• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -203956,5 milyon TL
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi
  • ABD'de mevsimsellikten arındırılmış olarak ikinci el konutların satışta kalma süresi Nisan ayı itibarıyla 4.4 ay
  • ABD'de ikinci el konut satışları Nisan'ta:%-0.5 (Önceki:%-5.9)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -203956,5 milyon TL
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi
  • ABD'de mevsimsellikten arındırılmış olarak ikinci el konutların satışta kalma süresi Nisan ayı itibarıyla 4.4 ay
  • ABD'de ikinci el konut satışları Nisan'ta:%-0.5 (Önceki:%-5.9)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -203956,5 milyon TL
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi
  • ABD'de mevsimsellikten arındırılmış olarak ikinci el konutların satışta kalma süresi Nisan ayı itibarıyla 4.4 ay
  • ABD'de ikinci el konut satışları Nisan'ta:%-0.5 (Önceki:%-5.9)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -203956,5 milyon TL
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi
  • ABD'de mevsimsellikten arındırılmış olarak ikinci el konutların satışta kalma süresi Nisan ayı itibarıyla 4.4 ay
  • ABD'de ikinci el konut satışları Nisan'ta:%-0.5 (Önceki:%-5.9)
  • ABD'de mevsimsellikten arındırılmış olarak ikinci el konutların satışta kalma süresi Nisan ayı itibarıyla 4.4 ay
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -203956,5 milyon TL
  • Spot piyasada altının onsu %1 düşüşle 3279,09 dolara geriledi

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Koç Healthcare ve Caring Cross, Türkiye’deki hastalar için gen terapilerine erişimi artıracak stratejik bir iş birliğine imza attı- Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Koç Healthcare ile hücre ve gen terapilerini erişilebilir hale getirmeye adanmış ABD merkezli kar amacı gütmeyen öncü kuruluş Caring Cross, Türkiye'deki hastalar için gen terapilerine erişimi artıracak stratejik bir iş birliğine imza attığını duyurdu. İş birliği kapsamında Chimeric Antigen Receptor (CAR) T-hücre terapileri ve diğer Gelişmiş Terapötik İlaç Ürünleri (ATMP'ler) geliştirilmesi ve kritik hastalıklarla mücadele eden hastalar için hayat kurtarıcı tedavilerin Türkiye'de daha uygun bir bütçeyle erişilebilir hale getirilmesi hedefleniyor.
Caring Cross, lösemi ve lenfoma için geliştirdiği patentli CAR-T hücre terapisi de dahil olmak üzere, CAR-T hücreleri ve diğer hücresel gen terapilerinin araştırma, geliştirme ve üretimi alanlarında benzersiz uzmanlığa sahip bir kuruluş olarak hizmet sunuyor. Koç Healthcare'in Türkiye'deki son teknoloji hücresel tedavi merkezi ile birlikte geliştirilen bu iş birliği lojistik engelleri ve finansal bariyerleri ortadan kaldırarak, hastaların zamanında hayat kurtarıcı tedavilere erişimini sağlayacak.
Koç Healthcare CEO'su Erhan Bulutcu, iş birliğiyle ilgili şunları aktardı: "Koç Healthcare olarak, akredite hastanelerimizle, ileri klinik araştırmaları bir araya getiren tam entegre bir ekosistem inşa ederek en üst düzeyde hasta bakımını sunmayı amaçlıyoruz. Hastanelerimiz, Klinik Araştırma Merkezi'miz (CTU), RMK İleri Düzey Girişimsel Tıp, Eğitim ve Simülasyon Merkezi (RMK AIMES) ve Translasyonel Tıp Araştırma Merkezimiz (KUTTAM) ile birlikte, araştırmalardan tedavi çözümlerine bir çok alanda hastalarımızın tıptaki en son gelişmelerden faydalanmasını sağlıyoruz."
Caring Cross ile yapılan iş birliğinin önemine dikkat çeken Bulutcu sözlerine şöyle devam etti: "Caring Cross ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, sürdürülebilir bir yerli üretim modeli oluşturarak, son teknoloji CAR-T hücre terapilerini Türkiye'de sayısız hasta için erişilebilir hale getirmemize ve bunu uygun maliyetlerle gerçekleştirebilmemize olanak tanıyacak. Bu girişim, dünya standartlarında sağlık çözümleri sunma misyonumuzda büyük bir adımı temsil ediyor."
Caring Cross İcra Direktörü Boro Dropuli?, "Koç Healthcare ile iş birliği yaparak Türkiye'deki hastalar için CAR-T hücre terapisi ve diğer Gelişmiş Terapötik Tıbbi Ürünlere (ATMP'ler) erişimi artırmaktan büyük heyecan duyuyoruz" dedi. Dropuli? iş birliğiyle ilgili şunları belirtti: "Bu iş birliği, bu alanda çığır açan tedavileri dünya genelinde erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirme misyonumuzu ileriye taşıyor. Yenilikçi teknolojilerimizi Koç Healthcare'in altyapısıyla birleştirerek, sürdürülebilir ve maliyet etkin bir modelle hasta erişimini önemli ölçüde iyileştirmeyi hedefliyoruz."
Anlaşma kapsamında, Koç Healthcare, Caring Cross'un Gelişmiş Terapötik Tıbbi Ürünleri için Türkiye'deki lisans sahibi olarak görev alacak ve her iki kuruluş bu tedavilerin geliştirilmesi ve klinik kullanıma kazandırılması için işbirliği yapacak. Bu stratejik ortaklık, sağlıkta eşitlik ve hasta güçlendirme konusundaki ortak taahhüdü vurguluyor.

Tesis Yönetim Derneği 2025 yılının ilk Yönetim Kurulu Toplantısı'nı gerçekleştirdi - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Tesis Yönetim Derneği (TRFMA), 2025 yılının ilk Yönetim Kurulu Toplantısı'nı, derneğin ilk kadın başkanı unvanını taşıyan Nazlı Uzunlar'ın önderliğinde gerçekleştirdi. Toplantıda, sektörün 2025 yılı gündemleri ele alınarak yeni dönem hedefleri belirlendi. Uzunlar, sektörün lider sivil toplum kuruluşu olarak, birlikte daha güçlü bir sektör inşa etmek amacıyla çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini vurguladı.

