Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seiko Epson Corporation, üç yazıcı, bir kolorimetre ve bir projektör modeliyle dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olarak kabul edilen iF Design Award’da beş ödül birden kazandı.
iF International Forum Design GmbH tarafından 1954'ten beri düzenlenen iF Design Award, uluslararası alanda en prestijli tasarım yarışmalarından biri olarak kabul ediliyor. Yenilikçi endüstriyel ürün tasarımlarını ödüllendiren organizasyon; pratiklik, işçilik, yenilikçilik, çevresel etki, işlevsellik, kullanılabilirlik, güvenlik ve estetik gibi çok çeşitli kriteri karşılayan ürünleri onurlandırıyor.
Bu yıl düzenlenen ödül töreni öncesi 131 uzmandan oluşan jüri, 66 ülke ve bölgeden gelen yaklaşık 11.000 katılımcı arasından en iyi tasarımları seçti.
Epson, 5 ödül kazandı
Epson tarafından geliştirilen mürekkep püskürtmeli yazıcı WorkForce Enterprise AM-C550/400, ev projektörleri EH-QL3000B/W ile EH-QL7000B/W, endüstriyel geniş format yazıcılar SureColor SC-F9500/9500H ile SC-S9100, geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı SureColor SC-P20500 ve otomatik renk tablosu okuyabilen taşınabilir masa, iF Design Award 2025’te ödül almaya hak kazandı.
Ödüllü tasarımlar:
WorkForce Enterprise AM-C550/400
Ofis kullanımı için tasarlanan A4 renkli çizgi mürekkep püskürtmeli çok işlevli yazıcı AM-C550/400, dakikada 55 sayfalık baskı hızıyla üretkenliği artırıyor. Masaüstü kullanımı için ideal bir çözüm sunan ürün, kompakt tasarımıyla az yer kaplarken, daha az yedek parçaya ihtiyaç duyan model, böylece kaynaklardan tasarruf edilmesini de sağlıyor.
Ev projektörleri: EH-QL3000B/W ve EH-QL7000B/W
4K çözünürlüklü projektörler parlak, yüksek kalitede görüntüler sunuyor. 10.000 veya 6.000 lümen parlaklıkla oturma odası gibi aydınlık ortamlarda bile canlı ve ayrıntılı tonlamalarla güçlü, büyük ekran deneyimi sağlayan ürünler, dekoratif tasarımlarıyla da dikkat çekiyor.
SureColor SC-F9500/9500H ve SC-S9100
Endüstriyel geniş format yazıcılar, önceki modellere kıyasla 300 mm azaltılmış bir yükseklikte her zamankinden daha iyi görüntü kalitesi ve üretkenlik sağlıyor. Baskıları kontrol etmek için düz bir üst yüzey ve medyayı ayarlamaya yardımcı olan bir kaldıraca sahip olan ürün, böylece operatörler üzerindeki fiziksel yükü de azaltıyor.
Geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı: SureColor SC-P20500 Serisi
Fotoğraf ve güzel sanatlar alanlarında görüntü kalitesi ve üretkenliği artırmak üzere tasarlanan 64 inçlik geniş formatlı mürekkep püskürtmeli yazıcı SC-P2050, yüksek kapasiteli mürekkep hacmiyle mürekkep değiştirme sıklığını azaltıyor ve atık hacmini yaklaşık 10’da 1’e düşürüyor.
Otomatik renk tablosu okuyabilen taşınabilir masa
Epson tarafından geliştirilen taşınabilir masa, büyük formatlı yazıcılar için renk eşleştirmeyi kolaylaştırıyor. Epson'un SD-10 renkölçeri ve renk yönetim yazılımıyla eşleştirildiğinde basılı renk tablolarını otomatik olarak okuyabilen ürün, yazıcılar ve medya için en uygun profilleri oluşturarak doğru renk eşleştirmesini sağlıyor. Yüksek hassasiyetli, kompakt ve hafif bir gövdeye sahip olan ürün; taşıma çantasıyla hızlı, basit ve doğru renk ölçümü sağlayarak tesis dışında da kullanılabiliyor.
