• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -117869,5 milyon TL
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil
  • Fed/Schmid: Faiz kararlarını alırken somut verilere çok fazla dayanacağız, tahminlere daha az odaklanılmasına olanak tanıyacağız
  • Fed/Schmid:Faiz oranları sıfır alt sınırına ulaştığında iyi bir şey olmaz
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -117869,5 milyon TL
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil
  • Fed/Schmid: Faiz kararlarını alırken somut verilere çok fazla dayanacağız, tahminlere daha az odaklanılmasına olanak tanıyacağız
  • Fed/Schmid:Faiz oranları sıfır alt sınırına ulaştığında iyi bir şey olmaz
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -117869,5 milyon TL
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil
  • Fed/Schmid: Faiz kararlarını alırken somut verilere çok fazla dayanacağız, tahminlere daha az odaklanılmasına olanak tanıyacağız
  • Fed/Schmid:Faiz oranları sıfır alt sınırına ulaştığında iyi bir şey olmaz
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -117869,5 milyon TL
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil
  • Fed/Schmid: Faiz kararlarını alırken somut verilere çok fazla dayanacağız, tahminlere daha az odaklanılmasına olanak tanıyacağız
  • Fed/Schmid:Faiz oranları sıfır alt sınırına ulaştığında iyi bir şey olmaz
  • Fed/Schmid: Faiz kararlarını alırken somut verilere çok fazla dayanacağız, tahminlere daha az odaklanılmasına olanak tanıyacağız
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -117869,5 milyon TL
  • Fransa Bakanı Martin: Trump'ın son tarife tehditi destekçi değil

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Anadolu Sigorta, 100. yılında Anıtkabir’i ziyaret etti

9 Mart 2025 • 11:02:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sigortacılık sektörünün öncüsü Anadolu Sigorta, 100. yılında Anıtkabir’i ziyaret etti. Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi olan Anadolu Sigorta, bir asrı geride bırakırken Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda geleceğe emin adımlarla ilerliyor.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla kurulan Anadolu Sigorta, 100. yıldönümünde 8 Mart’ta Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’e olan bağlılığını ve minnetini bir kez daha vurguladı. Ziyarete, Anadolu Sigorta üst yönetimi, çalışanları, Türkiye İş Bankası yöneticileri ve acenteler katıldı.

Bu anlamlı ziyaret, Anadolu Sigorta’nın köklü geçmişine olan bağlılığını ve geleceğe dair kararlılığını bir kez daha ortaya koyarken Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş Anıtkabir Özel Defteri’ne Anadolu Sigorta’nın 100 yaşına ulaşmasından duydukları gurur ve mutluluğu kaleme aldı.

Anadolu Sigorta’nın 100 yıllık mirası, sadece sigortacılık sektörü için değil, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ve kalkınması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonuyla temelleri atılan ve İş Bankası’nın öncülüğünde kurulan şirket, geçen bir asır boyunca güven, yenilikçilik ve sorumluluk bilinciyle faaliyetlerini sürdürdü.

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Z. Mehmet Tuğtan “Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketi olarak bir asrı geride bırakırken, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli rol oynamanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin sigorta okulu olma misyonunu üstlenirken neredeyse Cumhuriyet’imiz ile yaşıt bir şirket olarak çağın gerekliliklerine uygun yenilikçi adımlar atarak bu büyük mirası geleceğe taşımayı en büyük sorumluluğumuz kabul ediyoruz. Köklerimize sıkı sıkıya bağlıyız, ancak gözümüz daima gelecekte. 100 yıl boyunca Anadolu Sigorta’ya güvenen tüm sigortalılarımıza, emek veren çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Deri ve kürk sektörünün yeni hedefi iç pazar

9 Mart 2025 • 11:00:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Organik Giyim Sanayicileri Derneği (OGSD), kürk ve deri ürünlerinin iç piyasada daha iyi tanınmasını ve uygun fiyatlı ürünlerin doğrudan tüketiciyle buluşmasını sağlamak için Zeytinburnu Fişekhane’de ‘Deri Günleri’ organize etti. 7 Mart'ta başlayan ve 9 Mart'ta sona erecek Deri Günleri ile üretiminin tamamına yakınını ihracata yapan sektörün iç piyasa ile buluşmasını sağladıklarını ifade eden OGSD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yavuz Boynukısa, ilk kez düzenlenen bu tip organizasyonların devamının da geleceğini kaydetti. Kürk ve deri sektörü deyince dünyada ilk akla gelen ülkelerden biri Türkiye olmasına karşın bunun iç pazarda tam karşılığını bulamadığını belirten Boynukısa, "Sektör yıllarca üretiminin neredeyse yüzde 95'ini yurtdışına sattığı için iç piyasa biraz geride kaldı. Fakat artık fiyatların düşmesi ve alternatif ürünlerle fiyat farklarının neredeyse kalmamasından ötürü iç piyasa tarafından da rahatlıkla alınabilir hale geldi. Biz de bunu tüketicilerimize göstermek ve üretici fiyatları ile bu ürünlerle buluşmalarını istiyoruz." dedi. OGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Musa Evin de "Dünyaya deri ceket satıyoruz, Türkiye'ye satamıyoruz. Ne acıdır ki Türkiye'ye deriyi tanıtamıyoruz. Bu tip organizasyonlarla artık Türk derisini kendi halkımıza daha iyi tanıtmaya ve anlatmaya başlıyoruz.” diye konuştu.

Organik Giyim Sanayicileri Derneği'nin (OGSD) Zeytinburnu Fişekhane’de düzenlediği ‘Deri Günleri’ büyük ilgi görüyor. 7-9 Mart tarihleri arasında düzenlenen organizasyona yoğun bir katılım gözlenirken, tüketiciler de üretici fiyatlarına deri ve kürk ürünlerine sahip olma fırsatı buluyor.

Kürk ve deri sektörünün Türkiye’deki merkezi konumunda olan ve bu alanda 600 yıllık bir geçmişe sahip Zeytinburnu'nda böyle bir organizasyonu düzenlemekten çok memnun olduklarını belirten OGSD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yavuz Boynukısa, sektörde dünyadaki en büyük üçüncü ihracatçı olan Türkiye'de üretilen ürünleri iç piyasaya tanıtmak ve onları tüketicilerle buluşturmak istediklerini kaydetti. Kürk ve deri sektörü deyince dünyada ilk akla gelen ülkelerden biri Türkiye olmasına karşın bunun iç pazarda tam karşılığını bulamadığını belirten Boynukısa, "Tüm dünya için ürettiğimiz ürünleri Türkiye'deki tüketiciyle buluşturup hem sektör paydaşlarını hem de tüketiciyi mutlu etmek için böyle bir organizasyon düzenleme kararı aldık. Sektör yıllarca üretiminin neredeyse yüzde 95'ini yurtdışına sattığı için iç piyasa biraz geride kaldı. Fakat artık maliyetlerle birlikte fiyatların düşmesi ve alternatif ürünlerle fiyat farklarının neredeyse kalmamasından ötürü iç piyasa tarafından da rahatlıkla alınabilir hale geldi. Biz de bunu tüketicilerimize göstermek ve üretici fiyatları ile bu ürünlerle buluşmalarını istiyoruz." dedi.