Raffles Hotel'de düzenlenen toplantıya TRFMA Dernek Başkanı ve UFS Yönetim Hizmetleri A.Ş İcra Kurulu Başkanı Nazlı Uzunlar ile birlikte Başkan Yardımcısı ve FMS Hizmet Yönetim A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk İnce, Başkan Yardımcısı ve TSY Grup Tesis Servis Yönetim Hizmetleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Altunkaya, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Ağaoğlu Yönetim Hizmetleri A.Ş Genel Müdürü Kemal Güran, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Euroserve Hizmet ve İşletmecilik A.Ş IFM Direktör Yardımcısı Emre Şener, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve ISS Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş Operasyon Başkanı Onur Çalışkan ve son olarak Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Klüh Profesyonel Hizmetler A.Ş Operasyon Direktörü Selahattin Dinç katıldı.
TRFMA Tesis Yönetim Derneği, Türkiye'de tesis yönetimi sektörünün tanıtılması ve geliştirilmesi amacıyla yeni ve mevcut tüm tesislerin yönetim süreçleri ve hizmetleriyle ilgili sorunlara çözümler üretmeyi, aidat ve işletme maliyetlerini optimize etmeyi ve yönetim hizmetlerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
Kuruluşunun hemen ardından TRFMA, Avrupa'daki tesis yönetim dernekleri, üniversiteleri ve araştırma kurumlarının üye olduğu EuroFM'e Türkiye'yi temsilen üye olmuştur. Bu üyelik sayesinde dernek, uluslararası alanda da etkin rol oynamakta ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmektedir.

Sürdürülebilir bir Ekonomi için Küresel Çağrı: “Next Economies Summit” İstanbul'da - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Ekonomi için Küresel Çağrı: "Next Economies Summit" İstanbul'da!
Türetim Ekonomisi Derneği
 ve Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi (CESD) tarafından düzenlenen Next Economies Summit 2025, 12-14 Eylül 2025 tarihleri arasında, İstanbul Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşecek.
Küresel zirve, sürdürülebilir
 ve adil ekonomilere geçişi hızlandırmayı hedefleyen uluslararası ağları, kurumları, liderleri, politika yapıcıları, yatırımcıları ve girişimcileri bir araya getirecek.
Ekonomik Dönüşüm Nasıl
 Olmalı?
Bilindiği gibi, mevcut
 ekonomik sistemin iklim, biyolojik çeşitlilik ve sosyal krizlerin temel nedeni olduğu konusunda ABD Başkanı aynı görüşte olmasa dahi, geniş bir fikir birliğine varılmış durumda. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da düzenlenen ve 400'den fazla kişinin katıldığı uluslararsı
 IPEC2024 konferansında, yeni ekonomik modeller üzerine küresel diyaloğun önemi tüm katılımcılar tarafından vurgulandı. Yoğun talep üzerine, Next Economies Summit 2025 "Birleşmiş
 Gelecek Ekonomileri"
 temasıyla düzenlenerek küresel hareketleri ve örgütleri bir araya getirmeyi ve yenilikçi çözümler geliştirmeyi amaçlıyor.
Etki Yaratacak İşbirlikleri
 Hedefleniyor
Next Economies Summit
 2025, 15 uluslararası ve 31 ulusal kurumun işbirliğiyle düzenlenecek.. Zirve, ekonomik dönüşüm için somut uzlaşma konularını tartışarak potansiyel işbirlikleri yaratmayı hedefliyor.
Zirvenin küresel ortakları
 arasında Beyond Bounce, Business Declares, Catalyst Now, Doughnut Economics Action Lab (DEAL), ECOnGOOD, Financial Ecosystems for Systemic Transformation (FEST), Good Money Lab (GML), Non Profit Ventures, Social Enterprise World Forum (SEWF), People and Planet
 First, The Posthuman Lab, Post Growth Institute, PURPOSE Foundation, Wellbeing Economy Alliance (WEAll) ve World Fair Trade Organization (WFTO) gibi uluslararası oluşumlar yer alıyor. Tüm bu kuruluşların temsilcileri 2,5 gün boyunca İstanbul'da kalacak olup
 gerek Türkiye'den gerek dünyanın dört bir yanından katılacak benzer hedeflere odaklanmış kuruluşlarla temas fırsatı bulacaklar. Bu tarihi zirveye Kadir Has Üniversitesi ev sahipliği yapıyor.