Epson hakkında:
Epson, gerek sürdürülebilir operasyonları gerekse verimli, kompakt ve hassas teknolojileriyle yaşamları, toplulukları ve kuruluşları refaha kavuşturmayı amaçlayan bir teknoloji mucidi ve üreticisidir. Şirketin bugünkü değeri 8,5 milyar Euro’dur. Ar-Ge’ye yılda 281 milyon dolardan fazla yatırım yapan Epson, kendi ürünlerini, kendi fabrikalarında, kendi özgün teknolojilerini kullanarak ve yüksek çalışma standartlarını benimseyerek üretmektedir. Sürdürülebilir yeniliği daha ileri seviyelere taşımayı hedefleyen marka, 2050 yılına kadar karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından arınmış operasyonlara sahip olmayı taahhüt etmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz yıl beşinci nesli satışa sunulan Hyundai SANTA FE, 2025 Kadınlar Dünya Otomobili (WWCOTY) Ödülleri'nde “Supreme Winner yani En Büyük Kazanan” olarak seçildi. Dünya çapında tanınan WWCOTY (Women’s Worldwide Car of the Year), uluslararası otomotiv endüstrisinde kadınlar tarafından oluşturan tek komite olarak dikkat çekiyor. Otomotiv gazetecilerinden oluşan jüri üyeleri arasında Türkiye’den de Ayça Çizer ülkemizi başarıyla temsil ediyor.
Kadınlar Dünya Otomobili Ödülleri jürisi, beş kıtada 55 ülkeden 82 otomotiv gazetecisinden oluşuyor. Hyundai SANTA FE, detaylı analizler ve kapsamlı testlerin ardından büyük SUV kategorisinin de kazananı olmuştu. Kadınlardan iki ayrı kategoride ödüle layık görülen Hyundai SANTA FE'nin temel niteliklerinin yer aldığı değerlendirme kriterleri ve listesi ise “Güvenlik, Kalite, Teknoloji, Tasarım, Sürüş kolaylığı, Performans, Konfor, Verimlilik, Çevresel etki ve Paranın karşılığı” olarak öne çıkıyor. Hyundai SANTA FE, ilk turdaki ilk başarısının ardından genel ödül aşaması için son değerlendirme turuna yükseldi ve değerlendirme sürecine 80 araç dahil edildi.
Olağanüstü sürüş deneyimi, iç mekan esnekliği, farklı tasarım dili ve hibrit güç aktarma organlarıyla öne çıkan SANTA FE’nin geniş iç mekan konforu da jüri tarafından " premium otomobiller seviyesinde" olduğu vurgulandı.
SANTA FE ayrıca, etkileyici fiyat-performans oranı, güvenlik, kullanım kolaylığı, pratiklik, performans, verimlilik ve rafinelik konularındaki geniş yetenek yelpazesiyle satışa sunulduğu tüm pazarlardaki statüsünü güçlendirdi.
Kadınlar Dünyası Yılın Otomobili hakkında daha fazla bilgi için www.womensworldcoty.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İş Bankası’nın ev sahipliğinde üçüncü kez düzenlenen “Daha Eşitlikçi Bir Dünya” etkinliğinde iş, girişimcilik ve spor dünyasının önde gelen kadın temsilcileri ilham veren deneyimlerini paylaştı. Panellerde, eşitliğin önemi ve kadınların toplumsal dönüşümdeki rolü ele alındı.
Kadınları güçlendirmeyi ve iş hayatına katılımlarını artırmayı en önemli öncelikleri arasında gören Türkiye İş Bankası, toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalığı artırma çalışmalarını da sürdürüyor. Banka, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bu yıl üçüncü kez "Daha Eşitlikçi Bir Dünya" etkinliğine ev sahipliği yaptı. İş dünyasından spora, üretimden tarıma kendi faaliyet alanlarında rol model haline gelmiş kadınlar, başarı hikayelerini katılımcılara aktardı.
Erdem: “Eşitlik bir tercih değil, kalkınmanın şartı”
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada kadınların önlerindeki engeller kaldırıldığında hem ekonomik hem de sosyal kalkınma anlamında çok önemli mesafe kat edileceğini vurguladı. Kadınların eğitime erişimindeki sorunların bu eşitsizliklerde önemli rol oynadığını söyleyen Erdem, “Son verilere göre dünyada 119 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Eğitimden mahrum kalan bir neslin gelecekte istihdam piyasasında yer alması, günümüz teknolojilerine adapte olması mümkün değil” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği sosyal bir kavram olarak görülse de ekonomik kalkınmanın önemli bir bileşeni olduğunu; araştırmaların, önümüzdeki 10 yılda eşitsizliklerin azaltılması durumunda küresel ölçekte milli gelir artış hızının iki kat artacağını gösterdiğini söyleyen Erdem, bu veriler ışığında toplumsal cinsiyet eşitliğinin tercih değil zorunluluk olduğunu vurguladı.
