Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
nstagram ve Facebook’un çatı şirketi Meta, kurdukları yeni abonelik sistemiyle, kullanıcıların iki sosyal medya platformunda para vererek mavi tik alabileceklerini duyurdu.
Söz konusu abonelik uygulamasında istenen ücret, web için 11,99 dolar (yaklaşık 225,41 TL), iPhone kullanıcıları için ise 14,99 dolar (yaklaşık 281,81 TL) olarak açıklandı
Mavi tik, doğrulanmış hesap rozeti olarak biliniyor ve yüksek profilli hesapların gerçek olduğunu işaret ediyor.
Ücretli mavi tik uygulaması, bu hafta Avustralya ve Yeni Zelanda’da geçerli olacak.
Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, bu adımın platformlardaki güvenliği ve gerçekliği artıracağını söyledi.
Kasım 2022’de Twitter’ın sahibi Elon Musk da, benzer bir uygulamayı devreye sokmuştu.
Meta’nın ücretli aboneliği henüz şirketler için geçerli değil. Ancak tüm tekil kullanıcılar yapacakları ödemeyle mavi tik alabilecek.
İnternet sitesinde yaptığı bir açıklamada Meta, aboneliğin ödeme yapan kullanıcılara mavi tik, gönderilerinde daha fazla görünürlük, koruma ve müşteri hizmetlerine daha kolay erişimi de beraberinde getireceğini bildirdi.
Şirket, BBC’ye yaptığı açıklamada ise abonelik uygulamasının, hali hazırda mavi tiki olan hesapları etkilemeyeceğini ancak ücretli özellik sayesinde de daha küçük hesapların daha fazla görünürlük elde edeceğini söyledi.
BBC internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bbc.com/turkce/articles/c7279xjn7v9o?at_medium=RSS&at_campaign=KARANGA
Çin, piyasa beklentileriyle uyumlu olarak gösterge borç verme faiz oranlarını art arda altıncı ayda da değiştirmedi.
Bir yıllık faiz oranı (LPR) %3,65'te ve beş yıllık LPR %4,30'da bırakıldı.
27 piyasa gözlemcisinin katıldığı bir ankette, tüm katılımcıların 21'i veya %78'i her iki oranda da değişiklik olmayacağını tahmin etmişti.
Çin'deki yeni ve cari kredilerin çoğu bir yıllık LPR'ye dayalı, beş yıllık oran ise mortgage kredileinin fiyatlandırılmasını etkiliyor. Çin, ekonomiyi canlandırmak için her iki oranı da en son Ağustos ayında indirmişti.
ABD’de bugün öncü endeks takip edildi, Ocak ayı için -%0,3 beklentiye paralel -%0,3 olarak açıklanırken önceki ayın verisi -%0,8’di. Öncü endeks verisi negatif tarafta kalarak resesyona işaret etmeye devam ediyor. ABD hisse senedi endekslerinde FED başkanlarının açıklamaları takip edildi. Perşembe günü 2 FED başkanının 50 baz puanlık faiz artışına işaret etmesi ve geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon verilerinde analist beklentilerinin üzerinde verilerin açıklanması, üç günlük hafta sonu öncesinde yatırımcıların risk iştahını baskıladı ve Perşembe günü yaşanan satış baskısının etkileri Cuma günü de devam etti. FED terminal faiz oranı ay başındaki %4,9’luk seviyesinden yaşanan gelişmeler sonrasında güncelde %5,3 seviyesine yükselmiş durumda ve yatırımcılar önümüzdeki iki toplantıda 25’er baz puanlık faiz artışı olacağını fiyatlıyor.
ABD hisse senedi piyasaları güne negatif tarafta başlangıç yapmış olsa da Dow Jones endeksi seansın son çeyreğinde gelen alımlarla seansı %0,39 kazanımla sonlandırırken S&P500 ve Nasdaq ise değer kaybı yaşadı. S&P 500 endeksi %0,28 kayıpla 4079 seviyesinden seansı sonlandırırken Nasdaq ise %0,58 değer kaybı yaşadı. S&P500 endeksinde en çok değer kazanan sektörler %1,29 ile temel tüketim, %1 ile altyapı ve %0,89 ile sağlık olurken, en çok değer kaybeden sektörler ise -%3,65 ile enerji, -%1,19 ile bilgi teknolojileri ve -%0,96 ile hammadde oldu. Dow Jones endeksinde en çok değer kazanan sektörler %2,35 ile sağlık, %1,70 ile temel tüketim ve %0,49 ile sanayi olurken en çok değer kaybeden sektörler ise -%2,23 ile enerji, -%1,10 ile bilgi teknolojileri ve -%0,94 ile hammadde oldu. FAANG hisselerinin Cuma günü performanslarına bakacak olursak Meta %0,26 kazanırken Apple %0,75, Amazon %0,97, Netflix %0,78 ve Google %1,24 değer kaybetti. AMC Networks şirketi bugün açıkladığı beklenti üzeri bilanço sonrasında %32 değer kazanarak seansı sonlandırırken özellikle lisanslama gelirlerinin geçen seneye kıyasla iki katının üzerinde olması dikkat çekti. Açıkladıkları bilançoda mRNA-1010 soğuk algınlığı aşısında karışık sonuçlar açıklayan Moderna %3,31 değer kaybetti. Bilanço açıklamasında analist beklentilerinin üzerinde gelir açıklayan ve 2023 beklentisini yukarı yönlü revize eden DraftKings %15 değer kazanımıyla seansı sonlandırdı.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/02/18/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-17-02-2023/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Dünya internet sitesinde yayınlanan habere göre; Limak İskenderun Uluslararası Limanı’nda dolu konteyner kapı çıkış ve iç boşaltım operasyonlarına mart ayı içerisinde başlanması hedefleniyor. İstifleme ve sayım işlemlerinin netleşmesi ve dolu konteynerlerin incelemeye uygun alana taşınmasının ardından limana giriş konusunda planlama için irtibata geçileceği, planlama dışında limana giriş taleplerine uygunluk verilemeyeceği belirtiliyor.
Çalışmaların titizlikle sürdürüldüğü limanda gemi tahliye ve yükleme operasyonlarının 3 ay içinde başlanması planlanıyor.
Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.dunya.com/sektorler/lojistik/iskenderun-limaninda-tahliye-ve-yuklemeye-3-ay-icinde-baslanacak-haberi-686107
Merkezi New York’ta bulunan yatırım bankası Morgan Stanley Türkiye’de 10 ili etkileyen depremlerin olası makroekonomik maliyetine ilişkin rapor yayınladı. Raporu hazırlayan uzmanlar yeniden inşa sürecinin finansmanının yönetilebilir göründüğünü; ancak para politikasında bir değişiklik olmadıkça enflasyon riskinin artacağı uyarısında bulundu.
Yatırım bankası doğrudan konut hasarına ilişkin maliyetin 24 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ettiklerini; ancak bu rakamın ilave birtakım maliyetler hesaba katıldığında 38 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtti.
Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk tarafından hazırlanan raporda, depremden en çok etkilenen bölgelerin Türkiye sanayisindeki payının yüzde 5 civarında olduğu kaydedildi.
Üretim kaybıyla bağlantılı dolaylı maliyetin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 0,5’i kadar olacağı öngörüsü paylaşıldı.
Morgan Stanley raporunda yeniden inşa sürecinin finansmanının ve makroekonomik etkisinin yönetilebilir göründüğünü; ancak yeniden yapılanma ve afet yardımı maliyetlerinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 3,6’sı gibi ciddi bir mali yük getireceğini belirtti.
Cari açığın artması bekleniyor
Depremin ardından yeniden inşa sürecinin ithalat bileşeni sebebiyle mevcut cari açığın 9 milyar dolar artmasının beklendiği kaydedildi.
Enflasyonist risklerin artmasını öngören Morgan Stanley uzmanları, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın politika faizini 23 Şubat’ta yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 9’dan yüzde 8’e düşürmesini bekliyor.
Amerika'nın Sesi (VOA) internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.voaturkce.com/a/abd-yatirm-bankasi-morgan-stanley-depremin-ekonomiye-olasi-etkilerine-iliskin-rapor/6968143.html
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Düşük kur-düşük faiz politikası, Türkiye’de enflasyon rakamlarını düşüremezken, ihracatçının daha katma değerli ihracat yapmasını önlerken, ithalatın miktar ve değer olarak ihracattan çok daha fazla artmasına ve dış ticaret açığının kar topu gibi büyümesine yol açıyor.
Türkiye’nin, son yıllarda uyguladığı kur ve faiz politikası nedeniyle ithalata daha fazla kaynak ayırmak durumunda kaldığı, ihracattan daha az döviz geliri elde ettiğini Türkiye İstatistik Kurumu verileri destekler nitelikte.
Türkiye’nin 2022 yıllarındaki dış ticaret performansı incelendiğinde ithalatı miktar bazında yüzde 8,2 artarken, bu ithalata ödediği dövizdeki yükseliş yüzde 24’e ulaştı.
İhracatımızın miktar ve değer artışına baktığımızda TÜİK verileri Türkiye’nin, 2022 yılında ihracatının miktar bazında yüzde 4,8 artabildiğini, ihracattaki değer artışının ise; yüzde 8 ile sınırlı kaldığını ortaya koyuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı Dış Ticaret Endeksleri; Türkiye’nin düşük kur politikasının dış ticaret dengesini de bozduğunu gösteriyor.
Türkiye 2021 yılında 46 milyar dolar dış ticaret açığı vermişken, 2022 yılında dış ticaret açığının 110 milyar dolara dayandığı görülüyor.
Türkiye’nin dış ticaret verilerini yorumlayan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türkiye’nin ihracat miktarındaki artışın 2021 yılında yüzde 17 iken, 2022 yılında yüzde 5’e gerilediğini, buna karşın ithalat miktar endeksindeki artışın 2021 yılında yüzde 3,3 iken, 2022 yılında yüzde 8,2’lik ilerlediğine dikkati çekti.
İhraç ürünlerinin 2022 yılında değer bazında yüzde 8 artış gösterdiğini buna karşın ithalatın yüzde 24 daha pahalı yapılır hale geldiğini aktaran Eskinazi, “İthalatımızdaki artış hem miktar, hem de değer olarak ihracatımızın artışının çok üzerinde. Türkiye düşük kur-düşük faiz politikasıyla enflasyonu düşürme, kişi başı milli geliri yüksek gösterme çabası içerisinde. Bütün bunlar kulağa hoş gelen hedefler ancak ekonominin dinamikleriyle örtüşmüyor. Düşük kur, düşük faiz politikasına geçtiğimizden beri enflasyon tüm yakıcılığıyla arttı ve son 25 yılın en yüksek seviyelerini gördük. Dış ticaretimizde bu süreçte olumsuz etkilendi. 2021 yılında 46 milyar dolar olan dış ticaret açığımız, 2022 yılında 110 milyar dolara dayandı. Bu tablo Türkiye’ye bu zaman diliminde yabancı yatırım girişinin de ötelenmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
Böyle giderse dış ticaret açığı 160 milyar dolara çıkacak
Türkiye’nin 11 ilini vuran büyük bir deprem yaşadığına işaret eden Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştiren bölgemizde yaşadığımız deprem nedeniyle üretim ve ihracatta düşüşler yaşanacak. Bu durum 2023 yılında Türkiye’nin genel performansını da etkileyecek. Diğer bölgelerimizdeki ihracatçılarımızın üzerine düşen sorumluluk bir kat daha artacak. Biz 365 gün 24 saat çalışarak bu açığı kapatmaya hazırız. Bu zeminde Türk ihracatçılarının daha rekabetçi olabileceği bir ekonomik iklim ülkemiz için daha faydalı olacaktır. Bu yönde adımlar atılmadığı takdirde dış ticaret açığımız 160 milyar dolara ulaşacaktır.”
15 yıl sonra ortalama ihraç fiyatı eski seviyesine ulaşıyor
Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatı, 2008 yılında 1,58 dolar iken, sonraki yıllarda sürekli gerileyerek 2020 yılında 1,2 dolar bandına gelmişti. 2021 yılındaki yüzde 9,5’luk ve 2022 yılındaki yüzde 8’lik artışla 2022 yılı sonunda Türkiye’nin ortalama ihraç fiyatı 1,47 dolar seviyesine ulaştı. Ortalama ihraç fiyatımız 2023 yılı Ocak ayında ise yüzde 24 artışla 1,56 dolara geldi. Ortalama ihraç fiyatında 2023 için kendisine 3 dolar hedef belirleyen Türkiye, ortalama ihraç fiyatında kaybettiği irtifayı 15 yıl sonunda geri kazanabildi.
Türkiye’nin ithalat rakamlarına bakıldığında; Türkiye 2021 yılında ithalatını yüzde 26 daha pahalı yapmak durumunda kaldı. Petrol fiyatlarındaki yüzde 113’lük artış, bitkisel yağ fiyatlarındaki yüzde 47’lik yükseliş, hammadde ithalatındaki yüzde 45’lik artış Türkiye’nin ithalata ödediği paranın artmasına yol açtı.
Türkiye’nin ithalattaki kötü gidişi 2022 yılında zirve yaptı. İhracatını dolar bazında sadece yüzde 8 artırabilen Türkiye, ithalatını döviz bazında yüzde 24 daha pahalı yapmak durumunda kaldı. İthalattaki artışta tetikleyen unsurlar enerji maliyetlerindeki yüzde 99’luk, bitkisel yağ fiyatlarındaki yüzde 19’luk yükseliş tetikleyici oldu
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı fonlarının hisse senedi yükümlülüklerinin artırılmasının yanı sıra Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) borsayı fon mekanizmasıyla destekleyeceğinin belirtilmesi endeksin performansına olumlu yansıdı. BIST beş iş günü kapalılık durumunun ardından geçtiğimiz hafta Çarşamba günü işlemlerine başlamıştı. Endeks üç iş günü içerisinde haftalık bazda %11,6 oranında toparlandı. Endeksin ilk aşamada 5000 seviyesinin üzerinde kalması yükseliş eğiliminin korunması adına izlenebilir. Öte yandan ABD’de son zamanlarda açıklanan bazı ekonomik veriler enflasyonist etkiye yönelik endişelere neden oluyor. Buna paralel Fed’in önümüzdeki aylarda da faiz artırım sürecine devam edebileceğine yönelik tahminler şekilleniyor. Dolar küresel çapta güçlenirken, ABD tahvil faizleri yukarı yönlü baskı altında. Bu gelişmelerin küresel risk iştahı açısından negatif olduğunu söyleyebiliriz. BIST dengeye ulaşana kadar kendi iç dinamiklerimize bağlı olarak hareket edebilir. Dolayısıyla da bu dönemde yurtdışı borsaların seyrinin BIST üzerinde belirgin bir etkiye neden olmasını beklemeyiz.
“Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve çevre illeri etkileyen depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dileriz. Ülkemize geçmiş olsun.”
BIST 100 Endeksi 5000’in altını test etse de bu seviyenin üzerinde kapanış gerçekleştirdi. Endeksin haftaya yataya yakın bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. 5000 seviyesinin üzeri yukarı tepkinin devamı için takip edilebilir. 5320 hedef direnç olarak öne çıkıyor. 4713 desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu görünüyor.
İçeride tahvil-bono faizleri geri çekildi. Uzun vadeli tahvil faizlerindeki düşüş daha belirgin gerçekleşti. Son dönemde ABD tahvil faizleri Fed’den faiz artırım beklentileri ile yükseliş eğilimi gösteriyor. Gösterge tahvil faizinde %11,20 ve 10 yıllık tahvilde ise %11 destek seviyeleri olarak takip edilebilir. Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi 567 seviyesine yükseldi.
EUR/USD paritesi Fed’in sıkı para politikasının devamına yönelik beklentilerin ağır basması ile dolar lehine hareketle 1,07’nin altına geri çekildi. 1,07’nin altında 1,0630 kısa vadeli destek olup, paritenin bu seviyenin üzerinde kalması önemli. 1,08 ana direnç seviyesi olarak geçerli. Dolar endeksinin yükselmesi, bazı gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine neden oluyor. Dolar kuru 18,85 direncine yönelim ile yukarı yönlü baskı altında. 18,90 ise direnç olarak takip edilebilir.
Kısa vadeli sıkışmasını aşağı tamamlayan petrol fiyatları son durumda tepki çabası gösteriyor. Brent petrolde 81,10 dolar destek iken, 84,60 dolar ise direnç seviyesidir. ABD tahvil getirilerindeki yükseliş ile geri çekilen altın ons fiyatları yukarı tepki gösteriyor. 1850 ve 1860 dolar direnç haline gelirken, 1818 dolar kısa vadeli destek olarak takip edilebilir. Altın onsun 1818 dolar desteğinin üzerinde kalması önemli. Gram altında 1100 TL kısa vadeli destek konumunda. 1120 TL ise direnç olarak izlenebilir.
BIST 100 Endeksi’nin kısa vadede 4713 desteğinin üzerinde kalması önemli. Ağırlıklı olarak tahvil-bono ile Eurobond yatırımı yaparak belli oranda hisse senedi riski almayı isteyen yatırımcılar ise bu dönemde değişken fonları tercih edebilir.
QNB Finansinvest
https://www.qnbfi.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu hafta yurt dışı piyasalarda ne bekliyoruz?...Haftanın en önemli yurt dışı verileri ABD çekirdek PCE enflasyonu ve çeşitli bölgelerden öncü PMI verileri olacak. Manşet PCE enflasyonuna dair bir beklenti bulunmuyor ancak Aralık ayında %5 olarak açıklanan enflasyonda bir düşüş olup olmadığı takip edilecek. Çekirdek PCE enflasyonunun ise aylık bazda %0,3’ten %0.4’e yükselmesi yıllık bazda ise %4,4’ten %4,3’e gerilemesi bekleniyor. Beklenenin üzerinde çıkacak bir enflasyon seviyesi ABD 10 yıllık tahvil faizleri ve dolar endeksinin daha da yükselmesine neden olacaktır. Ayrıca Fed'den daha uzun süre sıkı para politikası uygulaması ve de faiz artışlarına devam etmesi ile ilgili beklentiler artacaktır.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.