realme, MWC 2025’te üç yıllık stratejisini açıkladı - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, Barselona'da düzenlenen MWC (Mobil Dünya Kongresi) 2025'te üç yıllık stratejik planını açıkladı. Bu plan, küresel kullanıcı tabanını ikiye katlamayı ve orta-üst segmentte başarılı olmayı hedefliyor. MWC'de büyük bir çıkış yapan realme, 14 Pro Serisi'nin küresel lansmanının yanı sıra, ileri düzey değiştirilebilir lens konseptini de tanıttı.
realme olarak büyümenin yeni bir dönemine girdiklerini ve sürdürülebilir atılımlar gerçekleştirmek için kullanıcı odaklı gelişime bağlı olduklarını belirten realme Başkan Yardımcısı ve CMO'su Chase Xu, "Yeni stratejik planımız sadece pazar genişlemesine odaklanmıyor; aynı zamanda genç nesli güçlendirme misyonumuz doğrultusunda teknolojiye erişimi artırmayı amaçlıyoruz ve küresel kullanıcılarımızın beklentilerini aşan yenilikler sunmaya devam ediyoruz" dedi.
realme, Küresel Kullanıcı Tabanını Üç Yılda İkiye Katlayacak
realme, 2025 itibarıyla pazardaki büyümesini hızlandıracak. Şirket, 2024'ün üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde Türkiye, İspanya, İtalya ve Meksika gibi bölgelerde en hızlı büyüyen akıllı telefon markalarından biri olarak elde ettiği başarının ardından, küresel çapta 100'den fazla pazarda büyüme konusunda öncülük etmeyi hedefliyor. realme, önümüzdeki üç yıl içinde küresel kullanıcı tabanını iki katına çıkararak orta-üst segmentte güçlü bir marka haline gelmeyi amaçlıyor.
realme, gençler için yapay zekayı (AI) yaygınlaştırma konusundaki kararlılığını bir kez daha vurgulayarak, akıllı telefonlarda yapay zeka entegrasyonu trendine öncülük etmeye devam edecek. Şirket, mobil yapay zeka yeteneklerini geliştirerek, yeni nesli yapay zekanın sınırsız olanaklarını keşfetmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. realme, NEXT AI girişimi kapsamında AI görüntüleme, AI verimliliği ve AI oyun alanlarında ileri, erişilebilir ve kullanıcı dostu teknolojiler sunmaya odaklanıyor. Önümüzdeki üç yıl içinde küresel çapta 100 milyon AI destekli akıllı telefon sunmayı planlayan realme ayrıca, GT Serisi, Numara Serisi, C Serisi ve diğer tüm ürün serilerinde segmentin en güçlü yonga seti deneyimi ve yüksek kapasiteli batarya sunma sözünü veriyor.
Genç Kullanıcıları Daha İyi Anlayan realme'den Heyecan Verici Oyun Ortaklıkları ve IP (Intellectual Property - Fikri Mülkiyet) İş Birlikleri
2025'ten itibaren performans konusunda lider, tasarımda öne çıkan ve gençleri daha iyi anlayan bir teknoloji markası olmaya kendini adayan realme, üç yıllık bir dönemde birden fazla etkili girişimi hayata geçirecek.
realme, 2025'te yeni bir oyun çağına öncülük etmek için birkaç önde gelen oyun şirketiyle ortaklık kuracağını da duyurdu. Mobile Legends: Bang Bang (MLBB), Free Fire ve Honor of Kings (HOK) gibi efsanevi oyunlarla gerçekleştirilen bu ortaklıklar etkinlik iş birliklerini, IP marka ortaklıklarını, yenilikçi teknik entegrasyonları ve daha fazlasını içerecek. realme, oyun inovasyonlarında üstün görsel deneyim sunan yüksek kare hızları, ultra düşük gecikme süresiyle kesintisiz bağlantı ve sürükleyici ve kullanıcı odaklı deneyimler yaratma olarak üç temel alana yoğunlaşacak.
2025 yılında, realme'nin önde gelen eğlence ve lüks segmentlerinden iki büyük IP ile heyecan verici ortaklıklarını duyurması planlanıyor. Bu iş birlikleri kapsamında piyasaya sürülecek özel sınırlı üretim ürünler, yaratıcılığı ve yeniliği bir araya getirerek sektörde yeni standartlar belirleyecek.
realme 14 Pro Serisi: Amiral Gemisi Deneyimini Erişilebilir Kılıyor
realme 14 Pro Serisi, performansta büyük bir sıçrama yaparak oyun ve eğlence deneyiminizi üst seviyeye taşıyor. 14 Pro+, Qualcomm Snapdragon® 7s Gen 3 5G ile güçlendirilen cihaz, Honor of Kings ve Mobile Legends: Bang Bang gibi popüler oyunlarda 120 FPS performans sunarak benzersiz bir oyun deneyimi sağlıyor. Her iki model de 6.000mAh dev batarya ile donatılmış olup, tek şarjla 10 saat oyun oynama ve 17 saat video izleme olanağı sunuyor.
realme Değiştirilebilir Lens Konsepti: Görüntülemenin Geleceğine Bir Bakış
realme, mobil fotoğrafçılığın geleneklerini sorgulayan çığır açıcı Değiştirilebilir Lens Konseptini MWC 2025'te tanıttı. Bu vizyoner cihaz, 1 inç özelleştirilmiş Sony sensörü ve özel lens montaj sistemi ile donatılmış olup, kullanıcılara DSLR lenslerini doğrudan akıllı telefona takma imkanı sunuyor. 73mm portre lensi ve 234mm telefoto lensi olmak üzere iki profesyonel seviyede lens ile, mobil cihazlar için daha önce hayal bile edilemeyen bir optik netlik sağlıyor; kremsi bokeh efektinden kayıpsız 10x yakınlaştırmaya kadar her ayrıntıyı mükemmel şekilde yakalıyor.
Bu konsept henüz seri üretime geçmemiş olsa da realme'nin sınırları zorlamaya olan bağlılığını simgeliyor. realme, modüler optikleri mobil teknolojiyle entegre ederek, sensör boyutu sınırlamaları ve dijital yakınlaştırmanın zayıflamaları gibi sektörel zorluklara çözümler arıyor.
realme, Değiştirilebilir Lens Konseptinin yanı sıra, fotoğraf ve video düzenlemeyi çok daha kolay hale getiren iki ileri düzey yapay zeka görüntüleme teknolojisini de tanıtıyor. AI Ses Tabanlı Rötuş, kullanıcılara sadece sesleriyle fotoğrafları düzenleme imkanı sunuyor. Bu özellik sayesinde "arka planı kaldır," "gökyüzünü gün batımına çevir," veya "arka plana havai fişekler ekle" diyerek, her şeyin gerçek zamanlı olarak gerçekleşmesini izleyebilirsiniz. AI Video Detay Silme ise videolardan istenmeyen nesneleri veya insanları tek bir dokunuşla kaldırabilen başka bir özellik olarak karşımıza çıkıyor