İzlem Erdem, İş Bankası’nın 100 yılı aşan tarihi boyunca, ülkemizin sadece ekonomik değil, toplumsal kalkınmasına da katkıda bulunmayı görev edindiğini belirterek, bu yaklaşımla bugün banka çalışanlarının yüzde 55’inin kadınlardan oluştuğunu; Türkiye’de yönetimde kadın oranı yüzde 20 iken, İş Bankası’nda bu oranın yüzde 42’ye yaklaştığını anlattı. Kendi kariyer yolculuğuna da değinen Erdem, “34 yılı geride bıraktığım bu kuruma ilk girdiğim zamanki heyecanı meslek hayatımın her aşamasında hissetmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu süre boyunca cinsiyet benim için hiçbir zaman engel olmadı. Kişisel yetkinliklerimle bu kariyer yolculuğunu yapmış olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Bu yaklaşımla attıkları adımlar hakkında bilgi veren Erdem, 2023’te Kadının Güçlenmesi Bildirgesi'ni yayınladıklarını hatırlatarak, kadın girişimcilere 5 yıl içinde 100 milyar TL finansman sağlama ve finansal okuryazarlık programları ile 15 bin kadın girişimciye eğitim verme taahhütlerini sürdürdüklerini söyledi.
Çoban: “Yapısal sorunlara ve uzun vadeli stratejilere odaklanmalıyız”
İzlem Erdem’in ardından konuşan UNDP Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Dr. Aslı Çoban ise bankacılığın, tarihsel olarak Türkiye’de kadın istihdamının en güçlü olduğu sektörler arasında yer aldığını belirterek, şöyle konuştu:
“Bankacılık geçmişte ‘saygın’ işlerle kadınların çalışma hayatına katılımını kolaylaştırdığı ve eğitimli genç kadınlara kariyer fırsatları sunduğu gibi, bugün de eşit fırsatlar politikalarıyla yüksek yetenekli kadınları bünyesine çekmeye devam ediyor. Ancak, ekonominin genelinde, ev içi bakım yükleri ve iş yaşantısında süregelen ‘kadın işi-erkek işi’ ayrımı, kadınların kariyerlerinde ilerlemesinin önünde hâlâ ciddi bir engel oluşturuyor ve yönetim kademelerinde kadınların hâlâ eksik temsil edildiğini görüyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği için, önümüzdeki yol, artık doğrudan yapısal sorunlara odaklanmamızı ve uzun vadeli stratejiler geliştirmemizi gerektiriyor.”
Sporda, iş dünyasında, tarımsal üretimde kadınlar
Gazeteci Banu Yelkovan'ın moderatörlüğünü üstlendiği “Sporla Değişen Dünyalar” panelinde, milli güreşçi Buse Tosun Çavuşoğlu, milli voleybolcu İlkin Aydın ve ultra maraton sporcusu Aysu Türkoğlu, sporda cinsiyet eşitliği ve kadınların temsiliyetinin artırılmasına yönelik görüşlerini paylaştı.
Gazeteci Güzem Yılmaz Ertem'in moderatörlüğünde gerçekleşen “Kadınların Gücüyle Dönüşen Dünya” panelinde ise Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli; BM FAO Küresel Gıda Kahramanı Şef Ebru Baybara Demir ve FutureBright Group Kurucusu Akan Abdula ekonomik dönüşüm, kadın liderliği ve toplumsal normlardaki değişimi değerlendirdi.
Gazeteci İrfan Donat'ın yönettiği “Köklerden Geleceğe: Umut Yeşerten Kadınlar” panelinde de Kars Kazevi Kurucusu Nuran Özyılmaz, Natural Kapıdağ Kurucusu Beyza Aydın ve Baltalı Gıda Hayvancılık Kurucusu Funda Özer Baltalı, ilham veren hikayeleriyle sürdürülebilir kırsal kalkınmada kadınların rolünü ve kadın girişimciliğini desteklemek için atılması gereken adımları gündeme getirdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
LES Türkiye ve Destek Patent iş birliğinde gerçekleşen Friday IP Talks etkinliği, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında farklı sektörlerden uzmanları bir araya getirdi. Yeşil patent stratejileri ve çevre dostu teknolojilerin geleceği hakkında kapsamlı bir tartışma platformu sunan buluşma, iş dünyasının sürdürülebilir gelecek için atması gereken adımlara ışık tuttu.
Destek Patent ve LES Türkiye iş birliğinde düzenlenen Friday IP Talks etkinliği, sürdürülebilir inovasyonlar ve yeşil patent stratejileri üzerine odaklanan kapsamlı bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. LES Türkiye Genel Sekreteri ve Arçelik Fikri Haklar Yöneticisi Güler Ayyıldız Dalma'nın moderatörlüğünde gerçekleşen zirvede, çevre dostu teknolojilerin iş dünyasındaki yeri ve sürdürülebilir stratejilerin önemi masaya yatırıldı.
Yeşil İnovasyon Zirvesinde, Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Destek Patent CEO'su Faruk Yamankaradeniz ve LES Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hande Hançar "Çevre Dostu İnovasyonlar: Sürdürülebilir Stratejiler ve Patentler (Green Patent)" konusundaki görüşlerini paylaştılar. FixCloud'un kurucu ortağı Yılmaz Barçın "Yeşil Dönüşümde Şirketlerin Rolü", Teknoloji ve Ekonomi Yazarı Metin Can "Sürdürülebilirlik Çalışmalarının Medyadaki Yansımaları", Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Aksu "Sürdürülebilirlik Çalışmalarında Toplumsal Farkındalık" ve Destek Patent Vekili Samet Sözen "Sürdürülebilir Patent Stratejileri: Yenilikten Korumaya" başlıklı sunumlarıyla zirveye katkı sundular.
"Fortune 500 şirketlerinin %78'i yeşil teknoloji patent portföylerini genişletiyor"
Sürdürülebilirlik odaklı çalışmaların artık tüm dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çeken Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "Temiz enerji teknolojilerindeki patent başvuruları 2023'te %19 artarken, Fortune 500 şirketlerinin %78'i yeşil teknoloji patent portföylerini genişletiyor" dedi. Yamankaradeniz, yeşil patentlerin şirketlere sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını tescillemenin yanında global ölçekte ticari kazanç ve yüksek katma değer sağladığını belirtti. Yamankaradeniz konuşmasını, şirketlerin ve buluşçuların yeşil inovasyona yatırım yapması, patent stratejilerini gözden geçirmesi, teşviklerden yararlanması, iş birlikleri geliştirmesi ve yeşil dönüşümü şirket kültürünün bir parçası haline getirmesi gerektiğini vurgulayarak tamamladı.
"Sürdürülebilir inovasyon artık bir zorunluluk"
Destek Patent CEO'su Faruk Yamankaradeniz ise sürdürülebilir inovasyonun artık bir tercihten ziyade zorunluluk olduğunu vurgulayarak, "Sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapan şirketler sadece çevresel etkilerini azaltmıyor, aynı zamanda rekabet avantajı kazanıyor. Yenilenebilir enerji, atık yönetimi ve enerji verimliliği gibi alanlardaki her buluş, geleceğimize yapılan bir yatırımdır" ifadelerini kullandı.
"Biyomimikri: sürdürülebilirliğin ötesinde"
Teknoloji ve Ekonomi Yazarı Metin Can, sürdürülebilirlik ve yeşil teknolojilerin ardından gelecek en önemli kavramın biyomimikri olacağını vurguladı. Can, "Doğayı taklit ederek yeniden sağlıklı ve yeşil binalar yapabilmenin, plastik ve betondan kurtulmanın yeni yöntemi olan bu kavram, gelecekte yeni tartışma konusu olacak" diyerek doğanın 3.8 milyar yıllık AR-GE birikiminin sürdürülebilir inovasyonların ana kaynağı olacağını belirtti.
"Dijital dönüşümde sürdürülebilirlik"
FixCloud'un kurucu ortağı Yılmaz Barçın ise dijital dönüşümün enerji tüketimi üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Barçın, "2030 yılına kadar küresel elektrik talebinin yaklaşık %10'unun veri merkezleri tarafından kullanılacağını" belirterek, yenilenebilir enerji kaynakları ve verimli enerji yönetim sistemleriyle veri merkezlerinin karbon pozitiften karbon nötr ve hatta karbon negatif modellere dönüştürülebileceğini ifade etti.
"Sürdürülebilirlik ürün ve marka arasındaki farkı belirliyor"
Toplumun %40'lık kesiminin sürdürülebilirliği doğru anladığını ve tüketicilerin sürdürülebilirliğe önem veren markaları tercih ettiğini vurgulayan Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Aksu, "Sürdürülebilirlik, ürün olmakla marka olmak arasındaki farkı ortaya koyuyor. Çok iyi bir ürününüz olsa ve çok iyi satıyor olsa da sürdürülebilirliğiniz yoksa marka olmanız çok zor" diyerek sürdürülebilirliğin rekabetteki kilit rolünü vurguladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Volkswagen Ticari Araç, 2023 yılında Türkiye pazarına sunduğu, çok yönlü kullanıma uygun premium modeli Multivan eHybrid’i artırılmış ekipman seviyesi ve yeni özellikleriyle yeniden satışa sundu.
Sunduğu yenilikçi dijital özellikleri ve yüksek teknoloji sürüş destek sistemlerinin yanı sıra sürüş konforu ve tasarım açısından da benzersiz Multivan eHybrid, kalabalık ailelere olduğu kadar aracını işyeri olarak kullananlar için de premium bir yolculuk sunuyor.
Volkswagen Ticari Araç markasının 2023 yılında Türkiye lansmanını gerçekleştirdiği Multivan eHybrid, artırılmış ekipman seviyesi, güçlendirilmiş PHEV sistemi ve 4MOTION özelliği eklenmiş olarak yeniden Türkiye pazarında satışa sunuldu.
Volkswagen Ticari Araç’ın eHybrid (plug-in hybrid: şarj edilebilir, elektrikli ve içten yanmalı motorlu) modeli Multivan, markanın sıfır emisyon üreten bir sürüş sistemine geçme fikriyle başlayan elektromobilite stratejisinin ilk yapı taşlarından biri.
Volkswagen DNA’sını taşıyan ve hem dış tasarımı, hem de iç mekanda sunduğu işlevselliği, günlük kullanıma uygunluğu ve konfor özellikleriyle Multivan, Mart ayının ilk haftasında 1.5 TSI eHybrid motor 245 beygir gücünde Türkiye’de satışa sunuldu.
Multivan, gelişmiş plug-in Hybrid teknolojisiyle, 95 km'ye kadar elektrikli menzil, 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi ve 245 beygir gücüyle üstün performans sunuyor. IQ.Light LED Matrix farlar, panoramik cam tavan, Harman Kardon ses sistemi ve yarı otonom sürüş destek sistemleri araç içindeki konforu en üst seviyeye taşıyor.
Multivan Style 1.5 TSI eHybrid (6+1) Uzun Şasi 245 PS DSG modeli 4.649.000 TL’den başlayan fiyatlarla Volkswagen Ticari Araç Yetkili satıcılarında yerini aldı.
Emisyonsuz sürüş
Plug-in hybrid teknolojisiyle hem içten yanmalı benzinli motora (TSI) hem de elektrik motoruna sahip olan Multivan eHybrid, elektrik gücüyle çalışarak özellikle kısa yolculukların emisyonsuz sürüşe dönüşmesini sağlayacak şekilde tasarlanmış. Multivan’ın 1.5 TSI eHybrid motoru toplam 245 beygir güç üretiyor. 19,7 kWh’lik lityum-iyon bataryası sayesinde Multivan, tamamen elektrik gücüyle günlük yolculukları rahatça karşılayacak şekilde 95 km’ye varan menzil sunuyor. TSI motor, 130 km/sa’in üzerindeki hızlarda, yüksek güç gerektiren durumlarda veya yüksek voltajlı bataryanın şarjı bittiğinde devreye giriyor.
19,7 kWh net batarya kapasitesine sahip model, 11 kW AC şarj ile 2 saat 30 dakikada, 40kW DC şarj ile %10-%80 SOC 26 dakikada şarj olabiliyor.
Seçilebilir elektrikli ve hybrid sürüş modlarıyla sürdürülebilir ve çevreci
Multivan’da E-modu ve Hybrid modu olmak üzere iki farklı sürüş seçeneği yer alıyor.
E-modunda yüksek voltajlı (HV) bataryadan güç alan elektrik motoruyla ön tekerleklere güç iletiliyor. Hem elektrikli hem de içten yanmalı motorun kombinasyonuyla gerçekleşen Hybrid sürüş modunda ise, sürücü mevcut şarj seviyesini seçebiliyor, şarj rezerve edebiliyor ve yüksek voltajlı (HV) bataryanın şarj seviyesini artırıp azaltabiliyor.
Plug-in hybrid bataryası uygun şekilde şarj edilirse, şehir içinde tamamen elektrikle yaklaşık 95 km’lik bir menzilde kullanılabiliyor. Böylelikle, sürüş keyfi ve sıfır emisyon arasında bir uzlaşma arayan modern aileler için mükemmel bir seçim haline geliyor.
4MOTION ile dört tekerlekten çekiş sistemi
Multivan, 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi ile kullanıcılarına güçlü bir sürüş deneyimi sunuyor. 4MOTION sistemi sayesinde araç, çekiş gücünün yüzde 100'üne kadarını ön veya arka aksa yönlendirebiliyor. Ayrıca karda veya engebeli arazide sürüş sırasında sürüş modu, D'den, Sport modu S'ye geçirildiğinde, sürekli dört tekerlekten çekiş etkinleştiriliyor. Sürüş özellikleri ve çekiş, düşük ağırlık merkezi ve dengeli ağırlık dağılımı ile de olumlu yönde etkileniyor. Dengeli ağırlık dağılımı; bataryanın ön koltuk, yakıt deposunun ikinci koltuk sırasının altında konumlandırılması ve ikinci elektrik motorunun arka aksa entegre edilmesi ile sağlanıyor. Multivan eHybrid 4MOTION, 130 km/s hıza kadar tamamen elektrikle sürülebiliyor.
Premium konfor
Multivan eHybrid’in premium donanım özellikleri kullanıcılarına konforlu yolculuklar sunuyor. Multivan’ın iç mekanı, raylar üzerinde hareket edebilen koltukları araç içinde esneklik ve konforu üst seviyeye taşıyor.
Dijital gösterge paneli, 10 inç (25,4 cm) renkli dokunmatik ekrana sahip Ready to Discover radyo, kablosuz App-Connect, Harman Kardon ses sistemi, Adaptif Şasi Kontrolü (DCC) ve Head-up Display gibi özellikler, sürüş deneyimini daha pratik ve keyifli hale getiriyor. Ayrıca, DSG otomatik vites tuşu ve elektromekanik park freni, ön konsolda modern ve teknolojik bir atmosfer yaratıyor. IQ.Light LED Matrix farlar, "Easy Open" ve "Easy Close" özellikli otomatik kayar kapılar ile bagaj kapağı, 18 inç alüminyum alaşımlı "Toshima" jantlar, panoramik cam tavan lüks ve fonksiyonelliği bir araya getiriyor.
Multivan’ın en üst düzey far sistemi "IQ,LIGHT - LED matrix farlar" içerisinde, dinamik köşe aydınlatmalı farlar, LED gündüz sürüş farları ve LED stopları yer alıyor. İç ve dış aydınlatma özelliklerinde 30 renkli ambiyans aydınlatması ve bagaj kapağında çevre aydınlatması ve kapı alanında Multivan silüetli çevre aydınlatması araca daha şık bir görünüm kazandırıyor.
LED Matrix farlar için "Dynamic Light Assist" gelişmiş uzun far kontrolü sağlayarak, gece görüşünü etkin bir şekilde iyileştiriyor.
Multivan’da, elektrikli arka bagaj kapağı, basit bir ayak hareketiyle ("easy open” ve “easy close") açılabiliyor. Aynı özellik otomatik kayar kapılarda da yer alıyor. Otomatik kayar kapılar, “easy open” özelliğiyle bir ayak hareketi ile dışarıdan açılabiliyor.
Yüksek teknoloji sürüş destek sistemleri
Multivan eHybrid’te sunulan Adaptif Şasi Kontrolü (DCC), Head-up Display, geri görüş kamerası ve park asistanı gibi donanımlar sürüş güvenliğini artırırken, "Area View" kamera sistemi, yarı otonom sürüş "Travel Assist" ve acil durum asistanı "Emergency Assist" gibi teknolojik özellikler konforlu bir yolculuk sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen ‘Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri’nde ödüller İş Sanat’ta düzenlenen törenle sahiplerine takdim edildi. Merck Türkiye “EmpowerHer İnisiyatifi” başlığı altında hayata geçirdiği projeleri ile “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kategorisinde “Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü”nü almaya hak kazandı.
2021 yılından beri her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haftasında, Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından düzenlenen “Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri” beşinci kez sahiplerini buldu. Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincine hizmet eden, kadın haklarını savunan, kadın gücünü destekleyen, bu yönde farkındalık adımları atarak toplum bilincine hizmet eden kadın dostu projeler ortaya koyan markaların ödüllendirildiği programda, başvurular arasından 51 proje 6 farklı kategoride değerlendirmeye sunuldu.
Merck Türkiye, jüri değerlendirmesinin ardından ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kategorisinde ‘Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü’nü almaya hak kazandı. Bu prestijli ödüle, toplumsal cinsiyet eşitliği temasını merkeze alan öncü inisiyatifi EmpowerHer çatısı altında gerçekleşen; hem kendi bünyesinde çalışan kadınların hem de şirket dışındaki kadın liderlerin gelişimini, eğitimini ve hastalık farkındalığı alanlarında kadınların güçlendirilmesini destekleyen projeleriyle layık görüldü. EmpowerHer insiyatifi çerçevesinde Merck Türkiye’ye ödül getiren çalışmalar arasında; toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen güçlü insan kaynakları uygulamaları, kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve kariyerlerini desteklemek için sağlanan sürekli eğitim imkanları, Merck’te dünya çapında tüm çalışanlara sağlanan Fertilite Tedavileri Yardımları’ndan Türkiye’de de talep eden çalışanların faydalanabilmesi yer alıyor. Yine EmpowerHer kapsamında öne çıkan uygulamalar arasında, Şirketin “Sağlığa Yön Verecek Kadın Liderler” inisiyatifinde kadın liderlerin gelişimini desteklemek için aktif rol alması, “Merck Türkiye 25. Yıl Burs Fonu” ile depremden etkilenmiş 25 kadın tıp fakültesi öğrencisine mezuniyetlerine kadar burs imkanı sağlaması, kadın sağlığı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla, Türkiye’de bir ilk olan “Kadına Sağlık, Yarınlar Aydınlık” podcast serisine verilen destek bulunuyor.
Ece Vahapoğlu’nun sunumuyla gerçekleşen törende, Merck Türkiye ekibine ödülleri Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu ve Genel Müdürü Nazlı Demirel tarafından takdim edildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OPPO, AI fotoğrafçılık özellikleri, güçlü performans ve yenilikçi tasarımıyla dikkat çeken yeni Reno13 Serisini Türkiye’de kullanıcıların beğenisine sunmaya hazırlanıyor.
Dünyanın önde gelen akıllı telefon markalarından biri olan OPPO, merakla beklenen Reno13 Serisi ile mobil fotoğrafçılıkta yeni bir dönem başlatıyor. Reno13 Pro 5G, Reno13 F 5G ve Reno13 F 4G modellerinden oluşan seri, amiral gemisi düzeyindeki özellikleri daha geniş bir kitleye ulaştırarak kullanıcı deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor.
Üstün AI özellikleri ile fotoğrafçılıkta yeni bir dönem
OPPO Reno13 Serisi, AI destekli özellikleri sayesinde mobil fotoğrafçılığı yeniden tanımlıyor. AI Livephoto özelliği, EIS stabilizasyonu ve dinamik kare genişletme teknolojisi ile ultra net görüntüler sunarken, AI Motion ise durağan görüntüleri üç saniyelik videolara dönüştürerek fotoğraflara hayat katıyor. AI Düzenleyici, AI Netlik Artırıcı, AI Bulanıklık Giderici ve AI Yansıma Giderici özellikleriyle profesyonel düzeyde fotoğraf düzenleme imkanı sağlıyor. OPPO Reno13 Pro 5G, 50MP Ultra Net Ana Kamera (Sony IMX890), 50MP Telefoto Kamera ve 8MP Ultra Geniş Kamera ile 4K video kayıt desteği sunarken, Reno13 F 5G ve Reno13 F 4G modelleri ise 50MP ana kamera ve 32MP ön kamerasıyla dikkat çekiyor.
Sualtı fotoğrafçılığında yeni bir seviye
OPPO Reno13 Serisi, sualtı fotoğrafçılığında iddialı özellikler sunuyor. IP66, IP68 ve IP69 su ve toz direnci sertifikalarına sahip olan seri, 2 metre derinlikte 30 dakikaya kadar sualtı çekimi yapabilmeye imkan sağlıyor. Özel Sualtı Modu, renk bozulmasını en aza indirerek fiziksel düğme kontrolü ile kolay kullanım sağlıyor.
Güçlü performans ve şarj teknolojisi
OPPO Reno13 Pro 5G, MediaTek Dimensity 8350 yonga seti ve 1.5K 120Hz OLED ekranı ile güçlü bir performans sunuyor. 5.800mAh batarya kapasitesi ve 80W SUPERVOOC™ Hızlı Şarj desteği sayesinde uzun süreli kullanım imkanı sağlıyor. Reno13 F 5G modeli ise Snapdragon® 6 Gen 1 işlemci ve 45W SUPERVOOC™ Hızlı Şarj desteği ile kullanıcıların yoğun tempolarına ayak uyduruyor. AI Çoklu Soğutma Sistemi sayesinde oyun sırasında sıcaklığı dengelerken, AI HyperBoost teknolojisi ile kesintisiz bir oyun deneyimi sunuyor.
Zarif ve dayanıklı tasarım
Tasarım açısından kelebek kanatlarından ilham alan zarif ve şık bir görünüme sahip olan OPPO Reno13 Serisi, tek parça Cam Arka Kapak ve Havacılık Sınıfı Alüminyum Çerçeve ile dayanıklılığı artırıyor. Bu çerçeve, plastik alternatiflere göre yüzde 200 daha yüksek dayanıklılık ve yüzde 20 daha fazla bükülme direnci sağlıyor. Çok Yönlü Zırh tasarımı sayesinde gelişmiş darbe emilimi ve düşme direnci sunan OPPO Reno13 Serisi, iki canlı renk seçeneğiyle şıklığı ve dayanıklılığı bir araya getiriyor.
Üstün ses ve bağlantı deneyimi
Ses ve bağlantı deneyiminde de iddialı olan Reno13 F 5G, Çift Stereo Hoparlör ve Ultra Ses Modu ile etkileyici bir ses deneyimi sunarken, AI LinkBoost 2.0 teknolojisi ile sinyal kalitesini artırıyor. 360 derece anten tasarımı, zayıf sinyal alanlarda bile kesintisiz bağlantı sağlıyor.
Daha fazla bilgi ve kampanya detayları için: https://www.oppo.com/tr/
OPPO Hakkında
Küresel bir akıllı cihaz markası olan OPPO; 2008 yılında piyasaya sunduğu ilk cep telefonu ‘Smiley Face’ lansmanından bugüne estetik, memnuniyet ve inovatif teknolojinin oluşturduğu sinerjinin peşinde koşuyor. Bugün Find ve Reno serilerinin öncülük ettiği geniş bir akıllı cihaz yelpazesi sunan OPPO, cihazların ötesinde kullanıcılarına ColorOS işletim sistemi ve OPPO Cloud ve OPPO+ gibi internet hizmetleri de sunuyor. Yaklaşık 60'tan fazla ülke ve bölgede varlığını gösteren OPPO, 40 binden fazla çalışanıyla dünyanın dört bir yanındaki müşterileri için daha iyi bir yaşam yaratmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MG, mart ayına özel ayrıcalıklı satış koşullarını duyurdu. Markanın, avantajlı fiyat ve kredi seçenekleri kapsamında Yeni MG HS Luxury’ye sahip olmak isteyen kullanıcılara, anahtar teslim liste fiyatı üzerinden 200 bin TL indirim ve 395 bin TL kredi imkânı sunuluyor. Bireysel müşteriler, 43.885 TL peşin faiz tutarını ödeyerek kalan 11 ay; 395 bin TL için yüzde 0 faizli kredi avantajından faydalanabiliyor. Ayrıca marka, MG Ready programı kapsamında belirli modellerde, yüzde 0 faizli kredi seçenekleri sunuyor.
Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv’in temsil ettiği MG markası, mart ayında çok avantajlı satış koşulları devreye aldı. Bu kapsamda, Yeni MG HS Luxury’nin mart ayına özel 200 bin TL indirimli satış fiyatı 2 milyon 25 bin TL olarak belirlendi. Marka, iddialı model için, fiyat avantajının yanı sıra 395 bin TL kredi imkanını da devreye aldı. Bireysel kullanıcılar, Yeni HS Luxury’ye, 43.885 TL peşin faiz tutarını ödeyerek kalan 11 ay; 395 bin TL için yüzde 0 faizli kredi ayrıcalığı ile sahip olabiliyor.
MG Ready kapsamında teslime hazır plakalı %100 elektrikli MG4 ve benzinli ZS modellerini satın alacak müşteriler 200 bin TL için 12 ay yüzde 0 faizli krediden yararlanabiliyor. Marka, elektrikli sürüş keyfini en üst seviyeye çıkartan MG4 XPOWER modeli için ise mart ayına özel 300 bin TL’ye 12 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi seçeneğini devreye aldı. MG Ready kapsamında teslime hazır plakalı Marvel R Performance modeline sahip olmak isteyen tüzel müşterilere, yetkili satıcılarda özel fırsatların yanı sıra 500 bin TL’ye 6 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi fırsatı sunuluyor.
MG Türkiye Hakkında:
İngiliz MG, 1924 yılında kurulduğundan itibaren dünya otomotiv tarihine geçen ikonik otomobiller üretmiştir. 100 yıl boyunca sayısız yarış başarısı ve hız rekorları bulunan marka, 2007 yılından bu yana SAIC bünyesine dahil olmuştur. 2019 yılında elektrikli otomobillerle Avrupa’ya yeniden giriş yaptı. Avrupa’da Çin menşeli üreticilerin arasındaki en büyük satış hacmine sahip MG’nin Türkiye temsilciğini Doğan Trend Otomotiv sürdürmektedir. 2023 senesinde ODMD tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen markası ödülüne layık görülmüş ve yine aynı yıl MG’nin global anlamda en başarılı ülkesi ünvanını almayı başarmıştır. MG, ülke genelinde 34 satış ve servisiyle müşterilerine hizmet sunmaktadır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.