‘İhracatçı firmaların iç pazarı keşfetmesini istiyoruz’

Katılımcı firmaların ürün gamının çok geniş olduğunu ve her tüketicinin kendi bütçesine göre ürün bulabileceği bir organizasyon düzenlediklerini kaydeden Boynukısa, şöyle devam etti:

"Bizim ürünlerimiz çok büyük adetlerde üretilmediği için tüketicilerin çok rağbet ettiği alışveriş merkezleri gibi yerlerde pek satılmıyor. Aslında kişiye özel çok kaliteli ve güzel ürünler var. Biz de bu ürünleri böyle organizasyonlar ve sokak festivalleri ile tüketicilerle buluşturma kararı aldık. İlkini düzenlediğimiz bu organizasyonun devamı da gelecek. Ayrıca yine burada şimdiye kadar odağı hep yurtdışı olmuş ihracatçı firmalarda bir farkındalık yaratmak ve biraz da iç pazara odaklanmalarını sağlayıp burayı keşfetmelerini istiyoruz. Butik ve küçük adetli üretimlerde uzmanlaşıp ürünlerini tüm dünyaya satan firmalarımız için yeni bir yol açmak istiyoruz."

İç pazar süreklilik için de çok önemli

Türkiye'de üretilen deri ve kürk ürünlerinin yaklaşık yüzde 95'inin yurtdışına ihraç edildiğini belirten Boynukısa, bunun da çok büyük bir bölümünün Zeytinburnu'ndan karşılandığını ifade etti. Bu ihracatın bir bölümünün içeriye kaydırılmasının firmaların sürekliliği açısından da çok önemli olduğunu kaydeden Boynukısa, "Dünyada her an farklı durumlar yaşanabiliyor. Mesela uçak düşüyor, başka bir ülkede kriz veya bizden kaynaklanmayan farklı hadiseler meydana gelebiliyor. Tamamen ihracata bağımlı olmak o noktada sıkıntı yaratabiliyor. Firmaların iç piyasaya da satar hale gelmesi durumunda süreklilik ve gelişim de sağlanacak. Bu aslında tüm dünyada böyle. Ürettiğiniz ürünün kesinlikle iç piyasada da karşılığının olması lazım. Dışarıdaki ekonomik olumsuzluklardan dolayı zorlandığımız zamanlarda iç piyasamızın buna katkıda bulunması gerekiyor. Eğer biz sektör olarak iki tarafı birlikte götürebilirsek bu durum bizim ihracat adetlerimize de olumlu yansıyacak, ticaret hacmi büyüyecek, toplam adetlerde daha fazla rakamlara ulaşabileceğiz. Adetlerin yükselmesi içeride insanların ürünlere daha uygun maliyetle ulaşmasını sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Deri ve kürk sektöründe sezonsal bir handikap olduğuna işaret eden Boynukısa, sektörün diğer tekstilciler gibi 12 ay boyunca tam kapasite ile çalışamadığı için markalaşmanın zorlaştığını ve yoğunluğun kış ve bahar aylarında olduğunu kaydetti. Firmaların çalışmalarının 12 aya yayılması için bu tip etkinliklerin çok önemli olduğunu söyleyen Boynukısa, "Bizim bu etkinliklerle butik firmalarımızın olduğunu insanlara göstermemiz gerekiyor. İhracatçılarımızın yerel marketlerle buluşmasını çok önemsiyoruz. Tüm amacımız bu." dedi.

Deriyi tanıtımlarla moda haline getireceğiz

OGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Musa Evin de dünyada deri sektöründe bir daralma olduğunu belirterek, yapılması gereken en önemli şeylerden birinin derinin moda olmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Dericiler olarak bu yolda bazı girişimlere başladıklarını ifade eden Evin, "Ünlü tasarımcıları Türkiye'ye getirelim. Tabakhaneden başlasınlar, konfeksiyona ve saraciyeye kadar bitmiş ürünleri alsınlar gitsinler. Ünlü vloggerları getirelim, ürünlerimizi giydirelim, paylaşım yapsınlar. Onlar gelmiyorsa biz ayaklarına gidelim. İstanbul Ticaret Odası'yla bu işi yapmak için çok uğraşıyoruz ve inşallah onlardan da İhracatçılar Birliği'nden de destek alacağız. Derneklerimiz de desteklerse bu projenin çok ses getireceğine inanıyoruz. Bunun yanında yurtdışında çok popüler olan Türk dizilerini kullanmayı planlıyoruz. Burada özellikle derinin yaşayan ve doğal bir ürün olduğuna, çevreciliğine, döngüselliğine ve insanlığın ilk çağlarından beri var olduğuna vurgu yapacağız." dedi.

‘Suni deri diye bir şey yok, gerçek deri çevreci ve sürdürülebilirdir’

Deri sektörünün son derece çevreci ve doğaya uyumlu bir sektör olduğuna vurgu yapan Evin, "Bir de suni deri denilen, deri görünümlü ve deri muadili ürünler var. Bunlar petrokimya mamulü, petrol muadili ve poliüretan ürünler. Yine aynı şekilde vegan deri diye bir şey çıktı. İçerisine deri kırkıntıları ve yaprak koyuyorlar, geri kalan hepsi polyester. Bu esasında insanları kandırmak. Bence burada hükümetin, devletin bu olaya el koyması lazım. Suni deri diye bir kelime yok. Gerçek deri son derece çevreci ve sürdürülebilir bir üründür. Gerçek deri ve kürk ürünlerinde asla av hayvanı kullanılmaz, hepsi çiftliklerde yetiştiriliyor. Etleri için üretilen hayvanların derilerini biz kullanıp insanlar için son derece kaliteli, doğa dostu ve sürdürülebilir ürünler tasarlıyoruz." diye konuştu.

Zeytinburnu’nu deri modasının başkenti yapmak istiyoruz

Zeytinburnu'nun dünyada derinin moda merkezi olduğunu ve buradan tüm dünyaya ürün gönderildiğini kaydeden Evin, şöyle devam etti:

"Dünyaya deri ceket satıyoruz, Türkiye'ye satamıyoruz. Ne acıdır ki Türkiye'ye deriyi tanıtamıyoruz. Ancak yapacağımız çalışmalarla Zeytinburnu’nu dünyada deri modasının başkenti yapmak istiyoruz. Bir de derinin üstünde çok yanlış bir pahalı algısı var. Neye göre, kime göre pahalı? Pahalı olabilmesi için başka şeylerle karşılaştırılması lazım. Deri, uzun seneler kullanabileceğiniz bir üründür. Nefes alır, doğaldır, sürdürülebilir özelliği vardır. Bizim bunu daha iyi tanıtmamız lazımdı. Özel günlerde en güzel hediye olması gerekirdi. Şimdiye kadar yapamadık ama bu organizasyonla artık Türk halkına Türk derisini daha iyi tanıtmaya ve anlatmaya başlıyoruz. Üstelik bu daha başlangıç. Biz bu organizasyonları Ankara'da, Trabzon'da, Kayseri'de, Gaziantep'te ve alım gücü olan diğer şehirlerde de düzenleyeceğiz. Deri Günleri'nde ürünleri maliyetine satıyoruz ve tüketiciler kumaş gömlek, ceket fiyatına deri ürünler alabiliyor."

Deride en önemli ihracat pazarının Rusya bölgesi ve Türk Cumhuriyetleri olduğunu belirten Evin, orada yaşanan savaştan dolayı ihracatın ciddi anlamda düştüğüne dikkat çekti. Tek pazara fazla bağımlı olmalarının sıkıntılarını yaşadıklarını ifade eden Evin, "Bizim ihracatta pazarları çeşitlendirmemiz lazım ama ondan önce buradaki pazarı bizim hareketlendirmemiz, kendi insanımıza satmamız gerekiyor. İnsanımıza satarsak onlar da çevrelerinde gösterecekler, turistler görecek, yabancılar görecek. O yüzden iç pazara büyük önem veriyoruz." dedi.