Modüler inşaat, sektörde küresel bir devrim yaratabilir - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Küresel inşaat sektörü, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketici ihtiyaçları paralelinde hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Akıllı bina teknolojileri, sürdürülebilir inşaat teknikleri ve modüler yapılar gibi yenilikler inşaat sektöründe verimliliği artırırken çevresel etkileri de azaltmayı hedefliyor.
2025 ve sonrasında sektöre damgasını vurması beklenen konuların başında ise modüler inşaat teknikleri geliyor. Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40'a varan oranda kısaltıyor.
Modüler inşaat, küresel inşaat sektöründe büyük bir dönüşüm yaratabilir
Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Company'nin "The next big arenas of competition" isimli araştırma raporunda* modüler inşaatın küresel inşaat sektöründe devrim yaratacağı öngörülüyor. Rapor, binalar ve inşaat sektörünün küresel emisyonların yüzde 37'sinden sorumlu olduğunun altını çizerken, modüler inşaatın karbon ayak izini azaltmak için yenilikçi bir çözüm sunduğunu da ortaya koyuyor.
Depreme en güvenli çözüm: Çelik yapılar ve modüler inşaat metodu
2025 ve sonrasının inşaat trendleri arasında öne çıkan modüler teknikler hem çevre hem de deprem açısından güvenli bir çözüm sunuyor. Buna karşın modüler inşaat sektörü hem ülkemizde hem de global arenada henüz istenen hacme ulaşabilmiş değil.
McKinsey & Company tarafından hazırlanan rapor; 2022'de yeni yapılardan oluşan 8 trilyon dolarlık pazarın yaklaşık yüzde 2'sinin modüler inşaat teknikleri kullanılarak inşa edildiği gösteriyor. Uzmanlar ise modüler inşaat sektörünün önümüzdeki 10-15 yıl içinde önemli ölçüde genişleyebileceğini ve globalde yıllık yüzde 6 ila yüzde 10 arasında bir büyüme hacmine ulaşabileceğini öngörüyor.
Modüler inşaat, yapay zeka araçlarından faydalanıyor
Yapay zeka, son dönemde her sektörde olduğu gibi inşaat sektörünün de dinamiklerini değiştirecek yenilikler sunuyor. Proje yönetiminden tasarım aşamasına, inşaat süreçlerinin her aşamasında yenilikçi fırsatlar sunan yapay zeka çözümlerinin kullanılacağı alanların başında ise yapıların dijital ikizlerinin oluşturulması geliyor. Özellikle BIM (Building Information Modeling: Yapı Bilgi Modellemesi) bu sürecin başlangıç noktası kabul ediliyor.
İnşaatın tüm aşamalarında görev alan kişilerin proje süreciyle ilgili güncel bilgilere ve detaylara kolayca ulaşmasını sağlayan BIM, daha verimli bir tasarım yönetimi sağlarken üretim süreçlerindeki maliyetleri düşürmeye yardımcı olacak çözümler de sunuyor.
Diğer yandan; dijital ikiz teknolojisi de işletmelerin kaynakları en efektif şekilde kullanabilmelerini sağlarken çalışan güvenliği risklerinin de ortadan kaldırılmasına destek oluyor. Gerçek alanların, nesnelerin, binaların ve altyapı tesislerinin sanal bir kopyasının çıkartılması olarak tanımlanabilecek dijital ikiz teknolojisi, gelişmiş simülasyon ve analiz yetenekleriyle inşaat sürecindeki potansiyel zorlukları ve çeşitli senaryoları simüle ediyor.
Türkiye'nin "off-site construction" yani "saha dışı yapı üretimi/ modüler inşaat" alanının öncülerinden biri olan Consera da proje aşamasında tüm tasarım ve üretim süreçlerinde BIM ve dijital ikiz teknolojilerini kullanıyor. Modülerleştirme ile standardizasyon yaklaşımını benimseyen şirket, bu teknikleri kullanarak tasarım, fabrika ve şantiye süreçlerini birbirine entegre ederek montaj ve genel proje süresinin kısaltılmasını sağlıyor.
Çelik yapılar kentsel dönüşüm için en uygun çözüm
Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, "Dünya Çelik Birliği (WSA) verilerine göre Türkiye 2020'de dünyanın yedinci, Avrupa'nın ise birinci büyük çelik üreticisi. Fakat bu hacim ülkemizde inşa edilen çelik yapılara maalesef bugüne dek yansımış değil. Türkiye'de endüstriyel yapılarda çelik kullanımının 20 yılda yüzde 1'den 5'lere geldiğini görüyoruz. Ancak ne yazık ki bu konuda konutlar için yeterli bir artış yaşanmadı. Geçtiğimiz dönemde çelik yapıların toplam binalara oranı konutlarda yaklaşık yüzde 0,5 artış ile yüzde 1,5'e ulaştı. Endüstriyel ve modüler yapı sistemlerinin sağladığı birçok avantaj var. Bu sistemler sayesinde; beklenmeyen maliyet artışları önlendiği gibi, çoğu işin fabrikada gerçekleştirilmesi nedeniyle iklim gibi olumsuz durumların yaratacağı gecikmeler ve sürpriz harcamaların da önüne geçiliyor. Üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği "off-site construction", sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatalarını ortadan kaldırıyor. Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. Ayrıca, tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de işçi ve usta kısıtı yapılaşmamızda büyük bir engel teşkil etmeye başladı. İnşaat sahasında her koşulda vardiyalı çalışmak mümkün değil, buna karşın modüler yapılar 7/24 fabrika ortamında üretilebiliyor. Tabi, modüler yapıların yapı fiziğine olumlu katkılarının başında gelen enerji verimliliğini de unutmamak gerekiyor." diyor.
Her fırsatta off-site construction'ın yaygınlaşarak bir endüstriye dönüşmesinin gerekli olduğunun altını çizdiklerini belirten Şimşek, "Bunun temel nedeni, başta ülkemiz vatandaşları olmak üzere herkes için güvenli mekanlar oluşturmak. İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin hızla olası depremlere hazırlanması gerekiyor. Bunun için dünyada ortaya konulmuş formül ise niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan 'Kentsel Dönüşüm'. Sürdürülebilir bir inşa ve yapı sistemini tüm ülkeye yayabilmek ve Türkiye inşaat sektörünün payını, gücünü dünya pazarında daha da arttırmayı amaçlıyoruz. Konut ihtiyacının kısa vadede karşılanmasının önünü açacak modüler çelik konut yapımı; inşaat yapıcıları ile çelik yapı üreticilerinin el ele vererek sektöre canlılık getirecekleri çok önemli bir konu." şeklinde sözlerini sürdürdü.

L’Oreal Türkiye, 50 yaş ve üstü kadınlar için “L'Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”nı başlattı - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sürdürülebilir ve kapsayıcı bakış açısıyla hem eşsiz hem de kapsamlı dijital güzellik deneyimlerini hayata geçirerek "Herkes için güçlendiren güzellik" hedefiyle hareket eden tekno-güzellik devi L’Oreal Türkiye, sektörde yine öncü bir çalışmaya imza attı. Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi olmasından aldığı güçle, bu kez de 50 yaş ve üstü kadınların teknoloji yolculuklarına destek oluyor. SistersLab - Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen "L'Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı", 50 yaş ve üzeri kadınların çalışma hayatlarında güçlenmelerini sağlayacak dijital beceriler ve yapay zeka gibi yeni teknolojileri öğrenmelerine imkan tanıyor. İş dünyasında yaşla gelen deneyimin öneminin arttığı dönemde, program kapsamında 50 yaş ve üzeri 1.200 kadın, yapay zeka ve dijital becerilerini güçlendirme eğitimleri alacak. “L'Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”, SistersLab’in şu ana kadar 50 yaş ve üzeri kadını hedefleyen en kapsamlı projesi olarak da ön plana çıkıyor.

Teknoloji ile geleceğin şirketine dönüşürken aynı zamanda geleceğin güzelliğini yaratan L’Oreal Türkiye, kapsayıcılık yaklaşımıyla 50 ve üzeri yaş grubunu da odağına alıyor. “L'Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı” ile 1.200 kadına dijital becerilerini geliştirme, yapay zeka uygulamalarını kullanma ve çalışma hayatlarında etkin roller üstlenmelerini destekleyecek ücretsiz çevrimiçi eğitim programı sunuyor. Program kapsamında kadınlar, iş ve özel hayatlarında kullanabilecekleri yapay zeka uygulamalarından, işlerini sosyal medyada görünür kılabilecek etkili içerik üretme stratejilerine, finansal okuryazarlıktan, teknolojiyi hayatlarına katarken dijital dünyada nasıl güvende olabileceklerine kadar çok farklı başlıklarda eğitimler alacaklar.

Kadınların bilim ve teknoloji alanlarında güçlenmesini destekleyen SistersLab - Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği ile hayata geçirilen ve 4 ay sürecek olan programa Türkiye’nin dört bir yanından 50 yaş ve üzeri kadınlar online olarak katılabilecek. Program, yaş alan kadın iş gücünün teknolojik gelişmelere uyum sağlamasını ve iş hayatına katılımlarını güçlendirmeyi hedeflerken, L’Oreal Türkiye’de kadınların yapay zeka ve dijital içerik üretim eğitimlerini üstlenerek Tekno-Güzellik yaklaşımıyla programa destek olacak.

Kırsal ve afet bölgelerinde yaşayan kadınların başvurularının önceliklendirileceği programda, kadınların teknolojiye uyum sağlayarak işten kopmamaları ve daha güçlü bir gelecek inşa etmeleri hedefleniyor. Kooperatiflerde, kamuda ve özel sektörde çalışan kadınların yanı sıra ev içinde gelir getirici faaliyetlerde bulunan kadınlara da yol gösterici olmayı amaçlayan “L’Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı” sonunda, katılımcılar katılım belgesi almaya hak kazanacak.

50 yaş ve üstü kadınlar teknolojiye uyum sağlayarak, çalışmaya devam etmek istiyor

Yapılan araştırmalara göre;

Türkiye’de 50 yaş ve üstü kişilerin iş gücüne katılım oranı her geçen gün artıyor. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) verilerine göre Türkiye'de 55-64 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı 2010'da yüzde 29 iken, 2020'de yüzde 35'e yükseldi. Buna karşın ileri yaştaki kadınların, ileri yaştaki erkeklere göre işgücüne katılım oranı çok sınırlı kalıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılında yaptığı analize göre ise küresel ölçekte yapay zeka (AI) profesyonellerinin yalnızca %22’si kadın.
Kadınlar, STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) dışındaki mesleklerde toplam istihdamın neredeyse yarısını (%49,3) oluştururken, STEM alanındaki çalışanların yalnızca %29,2’sini temsil ediyor. Özellikle yapay zeka (AI) alanında, yetenek havuzu 2016 ile 2022 arasında altı kat artmış olsa da kadın temsili sınırlı ilerleme kaydediyor. Bugün yapay zekada çalışan kadınların oranı yaklaşık %30 olup, bu rakam 2016’ya göre yalnızca %4’lük bir artış gösteriyor. Avrupa Birliği’nde bilim ve mühendislik ile ilgili mesleklerde çalışanların yalnızca %27’sini kadınlar oluşturuyor.
Gerçekleştirilen araştırmalara göre de 50 yaş üstü çalışanların yüzde 62'si, aktif bir şekilde kariyerlerinde gelişim sağlama fırsatı arayışında olduğunu belirtirken, işverenlere sorulduğunda orta yaş ve üzeri bireylerin işyerinde istihdamına engel teşkil eden hususlar arasında “yeni teknolojilere uyum sağlayamama” görülüyor. İş dünyasında 50 yaş üzeri çalışanların %56’sının kariyerlerinde ne istediklerine dair net bir fikre ve iş yeri dinamikleri konusunda derin bir anlayışa sahip olmaları, yaşla gelen deneyimin öneminin arttığını gösterirken Deloitte’un 2023 yılı Dijital Tüketici Trendleri Araştırması’na göre, üretken yapay zeka kullanımı yaş ilerledikçe azalırken, kullanım sıklığı artıyor. 35-44 yaş aralığında üretken yapay zeka araçlarını günde en az bir kez kullananların oranı yüzde 11 iken, bu oran 45-55 yaş aralığında yüzde 16’ya yükseliyor.
Bu veriler ışığında harekete geçen L’Oreal Türkiye, 50 yaş ve üstü kadınlar için “L'Oreal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”nı başlattı. Günümüzde teknoloji eğitimlerinin büyük bir çoğunluğunun gençlere yönelik hazırlanmasına karşı bu program ile 50+ kadınların dijital becerilerini geliştirerek yapay zekâ ve dijital araçları günlük ve iş hayatlarına entegre etmeleri hedefleniyor.

L’Oreal Türkiye, Türkiye’nin lider güzellik şirketi olarak, güzelliği sorumlu, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir hale getirmek için çalışıyor. Kapsayıcı bakış açısıyla, 50 yaş üstü kadınların iş hayatında güçlenmeleri ve dijitalleşme ile kendi yollarını çizmeleri için destek sağlıyor.

L’Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen program ile ilgili şunları söyledi: “L’Oreal Türkiye olarak, kadınların her yaşta parlayan gücüne ve ışığına inanıyoruz. Toplumsal düzeyde güçlenmelerine katkı sağlayacak süreçte, kapsayıcı bakış açımızla kadınlara destek sağlayacak birbirinden farklı program ve projelere imza atıyoruz. Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi olarak sektörde teknoloji ve inovasyonun yaygınlaşmasını destekleyecek adımlar atıyoruz. Yaş alan kadınların teknolojiyle güçlenmesini ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatlara erişmelerini destekliyoruz. Teknoloji; artık yalnızca genç kuşaklara hitap eden bir alan değil, aksine her yaşta öğrenmenin ve üretmenin kapılarını aralayan bir olgu. Ancak biliyoruz ki, teknoloji ve STEM alanlarında kadın temsili hâlâ yetersiz. Kadınların bu alanlardaki görünürlüğünü artırmak, yalnızca bir fırsat meselesi değil; aynı zamanda cinsiyet eşitliği için verdiğimiz mücadelenin de bir parçası. Bu program, yalnızca dijital beceriler kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda teknoloji dünyasında kadınların özellikle de yaş alan kadınların daha görünür olmasına katkı sağlıyor.

Kadınlar her yaşta üretmeye, öğrenmeye ve ilham vermeye devam ediyor. Biz de L’Oreal Türkiye olarak, 50+ Tekno Kadın Guru Programımız ile 50 yaş ve üzeri kadınların teknolojiyi benimseyerek hayatlarında daha güçlü bir yer edinmeleri ve kendi yollarını çizmeleri için buradayız. Kadınların teknoloji alanında daha görünür olması, yalnızca bugünlerini değil, yarınlarını da şekillendirecek. Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınları kapsayan bu projeyle, onların her yaşta - özellikle de yarım asırlık potansiyellerini keşfederek - geleceği inşa etmeleri için teknolojiyle yanlarında olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

50 yaş ve üzeri kadınlar: İş hayatında aktif kalmak isteyen kadınlar güzelliğin bir bütün olduğunu düşünüyor

Modern dünyada 50 yaş ve üzeri kadınlar, iş hayatındaki etkinliklerini sürdürürken, bakımlı olmayı yalnızca bir alışkanlık değil, bireysel güçlerinin ve farkındalıklarının bir yansıması olarak görüyorlar. L’Oreal Türkiye’nin IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” adlı araştırma, 50+ yaş grubundaki kadınların, geçmiş yıllara kıyasla, güzelliğin bir bütün olduğuna, daha genç ve bakımlı kalma arzusunun ise güçlü bir olgu olduğuna işaret ediyor.

50 yaş üzeri kadınlar da sağlıklı ve bakımlı kalarak, aktif yaşamlarını sürdürmeyi ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatlardan faydalanarak güçlerini korumayı hedefliyorlar. Teknolojinin becerilerini de artırarak kendilerini güçlü bir şekilde temsil etmeyi amaçlıyorlar.

Güzellik ve bakım anlayışları, genç kuşakların yoğun ve çok çeşitli rutinlerinden farklı olarak, sadelik ve işlevselliğe odaklanıyor. Güzellik algıları sadece estetikle sınırlı kalmıyor; sağlıklı yaşam, doğaya saygı ve sosyal sorumluluk gibi değerlerle harmanlanarak daha derin ve bilinçli bir yaklaşımı yansıtıyor.

Alican Duran yeniden KASAD Başkanı seçildi - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), 27 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurulu toplantısında, sektörün geleceği ve uluslararası rekabet gücünü artırma hedefleri doğrultusunda önemli adımlar attı. Dernek Başkanı Alican Duran, yeni dönemde de başkanlığa seçildi. Duran, ihracat pazarlarını çeşitlendirme ve Avrupa Yeşil Mutabakat sürecine uyum sağlama gibi stratejilerle sektörü daha da ileriye taşıyacaklarını vurguladı.

Toplantıya katılan üyeler, KASAD'ın sektörün gelişmesi ve uluslararası rekabette öne çıkması için belirlediği hedeflere desteklerini sundu. Yeni dönemde, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve çevresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli girişimlerin hayata geçirilmesi planlanıyor. KASAD, üyeleriyle birlikte dünya standartlarında kalite ve hizmet seviyesini artırmak için çalışacak. Dernek, sektörün güçlü bir sinerji ile büyümesine ve Türkiye'nin karton ambalaj sektörünün küresel arenada rekabet gücünü artırmasına odaklanacak.

Yeni dönemde KASAD üyeleri, sektördeki gelişmeleri hızlandırmak için üretimdeki yenilikçi yöntemler ve ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi konusunda yoğun çalışmalar yapacak. Çevre dostu üretim teknikleri ve sürdürülebilirlik alanında atılacak adımlar, derneğin öncelikli hedefleri arasında yer alacak. KASAD, Türkiye’nin karton ambalaj sektörünün küresel rekabet gücünü artırarak, sektörü uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma getirecek.

KASAD, yeni dönemde sektördeki zorluklara karşı güçlü bir dayanışma sergilemeye ve üyelerinin hedeflerine ulaşmalarını sağlamaya devam edecek. Yeni yönetim, firmaların ulusal ve uluslararası pazarlarda daha etkin olabilmesi için gerekli stratejileri geliştirecek. Dernek, özellikle sektördeki eğitim programlarına ve iş birliklerine önem vererek, tüm üyeleriyle birlikte sektörün uluslararası standartlarda büyümesini sağlayacak.

Bu yılki genel kurul, sektörün geleceğini şekillendirecek önemli kararların alındığı bir toplantı olarak kaydedildi. Gerçekleştirilen toplantının ardından KASAD'ın yeni dönem Yönetim ve Denetim Kurulu şu isimlerden oluştu:

Yönetim Kurulu

Asil üyeler:

1 Ali Can Duran - Yönetim Kurulu Başkanı

2 Ferit Dansık - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

3 Altuğ Ulu - Yönetim Kurulu Üyesi

4 Burhan Özdemir - Yönetim Kurulu Üyesi

5 Recep Taşyanar - Yönetim Kurulu Üyesi

6 Özcan Kilimci - Yönetim Kurulu Üyesi

7 M.Süleyman Öncel - Yönetim Kurulu Üyesi

8 Aylin Topal Yılmaz - Yönetim Kurulu Üyesi

9 Emre Can Ertem - Yönetim Kurulu Üyesi

Yedek üyeler:

1 Reşit Murat Şakar

2 İsmail Gök

3 Emre Duran

4 Emin Soysal

5 M. Kurtaran Mumcu

Denetim Kurulu

Asil üyeler:

1 Yusuf Uygun

2 Habil Karagöz

3 Ömer Faruk Ağıl

4 Tolga Ürkmezgil

 

 

Yedek üyeler:

1 Mehmet Burak Heper

2 Leman Pelin İren

3 Güner Canan Brukner

4 Neriman İçer

 

Toplantının Devamında KASAD yeni üyesi olan GREEN Chemicals’ı tanıttı. GREEN Chemicals®, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarına kimyasal ürünler tedarik eden ve teknik çözümler sunan lider bir firma olarak etkinlikte yer aldı. 30’dan fazla ülkeye ihracat yapan şirket, Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında yer almakta ve çevre dostu, yenilikçi ürünleriyle sektöre değer katmaktadır. Üniversitelerle yaptığı iş birlikleri ve alanındaki uzman kadrosuyla, sürdürülebilir üretim süreçlerinde fark yaratmaktadır.

Toplantıda GREEN Chemicals® sözcüsü Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Servet Gülüm, şirketin sektöre yönelik vizyonunu paylaşarak, “GREEN Chemicals® olarak geri dönüştürülebilir, çevreye duyarlı su bazlı ve sıcak tutkal ürün gruplarımızla karton ambalaj sanayisinde sürdürülebilir iş ortaklıklarımızı büyütüyoruz. ARGE çalışmalarımızın temel odak noktası olan ekolojik ve düşük sarfiyatlı innovatif ürünlerimizle pazar payımızı her geçen gün artırıyoruz. ” ifadelerini kullandı.

Kerem Dündar ise “Dönüşen Dünyada Gelişen Beyinler” başlıklı sunumuyla, iş dünyasında karar alma süreçleri ve kurumsal yapılar üzerine değerli bilgiler aktardı. Teknolojinin, özellikle yapay zekanın, bu süreçlerdeki etkisine dikkat çekti. Sunumda, yapay zekanın insan beyninin 2 katı seviyesinde IQ ya sahip olduğu gibi çarpıcı bilgiler paylaştı. Dündar, değişen dünyaya ayak uydurmak için insan beyninin adaptasyon yeteneğinin önemini vurguladı.

"KASAD'ın yeni dönemde yeniden seçilen başkanı Alican Duran da konuşmasında, sektörün geleceğine dair önemli mesajlar vererek yeni yönetim kuruluna başarılar diledi ve 'Yeni dönemde paydaşlarımızla iş birliği yaparak yükselen döngüsel ekonomi uygulamalarını arkamıza alarak Amerika Birleşik Devletleri gibi uzak ihracat pazarlarına ulaşmayı hedefliyoruz,” dedi.

Bu özel etkinlikte, GREEN Chemicals®’ın matbaa ve ambalaj endüstrisine sunduğu en yeni çözümler, sürdürülebilirlik yaklaşımları ve gelecek vizyonu ele alındı. Şirketin uzman ekibi, kalite standartları ve sektöre sağladığı katkılar hakkında değerli bilgileri katılımcılarla paylaştı.

 

KASAD Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği / Cartonboard Packaging Manufacturers Association.

Tel: +90 (216) 339 10 60, URL: www.kasad.org.tr

https://www.facebook.com/kartonambalajsander/

https://tr.linkedin.com/company/karton-ambalaj-sanayicileri-derneği

https://www.instagram.com/kasadkartonambalaj/

https://twitter.com/sanayicileri

Dünya seramik sektörü İstanbul’da UNICERA İstanbul ve Ceramtech fuarlarında bir araya geliyor - Basın Açıklaması

4 Mart 2025 • 18:20:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya seramik sektörü, 3-7 Kasım’da İstanbul’da buluşuyor. Avrupa’nın en büyük iki seramik fuarından biri olan UNICERA İstanbul Uluslararası Seramik, Banyo, Mutfak Fuarı; bu yıl ilk kez Ceramtech Seramik Teknolojileri ve Hammadde Fuarı ile eş zamanlı düzenlenerek seramik endüstrisini daha kapsamlı bir platformda bir araya getirecek. Sektör için stratejik öneme sahip İstanbul’daki fuara 1200’den fazla marka ve 90 bin ziyaretçi, inovatif ürün ve teknolojileri keşfetmek için akın edecek. UNICERA İstanbul ve Ceramtech’in, Türk seramik sektörünün bu güçlü yapısını uluslararası pazarda daha da ileriye taşımaya hazırlandığını ifade eden Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçılar Birliği ve UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Yaptığımız her 100 dolarlık ihracatın 82 doları ülkemizde kalıyor. Bu oran, sanayi ürünleri arasında bir rekordur ve ülkemize sağladığı döviz getirisi açısından son derece önemlidir. Fuarımız, bu çerçevede her zamankinden daha kritik bir rol oynayacaktır. Hep birlikte fuarımızda büyük bir başarıya imza atacağımıza inanıyorum.” dedi.
 
3-7 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan UNICERA İstanbul 2025 ve bu yıl ilk kez eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek Ceramtech Fuarı öncesinde Türk seramik sektörü bir araya geldi. UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafından, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) iş birliği, ED Fuarcılık organizasyonu ile hayata geçirilen UNICERA İstanbul 2025 öncesinde gerçekleştirilen toplantıya; Çimento Cam Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçılar Birliği ve UNICERA Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) Yönetim Kurulu Başkanı İlter Yurtbay, Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yıldırım, Seramik Sağlık Gereçleri Üreticileri Derneği (SERSA) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakçı, ED Fuarcılık Kurucu Ortakları Dilek Soydan ve Emel Yılmaz katıldı.
 
AVRUPA’NIN EN BÜYÜK İKİ SERAMİK FUARINDAN BİRİ

36 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan UNICERA İstanbul fuarının, seramik kaplama malzemeleri ve seramik sağlık gereçleri alanında Türkiye’nin sektördeki liderliğini vurgulayan en büyük organizasyonlardan biri olarak kabul edildiğini kaydeden Erdem Çenesiz; Türkiye’nin üretim gücüne değinerek, fuarın sektör açısından kritik önem taşıdığına dikkat çekti. Erdem Çenesiz, “Seramik sağlık gereçleri, diğer teknik adıyla vitrifiye alanında, ülkemiz Avrupa’nın en büyük üretici ülkesi olurken, seramik kaplama malzemelerinde ise ikinci sırada yer almaktadır. Üretiminde bu denli güçlü olduğumuz iki sektörün liderliğini yaptığı seramik, banyo ve mutfak ürünleri fuarımızla da Avrupa’da son derece güçlü bir konumdayız. Katılımcı sayısı, ziyaretçi ilgisi ve pazar genişliği açısından rakiplerimizden ayrışıyor ve öne çıkıyoruz. 120 bin metrekarelik alanda düzenlenecek fuar, 1200’den fazla markayı bir araya getirecek ve
90 bin ziyaretçiyi ağırlayacak. Geçtiğimiz yıl 128 farklı ülkeden katılımcı ağırlayan fuarımıza, bu yıl da özellikle Avrupa, Körfez ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler’den büyük ilgi bekliyoruz.” dedi.
 
UNICERA İSTANBUL VE CERAMTECH BİR ARADA

Bu yıl UNICERA İstanbul ile Ceramtech Seramik Teknolojileri ve Hammadde Fuarı’nın da ilk kez bir arada düzenleneceğini söyleyen Erdem Çenesiz; sektörün teknoloji ve inovasyon odaklı gelişimini destekleyecek olan Ceramtech’in, seramik sanayisinde kullanılan ileri teknoloji malzemeler, üretim süreçleri ve yeni nesil çözümleri tanıtmayı hedeflediğini dile getirdi. Çenesiz, “Yani, UNICERA İstanbul artık sadece nihai ürünlerin sergilendiği bir organizasyon olmaktan çıkıp, aynı zamanda seramik teknolojilerinin ve inovatif çözümlerin de tanıtıldığı daha geniş kapsamlı bir platform haline geliyor.” diye konuştu. Bu yıl itibarıyla UNICERA İstanbul’un, ED Fuarcılık tarafından organize edileceğini belirten Erdem Çenesiz, yeni dönemde ED Fuarcılık ile iş birliği yapmaya karar verdiklerini ve bu ortaklığın fuarın başarısını daha da ileriye taşıyacağına inandıklarını ifade etti.
 
İHRACATTA ‘REKOR YERLİ KATMA DEĞER ORANI’
 
Toplantıda seramik sektörü hakkında da bilgiler paylaşan Erdem Çenesiz, sektörün ihracattaki yüksek “Yerli Katma Değer Oranına” dikkat çekti. Türkiye’nin, dünya seramik üretiminde önemli bir yer tuttuğunu, sektörün tüm alt kollarında dünya çapındaki ilk 50 büyük seramik üreticisi arasında 5 ile 8 arasında Türk firmasının bulunduğunu vurgulayan Çenesiz, “Sektörümüz, ihracatta yüzde 82 yerli katma değer oranı ile çalışıyor. Yani, yaptığımız 100 dolarlık ihracatın 82 dolarlık bölümü ülkemizde kalıyor. Sadece 18 doları yurt dışından sağlanan kaynaklara harcanıyor. Bu oran, sanayi ihracatında çok yüksek bir değerdir ve ülkemize sağladığı döviz getirisi açısından son derece önemlidir.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin dört bin yıllık bir seramik üretim kültürüne sahip olduğunu vurgulayan Erdem Çenesiz, “Seramik sektörü, ülkenin taşını toprağını değerli hale getiren, yerli kaynakları işleyerek yüksek istihdam sağlayan bir sektördür. Türk seramik sektörü, Avrupa pazarındaki konumunu da her geçen gün güçlendiriyor. Biz, şu anda seramik kaplama malzemelerinde Avrupa’nın ikinci büyük üreticisiyiz. Eskiden üçüncü sıradaydık. İtalya ve İspanya’nın arkasından geliyorduk. Ancak, son yıllarda İspanya’yı geride bırakarak ikinci sıraya yükseldik. Şimdi İtalyanlarla kafa kafaya gidiyoruz. Seramik Sağlık Gereçleri yani Vitrifiye Seramik alanında ise Avrupa’nın en büyük üretici ülkesiyiz. Bu ülkemizin ve sektörümüzün gücünü gösteriyor.” ifadelerini kullandı. Seramik sektörünün 2025’te ihracatta büyük bir ivme kazanmasını beklediklerini de dile getiren Erdem Çenesiz, İhracatta artış trendine girildiğini, 2025 yılının ihracatta geri dönüş yılı olacağını, UNICERA İstanbul’un sektör için her zamankinden daha kritik bir rol oynayacağını vurgulayarak, “Hep birlikte fuarımızda büyük bir başarıya imza atacağımıza inanıyorum.” dedi.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery