Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Mastercard, 2025 Dünya Kadınlar Günü'ne özel, kadınların girişimcilik ruhunun jenerasyonlara göre değişimiyle birlikte potansiyel fırsat ve bariyerleri inceleyen uluslararası bir araştırma gerçekleştirdi. Dünya genelinde 41 ülkede, 42 binden fazla kişiyle gerçekleştirilen araştırmaya göre, özellikle genç nesildeki kadınlar, hayallerinin peşinden gitmek, maddi bağımsızlığa kavuşmak, iş-yaşam esnekliğini artırmak ve dünyada fark yaratmak amacıyla girişimci olmak istiyor. Türkiye özelinde de kadınların yüzde 60'ı kendini girişimci olarak tanımlarken; Z kuşağı kadınları arasında girişimci olma isteği yüzde 88'e kadar çıkıyor. Bu anlamda veriler, nesiller arası bir değişime işaret ediyor.
 
Araştırmaya göre,
" Dünya genelinde 10 kadından üçü (yüzde 30), 10 erkekten neredeyse dördü (yüzde 37) kendini girişimci olarak görüyor. Türkiye'de 10 kadından altısı (yüzde 60) ve erkeklerin dörtte üçü (yüzde 74) kendilerini girişimci olarak görüyor.
" Bu oran, daha genç nesillerdeki kadınlar arasında önemli ölçüde artıyor. Dünya genelinde Z Kuşağı (yüzde 71) ve milenyum (yüzde 65) kadınlarının girişimciliğe olan motivasyonu, X Kuşağı (yüzde 45) ve Baby Boomers (yüzde 22) kadınlarından çok daha yüksek. Türkiye'de de Z kuşağı kadınları arasında girişimci olma isteği yüzde 88'e kadar çıkıyor.
" Dünya genelinde Z kuşağı kadınlarının kendi işlerini kurmak istemelerinin en önemli nedenleri: Daha fazla gelir elde etmek (yüzde 57), finansal bağımsızlık kazanmak (yüzde 54) ve iş-yaşam esnekliğine sahip olmak istemeleri. Bu kriterler milenyum kuşağı için de paralellik gösteriyor.
" Türk kadınlarının kendi işlerini kurmak istemelerindeki en büyük motivasyonları sorulduğunda, ilk sırada hayallerini gerçekleştirmek (yüzde 62) yer alırken onu, daha iyi bir iş-yaşam dengesi (yüzde 46) ve daha esnek çalışma saatleri (yüzde 40) takip ediyor.
 
Kadın girişimcilerin önündeki engeller: Finansmana erişim ve destek ihtiyacı

 Hem dünya genelinde hem de Türkiye'deki kadınlar, girişimciliğin önündeki en büyük bariyerin finansman olduğunu söylüyor. Bu aynı zamanda erkekler için de en büyük zorluk olarak öne çıkıyor.
 
" Türk kadınlarına girişimciliğin önündeki en büyük engeller sorulduğunda, finansal kaynak eksikliği (yüzde 40), fon eksikliği (yüzde 39) ve deneyim eksikliği (yüzde 28) olarak yanıt veriyorlar.
" Engelleri aşmalarına ve kendi işlerini kurma konusunda daha güvende hissetmelerine yardımcı olacak destek konusunda ise en yaygın yanıtlar daha fazla finansman seçeneği (yüzde 48), temel iş becerilerinde daha iyi eğitim (yüzde 33) ve teknolojide daha iyi eğitim (yüzde 29) olarak sıralanıyor.
 
Kadınlar için teknoloji, fark yaratan bir güç

 Türkiye'deki işletme sahiplerinin en büyük destek ihtiyaçları ve bu ihtiyaçlar karşısında teknoloji kullanımı değerlendirildiğinde ise;
 
" Kadın işletme sahiplerinin, mentorluğu şirketlerinin büyümesine faydalı olacak bir destek biçimi olarak belirtme oranı erkeklerden daha yüksek. (%32'ye karşı %22)
" Kadınların %42'si veri ve teknoloji (örn. kodlama, veri analizi) konusunda destek ararken, erkeklerde bu oran %26.
" Kadınların %40'ı yapay zekâ araçlarını ve yazılımlarını kullanma yetkinliğini önemli bir beceri olarak görürken, bu oran erkeklerde sadece %18.
" Erkeklerden daha fazla kadın, işlerinde düzenli olarak yapay zekâ kullanıyor (%78'e karşı %60).
" Kadınların %80'i kararsız kaldıklarında yapay zekaya danışıyor. Erkeklerde bu oran %68.
" Kadınlar bir siber saldırı konusunda erkeklerden daha fazla endişe duyuyor (%52'ye karşı %30).

 Türkiye'de kadın girişimciliği oranı, EEMEA bölgesinin üzerinde

 Araştırma, Türkiye'deki kadınların yüzde 60'ının kendini girişimci olarak tanımladığını ve bu oranın EEMEA (Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinin genelinin (yüzde 51) oldukça üzerinde olduğunu gösteriyor. Kendini şu anda girişimci olarak tanımlayan ya da gelecekte girişimci olarak görme olasılığı en yüksek olan nesiller (erkekler ve kadınlar); Z Kuşağı (yüzde 88) ve milenyum kuşağı (yüzde 72) iken, ardından X Kuşağı (yüzde 64) ve Baby Boomers (yüzde 55) geliyor. Bu sonuçlar, Türkiye'de bireylerin kendilerini girişimci olarak görme olasılığının yaşla birlikte azaldığını gösteriyor.
 
Türkiye'de kadınların bir iş kurmak istediği sektörler incelendiğinde, başlıca sektörlerin yiyecek ve içecek (%30), kozmetik (%17) ve iş hizmetleri (%12) olduğu görülüyor. Erkeklerin BT/bilgisayar alanında bir iş kurmak isteme oranı ise kadınlardan neredeyse iki kat daha fazla. (%12 erkek, %7 kadın).
 
Mastercard girişimci kadınların gücüne yatırım yapıyor

Mastercard Doğu Avrupa Bölge Başkanı Yasemin Bedir, Mastercard'ın girişim hızlandırma programı Lighthouse Türkiye'nin 2024-2025 kazananının da bir kadın girişimci olduğunu belirterek, "Araştırmamızın da ortaya koyduğu gibi, bölgemiz içinde en büyük girişimcilik ruhuna sahip olan ülke Türkiye. Türkiye'deki kadınların, dünyada benzer zorluklarla mücadele etiklerini, amaçlarına ve hayallerine giden yolda ne kadar azimli olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda kadınlarımızı desteklemeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu araştırma, kadın girişimcilerin kaydettiği ilerlemeye rağmen, hala var olan zorlukları da konuşmamız gerektiğini gösteriyor. Çünkü doğru ağa ulaştıklarında ve desteklendiklerinde kadınların zekalarıyla, cesaretleriyle parladıklarını, ekosistemlerinde fark yarattıklarını görüyoruz. Bu nedenle Mastercard olarak, küçük işletmelerin sürdürülebilir büyümesini desteklemek, daha fazla kadının hayallerine ulaşmasını ve ekonomiye katılmasını sağlamak için ihtiyaç duydukları çözümleri sunmaya devam ederek kapsayıcı bir dijital ekonomi inşa etmeye kararlıyız" dedi.
 
Mastercard, dünya çapında girişimcileri destekleyen çok sayıda girişime öncülük ediyor. 2020'den bu yana aralarında 37 milyon kadın girişimcinin de bulunduğu 50 milyondan fazla küçük işletmeye işlerini büyütmelerine yardımcı olabilecek destek ve çözümler sundu. Ayrıca, geleceğin kadın liderlerini güçlendirme hedefiyle hayata geçirdiği STEM eğitim programı Girls4Tech ile dünya çapında yaklaşık 7 milyon genç kadının hayatına dokunarak onları STEM alanında kariyer yapmaya teşvik etti.
 
Metodoloji
 
Çalışma Mastercard tarafından yaptırılmış olup, saha çalışması bağımsız araştırma ajansı Opinium tarafından yürütülmüştür. 16 Aralık 2024 - 3 Ocak 2025 tarihleri arasında Kuzey Amerika, Latin Amerika, Asya-Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki 41 ülkede çevrimiçi nicel bir anket gerçekleştirilmiştir. Ankete şunlar dahil edilmiştir:
" 42.500 genel nüfus (EMEA içinde 4.500, 500'ü Türkiye)
" 4.300 girişimci/kurucu (EMEA içinde 800, 100'ü Türkiye)
" Ankete katılan ülkelerin tam listesi: İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Avusturya, İrlanda, Belçika, Norveç, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Polonya, Hollanda, İsveç, Portekiz, Slovakya, İsviçre, Hindistan, Endonezya, Singapur, Avustralya, Çin, Tayland, Kore, Güney Afrika, Nijerya, BAE, Suudi Arabistan, Türkiye, Kenya, Mısır, Ukrayna, Fas, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Arjantin, Şili, Kanada, ABD.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Geleceğin teknolojisini sunan Casper, yeni ufuklar açan Nirvana S100 dizüstü bilgisayar modelini satışa sundu. İlhamını, antik denizcilerin gece yolculuklarında kullandıkları kutup yıldızından alan Nirvana S100, dayanıklı alüminyum tasarımı, modern titanyum gri rengi ve üstün performansıyla alanında öne çıkıyor.
 
Yenilikçi yaklaşımıyla global teknoloji trendlerini bütünleştiren Casper, Nirvana S100 dizüstü bilgisayarını satışa sundu. Antik denizcilerin gece yolculuklarında yönlerini bulmalarına yardımcı olan kutup yıldızından esinlenerek geliştirilen Nirvana S100, estetik tasarımı ve güçlü donanımıyla öne çıkan bir model. Nirvana S100'ün alüminyum dış yüzeyi, özel hairline çizgileri ve ergonomik yapısı sayesinde hem şıklık hem de dayanıklılık bir araya geldi. 180 derece açılabilen geniş ekranı, esnek kullanım avantajı sağlayarak yaratıcı süreçleri daha konforlu hale getiriyor. FHD 16" geniş ekranı ve 300 NIT yüksek parlaklık seviyesi ile canlı görüntüler sunan Nirvana S100, ince çerçeve oranıyla da kullanıcılara yüksek mobilite avantajı sağlıyor. Dolby'nin ileri düzey ses teknolojisi sayesinde, profesyonel çalışmalar ve multimedya deneyimleri ideal bir seçenek hâline geldi. Parmak izi okuma teknolojisi ile ekstra güvenlik sağlayan Nirvana S100, Intel'in 13. Nesil Series 2 ve H serisi işlemcileri ve Core 9'a kadar desteğiyle üstün performans sağlıyor. Gelişmiş donanım, uzun ömürlü yapı ve şık tasarıma sahip Nirvana S100, kutup yıldızının denizcilere yön göstermesi gibi kullanıcılarına her durumda içlerindeki ilhamı dışarı çıkarabilmeleri ve potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için yol arkadaşı oluyor.
 
Hafifliğiyle Özgürlük Sunan Güçlü Dizüstü Bilgisayar
 
Casper Nirvana S100, dayanıklılığı ve estetiği ön planda tutan tasarımıyla dikkat çekiyor. Alüminyum tasarımlı dış yüzeyi çizilmelere ve darbelere karşı ekstra koruma sağlarken, özel hairline çizgileri modern ve zarif bir görünüm sunuyor. "Nano protection" yüzey kaplaması özelliği ile de parmak izini sıfıra indirip kirli görüntü oluşmasını engelliyor. Sadece 18.3 mm inceliğe ve 1,8 kg hafifliğe sahip olan Nirvana S100'ün, yüksek mobilite özelliğiyle her ortamda kolay kullanım özelliği de mevcut. Kullanıcı dostu tasarımıyla konforlu bir kullanım sağlayan Nirvana S100, 180° yenilikçi silindirik menteşe sistemi sayesinde ekranın esnek bir şekilde istenilen açıda kullanılmasına olanak tanıyor.
 
Üç kademeli klavye aydınlatması, yazma deneyimini daha üretken hale getiriyor. 54Whr kapasiteli bataryasıyla 8+ saat kullanım süresi sunan Nirvana S100, hareket halindeyken dahi yüksek verimlilik sağlıyor. Güvenliği ve kullanım kolaylığını ön planda tutan parmak izi tanıma teknolojisi, tek dokunuşla hızlı ve güvenli erişim imkanı sunarak kişisel verilerin korunmasını destekliyor. Ayrıca, cihazlarda yer alan "Copilot" tuşu, yapay zekâ desteğine anında erişim imkânı sunuyor.
 
Güç ve Yeniliği Buluşturan Performans
 
Intel'in en yüksek performans sunan Series 2 ve H işlemcileriyle donatılan Nirvana S100 ile iş akışları artık çok daha verimli. 180 derece açılabilen geniş ekranı, sunumlar ve ekip çalışmaları için geniş bir görüş alanı sunarken, dayanıklı menteşe yapısı uzun ömürlü kullanım imkanı sağlıyor. Yüksek performans gerektiren işlemlerde akıcı bir deneyim sunan Nirvana S100, 16" geniş ekranı ve 300 NIT parlaklık seviyesiyle net ve canlı görüntüler sağlıyor. Sinematik bir ses deneyimi için 2 adet 2W Dolby ses teknolojisi kullanılarak her türlü içerikte derinlik ve netlik sunuluyor. 1MP HD gürültü engelleyici kamera, arka plan seslerini filtreleyerek net ve kesintisiz iletişim imkânı sağlarken, özellikle uzaktan çalışan profesyoneller için video konferanslarda daha profesyonel bir deneyim sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kia, 2025 Kia EV Günü'nde Yeni Elektrikli Modellerini Tanıttı
Kia, 2025 Kia EV Günü kapsamında global elektrikli araç stratejisini ve yeni modellerini tanıttı. Elektrifikasyon alanındaki iddiasını her geçen gün daha da güçlendiren marka, bu yıl Konsept EV2, EV4, ve PV5 modelleriyle dikkat çekti. Aynı zamanda, şehir içi ulaşım ve ticari taşımacılık çözümleri sunan Kia PBV, elektrikli ticari araçlar konusundaki öncü rolünü de bir kez daha vurguladı.
Kia Konsept EV2: Elektrikli SUV Dünyasına Yeni Bir Bakış
Kia Konsept EV2, markanın elektrikli SUV ailesine eklenen en yeni üye olarak B-segmentinde yer alıyor. Kompakt boyutları ve çevik yapısıyla şehir içi kullanıma uygun olan model, erişilebilir fiyat seviyesiyle daha geniş kitlelere hitap etmeyi amaçlıyor.
Kia'nın yenilikçi tasarım dilini benimseyen Konsept EV2, gelişmiş elektrikli araç teknolojilerini kullanıcı dostu bir formatta sunarak elektrikli mobiliteyi daha ulaşılabilir hale getirmeyi hedefliyor.
Kia EV4: Yeni Nesil Elektrikli Sedan ve Hatchback
Kia EV4, markanın tamamen elektrikli ürün gamına yeni bir sedan ve hatchback seçeneği ekliyor. Yenilikçi özellikleriyle dikkat çeken model, Kia'nın ödüllü EV9 (2024 Dünyada Yılın Otomobili) ve EV6 (2022 Avrupa'da Yılın Otomobili) tasarım çizgisini sürdürüyor. Kia'nın aerodinamik yapısı ve gelişmiş sürüş dinamikleriyle elektrikli sedan ve hatchback segmentinde yeni bir standart belirliyor. Modellerin yılın son çeyreğinde Türkiye'de satışa sunulması planlanıyor.
Kia PV5: Ticari Mobilitenin Geleceği
Kia PV5, markanın tamamen elektrikli ilk hafif ticari modeli olarak tanıtıldı. Yolcu ve kargo taşımacılığına yönelik çözümler sunan model, çeşitli versiyonlarıyla kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap veriyor.
Modüler yapısı sayesinde yüksek esneklik sunan PV5, hem bireysel hem de ticari kullanımlara uygun bir yapı sağlıyor. Donanım, yazılım, müşteri deneyimi ve üretim süreçlerinde yenilikçi çözümler sunan model, Kia'nın gelecekteki Kia PBV stratejisinin de temelini oluşturuyor.
Kia'nın Elektrifikasyon Stratejisi ve PBV Vizyonu
Etkinlik kapsamında Kia, toplam dokuz farklı model sergiledi. Tanıtılan modeller arasında Konsept EV2 ve EV4'ün iki farklı gövde tipine sahip versiyonları da yer aldı. Bunun yanı sıra, doğrudan Kia tarafından geliştirilen ve üretilen modüler ticari modeli PV5'in tüm versiyonları da etkinlikte dikkat çeken modeller arasında yer aldı.
Kia, elektrikli ticari araç segmentinde sunduğu yenilikleri daha da ileri taşıyan E-GMP.S (Elektrikli Global Modüler Platform) mimarisini de etkinlikte tanıttı. Bu gelişmiş platform, modüler gövde sistemine sahip PBV modellerinin esnek konfigürasyonlara olanak tanımasını sağlayarak, mobiliteyi daha işlevsel ve kullanıcı dostu hale getiriyor.
Ayrıca, Kia'nın PBV modellerini kişiselleştirmeye yönelik yeni aksesuar serisi Kia AddGear da etkinlik kapsamında tanıtıldı. AddGear, kullanıcıların araçlarını farklı kullanım senaryolarına göre özelleştirmesine olanak tanırken, hem iş hem de bireysel yaşamda daha fazla işlevsellik sunuyor.
Kia, ileri teknolojiye sahip elektrikli araçlarıyla pazar payını artırmaya devam ederken, küresel ölçekte mobilite çözümlerine yön vermeyi sürdüreceğini bir kez daha gösterdi.
Kia EV4 Teknik Özellikleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Volkswagen'in, Touareg'ten sonra Avrupa'da satışa sunduğu en büyük ikinci SUV modeli olan Yeni Tayron, lansmana özel fırsatlarla satışa sunuldu.
 
Yeni Tayron, Türkiye'de ilk olarak benzinli hafif hibrit (eTSI) motor seçeneğiyle alınabilecek.
 
Volkswagen'in son derece geniş yaşam alanı, yüksek bagaj kapasitesi, beş veya isteğe bağlı olarak yedi koltuk ve maksimum 2,5 tona kadar römork çekme kapasitesiyle dikkat çeken gelişmiş ve çok yönlü SUV modeli olan Yeni Tayron, Türkiye'de ilk olarak 1.5 eTSI 150 PS (110 kW) DSG hafif hibrit turbo benzinli versiyonuyla ve lansmana özel fiyatlarla satışa sunuldu.
 
Karizmatik ve çok yönlü bir SUV
Çok yönlü bir SUV olarak tasarlanan Yeni Tayron, markanın premium segmentteki temsilcisi Touareg ile kompakt SUV segmentindeki Tiguan modeli arasında konumlandırılıyor. Karakteristik ve güçlü tasarımıyla dikkat çeken Yeni Tayron, yüksek konfor seviyesiyle de sınıfının en iyisi olmaya aday. Yedi kişiye kadar oturma kapasitesi, yedi koltuklu versiyonda 850 litrelik ve beş koltuklu versiyonda 885 litrelik ekstra geniş bagaj hacmi, önden veya 4MOTION dört tekerlekten çekiş seçenekleri ve üst düzey güvenlik özellikleri sayesinde büyük aileler için uygun olan Yeni Tayron, aynı zamanda konforlu yapısıyla modern iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik bir model olarak da öne çıkıyor.
 
Dış tasarımındaki off-road özellikleri ve iç mekândaki yüksek kaliteli malzemeleri, günlük şehir hayatının zorluklarına karşı dayanıklılığı garanti ediyor. Hafif hibrit (eTSI) versiyonunda bulunan 48 voltluk elektrik sistemi mümkün olan her koşulda turbo şarjlı benzinli motora destek vererek hem yakıt tüketiminde tasarruf sağlıyor hem de sistemin sağladığı ek 19 PS'lik (14 kW) güç ile ihtiyaç halinde daha fazla yükleme performansı sunuyor. Ayrıca, elektrik enerjisi geri kazanım sistemi (rekuperasyon) sayesinde Yeni Tayron, uygun koşullarda sessiz ve verimli bir şekilde süzülme modunda da yol alabiliyor.
 
1.5 eHybrid 204 PS (150 kW) ve 272 PS (200 kW) şarj edilebilir hibrit versiyonları, 100 km üzerinde tamamen elektrikli sürüş sunarken, elektrik motorun, yüksek teknoloji ürünü turbo şarjlı benzinli motorla kombine çalışması sayesinde toplamda 900 km'nin üzerinde bir menzil sağlıyor. Ayrıca her ikisi de 2.0 litre hacimli, 193 PS (142 kW) turbo dizel (TDI) veya 265 PS (195 kW) turbo benzinli (TSI) motor seçenekleriyle ve 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemiyle donatılan Yeni Tayron, arazi koşullarını rahatlıkla aşarken, maksimum 2.500 kg'a kadar römork çekme kapasitesi sunuyor.
 
Geniş ve Esnek Bagaj Hacmi
885 litrelik bagaj hacmine sahip Yeni Tayron, isteğe bağlı olarak alınabilen 3. sıra koltuklu versiyonda 850 litrelik bir bagaj kapasitesi sunuyor. Tüm koltuklar yatırıldığında, 5 koltuklu Yeni Tayron'da 2.090 litre, 7 koltuklu Yeni Tayron'da ise 1.905 litrelik bagaj kapasitesine ulaşılıyor.

 Bagaj bölmesinde standart olarak 12 Volt soket ve çanta kancaları sunulurken Elegance ve R-Line donanım seviyelerinde standart olarak 230 Volt soket, bagajda yük sabitleme aparatı ve elastik bagaj ağı yer alıyor.
 
Güçlü dış tasarım ve iç mekânda premium his
Yaklaşık 4,8 metre uzunluğundaki Yeni Tayron, karakteristik ve çarpıcı SUV tasarımıyla dikkat çekiyor. Tasarımdaki aerodinamik yapı, 0,28 Cd'lik hava sürtünme katsayısı ile kendini ispat ediyor. Ön kısımda yer alan LED farlar ve standart aydınlatmalı Volkswagen logosu, karanlıkta ayırt edici bir ışık imzası oluşturuyor. Arka kısımda aydınlatmalı Volkswagen logosuna kadar uzanan LED aydınlatma grubuyla bu premium tasarım devam ettiriliyor. Keskin çizgiler ve konturlu hatlar, Yeni Tayron'un premium hissini ve uzun siluetini vurgularken, iç mekânda da bu yaklaşımın izleri görülüyor. İç mekân tasarımı, yüksek kaliteli yüzeyler ve donanıma bağlı olarak standart olarak sunulan "Varenna" deri koltuk döşemeleri ile otantik gözenekli ahşap dekor gibi zarif malzemelerle öne çıkıyor. Ayrıca, aydınlatmalı iç dekorlar ve ambiyans aydınlatma premium deneyimi daha da zenginleştiriyor.
 
Kapsamlı standart donanım
Yeni Tayron, Life donanım seviyesinden başlayarak Elegance ve R-Line üst donanımlarıyla müşterileriyle buluşuyor. Life, geniş standart donanım yelpazesine sahip. Bu donanımlar arasında üç bölgeli tam otomatik klima "Climatronic", 10 renkli ambiyans aydınlatması ve çok işlevli Sürüş Deneyim Kumandası "Driving Experience Control" yer alıyor. Bu kumanda; sürüş profilleri, ses seviyesi ve "Atmospheres" adı verilen aydınlatma ve ses modlarını etkinleştiren özelliklere sahip. 12,9" "Composition Media Pro" bilgi ve eğlence sistemi, kablosuz App-Connect (Apple CarPlay ve Android Auto desteği), dijital göstergeler ve ısıtmalı ön koltuklar Yeni Tayron'da standart olarak sunuluyor. Yeni Tayron'un önünde ve arkasında yer alan aydınlatmalı Volkswagen logosu, 3 boyut görünümlü LED stop lambaları, arka camlarda güneş perdeleri ve tavanda paslanmaz çelik tasarım şeridi "Hockey Stick" gibi şık detaylar da yer alıyor.
 
Geniş sürüş destek sistemleri yelpazesi
Yeni Tayron'un standart sürüş destek sistemleri arasında, Adaptif Hız Sabitleyicisi "ACC", Ön Bölge Asistanı "Front Assist", Şerit Değiştirme Asistanı "Side Assist", Araçtan Çıkış Uyarı Sistemi "Exit Warning System", Arka Trafik Asistanı "Rear Assist", Şerit Takip Asistanı "Lane Assist" ve Akıllı Park Asistanı "Park Assist Plus" teknolojileri bulunuyor.
 
Etkileyici opsiyonel donanım seçenekleri
İsteğe bağlı olarak sunulan özellikler arasında Geliştirilmiş Adaptif Şasi Kontrolü "DCC Pro", Yarı Otonom Sürüş Asistanı "Travel Assist", Acil Durum Asistanı "Emergency Assist" ve akıllı aydınlatma fonksiyonlarına sahip IQ.LIGHT - HD Matrix farlar yer alıyor. Ayrıca, "IDA" Akıllı Sesli Komut Asistanı, 15" "Discover Pro Max" navigasyon sistemi ve kablosuz şarj paketi, Çevresel Görüş Sistemi "Area View" ve Harman Kardon ses sistemi de opsiyonel ekipmanlar arasında mevcut.
 
Hafif hibrit, plug-in hibrit, benzinli veya dizel
Volkswagen, Yeni Tayron'u hafif hibrit (eTSI), iki plug-in hibrit (eHybrid), bir turboşarjlı benzinli motor (TSI) ve bir turboşarjlı dizel motor (TDI) versiyonlarıyla sunuyor. Tüm motorlar, çift kavramalı şanzıman (DSG) ile donatılıyor. 1.5 litre hacminde ve 150 PS (110 kW) gücündeki eTSI motor yüksek teknolojili bir tahrik sistemi (48 V teknolojili hafif hibrit) barındırıyor. Ayrıca, yine 1.5 litre hacme sahip iki yenilikçi plug-in hibrit (eHybrid) modelde elektrik ve benzinli motorların avantajları birleştirilmiş. Bu motorlar, sırasıyla 204 PS (150 kW) ve 272 PS (200 kW) kombine güç sunuyor. 19.7 kWh net batarya kapasitesi sayesinde her iki Yeni Tayron eHybrid modeli de 100 km'nin üzerinde elektrikli menzil sağlayabiliyor. Tayron'un bataryaları, AC wallbox veya AC şarj istasyonlarında 11 kW'a kadar, DC hızlı şarj istasyonlarında ise 50 kW'a kadar hızlarda şarj edilebiliyor.
 
2.0 litrelik 193 PS (142 kW) gücündeki TDI ve 2.0 litrelik 265 PS (195 kW) gücündeki TSI motorlar da oldukça verimli olup, standart olarak 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemi ile birlikte sunuluyor. Tüm Yeni Tayron 2.0 4MOTION modelleri, maksimum 2.500 kg'a kadar (frenli, %12 eğim) römork ağırlığı için tasarlanmış durumda. Katlanabilir çekme aparatı ile birlikte standart olarak gelen Römork Manevra Asistanı "Trailer Assist", römorkları kolaylıkla yönetmeyi sağlıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
125 ülkeden tekstil profesyonelleri, 42 bin 850 metrekarelik alanda düzenlenen Texhibition İstanbul fuarında, sektördeki en son yenilikleri keşfetmek için bir araya geldi. 500'den fazla katılımcı firma ve 25 binin üzerinde ziyaretçi ile Avrupa ve dünyanın en prestijli tekstil organizasyonlarından biri haline gelen Texhibition İstanbul'un, ticari iş birliklerini güçlendirerek sektörün geleceğine yön verdiğini kaydeden İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz: "Texhibition İstanbul, Türk tekstil sektörünün uluslararası alanda güçlü bir şekilde temsil edilmesine olanak tanıyor. Sektörümüzün küresel rekabette öne çıkmasını sağlayan bu büyük organizasyon her yıl nitelikli büyümeye devam edecek." dedi. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat da "Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ülkemiz ekonomisindeki bu önemini bizler de görüyor ve sektörü desteklemek amacıyla politikalar geliştiriyoruz. Texhibition İstanbul 2025 Fuarı'nın, ülkemizin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki konumunun sürdürülebilir kılınmasına katkı vererek, küresel pazarda tasarım ve yenilikçilik anlayışını daha güçlü gösterme imkanı sağlayacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) adına İTKİB Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen Texhibition İstanbul İplik, Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı; sektörün önde gelen firmalarını, profesyonellerini ve yeniliklerini bir araya getiren en önemli etkinliklerden biri olarak 7. kez kapılarını açtı. Bu büyük organizasyon, toplamda 42 bin 850 metrekarelik bir alanda gerçekleştiriliyor ve 500'ün üzerinde katılımcı firma yer alıyor. Fuarda, 125 farklı ülkeden gelen katılımcılarla birlikte toplamda 25 binden fazla ziyaretçinin ağırlanması hedefleniyor. Aynı zamanda, 7 binin üzerinde uluslararası ziyaretçinin de katılımcı firmalarla buluşması bekleniyor. Avrupa ve dünyanın önde gelen tekstil organizasyonlarından biri haline gelen Texhibition İstanbul'un açılış töreni; Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, İhracatçı Birlik Başkanları ve Sektörel Derneklerin katılımlarıyla gerçekleşti.

TİCARET BAKANI PROF. DR. ÖMER BOLAT: SEKTÖRÜN ÖNEMİNİ GÖRÜYORUZ

Fuarın açılış konuşmalarını gerçekleştiren Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat; Türkiye'nin hem hazır giyim ve konfeksiyon hem de tekstil ve hammaddeleri sektörlerinde dünyanın en çok ihracat gerçekleştiren 6'ncı, AB'nin ise 3'üncü ülkesi olduğunu kaydetti. Ayrıca, son 20 yılda tekstil ihracatımızı sürekli artırarak önemli bir performans gösterdiğimizi belirtti. Bolat; sektörün, yüksek üretim kapasitesi, çeşitlendirme, teknolojik gelişmeler ve pazar çeşitliliği gibi faktörlerle uluslararası alanda rekabetçi bir konuma yükseldiğine de dikkat çekti.

Tekstil ve konfeksiyon ihracatının geçtiğimiz yıl 32,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve sektörün Türkiye'deki toplam istihdamın yüzde 7'sini sağladığına işaret eden Bolat; "Tekstil ve konfeksiyon sektörünün ülkemiz ekonomisindeki bu önemini bizler de görüyor ve sektörü desteklemek amacıyla politikalar geliştiriyoruz. 2024 yılında tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde 29 sektörel ticaret heyeti ile 5 alım heyeti gerçekleştirildi. 2025 yılının henüz başındayken sektörümüzden aldığımız 12 yeni heyet başvurusu ise yılın geri kalanı da düşünüldüğünde bizim için mutluluk verici." diye konuştu.

2024 yılında gerçekleştirilen iki ayrı Texhibition Fuarı kapsamında iki farklı alım heyeti programı düzenlendiğini kaydeden Prof. Dr. Ömer Bolat; "Mart ayında düzenlenen Texhibition İstanbul alım heyeti programına 44 yabancı firmadan 66 temsilci, eylül ayında düzenlenen alım heyeti programına ise 42 yabancı firmadan 82 temsilci katıldı. Halihazırda gerçekleşen fuarımız vesilesiyle de 2 farklı alım heyeti programı düzenleniyor. Texhibition Kumaş Alım Heyeti programına 53 yabancı firmadan 92 temsilci, Texhibition İplik Alım Heyeti programına da 28 yabancı firmadan 32 temsilci katılıyor. 500'ün üzerinde katılımcı ile düzenlenen Texhibition İstanbul 2025 fuarının; ülkemizin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki konumunun sürdürülebilir kılınmasına katkı vererek, küresel pazarda tasarım ve yenilikçilik anlayışını daha güçlü gösterme imkanı sağlayacağına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

TİM BAŞKANI GÜLTEPE: TEKSTİL VE HAZIR GİYİME GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de üretimde, istihdamda ve ihracatta tekstil ve hazır giyimin Türkiye için stratejik önemdeki sektörler olduğunu ve Türkiye ekonomisinde öncü konumlarını sürdürdüklerini belirtti. Ancak, son iki yılda hazır giyim ve tekstil başta olmak üzere emek yoğun sektörlerde bir kan kaybı görüldüğünü ifade eden Mustafa Gültepe; "İki sektörün son iki yıldaki ihracat kaybı 4,2 milyar dolara ulaşırken istihdam kaybı 262 bin kişi oldu. Benzer şekilde yılın ilk ayına da ihracatta ve istihdamda düşüşle başladık. Küresel oyuncu olduğumuz bu iki sektöre gözümüz gibi bakmalıyız." ifadelerini kullandı. Konuşmasında dijital dönüşüme ve yeşil dönüşüme de vurgu yapan Gültepe, sektörde her ikisini de hızlandırarak Avrupa ve ABD pazarında avantaj elde etmemiz gerektiğini kaydetti. İstanbul'u 'moda merkezi' yapma hedefinde fuarların çok önemli olduğuna işaret eden Gültepe, Texhibition İstanbul ve IFCO'da üç yılda çok büyük bir başarı elde edildiğini ve bu iki fuarın da prestijli fuarlar kapsamına alınması gerektiğini söyledi.

İTHİB BAŞKANI AHMET ÖKSÜZ: FUARIMIZ NİTELİKLİ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK

Açılış töreninde bir konuşma gerçekleştiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz de fuarın Türkiye'nin tekstil sektöründeki gücünü ve markalaşma sürecini desteklediğini belirtti. Texhibition İstanbul Fuarı'nın 7. kez gerçekleşmesinin gururunu yaşadıklarını ifade eden Ahmet Öksüz, "Bu büyük organizasyon, Türk tekstil sektörünün uluslararası alanda güçlü bir şekilde temsil edilmesine olanak tanıyor. 500'den fazla katılımcı firma, 125 ülkeden gelen misafirler ve 25 binin üzerinde ziyaretçi ile sektörün nabzını tutmaya devam ediyoruz." dedi. Texhibition İstanbul'un sadece bir fuar olmadığını aynı zamanda, Türk tekstil ürünlerinin ve markalarının tanıtımında kritik bir rol oynadığını ve fuarın Ticaret Bakanlığı'nın desteğiyle 'Prestijli Fuar' kapsamına alınması için çalışmaların devam ettiğini belirten Ahmet Öksüz; "Texhibition İstanbul, sektörün geleceğine yön veren en önemli organizasyonlardan biri olarak büyümeye ve gelişmeye devam edecek." ifadelerini kullandı.


TİCARİ BAĞLARI GÜÇLENDİRİYORUZ

Bu yıl da fuar kapsamında, Ticaret Bakanlığı'nın desteğiyle yurt dışından gelen alıcı firmalar ile ihracatçıların bir araya getirileceğini kaydeden Ahmet Öksüz; sektördeki yenilikleri ve trendleri tanıtmak amacıyla da trend alanları, seminerler, paneller, inovasyon merkezi, trend alanı, Blue&Black ve ReValue Stock gibi özel alanların da ziyaretçilere sunulduğunu söyledi. Ahmet Öksüz, bu etkinliklerle birlikte, geleneksel tekstilin yanı sıra teknik tekstil alanına da dikkat çekildiğini dile getirdi.

DESTEKLER KRİTİK ÖNEMDE

Tekstil sektörü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Ahmet Öksüz, sektörde yaşanan maliyet artışlarına ve küresel pazar rekabetine de değindi. Firmaların bu zorlu süreçte desteklenmesi gerektiğini belirten Ahmet Öksüz; "Devletimizin tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik KOSGEB İstihdam Destek Programı büyük bir gücün kaynağı oldu. Halihazırda sadece KOBİ firmalarımıza uygulanan bu desteğin tüm sektöre yaygınlaştırılması için de çalışmaların başlatılmasını arzu ediyoruz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Küresel tüketici ürünleri pazarında faaliyet gösteren Spectrum Brands, Remington, Russell Hobbs ve George Foreman markalarının Türkiye distribütörlüğünü yeni nesil dağıtım firması GUP Generation’a devretti. Spectrum Brands’in pazardaki varlığını güçlendirecek bu iş birliği, Türk tüketicilere daha fazla değer ve yenilikçi çözümler sunmayı hedefliyor.

2001 yılından bu yana Türkiye pazarında tüketici ürünleri kategorisinde güçlü bir varlık gösteren Spectrum Brands, değişen pazar dinamiklerine yanıt verebilmek ve tüketici odaklı yaklaşımını daha da ileriye taşımak amacıyla stratejik bir yeniden yapılanmaya gidiyor. Bu dönüşüm kapsamında şirket, 1 Mart 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde markalarının Türkiye'deki tüm operasyonel sorumluluğunu GUP Generation'a devrediyor.

20 yılı aşkın uluslararası marka yönetimi deneyimi ve vizyoner yaklaşımıyla tanınan Özge Kılıç Güler liderliğindeki GUP Generation, ürün dağıtımından pazarlamaya, satış sonrası hizmetlerden yedek parça teminine kadar tüm süreçleri entegre bir yaklaşımla yönetecek. Bu ortaklık, Spectrum Brands'in global know-how'ı ile GUP Generation'ın yerel pazar uzmanlığını bir araya getirerek, Türkiye pazarının benzersiz ihtiyaçlarına anında ve yerinde çözümler sunmayı mümkün kılacak.

Tüketici odaklı yeni dönem

Bu stratejik hamle sayesinde tüketiciler, talep yoğunluğuna bakılmaksızın kesintisiz ürün erişimi, Türk kültürüne ve ihtiyaçlarına özel tasarlanmış pazarlama kampanyaları, 24 saat içinde çözüm sunan hızlı satış sonrası hizmetler ve Türkiye pazarının özgün dinamiklerine uyarlanmış yenilikçi çözümler gibi somut kazanımlar elde edecekler. Pazarın ihtiyaçlarına daha hızlı ve esnek bir şekilde yanıt vermeyi mümkün kılan bu tüketici odaklı yaklaşım, satın alma öncesinden satış sonrasına kadar uzanan kusursuz bir müşteri deneyimi sunmayı hedefliyor.

Özge Kılıç Güler: “Yenilikçi yaklaşımlarla fark yaratacağız”

Bu stratejik ortaklık ile Türk tüketicilerine sunulan değeri maksimize edeceklerini ve pazara özel yenilikçi çözümler geliştireceklerini belirten Özge Kılıç Güler, "GUP Generation kurucusu olarak, global markaların Türkiye'deki büyüme yolculuğuna öncülük etmekten gurur duyuyorum. Bu ortaklık, sadece ticari bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda cesaret ve vizyonun somut bir göstergesi olacak. Spectrum Brands'in global marka mirasını Türkiye'de daha ileri taşıyacak bu ortaklık, Türk tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerine çok daha hızlı, esnek ve yerinde çözümler sunabileceğimiz yepyeni bir dönemin kapılarını açıyor. Sadece ürün dağıtımı yapmayacak, aynı zamanda bu prestijli markaların DNA'sını korurken, yerel pazarın dinamiklerini harmanlayan yenilikçi yaklaşımlarla gerçek anlamda fark yaratacağız." açıklamalarında bulundu.

GUP Generation Hakkında

“Türkiye’de Siz” mottosuyla hizmet veren GUP Generation, Türkiye’de ofis açmaya veya yerel bir ekip kurmaya gerek kalmadan, markalar için yenilikçi dağıtım ve marka yönetimi hizmetleri sunmaktadır. GUP, geleneksel distribütörlük anlayışının ötesine geçerek, iş birliği ve çevikliği ön planda tutar. Yenilikçi pazara giriş stratejileri ve güçlü ortaklıklarla, markaların Türkiye pazarında etkili bir şekilde yer almasını sağlar. Geniş satış kanalı ağı ve müşteri odaklı yaklaşımı ile yalnızca ürünlerin tüketicilere ulaşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda karşılıklı büyüme ve başarıyı destekleyen kalıcı ilişkiler kurar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ağır ticari araç sektörünün önde gelen markalarından Ford Trucks, son teknoloji mühendislik çözümleriyle geliştirdiği yeni nesil Ecotorq GEN2 motorunu devreye alıyor. Avrupa ve Türkiye pazarında beğeni toplayan F-MAX ve F-LINE modelleri için özel olarak tasarlanan bu yeni motor, bir önceki nesle kıyasla dayanıklılığı, sağlamlığı, üstün performansı, yakıt tasarrufu ve maksimum verimlilik sağlayan çevre dostu özellikleriyle dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz günlerde 300 bininci kamyonunu hattan indiren Ford Trucks, araç ürün gamının %70’ine uygun olan EU6 emisyon seviyesindeki 12,7 litre motor hacmine sahip Ecotorq GEN2 motoru ile ağır ticari araç pazarındaki yerini pekiştiriyor. F-LINE ve F-MAX modelleriyle uyumlu şekilde geliştirilen bu yeni nesil motor, farklı iklim ve yol koşullarında kapsamlı testlerden geçirilmesi sonucu, bir önceki nesle kıyasla performans ve dayanıklılığı bir üst seviyeye taşıyor. Araç özelliklerine yönelik gerçekleştirilen yakıt tüketim testleriyle motorun ve aracın tüm sistemlerinin en verimli şekilde çalışması sağlanıyor.

Ford Trucks, yeni nesil Ecotorq GEN2 motoru ile toplam sahip olma maliyetini azaltmayı ana odak noktası olarak belirleyerek önemli bir adım atıyor. Mevcut Ecotorq GEN1.5 motorunu, baştan tasarlanan yeni nesil Ecotorq GEN2 motoru ile değiştiren Ford Trucks, bu geçişle birlikte dayanıklılık ve uzun ömürlülük noktasında çok daha iyi veriler elde etmesinin yanı sıra yakıt tüketiminde araç seviyesinde aksiyonlarla beraber %11,3’e varan bir iyileşme hedefliyor. HVO (Hidrojenle İşlenmiş Bitkisel Yağ) yakıt tipine uyumlu Ecotorq GEN2 motoru ile hem güç hem de verimlilik açısından daha yüksek performans sunarak, müşterilere daha ekonomik ve çevre dostu bir sürüş deneyimi sunuyor.

Ford Trucks, müşteri odaklı yaklaşımı doğrultusunda, yeni Ecotorq GEN2 motoru 8 farklı ülkede, değişken yol ve iklim koşullarında 25000 saati aşan süre boyunca ve 1,5 milyon kilometreden fazla mesafede testlerden geçirdi. Ürün geliştirme sürecinde seçili müşterileri ile iş birliği yaparak motoru en zorlu kullanım senaryolarında değerlendiren Ford Trucks, böylece müşteri beklentilerini en üst düzeyde karşılayan bir performans sunmayı hedefliyor.

Ecotorq GEN2 motoruna ek olarak bu proje ile F-MAX serisi için birçok yeni özellik de sunuluyor. Araç kabininde yapılan aerodinamik iyileştirmelerle hava direnci azaltılarak, yakıt tüketimine katkı sağlanıyor. Ön havalı süspansiyon sistemi, sürüş konforunu artırarak, uzun yolculukları daha rahat hale getiriyor. Yeni tasarlanan lastik deseni ve ayna kamera sistemi, yakıt verimliliğini daha da iyileştirirken, daha düşük tahvil oranları ve araç en yüksek viteste seyir halinde iken motorun daha düşük devirde çalışmasına imkan veren şanzıman yenilikleri de motorun verimliliğini artırmaya yardımcı oluyor. Bunlara ek olarak, devreye alınan Aktif Izgara ve Geri Getirme Yaylı Kaliper özellikleri, motor verimliliğini ve yakıt tasarrufunu destekleyen ek teknolojilerle Ford Trucks, F-MAX serisini bir adım daha ileriye taşıyor.

 

Ford Trucks Hakkında:

 

Ford’un tek ağır ticari markası olan Ford Trucks, çekicilerden inşaat kamyonlarına ve 16 tonun üzerindeki dağıtım kamyonlarına kadar geniş bir araç yelpazesi sunmaktadır. F-MAX ve F-LINE serileri, dünya genelinde müşteriler tarafından güvenilir iş ortakları olarak değerlendirilmektedir. Ford ticari araçlarının kanıtlanmış kalite, dayanıklılık ve verimlilik performansı, markanın en iyi toplam sahip olma maliyeti vaadine dayalı uluslararası ürün stratejisinin temelini oluşturmaktadır. 60 yılı aşkın tasarım ve üretim deneyimini pazara özel ürün geliştirme uzmanlığıyla birleştiren Ford Trucks, tamamı yeni motorlar da dahil olmak üzere araçlarının ana bileşenlerini kendi mühendislik gücüyle tasarlamaktadır. Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Avrasya’da faaliyet gösteren Ford Trucks, uluslararası ağını 3 kıtada genişletmeye devam etmektedir. Her gün, dünyanın dört bir yanındaki yüzbinlerce Ford Trucks aracı, Ford’un sağladığı güvenle yola çıkmaktadır. Ford Trucks ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi için http://www.fordtrucks.com.tr adresi ziyaret edilebilir.