 

Chery, geliştirdiği modelleri daha da güvenli hale getirmek için yatırım ve çalışmalarını aralıksız sürdürüyor

9 Mart 2025 • 10:58:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çin’in otomotiv alanındaki en güçlü markalarından Chery, geliştirdiği modelleri daha da güvenli hale getirmek için yatırım ve çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, güvenliğin cinsiyeti ve tarafı olmayacağı görüşünü savunan Chery, ürün güvenliği tasarımının ilk aşamalarından itibaren, kadın fiziksel özelliklerini (boy: 1,58 m, ağırlık: 49 kg) yansıtan özel çarpışma testi mankenleri tanıttı. Bu mankenler, kadın araç güvenliğine odaklanan çok sayıda çarpışma testinde kullanılıyor ve ortaya çıkan veriler ürün geliştirmenin temelini oluşturuyor. Kadın manken testleri, sadece potansiyel sorunları tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda araç tasarım felsefesinin evrimini yönlendirmede de önemli rol oynuyor.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, yeni nesil teknolojilere sahip yenilikçi modelleriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırırken sürüş güvenliğine yönelik yatırımlarını da sürdürüyor. Marka, bir yandan güvenlikten en yüksek skorları alan modellerini sürekli olarak geliştirirken diğer taraftan da dikkat çekici sektöre yön verecek çalışmalara imza atıyor. Bu kapsamda Chery yeni çarpışma testi mankenlerini tanıttı.
Kadınların güvenliği göz ardı edilemez!
Asırlık endüstriyel gelişim tarihinde güvenlik testleri, her zaman sır niteliğinde bir veri boşluğu barındırdı. Çarpışma testi mankenleri, ortalama erkek fiziksel özelliklerine göre tasarlandı ve uzun zamandır küresel otomotiv endüstrisinin güvenlik standartlarına hâkim durumda. Bunun sonucu olarak tipik şekilde daha küçük gövde iskeletine, farklı kas yoğunluklarına ve kemik yapılarına sahip kadınların karşılaştığı riskler olması gerektiği gibi ele alınamıyor. ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi'nin (NHTSA) yaptığı bir araştırmaya göre, kadınların benzer kazalarda ciddi yaralanmalara maruz kalma olasılıkları erkeklere göre yüzde 73, hayatını kaybetme olasılıkları ise yüzde 17 daha fazla. Güvenliğin cinsiyeti ve tarafı olmayacağı görüşünü savunan Chery, ürün güvenliği tasarımının ilk aşamalarından itibaren, kadın fiziksel özelliklerini (boy: 1,58 m, ağırlık: 49 kg) yansıtan özel çarpışma testi mankenleri tanıttı. Bu mankenler, kadın araç güvenliğine odaklanan çok sayıda çarpışma testinde kullanılıyor ve ortaya çıkan veriler ürün geliştirmenin temelini oluşturuyor. Kadın manken testleri, sadece potansiyel sorunları tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda araç tasarım felsefesinin evrimini yönlendirmede de önemli rol oynuyor. Chery'nin güvenlik alanındaki hassas yaklaşımı, yıllar geçtikçe araştırma, test ve üretimin her aşamasına nüfuz eden kapsamlı bir “güvenlik eşitliği” sistemine dönüştü.
Chery’den milyonlarca kullanıcıya güvenlik!
“Güvenlik eşitliği” sadece verileri iyileştirmekle ilgili değil; tasarım felsefelerini dönüştürmekle de ilgili. Chery, kadınların otomobil kullanma alışkanlıkları konusunda derin bir anlayışa sahip. Fizyolojik farklılıklar nedeniyle kadınlar daha geniş bir görüş alanı ve daha kontrollü bir sürüş pozisyonu için koltuklarını genelde daha önde olacak şekilde ayarlıyor. Chery, bunu hesaba katarak çarpışma testlerinde bir kadının sürüş pozisyonunu ve koltuk ayarını kullanarak; önden, yandan ve ofset olmak üzere birden fazla açıdan çarpışma testleri gerçekleştirdi. Bu yaklaşım, aracın yapısal tasarımında ek güvenlik ve ek çarpışma koruması sağlıyor. Chery'nin güvenlik taahhütlerinin temelini güçlü teknik beceriler oluşturuyor. Chery, henüz 2008 yılında, 150 milyon RMB (Çin Yuanı, yaklaşık 750 milyon lira) yatırım yaptı ve 2010 yılında faaliyete geçen kendi çarpışma test merkezini inşa etti. O yıllarda, Asya'daki en büyük çarpışma test merkezi ve küresel olarak dördüncü en büyük çarpışma testi merkeziydi. Merkezde, Chery araçlarının güvenlik performansını önemli ölçüde artıran; tam araç çarpışması, simüle edilmiş çarpışma, yaya koruması ve güvenlik bileşeni testleri için temel laboratuvarlar yer alıyor. Chery Çarpışma Testi Merkezi, uluslararası seviyede gelişmiş test sistemleri kullanıyor ve Euro-NCAP dahil olmak üzere altı büyük küresel çarpışma testi kuruluşunun standartlarına uygun. Ayrıca 80 adedin üzerinde uluslararası yasal düzenlemenin test şartını da karşılıyor. Chery, güvenlik teknolojisi araştırmasında ve geliştirmesinde küresel standartlara her zaman bağlı kalmaya devam ediyor. Elbette bu hem lüks hem de giriş seviyesi modellerin “beş yıldızlı güvenlik” deneyimi sunmasını sağlıyor. Her yeni araç, geliştirme aşamasından pazara sunulma anına kadar 80 ila 100 titiz çarpışma testinden geçiyor ve yıllık ortalama test yatırımı 50 milyon RMB'yi (yaklaşık 250 milyon lira) aşıyor.
Chery için önce güvenlik ama eşit güvenlik!
Chery’nin en önemli SUV modellerinden olan TIGGO 8, şirketin geliştirme süreci boyunca kapsamlı tüm araç çarpışma testlerinden geçti ve araç 160 adedin üzerinde zorlu çarpışma simülasyonuna tabi tutuldu. TIGGO 8, 2024 yılında olağanüstü güvenlik performansının ve genel kalitesinin bir kanıtı olarak prestijli A-NCAP’ten 5 yıldızlı güvenlik derecesini kazandı ve Chery'nin otomotiv güvenliğindeki uzmanlığını teyit etmiş oldu. Chery, kadın çarpışma testi mankenlerinden tüm ürün gamının küresel beş yıldızlı güvenlik standartlarına uyumuna kadar, “güvenlik eşitliği” ve “önce güvenlik” felsefesine olan bağlılığıyla küresel kullanıcıların güvenini kazandı. Chery, güvenlik teknolojisinin sınırlarını zorlamaya devam ederek her sürücünün ve yolcunun eşit güvenlik korumasından yararlanmasını sağlayacak ve dünya genelinde her yolcu için daha güçlü bir güvenlik temeli oluşturacak.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

Chery hakkında

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com

Eren Perakende, perakende sektöründe "İş’te Eşit Kadın Sertifikası"nı kazanan ilk şirket oldu

9 Mart 2025 • 10:56:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ren Perakende, Sürdürülebilirlik Akademisi ve Intertek iş birliğiyle gerçekleştirilen bağımsız denetimi başarıyla tamamlayarak, perakende sektöründe "İş’te Eşit Kadın Sertifikası"nı kazanan ilk şirket oldu. Bu prestijli sertifika, şirketin kadınlara eşit fırsatlar sunma ve çeşitliliği destekleme konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

 

Sürdürülebilirlik Akademisi ve Intertek iş birliğiyle gerçekleştirilen bağımsız denetim sürecinde, yönetim sistemi, işe alım ve çalıştırma, iş sağlığı ve güvenliği, tedarik zinciri ve sosyal etki gibi beş kritik alanda değerlendirme yapıldı. Eren Perakende, bu süreçten başarıyla geçerek, perakende sektöründe bu prestijli sertifikayı kazanan ilk şirket olarak sektörde fark yarattı.

 

Kadın İstihdamına Yatırım ve Güçlü Destek

 

Eren Perakende, çalışanlarının yüzde 44’ünü kadınların oluşturduğu bir şirket olarak, Bitlis Ham İplik Fabrikası’nda kadın istihdam oranını yüzde 65’e çıkarttı. Şirketin yönetici pozisyonlarında ise kadın oranı yüzde 30,5’e ulaştı. Şirket, kadınlara eşit fırsatlar sunarak iş hayatında kadınların yerini güçlendirmeye devam edecek.

 

‘’Hayatın Her Alanında Eşitliği Destekliyoruz’’

 

Eşitliğin eğitim olmadan mümkün olmayacağını vurgulayan Eren Perakende CEO’su Osman Şentürk, bu konuda sözleri olduğunu hatırlatarak, “Eşitlik, bizim için yalnızca bir değer değil, güçlü bir taahhüt. Eğitimin, fırsat eşitliğinin temel taşı olduğuna inanıyoruz. Bu bilinçle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yalnızca bir kutlama günü olarak görmüyor, Darüşşafaka’nın “Eğitimde Fırsat Eşitliği” misyonuna katkıda bulunuyor ve Darüşşafaka’daki öğrencilerin eğitimine destek sağlayarak anlamlı bir adım atıyoruz. Ayrıca, Sürdürülebilirlik Akademisi ve İntertek tarafından verilen 'İş’te Eşit Kadın' sertifikasını almaya hak kazanan perakende sektöründeki ilk şirket olmanın gururunu yaşıyoruz. İş hayatında olduğu gibi, toplumsal alanda da eşitliği güçlendirmek için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Canon, kadın liderleri destekleyerek geleceği şekillendiriyor

9 Mart 2025 • 10:54:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kadınlar, hayatın farklı rollerinde üstlendikleri sorumluluklar ile yalnızca kendi hikâyelerini yazmıyor; topluma ışık tutan bir değişimin de öncüsü oluyor. Canon, kadınların liderlik pozisyonlarında ve satış alanında daha fazla yer almasını sağlamak için kararlılıkla çalışıyor ve fırsat eşitliğini destekleyen projelere imza atıyor.

Günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda artan farkındalık, her geçen gün daha çok kadının iş dünyasında var olmasını sağlıyor. Kadınların iş hayatındaki etkinliği de çeşitliliğe ve farklı bakış açılarına kapı açarak şirketlere inovatif bir yapı kazandırıyor. Canon ise bu dönüşümde öncü bir rol üstlenerek kadınların iş hayatına katılımını artırmak için uzun yıllardır kararlı bir duruş sergiliyor.

Canon, Kadınların Kariyer Yolculuğunda Yanında

Canon, köklü Kyosei felsefesi doğrultusunda "ortak fayda için birlikte yaşamak ve çalışmak" ilkesiyle hareket ederek kadınların iş hayatında güçlenmesini teşvik ediyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyum içinde şekillendirilen bu yaklaşım kapsamında Canon, kadın çalışanlarına esnek çalışma modelleri, eşit maaş hakkı, lokal ve bölgeler arası kariyer fırsatları, hibrit çalışma günleri ve anneler için yasal izne ek 8 haftalık ücretli doğum izni gibi imkanlar sunuyor. Ayrıca ofislerinde emzirme odası bulunuyor ve annelere, bebekleri 1 yaşına gelene kadar şehir dışındaki şirket toplantılarına refakatçi ile katılma hakkı tanınıyor. Ebeveyn çalışanlar için karne ve mezuniyet günlerinde izin hakkı da sağlanarak aile yaşamı destekleniyor. Ayrıca şirket politikası doğrultusunda, işe alım sürecinin son aşamasında eşit yetkinlik ve deneyime sahip iki finalist aday arasında önceliği kadın istihdamına veriliyor.

Canon’dan Kadınlara Özel Kariyer Yolculuğu

Canon, kadınların iş hayatında daha etkin olmasını desteklemek amacıyla Orta Doğu, Türkiye, Orta ve Kuzey Afrika bölgelerini kapsayan “Satışta Kadın” (Women in Sales) programını yürütüyor. Satış alanında kadın temsil oranını artırmayı hedefleyen bu program, kadınlara sektörde başarılı olmaları için gerekli becerileri kazandırıyor. Yeni mezun olan, satış kariyerine ilgi duyan ve sosyal becerileri güçlü olan kadınlar bu programa katılabiliyor. Program süresince katılımcılar, 12 ay boyunca hem teorik hem pratik eğitim alarak satış alanında kendilerini geliştiriyor. Programı başarıyla tamamlayan adaylar, Canon’da kariyerlerine devam etme fırsatı yakalıyor.

Canon Eurasia İnsan Kaynakları Direktörü Tuğba Umur, "Canon olarak hayatın içerisinde anne, yönetici, eş gibi pek çok farklı rolü aynı anda üstlenerek hepsinin üstesinden başarıyla gelebilen kadınların, iş hayatındaki yerlerinin de gün geçtikçe artması ve daha çok alanda görev alması için hayata geçirdiğimiz politikalar bizim için bir gurur kaynağı. Doğru yolda ilerlediğimizin somut bir göstergesi olarak da iş dünyasında kadın istihdamını ve fırsat eşitliğini desteklemek için bu yıl 5. kez düzenlenen Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri’nde “Satışta Kadın” (Women in Sales) projemizle ödüle layık görüldük. Gelecekte de bu yolda ilerlemeye ve daha fazla kadına ilham olmaya devam edeceğiz" diyerek konuyla ilgili duygularını paylaştı.

Yıldız Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü çalışanları ve değer zincirindeki paydaşlarıyla birlikte kutladı

9 Mart 2025 • 10:52:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sürdürülebilir bir gelecek için fırsat eşitliğini merkeze alan çalışmalara hız kesmeden devam eden Yıldız Holding, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü çalışanları ve değer zincirindeki paydaşlarıyla birlikte kutladı.

Yıldız Holding Kadın Platformu’nun açıkladığı 2024 Raporu, fırsat eşitliği odaklı dönüşüm yolculuğunda kat edilen mesafeyi gözler önüne serdi.

 

Kuruluşundan bu yana “Mutlu Et Mutlu Ol” anlayışıyla tüm faaliyetlerinde sosyal faydayı önceliklendiren Yıldız Holding, Çamlıca Kampüs’te düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde, kadınların iş hayatındaki temsilini artırmaya yönelik çalışmalarını ve bu çalışmalarla elde edilen somut sonuçları duyurdu. Fırsat eşitliği konusunda tüm paydaşların güç birliği içerisinde ortak hareket etmesinin önemine vurgu yapılan etkinlikte, Yıldız Holding Kadın Platformu’nun, 2024 yılı Raporu ile fırsat eşitliği ve kapsayıcılıkta yıldız gibi parlayan başarıları paylaşıldı. Raporda öne çıkan verilere göre 2024 yılında kadın çalışan oranı yüzde 49’a yükselirken, Yıldız Holding ‘EŞİT ÜCRET Sertifikası’nı gıda ve perakende sektöründe almaya hak kazanan ilk Holding oldu. Yıldız Holding, kadın girişimciliğini destekleyen projeleriyle son üç yılda 10 milyon doları aşan ekonomik değer yaratırken, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, kadın çiftçilerin desteklenmesi ve kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi için ŞOK’ta Ben de Varım, Superfresh Tarımın Kadın Yıldızları, Ülker 'Fındıktan Fazlası - Kakaodan Fazlası' gibi projeleri hayata geçiriyor. Bu çalışmalar, Yıldız Holding'in toplumsal dönüşüme katkı sağlama ve fırsat eşitliğini güçlendirme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Ali Ülker: Sürdürülebilir gelecek, kadınların iş dünyasına aktif katılımıyla mümkün

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, kadınların iş hayatındaki temsiliyetinin güçlenmesinin sadece ekonomik büyüme için değil, daha sürdürülebilir bir gelecek için de kritik olduğunu vurguladı. Ali Ülker, “Yıldız Holding Kadın Platformu, kadınların ekonomiye katılımını destekleyen pek çok etki programı yürütüyor. Bu çalışmalar sadece şirketlerimizle sınırlı kalmıyor, değer zincirimize yayılarak ekosistemimizin tamamında fırsat eşitliğini teşvik ediyor.”

Yıldız Holding’in gıda ve perakende sektöründe lider bir kuruluş olarak bu konuda önemli bir sorumluluk taşıdığı vurgusunu yapan Ülker şunları ekledi: “Taahhütlerimizin ötesine geçen somut adımlarla ilerliyoruz. Bu projeler yalnızca iş dünyasına değil, topluma da fayda sağlıyor. Bugün burada, fırsat eşitliği odaklı çalışmalarımızın somut çıktılarının paylaşılmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Bu öncü projelerimizin, iş dünyasında daha fazla kuruma ilham vermesini diliyor, bu vesileyle başta çalışma hayatındaki kadınlar olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

Begüm Mutuş: Fırsat eşitliği performansımızı ileriye taşımak için kararlılıkla çalışıyoruz

Yıldız Holding Kamu İlişkileri Genel Müdürü ve Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş ise konuşmasında Kadın Platformu’nun 2024 raporundan güncel verileri açıkladı. Mutuş: “Yıldız Holding Kadın Platformu, bugün Türkiye’de özel sektör içinde benzersiz bir inisiyatif olarak beşinci yılını dolduruyor. Kuruluşumuzdan itibaren her yıl yayınladığımız raporlarla da fırsat eşitliği performansımızı ölçümleme ve değerlendirme fırsatı buluyoruz. Ne mutlu bizlere bu alanda attığımız somut adımlarla, çalışanlarımız arasındaki kadın temsiliyetini son 5 yılda yüzde 37’den yüzde 49'a yükseltmeyi başardık. Kıdemli kadın yönetici oranımız yüzde 35 ve kadın yönetim kurulu üyelerimizin oranıysa yüzde 22’ye ulaştı. Yıldız Holding, STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında 30 yaş altı kadın çalışan oranını %52'ye çıkararak genç kadınların bilim ve teknoloji alanındaki yükselişine de öncülük ediyor. Bu başarılı sonuçların yanı sıra çalışanlarımız arasında yürüttüğümüz araştırmalardan aldığımız olumlu geribildirimler fırsat eşitliği performansımızı daha da ileriye taşıyacak adımlar atmamız için bizi cesaretlendiriyor” dedi.

Yıldız Holding’in pozitif iş yeri kültürü araştırmalarla tescillendi

Şirket yönetiminin oluşturmuş olduğu güven, adalet, kapsayıcılık, çeşitlilik ve eşitliğe dayalı pozitif iş yeri deneyimi ile Türkiye’nin en iyi İşvereni Ünvanına “Great Place to Work” sahip olan Yıldız Holding, bu etkinlik ile fırsat eşitliğine olan adanmışlığının altını çizdi. Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESKAR) Müdürü Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu’nun önderliğinde, bu sene ilk defa yapılan ve Yıldız Holding çalışanlarının katıldığı “İş ve Özel Yaşam Dengesi” araştırması kapsayıcılık ve çeşitlilik politikalarının, kadın dostu uygulamalarının başarısını bir kez daha ortaya koydu.

Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu: Araştırma, Yıldız Holding'in yürüttüğü projelerinin başarısını teyit ediyor

"Çalışan mutluluğu, istihdamın sürdürülebilirliği ve şirketlerin güçlü bir işveren markası oluşturarak yetenekleri kendilerine çekebilmesi açısından büyük önem taşır. İş dünyasında 'Mutlu Çalışan, Başarılı Şirket' anlayışı, iş ve özel yaşam dengesinin sağlanmasıyla mümkündür. Araştırma sonuçları, Yıldız Holding'in güçlü bir insan sermayesine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Holdingin insan kaynakları uygulamaları; doğru işe alım ve yerleştirme süreçleri, esnek çalışma saatleri, izin politikaları ve sosyal aktivitelere ayrılan yeterli zaman gibi iyi işyeri uygulamaları açısından başarılıdır. Ayrıca, uluslararası iş-yaşam dengesi endekslerine göre Yıldız Holding, pek çok gelişmiş ülkenin ulaşmaya çalıştığı bir dengeyi sağlamaktadır" dedi.

Etkinliğin konuk konuşmacısı TİM Yönetim Kurulu'nun tek kadın üyesi olan İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu oldu. Gıda sektöründe başarılı bir kadın rol model olarak kariyer yolculuğunu ve iş hayatında zorlukların üstesinden nasıl geldiğini katılımcılarla paylaşan Mutlu, iş-özel yaşam dengesini korumaya yönelik ipuçlarını da kendi deneyimlerinden yola çıkarak aktardı.

Çamlıca Kampüsü’ndeki etkinlikte Yıldız Holding şirketleri sosyal etki projeleri aracılığıyla, proje paydaşlarıyla birlikte ürettikleri değeri paylaştılar.

 

“Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi” Türkiye’nin güçlü kadınlarını ilham veren hikayeleri ve vizyonlarıyla bir kez daha bir araya getirdi

9 Mart 2025 • 10:50:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İş, siyaset, akademi, teknoloji, sanat ve spor dünyasının önde gelen isimleri, kadınların ekonomik ve toplumsal yaşamdaki gücünü vurguladı.

Turkuvaz Medya tarafından geleneksel olarak düzenlenen Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi 2025, ilham verici oturumlar ve çarpıcı konuşmalara sahne oldu. Zirve, iş, siyaset, akademi, spor, teknoloji ve sanat dünyasından önde gelen isimleri bir araya getirerek toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının gücüne dair önemli mesajlar verdi.

