldığı ıslak mekanlar için üretim yapmanın bilinciyle hareket ederek, su israfını önleyecek ürünler geliştiren Creavit sürdürülebilir bir gelecek, temiz bir çevre ve yaşanabilir bir dünya için “Suyun Kıymetini Bil!” diyor.
www.creavit.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bosch Ev Aletleri, global reklam ve pazarlama dünyasının en saygın ödül programlarından biri olan Effie Ödülleri'nde dikkat çeken bir başarıya imza attı. Şirket, tam dört yıldır aralıksız Effie ödülüne layık görülerek dikkat çekici bir istikrar sergiledi.
Bu anlamlı yolculuk, 2022'de Unlimited 6 kampanyasıyla başlamış ve 2023'te i-DOS
ve Unlimited 7, 2024'te ise fırın ve buzdolabı kampanyaları ile Dayanıklı Eşya / Küçük Ev Aletleri kategorilerinde Gümüş ve Altın Effie ödülleriyle taçlanmıştı. Bosch Ev Aletleri, 2025'te "Tam bi' Bosch" kampanyaları ile Sürdürülebilir Başarı kategorisinde bir kez daha Altın Effie ödülüne layık görüldü.
Ödül hakkında konuşan Bosch Ev Aletleri Kıdemli Pazarlama Müdürü Özlem Koçdar, "Effie Ödülleri'nin, sadece reklamın parlaklığını değil, aynı zamanda iş sonuçlarına olan somut katkısını da ödüllendiren global bir platform olması, Bosch Ev Aletleri'nin bu başarısının ne denli değerli olduğunu ortaya koyuyor. Bu muazzam başarı, şirketimizin vizyoner yaklaşımı ve Medina Turgul DDB'nin yaratıcı gücü ile uzun yıllara dayanan iş birliğinin mükemmel bir sonucudur. Bosch Ev Aletleri olarak tüketici odaklı stratejilerimizle sektörde fark yaratmaya ve başarılarımızı sürdürmeye kararlıyız" dedi.
Reklamveren: Bosch Ev Aletleri
Reklamveren Temsilcileri: Özlem Koçdar, Mine Soner Temurtaş, Bahar Ezgi Uysal, Zeynep Begüm Çelik, Merve Taş, Sinem Acar
Kreatif Ajans: Medina Turgul DDB
Ajans Başkanı & Ajans Kreatif Yöneticisi: Ertuğ Tuğalan
Ajans Başkanı & Ajans Ticari Başkanı: Canan Ayvacı
Yönetici Kreatif Direktör: Hakan Bıçakcı
Kreatif Direktör: Şeyma Keklik
Kreatif Grup Liderleri: Selin Dayıoğlu, Cihan Metin Üstek, Çağatay Çan
Kreatif Ekip: Emine Kartal, Gizem Kuşçu, Tolga Postacı, Tuba Öztürk, Bensu Erol, Didar Aktaş
Grafiker: Neslihan Kermen
Müşteri İlişkileri Grup Direktörü: Pelin Toykan Gündem
Müşteri Direktörü: Asena Cansu Böke
Müşteri Temsilcisi: Nazlı Salcıoğlu
Yönetici Strateji Direktörü: Berkant Avcı
Stratejik Planlama: Aybüke Uysal, Ozan Karaman, Emine Kara
Ajans Prodüktörleri: Ümit Bak, Can Taşkın, Baran Saraç, Zeynep Tanyeli
Prodüksiyon Şirketi: Octopus Film
Film Yönetmeni: Walky Talky
Post Prodüksiyon: ABT
Fotoğraf Şirketi: PPR
Fotoğraf Sanatçısı: Fırat Meriç
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlık ve spor aktivitelerinin takibi özelinde sunduğu çözümlerle dikkat çeken Huawei, Türkiye İş Bankası 20. İstanbul Yarı Maratonu'nda 'Resmi Zaman Sponsoru' olarak dijital sağlık ve performans takibi teknolojileriyle de sporcuların yanında yer aldı.
Huawei, 27 Nisan'da gerçekleştirilen Türkiye İş Bankası 20. İstanbul Yarı Maratonu'nun resmi zaman sponsoru olarak maratonun nabzını tuttu. Maraton sürecinde sunduğu hem fiziksel etkinlik hem de dijital ortamda çözümlerle koşucuların deneyimini zenginleştirdi.
Ayrıca, Huawei Watch GT3 kullanıcısı olan bir koşucu, İstanbul Yarı Maratonu 21 kilometre koşusunda Kadınlar kategorisinde 2.'lik elde etti.
Maraton sonrası etkinlik alanında spor severler ile buluşan Huawei, sağlık ve spor teknolojilerindeki en son noktayı temsil eden Huawei Watch Fit 3, Watch GT 5 ve Watch 5 saatlerini sporseverlere tanıttı. Yenikapı etkinlik alanındaki aktiviteler sırasında HUAWEI bine yakın sporcuya özel hediyeler dağıttı.
Huawei, yarı maratona katılım sağlayamayan ancak kendi bulunduğu şehirde bu heyecana ortak olmak isteyen koşucular için dijital bir deneyim de sunuyor. 'Huawei Sağlık Uygulaması' üzerinden 18 Nisan'da başlatılan Online Maraton etkinliği, 31 Mayıs'a kadar devam edecek. Kullanıcılar, uygulamanın 'Keşfet' sekmesinden '20. İstanbul Yarı Maratonu' başlığı altındaki 'Katıl' butonuna tıklayarak, ücretsiz olarak 10 km veya 21 km koşularından birine dahil olabiliyor.
Huawei Watch GT 5'in gelişmiş teknolojik yetenekleri, sporculara yarış sırasında performanslarını detaylı bir şekilde gözlemleme ve bu veriler doğrultusunda motivasyonlarını artırma fırsatı sunuyor. Huawei, bu iş birliği ile hem sporcuların ihtiyaçlarına odaklanan çözümlerini sergiliyor hem de dijital sağlık ve spor deneyimini Türkiye'nin dört bir yanındaki kullanıcılarla buluşturuyor.
Yarı maraton etkinliği süresince, Huawei Watch GT 5 Serisi ve 'Huawei Sağlık Uygulaması', koşucuların performans verilerini anlık olarak takip etmelerini sağladı. Katılımcılar, yarış esnasında katettikleri mesafe, koşu rotası ve süre gibi temel verilere anında eriştiler. Ayrıca cihazın sunduğu gelişmiş sağlık takibi özellikleri sayesinde nabız, oksijen seviyesi ve tempo gibi bilgiler de yarış boyunca izlenebildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin’in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, Süper Hibrit teknolojisi CSH ile sektörde önemli bir başarıya daha imzasını attı. Başlattığı dayanıklılık mücadelesinin ilk etabını tamamlayan marka, TIGGO9 CSH ve ARRIZO8 CSH araçlarıyla dört gün süren testte Sanxia'dan başlayıp Wuhan ve Wuzhen'den geçerek son olarak Şangay'a ulaştı. “Sonsuz Ufuklar, Endişesiz Yolculuklar” sloganıyla 1.400 kilometrelik kısmının katedildiği testte Chery’ler, şarjdan hızlanmaya, parktan NVH (gürültü, titreşim ve sertlik) ve enerji boşaltmaya kadar önemli kriterlerde verimlilik ve konforun sınırlarını zorlayarak, yeni nesil alternatif güç-aktarma sistemlerine sahip araçlar için standartları yeniden tanımladı. ARRIZO8 CSH, zorlu koşullar altında yapılan yol testlerinde 100 kilometrede sadece 4,2 litre ile son derece düşük karma yakıt tüketimi elde ederek, CSH'nin verimlilik, yakıt tüketimi ve uzatılmış sürüş menzili konusunda liderliğini kanıtladı. İkinci nesil Blade batarya ise, 20 dakika içinde yüzde 30-80 hızlı şarj desteği sunarak uzun mesafeli seyahatler için verimli bir şarj çözümü olduğunu kanıtladı.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, Ar-Ge gücü ve yenilikçi teknolojileriyle sektöre yön vermeye devam ediyor. Yeni enerji araçlarına yaptığı büyük yatırımın meyvelerini toplamaya başlayan Chery, “Sonsuz Ufuklar, Endişesiz Yolculuklar” ismiyle başlattığı dayanıklılık mücadelesinin ilk etabını 2025 Şangay Otomobil Fuarı kapsamında tamamladı. Chery Super Hybrid (CSH, Chery Süper Hibrit) dayanıklılık mücadelesine katılan markanın hibrit ikilisi TIGGO9 CSH ve ARRIZO8 CSH, dört gün boyunca Sanxia'dan başlayıp Wuhan ve Wuzhen'den geçerek son olarak Şanghay'a ulaşan 1.400 kilometreden uzun bir yolculuğu tamamladı. Farklı arazilerde ve farklı sürüş koşullarında gerçekleştirilen bu zorlu test, CSH'nin en önemli avantajını, yani “endişesiz menzili” ortaya koydu.
Teknolojik mükemmelliğin olduğu “sınırsız” bir testi!
Chery, bu önemli testle aynı zamanda 5 önemli “endişesiz” zorluktaki üstün performansını da gözler önüne sermiş oldu: Şarj, hızlanma, park, NVH (gürültü, titreşim ve sertlik) ve enerji boşaltma. Chery, verimlilik ve konforun sınırlarını zorlayarak, yeni nesil alternatif güç-aktarma sistemlerine sahip araçlar için standartları yeniden tanımladı. Bu dayanıklılık mücadelesinin öne çıkan özelliği küresel bakış açısı ve gerçek dünya senaryolarına derinlemesine entegrasyon oldu. Türkiye, Malezya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve diğer ülkelerden otomotiv basını da bu yolculuğa katılarak CSH'nin teknolojik açıdan güçlü yönleri ve performansı hakkında görüşlerini paylaştı. Bu görüşleri çok dilli canlı yayınlar aracılığıyla kullanıcılarla paylaşarak, bölgeler arası ve kültürler arası etkileşimi mümkün kıldılar. Aynı zamanda gerçek zamanlı sosyal medya etkileşimleri, kullanıcıların markayla etkileşime girmesini sağlayarak, teknolojik doğrulama ile kamuoyu katılımı arasında iki yönlü bir diyalog ortaya çıktı. 1400 kilometreden fazla mesafeyi kapsayan ve şehir içi trafik sıkışıklığından dağlardaki virajlara, yüksek hızlı sürüşe kadar her türlü sürüş senaryosunu kapsayan mücadele, hem günlük kullanım hem de uzun mesafeli seyahatleri kapsadı. Araçlar altı temel alanda titizlikle değerlendirildi: menzil, şarj, hızlanma, otomatik park yardımı (APA), NVH iyileştirmesi ve V2L fonksiyonu. Tüm testlerde Chery modelleri olağanüstü sonuçlar ortaya koyarak, CSH yeniliklerinin sürücüler için gerçek faydalara nasıl dönüştüğünü gösterdi.
Hibritin değer çerçevesini yeniden tanımlıyor!
CSH, yenilikçi platformuyla bu dayanıklılık mücadelesinde devrim niteliğinde beceriler ortaya koydu. Beşinci nesil 1.5 TGDI hibrite özel motor, yüzde 44,5 termal verimlilikle yeni bir endüstri standardı belirliyor. Yüzde 98,5 şanzıman verimliliğine sahip sürekli değişken elektrikli hibrit DHT sistemle birleştirildiğinde, performans ve verimlilik arasında mükemmel bir denge ortaya çıkıyor. Bu teknolojik gelişmeler, her iki stratejik modelde de (TIGGO9 CSH ve ARRIZO8 CSH) gelişmiş bir performans üstünlüğü sağlıyor. Bu etkinlikte, en önemli performans göstergesi olan menzile büyük vurgu yapıldı. SUV segmentinin amiral gemisi TIGGO9 CSH, 1400 kilometrenin üzerinde etkileyici bir toplam menzil sunarak, yeni güç aktarma organlarına sahip araç sahiplerinin uzun mesafeli yolculuklarda menzil kaygısını etkili bir şekilde ortadan kaldırıyor. ARRIZO8 CSH, zorlu koşullar altında yapılan yol testlerinde 100 kilometrede sadece 4,2 litre ile son derece düşük karma yakıt tüketimi elde ederek, CSH'nin verimlilik, yakıt tüketimi ve uzatılmış sürüş menzili konusunda liderliğini kanıtladı. Dayanıklılık testi ayrıca CSH'nin enerji geri kazanımı, hızlanma performansı ve güç üretimi açısından olağanüstü performansını da ortaya koydu. İki model, 120 km/s hızla 600 kilometrelik yolculuğu tamamlayarak, kullanıcıların hibrit performansa yönelik yüksek beklentilerini karşıladı. İkinci nesil Blade batarya, 20 dakika içinde yüzde 30-80 hızlı şarj desteği sunarak uzun mesafeli seyahatler için verimli bir şarj çözümü sağlıyor. TIGGO9 CSH ayrıca, kamp yapmak ve SUV'yi modern açık hava yaşam tarzı için mobil bir güç merkezine dönüştürmek üzere kahve makineleri gibi açık hava aletlerini çalıştırmasını sağlayan 6,6 kW'lık Araçtan Şarj (V2L) işlevine sahip.
Endişesiz park ile üstün konfor seviyesi!
CSH'nin temel avantajlarının yanı sıra, test araçları aynı zamanda bir dizi akıllı ve konfor odaklı işleve de sahip. Yaklaşık 20 ADAS özelliği ve APA (Otomatik Park Asistanı) sistemiyle donatılan modeller, zorlu yol koşullarında kullanıcılara ek güvenlik ve konfor sağlıyor. Araçlar, 120 km/s hızda bile sadece 60 dBA gibi oldukça sessiz bir kabin içi gürültü seviyesi ile olağanüstü NVH (Gürültü, Titreşim ve Sertlik) performansına sahip olup, sürücüler ve yolcular için sessiz ve konforlu bir ortam sağlıyor. Bu premium özellikler, modellerin ek özelliklerini temsil ediyor ve Chery'nin akıllı inovasyona ve birinci sınıf kullanıcı deneyimine olan bağlılığını vurguluyor. Şehir içi trafiğin “son kilometre” mücadelesinde araçlar, dar paralel park koşullarında otomatik park asistanının (APA) performansını sergiledi. Sistem, park alanlarını milimetrik hassasiyetle tarıyor ve manevrayı tek bir komutla tamamlıyor. Sonraki 540 derece panoramik test sırasında, 360 derece izleme sistemi, gerçekten kapsamlı bir görüş sağlamak üzere 180 derece şeffaf şasi görünümü ile mükemmel bir uyum içinde çalıştı. Bir misafirin, TIGGO9 CSH park manevrasını izledikten sonra yorumu ise şöyle oldu: “Dürüst olmak gerekirse, benden daha iyi paralel park ediyor!”
Testler 20’den fazla ülkede gerçekleştirilecek!
Chery’nin “Sonsuz Ufuklar, Endişesiz Yolculuklar” etkinliği sadece markanın teknolojik becerilerini sergilemekle kalmadı, aynı zamanda “teknoloji eşitliği” ve “kapsayıcı inovasyon” felsefesini de somutlaştırdı. Chery CSH, Çin'deki etkinliğin ardından bir sonraki durak olarak Malezya'ya gidecek. Shaodong Zhu (Chery Uluslararası Başkan Yardımcısı), törende Malezya pazarı yetkilileriyle bir araya gelerek devir teslim törenini tamamladı. Etkinlik gelecekte, Asya, Avrupa ve Amerika'da 20'nin üzerinde ülke ve bölgede 40'ın üzerinde saha testini kapsayacak şekilde genişletilecek ve böylece dünya genelinde basın ve kullanıcıların daha geniş katılımı sağlanacak. TIGGO9 CSH ve ARRIZO8 CSH'nin dışında CSH serisindeki diğer modeller de teste katılacak ve sistemin farklı ortamlardaki tüm senaryolara sorunsuz bir şekilde uyum sağlayabildiğini gösterecek. Seri üretim araçlarda yüksek verimlilik ve son derece düşük enerji tüketiminin standart hale gelmesi ve aile tipi SUV araçların 1.400 kilometre menzil ve 6,6 kW V2L işlevi sunmasıyla otomotiv sektöründeki rekabet ortamı kökten değişecek. Chery, aralıksız inovasyonuyla küresel hibrit pazarını "sınırsız" olasılıkların olduğu yeni bir döneme taşıyor.
Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.
Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin sağlık ve beslenme alanındaki en prestijli organizasyonlarından biri olan Uluslararası Terapötik Beslenme Kongresi, 2025 yılında daha kapsamlı bir içerikle İstanbul’da düzenleniyor. Organizasyonun 26-28 Eylül 2025 tarihleri arasında İstanbul Pullman Convention Center’da gerçekleştirileceği bildirildi.
Geçtiğimiz yıl 75 konuşmacı, 220 sunum, 40 firma ve 1200 katılımcıya ev sahipliği yapan kongrenin, Türkiye’de ilk kez Gıda Takviyeleri ve Fonksiyonel Gıdalara özel düzenlenen Vitahealth Fuarı ile eş zamanlı gerçekleştirildiği hatırlatıldı. Bu büyük ilginin ardından, 2025 etkinliğinin çok daha geniş kapsamlı bir programla katılımcıları karşılayacağı belirtildi.
Bu yılki organizasyonda, sağlık alanında çığır açan bir başlık olan Rejeneratif Tıp, Kök Hücre ve Estetik Uygulamalar Kongresi’nin de programa dahil edildiği açıklandı. Böylece, sağlık, bilim ve inovasyon alanlarının aynı çatı altında buluşacağı ifade edildi.
Vitahealth 2025’in yalnızca bir fuar olmadığı, aynı zamanda sağlık profesyonellerine yeni iş birlikleri kurma, güncel gelişmeleri takip etme ve uluslararası ağlara erişim imkânı sunan kapsamlı bir platform olacağı vurgulandı. Etkinlik programında uluslararası katılımın artırılacağı, gerçek vaka sunumları ve interaktif oturumlarla derinlemesine mesleki gelişim imkânları sağlanacağı, ayrıca ihracata yönelik pazara giriş desteği sunulacağı belirtildi. Sağlık profesyonellerine yönelik uygulamalı eğitimlerin yer aldığı özel workshopların da etkinlik takviminde yer alacağı bildirildi.
Organizasyon kapsamında, 2. Vitahealth Fuarı, 5. Uluslararası Terapötik Beslenme ve Anti-Aging Kongresi ile 1. Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Kongresi'nin eş zamanlı olarak gerçekleştirileceği kaydedildi. Yalnızca sağlık profesyonellerine açık olacak etkinliğin, bilimsel içeriği ve ticari potansiyeliyle 2025 yılının en dikkat çekici sağlık buluşmalarından biri olması hedefleniyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.