Kadın Liderler Geleceğe İlham Verdi

Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazısı Dilek Güngör'ün açılış konuşmasıyla başlayan zirvede, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Ak Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Ak Parti MKYK Üyesi Hülya Terzioğlu ve Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak gibi önemli isimler, kadın liderlerin rolünü vurgulayan konuşmalarda bulundu.

 

Dilek Güngör - Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı

“Kadınların Güçlenmesi Kalkınmanın Önünü Açıyor”

Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, etkinliğin açılış konuşmasını yaparak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün önemine dikkat çekti. Kadınların toplumun en etkili ve birleştirici unsuru olduğunu vurgulayan Güngör, eğitimden istihdama, siyasetten ekonomik fırsatlara kadar kadınların güçlenmesinin kalkınmanın önünü açtığını belirtti.

Konuşmasında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) güncel verilerine de yer veren Güngör, kadınların iş gücüne katılımı, ücret eşitsizliği ve karar alma mekanizmalarındaki temsiliyet konularına dikkat çekti.

“Kadınların ortalama eğitim süresi 8,6 yıl. Kadın istihdam oranı, erkeklerin yarısından daha az. Ücret ve kazanç farkı erkekler lehine gerçekleşirken, yoksulluk sınırının altında yaşayan kadınların oranı yüzde 31,5. Bu veriler gösteriyor ki hala kat etmemiz gereken çok yol var.”

Kadınların eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini vurgulayan Güngör, “Tüm bu veriler, önümüzde daha gidilecek uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Umarım bir sonraki Kadınlar Günü, bu sorunları aşmak adına ilerleme kaydettiğimiz bir yıl olur” diyerek sözlerini tamamladı.

Hülya Terzioğlu - Siyasetçi ve Ak Parti MKYK Üyesi:

“Siyasette Kadın Gücü: Samimiyet, Ehliyet ve Değerler Üzerine”

 

AK Parti MKYK Üyesi Hülya Terzioğlu, zirvede yaptığı konuşmada siyasetin yalnızca profesyonel bir alan olmadığını, toplumun her kesiminden insanın yönetim süreçlerine katkıda bulunduğunu vurguladı. İslam siyaset düşüncesine atıfta bulunarak, kadınların da siyasi, ekonomik ve toplumsal süreçlerde etkin rol almasının gerekliliğine dikkat çekti. Terzioğlu, siyaset felsefesinin üç sac ayağı olarak "burhan" (değerler), "sultan" (liderlik) ve "vicdan" (denetim) kavramlarını ele alarak, kadın ve erkek herkesin ehliyet ve liyakat çerçevesinde yönetimde söz sahibi olması gerektiğini belirtti. Başörtüsü yasakları döneminde yaşadığı zorluklardan da bahseden Terzioğlu, geçmişten bugüne kadınların siyasette var olma mücadelesinin önemini vurgulayarak, toplumsal değerlerin korunması adına herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

Ayşe Böhürler - Ak Parti Kayseri Milletvekili

“Kadınların Siyasetteki Gücü ve Mücadeleleri"

Ayşe Böhürler, konuşmasında Türkiye'nin kadınların siyasete katılım serüvenine tarihsel bir perspektiften ışık tutarak, Osmanlı döneminden günümüze kadar olan süreci değerlendirdi. Tanzimat’tan itibaren kadınların eğitim ve toplumsal hayata katılımı için önemli adımlar atıldığını, ancak kadınların siyasetteki yeri ve kamusal alandaki temsillerinin hala eksik olduğunu vurguladı. 1980’ler ve 1990’lar gibi zorlu dönemlerde kadın hakları mücadelesi veren Böhürler, başörtüsü yasağından ötürü yaşadığı zorlukları ve bu süreçteki kadın hakları savunuculuğunun önemini dile getirdi. Ayrıca, 1995 Pekin Konferansı'na katılarak, kadın hakları konusunda geniş bir perspektif kazandığını ve bu bilgileri Türkiye'deki siyaset ve sivil toplum çalışmalarına entegre ettiğini belirtti.

Böhürler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kesişen yolunun, kadınların siyasetteki yerini güçlendirmekteki rolüne değindi. AK Parti’nin kadın kurucusu olarak, siyasi alanda kadınların daha fazla yer alması için büyük çaba sarf ettiğini ve bu mücadelenin, 2014 yılında başörtülü bir milletvekilinin meclise girmesiyle somut bir başarıya ulaştığını ifade etti. Kadına yönelik şiddet, töre cinayetleri gibi toplumsal sorunlarla ilgili önemli yasaların çıkarılmasında da aktif rol oynadığını belirtti.

Böhürler, siyasette kadın temsili oranının artırılmasının hala büyük bir ihtiyaç olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için dayanışma ve birlikteliğin önemini vurguladı. Konuşmasında, kadınların daha fazla siyasete katılmasının, toplumu daha iyiye taşımak için kritik olduğunu ve bu mücadelenin süreceğini söyledi.

Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak:

 “Önümüzde aşılması gereken cam tavanlar var”

 

Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak konuşmasında şunlara değindi: “Hiç kuşkusuz, kadınlar olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşabilmek adına hem dünyada hem ülkemizde daha kat edeceğiniz çok yol, yıkacağımız çok fazla ön yargı var. İstatistiklere baktığımızda da her ne kadar oldukça önemli gelişmeler kaydedilse bile bunların yeterli olmadığını söyleyebiliriz. TÜİK verilerine göre kadınların iş gücüne katılım oranı hala erkeklere göre oldukça düşük. Akademik hayatta, siyasette, sağlık sektöründe varlığımız giderek artsa da önümüzde aşılması gereken hala cam tavanlar var. Biz kadınlar yaşamın her alanında mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. Bu direnci ise biyolojik gücümüzden alıyoruz. Kadınların biyolojik ve fizyolojik gücü yadsınamaz. Bugüne kadar binlerce doğumu gerçekleştiren bir hekim olarak söyleyeceğim ki kadınların gözlerindeki o güç, azim ve kararlılık biz kadın doğumcuları her zaman büyülemiştir. Kadınlar yalnızca doğurganlık açısından değil; dayanıklılık, bağışıklık ve uzun ömür açısından da benzersizdir. Güvenli bir gelecek kurmak için öncelikle kadınların sağlıklı ve mutlu olması gerekiyor. Zira kadınlar nesilleri yetiştiren bireyler olarak büyük bir sorumluluğun altında. Kadının biyolojik gücü; yeni nesillerin sağlıklı ve bilinçli yetişmesinde kritik bir rol oynuyor.”

 

Rabia Yavuz - Uzman Klinik Psikolog, Yazar

"Bir Söz Pencere de Açabilir, Duvar da Örebilir"

Psikolog Rabia Yavuz, konuşmasında bireylerin hayatlarında karşılarına çıkan engelleri ve bu engellerin çoğu zaman toplumsal vesayet kültürüyle nasıl şekillendiğini ele aldı. Kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak, başörtüsü yasağı nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldığını ve yıllar sonra tekrar üniversiteye dönme kararı aldığında, toplumun ona çizdiği sınırlarla bir kez daha yüzleştiğini anlattı. Ancak bu sınırlamalara rağmen azimle yoluna devam ederek psikoloji alanında eğitimini tamamladı ve bugün insanlara rehberlik eden bir terapist olarak çalışıyor.

Konuşmasında vesayet kültürünün bireylerin hayatına nasıl yön verdiğini ve potansiyellerini gerçekleştirmelerini nasıl engellediğini vurgulayan Yavuz, özellikle kadınların özgürlüklerinin sınırlandırılmasına dikkat çekti. Toplumsal kalıpların bireylerin iç seslerine dönüşerek onların seçimlerini etkilediğini belirten Yavuz, insanın özgür iradesiyle seçim yapma hakkına sahip olduğunu hatırlattı.

"Bir söz yeri gelir bize bir pencere açar, bir söz yeri gelir hayatla aramıza duvarlar örebilir" diyerek sözlerin dönüştürücü gücüne dikkat çeken Yavuz, bireyleri kendilerine dayatılan sınırları sorgulamaya ve hayatlarını kendi seçimleri doğrultusunda şekillendirmeye davet etti. Özellikle kadınlara yönelik kısıtlamaların, onların seslerini ve haklarını belirlemeye yönelik yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini vurguladı

 

Teknoloji ve Yapay Zeka Zirveye Damga Vurdu

Bu yıl teknoloji ve yapay zeka konuları zirvede geniş yer buldu. Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, Robopsikolog Ecem Tuğlan Bate ve NeuroVision AI Tech ve From Your Eyes Kurucusu Zülal Tannur, sektörde kadınların etkinliğini arttırmanın yollarına dair çarpıcı mesajlar verdi.

 

Zülal Tannur - NeuroVision AI Tech ve From Your Eyes Kurucusu

"Cam Tavanları Teknolojinin Kadın Liderleri Değiştirecek"

Teknoloji girişimcisi ve yapay görme uzmanı Zülal Tannur, konuşmasında biyolojik görme ile görüntü işleme arasındaki farkı ve bu boşluğu doldurmak için geliştirdikleri yapay görme sistemlerini anlattı. Görme kısıtlarının sadece insanlara değil, aynı zamanda makinelere de özgü olduğunu vurgulayan Tannur, bu alanda ürettikleri çözümlerle teknolojiyi daha kapsayıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirtti.

Kadın bir teknoloji lideri olarak karşılaştığı deneyimleri paylaşan Tannur, "Kadın kimliğim hiçbir zaman bir engel olmadı, çünkü bir dezavantajınız varsa, görememek gibi, o zaman kadın kimliğiniz yok oluyor" diyerek, cam tavanların yalnızca unvanlarla sınırlı kalmadığını ifade etti. Önyargılarla beslenen veri setlerinin, yapay zeka teknolojilerinde de kendini göstermeye devam ettiğini belirten Tannur, ancak bu durumu değiştirecek olanların teknoloji dünyasının kadın liderleri olacağına inandığını vurguladı.

Konuşmasında geleceğin dünyasının nasıl şekilleneceğine dair öngörülerini de paylaşan Tannur, yapay zekanın daha adil ve bariyersiz bir hale gelmesi için kadınların teknoloji alanında daha aktif roller üstlenmesi gerektiğini belirtti.

Zehra Öney - Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı

"Dijital Dünyada Kadın Gücünü Artırmak"

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Başkanı Zehra Öney, derneğin eğitim programları ve faaliyetlerinden bahsederek, özellikle Anadolu ve deprem bölgelerindeki kadınları dijital dünyanın çeşitli alanlarında uzmanlaştırmayı amaçladıklarını vurguladı. Beş yılda 13 bin genç kadın yetiştirdiklerini belirten Öney, bu kadınların büyük bir kısmının sektörün önde gelen firmalarında çalıştığını ve Amerika'ya kadar ulaştıklarını ifade etti. Ayrıca, Binance ile kurulan Teknolojide Kadın Akademisi sayesinde, Gaziantep ve Hatay’daki kadınların dijital finans dünyasında yetkin hale geldiğini söyledi. Öney, kadınların dijital paralar ve blockchain teknolojileriyle tanışmalarının, onları yeni finansal dünyada bir adım öne çıkaracağını vurguladı.

 

Sanat, Spor ve Girişimcilik Alanlarında Kadının Gücü

Spor dünyasından 3 Bant Bilardo Kadınlar Milli Takım Sporcusu ve Avukat Güzin Müjde Karakaşlı ile Ultra Maraton Yüzücüsü ve Antrenör Bengisu Avcı, sanatta ise Komedyen ve Oyuncu Yasemin Sakallıoğlu, Sosyal Girişimci ve Şef Ebru Baybara Demir, Mutfak Bahane sunucusu Nursel Ergin, ES Kariyer Yönetim Kurulu Başkanı Esra Odabaşı ve Sanatçı Deniz Sağdıç gibi isimler, kadınların farklı alanlardaki başarılarına dair ilham veren hikayeler paylaştı.

 

Güzin Müjde Karakaşlı - 3 Bant Bilardo Kadınlar Milli Takım Sporcusu, Avukat

"Gerçek Değişim, Cesur Sorular Sormakla Başlar"

 

Milli sporcu ve avukat Güzin Müjde Karakaşlı, erkek egemen bir spor dalı olarak görülen bilardoda nasıl uluslararası başarılar elde ettiğini paylaştı. Kadınların bilardo salonlarına erişiminin tarihsel süreçte nasıl engellendiğini vurgulayan Karakaşlı, bilardonun olimpik spor olma sürecindeki gelişmelerden bahsetti. Türkiye’den dünya çapında seçilen tek sporcu olarak uluslararası turnuvalarda ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşadığını belirten Karakaşlı, Türk bilardosunun bir dünya ekolü haline gelmesinde Semih Saygıner’in katkılarına da dikkat çekti. Kadınların spordaki yerini güçlendirmek için bilardoya daha fazla destek verilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Melis Gürkaynak - Vakıfbank Altyapı Menajeri, Eski Milli Voleybolcu:

"Küçük Kız Çocuklarının Hayallerine Rehberlik Etmek Benim İçin En Büyük Gurur"

Eski milli voleybolcu ve Vakıfbank Altyapı Menajeri Melis Gürkaynak, spor kariyerini sonlandırmasının ardından küçük kız çocuklarına rehberlik yapma fırsatını en büyük gururu olarak gördüğünü dile getirdi. Voleybol yolculuğuna Vakıfbank altyapısında başladığını ve 15 yaşında profesyonel olarak kulübünde oynamaya başladığını hatırlatan Gürkaynak, kulübünün kadın voleyboluna yaptığı yatırımlar sayesinde büyük başarılara imza attığını belirtti. 2022 yılında aktif spor kariyerine son verme kararı aldıktan sonra, Vakıfbank'ın kendisine altyapıdan yetişen oyunculara rehberlik etme teklifini büyük bir heyecanla kabul etti.

Son üç yıldır Vakıfbank Altyapı Menajeri olarak görev yapan Gürkaynak, özellikle kız çocuklarının sporla özgüven kazanmalarının, kendilerini topluma kabul ettirmelerinin ve güçlü bireyler olmalarının önemine dikkat çekti. Vakıfbank gibi kulüplerin, toplumsal cinsiyet eşitliği adına uzun yıllardır yaptığı yatırımlar sayesinde kadın sporunun gelişiminde önemli adımlar atıldığını belirtti. Son yıllarda federasyonların ve kulüplerin kadın voleyboluna yaptığı katkılarla sporun daha popüler hale geldiğini ifade etti.

Gürkaynak, amacının sadece iyi sporcular yetiştirmek değil, aynı zamanda toplum için faydalı bireyler yetiştirmek olduğunu vurguladı. Kız çocuklarına yönelik altyapı çalışmalarının, onların hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak ve özgüvenlerini pekiştirmek için büyük önem taşıdığını söyledi. Bu süreçte, genç sporcuların yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel gelişimlerine de odaklanarak, topluma katkı sağlayacak lider kadınlar yetiştirmeyi hedeflediğini belirtti.



Zirve Online Olarak Yayınlandı
Güclü Türkiye’nin Güclü Kadınları Zirvesi, Sabah TV ve https://gucluturkiyeninguclukadinlari.com adresi üzerinden de online olarak yayınlandı ve binlerce kişi tarafından izlendi.

 

Kadınların her alanda daha fazla söz sahibi olmasını destekleyen Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi, önümüzdeki yıl da farklı konular ve ilham verici isimlerle devam edecek.

 

Güçlü Türkiye’nin Güçlü Kadınları Zirvesi’ne Güçlü Sponsor Desteği

Zirve’nin ana sponsorluğunu Borsa İstanbul, Halkbank, Koza Altın İşletmeleri, Türk Telekom ve Vakıfbank, co-sponsorluğunu Cengiz Holding ve THY, destek sponsorluğunu ise Kuzu Grup, Limak, Ekmas Group ve Papara üstlendi.

Samsung KBIS 2025'te akıllı ekranlarla donatılan AI ev cihazlarını sergiledi

9 Mart 2025 • 10:50:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Samsung Electronics, Las Vegas’ta düzenlenen Kitchen & Bath Industry Show (Mutfak ve Banyo Endüstrisi Fuarı - KBIS) 2025 kapsamında yenilikçi ev cihazlarından oluşan geniş ürün yelpazesini sergiledi. Ziyaretçiler, Bespoke AI ev cihazları ile Samsung’un daha akıllı bir ev vizyonuna tanık olabilecek ve yeni Dacor indüksiyonlu ocağa yakından tanık oldu.

 

Samsung Electronics, ocak ayında CES 2025’te ortaya koyduğu “Herkes İçin Yapay Zekâ” vizyonunu takiben; kullanıcı odaklı, yapay zekâ destekli çözümlerini geliştirmeye devam ederek yaşam alanlarında kişiselleştirilmiş hizmetler sunmayı amaçlıyor. Samsung Knox, Bixby ve SmartThings gibi sürekli geliştirilen teknolojileri temel alan yenilikçi çözümler, Las Vegas’ta düzenlenen Kitchen & Bath Industry Show (Mutfak ve Banyo Endüstrisi Fuarı - KBIS) 2025 kapsamında sergilendi.

 

Fuarda, Bespoke AI ev cihazları serisi tanıtıldı. Bu seride yer alan Bespoke 4-Door Flex™ Buzdolabı, AI Family Hub™+, Bespoke AI Laundry Combo™ ve Bespoke Ankastre İndüksiyonlu Ocak, akıllı ev ekosistemine güçlü birer katkı sağlıyor. Bu cihazlardaki LCD ekranlar, çeşitli akıllı ve bağlantılı cihazları kolay ve sezgisel bir şekilde kontrol etmeye olanak tanıyan bir merkez işlevi görüyor. Ziyaretçiler, AI uygulamalarının günlük rutinleri nasıl kişiselleştirdiğini ve yaşamı nasıl daha keyifli hale getirdiğini bizzat deneyimledi. Bunun yanı sıra etkinlikte Samsung’un kullanıcıların günlük hayatını kolaylaştırmaya yönelik taahhüdünü destekleyen SmartThings Energy’deki AI Enerji Modu (AI Energy Mode) ve Samsung Care hakkında bilgiler de sunuldu.

 

Samsung’un KBIS standında, 2025 Dacor İndüksiyon Serisi de dahil olmak üzere, Dacor’un ankastre mutfak ürünlerine ayrılmış özel bir alan da mevcuttu. Burada, 2025 Dacor indüksiyonlu ocağın yanı sıra lüks mutfaklar için tasarlanmış 30 inç Sütunlu Buzdolabı -Hazır Panel-, 30 inç Sütunlu Dondurucu -Hazır Panel-, 30 inç Buharlı Ankastre Kombi Fırın ve 24 inç Ankastre Şarap Dolabı da sergilendi. Cihazlar, mutfaklara şık ve sofistike bir görünüm kazandıran bir duvar tasarımı oluşturdu. Ayrıca, 24 inç Şarap Dolabı'nın -Hazır Panel- sergilendiği özel bir şarap alanı da ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Ziyaretçiler, bu alanda etkileyici Dacor Şarap Duvarı’nın önünde fotoğraf çekebildi.

 

Samsung Electronics Dijital Ev Aletleri (DA) İş Birimi Satış ve Pazarlama Ekibi Başkanı ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Taehwan Hwang, “Samsung Bespoke ve Dacor ev aletlerini tanıtmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu ürünler, güçlü hiper bağlantı özellikleri ve AI teknolojisiyle kişisel ihtiyaçları öngörerek günlük görevleri kolaylaştırıyor” dedi ve ekledi: “Ev inovasyonunun en prestijli sahnesi olan KBIS, bu akıllı ve estetik tasarıma sahip ev cihazlarının bir arada nasıl sorunsuz ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunduğunu göstermek için en uygun yer.”

 

2025 Dacor indüksiyonlu ocak serisi: Mutfaklara güçlü bir dokunuş

2025 Dacor indüksiyonlu ocak serisi, kullanıcıların yemekleri hızlı ve esnek bir şekilde hazırlamasına olanak tanıyor. 4,3 kW gücündeki indüksiyonlu ocak, yüksek ısı sunarak hızlı ve yoğun pişirme olanağı sağlıyor. Bu özellik soteleme, mühürleme ya da hızlı kaynatma gibi işlemler için mükemmel bir seçenek. Ocağın ‘çizilmeye karşı dayanıklı cam yüzeyi’, temizliği ve bakımını son derece kolay hale getirirken, mat siyah kaplaması da mutfağa seçkin bir dokunuş katıyor.

 

Ayrıca, 7 inç Senkronize Brülör, iki ayrı brülörü tek bir kontrol ile aynı sıcaklıkta tutarak büyük pişirme kapları için geniş bir pişirme alanı oluşturuyor. ENERGY STAR® sertifikasına sahip olan bu model, sunduğu yüksek güce rağmen enerji verimliliğinden de ödün vermiyor.

 

Bunun yanı sıra Dacor’un Dual Four-part Pure Convection™ sistemi, ısıyı fırının her yerine eşit şekilde dağıtarak birden fazla yemeği hızlı ve lezzetleri birbirine karışmadan pişirme olanağını sunuyor. Bu gelişmiş sistem dört ana bileşenden oluşuyor:

1300W’lık bir ısıtma elemanı,
Havayı sirküle eden bir konveksiyon fanı,
Havanın eşit şekilde yönlendirilmesini sağlayan özel bir fırın bölmesi ve
Aromaların karışmasını önleyen üç katmanlı bir filtre.

 Ayrıca, paslanmaz çelik dış yüzeyindeki uzun ve yatay fırça izleriyle dikkat çeken Art Hairline Kaplama sayesinde mutfak dekorasyonuna uyum sağlayan sofistike mat görünümü de beğenildi.

 

Samsung’un KBIS standını ziyaret edenler, gerçektekinden çok daha büyük buzdolabının rafında oturan minyatürleştirilmiş bir versiyonlarının fotoğrafını çekmelerine ve ardından anında sosyal medyada paylaşmalarına olanak tanıyan heyecan verici fotoğraf kabinini deneyimledi.

 

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery